Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 EKÎM 1985 Ozetle DIŞ HABERLER :UMHURİYET/3 Yavuztürk Carrington ile görüştü Arafat dert anlatıyor FKÖ lideri, dün Arafat'ın, bu söylentilerin yayılması uzerine Ürdün'le Mısır'ı ziyaret etmeyi kararlaştırdığı da ileri surülen savlar arasında. Ortadoğu'ya ilişkin başka bir gelişmede ise, Şam'da önde gelen milis guçleri arasında Lübnan'da barış planı konusunda anlaşmaya vanlmasına karşın Beyrut'ta yeni çatışmalar çıktı. Çatışmalarda S kişi öldu, 13 kişi yaralandı. Suriye'nin elinde tuttuğu 32 Hıristiyan milisi serbest bıraktığı bildirilirken, yine banş planı uyannca Suriye yanlısı 450 milisin Yeşil Hattan çekileceği açıklandı. Söz konusu birlikler MusIümanlar için Hıristiyanlan ayıran Yeşil Hat üzerindeki 6 ana geçiş noktalanndan birini kontrol ediyordu. lsrail Başbakanı Simon Peres, BM'de yaptığı Ürdün'le doğrudan banş görüsmelerine başlama önerisini dun parlementonun onayına sundu. Yapılan oylama sonucu Peres'in Ürdun'e önensi 10 ret oyuna karşın 68 kabul oyuyla benimsendi. öneri kabul edılmesine karşın hükümet ortağı Likud'un aşırı kanadı tarafından eleştiriye uğradı. Söz konusu kanat Ürdün'le doğrudan görüşmelere karşı çıkıyor. Peres*in Moskova'ya şartı: Cumhuriyet SAMİM LÜTFÜ Ondokuzuncu yüzyılın hemen başında Fransız orduları, btr uçtan öbür uca taa Rusya içlerine kadar, Avrupa'yı tarumar ederlerken, başlarında komutan olarak türedı tîir ımparator r4apoleon Bonaparte (1804'e kadar 1. konsül) vardı ve ne ılginçtır ki, "İmparator"un orduları anakaraya Fransız Devriminin düşüncelerını, ulus bilincıni ve cumhuriyet ılkelerını taşıyorlardı. İmparatoru alaşağı ettikten sonra Metternich'in Kutsai Ittıtak'ı gerçi üç renkli kokardı taşıyan ordulann geçtıkleri yol üstünde kurmuş olduklan cumhuriyetleri birer birer ortadan kaldh racak, fakat Fransız Devriminin tohumlarmı saçiığı düşüncelerin, ulus bilincinin, cumhuriyet tutkusunun gelişmesini ve zafere ulaşmasını engelleyemeyecekti. O zamanlar insanlığın tüm ılerleme tutkusunu, yüce ideallerini simgeliyordu cumhuriyet kavramı. Gerçekte bugünkü kuşakların sandıklarından çok daha büyük güçlüklerle kurulmuş olan bizim cumhuriyetimız de, 1923 ve onu izleyen yılların Türkiye'sinde, Türk insanının çok büyük çoğunluğu için toplumsal gelişmenin, çağdaş bir ülkenin, daha mutlu yarınların simgesıydi. Hiç kuşkusuz ki, en uzun ömürlü ve son büyük teokratik imparatoıiuğun toprakları üzerinde bir avuç öncünün laık cumhuriyeti kurup yerleştirmeleri, öyle uzaktan görüldüğü kadar kolay bir iş değıldi. Bununla birlikte, pek kısa sayılmayacak bir zaman dilimi içinde bakıldığında kolayca görünen bir olgu var ki, o da Türk insanının genelde tüm sınıf katmanlarıyla cumhuriyet düşüncesini ve ilkelerini kucaklamış olduğudur. Bu tutumda çok şaşılacak bir yön yoktur. Şöyte geriye doğru bakıp da, 500 yıllık bir imparatoriuk ile 60 yıllık bir cumhuriyetin Anadolu ınsanına verdiklerıni karşılaştırdık mı, cumhuriyet duşüncesinin tüm tarıhsel engellere karşın, neden özde tutulup, yol almtş olduğunu anlayabiliriz. Bu sonuçta, cumhuriyetin coşkulu ilk yıllarının öncülerinın payiarını yadsıyamayız. O yılları yaşamış olanlar anımsayacaklardır, cumhuriyet düşüncesi çevresindeki coşku ve seferberliği. Türk insanı aydınlanma çağını ve sonucu olan cumhuriyet yönetimini Batıdan oldukça sonra, ama zaman zaman gecmişte onun da içine düşmüş olduğu coşkuyla yaşıyordu. O zamanlar cumhuriyet sanayıleşme, cumhuriyet özgürlük, cumhuriyet demokrasi, cumhuriyet çağdaşlaşma, cumhuriyet kendi benlığıni bulmak, kısaca cumhuriyet her şey demektı. Bugün durum değışıktır. Artık cumhuriyet sözcüğü ne eskiden hiç ayrı düşünülmediği kavramlarla kaçınılmaz olarak özdeşleşiyor, ne eskiden dile getirdiğı umutları hemen çağnştınyor, ne de eski içenğtni tam olarak koruyabiliyor. Bugün cumhuriyet güya bir yönetim biçimi, derinliği olmayan bir kavram. İkinci Dünya Savaşı sonrası, bin dokuz yüz ellili, altmışlı, yetmişli yılların hızlı gelişmeleri içinde saK "cumhuriyet" kavramı bazı diktalar tarafından kabaca koflaştırılmıştır. Cumhuriyet kavramının erozyonu zaman içinde o boyuta varmıştır kı, cumhuriyet bir zamanlar ozdeşleştiğı demokrasiye, bazı hallerde, yerini aldığı krallıktan daha uzak düşer olmuştur. örnek, komşumuz Yunanistan'da 1967'de meşrutı monarşi ile birlikte, kör topal da olsa yürüyen demokrasiyı de yıkan, Albaylar Cuntası'nın, düpedüz gaddar ve utanç vericı bir diktadan başka hiçbir şey olmayan "cumhuriyet" yönetımleri. Bugün "Cumhuriyet demek, mutlaka insan hakları demektir" diyenlere, Latın Amerika'nın hepsi de birer "cumhuriyet" olan işkence cenneti askeri diktalarını anımsatmak gerek. Bugün "Cumhuriyet demek, her zaman ulusal bağımsızhktr" savını ileri sürenlere Ferdinand Marcos'un Filipin'inin bağtmsızlığının gerçekten ne anlam taşıdığını sormak gerekir. Bugün "Cumhuriyet bir ulusun bütünlüğü, beraberiığidir kesinlikle" diye düşunenlere Lübnan'da bunların herhangi birini butabilıp bulamayacağını sormamız gerekir. fı, Bugün "Cumhuriyet çağdaşlıktır" sananlara, dost ve kardeç aziz Pakistan'dakı ZıyaUI Hak cumhunyetıni göstermek gerek. Bugün "Cumhuriyet her şeye karşın ileri doğru atılmış bir adımdır" diye diretenden Sıhanuk'un kral olduğu dönem Kamboçya'sı ile Kızıl Kmerler'in cumhuriyet Kampuçya'sını karşılaştırmasını yapmasını istemek gerek. Bugün "Cumhuriyet, hiç değilse ulus bilincidir", sanana, Humeyni'nin İran İslam Cumhuriyeti'ni işaret etmek gerek. Uzatmayalım. Artık "cumhuriyet" yalnız kendı başına bir anlam taşımıyor; geçmişin bu belirleyıci öğesi artık boş bir etikettir. Günümüzde cumhurıyetlere can ve anlam veren onlann içerikleridir. Seçim kurumu, ardında toplumun tüm kesimlerinin örgütlenip temsil edilmesıni sağlayan bir çoğulculuk varsa anlam taşır. Meclisler hiçbir müdahaleye uğramadan seçiliyoriar, ulusal iradeden başka hiçbir ipotek altında kalmadan, anayasadan başka herhangi bir kurumun baskısı olmadan çalışabiliyorlarsa, demokratik pariamento olabıliyorlar, Meclis sıfatına hak kazanıyoriar. Anayasalar eğer temel hak ve özgüriüklerin, artık kutsallaş; mış insan haklarının güvencesini oluşturan evrensel ve nesnel hükümleri taşıyorlarsa, gerçek ve çağdaş anayasa sıfatına hak kazanıyorlar. Kısacası artık klasik cumhuriyeti oluşturan her kuram, insan haklarına, temel özgürlüklere saygılı, gerçek çoğulcu bir demokrasının temelini oluşturabilıyorsa, o cumhuriyet, ınsanlık ailesınin eşit haklara sahip bir üyesi olabiiıyor. Cumhuriyetimizın 62. yılında cumhuriyete bu açıdan yaklaşmak, onda bu ıçerıği arayıp, yeşertip, pekiştirmek bir cumhuriyetçılik görevidir. "İlk vazifen" denen görev, günümüzde budur işte. "' NA TO Nükleer Planlama Grubu toplantılanna katılmak atna Amman'da Kral cıyla Brüksel'e gelen Milll Sa Hüseyin ile görüştü. vunma Bakatu Zeki Yavuztürk, Arafat, daha sonra dün NATO Genel Sekreteri Kahire'de Hüsnü Lord Carrington 'la bir görüşme yaptı. Görüşmede, genel sekre Mübarek'le görüşecek. terin 48 kastm tarihleri arasm Hüseyin'le Mübarek'in da Türkiye "ye yapacağı resmi v Ortadoğu'daki son yaret üzerinde durulduğu, ayngelişmelerden tedirgin ca savunmayla ilgili konular olduklan bildiriliyor. hakkında görüş ahşyerişinde bulunulduğu öğrenildi. Nükleer Planlama Crubu toplantüarı bu Dış Haberier Servisi Ortagun BrukseVdeki NA TO merke doğu'da son günlerde hızlanan diplomatik trafık sürüyo. FKÖ zinde başhyor. lideri Yaser Arafat dün Amman'a giderek Kral Hüseyin'le görüştü. Arafat'ın bu hafta Kahire'ye giderek Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'le de görüşeceği bildirildi. Urdün hükümeti, Arafat'ın Amman'a gelmesinden önce yaptığı açıklamada Israil'le ayrı banş anlaşmasına yanaştığı yolundaki iddialan yalanladı. Enformasyon Bakanı Muhammed Hatip, "Ürdön, İsrairie ayn banş anlasması yapmayı kesinlikle reddeder. A> nca Ortadoğu banşı için BM Giıvenlik Konseyi'nin beş daimi uyesl Sovyetler Birliği Dışişleri Baka ile FKÖ'ntin de katılacağı bir nı Şevardnadze, Devlet Başkanı uluslarmrası konferans toplanmaCastro ile görüşmek üzere Kü sı konusunda ısrar ediyonız" deba'nın başkenti Havana'ya gel di. Bilindiği gjbi, lsrail BaşbakadL Görüşmeler sırasında, Şe nı Şimon Peres geçen hafta yapvardnadze'nin Orta Amerika so tığı bir konuşmada, Ürdün'le runu ile ABDSovyet zirvesini gündeme geürmeü bekleniyor. Yahudi göçüne karşı tduslararası konferans TELAVİV (AP) Sovyetler Bırliği'ndekı Yahudilerin Israil'e göç etmesine izin verilmesi halinde, İsrail'ın, SSCB'nin Ortadoğu banş görüsmelerine katılmasını kabul edeceği belirtildi. lsrail Başbakanı Şimon Peres'in yardımcılarından adının açıklanmasını istemeyen üst düzeyde bir yetkili, "Şayet Moskova, SSCB'de yaşayan Yahudikrle ilgili tutumunu yumuşadrsa, Ortadoğu banş surecinde rol almasına izin verebiBriz" dedi. Aynı yetkili, ancak bu roliın ne olacağı konusunun henüz belirlenmediğini kaydetti. lsrail hukümetine yakınlığı ile tanınan Davar Gazetesi de, Perez'in, Polonya gibi Doğu Bloku ülkeleri hrail'Ie yeniden diplomatik ilişki kurarlarsa, Sovyetler Birliği'nin sözkonusu uluslararası konferansa katılımına daha olumlu gözle bakabileceklerini söylediğını duyurdu. 1948 yılında kurulduğunda Israil'i ilk tanıyan ülkelerden biri olan Sovyetler Birliği, 1967'de Kudus'un doğusunu ele geçirmesinden sonra bu üikeyle diplomatik ilişkilerini kesmişti. Peres, cuma günü Paris'te düzenlediği basın toplantısında ise Fransa'nm, göç etmelerine izin verildiği takdirde Sovyet Yahudilerini Israü'e taşımayı önerdiğini açıklamıştı. Arafat ,dün Amman'da Kral Hüseyin'le "onemli" bir goruşme yaptı. doğrudan banş görüsmelerine oturma konusunda umutiu olduğunu söylemişti. ürdün hukümetinin açıklamasının, Peres'e bir yanıt olduğu belirtiliyor. Öte yandan Arafat'ın Amman'dan sonra Kahire'yi de ziyaret etmeyi düşuncesi siyasal gözlemcilerce anlamlı karşılanıyor.AP ajansının haberine göre.son zamanlarda Ürdün'le Mısır'ın barış girişirainde FKÖ'yü devre dışı burakrnak istedikleri ve başka bir alternatif aradıklan yolonda söylentilir var.AP.Hüseyin'le Mubarek'in Ortadoğuda'daki son gelişmelerden tedirgin olduklannı bildiriyor.Arafat'ın bu söylentilerin yayılması uzerine Ürdün'le Mısır'ı ziyaret etmeyi kararlaştırdığı da ileri sürülen savlar arasında. Şevardnadze Küba'da fîlipbüer'in başkenti Manüa'da binlerce kadın sokağa dokülerek, devlet Başkanı Ferdinand Marcos 'un ve hukümetinin istifastnı istedi. Binlerce gosterici kadın ABD'nin, 20 yıldır iktidarda olan Marcos yönetimine sağladığı desteği ktnadı. Göstericiler, çeşitli bakanhklar ve ABD Büyükelçiliği onunde toplandılar. (a.a.) Atind'da bombah saldırılar Irak9 Harg'a 32. kez saldırdı Dış Haberier Servisi Arjantin'de sivil yönetimin yıkıcı eylemlerde bulunduklan iddiasıyla tutuklanmalannı istediği 12 sağcıdan yedisinin çıkartddıklan mahkemeler tarafından kanıt yetersizliği gerekçesiyle serbest bırakılmalan, ulkede siyasal havayı gerginleştirdi. Öteki beş kisinin gözaltına alınmadan önce ortadan kaybolmalanndan sonra, bu samklann da yerel mahkemelerce salınmalan sağa çevrelerin yeni bir meydan okuması olarak değerlendirildi. Bilindiği gibi bazı sağcı çevreler bir süAtina'da dün sabah Amerikalı havact subaylara ait iki otomo redir sivil yönetiroe karşı şiddet bile bombah saldırılar düzenlen eylemlerini arttırmışlar, son olarak lçişleri Bakanı'nın yazlık di. Sabahm erken saatlerinde yangın bombalan ile gerçekleş evine bombalı saldında bulunlçişleri Bakatirilen saldınlarda otomobiüerin muşlardı. yandığı bildirildi. Saldınlan he nı, "Terorizmin cezasız kalmasınuz üstlenen olmadı. (AP) Filipinli kadınlar Marcos'a karşı yürüdiiler Arjantht'de siyasi hava Yıkıcı sağcı çevreler halkı ytldırmaya yönelik bir psikolojik savaş yürütüyor. Perde gerisinde. cunta doneminde etkin görev almış asker ve sivil kişiler bulunuyor. Alfonsin'in tutuklattırdığı sağcıları mahkeme serbest bıraktı etkinliklerin beyni olduğu sanılan eski general ve halen firarda olan Suarez Maso'nun yanı sıra mahkemenin serbest bıraktığı 2 albay, 1 binbaşı ve 2 yuzbaşı ile biri eski polis şefi bir generalin oğlu olan 6 sivil bulunuyor. Söz konusu kişilerin 1976'daki darbeden 1983 aralığında sivil yönetime geçilinceye değinki baskıcı uygulamaların içinde etkin bir biçimde yer almış olduklan biliniyor. lçişleri Bakanı, eski general Maso'nun Miami'ye kaçmış olduğunun belirlendiğini ve ABD yetkililerinden yakalanıp geri verilmesini ıstediklerini açıkladı.Arjantin'de21aydırsüren sivil yönetime karşı aşırı sağ çevrelerin giriştikleri yıkıcı eylemler, bu ayın başından beri sürekli bir artış göstermişti. Bombalama ti Alfonsin na meydan vermeyeceklerini" vurgularken, Adalet Bakanı da söz konusu kişilerin serbest kalmalannın ulusal güvenliği tehdit ettiğini belirterek gerekirse ust mahkemeye başMiracaklannı bildirdi. Yönetimin tutuklanmalannı istediği 12 sağcı arasında yıkıcı olayları ve halkın gözünü korkutmaya yönelik bir tür psikolojik savaş ürünü yıkıcı etkinliklerin arkasında oldukJanndan kuşkulanılan söz konusu 12 sağcı için Devlet Başkanı Raul Alfonsin geçen sah günü tutuklama emri vermişti. Ancak mahkeme, böyle bir emrin olağanüstü durum koşullarında verilebileceğini ileri sürerek tutuklama kararı almayı reddedince Alfonsin, geçen cuma gunü 60 gün süreyle olağanüstü durum ilan etmişti. Alfonsin, bununla birlikte, anayasal hakların 12 sağcı dışında herkes için fiilen aynen surdüğunü ve 3 kasımda yapılması öngorülen kısmi milletvekili seçimleri ile yerel seçimler için kampanyanın özgürce yürütulebileceğıni belinmişti. ABD'nin Sicilya'daki şınıarıklıgı gündemde İtalya'da savcılık, ABD ve ttalyan askerleri arasındaki karşılaşma için soruşturma açtı. ROMA, (AP) Achillo Lauro gemisini kaçıran korsanları taşıyan Mısır uçağının, Amerikan savaş uçaklan tarafından 11 ekim tarihinde Sicilya'daki NATO üssüne indirilmesi sırasında adadaki Amerikalı askerlerle Italyan askerleri arasında çatışma noktasma gelindiği yolundaki iddialan araştırmak üzere Sicilya Savcıhğı tarafından soruşturma açıldı. ttalyan Radyo Televizyonu RAI tarafından yapılan açıklamada, Sicılya polisinin bu konudaki raporu uzerine, Sicilya Savcılığı'mn olayı aydınlatmak için soruşturma açtığı belirtildi, RAI'nin haberine göre, Sicilya polisinin savcılığa verdiği raporda, Mısır uçağı, Sioegnella'daki NATO üssüne indirildiği zaman, Amerikan görevlilerinin, 4 Filistinli korsanı ve liderleri Ebu Abbas'ı ttalyan güvenlik kuvvetlerine önce teslim etmek istemedikleri ve bu nedenle Amerikalı ve ttalyan askerlerin çatışma noktasına geldiği kaydediliyordu. ABD makanüan konuya ilişkin rapor konusunda herhangi bir yorumda bulunmadılar. Sicilya Savcılığı, geçen cumartesi günu, ltalya'ya getirildikten sonra salıverilen 4 Filistinli korsarun lideri Ebu Abbas için tutuklama emri çıkartmışlardı. Irak, Harg Adası'm ve tran'ın çeşitli yerlerinde bulunan dort büyük petrol istasyonunu bombaladığım açıkladı. Harg Adası dün gerçekleştirüen saldırı ile birlikte 32. kez bombalanmış oluyor. Irak. saldınlan Iran'ı masa bası görüsmelerine zorlamak için yaptığını beürtiyor. Papa 'ya suikast davasmdan yargılanan Mehmet Ali Ağca'ya yardım ettiği bildirilen ve halen sahte pasaport düzenleme suçundan Düsseldorfta cezaevinde bulunan Yalçm özbey, dün de sahte evrak duzenlemekten 3 ay hapis cezasma çarptırüdı. Ancak bu karar daha sonra kaldınldı. Mahkeme, konuyu perşernbe günü yeniden görüşecek. • özbey'in sahte pasaport kullanma suçundan cezasının bu hafta biteceği ve serbest bıraküaca' ğı belirtiliyor. Özbey'in serbest bırakılması bekleniyor Cezayir'de deprem Cezayir resmi haber ajansının bildirdiğine göre dün ülkenin kuzeydoğu kesiminde meydana gelen, Richter ölçeğine göre 5.9 şiddetindeki depremde 5 kisinin öldüğü bildirildi. Ajans birçok kisinin yarah olduğunu bildirdi, ancak aynntılı bilgi vermedi. îran'da yeni hükümet Federal Alman Bild gazetesi rejim muhalifî Andrei Sakharov '• un eşi Yelana Bonner'e Sovyetler Birliği makamlannca tedavi ohnası için Batıya gitme izninin verildiğini öne sürdü. 1975 yıh Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Sakharov, eşi için gerekli vizenin sağlanması için birçok kez açlık grevinegtmisıi. Bonner'in gözlerinden rahatsız olduğu, tedavi olmadığı takdirde kör olma olasütğınm olduğu kaydediliyor. "Bild"e göre Sakharov'un eşine Batı vizesi verildi Iran'da meclis dün Başbakan Hüseyin Musavi'nin önerdiği 24 bakan adayından 22 'sinin hükümette görev almasını onayladı. Hüseyin Namazi'nin Ekonomi ve Maliye Bakanlığına, Hüseyin Nili'nin ise Madencilik Bakanhğtna getirihneleri meclis taraftndan kabul edilmedi. Bu bakanhklar için Musavi'nin yeni adaylar göstermesi gerekiyor. Yeni hükümette Dışişleri Bakanı Ali Ekber VeUtyeti yerini korurken, Albay Muhammed Hüseyin CeliliSavunma Bakanı oldu. Iran'da A Ibay Muhammed Satimi 'nin savunma endüstrisinde aksakhklara yol açmakla suçlanarak savunma bakanlığmdan alındığı 1984 ağustosundan bu yana ilk kez bu göreve atama yapıhyor. Güney Kıbrıs'ia Sovyetler Birliği hesabına casusluk yapmaktan suçlanan 7 İngiliz askeri beraat etti. LONDRA. (a.a.) Güney Kıbrıs'ta Sovyetler Birlıği hesabına casusluk yapmak suçundan yargılanan yedi İngiliz askerinden son ıkisi de dun beraat etti ve basının "eşcinsel Kıbns casuslan davası" olarak nitelediği dava sonuçlandı. Dort ay suren duruşmanın 4.5 milvon sterlin (yaklakış 3.5 milyar TL.) mal olduğu belirtiliyor. İngiltere tarihinin en uzun duruşmalarından biri olan "Kıbrıs casuslan dumşması"nın buyuk bir bölumu kapalı kapılar ardında yapıldı ve sanıklar kendilerine psikolojik baskı uygulandığını ve sorgu sırasında "be>inlerinin yıkandığım" soylediler. Son sanıklar olan tngiliz Kraliyet Hava Kuv\etleri telgraf operatörlen 21 yaşındaki Geoffrey Jones ve Chrislopher Payne, sorgu sırasında verdikleri ifadeyi daha sonra kabul etmemişler, savcı da duruşma sırasında sanık ifadeleri dışında yeterli suçlayıcı kanıt bulunmadjğını kabul etmişti. İngiliz Işçi Partisi sozcusu, "Samklann sorgusu sırasında bu iilkede savunduğumuz ve uyulmasını beklediğimiz hukuk kuralları ve standartlarının çignenmiş olduğu izlenimini edindik" dedi. 'Kıbrıs casusları' davasında 7 Ingilize beraat REÂĞAN VE GORBAÇOV'A ÇAĞRI Kiliseler: Zirvede nükleer denemeler yasaklansın ABD Senatosu'ndan Rıchard Lugar, Sovyetler Birliği'nin nükleer silahlarda yüzde 50 indirim önerisini silahsızlanma konusunda onemli bir adım olarak niteledi. WASHINGTON (ANKA) ABD Başkanı Ronald Reagan ile SSCB hderı Mihail Gorbaçov'un bir araya geleceği Cenevre Zirvesi öncesi "Dünya Kiliseler Konseyi" örgutu, her iki lidere çağrıda bulunarak, nükleer denemelerin yasaklanmasını istedi. Yaklaşık 400 milyon uyesi bulunan "Dünya Kiliseler Konseyi" Hıristiyan dunyasının görüş ve beklentiîerini her iki lidere de aktarmak için birer mektup gonderilmesini kararlaştırdı. Dunya Kiliseler Konseyi Başkanı fcmılı Castro ımzasıyla Reagan ve Gorbaçov'a gönderilen mektuplarda, nükleer denemelerin yasaklanması çağrısmın yanı sıra uzay silahlarının da yasaklanması istendi. İki liderin bir araya gelmesinin ve bu zirvede alınacak kararların, dunya tarihi açısından öneminin vurgulandığı mektupda gerek Ronald Reagan, gerekse Mihail Gorbaçov'un insanlığın geleceği konusunda eşıt derecede sorumluluk taşıdıklarına dikkat çekildi. Senato Dış Ilişkiler Komııesı Cumhuriyetçı Başkanı Richard Lugar, Sovyeıler Birliği'nin ABD'ye yaptığı nükleer silahlai nn karşılıklı yuzde 50 indirimi önerisinin, silahsızlanma konusundaki bir anlaşmaya doğru onemli bir adım olduğunu söyledi. ABD ulusal Güvenlik Danışmanı Robert McFarlane ise,' "iki ulke arasında silahlann kontroliı konusunda bir anlaşmaya vanlmasının, Sovyetler'in yöresel sorunlann çozumıi için işbirliği yapmalarına ve insan haklan konusundaki tavrına bağlı olduğu" yolundaki Beyaz Saray'ın göruşünu yineledi. Ronald Reagan yonetiminin uyguladığı dış politikanın başlıca destekçilerinden olan Senator Richard Lugar, onceki gün Sovyet lıder Mitaail Gorbaçov'un 3 ekimde Paris'te yaptığı onenye ilişkin yaptığı açıklamada, "Hakça davranalım ve Sovyet önerisini bir propaganda aracı olarak görrneyelim. Doğrusunu söylemek gerekirse Sovyetler Birliği ilk kez propagandaya dayanmayan. yapıcı ve olumlu bir öneride bulundu" dedi. Lugar,, "Gorbaçov'un önerisinden yola çıkılarak So\\etler Birliği'nin arlık polemik yapmak istemedigi M>nucuna varılabilir" dedi. TC ZtRAAT BANKASI