16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EKİM 1985 Ozetle HABERLER CUMHURİYET/7 Sav: İstifam 8Öz konusu değil SODEP Genel Başkan YardtmcuıAtila Sav, partideki görevinden aynlmasann söz konusu olmadığmı bOdtrdL Sav, Cumhuriyettn "Genel başkan yardımahğmdan istifa ettiniz mi?" yohmdaki sorusunu "Yok böyle bir sey" biçiminde yanıtladu Sav, "Erdal tnönü doğu gezisinden sonra stzinle görüseceğini bOdtrmiş. Neden?" sorusuna da ulnsanlarm kişisel bazı sıktntıtan olabübr. Ben Sayın Erdal Inönü üt her zaman görüşürüm" karjıhğmı verdi HP'de istifasız gün HP'yi yeniden kurma fikrini muhalifler benimsemedi. HP Genel Merkezi "yakınlaşma ve uzlaşma" amacıyla pazartesi Anadolu Kulübü'nde yemekii toplantı düzenledi ANKARA, (Cumburiyet Biirosu) HP'en istifa eden eski Genel Sekreter Yrimaz HastUrkün ortaya attığı, SODEP'le birleştikten sonra varlığı sona erecek HP'nin yeniden "Halkçı Pnrti" adıyla kurulması fıkri partiden istifa eden ve istifa edeceklerini açıklayan milletvekilkri arasında benimsenmedi. HP'deki muhalefetin lideri eski Genel Başkan Necdet Calp, "YStni bir parti kanılması konusnnda hiç kimseyle bir göriişmem olmadı, benimle de herhangi bir temas olmadı" dedi. Daha önceki açıklamalarında HP'nin SHP olmasına kadar partiden istifa etmeyeceğini bildiren Calp, dün basın mensuplannın sorulannı yamtlarken, olaylann gelişimine göre tavır alacağını soyledi. Calp, bir başka soru üzerine eşinin yurt dışında tedavi gördüğunü hatırlatarak, "Knraltay'ın yapıiacagı gün gelme ihtimali var. Bu nedenlc şartlar mfisait olursa KurulUy'a kaolabfllrim" dedi. Bu arada, HP Genel Merkezi, parti içinde yakınlaşma ve uzlaşma sağlamak amacıyla pazartesi günü Anadolu Kulübü'nde yemekli bir toplantı düzenledi. Calp, çağrüması durumunda yemeğe katılacağını bildirdi. Parti içindeki muhalefetin başını çeken milletvekillerinden Gönscli Özkaya, istifa ederse partiden değil, milletveküliğinden istifa edeceğini açıkladı ve HP'de hiç kimsenin SODEP'le birleşmeye karşı olmadığını, ancak birtakım yanlış davranışlann partiyi çalicantıya sürüklediğini ve asü bölücülüğün simdi başladığını öne sürdü. Özkaya, son çalkanülann birçok kisiyi duygusal bir havaya soktuğunu belirterek, "Herkes bırakın milletveküliğini, Ecevit'in yanında bir kul olmaya nn" dedi. Günseli özkaya, birleşme aşamasında SODEP Genel Başkanı Erdal tnönü'nün ciddi tutumunu hayranlıkla izlediğini de belirtti. HP'de dün, istifasız bir gün yaşanırken, Şükrii Babacan ve Şükru Yüzbaşıoglu, hafta başında istifalarını vereceklerini tekrarladılar. tstifa edecek milletvekilleri arasında Kemal Gökçora, Nuri Uzel, Mebmet Kafkaslıgil ve Haymllab Olca'nın da isimleri geçerken, "Uyan büdirisi"ne attığı imzayı ayru gün geri alan Salim Erel, dün yazılı bir acıklama yaparak, "SODEPHP batUnlügiinii yürekten arzu eden bir HP mensubnvum. tstifayı doşünmcdigim gibi bu konnda yorum yapmak, karar vermek yetkisini de kimseye devretmedim" dedi. "Uyan biWirisi"ne imza attıktan sonra partisinden istifa edeceğini açıklayan HP Niğde Milletvekili Arif Toprak, Niğde örgütünün isteği üzerine istifadan vazgeçtiğini söyledi. Toprak, UBA'ya yaptığı açıklamada, "Tabanımın istedigi dofnıltuda mücadeleme devam edecegim. YönetimİB iyi kanuiannın yanında, kötülerinin ise karşısında olacağtm" dedi. Toprak, birleşmeye karşı olmasına rağmen kurultay kararına saygılı olacağını da bildirdi. HP Bursa tl Başkanı Necati Akgnl, "Uyan bildirisi"ne imza atan Bursa Milletvekili Mehmet Azizof lu'nun bu davranışı gazetelerde ismi çıksın diye yaptığını öne sürdü. Azizoğlu'nu reklam peşinde koşmakla da suçlayan t! Başkanı Akgül, "tki Genei Başkanın Bursa gezisine de katılan Azizoğlu, otobüste Gürkan'ın arkasındaki koituğa oturmuş, buradaki etkinliklere kanlmıştı" dedi. Sinop Milletvekili Özer Giirbüz, THA'ya yaptığı açıklamada, "Ben siyaset adamıyım. Partimden istifa etmeyi kesinlikle düsünmüyorum" dedi. HP'nin kuruculanndan ve ilk Genel Sekreteri, eski Genel Başkan Yardımcısı Gürbüz, gruplaşmalann partiye yarar getirmeyeceğini de savundu. Öte yandan, HP Meclis Grubu'nun çarşamba günü yapacağı toplantıda Meclisin acıiışından bu yana kilitlenen TBMM Başkan Vekilliği adayı seçiminin sonuçlandırılması bekleniyor. HP Grup yöneticüeri, adayhğmı koyan üyelerin tümüyle görüştükierini ve az oy alanların adaylıktan çekilmeyi kabul ettiklerini bildirdiler. DUYDUK/GORDUK YALÇI1V PEKSEN TTde daha iyi görünme sorusu HP Erzurum MUletvekOi Hilmi Nalbantoğlu, TBMM Baskanhğıiıayazılı bir soru önergesi vererek, genel kurul salonunım 400 tiftttk bötümünün halatlaria aynhp aynlmayacağmı sordu. Nalbantoğlu, böyle bir uygulama Ue müTetvekillerinin dağınık oturmalarmtn önleneceğmi ve TVde daha iyi görüntü aanacağmı bildirdL SAHNEDE KONUŞTUK Dostlar Tiyatrosunda yer yokluğu yuziınden Genco Erkal'la sahne ustüne konan bir masada konuştuk. (Foto|raflar: ENDER ERKEK) Anayasa Mahkemesi, styasipartüerin mali denetimini sürdürüyor. ANAP ve Yeni Düzen PartisVnm maUyöndm ttk mcelemeleri 31 ekim perşembe günü yapdacak. Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Ziyaettin özkanh'nın verdiği bügiye göre DYP, HP, İDP'nin mali denetimine Oişkin ilk inceleme raporlan da Anayasa Mahkemesi raportörlertnce bttirttmeye çaasthyor. mrtilerin mali denetimi Asiyeyi kurtermaya çalışan tiyatrocu Genco Erkal: ANAP Samsun Û Başkanı^ hendi miUetveküini rüşvetle suçladı AHAP Samsun tl Başkan Müftüoğlu görevden alınınca Samsun MiHetvekili Süleyman Yağcıoğlu'nun Istanbul'da iki memba suyunun yeniden açılması için 24 milyon rüşvet aldığını öne sürdü. SAMSUN, (Comhuriyet) ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler tarafından görevinden alındığı kendisine telefonla bildirilen ANAP Samsun tl Başkanı Metin Miiıtaoğla, hakkındaki rüşvet iddialannı yalanladı ve "Bu bir komplodur. Bu komplonan ardında Samsan Milletvekili SiUeyman YagcıoSlu vardır" dedi. Müftüoğlu, yolsuzluk yapmakla suçladığı milletvekili Yağcıogln'nun tstanbul'da kapatılan iki memba suyunun yeniden açılması için 24 milyon lira rüşvet aldığını öne sürdü. ANAP'ın Samsun'da kuruluşundan beri başkan olan Müftüoğlu hakkında bazı iş kollannda aracüık ederek para aldığı iddiasıyla çeşitli söytentüer ortaya atılmıştı. Görevinden alındığnıın hemen ardından bir basın toplantısı düzenleyen Metin Müftüoğlu, "tstanbul'dan kendi diyle getirip milletvekili yaptığı Süle>man Yağao^lu'nun ipligini pazara çıkarmanm hak oldugunu" söyledi. "Sokaga atüsam bile kavgayı en iyi şekilde yapanm" diyen MUftüoğlu, "Hakkımda bir komplo hazırlanmıştır. Bu işin başını Yağcıoglu çekmektedir. Bize hnsumcti, kendisinin bir sürü nsiUsnz işlere girmesi karşısmda kendisüıi uvarmamızdır. Bunlara girme, bu işleri >apnıa dedim, ama dinletemedim. O da beni yemek için bir komplonun içine soktu, biri yemek istedi ve yedi. Rahatlamıstır artık" dedi. Müftüoğlu, TBMM'ye girrneden tstanbul Acıbadem'de dişcilik yapan milletvekili Yağcıoglu hakkında basına 12 konu duyuracağını söyledi. Müftüoğlu bunlardan ilki Yağaoğlu'nun Istanbulda ruhsatı iptal edilmiş iki memba suyu "Imren" ve "Başpınar" ın yeniden açılması için aracüık ettiğini ve 24 milyon lira aldığını öne sürdü. Eski başkan, hakkında ileri sürülen rüşvet iddilarındaki tutanaklarda imzası bulunan Halit Yüksd'in, milletvekilinin yeğeni oldugunu ve bu kişinin Suudi Arabistan'a işçi göndermek vaadiyle dolandınalık olayına adının kanştığını söyledi. 'Yagcıogin'nı birçok kez Suudi Arabistan'a adam gonderme işine girme dedim, ama dinlemedi" dedi. Metin Müftüoğlu daha sonra şöyle konuştu: "Ben de milletvekili hakkındaki bdgeieri 7 ekimde Başbakan ve MKYK'ya götürmüştüm. Buolarla Ugİli oir işlem yapılmaması halinde biitün belgeleri basına açıklayacagun. Partiden atılırsam sokak kâvgası yapacağım. Ben kolay yutulur lokma degilira. Bunu Yağcıoglu da biliyor." Metin Müftüoğlu hakkında ortaya atılan rüşvet iddialarının savcüık tarafından soruşturulduğu ve Müftüoğlu'nun ifadesinin alındığı öğrenildi. Sahne dışında heyecan daha çok.. Birçok yerde polls kordonu altında oynuyoruz. Salonun içindeki polls telsizleri bizim sesimizi bastınyor zaman zaman. Bu, izleyiciyi de tedirgin eden bir şey.. Oraya oyun seyretmeye gelmlş olan insan her dakika polisin varlığını hissederek bir başka hava içine giriyor. Biraz sonra okuyacağınız konuşmayı yapmak için tiyatro oyuncusu Genco Erkal'la Dostlar T\yatrosu'nda buluştuk. Beyoğlu'nda, Baro Han1 ın alt katında bulunan tiyatro, o kadar küçük bir yerdi ki, oturacak başka yer olmadığından sanatçıyla sahnede konuşmaya başladık.. Sayın Genco Erkal, gazetelerden okuduumuza göre Asiye hâlâ kurtulamadı galiba.. ık sık başınız derde giriyor. Bu olayı kısaca özetler misiniz?.. Bunlar biliniyor ama.. İşte biz cuma akşamı burada provadayken izin verilmediğine dair bir haber geldi. Kaymakamlık izin vermedi. Nedenini sorduk.. Oyunun içinde bazı sakıncah kişiler olduğu için dendi.. Şiz misiniz o sakıncalı kişi?.. İlk listede benim de adım vardı. Sonraki listede yokiu.. Diğerlerinin sakıncası da.. 1402 sayılı kanunla Şehir Tiyaırosu'ndaki görevlerine son verilenter.. Macit Koper, Zlhnl Küçümen, Avni Yalçın... Halbuki bunlar sonradan sıkıyonetimin yazısıyla aklanmışlar. Buna rağmen neyin sakıncalı oldugunu anlayamadık.. Ayrıca bu oyunu biz bir yıldan beri oynuyoruz. Anadolu'nun, İstanbul'un birçok yerinde oynadık. Bir sakınca görülmedi.. Sonra yeniden bu yasaklar yüzünden çok gerilimli saatler yaşadık.. Artık alışmadınız mı böyle şeylere bir tiyatrocu olarak?. İşin en kötü yanı ne biliyor musunuz?. Bu işlere alışamamak değil, alışmak.. Bunlar o kadar anormal şeyler ki, bunlara atışmak... Neredeyse doğal kabul etmek çok üzücü oluyor. Mesela gittiğimiz yerlerde sık sık emniyetten "Oynamanıza izin verdik, ama şu cümleyi çıkartın", ya da "Şurasını değiştirin" veya "Şu sözcügü kullanmayın" gibi üstü örtülü diyeceğim bir sansür uygulanıyor. Daha da komiği bize şöyle diyenler var: "Siz neyin sakıncalı oldugunu bilirsiniz.. Bizi uğraştırmayın, oraları çıkarın, öyle oynayın." Tabii biz hiçbir yerini sakıncalı buimadığımız için ne yapacağımızı bilemiyoruz. Bu tür problemler oyundan önce çok gerilimli, çok heyecanlı durumlar yaratıyor. Galiba bir tiyatrocu için artık sahne heyeyorsunuz. Insandan insana geçen bir iletişirr var.. Sinemada bu yok.. Bir de sinemada sah neler çok farklı zamanlarda çekildiği için, zor layan bir şey oluyor.. Ama yıne de zevkli bulu yorum ben.. GÜNLÜK YAŞAM Ben biraz konuyu değiştereceğim. Size bi tiyatro oyuncusunun günlük yaşamını soraca ğım.. Bir kere bütün yaşamımız tiyatro saatleri ne göre olduğu için bizim saatlerimiz norma insanın yaşamından çok başka.. Ne bileyim. Yemek saatlerimiz başka, uyku saatleri başka. O gün oynanacak oyuna göre hazırlanıyor her şey.. Örneğin oyundan önce yemek yenmez. Yenirse büyük bir ağıriık yapar. İnsan sesine nefesine hâkim olamaz.. Oyun bittiği zaman de sanki gün o sırada başlıyormuş gibi bir duygusu olur insanın.. Sabah olmuş gibi yani.. Evet.. Çünkü bütün gün o oyun için hazııianılmtştır. Oyunda izleyiciyie karşılıklı, heyecanlı bir olay yaşanmıştır. O halde yemeği yiyip, hemen yatmak olamaz. Çünkü bütün beyin, bütün duygular, her şey yoğun haldedir oyun sonrasında. Dolayısıyla gece çok uzayabilir. Sabaha kadar oturuluyor galiba.. Oturan vardır. Ben o kadar fazla gezmeyi ve çok fazla geç saatlere kadar oturmayı seven bir oyuncu değilim.. Bir de bizim bir özel durumumuz var. Biz genellıkle akşam altı otuz, yedide oynadığımız için oyunlarımız erken bitiyor. Ama saat dokuzda suare oynayan oyuncular için gün gerçekten on ikide başlar. Eşiyie dostuyla konuşacak, bir kadeh bir şeyler içecek.. Bayağı uzayabilir. Ve genellıkle normal insanlardan daha geç yatıkjtğı için sabah normal olarak daha geç kalkılır. EK İŞLER Sonra ne yapıltr? Başka işler yapılır. Bizim tiyatromuzda oynayan arkadaşların çoğunun birçok yan işleri var.. Kimi konservatuvarda öğretim görevlisi, bir kısmı film işinde.. Seslendirme işindeler. Çünkü olanaklarımız ortada.. Yani buradan alman parayla bir oyuncunun en az geçim koşullarında bile yaşamını sürdürmesi olanakstz.. Hele eviiyse, çocuğu da varsa.. Tiyatrodan aldığı parayla geçinmesine olanak yoktur. O yüzden arkadaşların çoğu ya senaryo yazıyordur, ya seslendirmeye gidiyordur. Tiyatro dışında birçok işlerde koşturmak durumunda.. Sizin bir tiyatro sahibi olarak geçinme koşullarınız nasıl? Ben özel yaşamımda fazla giyime, kusama, yemeğe, içmeye ya da gezmeye düşkün bir insan olmadığım için lüksüm yok.. Fakat gene de şunu söyleyebilirim; tiyatrodan aldığım para hiçbir zaman o koşullan bile sağlamamıştır.. TİYATRO PARASINA SİNEMA Siz neler yapıyorsunuz para kazanmak için?.. Biraz sinema yaptım.. Ama ben önemli, fakat hiç para getirmeyen filmlerde oynadığım için buna para kazanmak denemez. Niye para getirmiyor? Hepsi başanlı oldu bu filmlerin.. Beiki yapımcısına getirdi.. Ama beni biliyoriar.. Bana yaklaşırken her şeyden önce bir tiyatro oyuncusu olarak yaklaşıyorlar.. Para meselelerine gelince Yeşilçam yıldızlannın fiyatlan hiç geçerli olmuyor. Mesela sinema piyasasında adı sanı duyulmamış bir oyuncu ücreti veriliyor bana.. Dolayısıyla ben daha çok sanat filmlerinin sembolik ücretler alan bir oyuncusuyum.. Ev kirası veriyor musunuz? Oturduğum ev benim.. Kira vermiyorum.. Evi nasıl aldınız? Almadım, aileden katdı. Onun dışında annemle birlikte oturuyorum. Bunlar biraz fazla özel sorular olmuyor mu? Ben ekonomik durumunuzu çıkartmak için soruyordum.. Evet genellikle bunu herkese soruyorsunuz.. Herkese soruyorum, çünkü ekonomik durum çok önemli.. Mesela sizin dürumunuzda kendini tiyatroya adamış bir kişinin en mütevazi ihtiyaçlarını bile tiyatrodan sağlayamaması çok önemli.. Evet durum bu.. Sağlayamadık. EVLİLİK VE TİYATRO Eviilik de yürümedi galiba tiyatro nedenryle.. Evet boşandım.. İki yıl evii kaldım zaten.. Fazla evli kaimadım.. Tiyatro nedeniyle mi yürümedi?.. Sanıyorum evet.. Üstelik eşim tiyatrocuydu biliyorsunuz.. Başlangıçta, birilke kararı almıştık.. Evliliğin sağlıklı yürümesi için hiç değilse aynı tiyatroda olmayalım, birlikte olmayalım demiştik.. Çünkü o zaman kalkılıyor, birlikte tiyatroya geliniyor, sonra birlikte eve dönülüyor. Hep aynı hava içinde.. Bu yüzden yürümedi.. Başkalannı bilemem, ama ben kendim için konuşuyorum; tiyatrocuların evliliğinin /ürümesı biraz zor galiba.. İnsan bu işe girince tiyatroyla evlenmek zorunda kalıyor. HPSODEP birltşmeü Ue ügiti olarak her iki partinin yöneticileri Ordu, Rize, Artvin ve Hatay'da SHP*nin geçici U yönetimlerini olusturdular. Böylece simdiye kadar 13 üde örgütlenme sağlandh Istanbul, Beşiktaşta ve ÇanakkaU Geliboht'da da SHF geçici ilçe yönetimleri beürlendl 13 ilde SHP oluştu Rahşan Ecevh: DSP'nin resmi kuruciısu olmayacağım FERRUH YILMAZ t İş kazası: 2 ölü Kartal Tuzla 'da ÇeUktepe Şanayi A.Ş'de işçi olarak çahsan Turgut Karasu (48) elektrik trafosunda, Eminönu Langa Nasipasa Caddesinde Hüseyin Kurt da çaUstığı otel inşaatmda cereyana kapılarak öldüler. KOPENHAG Rahşan Ecevit, Danimarka'mn başkenti Kopenhag'da gazetecilerle konuşurken, "DSP'nin fiili kuruculan arasında >er alacagun, ancak resmi kurucu olmak isteğinde degilim" dedi. Yanında eşi Bülent Ecevit olduğu halde sorulan yanıtlayan Rahşan Ecevit, DSP'nin kuruluşu ilk açıklandığında 10 bin üyesi olacak deniyordu, daha sonra bu sayı azaltıldı, biçimindeki bir soruya şu yanıtı verdi: "Çalışmalara başladığımızda illerde ve ilçelerde ufak gruplar oluşturuluyordu. Bir ilden bir ilçeye, bir ilçeden başka bir ilçeye geçiliyordu. Fakat sayı geride kaTan U ve ilçelerde çoğalıp durnyordu. O çogalmalan biz düşiinemedik, bngün sayı 40 bini asU, 50 bine yaklaşta. Biz de bu kadar kişiyle toplantı yapılamayacagını düşüoerek elimizden geldiğince sayıyı küçültmeye çalıştık. Binin altında bir rakam olacak şimdi. Fakat bu resmi kuruculanmız. Digeriori de fiili kurucu olacak" sözün burasında Bülent Ecevit eşine dönerek "Sen de fiili kurucu olacaksın" deyince Rahşan Ecevit bunu, "Ben de fiili kunıcuyum. Resmi kurucu olmak isteğinde degilim" sözleriyle doğruladı. "Danimarka gazetderine verdiğimiz bir demecte parti kurulup yerine oturduktan sonra çekileceginizi söyiemişsiniz, bu doğnı mu?" sorusuna Rahşan Ecevit, "Evet, öyle dedik" yanıtım verdi. • SSK Sağhk Karnemi kaybettim. Hükümsüzdür. EMÎNE DEMİR • Erzincan Nüfus Memurluğu'ndan aldığım 668182 nolu nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ALEV GÜNAY ANAP'tan Alaçaü'ya nSeçım hizmetF' tZMİR, (Cumhtıriyet Ege Bürosn) Başbakan Turgut Öaü'ın "mutlaka istiyorum" dediği Alaçatı Belediye Başkanhğı seçimlcri öncesinde başlatılan "Mzmet yagmuru' ile kasabanın yülardır yapüamayan yollan tamamlandı. Otomatik telefon santralı hizmete girdi. Tonlarca kömür getirilerek dağıtılmaya başlandı. ANAP'ın kasabada yiyecek, giyecek ve para da dağrttığı öne sürülürken, ANAP yöneticileri kahvelerde yaptıkları konuşmalarda kendilerini "Başınıza devlet kuşu kondu. Hizmet getmişse fcna nu oldu? Kömür getirdiniz diyoriar, tezek mi getirecektik" diye savundular. "Birieşik sol" ise iktidar partisinin "Bizim adayımız seçflmezse hizmet gelmez" biçimindeki "tefc<öt"lerine karşı yörede buhınan SODEP'li belediye başkanlan Alaçatı'ya gelerek, secmenlere güvence vermeye çalıştı. Çeşme'nin Alaçatı kasabasında seçime bir gün kala alışılmadık bir hareketlilik ve kalabalık var. Kilçük kasabanın sokakları tzmir'den, Ankara'dan gelen politikacılarla dolarken, bu yoğunluk en çok esnafı sevindirdi. Yanyana kahvehanelerde yapılan konuşmalarda partilerin adaylan tanıtüdı. önceki gece HP'nin düzenlediği kahve toplantılanna katılan konuşmacılar, ANAP'ın kasabaya getirdiği "seçim hizmetleri"ne değinerek iktidara sert eleştiriler yöneltirken, özellikle "muhalefetten biri seçüirse hizmet gelmez" anlayışuu silmeye çahştılar. HP adayı Erol Altun, "Hakkımızı alacağız."dedi. DYPMDP birleşmesinde ük adan 30 ekimde 1HDP Genel Başhant S&ylemezoğlu: Ara seçimlere kadar birleşemezsek, daha sonra bu mesele çözülemez. HP ve SODEP sistemi meşru kabul ederek kendi güçlerini topladılar. Bizim istediğimiz de bu. DYP Genel Boşkant Cindnruki Görüşmede birleşme konusu açüırsa, kendilerine önce tekliflerini ortaya koymalan gerektiğini söyleyeceğim. önemli olan tabanın zorlaması. Tabanda bize iltihaklar başladı. Sosyal demokratlara karşı milliyetçi demokratlar asgari müştereklerde bir araya gelmek kaydıyla vatandaşın arzusunu nasıl gerçekleştirecegimizi görüşeceğiz." 'RİZM SUNAR rtur CDMHuKtYET 8629 JEKIM özel Otobüs • Tam Panaiyon ANKARA, (dunhnriyet Bürosu) Sosyal demokrat kesimdeki birleşmeden sonra milliyetçi demokratlann bir araya gelmeleri için başlatılacak çalışmalann ilk adımı 30 ekim günü MDPDYP Genel Başkanlan'nm göruşmeleri ile atılacak. MDP Genel Başkanı Ülkü Söylemez:oglu, partilere düşen görevlerin demokrasinin gelişimini hızlandırmak ve inkıtaya uğratmayacak biçimde oturtmak oldugunu belirterek, "Bunun dı^ndaki bir kavgayı ben kabni etmiyomm. DYP Ue burada bir asgari müşterege vanrsak gerisi kolay" dedi. Söylemezoglu, iki partinin birleşmesi konusunun 1986 ara seçimlerine kadar gercekleşmesi gerektiğini, bu tarihten sonra bu sorunun çözümünün mümkün olmadığını vurguladı. DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ise, "Eğer birleşme konusu görüşmede açüırsa, tabii olarak kendilerine önce tekliflerini ortaya koymalan gerektiğini söyleyecegiz" dedi. Söyiemezoğlu, DYP üe bütünleşme konusundaki Cumhuriyet'in sorulannı yamtlarken, partilerin hedeflerinin ülkeyi huzurla sandığa götürmek ve bir daha müdahaleye sebep olmayacak şekilde âvil kadrolann ülkeyi yö netmesini sağlamak oldugunu kaydederek, kendisinin masaya bu anlayısla oturacağım bildirdi. Milletin her şeyi Ue onayladığı 12 Eylül'ün ülkeyi uçurumun ve bölünmenin kenarından kurtardığına dikkat çeken Söyiemezoğlu, "Bu vakayı kabul etmek zorundayız" diye konuştu. MDP Genel Başkanı, "Ondorukia asgari bir mttşterekte birleşeceginiz inancını taşıyor musunuz?" sorusunu ise, "Bir seye ümitsiz baslanmaz. Ben o iimitle oturuyorum. Çünkü önemli olan sagduyudur. DYP'deki arkadaşlarda bu unsurun olduguna inanıyornm" biçiminde yanıtladı. Söylemezoglu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün ANAP'a oy vermiş ve pişman olmuş geniş bir kesim var. Bu kesim gidecegi yerde güçlii bir odağın oluşmasını istiyor. Bu nedenle biz baştan beri samimi bir biçimde bu bütttnleşme>i saglayacak geDşmderde üzerimin düşen rora abru dedik. Birinci adım olarak da MDPDYP göröşmesi şeklinde iş geüşiyor. HP ve SODEP Meclis içidışı kavgasma gitmeden, Meclis sistemini meşru kabul ederek, kendi güçlerini toparlamışlar ve tabanlanna olumlu bir tnesaj vermislerdir. Bizim istegımız de bu. Belli CtNDORUK NE DİYOR? DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, 30 ekimde MDP Genel Başkanı Ülkü Söyiemezoğlu ile görüşme isteğinin, Söylemezoğlu'ndan geldiğini, o nedenle görüşme gündemini bilemediğini söyledi. Cindoruk, iki partinin birleşmesinin de gundeme gelebileceğini sandığını kaydetti ve "Eger böyle bir konu acıhrsa, tabii olarak kendilerine önce tekliflerini ortaya koymalan gerektiğini söyleyeceğim" dedi. Hüsamettin Cindoruk, birleşme konusundaki görüşmelerin ancak bu sorunun yanıtları verildikten sonra ele alınabileceğini bildirdi. Cindoruk, tabanın isteğine partinin üst kademelerinin de mutlaka kulak vereceğine inandığım ve gerekirse birleşmenin koşullannın da gündeme getirileceğini söyledi. Tiyatroculann evliliğinin yürümesi biraz zor galiba. İnsan bu işe girince tjyatroyfa evlenmek zorunda kalıyor. canının yerini bu tür heyecanlar aidı ülkemizde.. Neredeyse yani.. Sahne dışında bir sürü heyecan daha yaşıyoruz. Birçok yerde polıs kordonu altında oynuyoruz. Salonun içindeki polis telsizleri bizim sesimizi bastınyor zaman zaman.. Bu izleyiciyi de tedirgin eden bir şey.. Oraya oyun seyretmeye gelmiş olan insan, her dakika polisin varlığını hissederek bir başka hava içine giriyor. "OYUN OYNAYAN HAYVAN " ~ Genco Bey, bu işin artık pek para kazarvdırmadığını da biliyoruz. Nedir sizi bu kadar güçlüğe göğüs gerdiren?.. Aaa... Çok zevklidir.. Ben yine de kendimi çok mutlu sayıyorum. Bu zaten icten gelen bir şey olmasa yapılmaz. Bütün çocuktarın oyun oynama duygusu vardır biliyorsunuz. Hatta insan tanımlaması yaparken "Gülen hayvandır", "Düşünen hayvandır" falan gibi "Oyun oynayan hayvandır" da deniyor. Mesela çocuklar evcilik oynarlar.. Evcilik oyunu çok ilkel bir biçimde tiyatrodur. Bunu insan içinden atamıyor.. Ben biraz da sinema üzerinde konuşup sonra özel somlara geçeceğim.. Siz hem tiyatroda, hem sinemada başanlı oldunuz. İkisi arasında oyuncu açısından ne fark var? Bir kıyaslama yapabilir misiniz? Sinema oyuncusunun değişik olan yanı şu: Kamera ya da objektif çok burnunuzun dibinde olduğu için, sizi beyazperdede çok büyüterek gösterdiği için, ister istemez oyununuzu çok küçültmek zorundasınız. Yani hiç oynamıyormuş gibi olmak zorundasınız.. Daha doğal yani.. Doğal denebilir veya daha ekonomik oynamak zorundasınız. Ama tiyatroda.. Diyelim ki, beşınci sıranın arkasında kalanlara oyununuzu ulaştırmak için daha gösterişli olmalı.. Tiyatro mu zevkli, sinema mı Genco Bey?.. Her ikisi de keyifli.. Ama tiyatroda seyirci ile çok yakından ve çok sıcak bir ilgi, tepki alı Elemanlar Aranıyor Wallraff ın kitabı Meclis'te ANKARA, (Cumhuriyet Bflrosu) HP'U Fikri Saglar, Alman gazeteci Gunter Wallrafrın Almanya'da çalışan Türk işçilerinin kötü yasam koşulianyla ilgili yayın ve iddialannı Medis'e bir soru önergesiyle getirdi. Sağlar, Başbakan Itargut Özal tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyje TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde gerek Alman gazetecinin kitabında, gerekse Alman televizyonundaki konuşmalarında iddia ettiği ve belgelendirdiği gibi işçilerimize üçüncü sınıf muamele yapıldığını belirtti. Sağlar, bu konuda müdahale edici herhangi bir gınşımde bulunulup bulunui ALANYA ALAADDİN OTEL 29.000MARMARİS MARTI HOTEL 34.000. MARMARİS ATLANTİKOTEL ÖREN KESKİN OTEL 29.000 Barbaros Buh/an 35 Be#ikta« W11074.16122 81.16182 26 K«Mıâv:3361660 madığım sordu. HP'li Sağlar, Başbakan'a şu sorulan yöneltti: "Almanya'ya giden kaçak Türk isçilerinin Alman iş piyasalarında herhangi bir emtia gibi pazariandıgını biliyor musunuz? Bu konuda hüktimet olarak ne gibi önlemler aldınız? Alman hükümeti yetkilileriyle 2 milyona varan vatandaşlanmızm sosyal güvenceleriyle ilgili herhangi bir çalışmanız oldu mu? Türk insanlannın sonınlannı yok edici kökKi çözümler ne zaman alınacaktır? Uluslararası iliskilerde daha açık kişilikli ve gerçekçi bir dış politika yapmayı düşünüyor musunuz?" AYA Reklam HizmetJeri A^. Seher YıldızJ Sok. No. 6 Etilerİstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle