15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EKİM 1985 EKONOMİ CUMHURİYET/9 TURKIYE'den \abancı sermayede ihracat koşulu kalkıyor ANKARA, (ANKA) Yabancı sermaye mevzuatı ıçin yasa değişikliğinden vazgeçrniş görünen hükümetin, mevzuatı, yabancı sermaye kararnamesini değiştirerek yeni esaslara bağlama eğiliminde olduğu ve bu amaçla söz konusu kararnamede iki önemli değişikliğe gidileceği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, Türkiye'de yatırım yapmak isteyen yabancı kuruluşların en çok yakındıkları ihracat şartı kaldırılacak, böylece, yabancı sermayeli kuruluşların, Türkiye'de yatırım yapma arzulanru kırdığı savunulan en önemli engel ortadan kalkmış olacak. Çerçeve kararnamede yapılması öngörulen bir başka değişiklikle de DPT Yabancı Sermaye BaşkanhğYnın yetkileri artırılacak. Başkanhk, toplam sabit yatırım tutarı 50 milyon doları aşmayan tüm yatırımlara, yabancı ortak payının yüzde 49'un üzerinde bulunması halinde bile izin verebilecek. IMF top ateşine tutııldu Peru Başbakanı Luis Alva IMF'yi demokrasi için açık bir tehdit olarak ilan ederken Hindistan Maliye Bakanı Singh, kendi somuî koşullarına uygun politikalan formüle etmenin hükümetlerin sorumluluğu altında olduğunu söyledi. Ekonomi Servisi Guney Kore'nin başkenti Seul'de devam eden IMFDünya Bankası ortak toplantılannda IMF reçetelerine karşı hoşnutsuzluk ve alternatif arayışları açıkça dile getirilirken, ABD Hazine Bakanı James Baker'ın açıkladığı borçlu ülkelere yeni fon planı ihtiyatla karşılandı. Peru Başbakanı Luis Alva "IMF, demokrasi için açık bir tehdit oluşturuyor" derken, ekonominin yonetiminde piyasa güçlerine güvenmenin her derde deva olmadığı, her ülkenin sabit reçetelerden ziyade kendi ülke koşullarına uygun politikalar formüle etmeleri gerektiği vurgulandı. 149 ülkenin Başbakan ve Maliye Bakanlan düzeyinde temsil edildikleri IMFDünya Bankası Yıllık Guvörnörler toplantısında, borçlu ulkelerin IMF reçetelerine alternatif arayışları açıkça dile getirildi. Toplantıda dün bir konuşma yapan ve komunist ulkelerden daha sert bir şekilde ABD'yi eleştiren Peru Başbakanı Luis Alva, IMF'yi demokrasi için ciddi bir tehdit olarak ilan edip ülkesinin kreditör ülkelerle bundan böyle direkt temas kuracağını açıkladı. IMF'yi borç krizinden en fazla etkilenen ülkelere yeni kaynak sağlamak yerine basarısızhkları artan örneklerle VERGt KAÇAKÇILIĞI VE BÜTÇE AÇIĞINI ÖNLEMENİN BİR YOLU ABD'nin dünya para sisteminde reform yapabilecekken ticari savunma sistemi geliştirip üretim hegemonyasını sağlamlaştırdığını kaydetti. Alva'nın eleştirilerini hemen yanıtlamaktan kaçman IMF Başkanı Larosierenin cuma günü düzenleyeceği basm toplantısında eleştirilere yanıt vermesi bekleniyor. Seul'de devam eden toplantılarda bir konuşma yapan Hindistan Maliye Bakanı Singh de, piyasa güçlerine fazla bel bağlamanın bütün ekonomik sorunlar için çozum yolu olmadığını, bu politikayı izleyen ülkelerin kalkınmanın saglanması ve fakirliğin üstesinden gelinmesi noktasında her zaman başanh olamadıklannı kaydetti. Kendi somut koşullarına uygun politikalan formüle etmenin hükümetlerin sorumluluğu olduğunu söyleyen Singh, belirii bir durumda hangi politikanın doğru olduğuna karar vermede önemli farkhlıklar olabileceğine de işaret etti. ERDEMCLAUSEN GÖRÜŞMESl Öte yandan Dunya Bankası Başkanı Clausen, Türkiye'nin uygulamakta olduğu yapısal uyum programını desteklemeye devam edeceklerini söyledi. IMFDünya Bankası yıllık toplantısına katılmak üzere Güney Kore başkenti Seul'de bulunan Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, Clausen başkanlığmdaki Dünya Bankası heyeti ile de bir görüşme yaptı. Clausen'in, göruşme sırasında Türkiye'de uygulanan programın desteklenmesine ilişkin söylediği sözlerin yeni bir yapısal uyum kredisi için güvence oluşturup oluşturmadığı bilinmiyor. Dünya Bankası, yapısal uyum kredisi uygulamasına 1983 yılından bu yana son vermiş bulunuyor. Seul'deki toplantıda alternatif arayışları açıkça dile getirildi EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY IMF Reçetesi Sırıtırken Türkiye Ne Yapmalı? Türkiye, şu anda, "dev boyutlara varan dış borçiannı nasıl ödeyecek", sorusuna konu olan, uluslararası bankaların yöneticilerini uykusuz bırakan bir ülke konumunda değil. Ne var ki, ağır dış borç yükü altındaki ülkeler için geçerli olan senaryonun, daha doğrusu bu ülkelere IMF ve bankalar tarafından kabul ettirilen senaryonun beşaltı yıldır Türkiye'de de uygulandığını biliyoruz. Nedir bu senaryo? Bu senaryonun başlıca özellikleri şunlar: • Dış borç ödeyebilmek için öncelikle döviz kazanmak, yani dış ticaret açıklannı kapatmak, diğer döviz gırdilerini arttırmak lazım. Bunun için de ihracatı arttırmak ve dışardan sermaye çekmenin koşullarını yaratmak gerekiyor. Bunları sağlamak içinse çeşitli teşviklerin yanı sıra, iki temel araç kullanılıyor: Aşırı düşük tutulan döviz kuru, yani hızlı devalüasyon ve yüksek faiz oranları. • Hızlı değer kaybeden yerli parayta Türkiye örneğınde Türk Lirası ile eski dış borçları ve bunların faizlerini ödemek için bütçenin her yıl artan bir oranını dış borç ödemelerine ayırmak gerekiyor. Türkiye'nin 1986 bütçesinde bu oranın yüzde 3O'ları bulacağı anlaşılıyor. Bu yüzden kamu yatırımlarının, sosyal amaçlı harcamalann kısılması yoluna gidiliyor, vergi yükünü arttırmak gerekiyor. • İhracatı arttırmak için iç pazar daraltılıp, üretimin giderek artan bir bölümü ihracata yönlendirilince ve kaynakların büyük bir bölümü dış borç ödemelerine tahsis edilince, bunun iki olumsuz etkisi oluyor; hem büyüme hızı düşüyor, kalkınma yavaşlıyor, hem de çoğu kez enflasyon kontrol altına alınamıyor. Büyüme hızı düşen ve yüksek enflasyon oranını döviz kuruna yansıtan ülkeler, düzenli dış borç ödeyebilmek için daha fazla "kemer sıkmak" zorunda kalıyorlar. • İç pazan daralan, büyüme hızı yavaşlayan, parası sürekli değer kaybeden bir borçlu Üçüncü Dünya ülkesme yabancı yatırım sermayesi de umulan ölçülerde akmıyor ve dış kaynak eksikliği sorununun çözümüne yardımcı olmuyor. IMF güdümünde borçlu ülkelere uygulattırılan bu senaryonun çıkmazı artık anlaşılmıştır. Borçlu ülkelere yeni kaynak sağlamadan ve önceliği enflasyonsuz büyümeye veren önlemleri devreye sokmadan sorunun çözümlenemeyeceğini Reagan yönetimi bile sonunda kabul etmek zorunda kalmış, bu yönde bir öneriyi gündeme getirmiştir. ABD'nin Seul'da yapılan IMF ve Dünya Bankası Ortak Genel Kurulu'na sunduğu öneri, Üçüncü Dünya'nın öNş borç sorununun alacaklı taraflarla borçlu ülkeler arasında, piyasa mekanizmasımn doğal işleyişi içinde çözümlenemeyeceğinin ve borçlu ülkelerin sadece dış dengeye öncelik veren IMF reçetesiyle düzlüğe çıkamayacağının idraki anlamına gelmektedir. Gerçi, ABD Maliye Bakanı önerisinı açıklarken, IMF'nin, dış borç sorununun çözümünde önemli bir rol oynamaya devam edeceğini söylemiş, borçlu ülkelerin hızlı büyümeye ve enflasyonun kontrotüne ağırlık verirken, bunu özel girışime öncelik tanıyarak ve ihracata önem vermeye devam ederek yapmalarını istemiştir, ama bu konuda fazla inandırıcı olamamıştır. IMF senaryosunun acısını çeken borçlu ülkeler artık çözümün farklı senaryolarda aranması gerektiğini anlayarak ya IMF'siz yola devam etmeyi yeğlemekte ya da kendi seçeneklerini IMF'ye kabul ettirmenin yolunu aramaktadırlar. Dünya bu noktaya gelmişken, Türkiye'nin bir yandan "yoluma IMF'siz devam edeceğim" deyip diğer yandan IMF senaryosunu çok küçük değişikliklerle sürdürmeye kalkışması, hiç de inandırıcı olmayan bir "ucuz kahramanhk" gösterisinden öteye geçmeyecektir. Türkiye, artık gözünü IMF'nin çözüm getirmeyen reçetelerinden ayırıp, Brezilya'nın sosyal harcamaları arttırarak, hızlı büyüme deneyinden, Arjantin'in enflasyonla mücadele yönteminden dersler çıkartmalı; Peru'nun öncülüğünü yaptığı, dış borç ödemelerini ihracat gelirlerinin belli bir oranıyla sınırlama yönteminin ne getirip ne götüreceğini düşünmelıdir. Türkiye, dış borçiannı daha elverişli şartlarla ödeme.nın yoilannı mutlaka araştırmalı, yatırımlar için ve yarının Türkiyesi için daha fazla kaynak ayırmanın yoilannı bulmalıdır. Türkiye, piyasa ekonomısiyle planlamanın birlikte yürümeyeceğını sanan ilkel duşünceden sıyrılmalı, teknolojideki yeni atılımların ışığında geleceğini planlamalıdır. Bugün bunları yapmayan iktidarlar. yalnız Türkiye'nin geleceğinı değil kendi geleceklerini de tehlikeye atmış olacaklardır. Sovyetler'e yapılan ihracata tam teşvik ANKARA (a.a.) Sovyetler Birliği'ne yapılan ve ikili anlaşmalardan doğan hesaplardan bedeli ödenen ihracat, "serbest ihracat" olarak kabul edilecek. DPT Teşvik Uygulama Dairesi Başkanlığı'ndan alınan bilgiye göre, Sovyetler Birliği'nden sağlanan kredilerle ilgili geri ödemelerin yapıldığı "Sovyetler Birliği özel hesabı" çerçevesinde gelen ihracat bedellerinin, serbest döviz olarak sayılması nedeniyle, bundan böyle "Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu"ndan destekleme primi ödenebilecek. Bu doğrultuda, Sovyetler Birliği'ne yapılan ihracat tüm teşvik imkânlarından da yararlandırılacak. 1986 bütçesi IMF tekniğine göre hazırlanıyor ANKARA (Cumhurijet Bürosu) Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kunçebe Alpteraoçin, 1986 yılı bütçesinin TBMM'ye "Uluslararası finans kuruluşlannın benimsediğj yöntemle hazırlanarak sunulraası yolundaki görüşün giderek ağırlık kazandığmı" belirtti. IMF'nin de benimsediği teknikle yürütülen 1986 yılı bütçesi çalışraalan sürerken, butçe büyukluğü için 7 trilyon 250 milyarlık bir rakam üzerinde durulduğu öğrenildi. Bütçeden personel udenekJerine 1 trilyon 700 milyar, yatırımlara 1 trilyon 300 milyar, transfer ödeneklerine 2 trUyon 900 milyar ve diğer cari ödeneklere de J trilyon 350 milyar lirahk pay aynlacak. Gelir bütçesinde de vergi gelir tahmıni olarak 5 trilyon 750 milyar liralık bir hedef düşünülüyor. lç borçlanma rakamı olarak 650 veya 700 milyar liralık sınır getirilecek. Alptemoçin, "Peşin vergi uygulamasının da, KDV gibi ilk dönemde fivatlarda bir artış ysratıp yaratmayacağı?" yolundaki bir soruyu şuyle yanıtladı: "Peşin >ergi demevelim. slopaj diyelim. Aylık olarak yatınlacak stopaj, KDV'nin belirii bir miktanndan oluşacak, işkollanna göre degişecek. Aocak başlangıçta kuçuk tutulacak ve giderek artacak. Şioıdi bu u>gulama î>i anlatılırsa, fiyatlarda bir artış getirmemesi lazım. Ya da getirirse de çok duşuk bir artış olacaktır." IMF dediğin tek dişi kalmış canavar" görülen reçeteleri empoze etmek endişesi içersinde bulunmakla suçlayan Alva, 1MFnin tek yaptığı şeyin, söz konusu ülkelerdeki krizi derinleştirmek ve demokratik sistemi ciddi bir tehdit altına sokmak olduğunu vurguladı. Tek bir ülkenin çıkarlarına çalışan bir örgüte üye olmalannın kendi ülkesi için hiçbir yararı olmadığını belirten Alva, ABD, çokuluslu firmaları vergi denetimine ahyor Ekonomi Servisi Bütçe açığı büyük rakamlara ulaşan Amerika Birleşik Devletleri yabana sermayeyi korkutma endişesi duymadan çokuluslu şirketlerin ABD'de bulunan kollannı daha sıkı vergi denetimi altına almak için harekete geçti. ABD'de çokuluslu şirketlerin çeşitli yollardan vergi kaçırmalannı önlemek amacıyla lç Gelir Servisi (IRS) adı altında yeni bir örgütlenmeye gidilerek vergi gelirlerinin artırılması amaçlanıyor. 21 kasımda yürürlüğe girecek IRS kanunuyla, çokuluslu şirketlerin ana firmalar ile arasındaki her türlü mali ilişkilerin rapor ve beyan edilmesini şart koşulurken bazı gözlemciler hükümetin bu girişiminin firmaları çok kızdırdığını öne sürdüler. 3 yıl önce yasallaşmış olmasına karşın ilgili düzenlemelerin geçen temmuz ayında yayımlandığı ve önümüzdeki kasım ayında yürürlüğe girecek kanun uyarınca, ABD'deki çokuluslu şirketlerin ana firmalarla arasındaki şu ilişkiler denetlenecek: Her türlü satım va alım işleri, hizmet ve patent ilişkileri alınan veya ödenen komisyon, borç, faiz, kiralar... KA2ANÇ TRANSFERİ Dünyanın her yerinde olduğu gibi ABD L deki çokuluslu şirketler de kazançlannı düşük oranda vergilendirebilmek için çahşırlar. örneğin, merkezi Isviçre'de bulunan çokuluslu bir firma, bu ülkedeki yüzde 10'luk kurumlar vergisinden yararlanabümek için aym verginin yüzde 46 olduğu ABD'deki kolundan kira, lisans ve benzeri konularda gerekenden daha fazla ücret alarak kazancın transfer edilmesini sağlamış olur. ABD'de şu anda Toyota Motor Corp hakkında, Tokyo1 daki ana şirket ile olan ilişkilerinde transfer fiyailamasında vergi kaçırdığı iddiasıyla 300 milyon dolarlık bir dava açılrruş bulunuyor. Gözlemciler, ABD'nin çokuluslu şirketlerin vergilendirilmestnde yeniden örgutlenmeye gidip vergi açığını kapatmanın bir yolu olarak atılımda bulunmasının diğer ülkeler için de bir örnek oluşturabileceğini belirtiyorlar. Ancak bu konunun çokuluslu, yabancı sermayeli şirketlerin hiç hoşuna gitmediğine, bunu engellemek için ellerinden geleni yaptıklanna işaret edüiyor. Yine de çokuluslu şirketlerin kazançlannın daha dikkatli vergilendirilmesinin ve denetlenmesinin yeni bir vergi kaynağı olduğuna dikkat çekildi. Hazine bonosu. satışı beldeneni aştı ANKARA (a.a.) Hazine ve Uış Ticaret Müsteşarhğı bu hafta planlandığından daha fazla Hazine bonosu sattı. Hazine ve Dış Ticaret Müstesarlığı'nın bu hafta 30 milyar liralık Hazine bonosu satmayı planlamasına karşın tekliflerin çok olması nedeniyle satılan bono tutan 35.6 milyar liraya ulaştı. Hazine ve Dış Ticaret Müstesarlığı'nın bu haftaki ihalesinde yılbk ortalama faiz yüzde 19.50 olarak gerçekleşti. lhalede, Hazine yıllık yüzde 18.36 ile yüzde 50.20 faizli teklifleri kabul etti. Sabuna yüzde 4 zaın yapıldı Ekonomi Servisi lzmir'deki sabun imalatçılan pirina yağındaki fiyatartışını gerekçe gostererek sabun fiyatlarına 10 lira zam yaptılar. Zam kilo başına yuzde 4 oranında fiyat yükselmesine yol açtı. Öte yandan THA'nın haberine göre anahtar fıyatları bir yüda yüzde 2840 oranında arttı. Peynir ithalatı iki firmanın eline kaldı FARUK BESKİSİZ Aradan yaklaşık bir yıl gibi kısa bir süre geçmesinden sonra başlangıçta ülke içindeki "fiyatları dizginlemek" ve piyasada "fiyat istikran" oluşturmak amacıyla peynir ilhalatına başlanmasına karşın bugün ithal peynir yerli peynir fiyatlarını dizginlemek şöyle dursun, aksine her iki peynir arasındaki fiyat farkı hızla kapanıyor. Bu arada peynir ithalatçı firmaları da teker teker piyasadan çekiliyorlar. Peynir ithalatı ile uğraşan fırmaların sayısı geçen yıl 20'ye yakın iken, şu anda ithalatçı firma sayısı ikiye düşmüş bulunuyor. Bu her iki firma; TaciroğluPeysan ve Mecit Bahçevan aynı zamanda yerli peynir üretiminde de bulunuyorlar. Boylece peynir ithalatında da tekel oluştuğu, artık ithalatın yerü peynir fiyatlarını dizginleyeceği sözunün bile geçerli olmadığı savunuldu. ithalatçı olarak ayakta kalan iki firmadan biri olan Mecit Bahçevan, ithalatın serbest bırakılmasından sonra herkesin peynir ithalatına başladığını ama artık piyasada kendi finnası ile TaciroğluPeysan firmasının ayakta kalabildiğini belirterek, "Şimdi peynir itfaalatı artık işi bilenin eline geçti. Eskiden herkes ithalatçı olmuştu. Kâğıtçılıkla uğraşan, manifaturacüık yapan bu işte kâr gördüğü için kalkıp peynir ithal etmeye başlamıştı. O işte o zaman tad voklu. Ama şimdi taerkes piyasadan çekildi. Getirdiğimiz peynir piyasada iyi tutuldu" dedi. İki ithalatçıdan bir diğeri TaciroğluPeysan firması. Yonetim Kurulu Başkanı Ali Zafer Taciroğlu ise ithal peynirin piyasada kendi TERBİYE LAFTA KALDl, FİYATLAR EŞİTLEXDİ Yerlipeynirde pi\asayı elinde tutan firmalar ithalatçı olunca "terbiye" amacıyla ithal edilenpeynir, bu işleviniyerinegetirmedi. Fiyatlar kısa bir süre sonra eşitlendb 11001100 TL. KBA... klSA... MAN ile İstanbul Belediyesi arasında 520 otobusluk anlaşma imzalandı. MAN 1986 sonuna kadar lETT'ye 26O'ı köruklü, 26O'ı normal tek katlı otobus olmak uzere 520 vasıtayı teslım edecek. LİBAŞ ile Libya'nın Vatani fırmaları. birı inşaat diğeri ise bakım olmak üzere iki ortak şirket kuracaklar. 10 ya da 15 yıllık bir süreyi kapsayacak ortaklık, Libya'nın 19861990 yülan arasında uygulamaya koyacağı 5 yıllık kalkınma planında öngorülen çeşitli inşaat işlerini ustlenecek. Libaş, bu ulkede 40 milyon dolarlık makine Darkına sahip. SETUR OTO KİRALAMA A.Ş. Müdur Yardımcısı Abdi Ayhan, şirketin 1974 yılından beri tzmir ve Ankara'da şubesi bulunduğunu vurgulayarak, bu şubelere de şu anda Limousine verildiğini belirtti. 28 eylül tarihinde Cumhuriyet'te çıkan bir haberde yanlış anlama olduğunu belirten Ayhan, Avis'in İzmir ve Ankara şubelerinin yeni açılmadıgını söyledi. ZtHNİ DIŞ TİCARET VE PAZARLAMA şirketınin Genel Müdurü Ömer Jiavmakçalan. bir dizı yeni anlaşma ımzalamak üzere Çin'e gitti. STANDART'85 3. TSE markalı kalite ve imalat yeterlüik belgeli urunler fuan 14 ekim pazar günü Odakule Iş MerIkezi salonlarında açılacak. Fuar, İstanbul Sanayi Odası ile Türk Standartları Enstitusü tarafından ortaklaşa duzenlendi. EXPO'85 Lauslararası Fuan 27 kasımda Sharjah'da açılıyor. EXPO Center'daki fuara Türk katılımını İstanbul Ticaret Odası organize ediyor. İTO ve İstanbul Universitesi Işletme Fakültesi tarafından ortaklaşa düzenienen Dagıüm SUtemlerinin Etkinligi' konulu seminer, 15 ekim salı günü saat 10.00'da ITO Meclis Salonu'nda başlayacak. HASDEM Konvekta Klima Sanayii Türkiye'de klıma üretimı ve uygulamalarıyla ilgili bir toplantı düzenJedi. Firma yetkilileri Kartal'da kurulu tesislerinde bu turlu moıorlu araç için klima ürettıklerini, temsilcisi oldukları Alman Konvekta şirketınin üst düzey yetkililerinin kaulacağı ve bugün saat 11.00'de fabrikada yapılacak toplantıda otomotiv sektöru yetkililerine bu konuda bilgi verileceğini suylediler. ne iyi bir yer açtığını belirterek şunları so>ledi: "tthal peynirde mutlakiyet yoktur. Bazı firmalar bu işte kâr oranının azaldığını göriince geri çekildiler. İç piyasada fıvatlar vüksek kaldıkça ithalal devam edecek. Vatandaş kuvruğa giriyor. Nive? Demek ki fiyatı uygun buluyor." Ellerinde bulunan mallarını sattıktan sonra peynir ıthalatını bırakacaklannı belirten Aziz Sucu firması Satış Mudürü Hüseyin Sarıkaya ise ithalat peynirin yerli peynir fiyatlarını frenlemek gibi bir fonksiyonunun kalmadığını, bu işin artık tamamen ticaret için yapıldığını söyledi. Sarıkaya şöyle konuştu, "Bu iş için çok para gerekiyor. Hergiın döviz kuru değişiyor. Biz şimdi kalkıp ithal pe>niri yerli peynir fiyatına satamayız. tthalat guçlü bir iki firmanın eline kaldı. Şimdi yerli peynir fiyatlannın neden yüksek olduğu sorulduğunda " O zaman siz de ithal peynir alın" deniliyor. Bövlelikle fiyatların bu derece yüksek olması haklı gösteriliyor." Tütünde yalnız kalan tüccar at oynatıyvr Fiat ve Ford birieşmekten vazgeçti Ekonomi Servisi Fiat ve Ford'un Avrupa pazannda işbirliği yapması konusunda surdürdükleri birleşme çalışmalan iki firmanın anlaşamaması sonucunda durduruldu. Avrupa ve diğer dünya pazarlannda daha güçlü rekabet edebilmek için her iki fırmanm hem üretimlerini, hem de pazarlama yöntemlerini ve sistemlerini birleştirmesiyle oluşuırulması duşünülen plan her iki firmanın ortaklık konusunda kimin lider olacağı konusunun karara bağlanamamasından dolayı baştan işlemez hale geldi. Avrupa pazarında yüzde 12.8 ile ikinci sırada yer alan Fiat, kurulacak ortakhğın liderliğinin kendisine ait olmasını isterken, yuzde 11.7 ile üçüncü sırada yer alan Ford da aynı konuda ısrar ediyordu. DUNYA'dan Türkiye'de bir yılda yaklaşık olarak 126 bin ton beyaz peynir tüketiliyor ve beyaz peynir tüketimi için yılda 75 milyar lira civarında para harcanıyor. 1984 yılının 10. aynndan itibaren toplam olarak Turkiye'ye 4 milyon 57 bin dolarlık peynir ithal edildi (Yaklaşık olarak 2 milyar lira.) 1985'in ilk altı ayında ise toplam olarak 6 milyon 882 bin dolarlık peynir ithal edildi. (Yaklaşık olarak 3 milyar 441 milyon lira). Türkiye'nin beyaz peynir tüketimi 6 aylık olarak 37.5 milyar olarak hesaplanırsa, ithal peynirin payının 1985 yılı ilk altı ayında yüzde 9'a yukseldiği görülüyor. Dokıız ayda 3 trilyonluk yatırmıa teşvik ANKARA, (ANKA) Yüın ilk dokuz ayhk döneminde 3 trilyon 30 milyar liralık yatırım gerektirecek bin 250 projeye teşvik belgesi verildi. DPT Teşvik Uygulama Başkanüğı tarafından verilen teşvik belgelerine göre, bu yatınmlann gerçekleşmesi için 3 milyar 16 milyon dolar döviz gerekecek. Yatınmlarm gerçekleşmesi ile 68 bin kişiye de yeni iş sahası açılacak. Edinilen bilgiye göre, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 63 oranında artarak, 767'den bin 250'ye çıkan yatırımların 786'sı komple yeni yatınm olarak, 241'i de teşvik yatınmı olarak gerçekleştirilecek. Yılın ilk dokuz ayında verilen teşvik belgeleri içinde enerji yatırımJarının fazlalığı dikkati çekiyor. Söz konusu dönemde 1.5 trilyon lira yatırım gerektiren 18 enerji projesinin teşvik edildiği görülüyor. 10.2 milyar liralık işletme sermayesi ve 1.6 milyar dolarlık döviz gereği bulunan enerji projelerinin gerçekleşmesiyle 2 bin 86 kişiye iş sahası açılacağı hesaplanıyor. • Orman Mühendisleri Odası'ndan aldığım kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. NESİMİ BtKER • Pasaportumu Kaybettim. Hükümsüzdur. FADİMANA ÇOBAN T.C. ZİRAİtT BANKASI 11 EX)M 1985 TARİHİNDBd DÖVtZ KÜRLARJ DÖVİZİN CİNSİ IAB0 DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI t AVUSTURYA ŞkJKİ 1 BATI ALMAN MARKI IBEL<JKA FRANGI IDANİ MARKA KRONU 1 FRANSB FRAHÖ 1 H0UANDA FUmM 1 İSVEÇ KROHU 1 İSVİÇBE FRANGI 100 tTALYAN ÜRETİ 100 JAPOM YENİ 1 KANADADOURI 1 KUVEYT DİİARI 1 NORVEÇ KRONU 1 STEIHJM 1 S. MIABİSTMI RİYAÜ DÖVİZ ALtŞTL. 546.10 383.03 29.49 205.92 10.21 56 86 67.50 182 73 68.34 250.55 30.49 254.27 399 31 1845.98 69.08 770.71 149.60 SATIŞ TL 551.51 386.82 29.78 207.96 10.31 57.42 68.16 184.54 69.01 253.03 30.79 256.79 403.26 1864.26 69.76 778.34 151.08 EFEKTİF ALIŞTL 546.10 363.88 29.49 205.92 9.69 56.86 67.50 182.73 68.34 250.55 28.96 241.55 379.34 1753.68 65.62 770.71 142.12 SATtŞTL 562.43 394.48 30.37 212.07 10.51 58.56 69.51 188.19 70.38 258.04 31.40 261.87 411.25 1901.18 71.14 793.75 154.07 Chrysler, banka satın abyor Ekonomi Servisi Amerikan Chrysler fîrması Banka America Corporation'ın kolu olan Finance America Bankası'nı satın alıyor. Chrysler'in banka satın alması, kendi otomotiv endustrisini finansman yönünden destekleyebilmesi ve daha bağımsız davranabilmesi için atılmış bir adım olarak yorumlanıyor. "Chrysler Finance Corporation" adı altında hizmete başlayacak banka, Chrysler firmasınm genişlemesi ve daha güçlü bir firma haline gelebilmesi konusunda büyük bir başarısı olarak gösteriliyor. Chrysler geçen yıl içinde General Electric Credit Corp. ile bir ortaklık kurmuş ve çeşitli şirketleri satın alarak genişleme politikasını başlatmıştı. T.C. ZİRAAT BANKASI "GHCÜBC erifilmcz" Yunan deniz ticaret filosu küçülüyor Ekonomi Servisi Yunanıstan deniz ticaret tıiosu, Deniz Ticaret Bakanlığı'nın yayımladığı verilere göre haziran ayında da küçülmeye devam etti. Yeni yayımlanan rakamlara göre Yunanistan deniz ticaret filosu haziran ayında bir önceki aya kıyasla adet olarak yüzde 2.4, tonaj olarak da yüzde 2.7 düşüş gösterdi. Kenya 2 adet airbus abyor Ekonomi Servisi Airbus Industrie tarafından Paris'te yapılan açıklamaya göre Kenya Hava Yolları 2 adet A31O3OO olcu uçağı ahmına karar verdi. Kenya'nın bu üçakları NairobiAvrupa Uzakdoğu ve Afrika'nın diğer başkentleri arasında kullanacağı açıkladı. Kenya Hava Yolları'nın satın alacağı 2 uçağın motorları General Elecric tarafından üretilecek. BAINKASI İKTİSAT! AÜŞ SATIŞ 551,31 f ••Mlm 546,25 ALIŞ 205,78 mm SATIS 207,69 Geçimini tütüncülükten sağlayan üretici Hasan Acargül,"800 kilo tütünü 800 liradan 640 bine sattım. 110 bin lira zarar ettim. Geçen yıl 1200 liraya satmıştım. Fiyaıtaki düşüş üç tüccarin izlediği politikadan kaynaklanıyor" dedi. ürününü tüccara verdi. Bir kısDOĞAN ÇtZMECİ mı ise ürünu satacak bir yer bulamadı. TURGUTLU Ege Bölgesi^ 15 dönum tarlayı 120 bin lira nin tütün ambarı olarak bilinen kira ile tutan Mustafa Şaylı adlı Turgutlu ilçesinde tutün üretici tütün üreticisi "1400 kilo tütiileri kararasar bir bekleyişin içi niim var. Yanımdaki tütüncü ne girdi... mahsulünu 1500 liradan sattı. İlçedeki üreticilerin yüzde 30'u Ben hâlâ satamadım. Daha dogrusu satacaV bir >er bulamadım. Bana kilosuna 800 lira verdiler, ben de tüccara kızdım satmaktan vazgeçtim. Ne güzel gecen >ıl Uerkez Bankası kendi ışlemlen ıçin doların alış kurunu 546 05 lira oiarak belırtedi. 1200 liradan satmıştım. Şimdi Döviz Döviz Efektif Dövızin Efektif Tekel'i beklivorum 800 liradan Satış Alış Satış Alış Cinsi aşağı veririerse tütünümü satma551.51 1 ABD Doları 546.05 546.05 556.97 yacağım. Evde kurtlansın... Sene386.86 1 Avustratya Doları 38305 363.90 390.72 ye de tütün ekmeyeceğim" diye 29.68 1 Avusturya Şilini 29.39 29.39 29.98 konustu. 207.76 1 Batı Alman Markı 205.70 205.70 209.81 Geçimini tütüncülük ile sağJa10.26 1 Belçıka Frangı 10.16 9.65 10.36 yan üretici Hasan Acargiil ise 68.17 1 Fransız Frangı 67.50 67.50 68.85 184.45 tüccarlann alımlarda uyguladığı 1 Hollanda Florini 182.63 182.63 186.28 69.03 1 jsveç Kronu 68.34 68.34 politikadan şikâyet ederek sorun69.71 253.04 1 İsviçre Frangı 250.54 250.54 255.55 İarını şöyle sıraladı: 30.79 100 ttalyan Liretı 30.49 28.96 31.10 "6 nüfusa bakıyonım. 10 dö256.82 100 Japon Yeni 254.27 241.56 259.36 niim yeri kira ile tuttum. 80 bin 1 Kuveyt Dinarı 1846.01 1864.47 1753.71 1882.93 lira kira parasının yanı sıra işçi778.46 1 Steriin 770.75 770.75 786.16 lik, dikim, ilaç. çapalama için bir 151.10 1 S.Arabistan Riyalı 149.60 142.12 152.59 sürü para ödedim. 800 kilo tıitünüıpü 800 liradan 640 bine satALTIN GÛMÜŞ ÇAPRAZ KUR tım. Bu fiyatla 110 bin lira zarar ediyorum. Geçen yıl 1200 liraya ^ ALIŞ SATIŞ 1 ABD DOLARI sattım. Buradaki düşuş ilçedeki 2 6546 B.AIman Markı Cumhunyet 40 900 41 200 üç tütün tüccannın izlediği po8.0900 Fransız Frangı 45 000 litikadan kaynaklanıyor. Tüccar Reşat 44 000 2 9900 Hollanda Ftonnı istediği gibi fi>at veriyor. Bu ko2.1795 İsviçre Frangı 24 ayar külçe ', 5 970 5 980 i şullarda gelecek yü tütüncülüğü 1791.00 Italyan üreti 214 75 Japon Yeni bırakacağım." 5.800 22 ayar bıleztfc 5.365 3.6500 S.Arabistan Riyalı Tütun fiyatlarının düşüklü1 Steriın 1 4115 ABD Doları 900 ayar gumuş 112 110 ğünden yakınan Nevzat Acargiil de "Akhisar'da tütün 3 bin liraya saüldı. Burada 1800 liraya tüccara verdim. Ama içime sinmiyor. Tütünüm ucuza mı gitti? diye. Aslında biz karamsanz. İçiTürkive'de hukuk mesleğinin çeşıtii katlarında gorev surdıiren humizde kuşku var. Acaba tütünü kukçulann katılacağı, Yaşam Dosyası Yarışması bu yıl da sürdurıilTekel'e verseydik daha yüksek fimekıedir. yata mı satılırdı diye geceleri Hukukçuların mesleklerinin yürütulmesi sırasında rastladıkları kogözümüze uyku girraiyoı" dedi. nuları, yazın lüıunden birini seçıp yazarak, Bahkesır Barosu BaşAcargül, yetkililerin tutuncuye el kanlığı'na 25 Kasım 1985 tarihine kadar gonderilmesi gerekmekledir. uzatması ve teknik yönden ayYazılar 25 sayfayı ge<;meyeceklerdir. dınlatması durumunda verimin Geçen yıl olduğu gibi yanşmayı kazanan yazarlar torenle ödüllendirilecek \e yazılar kitap haline getirilecektir. yükseleceğine inandıklarını kayGeniş bılgi. Balıkesir Barosu Başkanlığı'ndan alınılabilineceklir. detti. DÖVİZ KURLARI BALIKESİR BAROSU'NDAN YAŞAM DOSYASI YARIŞMASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle