25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 HABERLER 18 EKtM 1985 Altında fivat farkı: 20 lira FÎYAT MAKASI KAPAMYOR Merkez Bankası (24 ayar külçe) Karaborsa PEKTAŞ Emekli banka memuru Erol Pektaş, "Bankadaki paranın bir kısmını çekip altına yatırdtm '' diyor. Bankalar piyasaya girince, karaborsa fıyat Merkez Bankası fiyatına çok yaklaştı MJŞERREF HEKİMOĞLU ANKARA...ANKA Başkent Resimleri... 5930 TL. 5950 TL. Merkez Bankası, dün öğleden sonra 24 ayar külçe altını 5930 liradan satmaya başladı. Kapalıçarşı 'da karaborsada satılan 24 ayar külçe altın fiyatı, 5980 liradan 5950 liraya indi. Tasarruf sphibi "Kapalıçarşı'dan hep zarar ettim" derken, Kuyumcular Derneği Başkanı özuslu "Ayakçı tayfası asalaklar ortadan kalkacaktır" diyor. külçe altın 5950 liradan satıldı. Diğer bankaların da fiili olarak altın satışına başlamaları iie Merkez Bankası Karaborsa l'iyatları arasındaki farkın sıfırlanabileceği belirtiliyor. Tasarruf sahipleri dün genellikle altın satın almaktan çok, bankaları telefonla arayıp fiyat sordular. Bunun yanı sıra az da olsa altın satın alanlar da oldu. Banka yetkilileri, henüz deneme aşamasının atlatılmadığını söy lüyorlar. ÖZUSLU "Ayakçı tayfası asalaklar ortadan kalkacaktır. Fiyat farkı sıfırlanabilir." SAT1ŞLARA DÜN BAŞbANDI 50 ve 100 gramlık 24 ayar kıılçe altın satışlarına dun başlandı. Diğer sekiz banka da bugün altın satmaya baslıyor. (Fotoğruf: a.a.) Dün bankadan 100 gramlık külçe altın satın alan Emekli Bankacı Erol Pektaş bankadaki vadeli hesabından bir miktar parasını çekip bu parasını altına yatırdığını belirterek şunları söyledi: "Kapalıçarşı'dan satın aldıgım altını hep zararına sattım. Bu ilk denemem. Türkiye'nin bugiinkü durumunda bu işten kârlı çıkmamam olanaksız. Bankalara vergi stopajı gctirilecegini duydum gerçekleşirse, paramın tümunıı altına yatınrım. Satın aldıgım altın poşetin içinde, işçiligi de yok, saf altın. Bunu getiririm, o günku borsa değeri nejsc satanm. Ama eskiden oldugu gibi zarar etmem." Kapahçaışı esnafı da Merkez Bankusı'nın tutumunu olumlu karşıladıklarını, bu tutumun tutarlı bir şekilde surdürülmcsi halinde karaborsadaki fiyatların daha da aşağı düşebileceğini belirterek "Sayılan 1520 kişiyi bulan, bu kargalardan bugüne kadar bir iyilik görmedik. Msnafla istedikleri gibi oynadılar. İstedikleri gibi fiyal arttırdılar. Bıınlar bi/dcn deslek hulsalar belki yine fivatlarla oynarlar, ama bizdcn destek bıılama/lar" diyorlar. tstanbul Kuyumcular Derncğı Başkanı Muharrem Özuslu ise bu konuda şunları soyledi, "Merkez Bankası'nın müdahalesi etkisini gostcrmiştir. Artık ayakçı tayfası, asalaklar ortadan kalkacaklır. Eskiden altına ölu yatınm diyoriardı, şirndi 6lü dirildi. Kulçe altın satışları ile Kkonomi Servlsl Bankaların altın satışma başlaması ile birlikte, Merkez Bankası altın fiyatıyla karaborsada altın fiyatı arasındaki fark giderek kapanıyor. Merkez Bankası dün 24 ayar külçe altını gramı 5930 liradan satarken, Kapalıçarşı karaborsasında 24 ayar külçe altın 5950 liradan satıldı. Ayrıca ilk kez fiili olarak altın satışına başlayan Türkiye tmar Bankası'nda 24 ayar külçe altının fiyatı 5975 lira iken, yine karaborsada 24 ayar Cumhuriycl altınına olan ilgi eskiye oranla a/alahilir. Piyasaya istikrarın gelnusiyle lıi'in altın kacakçılıgı onlenecek, hem de işlenmiş altın ihracatı artacaktır. Fiyat farkı sıfırlanabilir. Sabah Merkez Bankası Karaborsa fiyatı arasında 50 liralık bir fark vardı, ama bunun sonradan suni hir fiyat arttırma oldugu anlaşıldı. Su anda aradaki fiyal farkı 20 liraya inmiştir." Altın satışına dün başlayan Imar Bankası Menkul Kıymetler Müdurü Demir tnal da tasarruf salıibine artık kumbara yerine altın sattıklarını, ilk önceleri altın satma konusunda kendi bankalarının başı çekmesine karşılık diğer bankaların da bu işe girdeklerıni hatırlatarak, "Kekabet vardır. Onlar da bu işe girdiler. Böylelikle kendi müşteriterine ayrı bir hizmet de verebileccklerdir. Bizi bu konuda yalnız bırakmak istemediler. Şu anda stokumuzdan dolayı her isteyene istedigi miktarda altın satamıyoruz. Biz kuyumcuya da verecegiz, normal vatandaşa da. l.iberasyon varsa bu da olmalıdır" dedi.Başbakanlık Danışmanı Adnan Kahveci de yaptığı açıklamada bugüne kadar kaçak olarak Turkiye'ye giren altından elde cdilen kârı kaçakçıların yediğini belirterek bankaların altın satışına başlamasıyla, hcm altın tutkusunun büyük ölçüde azaltılacağını hem de altından elde edılecek kârııı devletiıı kasalanna gideceğini söyledi. Şebinkarahisar olayı Mecliste İçişleri Bakanı 'Asiye'nin başına gelenlere hayret ederek "Fişli oyuncu için oyun yasaklanmasını anlamıyorum" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Yıldırım Akbulut, TBMM'nin dünkü oturumu sırasında HP Genel Başkan Yardımcısı Banş Can tarafından gündeme getirilen Şebinkarahisar'daki işkence iddiaları konusunda "Parmaklannda bir santimllk çizik, başlarında mercimek kadar şişlik görüldii. Bunları da işkence diyc buraya getiriyorsunuz" şeklinde konuştu. İçişleri Bakanı Akbulut, devam eden soruşturmalarla ilgili konuşma yapılmasına karşı çıkarken, gündem dışı söz alan lzmir bağımsız milletvekili Vural Arıkan da Kapıkule olayıyla ilgili olarak, "Ben 1984 yılında bakan ve müsteşara işkence konusunda suç duyurusunda bulunmuştum. Ne oldu. Araştırmalarını rica ederim" dedi. HP Genel Başkan Yardımcısı Banş Can, TBMM Genel Kurulu'nun dünkü birleşiminde gündem dışı bir konuşma yaparak, Şebinkarahisar'da 24 eylül günü meydana gelen işkence olaylarını ayrıntıları ile anlattı. Daha önce haklarında işkence yaptıkları gerekçesiyle soruşturma açılmış bulunan Yiiksel Ergenekon ve Şeref Çolak adlı görevlilerin yürüttükleri bir operasyonda gözaltına alınan lise müdürü, Sümerbank müdürü ve bazı öğretmenlerin, ilçenin 5 kilometre uzağındaki ToprakSu misafirhanesine götürülerek, 24 saat süreyle işkenceye tabi tutulduklarını, bu kişilerin elleri arkalarına bağlanarak tavatıa asıldıklarını ve 12 voltluk cereyana tutularak, soğuk suya sokularak dövüldüklerini anlatan Banş Can, ilçe savcısının duruma müdahale ettiğini ve işkence görenlerle ilgilendiğini belrrtti. Banş Can, konuşmasında