16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EKİM 1985 HABERLER CUMHURÎYET/7 Özak Kavga için değil, hizmet için geldik Başbakan'ın 1986 yılı için enflasyon tahmini yüzde 2 5 1988 seçimleri: Biz o tarihe kadar millete iyi hizmet götürürsek, bizi yine seçerler. Kavga edersek bizi seçmezler. Yatırımlar: Kendi kendini fınanse eden projelere ağırlık verilecek. YALÇIN POĞAN ANKARABaşbakan Turgut Özal, önümıizdeki yıl "kendi kendini flnanse eden projelere a&ıriık tanınacağını ' açıkladı. özal, 1986 yılı için ucretlilere enflasyonun uzerinde bir ücret artışı sağlayacaklannı, 1986 yılı için enflasyon oranının yüzde 25 olarak tahmin edildiğini, buna göre kamu kesiminde toplusözleşme yapan işçilere ve memurİara yüzde 25'in uzerinde bir artış getirileceğini belirtti. Başbakan özal, "Kavga için degil, hizmet için geldiklerini" yinelerken, "Mület. 198*'de sözünü söykyeceluir. Biz o tarihe kadar iyi bir hizmet gotürursek, bizi yine seçerler. İyi hizmet götüremezsek, kavga edersek bizi seçmezler" dıye konuştu. Cumhuriyet'in soruları ve Başbakan özal'ın yanıtları şöyle: Önümüzdeki yılda kamu kesiminde yapıiacak toplu sözleşmelerde ortahuna ücret artışı ne olacak? ÖZAL Şu anda bir karara vanlmış değil. Ama bu konuda gerek memurların ücretlerinin tespitinde, gerekse ancak kamu için söyleyebiliriz prensip itibanyle işçinin ve memurun eline geçecek net para, enflasyon tahminimizin uzerinde vereceğiz. 1986 için enflasyon tahmininiz nedir? ÖZAL Yüzde 25 düşünüyonız. Yani ellerine net geçecek. Üç senedir bu iyileştirmeyi yapmaya çahşıyoruz. Türkiye'nin bugünkü kamu yaürun projekri aşağı yukan son 10 yüuk ve on yıl onceki varsayımlanna dayanarak yapılan bir program. Bu gecikmeleri önlemek için neler diışünüyorsunnz? ÖZAL Biz projeleri iki gruba ayırdık. Bir tanesi kendini ödeyen projeler. Yani belki başka projeler de kendi kendini ödüyor, ama onu nakit olarak alamıyorsunuz. Nedir bunlar? Mesela sulama projeleri, sulama projelerinin fevkâlade verimli projeler olduğunu biliyoruz, ama suyu satarak sulama projesinin bedelini alamazsınız. Yani onu daha nazik bir şekilde almanız lazım. Hatta bizim sistemimizde şimdiye kadar daha doğnı dürüst bir şey almmanuş. Yani işletme masrafını dahi karşılayamayan yerler var. Ama inanıyorum İci, belli bir şey alınabilir. Projenin hiç olmazsa yüzde 40'ını belli bir süre içinde geri ödeyebilirsiniz. Bunun haricinde kendısıni ödeyen projeler, ben şunu görüyorum: Hidroelektrik santralleri, otoyollar, paralı yollar, muhtemelen limanİar ve hava meydanları. Biz bu projeleri ki ilk iki gruba başladık, geçen sene bir kamu ortakUğı sistemi geliştirdik. Kamu ortaklığı sistemiyle elektrik santrallannın gelirlerini buraya yönelttik. Yani Keban Barajı'nın elektriğini belli bir fiyatla TEK'e satıyoruz. Keban Barajı'nın elektriği, köprunün de geçiş ücreti, gelir olarak bu kamu ortakUğma geliyor. Keban Barajı, Oymapınar projesi şu anda bunlann gelirlerine dayanarak icabında gelir ortaklığı senetleri çıkartıyorsunuz, 3 sene evvelden, demek ki, geliri üç sene evvelden topluyorsunuz. Bu manada söylüyorum. Yani biiyük projeleriniz kendi kendini ödeyen projelerden olnşuyor? ÖZAL Buradan gelen gelirle de yine aynı tip projelere devam etmek, kendi kendini ödeyemeyen projeler de olabüir. Sulama projeleri olabilir. Oradan onlan devam ettirmek istiyoruz. Bu suretle bütçe üzerindeki yukü de azaltıyoruz. Sistem böyle kunıhnuştur, hakikaten de başanlı olmuştur. Bu hafta yayımlanan bir dergide emekli olmuş lstanbul Amerikan Baskonsolosu'nun bir değerlendirmesi var. 12 Eylül öncesindeki siyasetçilerden söz ederken, "Onlar ilk önce kendi kendilerini affetsinler. Yapüklan açıklamalarda, kişisel intikam doygusu gönnekteyim" diyor. Sonra da, Türkiye'nin "Sosyal Demokrat Partisi'nin güçlfi olması Türkiye'nin sigortasıdır" gibi deferiendinneler yapıyor. Bir başkonsolosun bu tiir konularda demeç vermesi onun bo>unu biraz aşmıyor mu? Türkiye'nin iç politikasına kanşmış olmuyor mu? ÖZAL Bundan bir şey çıkarmayınız, adam tekaüt olmuş, siyasetle de pek ilgisi yok. Benim görebildiğim kadarıyla da iyi bir Beşiktaşlı. Kendini bir nevi Türk hissetmiş.galiba uzun senelerdir de burada. Ben herhangi bir şey diyemem. Tabii herkes bir fikir beyan ediyor. Ama bu Amerikan hükümetinin görüşü değildir. öyle olması da mümkün değil. Herhalde kendine göre samimi bir şey söylemiş, doğru yanlış onu kendisi bilir. bu finans çevreleri, iyi bir borç ödeme durumunda olabilmek için şu kaideyi koyarlar: "ödeyeceğiniz borç, döviz gelirlerinizin yüzde 25'i civarında olmalı, bunu pek aşmamaüsınız." Peru Devlet Başkanı, ihracat gelirlerinin ancak yüzde 10'u diyor. Borcu nedir onu bümiyorum. Yani borcu eğer yıllık taksitleri ihracatımn yuzde 5O60'ı ise ödeyemez. Türkiye'nin de başına geldi. Bir ara borcumuz ihracat gelirlerimizin yüzde 50'sini geçmeye başladı. Tabii odememiz mümkün değil. Herhalde o duruma geldi ki, ben ancak yüzde 10'unu öderim diyor. Bizim böyle bir durumumuz yok. Biz herhangi bir şekilde borcumuzu ödemekte bir problem içine düşmeyiz. DIYDIK/GÖRDİIK PEKSEİV "Akıntıya karşı" Boğaz gezisi Geçenlerde Kabataş'tan kalkan eski bir Şirketii Hayriye gemisi değişik konuklar taşıyordu. İçinde yemek ve içki servisi yapılan bu tür gemilerin konukları genellikle, ülkenin para babalarıdır, bilirsiniz.. Bir gecede bir tek "kör boğaz" için 2030 ve daha yukansı binlikleri garsonun tabağına bırakıp, bir kaç beş bin lirasına da "üstü kalsın" diye başlarını bile çevirmeyenlerdir. O yüzden "değişik konuklar" sozünü kullandık. Çünkü bu kez gemi yolcularının ceplerı yeterince dolu değildi. Herhalde kimlerden söz ettiğimiz anlaşılmıştır: Yazartar, çizerler, gazetecıler ve yayın dünyası ile ilgili olanlar.. edebiyatı" geliyordu, doğat dığı için halkımı halkıma, hem olarak söylenenlere bakılırsa, de bir kitapçıkta şikâyet etmekbazı rakılar "şiir gibi gidiyordu ti. mübarekler". Bazıları ise (bu"Ne var ki, dilekçem bir kirada adını vermek istemeditap oWuğu için, halkım nasıl ğim) birkaç yazarın romanları olsa bunu da okumayacaktı, gibi bir türlü gitmiyordu. emindim.." İkjiyı çeken ıkinci edebiyat Ceyhun'un kitabında ele altürü "kadın kız edebiyatı"ydı. dığı konular da ilginçti. ÖrneÖrneğın toplantıya çağnlı buğin Marquez ve Yaşar Kemal: lunan (veya bulunmayan) bain tirajını veriyordu. Rakamlar zı hanımlar "kitap gibı idiler, şoyleydi: çevrile çevrile okunabilıyorlarMarquez'in "Kırmızı Pazardı". Bazılarının ise "altıncı, yetesi" adlı romanı kendi ülkedinci baskısı yapılmış olduğunsinde 1 milyon yüzelli bin, Ardan artık sürümü olmuyordu" jarttin ve İspanyada ise bir milvs. yon satmıştı. Uç ülkede yapıÜçüncü bir edebiyat türü lan ilk baskının toplam tirajı "Boğaz edebiyatı"ydı. Boğaz 2.150.000 (yanlış okumadınız, edebiyatı derken yemeiçme iki mityon yüzelli bin) idi. anlamına değil, Boğaziçi anlaBu tırajlara karşılık Koiombimına söylüyoruz. Çünkü ya'nın nüfusu 27 milyon, Arjanyemeiçme anlamına gelen tin'inki 28 milyon, İspanya'nın "boğaz edebiyatı" da yapıldı. ise 37.7 milyondu. Kısacası Özellikle yemekler geldikten 100 milyon civarında bir nüfussonra.. tu. "Boğaziçi edebiyatı" da çağrılıların yine en kolay yoldan anlayabılecekleri edebiyat üzerine yapılıyordu genellikle, Örneğin Boğaziçi'ndeki bazı evter denizden bakıldığında "şiir gibıydiler." Bu evleri gördükten sonra gemidekilerin "hayatı romanı" oluyordu v.s. Şakayı bir yana bırakırsak, gerçek edebiyat uzerinde de konuşutmadı değil.. Adalet Ağaoğlu'nun gazetemizde yayımlanan anılan ve bunlara verilen yanıtlar(!)dan sonra sıra yazar ve yayımcıların ortak dertterine geldi. "Kitaba ilginin Öte yandan Nobel Edebiyat tarihimızin hiçbır döneminde Ödülü'ne bir kaç kez aday bir eşine daha rastlanmayacak gösterilmiş Yaşar Kemal'in 50 oranda azaldığı ve kültür erozmilyonluk ülkemızde bir kitabıyonunun korkunç boyutlara nın ilk baskısının tirajı sadece ulaştığı" açıklandı. Hatta bu 7 bindi. konuda Demirtaş Ceyhun'un Bu yüzden ülkemizde "kitayazdığı "Can Çekişen Kitap" bı geri getirelim" kampanyalan adlı bir kitap çağnlılara tek tek başlatıldı biliyorsunuz. Bu sunuldu. kampanyaya katılan yayınevleCeyhun kitabının önsözünri arasında bir tanesi var ki, büde şu ılginç açıklamaları yapıtün bu durumu üç kelimeyle yordu: "Şunu açık yüreklilikle söy özetliyor denilebilir: Yayınevinin adı şu: 'Akıntıya Karşı Yaleyeyim ki, bu kitabı hazırlaryıncılık." ken sık sık anlamsız bir iş yapTÜYAP'ın Kitap Fuarı ile iltığım sanısına da kapılmadım gili Boğaz gezisi de sanırım o değil hani. Düşünsenize.. Çünkü yaptı gece biraz "akıntıya karşı" yağım ış, açık açık kitap okuma pıldı gibi geliyor bana.. ANAPhn Alaçatı 'gafları AJVAP, önce "6 ay Alaçatı'da ikâmet etmeyen aday" çıkardı. İl Seçim Kurulu bu "aday"ı kabul etmedi. Ardından MDP'nin adayı transfer edildi. Ancak bu aday da yasal olarak olanaksız olunca şimdi yeni bir aday arıyor. İZMtR, (Cumhuriyet Ege Burosu) ANAP Izmir tl Örgütu, Başbakan Turgut Özal'ın "mutlaka istiyorum" dediği Alaçatı belediye başkanhğı seçimleri öncesinde art arda hukuksal ve siyasal "gaf'lar yapınca hem ANAP'ı, hem de MDP'yi adaysız bıraktı. llçe Seçim Kurulu dun MDP ve ANAP'a birer yazı göndererek üç gün içinde aday gostermelerini istedi. Önce, " 6 ay Alaçatı'da ikamet etmeyen" aday çıkaran ve bu adayları II Seçim Kurulu tarafından düşurülen ANAP, daha sonra MDP'nin adayı Safter Sarı'yı transfer etti. Bu kez de Sarı'nın adaylığı yasal olarak olanaksız bulunduğundan yeniden aday aranmaya başlandı. Adaysız kalan MDP'nin de "i>i bir ada>" bulurlarsa seçime katılacağı açıklandı. Anavatan Partisi Genel Merkezi, MDP adayının transferınin yasalara aykın olduğunu belirterek ANAP tzmir ll Örgütü'ne uyarıda bulunmuş, Siyasi Partiler Yasası'nın 40. maddesı uyarınca, bir parti adayının başka bir partiye geçerek aday olamayacağını belirtmiştı. ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar, soz konusu transferin "bir vanlışlıktan kaynaklandıgını" soyledi. RÜŞVET VE TRANSFER MDP'li Belediye Başkanı Nazım Aydoğdu'nun olümüyle boşalan Alaçatı Belediye BaşkanUğı seçimleri 27 ekimde yinelenecek. Seçimler öncesinde siyasal hava iyice gerginleşirken, ANAP'ın art ardayaptığı " g a f ların kazanma şansını olumsuz yönde etkileyeceği öne süruldu. ll Seçim Kurulu tarafından îsmet Dicel'in adaylığının kaldınlmasından sonra ANAP, daha önce "ANAP'ın kendisine 20 milyon lira rüşvet teklif ettiğini" öne süren MDP adayı Safter San'yı transfer etti. Birdenbire "memleketini çok sevdiği için" ANAP adayı olan San'nın adaylığı sadece bir gün sürerken, parti içinde de önceki sözleri nedeniyle adaylığının çok yanlış olduğu gorüşu savunuldu. Bir basın toplantısıyla "surpriz" adayın tanıtılmasının ardından Safter Sarı ile ANAP 11 Başkan Yardımcısı avukat Ramiz Sevinç Ankara'ya gittiler. Ankara'da karar yine değişti. Sarı'nın adaylığı yasal olarak olanaksız olduğundan kabul edilmedi. Bunun üzerine ANAP yeni aday aramaya başlarken, sevinç, "Bize 30 eylul gunü tebliğ ettiler. Beş gunlük süremiz var. Bu sure içinde yeni adayırruzı belirleyeceğiz" dedi. MDP adayının transferi "yanhşlıkla" olmuş Dış borç ödemede bir sonın yok diyorsunuz... ÖZAL Sebebini söyleyeyim.Türkiye'nin İ985 senesindeki durumu 1984'ten iyidir. 1984'teki durumu da 1983'ten iyidir. Bu sene ihracat 8 milyar dolan geçecek inşallah. Ağustos ayı ihracat rakamları öyle gösteriyor. 1986 yıhnda 2 milyar 900 milyon dolar borç odememiz gerekiyor. İhracat 8.59 milyar dolar olsa, loplam ihracatın iıçte biri kadar yani. Dolayısıyla, ihracat gelirlerinin yuzde 25 sınınnı aşmış oluyor. Bu durumda naşıl bir karara varacaksınız? ÖZAL Sadece ihracat değil, tabii. Bizim turizm gibı, görünmeyen kalemler gibi döviz gelirlerimizi toplamamız lazım. Aşağı yukarı bir milyar turizm geürımiz var bu yıl. Ondan sonra işçi dövizleri 2 milyar dolar civanndadır. Görülmeyen kalemler var. Bu 900 milyon dolardır, daha fazla olur. Navlun, diğer şeyler. Ondan sonra tüm bunla Sayın Başbakan, Peru Dev rı toplayıp, ithalatımızın bir kıslet Başkam Alan Garcia geçen mırun da bedelsiz olduğunu, krelerde bir açıklama yaparak, dili olduğunu da düşunurseniz, "Ben ülkemin ihracatımn ancak aslında Türkiye'nin cari işlem yüzde onu kadar dış borç öde açığı, 700 milyon dolar civarınrim, daha fazla borç ödemem" da olacak. Belki daha aşağı olur. Bunu IMF de gördü, diğerleri de dedi. Buna karşı uluslararası bankalar bu öneriyi, "Tartışma geldi gördu. Onun için rakamı ya deger" bulduklannı açıkladı şöyle hesap etmek lazım: 8 millar. Türkiye de 1986 ydında top yar bu sene olursa, önümüzdelam 2 milyar 900 milyon dolar ki sene 9 milyar deyin. 9 milyaborç ödemek durumunda oldu ra da aşağı yukan 1.5 turizmden, ğuna göre, Peru Devlet Başka 2 işçıden, 1 milyar da diğer gönının önerisini nastl karşdıyorsu rünmeyen kalemlerden ilave edin. 13.5. Sizin de söylediğiniz nuz? ÖZAL Dünya ülkeleri bir borç 2 milyar 900 milyon dolar, ülkenin borçluluğuna bakarken, yüzde 25'i değildir TUYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş.'nin 210 Kasim 1985 tarihleri arasında Taksim'deki ticaret merkezinde gerçekleştireceği ıkinci kitap fuarının tanıtımı ile ılgıliydi bu yemekli gezı.. Şirket yöneticilerinin gönderdiğı mektuba göre konuklar "bir kadeh bir şey içmek için" çağrılmışlardı TaşkentI adlı gemiye... Çağnlı kişilerin kimler olduklarını açıkladıktan sonra bu "bir kadeh bir şey" sözü doğal olarak geçerliliğini yitirdi hatta "bir kaç kadeh bir şey.." boyutlarını da aştı.. Konuklar zaman zaman Boğaziçı'nin artık serınlemeye başlamış rüzgârlarında kafalarını yenıden toplayarak, Tekel'e ekonomik katKilarda bulunmayı ve kitap, şıir roman üzerine, kısacası "edebiyat" üzerine tartışmayı sürdürdüler.. Uzerinde konuşulan edebiyat türlerinin başında "rakı \H>1FT Amerika denince hemen aklınıza Lufthansa gelsin! Bu da Çankaya ceza yasası BAŞKENTİN ve başkentlilerin düzeni, temizliği, sağlığı, ekonomisi, sükunu nıhayet garanti altına alındı Belediye Başkanı Erdoğan Yavuzlar'ın ımzası ıle yayımlanan belediye meclisı ceza yasası ıle başkentin gözbebeği Çankaya'da bundan böyle aşağıdakı suçları ışleyeceklerin vay haline: Tarihi ve kültür değerlerinin etrafını çizenler, saygısızlık gösterenler, Fahiş fiyatla, mühürsüz damacanada memba suyu satanlar, Kedi, köpek at ve benzeri hayvan ölülerini açığa atanlar, İşyeri açma izni almadan dükkân açanlar. 5*** MDP Grubu 84.maddeyi tartıştı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) MDP grubunda anayasanın 84'üncü ve geçici 15'inci maddelerini incelemek üzere oluşturulan komısyonun raporu tartışıldı. Komısyonun raportöru Rıfat Beyazıt yaptığı açıklamada 84'ncu maddenin yazunında hata bulunduğunu, geçici 15'nci maddenin ise kişisel menfaat sağlayanları kapsamadığı kanısına varıldığını söyledi. Genel Başkan Ülkü Söylemezoglu grupta sunuş konuşmasında 84'ncü maddenin tartışılmasınm surmesinde yarar olacağını beürterek, "Maddenin vazunı hataiıdır. Tartışma bu hatadan çıkıyor" dedi. Albümden bir yaprak KIRKAĞAÇ 4 aylık dönem Jandarma Yedek Subay Bölüğü'nden 244 Aydın Gürkan'ın "askeri sicıli" 1976 tarihli gayri askeri belgelere göre aşağıda çıkarılmıştır: 244 AYDIN GÜRKAN 28.9.1985 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde Strasbourg mahreçli, "HP'nin Avrupau sosyalisüerle arası yumuşuyor" başlıkh haberde, HP milletveküleri, "Ecevit faktorünün Sosyalist Enternasyonal'de ve Avrupa Konseyi Gnıbu'nda eski agırlıgım artık tamamen kaybettigini muşahade ettik" şeklinde bir ibare geçmektedir. HP milletvekilleri olarak Avrupa Konseyi Sosyalist Grup Başkanhk Divanı üyeleriyle bir araya gelinmiştir. Kendilerine HP'deki son gelişmeler ve Meclistekı çabşmaları hakkmda kısa izahat verilmiş başkaca bir konuşma yapılmamıştır. Sosyalist Enternasyonalle görüşme olmamıştır. Ben şahsen Ecevit'in etkisini kaybetmiştir şekünde bir izlenim almış değilim. Zaten bu konularda bir görüşme de söz konusu değildir. Kaldı ki, Türkiye"deki sosyal demokrat hareketin CHP ile ve özellikle Ecevit ile başladığını inkâr etmek mümkün değildir. Bunu Avrupalı sosyal demokratlar herkesten iyi bilmektedirler. HPTİ Cahit Karakaş'ın açıklaması Şimdiye kadar Amerıka'da New York, Chicago, Los Angeles, San Fransısco. Boston, Mıamı, Atlanta, Philadelphıa, Dallas ve Anchorage'a uçuyorduk. Hazıran başından itıbaren, şımdı de, Houston'dayız. İstanbul'dan gunde ıkı kez, Ankara'dan hergün kalkan seferlenmızle sızleri, dünya'nın her koşesıne göturebılirız. Zamanında kalkan ve varan, ve mukemmel servısı ile dunya'da un salan Lufthansa. Daha fazla bilgi için lütfen IATA Seyahat Acentanız veya Lufthansa satış burolarına danışın. Ankara Ataturk Biv 143 Bakanltklar Tel 138855lstanbut Cumhurıyel Cad 179 Elmadag Te 1*65130 Izmır Kızılay Cad ı/A Tel 218736 Dıyarbakır Inonu Cad 45 B Tel 12077 1 Askere gelmeden önce askeri faalıyetlerde bulunarak özel postasını beraberınde getıren ve bu yolla akademıdekı hiyerarşik düzenini kışlada da sürdürmeyi başaran bu değerlı arkadaşımız; aynı başarıyı manga komutanının azizliği yüzünden yengemize karşı gösteremeyerek eğitim alanında yemediği fırçayı evinde yemış ve bu nedenle askerlikte fırça yemenin meşruluğu uzerinde Meydanlarda hayvan oy askerden sonra gideceği natan, dövüşturenler ve sa ülke dışı seyahatte bu konu tanlar, ile ilgili tez hazırlamaya Kilo alsın diye sebze ve karar vermiştir. Akademik sair eşyaları ıslatanlar, kariyerine döndüğü zaman Sağlık cüzdansız işçi çalıştıranlar, Kaçak hayvan kesenler. satanlar. nakledenler, Bunun gibı toplam yetmış IMF'den her zaman heyet beş tür suç işleyenlere verile gelecek değil ya. Bu kez de cek ceza, bir şişe rakı parası yönetici geliyor. İsmet karşılığı "bin beşyüz" liradır. Paşa'nın başvekillerinden Suçlar ve cezalar arasında Şükrü Saracoğlu'nun "kıldan ince" bile olsa bir ayı torunu Rüştü Saraçoğlu, rım gözetilmemiştir. En küçük yakında Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı'na "delik" bırakılmamıştır. Bunun kanıtı "Çankaya ce atanıyor. Saraçoğlu uzun za fermanının 71. maddesıdir. yıllardır IMF'de yöneticilik yapıyordu. askerliği, barbunya pilaki, Renault bagajı ve yarbay kelimeleri yardımıyla anımsayacağı kesin olan bu arkadaşımız, sağlam diş dolgusunu bir kaytarma yöntemi olarak yerinden söktürüp yeni bir dolgu yaptırmakla da ayrıca kendine özgü bir ün kazanmıştır. IMF kalitesi de eklenirse, Saracoğlu'nun Ulus'taki banka binasında yabancılık çekeceği söylenemez. Ancak, merak çeken bir konu var: Ankara Balı Cebimızdekı paralara Saracoğlu'nun imza atıp atmayacağı... Bilindiği gibi başkan yardımcıları banknotları imzalıyorlar. Saracoğlu'nun, öteki yardımcıları atiayarak TL'lere imza atmak istemesi zayrf bir olasılık. Çünkü IMF'de Planlama Direktörlüğü yapmış biri için, yüzde 50 enflasyonla eriyen bir paraya imza atmak fazla can atılacak bir şey olmasa gerek. Gelişim Lufthansa Alman Havayolları ESKİDEN Anayasanm tümü askıya almırdı. Şimdi bir maddesı alınıyor. Demek ki gelişiyoruz. Başbakan Ozal'ın derin ilgi ve muhabbetine sahip diye nitelenen torun Saraçoğlu, uzun süredir bu göreve hazırlanıyordu. Bu yüzden 1211 sayılı yasada değişiklik yapılarak başkan yardımcılarının sayısı arttırılmıştı. Özal'ın beslediği sevgıye, IMF ıle lurkıye arasındaki derin muhabbet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle