27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 EKİM 1985 CUMHURİYET/6 6 Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Rallis ile Türkiye Dışişleri Bakanı Hayrettin Erkmen'in Genel Sekreter Joseph Luns'un odasında gizli bir görüşme yaptıkları haberi hiç beklenmedik bir kaynaktan gelmişti. Brüksel'de Erkmen'e refakat eden heyet mensuplarından birısi, Belçika'mn ünlü BrovvningLiege tUfeklerinin satış mağazası için dantşmanlığımıza ihtiyaç duymuş, ancak verdiği randevuya geç kalmıştı. Gerekçe.si anlaşılır türdendi. Suç Bakanda. Anidcn Rallis'le gorüşiü.. Kusura bakmayın. O gece gizli buluşmayı doğrulatmak üzere Erkmen'i bulmuş ancak sert cıkıp kızması uzerine doğrulatamamış olarak buruk ayrılmıştık. Son görüşmemizde, Erkmen'i alıp o günc götUrdüğümüzde kendisi de buruk ayrıldığını itıraf etmekten çekinmemişti. "Saklamak için bizim nedenimiz yoktu ama Rallis iç politiku açısından bazı handikaplarla karşılaşabilirdi" diyordu. Erkmen hafızasını tazelerken hiç zorlannuyordu. "Birlesik Amerika ile silah ambargosu meselesinin yeni çözümlendigi yıllardı. Ambargo kalkmış ama Amerika iki yeni islekle karşımıza gelmişti. 1 Kıbns'ta daha elastiki, daha anlayışlı ya da onların tabiri ile daha "cömert" davranmaınız. 2 Yunanisfan'ın NATO'nun askeri kanadına döniişii için kolaylık göstermemiz. tstekler bunlardı ama her ikislnde de Birlesik Amerika idaresi ile bizim göriişlerimiz farklılık gösteriyordu. Onlar Kıbrıs konusunda Türk egemenliği altındaki bolgeden taviz verilmesini tavsiye ediyor, biz de buna karşılık Kıbrıs meselesinin bir biitün oldugunu, parça parça çözümlenmesinin mümkiin olamayacağını, ancak bu biitün içinde anlayış gösterrbilecegimizi soyliiyordıık. Fakat hiçbir /aman şıı nispcllf veyu bu orandu Inpruktan vazgeçeriz gibi bir laahhütle bulunmuynrdıık. Milletlerarası müzakelerelerde her vaat daha sonra taviz olarak karşınıza çıktığından ve bu kural özellikle Yunanlılar için geçerli oldugundan müzakerelerde titiz ve hassas davranıyor, miizakere paketini parçalamamaya ve verilen parçanın mahkumu Eski Dışişleri Bakanlanndan Hayrettin Erkmen anlatıyor: ABD, Yunanistan'ın dönüşü için kolaylık göstermemizi istiyordu Y unanistan'ın NATO'ya donuş oykusut t II «« •• » r I •> " KANAT Ufuk Güldemir lahlandırılmasında fazla mahsur bulunmamaktadır." Işle adaları silahlandırırken hep bu cümleye alıfta bulunuyorlardı. Aynı sorun FIR hattında da karşımıza çıktı. O zamanki hiikümet, Yunanistan'ın daha iyi Genelkurmay 'ın bizden farklı düşündüğüne ilişkin bir işaret yoktu. Rogers önce bizim Genelkunnay'la görüşüyor, sonra gizlice Yunan Genelkurmay Başkanı ile buluşuyor, ama hep katı bir tutumla karşılaşıyordu. Onun bu tutumuna karşılık, biz de bir pozisyon almak durumunda olduğumuzdan mutabakata varmak mümkiin olmuyordu. Bize "Aman anlayışlı davranın. Siz güçlüsünüz. Sizin sözünüz her zaman geçer. Şekli sorunlara saplanıp kalmayalım. Yunanistan 'ı bir an önce askeri kanada dahil ede/inı. Aksi halde işler çok daha güçleşecektir. Sizden istenen tavizler de artacaktır, bizden istenen de. Bu da komplikasyonlara sebep olabilir" şeklinde telkinlerde bulunuyorlardı. Carter'dan Demirel'e gelen mektupta TürkAmerikan dostluğunun vazgeçilmez oldugundan bahisle, Yunanistan ile olan ilişkilerde anlayışla hareket edilmesi temenni ediliyordu. dan sonra Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve Dışişleri Bakanı Başbakanlıkta bir araya geliyor, durumu değerlendiriyorduk. Eğcr bir karara varmak gerekmiyorsa Cîenelkurmay'dan yüksek rütbeli bir subay gelip bana son durumu anla'tıyordu. Nirengi noklamız, '1974 öncesi şartlara hayırdı.' (îenelkurmay da bu nirengiyi hcııimsiyor mııydu? KRKMKN Elbette. Bizden farklı düşundüklerine ilişkin bir işaret yoktu. Rogers önce bizimle görüşüyor sonra gizlice Yunan Genelkurmay Başkanı ile buluşuyor, ama hep katı bir tutumla karşılaşıyordu. O'nun bu tutumuna karşılık biz de bir pozisyon almak durumunda olduğumuzdan mutabakata Varmak mümkün olmuyordu. Kn çetin müzakere hangi madde üzerinde olmuştur? ERKMEN Kumanda kontrol sahalarmda. 1974 öncesinde adalar dolayısıyla Ege'de k'omuta kontrol sorumluluğu tamamiyle Yunanistan'ındı. MUzakerelerde iki tane komutanlık kurulması, bir tanesinin Limni'de, diğerinin lzmir'de olması teklif edildi. Hülasa anlaşmaya varılamadı. Bu tarihlerde ABD'nin telkinlcri oluyor muydu? ERKMEN Amerika'nın bazı endişeleri vardı. Seçimleri Sosyalist Parti'nin kazanacağım hissettiklerinden vok telaşlıydılar. Seçimler yapılmadan Yunanistan'ın NATO'ya dönüşünü sağlamak istiyorlardı. Ve bunu her pahasına yapmak istiyorlardı. Bize "Aman anlayışlı davra OPERASYONU ani olarak çekilmiş olması bizim için bir fırsattı kaçırılmış bir fırsat ve yeniden dönınek istediğine göre münasebetlerımi/i dengeli bir düzene oturtmak gerekiyordu. Biz bu isteğimizi o günlerde şöyle ifade ediyorduk: 1 Yunanistan'ın NATO'ya dönüşüne evet. 2 Ancak 1974 öncesi statüye hayır. Buna göre artık F1K hattı yok far/.edilecek, kumanda kontrol sahalarmda da yeni duzenlemeler yapılacaktı. Ancak bir başka önemli unsur da, 1980 ekiminde girmeyi düşUnduğumUz Ortak Pazar'a elimizde Yunanistan'ın NATO'ya dönüşünü veto hakkı gibi güçlit bir kozla gitmekti. Müzakerelerin başlamasıyla birlikte kumanda kontrol sahaları konusu masaya geldi. Biz tabii müzakere taktiği olarak sorumluluk sahamızın Ege'nin ortasından gecen meridyen hattına kadar olmasını istedik. Sonra yavaş yavaş geriye çektik ve onIarın da kabul edebileceği bir noktaya gelince ısrara başladık. Ancak oradan daha geriye gidiş olamazdı. Tam bu noktada devreye Rogers girince biz de Genelkurmayı devreye sokarak muzakere işini askeri kanada bırakiık. Neden askeri kanada bıraklınız? ERKMEN Askeri organ zaten siyasi iradeye göre müzakere yapar onun için. Rogers ile muzakereleri zamanın Genelkurmay Başkanı Kenan Evren sürdürüyordu. Ama fiilen görüşmeler, yardımcısı Saltık Paşa ve şimdiki Kara Kuvvetleri Komutanı tarafından götürülüyordu. Brüksel'e gidiyor, Rogers ile görüşüyor, geliyorlardı. Askeri organ, müzakerelerin gidişatından siyasi iradeyi haberdar ediyor muydu? ERKMEN Her yeni safha olmamaya dikkat etmek gerekiyordu. Yunanistan işte o yıllarda kıta sahanlıgı, hava sahası gibi ne kadar mesele varsa hepsinde parça parça vaatler koparmaya çalışıyor, sonra yeni vaatler koparabilmek için eski vaatleri ge Amerika, Yunanistan'da seçimleri Sosya/ist Parti'nin kazanacağım hissettiğinden çok telaşlıydı. Seçimler yapılmadan Yunanistan 'ın NATO'ya dönüşünü sağlamak istiyorlardı. Ve bunu her ne pahasına olursa olsun vapmak istiyorlardı. rekçe gösteriyordu. Örneğin Montrö Antlaşması'nın Meıiiste göriişiilmesi sırasında, dönemin Dışişleri Bakanı Tcvfik Rüstü'nıin bir ciimlesini, sanki anlaşmanın o maddesi degiştirilmiş gibi kabul etmişlerdi. Cümle şöyleydi: "Boğazların müdafaası artık tamanıen bizim yetkimizde olduğuna göre Boğaz dışı adalann sisivil lıavacılık imkânlarına sahip ulması nedeniyle hattın çizilmesini Atina'ya hırakmış, onlar da işi, karasulannı FIR hattıymış gibi kullanmaya kadar götiirmüştü." Bu müzakere üslubu Yunanistan'ın NATO askeri kanadına dönüşüne nasıl yansıyordu? ERKMEN Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadından olan ilişkilerde anlayışla hareket edilmesi temenni ediliyordu. Rallis'le gizli buluşmamz da ABD kanadı tarafından mı organize edilmişti? ERKMEN Hayır. Brüksel'deki bu görüşmeyi Luns düzenlcmişti. Aslında bizim açımızdan gizlilik gerektiren bir durum yoktu ama Yunanlılar iç politik nedenlerle görüşmenin gizli yapılmasında ısrarlıydılar. Rallis "Basın ve muhalefet bizi rahat bırakmıyor" diyordu. Ben de "Basınımız vc muhalefetimiz bizi de rahat bırakmıyor ama, Türkiye ile Yunanistan arasında bir çatışma olursa bunun sorumluluğu ne basındadır ne muhalefettedir. Bunun sorumlusu siyasal iktidarlar olıır" demiştim. O da "çok haklısınız" diye cevap vermişti. Ayrı ayrı koridorlardan gelerek NATO Genel Sekreteri Luns'un odasında buluşmuş, sonra geldiğimiz gibi ayrı kapılardan çıkarak ayrı istikametlere gitmiştik. İşte biz bu görüşmeyi haber almış Erkmen'i yakalamış, ancak scrt çıkması üzerine buruk ayrılmıştık. Beş sene sonra, bu burukluğu hatırlattığımızda Erkmen gülmüş ve "Kızmamıştım, ama kızmış gibi yapmak gerekiyordu. Yoksa suphelenirdin" ERKMEN YASSIADA'DA demişti. Eski Dışişleri Bakanı Erkmen Aslında geçmişine bakınca kendisini iktidardan uıaklaştıErkmen'in neden kızmadığını ranlar hakkında bugün ktıgtnltk belirtisi taşıyan tek laf et anlamak daha kolaylaşıyordu. Mükemmelliğe uzanan hoşgörümiyordu. şünıl, muhatap olduğu eziyetlenın. Siz güçlüsünüz. Sizin sözü re, döndüğü idamlara borçlu nüz her zaman geçer. Şekli so olan bu adamı kızdırabilmek kirunlara saplanıp kalmayalım. min haddineydi? Nitekim, değil Yunanistan'ı bir an önce askeri 5 sene öncekiler, 25 sene önce kanada dahil edelim. Aksi hal onu "vatan haini" damgasıyla de işler çok daha güçleşecektir. iktidardan uzatklaştıranlar hakSizden istenen tavizler de arta kında dahi bugün kızgınlık becaktır, bizden istenen de. Bu lirtisi taşıyan tek laf etmiyordu. komplikasyonlara sebep Söyleyeceklerini boğazının menolabilir" şeklinde telkinlerde bu genesinde ezip, iplik iplik dışan lunuyorlardı. atıyor ama temkini ve hassasiyeti Bundan sonraki gelişmeleri elden bırakmıyordu. Belki de bu biz de gazetelerden takip ettik. yüzden, doğu coğrafyasının en Çünkü 12 Eylül oldugundan hü kıvrak yunusu tstanbul'a bakan kümetten ayrılmıştık. evinden ayrıürken, yüzyıilardır Bu dönemde Carter ve De cevapsız, bundan sonra da kalamirel arasında notteatisi olmuş cak şu biçare soruya takılıp kalmuydu? mamak elde değildi: ERKMEN Evet, Carter'"Konsensus adamı olmak için dan Demirel'e bir mektup gel mutlaka eziyetlerden ml geçmek mişti. Mektupta TürkAmerikan gerekiyordu?" dostluğunun vazgeçilmez oldugundan bahisle, Yunanistan ile mn BtTTt Sonsöz Bülent Ecevifin açıklaması İngiliz Granada Televizyonu ile Amerikan CBS Televizyonu'nun ortaklaşa hazırladıkları "Varsayımsal Durumlar" isimli programa iki kez katüdım. Program, ABD'nin kendisi için stratejik önem taşıyan bazı müttefik ülkelerde, iç siyaseti, o ülkelerin silahlı kuvvetleri aracılığıyla nasıl etkileyip yönlendirmeye çalıştığını; o ülkelerde, silahlı kuvvetleri nasıl siyasete sokmaya çalıştığını sergilemiş oluyordu. Kıssadan şu hisse çıkıyordu: ABD ile müttefik olan bir ülkede, demokrasiye gerçeklik kazandırabilmenin, iktidar değişikliklerini o ülkenin ulusal iradesiyle belirleyebilmenin temel koşullarından biri, silahlı kuvvetlerin, her türlü Amerikan telkinine karşın, siyasetten uzak durmaları idi. Değerli gazeteci Ufuk Güldemir'in "Kanat Operasyonu" başlıklı ilginç yazı dizisinin 13 Ekim 1985 günlü "Cumhuriyet"te yayımlanan birinci bölümünün sonunda, benim de katıldığım ingiltere'dekı bir televizyon programından söz ediliyor. Amerikalıların tutumuna ışık tutması bakımından ilginç olduğu için, programın aslı hakkında kısa bilgi sunmayı yararlı gördüm. ingiliz Granada Televizyonu ile Amerikan CBS Televizyonu'nun ortaklaşa hazırladıkları "Varsayımsal Durumlar" (Hypotheticals) adı verilen bu programlara, daha çok ABD'den ve İngıltere'den, önemli görevlerde bulunmuş veya halen de bulunan kimselerle, konuya göre, başka ülkelerden de birkaç kişi çağrılıyor. Bir uzmanlar grubunun dünyadaki gelişmelere uygun olarak hazırladıkları bir hayali senaryo, programa katılanlara, çekım sırasında, bir yönetmen tarafından açıklanıyor. Yönetmen, herkese, geçmişte veya bugün bulundukları mevkilere uygun roller vererek, sorular soruyor, onları tartıştırıyor ve bir noktadan sonra, senaryo, yönetmenın sorularına verilen yanıtlarla gelişiyor. Böylece, belli durumlar veya plasılıklar karşısında özellikle ABD'nin ve İngiltere'nin nasıl davranabilecekleri ortaya çıkıyor. Yani siyasal nitelikte grup psikanalizine benzer bir program... 1983'te benim de katıldığım iki programdan birinin (Sayın Ufuk Güldemir tarafından sözü edilen programın) konusu özetle şöyleydi: Hayali bir ada devletinde, bir askeri yönetim var; yönetimin başında da koyu Amerikan yanlısı zalim bir sağcı diktatör... Halkın tepkileri o ölçüye varıyor ki, bir noktadan sonra, bu askeri dikta yönetımı, Amerikan ve ingiliz desteğine karşın, ayakta duramayacak duruma geliyor. Amerikaningiliz desteöi çekildiğinde sağcı diktatörün yerine gelecek muhalefet liderıninse koyu bir Moskova yanlısı olduğu anlaşılıyor. Programa katılan Amerikalılarla ingılizler, bu durumda ne yapılabileceğıni tartışmaya başladılar. Aralarında, ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Haig, eski Savunma Bakanı ve eski CIA başkanlarından Schlesinger, yine eski CIA başkanlarından Colby, eski Dışişleri Bakan Yardımcılarından Ball ve Dışişleriyle görevli İngiliz eski Devlet Bakanlanndan Amery gibi kişiler de yer alıyordu. Sonunda, tartışmacılar, dikkatlerini, eskıden bir sağcı darbeyle görevden düşürülmüş bir sosyal demokrat lidere çevirdiler. Onun iktidara gelmesinin tek çözüm olacağında birloştiler. Fakat sosyal demokrat lideri iktidara getirebilecek demokratik mekanizmaları işletebilmenin çok zor olduğunu saptadılar ve zorluğun nasıl aşılabileceğini tartışmaya başladılar. Sonunda, Amerikalı tartışmacılardan bazıları, şu çareyi öne sürdüler: Uzun yıllardır işbirliği yaptıklarına göre, ada devletinin generalleriyle, ABD'nin ılişkileri çok iyi olmalıydı. Ne de olsa, ABD, bu ada devletinin silahlı kuvvetlerine Amerikalı tartışmacıların deyimiyle "yatırım" yapmıştı. Onun için, generaller, Amerika'nın hatırını kıramazlardı. ŞEREFE SA YIN BAKAN üışişleri Bakanı Hayrettin Erkmen, Yunanlı meslektaşı Miçotakis ile Ankara 'da yaplıklan görüşmede Yunanistan 'ın NA TO 'nun askeri kanadına dönüşü konusunu müzakere etnıiş, akşam bir araya geldikleri Büyük Ankara Oteli'nde de şerefe kadeh kaldırmışlardı. 198085 arasının en önemli siyasi kararlarından birisi olarak kabul edilen Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına dönüşüne Ankara'nın izin vermesini konu alan "Kanat Operasyonu " sona erdi. Herhangi bir teıi savunmak, aklamak ya da suçlamak değil, sadece ayrıntıları az bilinen bu karar alınırken taraflan hangi olayların motive ettiğini anlatmaya çaba gösteren bu yazı dizisi, "gazeteci gününün tanığtdır" ilkesi hassasiyetle ön planda tutularak bir araya getirildi. Bu ilkeden yola çıkıldığı için güne ışık tutacak açıklamaları memnuniyelle karşılıyor ve yayımlıyoruz. U. Güldemir Not: Ufuk Güldemir'in yazılarmı bir araya getirdiğl "Kanat Operasyonu" isimli kitabı, önümüzdeki günlerde Tekin Yayınları'ndan çıkacak. TEŞEKKÜR Sevgili torunum SERAP KANIMER'ın guatı hastalığının başlangıcından itibaren yakın ilgısini hiçbir zaman esirgemeyen değerli dost, sayın doktorumuz, Okmeydanı SSK Hastanesi Başhekımı Bülent Ecevit Bundan yaıarlanaraK A U Ü yetKilılerı, ada devletinin silahlı kuvvetlerinin başındaki generallerden, o sosyal demokrat lideri iktidara getirmelerini, seçimleri ona göre düzenlemelerini isteyeceklerdi. Tabii, durum, bunun tersi de olabilirdi. İşte o noktada, program yönetmeni, bana dönerek, kendimi ada devletindeki sosyal demokrat lıderin yerine koymamı istedi ve böyle bir Amerikan "yardım"ını nasıl karşılayacağımı sordu. Ben, kabul edemeyeceğimi söyledim. Bir yabancı devletin karışması veya silahlı kuvvetlerin yardımı ile iktidara gelmeye razı olamayacağımı; ancak, ne kadar güç olursa olsun, halkın özgur iradesiyle iktidara gelme yolunu arayabileceğimı belirttim. Onun üzerine, yönetmen, Amerikalılardan, ada devletinin sosyal demokrat lideri bu Amerikan "yardım 'mı kabul etmediğine göre, ne yapacaklarını sordu. O zaman, çözümü önermiş olan Amerikalılar, şu yanıtta birleştiler: O istediği kadar kabul etmesın, biz yine de, eski hukukumuza dayanarak, ada devletinin komutanlarından, sosyal demokrat lidere fark ettirmeksizin, onun haberi bile olmaksızın, kendısini iktidara getirme yolunu bulmalarını isteriz, dediler. Program yönetmeni, eski CIA başkanlarından birine, bunun mümkün olup olmadığını sordu; o da, mümkün olduğunu, nıtekim ABD'nin, gerektıkçe, bırçok ülkede, bu yöntemi başarıyla uygulamış bulunduğunu açıkladı. Böylece, program, ABD'nin, kendisi için stratejik önem taşıyan bazı müttefik ülkelerde, iç siyaseti, o ülkelerin silahlı kuvvetleri aracılığıyla, nasıl etkileyip yönlendirmeye çalıştığını; o ülkelerde, silahlı kuvvetleri, nasıl, siyasete karışmaya zorladığını sergilemiş oluyordu. Kıssadan şu hisse çıkıyordu: ABD ile müttefik olan bir ülkede, demokrasiye gerçeklik kazandırabilmenin, iktidar değişikliklerini o ülkenin ulusal iradesiyle belirleyebilmenin temel koşullarından biri, silahlı kuvvetlerin, her türlü Amerikan telkinine karşın, siyasetten uzak durmaları idi. BAŞSAĞLIĞI Çalışma arkadaşımız, Başkan Yardımcımız llhan Dalkılıç'ın kardeşi Sayın Dr. EMİN İSTANBULLU'ya Tedavisini yılların verdiği tecrube ile uygulayan Cerrahpaşa Hastanesi değeıli hocalarından GÜRCAN DALKILIÇ'ı 14 Ekim 1985'te peçirdiği elim bit trafik ka/ası sonucu kaybctmenin uzuntüsu içindeyi?. Aılesinin ve yakınlarının acısını paylasır, bassağlığı dileri/. OTOMOBİItŞ SENDİKASI MERKE/ YÖNETİM KURULU IIKİ/.M SUNAK CUMHURJYET BAYRAMINDA 2529 EKİM özel Otobüs Tam l'ansiyon Sayın Prof. Dr. VENSAN SEYAHİ'ye iyi ve kötü günlerin vefakâr dostu Istanbul Hastanesi Başhekimi YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE ALANYA ALAADDİN OTEL 29.000. MARMARİS MARTI HOTEL MARMARİS ATLANTİKOTEL ÖREN KESKİN OTEL 29.000 1611074.1612281 16182 26 Kadıköv.3361660 Baı+>aros Bulvan J5 , Sayın Dr. MÜCAHİT ATMANOĞLU'na Ameliyatını başarı ile g e r ç e k l e ş t i r e n G e n e l III C c r r a h i Scrvisi'ndcn D o ç . Dr. Sayın ATEŞ ÖZYİĞİN'e ve ekibine sonsuz şükran vc tcşckkürlerimı arz cdcrken, yakın ilgılcrini gördüğümüz scrvisin doktor, hemşire ve hastabakıcılarına teşekkuru bir boıç bilirim. GAZETECt SABAIIATTİN t AN KENDİ EĞİTİM BAŞSAGLIGI C u m h u r i y e l Ünivcrsıtcsi I ı p hakulıcsı, Futaloji Aııubılinı Dalı Başkanı TESİSLERİNDE • • • • • Yrd. Doç. Dr. RAHMİ HANAĞASrnı trafik kazasında yitirdik. U/unluıııu/ soıısıı/duı Aılesine, Cumhuriyet Üniversitesi görcvlılcrinc vc pataloglara başsağlığı dıleıı/ Dov.Dr. TÜI.AYŞKRAFKTTİN CANDA 9 EYLÜL TIP IAKÜLTKSİ en yeni GÖRSELİŞİTSEL yöntemler laboratuarvideo tekniklerı yabanoı ve Türk öğretmenler kendine ait modern tesis olanakları gündüz, akşam, hafta sonu kursları FONO YAPILMAKTADIR REXTON SELECTRA AĞIR İŞİTENLER Dünyada ilk ve tek kompütürle kulağa ayarlanan işitme cihazı. Tel: 143 51 19 ALMANCAFRANSIZCA KAYITLAR FONO yabancı dil kurslan Ouııdogdu cad 49 Merter 13TANBLJL Tel B78 13 62 676 62 12 • 875 47 98 İNGİLİZCE GAZETECİYE Beşiktaş, Ortaköy, Kadıköy civarında 50.00O TL'ye kadar Oğlunnız doğumunu, dost ve akıabalaıa duyuruıuz. SEVTAPÖZER EROK 15 Ekim 1985 SÖKE NECATİ'nin KİRALIK DAİRE aranıyor. 526 10 00/470 10.30/18.00 arası
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle