25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 17 EKİM 1985 Y unanistan'ın, NATO'ya donı/ş oykusuı r ABD Başkanı'nın Cumhuri KANAT OPERASYONU (//«A: Güldemir mak size diişer" diyebılmışti. Zaten o sayede de Zurih ve Londra anlaşmalannı imzalayabilmek kabil olmuştu. Ben o dönemde Dışişleri Bakanhğı'nda TürkABD ekonomik ilişkilerinin sorumlulanndan binydim. Ve o zaman tespit etmiştik ki Turkiye ne zaman kendi haklannı korumakta kararlı olduğunu gösterirse Amerika ile ilişkileri bozulmuyor, aksine sorunun çozumu koiaylaşıyordu. ğı hissedilirse o zaman o fikir "elinden gelen gayret gösterilecektir" deyimine bağlanır. Fakat bu arada NATO kapsamındaki ilişkileri ayrı bir statude görduğümu de vurgulamak istiyorum. NATO üyesi olmak isabetli bir şeydir, ama bu uyelıği fedailik haline dönuşturmekten de dikkatle kaçınmak lazımdır. Dıkkat ederseniz Turkiye bugun muttefikleri tarafından hırpalanmaktadır. Şımdıye kadar Amerika Türkiye'yi sadece Yunanistan lehine tavizler için zorlar. Carter, dönüşü anlatıyor Eski ABD Başkanlarından Jimmy Carter, bu yıl temmuz ayında Ulkemize geldı. îçerıği pek iyi anlaşılamayan bu gezı sırasında Carter, Ankara, tstanbul ve tzmir'i gezdı, bir sabah vaktı Belgrad ormanlarmda joggıng yaptı, ılgı çekti. Carter, gezı sırasında Cumhurıyet 'e de bır demeç verdı. Ufuk Guldemir'in sorularmt yanıtlayan eski ABD Başkanı, Turk lıderliğı ve Yunanistan'ın NATO'ya dönuşu konusunda şunlan söylıiyordu: "Sayın Demirel de, Sayın Ecevit de güçlu liderlerdi. Sayın Demirel ile Londra 'da tanıstım. Sanıyorum 1977yuıydı. Görüsmeler uzun surmus, nihayet çıkmaza girmişti. Türkler, 'evet' diyemeyeceğim şeyler istiyorlardı. Biz de Türklerden 'evet' diyemeyecekleri şeyler istiyorduk. Sayın Demirel, iki elini masanın üzerine koyup hafîfçe ayağa kalktıktan sonra, 'Bu iş burada biter Sayın Carter' dediğinde, ardından da Ruslarla temasa geçtiğinde paniğe kapddık. Beyaz Saray'da briflngin konusu, DemireVin o dönemde izlediği politikanın boyutlannı kestirmeye çalışan dıs politika analizlerine aynlmıstı. Kuvvetli bir liderdi. Çok da dikkatliydi. Şimdi sorsanız, neden dikkatli olduğu aklımda kalmış diye, belki aynntı veremem, ama aklımda kalmış. Ama asıl zorlandığım konu, Yunanistan'ın ı\A TO'nun askeri kanadına entegrasyonunu sağlamak olmuştu. Gerçi bu sorun daha sonra kolay çözüldü. Biraz General Rogers sayesinde... Sayın Evren ileyakın dosttu. Sayın Evren 'in, çok takdir ettiğim bu guçlu liderin yaklasınu olmasaydı, bu sorun çozulemezdi. Tamamen iki askerin şahsi dostluğu sayesinde gerçekleşıi. Yıllarca uğrasıp, vaadler yapıp, telkinlerde buhınup başaramamıştık, ama dostlukla oldu. 1980 harekâtı olmasa bu mumkun olmazdı." (21 Temmuz 1985, Cumhunyet). Türkiye'ye böyle bir oran layık görduğüne göre uzerimızde ciddi bır dış duşman tehdıdi bulunmamaktadır. Eğer olsa, bu oranı kurmaz, dbğrudan doğruya o tehlikenin gerekürdiği tahsisatı yaparlardı. Doğu Anadolu'ya 2500 yıllık Ermeni vatanı diyeceksıniz ve bunu soyleyen devletçözum olduğunu vurguluyor kimse tınmıyor. Hâlâ bir 'yardım oranı kurulmasın' teranesi tutturulmuş gidiyor. Bu gayrı ciddi bir tutumdur. Dosyaya yetennce hâkim olamamanın ışaretidir. Hasan Esat Işık, "Kanat Operasyonu sonrasında TurkYunan ilişkilerini" değerlendirirken "Yunanistan, "Turkiye'nin kıyılarına bu kadar yakın adalara ben sahip olabildım. Bu Turkiye tarafından gösterilmiş büyuk bir cöroenliktir. Artık ben de bunu gözönunde bulundurup Ege'deki haklan paylaşmakta fazla müşkulpesent davranmayıp, adıl olmaya çalışmalıyım' demesi gerekirken Türkiye'yi zorluyor" dıyordu. Ve Yunanistan'ı Turk milletine "neden bu adalar Yunanistan'a aittir" diye bir soru sordurmamaya davet edıvordu. Eski Milli Savunma Bakanlanndan Hasan Esat Işık, hareketli günleri anlatıyor: Yunanistan'ın dönüşüne, Ege'deki haklarımız pahasına izin veremezdik 5 Eski ABD Başkanı Jimray Carter, son Turkıye ziyaretinde Yunanistan'ın NATO'ya dönüşünü sağlamak için yıllarca uğraştıgını, başaramadığını, ancak sorunun daha sonra iki asker arasında halledildiğinı açıklamıştı. Ecevit kabinesınde Milli Savunma Bakanı olan Hasan Esat Işık o yıllarda Carter'ı nasıl zorladıklarını şöyle anlatıyordu: "tkinci Dunya Savaşı koşullannı biliyorsunuz, Yunanistan maatteessüf amansız bir işgale ugramış, ancak Turkiye'nin aklından, komşusunon zaafından yaraıianmak geçmemişti. O sırada bir de TurkSovyet ilişilerinde gerginlik olunea, Turkiye bu sefer guvenlik nedeniyle de Yunanistan'ın dostluğunun önemini kavramış. ve iki devlet de kendini NATO ittifakının içinde bulmuştu. O gnnkü koşullarda, sanıyonım ki, atılması en makul adım da bu>du. Ancak Turki>e NATO'ya girdikten sonra sadece ittifakın ortak savunmasını duşunürken Ynnan hükumeti ortak savunmayı bahane ederek Ege'deki dunımunu kuvvetlendirmeyi ön plana almaya başlamıştı. Ornegin soramluluk denizde Türk karasulanna kadar Yunanistan'a verilmiş, buna karşılık havada Turkiye'nin sorumluluk alanı Ege'nin ortaianndan geçen bir hata kadar kabul edilmişti. 1963 Kıbrıs Noel Katliamı sırasında gelen gayret Bu açıdan bakıldığında bu ilişkiyi bugün nasıl deferlendiriyorsunuz? IŞIK Biz tek yanlı odun diye bir şey icat ettik. Nitekim bir an geliyor ki bunu Amerikan baskısına boyun eğmekten başka türlü izah etmek imkânı da kalmıyor. Örneğin TürkABD Savunma İşbirliği Anlaşması'nda bugun bir dengesızlik mevcuttur. Bu anlaşmaya göre Turkiye, Amerika'ya karşı devlet olarak yükümludür, ancak Amerika Türkiye'ye karşı sadece "anlaşmanın öngördiiğü hususları Kongre'ye sunmaya ve onların kabulii için elinden gelen gayreti gostermeye" yukumludur. Bu buyük bir dengesızlıktır. Asıl mesleğim harıciyecilik olduğu için biliyorum ki kabul ettirilmek istenen bir fikri, kabul ettirebilecek bir ortamın olmadı tlinden KOORDtNASYON TAM Gerek Kıbns Barış Harekâtı döneminde, gerek sonrasında, dönemin yetkililerine gore, idarenin sivil ve askeri kanadı arasında hiçbir koordinasyonsuzluk bulunmuyordu. Hatta Sayın Çağlayangil bu husustaki direkt müzakerelerle Yunanlılara hava ihbar hattının Türk karasulanndan geçmesinin mümkun olamayacağını anlatmıştı. de gayet haklı olarak şu çerçeve içinde izin verebileceğimizı bildirmiştik. 1 TürkYunan dostluğuna önem atfederiz. 2 Ancak Yunanistan'ın dönuşünun Ege'deki haklarımız pahasına olmasına izin vermeyiz. Oysa Washington'un isteği "Yunanistan NATO'ya girsin, ondan sonra sonınlar halledilir" şeklindeydi. Aslında bizim o dönemde Yunanistan ile halletmemiz gereken başka sorunlar da vardı, ama onların hiçbirisinı donuşun koşulu yapmamaya kararlıydık. NATO kapsamındaki sorunlann ise mutlaka çözümlenmesini istiyorduk. Amerika ise kim haklıdır, kim haksızdır ona bakmıyor, sadece "canım anlasın işte" diye yorumlanabilecek telkinlerde bulunuyordu. Hangi tarafı da baskıya daha elverişli görürse baskısmı onun üzerinde yoğunlaştırıyordu. Biz o zaman direniyorduk, ama tabii ki direnen ilk Turkiye Cumhuriyeti hukümeti biz değildık. örneğin Demokrat Parti döneminde de Amerika Türkiye'yi ödune davet ederdi. Ancak hukumet Ege'deki haklanndan vazgeçecek durumda oimadığını sert bir nota ile Amerika'ya bildirince Washington gereken sonucu çıkarmış ve Yunanistan'a "Turkiye'nin zorlanmasının da bir haddi vardır, bundan sonra odünleri payl&ş Washington'un teikinleri, Yunanistan'ın NATO'ya dönüşünü de kapsıyordu. Washington'un isteği, Yunanistan NATO'ya girsin, ondan sonra sorunlar halledilir" şeklindeydi. Aslında bizim o dönemde Yunanistan ile halletmemiz gereken başka sorunlar da vardı, ama onların hiçbirini dönüşün koşulu yapmamaya kararlıydık. Ege'de, Kıbns'ta odun beklerdi. Fakat son zamanlarda başka alanlarda da bu eğilım görülmektedır. Şimdi Türkiye'yi Ermeni sorunlannda da zorlamaktadır. Buna karşılık hukumet ise sadece Turkiye ve Yunanistan'a tahsis edilecek yardımın 7/10 gibi bir orana baglanmasından yakınmaktadır. Amerika'run böyle bir oran kurması bence bir bakıma sevindiricidir. Çunkü ten zaten Ermeni vatanı dediği topraklan savunmak için yardım bekleyeceksiniz. Bunda mantığı hırpalayan bir taraf vardır. Bugun adalar süahlandınlmış. Kimse üzerinde durmuyor. Haklarımız güvenceye alınmadan Yunanistan'ın NATO'ya dönuşüne izin verilmiş. Kimse üzerine gitmiyor. Carter, Cumhuriyet'le mülakatında Rogers Planı'nın Türk ödününe dayalı bir anlasın işte' VVashington'un teikinleri Yunanistan'm NATO'ya dönuşıi konusunu da kapsıyor muydu? IŞIK Elbette. Yunanistan NATO askeri örgütu dışında kalmasının yaratabileceğı zararları görünce uygun koşullarla tekrar girmek istemiş, ancak bız Yarm: Erkmen: Amerika seçimleri Papandren'nun kazanacagını hisseimişti O zamanlar iktidarda bulunan Ecevit hükumeti, Kıbrıs'ta gayet kategorik olarak gerekli önlemleri almış, ama bilahare maatteessüf istifa etmişti. Yunan Hukümeti hava sonımluluk hattının Ege'nin ortalarından geçmesinden kendi güvenliğinin haleldar olduğunu ileri sürmüş ve NATO askeri makamlan da anlaşılmaz bir tutumla bir emir çıkartarak hava sonımlulngumuzu sınıriandırraışiardı. Aslında boyle bir karar almaya haklan yoktu, ama fiilen artık buna uyulmaya başlanmıştı." Şirketimizin tdare Meclisi Azası, Murakıbı ve Modernleşme ve Sonuçları Sempozyumu bitti müşaviri, eski Maliye Müfettişlerinden ve Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Tunuslu Prof. Amor: Ulke şartlarına Müdürlüğü'nden emekli, her bakımdan uymayan anayasalar değiştirilmelidir Prof. Amor: Afrika'daki pek çok ülkede mükemmel, muhterem, faziletli, iyi insan ve aziz anayasal gerçek, o ülkelerdeki siyasal dost gerçeklerden çok uzak olduğu için çok sık askeri darbeler meydana geliyor. Buralardaki dramatik gelişmeler silahlı kuvvetlerin yönetime elkoymasına yol açtı. NİLAY KARMAN Tunus Uluslararası Anayasa Hukuku Akademisi Genel Sekreteri Prof. Abdelfattah Amor, "Anayasalar insanlar için, insanlar tarafından hazırlanır. Bunlar ttlke gerçeklerine uygun olduklan takdirde uygulanabilirlik sanslan vardır. Uygun olmamaları haünde ise ya degiştirilirler, ya da rafa kaldınlıriar" dedi. Sorbonne Üniversitesi'nden Fabienne Luchaire de, "Türkiye'deki universiteteri özerk sanıyordum" biçiminde konuştu. tstanbul Üniversitesi ve UNESCO tarafından Kilyos'ta ortaklaşa duzenlenen modernleşme ve sonuçları konulu karşılaştırmalı siyasal bilim sempozyumuna katılan 25 bilim adamından biri olan Prof. Amor, uzmanı olduğu anayasa hukukuyla ilgili göruşlerini açıklarken her ülkenin anayasasının kendi gerçeklerine göre oluşturulması gerektiğine inandığmı belirtıyor. Bugüne kadar Türkiye'de hazırlanan ve uygulanan anayasalar konusunda bilgisi oimadığını soyleyen Prof. Amor, "Bütiın dunyada anayasalar ülkelerdeki siyasi guçlerin dengesi çerçevesinde geçerlilik kazanabUir" ifadesini kullandı. AFRİKA'DA DARBELER Prof. Amor, 1982 Anayasası'ndaki 84. maddeyle ılgıli tartışrnadan habersiz. Afrika'daki siyasal gelişmeleri Türkıye'dekilerden daha iyi bildiğini anlatan Prof. Amor, "Afrika'daki pek çok ülkede anayasal gerçek, o ülkelerdeki siyasal gerçeklerden çok uzak olduğu için çok sık askeri darbeler meydana geliyor. Buralardaki dramatik gelişmeler silahlı kuvvetlerin yönetime el koymasına \ol açtı" biçiminde yonım yapıyor. Amerika'mn bilgisi vardı Çandarlı'nın denue açılmasıyla ilişkilerde farklı bir seyir söz konusu oldu mu? IŞIK Çandarlı, TürkYunan anlaşmazlıkları ancak ve ancak Türklerin odünleri ile çözümlenebilir zihniyetinin yıkılması zorunlu hale geldiği için denize açılmıştı. Bu sadece bir petrol arama harekâtı değil, aynı zamanda Turkiye'nin Ege'deki haklannın kendi karasulan ile sınırh oimadığını ve bu sının tayin edecek mercıin Yunan hükümeti oimadığını ortaya koymak amacını taşıyordu. Yunanistan soğtikkanlı davranarak hırçınlık göstermedi. Gösterse ne olurdu? Tabiatıyla onun koşuluna uymaktan başka çare kalmazdı. Tabii bu bakış açısıyla yola çıkan Çandarlı muazzam bir huzursuzluk yaratrruştı. Yunanistan, oldu bıttüeri elinden gidiyor diye telaşlanmış, muttefiklerimiz de anlaşmazlık çıkacak diye sıkıntı içine girmişlerdi. Bu sıkıntıyı Amerika'mn Çandarh'nın Ege'ye acılmasını onlemek için girişimlerde bulunması takip etti. Tam karşılıklı haklara saygıyla masaya oturulacağı bir hava yaratıldığı sırada Kıbns'ta Sampson darbesi oldu. Tabii bu darbenın en talihsiz yönu de Amerikan Hukumetinin bilgisi dışında yapılmamış olmasıydı. O zaman iktidarda bulunan Ecevit Hükümeti Kıbns'ta gayet kategorik olarak gerekli önlemleri almış, ama bilahare maatteessüf istifa etmişti. Onun yerine geçen AP hukümeti de hükumranlık haklan, özellikle 714 sayılı notam üzerinde titizlikle durmuş, bunun değerini anlamıştı. Sarbonne Üniversitesi Siyasal Bilimler uzmanı Fabienne Luchaire, sempozyumun en genç ve Turkiye 'yi en yakından tanıyan konuğuydu. Fransız uzman Luchaire, YÖK'ün Türkiye'ye sayısız yararlar getirdiğine inanıyor. Sempozyuma katılan Sorbonne Üniversitesi Siyasal Bilimler uzmanı Fabienne Luchaire ise 25 kişilik konuk heyetin en genç ve Türkiye'yi en çok tanıyan uyesi. YÖK Başkanı Prof. thsan Doğramacı ve ailesinin bazı fertleriyle ahbaplığı olduğu söylenen Luchaire 12 Eylül askeri müdahalesı konusunda, "Yapılması gerekiyordu" demekle yetinirken YÖK'un Türkiye'ye sayısız yararlar getirdiği gorüşunü savundu. Luchaire Türkiye'deki universitelerin özerk olduğunu sandığını belirterek, "Bana söylenen, yeni universite reforrnuyla ülkenizde yeni universiteier açüdığı ve universite öğrencisi sayısının arttınldığıdır" dedi. Öte yandan, sempozyumun sona ermesi dolavısıyla Cumhuriyet'e bır açıklama yapan îstanbul Üniversitesi Uluslararası Ilişkiler ve Araştırma Muduru Doç. Bener Karakartal. "Duzenlediğimiz bu sempozyuma diınyanın buyük universitelerinden onde gelen bilim adamlarını çagırdık. Bizi en çok şaşırtan çoğunun Turkiye konusunda en ufak bilgi sahibi olmamasıydı" dedi. Karakartal, Türkiye'de duzenlenen ve ileride duzenlenecek olan bu tur uluslararası bılimsel toplantıların ulkemizin gerçeklerinin yanlış yorumlanmasını önleyeceği goruşunu de savundu. Beyi Kaybetmiş Bulunuyoruz. Cenaze namazı, 17 Ekim 1985 Perşembe günü, Erenköy Sahrayı Cedit Camii'nde, öğle namazını müteakip kılındıktan sonra Sahrayı Cedit Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedilecektir. Allah'tan merhuma rahmet ve severîlerine sabır niyaz ediyoruz. NİHAT TEZER funus Uluslararası Anayasa Hukuku Akademisi Genel Sekreteri Prof. Abdelfattah Amor, butün dunyada anayasalarm ülkelerdeki siyasi guçlerin dengesi çerçevesinde geçerlilik kazanabileceklerini ifade etti. TURNA A.Ş. KAPSAN A.Ş. TURTEL A.Ş. ALEVGAZ A.Ş. KIRLANGIÇ A.Ş. KAZDAĞ A.Ş. TÜRKPETROL T.A.Ş. MARMARA PETROL A.Ş. MARMARA TRANSPORT A.Ş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle