Katalog

CUMHURİYET/12 SPOR 3 EKİM 1985 EBahçe BordeauK'yu, G.Saray Lodz'u kupadan eledi ve 2. tura geçti Avrupada biz de Yugoslav hakemin taraflı yönetimi, seyirciyi çileden çıkardı Fenerbahçe: 0 Bordeaıue: 0 STAT: lnönü HAKEMLER: Edvıard Soslovic (1), İsmet Sorlam (4), Frank Rudlet (4). FENERBAHÇE: Yaşar (8) Cem (8), Abdülkerim (6), Erdoğan (7) hmaıl (7) Hüseyın (8), Müjdat (6), Pesiç (5), önder (7) Şenol (8), (llyas ? Dk. 83), Selçuk (7), (Onur ? Dk. 88). TOPLAM PUAN: 75 YEDEKLER: S'urettin, Zafer, Birol TEKNİK DİREKTÖR: Kaiman Meszöly (8) BORDEAUX: Dropsy (5) Thouvenel (5), Battiston (5), Specht (5), Lassagne (5) (Pascal 6 Dk. 56) Rhor (6), Tigana (4), Girard (4) Giresse (7), Lacombe (5), Reinders (6). TOPLAM PUAN: 57 YEDEKLER: Metbeaıuc, De Bono, Delase TEKNİK DİREKTÖR: Aime Jacquet (3) KULLANDIĞ1 SERBEST AT1Ş: Fenerbahçe: 19, Bordemuc 22 CEZA ALANI İÇİNDEN ŞUT: Fenerbahçe: 7, Bordeaıuc 5 CEZA ALANI DIŞINDAN ŞUT: Fenerbahçe: 3, Bordeaıcc 2 KALEYt BULAN ŞUT: Fenerbahçe: 4, Bordeaux 3 D1ŞARI GtDEN ŞUT: Fenerbahçe: 6, Bordeawc 4 KULLANDIĞI KÖŞE ATIŞI: Fenerbahçe: 4, Bordeaıue 6 OFSAYTA DÜŞÜŞ: Fenerbahçe: 2, Bordeawc 4 SARI KART GÖREN: Müjdat (Fenerbahçe), Thouvenal (Bordeaux). SEYtRCİ: 28.801 HASILAT: J/.6//.750 TL. Kupa şampiyonu, 95. dakikada yenik düştü Galatasaray: STAT: Lodz. HAKEMLER: Richardson (1), Vickers (2), Bellamy (2) (tngiltere). LODZ: Belesta (6) Prazsyb <5), Djuba (5), Javorski (4), Wowcicki (5), Kominski (5), Patjalvo (4) (Jwiatek 5), Karjrys (4), Deziek (5), Lejyk (5), Smolarek (4) 1 Lodz: 2 GALATASARAY: Simoviç (8) Yusuf (6), Raşit (7), Erhan (6), Ahmet (6) İsmail (7), Arif (7), H. tbraihim (7) Erdal (7), (Bülent 6), Cüneyt (6), Prekazi (6). GOLLER: Dk. I Dzıek, Dk. 54 Erdal, Dk. 95 Wwiatek LODZ (Cumhuriyel) Galatasaray, Kupa Galipleri Kupası'nda Polonya temsilcisi W. Lodz'u eleyerek 2. tura yükseldi. Geçtiğimiz dönem Galatasaray a Türkiye Kupası'nı kazandıran Yugoslav kaleci, dün de Lodz'da Galatasaray'a turu getirdi... Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda ülkemizi temsil eden Galatasaray, dün Polonya'da Widzew Lodz'a 21 yenilmesine karşın ilk maçta elde ettiği skorla turu geçen takım oldu. Galatasaray, İS gün önce tstanbul'da 10 dize getirdiği rakibi karşısına, bu kez bir beraberlik için çıkmıştı. Ancak maçın 28. saniyesinde yenilen gol, zorunlu olarak SanKırmızılı takımı atak oynamaya yöneltti. Uzun süredir takıma giremeyen tsmail'i ona sahaya alan Denvall, belki de bir kumar oynamıştı. Ancak bu kumarı kazandı ve 5 kişilik orta alamyla Polonya temsilcisine adım attırmadı. Sakat olan Erdal, iğne olarak bu maça çıktı. Ve sahada kaldığı süre içinde de takımın en başarıhsıydı. H. lbrahim, Arif, Cüneyt ve Raşit lakımın iyi oynayanları arasmda yer aldılar. Simoviç ise ligde Malatyaspor'dan yediği golü affettirircesine, a n arda harika kurtarışlar yaptı. Lodz'a gelince Istanbul'da oynadıkları maçta çok ağır kalmışlardı. Dün savunmada çabuk, ancak hücumda ağırdılar. Bu yüzden de turu getirecek bir 3. gole ulaşamadılar. Maç henuz başlamıştı. Galatasaray saNTinması yerini almadan Polonyalılar Dziek'le geldiler. Bu futbolcu sol taraftan sen olarak ceza alanına girdi. Vurdu ve Simoviç'in yanından topu ağlara yolladı: 10. 8. dakikada Galatasaraylı taraftarlann bulunduğu tribün "gol" diye ayağa kalktı. Bu dakikada Arif, tam Cüneyt'in kafasını gördü. Ama kaptan istediği gibi vuramadı. 11. dakikada bu kez Erdal iyi izledi. Vurdu, ama top az farkla dışarı gitti. 23. dakikada ise Simoviç kalesinde devleşti. Dziek'in Erhan tarafından düşürülmesini hakem Rabinson penaltı olarak değerlendirdi. Kaptan Smolarek sert vurdu, ancak Simoviç devleşti ve penaltıyı kurtardı. 33. dakikada bu kez Smolarek geldi. Ancak istediği gibi vuramadı. tkinci devrede Galatasaray dirilmişti. Üst üste atak geliştiriyordu ve 54. dakikada Cüneyt, hata yapan Lodz savunmasmı affetmedi, vurdu. Kaleci çıkarttı. Bu kez sakat sakat oynayan Erdal son gücüyle topa vurdu ve 11. Gol sonrasında Galatasaray topla daha çok oynadı. Maçın bitmesi gerekiyordu. Arcak hakem Rabinson maçı uzattı da uzattı. Ve J»iatek 95. dakikada skoru belirledi: 21. Hakemle galibiyete ulaşan PolonyaIılar, Galatasaray'ı yendiler, ama kupaya veda ettiler... LEVENT DONDURAN Zavallı Bordeaux... Sana olan öfkemiz, kızgınlığımız, Fenerbahçe'nin tur geçmesinir. verdiği sevinci bastıracak kadar büyük. "Z»nüb" dedik senin için. Çünkü sen dttnkü oyununla futbol kariyeri belli Fransa için koskoca bir karasın. Sana kızmak değü, ancak acımak geüyor içimizden. O Giresse^leri, LocombeTan, Battiston'lan, Tigana'lan biz futbolcu bilirdik. Oysa tümü de "tekv»ndocu"ymuş, dün gördük. Ama suç tümüyle onlarda mı? Ya hakem? Futbolcu ihraç ettikleri bir pazan Macarlara kaptırmaya başlayan Yugoslavya'nın "Onları cezalandır" diye gönderdiği kara gömlekli, ağzında "Made in France" düdüğüyle uzun yıllar eşine bir kez daha rastlanmayacak bir yönetim sergiledi. Fenerbahçe genelde ilk maçtaki o "sürpriz" denilen, "lafer" olarak nitelendirilen sonucun etkisini üzerinden atamadı. 90 dakilca boyunca gol atmayi değil de yememeyi düşündü. Ashnda bunda etlsen olan bir başka faktör, Bordeauxlulann futbol dışı tavirUnnı hakemden aidıklan hoşgörüyle sürdürmeleriydi. SarıLacivertliler cesurca düzenledıkleri her atakta gole yaklastılar. Goltt, hatta golleri alrnalan ve Fransa futbolunun o devini iki maçta da yenerek Şampiyon Kulüpler Kupası'nın dışına itmeleri işten bile değildi. Aslında gerek tribündeki 30 bine yakın kişi, gerekse televizyonlan başmda karşılaşmayı izleyenler, Fenerbahçe'nin kazanmasıru beklemiyorlardı. Avrupa kupalannda ikinci turu görmek arzusu, tüm beklentilerin önüne geçecek kadar güçlüydü çünkü. . Fenerbahçe ilk dakikada büyük bir fırsattan yararlanamadı. Pesiç'in soldan kullandığı serbest vuruşta uzak Arkası 13. sayfada MAÇIIN ELEŞTİRİSİ Kazaıııııak Güzel Şey! ABDÜLKADİR YÜCELMAN Fenerbahçe yıllar sonra Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda turu geçen takımımız oldu. Aslında turu geçmenin de ötesinde, son yıllarda gerginleşen Türkiye Fransa ilişkileri, dikilen Ermeni anıtı, dış işlerimize yapılan saldmlar gibi futbol dışı etkenler, bir futbol sahasım sinirsavaşı alanı haline getirmisti. Fransızlarm hiç beklemedikleri şey Bordeaux'da gerçekleşip, Fenerbahçe maçı 32 alınca, rövanş için ümiılenmiştik. Ancak tstanbul'da da her şey olabilirdi; maçı Avrupa Kupası'nda yarıfinali almış Fransız takımı kazanabilirdi; hatta iki fark yapıp turu da geçebilirdi. Bütün bu olasılıklarm dışında bambaşka bir olay oldu tnönü Stadı'nda. Yugoslavya'dan gelip Bordeaux'nun 12. adamı gibi sahada koşturan hakem, maçı katlettiğigibi, Fransızlann tnönü Stadı'ndayaptıkları katliama dagöz yumdu. Tekmeler, yumruklar, kafalar onun için futbolun sadece birer garnitürü imiş gibiydi. Şenol'un attığı ve Fransız gazetecileri bile şaşınan bir davramşla golü iptal eden hakeme, ancak "Gözü dönmüş bir adam" demekle yetinmek istiyoruz. Çünkü boyle bir hakemi anlatmaya ne sözlüğümüz. ne kalemimiz, ne de lerbiyemiz yeter. Fenerbahçe'nin futbol olarak ortaya bir şey koyduğunu söylemek zor. A ncak tekme tokat. yumruk ve daha aklınıza gelen her türlü futbol dışı hareketleri Yugoslav hakemin gözü önünde yaptnakıan çekinmeyen Bordeaux karşısmda futbol oynamanm da zor olduğunu söylemeliyiz. Ne var ki, Fenerbahçelı futbolcularm 90 dakika boyunca gösterdikleri çaba ve alınan sonucu alkışlamak, hem de ayakta alkışlamak gerekir. tsmail'i Giresse üzerinde oynatan Meszöly'nin sağ bekte görevlendirdiği Hüseyin'i de sahanın yıldızı saymak ve tam formunda olan Şenol'un da hakkını vermek gerek. lsmail, Cem, Müjdat, Edoğan hatta Yaşar'ı başarılı olarak saymalıyız. Takıma tek uyum sağlayamayan bence Pesiç'ti. Ve Pesiç'in de TürkFranstz ilişkileri ile uzaklan yakından bir ilgisi yoktu. Ve üstelik Pesiç maçın değerini bizim gibi değerlendiremezdi. Bu nedenle onu suçlamıyorum. *** Fenerbahçe'nin başarısı bir özlemi giderdi. Yukarıda belirttiğimiz gibi, bu bir futbol olayı değil, susamışlığı, Avrupa'da smır kapılanndan dönüşün burukluğu, Kapıkule'den çıkan futbolumuzun perişanlığını dile getiren bir öyküydü. Meğer kazanmanın ne kadar güzel olduğunu unutmusuz.Kazanmak güzel şeymiş meğer... Denvall: Tur atladığımız için çok mutluyzım LODZ, (Cumhariyet) Dün akşam oynanan maçtan sonra görüşlerini açıklayan Teknik Direktör Jupp Denvall, yenilmenin önemli olmadığını, esas amacın ikinci tura geçmek olduğunu belinerek, "Golü yedigimiz ilk dakikanın dışında çocuklann oyunundan çok memnun kaldım. kendilerine teşekkür borçluyum" dedi. Mustafa Denizli ise, hakemin amacının Polonya takımını galip getirmek olduğunu beürtti. Ancak Galatasaraylı futbolcularm vakit çalmak için yaptıkları hareketlerin de yanlış olduğunu viirgulayan antrenör Denizli, "Bnna ibtiyacımız yoktu" dedi. Büyük bir sevinç içerisindeki oyuncularsa duygularmı dile getirecek keümeteri bulamazken, zoru başarmanın çok güzel bir olay olduğunu söylüyorlardı. Simoviç ise, ikinci turu da aynı rahatlıkla geçeceklerini söylerken buna yürekten inartmış görünüyordu. KORAÇ JCUPASI Eczacıhaşı 2. maç için düşünceli... tKtNCt TURA GEÇtŞ (7> Maçın bitimi ile Fenerbahçeli futbolcular sarmaş dolaş turu geçmenin mutluluğunu yaşadılar. Yaşar, önder ve Abdülkerim 'in mutlulukları görülmeye değerdi. (2) Teknik Direktör Meszöly, Selçuk 'la kucaklasırken, "Bravo, Bravo.." diyor Eczacıbaşı: 86 Steiner Optik: 79 du. (3) Maçın hemen başında Selçuk 'un altı pastan atamadığı gollük pozisyon seyirciyi yerinden kaldırmıştı. (4) Hakemin bitis düdüğüHAKEMLER: Berki (Macar) (3), Virovnick (hrail) (4) nü çalması ile birlikte saatlerce maçı bekleyen taraftarlara en güzel hediyeyi sunan F. Bahçeli futbolcular tribünleri selamladılar. (5) ECZACIBAŞI: Hadçiç (7) 10, Erman (8) 32, Tamer (6) 10, Ömer (6) 12, Karşılaşmanın ilk dakikalannda sertlik en üst düzeydeydi. Tekmeler, yumruklar konustu. Orta hakem bu hareketlere seyirci kaldı. Philips (6) 13. Orhun (6) 3. Vfuk (6) 2, Ekrem (6) 4 (Fotoğraflar: ENDER ERKEK TULA Y DtVİTÇtOCLU VEDA T DASACI TURCA Y ÖRME) Şut yuzdesi: 35, P. Dibi yüzdesi: 64, Faul yüzdesi: 57, Top kaybı: 13, Top F. BAHÇE BORDEAUX MAÇINDAN NOTLAR Sevinçten duş ahnayı unuttuiar İBRAHÎM YILD1Z CEM DALMAZ • Futbol tarihimizde "Yeni bir yaprak", "En büyük zafer" ve "Alılıın" olarak nitelendirilen, Fransız şampiyonu Bordeaıuc'nun dün tnönü Stadı'nda Fenerbahçe karşısında ezilişini izlemek, staıta bulunan taraftarları ve televizyon başındaki milyonlarca izleyiciyi sevinç yumağına çevirirken, tüm Türkiye bu başarıyla gurur duydu. • Maça ilgi çok çok büyükıü. Taraftarlar, maçtan 24 saat önce stat kapılarında mutluluğu tatmak için bekliyorlardı. Akşam yemeğini kokoreçekmek ile yapan yüzlerce kişiye, sabah kahvaltısı için binlerce misafir konuk oldu. Tribunlerde yapılan bu kahvaltı sonrasında herkesin istediği tek şey, maçın bir an önce başlamasıydı ve maç saatine kadar da' şenlikler, tezahüratlar surdü. • Basuı tribünü de, öteki tribünler gibi hıncahınç doluydu. Maçtan iki saat önce dolan tribüne girebilmek olası değildi. Bundar. en çok şikâyeı edenler de Fransız televizyoncularıydı. Fransız televizyon kameramanı omuzunda eller. kulağında nefeslerle çekimini yapmaya çalışu. Maç arasında Fransız gazeteciler için hazırlanan pasta tabaklan ise yerine ulasamadan daha ilk sıralarda tukendi. • Şeref tribünü de tarihi bir gün yaşadı. Protokolün bile sığmadığı tribüne ilk önce gelenler arasında Anakent BelediyCBaşkanı Bedrettin Dalan, Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Naci Ekşi vardı. Maç öncesi ise Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu, İstanbul Valisi Nevzat Ayaz ve Futbol Federasyonu Başkaru Erdoğan Ünver birlikte geldiler. • Maçı 30 Fransız gazeteci ile birlikte 70'e yakın foto muhabiri sahanın içinden izledi. Fransız gazeteciler için özel diretk hatlı telefonlar tahsis edilmişti. Tribünlerde yer kalmayınca eski Futbol Federasyonu Başkanı Kemal Ulusu ve Milli Takımlar Menajeri Ziya Şengül, karşılaşmayı sahanın içîrisinden izlediler. Bordeauxlu yöneticiler ise karşılaşmayı şeref tribününden kalabalık bir grup halinde izlerlerken, maçın sonlanna doğru koltuklarına gömüldüler, kayboldular. • Maçın çok sert başlaması, seyirciyi yerinden kaldırdı. Özellikle ona hakem Sostoviç'in sertliklere göz çalma: 8, Savunma ribaundu: 17, Hiicumribaundu:10 STEİNER OPTtK: Boyle (7) 17, Kaempf (6) 14, Oldham (7) 19, Sowa (5) 8, Harnett (8) 21, Fredesa (4) 5, Knecht (4). Şul yüzdesi: 46, P. Dibi yüzdesi: 79, Faul yüzdesi: 72, Top kaybı: 19, Top çalma: 6, Savunma ribaundu: 22, Hucum ribaundu: 3 5 FAULLE Ç1KANLAR: Boyle (34:23), Ömer (37:04) ALİ ÖZSOY Eczacıbaşı, farklı yenebileceği bir takımı az farklı yendi. Tıpkı geçen seneki B. Almanya milli maçında olduğu gibi yavaş o\Tiayan bir takıma karşı tempoyu istediğimiz gibi hızlandıramayınca, sonuç da istediğimiz gibi olmadı: 9679. Maça Eczacıbaşı Erman, Tamer, Ömer, Philips ve ayağı apse yaptığı için Hadçiç'in yerinde genç Orhunlu beşle başladı. 92 öne geçen Eczacı'ya karşı Almanlar 4. dakikada adam adamadan vazgeçtüer. Fark bir baskete inince Eczaa da alan savunmasına döndü, Hadçiç oyuna girdi. Steiner Optik kötü savunmaya karşı dışandan Oldham, içeriden Sowa ile iyi hücum ettiler. AJman vaıandaşlığ'fna geçecek olan Harnett bu devre çok başanlıydı) Devre sonlanna doğru adam adamaya dönüş, Ömer ve Erman'ın başanlı oyunlan, Harnettin oyundan alınması ile aleyhimize olan sk,or 3741'e kadar geriledi. İkinci devre Eczacıbaşı sürekli tam saha ve yarı saha baskı yaptı. Boyle'u savunan Hadçiç'e Erman'ın yardıma gelmesi, Kaempfın boş şutlannı sokamaması ve bütün Alman uzunların susması ile takımımız 24. dakikada 4847 öne geçti. Macar ve Teşekkürler F.Bahçe, Teşekkürler Meszöly!.. HINCAL ULUÇ Eğer hakem bu kadar satılmamış, Bordeaux bu kadar çirkin olmasa, Fenerbahçe'nin zaferi bu kadar lezzetli olur muydu, diye düşünüyoruz şimdi.. Fransa'mn çirkef ve şımank temsicileri, akıl almaz bir cüretle kendiformalannı giyip sahaya çıkan hakemi de aralanna alarak futbol içi, futbol dışı demeden saldırdılar, ama Fenerbahçe savunmasmı, özetiikle Cem'in süper top oynadığt Fenerbahçe savunmasmı aşamadılar.. Buna karşılık Bordeaux savunmasmı tek başına ezip geçen Şenol'un yönetimindeki Fenerbahçe forvetleri, Fransa kalesi önünde çok dahafazla gol kaçırdılar.. Fenerbahçe, Türkfutbolu adına çok büyük bir başan elde etti. Başannın aslan payı da, Bordeaux, Avrupa şampiyonlarının şampiyonudur, diye peşin yenilgiyi kabul etmeyen Meszöly'e ait.. Maçı izleyenler arasmda, işbaşına geldiği günden başlayarak Macar hocayı Milli Takımın başından defetmek için elinden geleni yapan Futbol Federasyonu Başkam Erdoğan Ünver de vardı.. Bugün muhtemelen gazetelerde, Ünver'in, zaferden kendisine pay çıkaran demeçlerini okuyacaksınız. İşte asıl onları okurken, Meszuly'i hatırlamanız' ve Sezar'm hakkını Sezar'a vermenizi dileriz. Arkası 13. Sayfada Arkası 13. sayfada MAÇTAN SONRA Maçın eleştirisi Maçın portresi Yugoslav hakem... HALİT DERİNGÖR Fenerbahçe Bordeaux maçının hakeminin Yugoslav olduğunu du.yu.nca, bir hayli sevinmiştik. Eee ne de olsa belki de babası veya anası Enderunu Hümayun'dayetişmiştir, diye düşünmüştük. Tarihsel bağlanmız çok kuvvetiiydi Ancak dünkü hakemin milliyetinden şüphe ettik. Bu adam Yugoslav olamaz, Olsa olsa bir kırma olur. Bilmiyoruz, belki de annesi Yugoslav, babası da Fransızdır. ^Selçuk bizde olsa turu geçerdik' HALİL ÖZER ~ Fenerbahçe lnönü zaferini kazanırken. Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda ikinci tura yükselmeyi başardı. Dünkü heyecan anlatılır gibi değildi. Tüm SarıLacivertli taraftarlar ve kenar yönetıminde oturanlar heyecandan dudakları kurumuş, bir an önce karşılaşmanın bitiş düdüğünün çalmasını bekliyorlardı... Ve o beklenen an gelip çattığında yıllardan beri böylesine bir sevinci ilk kez yasayan futbolcular ve taraftarlar birbirleriyle kenetlenerek soyunma odasının yotunu tuttular. SanLacivertli takımın soyunma odası lam bir bayram yeri görünümündeydi. Tüm basın mensupları odayı doldurmuş, fuıbolcuların hep bir ağızdan Fenerbahçe Marşı'nı sö>lemesini görüntülüyordu. Dünkü maçın en mutlu kişilerinden birisi ise Eczacıbaşu, Almanları Dr. DENİZ GÖKÇE Tekrar Yenebilirl Baskeıbol sezonu kupa maçları ile başladı. Eczacıbaşı, ikinci kümeden birinci kümeye terfı eımiş olan ikinci sınıf bir Alman takımı ile oynadı. Optik Steiner Bayreuth takımmda bu sene transfer edilen yüz kadar milli Sowa, kısa ve hırçın "AmerikalıKraut" Boyle, gene Amerikalı Buzz Harnett ve C. Oldham ve ilaveten birkaç fıgüran Alman vardı. Bu takım Koraç Kupası maçlanna, ikinci kümede oynarken Alman kupaftnaline kadar yükselip ikinci olduğu için katılıyor. Hiçbirpozisyonda iki kuvvetli oyuncusu olmayan bu takım, aynı zamandapek de iyiyönetilmiyor. "Schneeveiss" isminepekyakışmayan Amerikalı antrenör, saha dışmdakiolaylarlailgileneceğine biraz sahaya baksa, bu maçı kazanabilirlerdi de. Sitekim çok sayı alan Harnett 7 ondan bir kanş kısa Erman tutarken, kendisine hiç top sokulmamasi, maç berabere devam ederken dörtfaulü olan ve hırçmiaşan Boyle 'u kenara alarak saklamaması, maçı veya en azından yedifarkı Eczacıbaşı'na hediye etti. Ama gene de ağır ve tipik bir Alman seı oyunu oynayan Optik Steiner, bir ölçüde avanıaj elde etti denilebilir. Çünkü yetmiş bin nüfuslu ve bin kadar seyirci alan küçük Bayreuth salonunda bu takım son yıllarda pek yenilgi görmemiş ve maçları da epey seyirci desteği buluyor. Eczacıbaşı 'nda Haçiç sakattı ve takım pek hazır değildi. Maçın başında Ömer ve Tamer olumlu oynadılar. Tamer hiç potaya bakmadığı için oyundan düştü, ömer faul problemine girdi. Amerikalı Orlando çok hava topu aldı, ama forvet pozisyonundan pivot pozisyonuna geçmenin problemleri ile boğuşuyor. Ufuk ve Ekrem savunma gayretleri ile başarılı oldular. Takım halinde Eczacıbaşı geri dönemediği için lüzumsuzfast break sayılan yedi. Sonuçta ikinci devrenin büyük bir bölümünü üç kısa ile oynayan ve saldırgan bir baskılı savunma yapan Eczacıbaşı maçı kazandı. Bunda Boyle'un beşfaul ile çıkmasma yol açan ve acemı ikinci guardının peş peşe top kaptırmasmı önleyemeyen Alman koçu da etkili oldu. Maçın otuz dokuzuıuu dakikada 7979 berabere olması ve bu anda uzun boylu Sowa'nın hakeme topu atması ve Eczacıbaşı 'nm son sayılannda genç Ekrem, Tamer ve Ufuk'un katktlarınm olması enteresan olaylardı. Maçın hakemleri ise ikinci kümeye bile layık değildiler. Seyahat masraflarına yazık! YABANCI GÖZÜYLE Gol ııiye sayılmadı anlamadık BERNARD APPAY (Fransız Televizyonu ikinci kanau Antenne 2'nin spikeri) Hakemin Şenol'un attığı golü neden saymadığını bir türlü anlayamadım. Kamerayla tespit ettiğimiz pozisyonu Fransa'da tekrar tekrar göstereceğiz. Hakemin Fenerbahçe'ye karşı iyi gozle bakmadığı daha ilk dakikalarda gösterdiği kartla belli olmuştu. Hele Bordeauxlulara hiç kart göstermemesi anlaşılır gibi degil. Galiba hakem Fenerbahçe'yi elemek için pe^in hükümlüydü. Çünkü elinden gelen tüm gayreti gösterdi. BAKAN SOYUNMA ODASINDA Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu, tstanbul Valisi Nevzat Ayaz, Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ve Futbol Federasyonu Başkanı Erdoğan Ünver, soyunma odasına inerek futbolcuları kutladılar. Sizlerle "gururlandık" dediler. Arkası 13. sayfada