ayrıca, işkence görenlere, muayene edilmeden "işkence yoktur" şeklinde rapor verildiğini de anlattı. Kürsüye gelen tçişleri Bakanı Yıldırım Akbulut, Banş Can tarafından dile getirilen olay hakkındaki görüşlerini açıklarken, "1980'den önce THKO mensuplarına ait dokümanların ortaya çıkması sonucu, sıkıyönetim komutanlıgınca bunlarla ilgisi oldugu saptanan 32 kişinin bir böliimii gözaltına alınmıştır. Savcının, soruşturma süresinin uzatılmasını reddetmesi üzerine salıverilen sanıkların muayene rapnnında darp ve cebir izlerine rastlunınadıgı yazdıdır" dedi. İşkence yapanları savunmadığnıı belirten Bakan Yıldırım Akbulut, "İşkence yapan, re/asını alır. Biz bu gibi davranışlarla soruşturmanın saptırılmak istenmesine karşıyız. Olaylar tahrif edilınemeli, suç işleyenlere arka çıkılmamalıdır" şeklinde konuştu. Mecliste daha sonra söz alan Vural Arıkan, "Bakan, suç delili arıyor. 24 Ekim 1984 günii yaptıgım konuşmada Emniyet Genel Müdürü hakkında suç ihbarında bulundum. Araştırsınlar. Bakanların, milletvekillerinin sözlerine inanılmıyor. Tutulan zabıtlara inanılıyor" dedi. tçişleri Bakanı Yıldırım AKbulut, Hatay bağımsız milletvekili Murat Söknıenoglıı tarafından getirilen sözlü bir soruyu yanıtlarken de, "Güneydogu olaylarında 15 Agııstos 1084 30 Ey Akbulut: Işkence yok, mercimek kadar şiş var m llii Başkent gecelerı sıyah beyaz resimlere benzıyor giderek, çok ters, çok çelişık olayları bir arada yaşıyoruz. Geçen akşam "Tercüman" Gazetesı'nin kuruluş yıldönünümü kutlayan kalabalığı seyrettim uzun uzun. Eski bakanlar, yeni bakanlar, eski milletvekillerı, yenı milletvekıllerı, emekli bürokratlar, bugünün önemlı kamu görevlilerı, ama yeni bir sese, yenı bir soluğa çok az rastlanıyor. Takvımden yapraklar hiç kopmamış sanıyor insan. Tek boyutlu politika başka tür resim oluşturamıyor belki de Oysa aynı akşam Tanbay Galerısı'nde Mehmet Guleryüzün çizgilerıyle çok değışık boyutlara vardı seyırciler. Nev Galerısi'nde Selim Turan'\o resımleriyle çağdaş bir sanatçının soluğunu duydular. Selim Turan genç değil, ama tükenmezliğini kanıtlıyor durmadan... Tek boyutlu yaşayanlar çabuk tükeniyor galiba... idil S/ref'in konserını de çok boyutlu bir müzik şöleni diye kutladı başkentliler. Konser salonu salkım salkım gençlerle doluydu o akşam. Kimi, yerde oturarak, kimi ayakta izledi konserı, kalabalık salondan taştı, belki de ilk kez kapılar açık izlendl bir konser Dışışlerı Bakanı Vahit Halefoğlu, gözlerı parlayarak seyretti kalabalığı Devlet Bakanı Tınaz Titiz de güzel bir özeleştirıyle benı çok düşündürdü. ANAP'lı kimi bakanları yeterl kadar tanımadığıma karar verdim. Vahit Halefoğlu New York'ta Zubin Mehta'mn yönettığı konserden söz ettı bir aralık. Ben de Gürer Aykal'a gülümsedım uzaktan Yakında o da gıdecek Amerika'ya, bir gün New York ya da başka bir kentte bir orkestra yönetır elbet. O konseri Duygu Aykal ile birlikte ızledık. Yan yana oturduk. Brahms'\n müzıği, Idıl Biret'ın usta parmaklarıyla duygulandık, kimi zaman göz göze geldık ve gözlerimız yaşardı bıraz... Duygu Aykal, güzel savaşlar veren bırsanatçımız, yaratıcı gücüne, üretkenliğine saygı duyarım her zaman, o konser akşamı da sevgi ve saygıyla seyrettim onu Kısacık saçlarında, solgun yüzünde, incecik çizgılerınde "Bulutlar Nereye Gider" ya da "Insancık" balesinden sahneler gördüm nerdeyse... Kocasına, idil'e, orkestraya, yerlerde oturan genç dinleyıcilere nasıl coşkuyla, ayrıca özlemle bakıyordu... Sevdiklerimizden özleyerek ayrılmak, aynlmadan özleyecek kadar sevmek ne güzel şey. . Duygu Aykal, New York'ta şimdı. O yolculuğu tüm sevdikleriyle, çok kalabalık yaptı sanırım. Hepimiz onunla uçtuk biraz, bale sahnesınde yeni "lnsancık"\ar seyretmek umudu ve özlemiyle... Geçende yitirdiğimız ünlü Fransız sanatçı Sımone Signoret1 nın "Ozlemın Eski Tadı Yok" adlı bir kitabı var. O kadını çok severim. Tepeden tırnağa yaşamışlığına saygı duyarım. Ama özlemin tadı konusunda biraz kuşkum var. Ozlem, acı bir duygu olamaz, özlemi soldurarak yaşamak olanağı yok çünkü. Içimde bir şeyler solunca utanırım kimi zaman, çevremdeki klşilerden örnek alırım,duvarlarıyıkanlardan,karanlığı delenlerden, parmaklıkların ötesinde çiçek üretenlerden, amansız bir hastalığm ya da ölümün soluğunu bir bahar esintisi gibi gülümseyerek karşılayanlardan. . Konserden sonra yukarıda İdil Biret ile kısa bir söyleşi yaptık. Resımler çektık, onu "hanka bir çocuk"ken tanıdığım günlerı anımsadım. Ankara'dan Adana'ya gıdiyor, sonra Amerıka'da, Almanya'da konserleri var. Bir aralık küçük bir dinleyicı geldi odaya. Ben de piyanoya başladım, programımı Imzalar mısınız acaba? idil Biret sevgiyle gülümsedi, programı imzaladı, ayrıca resımledi. Küçük öğrenci sevindi. Ben de iyi resim yaparım, dedi. O ıçtenlik ve rahatlık hepimizi etkiledi. İdil Biret, konserdekl genç kalabalıktan sevinçle soz ettı sonra. { Artık daha genlş salonlar yapılmalı dıye ekledi. TRT Genel Müdürü de o konseri ızleseydı keşke. Bir yoruma varırdı belki, o genç kalabalığı, giderek bastıran alaturkacılığa güzel bir tepki diye yorumluyorum ben Filarmonl Derneği'nın genç üyelerı giderek çoğalıyor. Bir arkadaşı idil Biret'e kocasını sordu bir aralık Değerli sanatçımızın gözlerı parladı. Ara sıra buluşuyoruz, çok mutlu oluyoruz, konuşacak, anlatacak şeyler birikiyor, dedi. Bir sanatçının özyaşamı özverılerle dolu çoğu zaman, bencilliğe yer yok, ama yoğun bir beraberlik, kısa da olsa, büyük bir mutluluk duyurabılıyor. Idıl Bıret'in yüzünde o mutluluğu da seyrettim konser gecesi. Amerikalılarona "Demlr Plyanist" diyorlar. Demir gibi güçlü gerçekten, çok güç müzik yapıtlarına eğilemeyen parmakları var, sanat düzeyini çok iyi koruyor, mutlu bir kadın yaşamı da başka bir parıltı verıyor ona. Ayrılırken güldü. Yakında bir sürprizım var, dedi. Müzik dalında yenı bir bahar kutlayacağız galiba... * * • İnsancık balesini Duygu Aykal'm yaratıcı gücünden bir çiçek gibi, bir selam gibi, bir sitem gıbı seyrettim ilk kez. Bu kez özlemle seyredeceğım. Insancık'ın çok değışık boyutlarını yaşayan, gören paylaşan bir dost özlemiyle. insancık'ları yaratanlara duyduğum saygıyla ve onlara sahip olmanın onuruyla. Tek boyutlu kişılerden yorulduğum zaman, cüceleşen olaylarla umutsuzluğa duştüğüm zaman, başkentimizin siyah tablolarından bunaldığım zaman onlara sığınarak aydınlanıyorum ben... lul 1985 tarihleri arasında 59 guvenlik gorevlisinin şehit edildigini, 74 vatandaşın da hayatlarını kaybettigini" açıkladı. Yıldırım Akbulut, açıklamasında söz konusu süre içinde bölücü çete mensuplarından 108'i ölü olmak üzere 550 kişinin yakalandığını, eşkıyanın sınırlardan içeri sızmaması için gereken tedbirlerin alınmaya devanı ettiğini, bu amaçla komşu ülkelerle tenıasların sürdürüldügünü, sınır birliklerfnin takviye edildiğini sö/lcrine ekledi. İçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, Genco Erkal'ın daha önce 175 kez oynadıgı "Aslye Nasıl Kurtulur" oyununun Kadıköy Moda Sineması'nda oynanması sırasında "oyuncular arasında flşlilcr var" gerekçesiyle yasaklanması olayı ile ilgili bir gazetecinin sorduğu soruyu "Fişli oyuncu nedeniyle bir tiyatro eserinin yasaklanmasını kabııl edemiyorum. Bu konuyu araştıracagım" şeklinde yanıtladı. TKP/Ml.TİKKO (4) DA VASI Sanık Bertal Tosun, 2t sayfalık savunma.unt yapurken kurulu duzenden yana olmadığı için yargılandığını söyledi. (lotoğraf: DENİ7 TEZTEL) l TKP/ML DKVKtMCt KAINAT UAVASI EhHyet 10 sanık için 515 yıl hapis cezası isteniyor TKP/MLTİKKO (4) davasmda sanıkların savunmaları başladı. Askeri Yargıtay Acilciler davasında 9 sanıkla ilgili kararı bozdu. İstanbul "Devrimci Derleniş" davasında 20 sanıktan 10'u tahliye edildi. Ruhi Su'nun cenaze töreninde gözaltına alınan 160 kişi hakkında soruşturma açıldı. Haber Merke/i TKP/ML. Devrimci llalkın BirligiDevrimci Kanat uyesi oldukları one suı ulen 10 saıuğın yargılanmasına İstanbul Sıkıyonetim 1 Numaralı Askeri Mahkemesfnde başlandı. 7'si tuıuklu tüm sanıklaıın katıldıkları duruşnıada kimlik saptanmasından sonra askeri savcı iddianameyi okudu. lddiananıedc sanıkların, 1971 yılında tbrahim Kavpakkaya tarafından kurulan örguttc son olarak meydana gelen bölünme sonucu oluşturulan gruptan oldukları ve amaçlarının "Türkiye'yi kapitalisl ve emperyalist dii/fnden koparıp komprador burjııva/i ve loprak agalarının egemenligini yıkarak işçi ve koylulerin devrimci diktatorlügunü kurmak" oldugu öııc sürlıldü. Savcı, sanıkların 5 ile 15 yıl arasında değişen hapis ce/alarına çarptırılmalarını rslcdi. SAVUNMAI.AR BAŞLADI • Isianbul Sıkıyonetim 1 Numaralı Askeıi Mahkemesi'nde görülen 24 sanıklı TKP/MI. TİKKO (4) davasında sanık ve avukatların savunmaları başladı. Mahkemeye 29 sayfalık biı savunma dılekçesı veren lutuklu sanıklardan Bertal Tosun, "Kurulu duzenden yana olmadığı için yargılandığını ve her tıırlıı gericilige, cınpcryalizme ve fıışi/me karşı çıktıgı için gurıır dııydugıınu" söyledi. Duruşnıaya katılan diğer tutııklıı sanıklar ha/ırladıkları savunmalarm cezaevi yonetimınce ıncclenmck uzeıe alındığını ve geri verılmedigini belirteıek savunma yapamayacaklarını söylediler. Dııruşma, savunmalara devanı cdilebilmesi için başka bir tarihe ertelendi. tstanbul "Devrimci Derleniş" davasında 10 sanık tahliye edildi. Davada tutuklu olarak 2 sanık kaldı. Tahliye edüenlerin isimleri şöyle: Tayfur Özden, Aşir Kanat, Yavuz Tanrıscver, Mustafa Ogu/ lanrıscver, Melih Kaplan, Eyüp Murat Aşıcı, Ferhan Çılak, Emin Dırnaksız, Hasan Durbaba, Ali Osman Yener. Duruşma, avukatların soruşturmanın genışletılmcsi konusundaki istemlerinı bildırmekıı ıçın ilerı bir tarihe crtclendı. • İstanbul Sıkıyonetim Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca Ruhi Su'nun 22 eylul günü yapılan cenaze töreni sırasında gözaltına alınarak daha sonra serbest bırakılan 160 kişi hakkında "2911 sayılı Toplu Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na aykırı davrandıkları" gerekçesiyle soruşturma açıldı. BİR İAHÜYE ANKARA 4. Kolordu Konnıtanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde gorıılmekte olan buşka bir davada ise Diyarbakırlı Behçel Canlurk ve 30 arkadaşının yasa dışı bölücu Öncu Birligi Partisi ve Dogu Devrimci Kultıır Dernekleri üyesı olmak ve bu örgutlere para ve silah yardımında bulunmak suçlarından yargılanmalarma devam edildi. Dünkü duruşmada mahkeme, tutukluluk süresini dikkate alarak sanıklardan Ekrem Karahan'ın tahliyesine karar verirken, davada öteki belgelerin tamamlanabilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. KARÂRI BÜ/DU • Askeri Yargıtay 4. Daıresi Kayseri Acilciler dava.sında 9 sanık hakkında verilen kararı bozdu. 8. Kolordu Elazığ Sıkıyonetim Komuıanlığı Mahkemesi larafından vcrılen kararda, Çetin Koçak adlı sanık idama, Turan Kocaoğlu ve Galip Altun adlı sanıklaı ise muebbet hapse mahkum olmuşlardı. Askeri Yargıtay, bu sanıkların TCK'nun 146/3'ncu maddesi gereğince cezalandırılınalarıııı istedi Üte yandan Askeri Yargıiay 4'ncu Daıresi, SungurluAlaca yöresinde çeşitli silahlı eylemlere katılmakla suçlanan 49 sanıklı TDKP davasında verilmiş olan kararı ise onayladı. • Diyarbakır'da 90 sanıklı yasadışı bolucu örguiün (PKK) Sason grubu duvasına sanık sorgıılamalarıyla dcvam edildi. sınavmda rtişvet verirken yakalandı İstanbul Haber Servisi Ehliyet alabilmek için sınav komisyonunda görevli trafik komiserine rüşvet vermek isteyen bir kişi yakalanarak gözaltına alındı. 16 Ekim 1985 günü saat 15.0u»te Maslak'taki trafik sınav yerinde 6. Kornisyon'da direksiyon sınavına giren oto yedek parçacısı Recep Ali Durmuş, sınav sorumlusu Trafik Komiseri Mustafa Bican'ın, kendisine kaldığını söylemesi üzerine 5 adet 5 bin liralıktan oluşan 25 bin lira uzatarak, sınavdan geçirmesini istedi. Bunun üzerine Trafik Komiseri Mustafa Bican, kendisine ruşvet teklif eden sürücü adayı Recep Ali Durmuş'u Maslak Direksiyon Sınav Pisti Başkomiseri Ahmet Sönmezoglu'na götürdü. Burada hakkında zabıt tutulan Recep Ali Durmuş, gözaltına alınarak, Trakfik Şube Müdurlüğü'ne getirildi. GAIATASARAY SÜPER PİYANGOSU Babamı ben ölflürdüm" kardeşlerine sarkmtıltk eden uvey babasını öldurmekten sanık Melek Terlemez, "Kardeşlerim suçsuzdur. Babamı ben öldurdum" dedi. İstanbul 3. Ağır Leza Mahkemesi'ndeki duruşmada, emniyet gorevlileri tanık olarak dinlendi. Tamklar, 3 kardeşten Bağdat Akbulut'un Kastmpaşa Karakolu'na giderek, babalannı öldürdüklerini bildirmesi üzerine, olay yerine gittiklerini ve Mustafa Akbulut'un bıçaklanmii cesedin: bulduklarım anlattılar. Melek Terlemez ise, iivey babasının kendisine sarkıntılık ettiğini belirterek, '•Babamı bıçakladım. Kardeslerimin hiç suçu yoktur. Onlar beni kurtarmak için olayı üstlendiler'' dedi. liüyuk kardeş Sabriye Sezer ise. Melek 7 kendisinin büyüttüğünü ve onu kurtarmak için poliste olayı üstlendiğini öne sürdu. Mustafa Akbulut 'un öz kısı Bağdat Akbulut ise mahkemeye bir dilekçe vererek babasının kendisine kötu davrandığını kanıtlayacak tamkların dinlenmesini isteyerek, olaya karışmadığını anlattı. Mahkeme, oluyla ilgili oteki tamkların dinlenmesi için duruşmayı ileri bir tarihe bıraktı. Üç kız kardes, geçen haziran ayında Kasımpaşa'da kendilerine sarkıntılık eden uvey babaları Mustafa Akbulut 'u ekmek bıçağı ve piknik tüpüyle öldurdukleri iddiasıyla müehbet hupis Istemiyle yargılanıyorlar. (Foıograj: a.a.) Gübre yvlsuzluğunda 5 Istanbullu göz altında İstanbul Haber Servisi Bursa'da ortaya çıkarılan gubre yulsuzluğu ile ilgisi oldugu saptanan 5 kişi, tstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube ekipleri tarafından gözaltına alınarak Bursa'ya gönderildi. Bursa'da toplanarak Isıanbul'a gönderilen amonyumsulfat gübrenin lstanbul'daki alıcıları oldukları belirlenen Cahit l)egerli, Çetin Kayaoglu, Refik Oniir, Nusret Dolgun ve Kazım Ünal adlı kişiler hakkındaki soruşturmanın Bursa'da yürutuleceği, gubre yolsuzluğu dosyasının soruşturma. sonunda Buısa Savcılığı'na tesllm edilcceğı öğrenildi. 302 S MERCEDES SÜPER ŞÖLENE KATILIN; Çekiliş 19 F.kım 1985, Cumartesi 8 ü n ü Süper Sanatçılann Sanatçılann cşlıgınde Spor Scrgı Sorayında. O1TAVVA (a.a.) Kanada'nın Ottawa kenıinde ticaret ataşesi Kani Gungor'e 1982 yılında saldırarak ağır yaralayan Ermeııi teröristlerin duruşması ertelendi. Duruşma, pazartesi gunu Ottavva kenıinde başlamıştı. İlk oturumda savunma avukatı Don Bayne, sanık ifadelerine yayın yasağı konmasını istemiş ve bu ıstck yüksek mahkeme yargıcı W illiam Maloney tarafından kabul cdılmiştı. Yargıç Maloney, duruşma hakkında çıkacak haber ve yorunıların adaleti engellemeyeceğıne karar verip yasağı kaldırabileceğinı belirtmişti. Ancak savunma, Kanı Gungor u yaralayan Ermenîlerîn duruşması ertelendi o.ıcekı gün de duruşma hakkında yayın yasağı isteminde bulundu ve istek kabul edildi. Sanıklar Haroul Tevork, Raflik Balian ve Haig Garakanian, Kani Güngör'ü öldürmeye teşebbüs ve cinayet işlemek için komplo kurmakla suçlanıyoı. Güngör, Ottavva'da evinin garajına otomobilini park ederken saldırıya uğramıştı. Sanıklar mart 1984'te yakalannıış ve geçen yıl uzun oiurunılar sonucu ıfadelcrı alınarak yargılannıalarına karar verilmişti. Mahkeme, dördüncü sanık hakktnda ise kovuşturmaya gerek olmadıgını belirtmişti. SATIŞ YERLERİ: MİILİ PİYANGO lîAYILERİ. HTI MLRKIAI.Rİ İSTANBUL HA1K CKMCK Rt'lfJlRINDL MAC^^AURÜA VF. HER YLRDL PtYANGO BİLETLERİ 2500.TL AYRICA: 1111 CUMHURİYLT ALTINI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle