Katalog

CUMHURİYET/8 11 EKÎM 1985 Resmitahminpembe tabloyuyalanlıyor 83 tarım ürününün resmi rekolte tahmini TAHILLAR l runun Adı Buğday Arpa Çavdar Yulaf Mtsır Dan Çtltik I9S4 üraimi fton) 1985 tahmini (ton)Fark (%ı 17 milyon 200 bin 17 milyon 300 bin 0.005 6 milyon 200 bin 6 milyon 600 bin 6.4 360 bin 360 bin 316 bin 314 bin 0.006 1 milyon 500 bin 1 milyon 900 bin 26.6 15 bin 15 bin 280 bin 265 bin 5.5 76 bin 4 bin 335 bin 164 bin 570 bin 72 bin 3 bin 500 390 bin 170 bin 640 bin 150 180 100 200 60 550 bin bin bin bin bin bin 5.5 •12.5 MUŞERREF HEKÎMOGLU ANKARA,..ANKA Tl Rl'İNÇGİLLER Greyfurt Limon Mandalinc Portakal Turunç 15 bin 400 317 bin 219 bin 761 bin 21 bin 21 bin 300 bin 210 bin 730 bin 15 bin 5.3 4.1 4.0 •2.5 Y\CLI TOHl MIAR Ayçiftği Susam Soya Yer fıstığı 47 ÜZÜMSİI MEYVELER Çilek tncir Keçlboynuku Muz Nar Çay Dut 710 bin 45 bin 60 bin bin 500 800 bin 45 bin 140 bin 59 bin 12.6 1.33 24.2 BAKLAGtLLER Bakla Bezelye Nohut Fasulyt Mtrcimek 16.4 3.6 12.2 TAŞ^ÇEKİRDEKLÎLER Eıik 150 bin Kayısı 200 bin Kiraz 105 bin ŞeftaU 235 bin Visne «5 bin Zeytin 800 bin •5.6 •14.8 7.6 4.7 31.3 13.6 9.3 3.8 YLMRU BİTKÎLER Soğan I milyon 100 bin 1 milyon 250 bin PBtatts 3 milyon 200 bin 3 milyon 500 bin Sarmısak 7? bin 80 bin YUMUŞAK BİTKÎLER 360 bin Ârmuı 360 bin 59 bin 60 bin Ayva Elma 1 milyon 900 bin 1 milyon 900 bin 7 bin 500 Muşmula 7 bin 500 bin Yenidunya 6 bin 500 6 bin 500 MPRVĞI YE>E> SEBZELER Lahana (basi 2.6 500 bin 510 bin Lahana (yaprak) 3.1 160 bin 165 bin Kereviz 16 bin 16 bin Marul (gobekli) 60 bin 60 bin Marul (kıvırcık) 19 bin 5.2 20 bin Ispanak 3.7 130 bin Semizotu 135 bin 33.3 600 450 Enginar 14.6 8 bin 600 7 bin 500 ENDİSTRİYEL BİTKİLF.K Tutün 194 bin 192 bin 1.0 Şekerpancan 11 milvon 100 bin 11 milvon 0.00i Kenevir UJi 8 bin 875 5 bin 43.6 Afyon 8 bin 29 3 bin 400 57.6 Anason 6 bin 5 bin 16.6 Kutlu pamuk 1 milyon 409 bin 1 milyon 350 bin 4.3 Kelen lifi 885 12.9 1000 Kimyon 58 bin 27 bin 53.4 23 bin 33 bin 112 bin 300 bin 57 bin 32 bin 33 bin 112 bin 220 bin 57 bin Üzum 25 bin 25 bin 85 bin m bin 330 bin 330 bin 13 bin 13 bin 35 bin 35 bin 36 bin 35 bin 3 milyon 300 bin 3 milyon 300 bin 569 bin 550 bin 5.9 , 2.7 3.3 14.6 27.2 6.6 3.7 2.9 8.0 6.9 İretimi düşenler: Çeltik, yulaf, tütün, şeker pancarı, pamuk, zeytin, fındık, çay, kış meyveleri. iretimi artanlar: Buğday, arpa, ayçiçeği, soğan, patates, yaş sebze, meyve. ENİS BERBEROĞLU ANKARA Tanm kesiminde resmi tahminler de umut vermiyor. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanhğı, DPT, DİE ve TMO'nun ortaklaşa çalışmalan sonucu ortaya çıkah ve milli gelir hesaplanna esas oluşturan resmi tahminlere göre, tanmda seçilen 80 ürünün sadece 31'inde, geçen yıla oranla üretim artışı bekleniyor. Aralannda geniş üretici kesimi ilgilendiren, sanayiye hammadde sağlayanlann da buIunduğu 27 üründe geçen yıla göre rekolte düşüşü yaşanacak. Milli Gelir Tahmin Komisyonu, ikinci dönem (eylül) çalışmalanna dayanak olarak Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı'nın verilerini alıyor. Bakanlık, üretim bölgelerindeki örgütunden topladığı rakamlan komisyona sunuyor. Rakamtann sağlığı konusundaki bazı endişeler, örneğin DPT'nin her yıl buğday rekoltesi tahminlerini yüzde 10'luk bir indirimle dikkate almasına yol açıyor. Ancak yine de bakanlık rakamlan bu konudaki tek "resmi" istatistiği oluşturuyor. Bakanlık verileri buğday rekoltesinde binde 5'lik bir artışa işaret ediyor. Aynı tahminler arpa üretiminin geçen yıla oranla yüzde 6.4 oranında yükseleceğini, mısırdaki rekolte artışının ise yüzde 26'yı aşacağını ifade ediyor. Baklagillerde, bezelye dışında kalanlarm üretiminde artış beklenirken soyada "rekor" umudu rakamlara yansıyor. Soya üretiminin geçen yıla oranla yüzde 133 artış göstereceği tahmin ediliyor. Ayçiçeğinde ise "tüm kötü koşullara karşm" geçen yıla oranla yuzde 12.6'lık rekolte fazlası umut ediliyor. Benzer biçimde soğan ve patateste sırasıyla, >niizde 13.6 ve yüzde 9.3'lük üretim artışı tahmini dile getiriliyor. "Resmi" istatistikler bile, temel bazı ürünlerde olası üretim düşüşü korkusunu gizlemiyor. Çeltikteki yüzde 5.3'Iük rekolte düşüşü, 1984 yılında yaşanan "pirinç ithali"nin anısını tazeliyor. Tütün, çay ve şekerpancarındaki üretim azalması, ekim alanlanndaki daralmayla açıklanıyor. Üreticinin umduğu fiyatı bulamamasından kaynaklanan benzer bir gelişmeye pamukta da rastlanıyor. Ancak pamuk yerine, yaş meyve ve sebzeyi ekenler >ine umduklan fiyatı bulamadılar. Pamuktaki üretim düş'üşü tahminleri gerçekleşirse, pamuklu tekstil ürünlerinin fiyatlannda da artış beraberinde gelecek. Bu arada, pamuk, tütün ve şekerpancan dışındaki endüstriyel bitkilerdeki üretim düşüşü tahminleri de dikkat çekiyor. Bakanlığa göre, kenevir lifı ve afyonda üretim geçen yıla oranla yarı yarıya azalacak. Tüketici için "zamlan" beraberinde getirecek bir gelişme, zeytin üretimindeki düşüşten kaynaklanacak. "\bk >ıh"na ekienen "uç kurutan" hastaüğı, bu yüki zeytin rekoltesinde yaklaşık yuzde 30'luk bir duşüşe yol açtı. Lımon, portakal, mandalina ve turunç üretiminde de düşüş beklentileri, kış meyvelerinin filelere daha pahalı girmesine yol açabilecek bir gelişme olarak yorumlandı. MEYVESİ YENEN SEBZF.LER KavunKarpuz 4 milyon 800 bin 5 milyon 500 bin Balkabağt 55 bin 70 bin Sakız kabağı 300 bin 320 bin Hıyar 675 bin 700 bin Patlıcan 670 bin 690 bin Bamya 25 bin 23 bin Domates 4 milyon 4 milyon 800 bin Sivri biber 215 bin 230 bin Dolmahk biber 460 bin 450 bin DİĞERLERt Taze sofan Barbunya Taze sarmısak Turp Yerelması Karmbahar Havuç 20.0 2.2 SERT KABl'KLL'LAR Antepfıstığı 1.6 Badem Ceviz Fmdık Kesıane 39.1. 26.6 51 bin 2 bin 600 60 bin 150 bin 55 bin 21 bin 140 bin 150 bin 50bin 21 bin 145 bin 2 bin 800 60 bin 49 bin 9.0 •3.9 7.6 3.5 Doğan için MecUste gensoru önergesi Genel Başkanı Söylemezoğlu, Tarım Bakanı Hüsnii Doğan'ı Cumhurbaşkamna şikâyet etti. ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) MDP Gene! Sekreteri Abdurrahman Karaa ile 20 milletvekili, Tanm Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnii Dogan hakkında gensoru hazırladılar. MDP milletvekillerinin imzaladığı gensoru bugün TBMM Başkanlığına verilecek. Hüsnü Doğan, Özal hükümetinin gensoru istenen ilk bakanı oluyor. Daha önceki gensoru yine MDP tarafından Başbakan özal hakkında verilmişti. MDP Genel Başkanı Ülkü Söylemezoğlu'nun önceki gün Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e Hüsnü Doğan'ı şikâyet ettiği, uygulanan tanm politikasımn iflas noktasına geldiğini bildirdiği ve gereğinin yapılmasını istediği öğrenildi. MDP'nin gensoru önergesinde hükumetin izlediği tanm politikası eleştirilerek bu politikanın tarımı içinden çıkılmaz bir kargaşa ortamına sürüklediği ileri sürüldü. Gensoru önergesinde iddialar şöyle sıralandı. Bakanlık bünyesinde yapılan reorganizasyon neticesi, bakanlığın merkez il ve ilçe teşkilatları altüst edilmiştir. Köylünün ürünü tarlada kalmış veya yok pahasına satılmış, parası ödenmemiş, zarara sokulmuştur. Hayvan varlığı son iki yılda süratle azalmış, büyük yem açığı yaratılmıştır. Bakanlık 1985 programı hedeflerinin çok gerisinde kalmıştır. İthal edilen hastalıklı tohumlar nedeniyle üretim duşmüştur. Gübre ve petrole büyük zamlar yapılarak, çitfçi büyük zarara sokulmuştur. Bakan Hüsnü Doğan'ın gensoru ile düşürülmesi için TBMM Genel Kurulu'nda 201 güvensizlik oyu gerekiyor. Tanm Bakanı kızcbrıyor Hüsnü Doğan ANAP'lı milletvekillerinin de boy hedefı ANAFL1LARES TEPKİLERÎ İş ve atama isteklerini geri çevirerek "bana iş için gelmeyin" diyor. Yaptığı atamalarda bölgenin milletvekili ve parti yöneticilerine danışmıyor. YSE ve Toprak hkân'ın birleştirilmesiyle oluşturulan Köy Hizmetleri Müdürlüğünün hizmetleri aksıyor. Ureticinin perişanlığı dile ' getirildiğinde duyarlı olmadığı gibi önlem de almıyor. CANAN YAZGANGİL ~ Hüsnü Doğan kanlığı'na bağlı Köy Hizmetleri Müdürlüğu'nün hizmetlerinin aksadığından yakındı. Kaya'nın bu eleştirisini Artvin Milletvekili Nevzat Bıyıklı ile Bingol Milletvekili Hakkı Artukaslan da yine grupta tekrarladılar. NEDEN ELEŞTtRİYORLAR? Edinilen bilgiye göre, ANAP'hların Tanm Orman ve Köyişleri Bakanı Doğan'a tepkileri, dört ana nedenden kaynaklanıyor. Bakanın geniş bir kadroya sahip bulunan Tarım Orman ve Köyişleri Bakanhğı'na ilişkin bütun iş ve atama isteklerini geri çevirmesi, milletvekillerinin tepkilerirün önde gelen kaynağını oluşturuyor. Doğan, milletvekillerinin getirdiği iş isteklerine "Bana iş için gelmeyin" diyerek, bakanlarla milletvekillerini en çok karşı karşıya getiren yolu baştan kapatmış bulunuyor. Merkez ve taşra örgütlenmesi köklü biçimde değiştirilen ve yeniden düzenlenen Tanm Orman ve Köyişleri Bakanhğı'nda atama ve nakiller, yılda iki kez belü dönemlerde oluyor ve bu dönemlerin dışında atama ve iş istekleri hiçbir biçimde kabul edilmiyor. Bakanın, bakanlığına bağlı kuruluşlann bolge müdürlüklerine yaptığı atamalarda o bölgenin milletvekilleri ve parti yöneHakkı Artukaslan Recep Kaya üretimin düşmesi bazı bolgelerde bazı ürünlerin tarlada kalması Hüsnü Doğan'ı hedef durumuna getiriyor. Bölgelerindeki yakınmalan TBMM'ye getiren milletvekilleri, üreticinin güç durumda olduğunu, bazı bölgelerde de ithal tohumun başansızlıkla sonuçlanmasını ve geçen yıllara göre üretimde düşüş olmasını bakana eleştiri olarak yöneltiyorlar. Isminin açıklanmasını istemeyen bir ANAP milletvekili, Husnü Doğan'ın çalışmalannı şöyle değerlendirdi: "Sayın bakan grubun eleştirilerine, isteklerine kulaklannı tıkamaktadır. Seçim bölgelerimize gittiğimizde kö>lünün ve üreticinin izlenen yanlış tanm politikası sonucu perişan olduğnnu gönıyoruz. Bunlan grupta anlatıyoruz, ama hiçbir önlem alınmıyor. A>nca arkadaşlarımızın çoğunluğu bakanlığa bağlı kuruluşlara vapılan atamalarda Köy Hizmetleri çalışmalarından ve bazı taşra kuruluşlarının birleştirilmesinden şikâyetçidirler. Hiçbir bakan millelvekillerinden gelen iş isteklerine, atama isteklerine tarım bakanı kadar kapılarını kapatmamıştır. Bakanlıkla ilgili bülün atamalar bizim görüşümüz alınmadan yapılıyor, sonra bölgelerimizde biz ugraşmak durumunda kalıyoruz." ANKARA Vehbi Dinçerler'in Devlet Bakanlığına kaydınlmasmdan sonra ANAP'hların tepkileri Tarım Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Dogan üzerinde yoğunlaştı. Başbakan Tbrgut Özal ile ANAP Genel Başkanı Yardımcısı Mehmet Kececiler'e yakınhğı ile bilinen Hüsnü Doğan, önceleri ANAP içindeki hareketçi eğilime mensup milletvekillerinin hedefı durumuna gelirken, son günlerde ılımlı eğilimdeki bazı milletvekillerinin de tepkilerini toplamış bulunuyor. HP ve MDP'nin de hedef aldığı Hüsnü Doğan'a ANAP grubundan eleştiriler gelmesinin Başbakan Ozal'ı da "uzdüğti" bildirildi. Başbakan Özal'ın, ANAPlıların artan eleştirileri üzerine görüştüğü Hüsnu Doğan'a da bakanlık ile ilgili çalışmalannı aynen sürdürmesini istediği, uygulamalardan geriye adım atılmamasını söylediği öğrenildi. Yasama yılının başlangıcında grup yönetimi ve Meclis baskanhk divanı sırasında Mehmet Keçeciler ile birlikte tavır alması nedeniyle ANAP içindeki diğer eğilimlerin tepkilerini toplayan Hüsnü Doğan'a grupta da ilk açık eleştiri Bilecik Milletvekili Recep Kaya'dan geldi. Kaya, grupta yaptığı konuşmasında, Tanm Orman ve Köyişleri Ba ticilerine danışmaması da eleştirilere neden oluyor. Bakanlığa bağlı kuruluşlara önce 6 aylık bir süre için "tedviren" atama yapan bakanın sonradan kendi bölge müdürlerinin çoğunluğunu yine milletvekillerine ve parti örgütune danışmadan başka yere ataması tepkileçe yol açıyor. KÖY HİZMETLERİ ÇDBAN BAŞI Bakana yönelîk eleştirilerin büyük bir bölümü de YSE ve Toprak tskân'ın birleştirilmesiyle oluşturulan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğu'nün çalışmalarının aksamasından kaynaklanıyor. Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüklerinin yeniden düzenlenmesi sırasında Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy başta olmak üzere Şanhurfa, Elazığ, Zonguldak, gibi ıllerin milletvekillerinin ve parti yöneticilerinin tepkilerini toplayan bakan, bu kez de köy hizmetlerinin aksaması üzerine eleştiriliyor. Özellikle tarıma dayalı bölgelerin milletvekilleri, bakanhktaki yeni düzenlemeden sonra köylere yol, su, elektrik gibi temel hizmetlerde aksamalar olduğunu öne surüyorlar. Köy Hizmetleri'nde orman köylerine öncelik tanınması da, milletvekilleri tarafından tepkiyle karşılanıyor. Kuraklık rıedeniyle bu yılki Mavi yolculuktan topallayarak döndüm Ankara'ya, ayağımın lifi kopmuş, ama her güzel olayın bir faturası olur değil mi? Kapıyı açarken telefon çaldı: Geldin mi. kaç gündür seni anyorum, yarın akşam Güisün Onay, UM'nin konçertosunu çalıyor, biriikte dinleyelim, dedi Ferhunde Erkin. Fethiye körfezinin maviliğinden Erkin'in müziğine yöneldim birden. O güzel konseri Ferhunde Erkin ve Suna Kan ile yanyana dinledik. Bir sanatçınm ölümsüzlüğünü kuttadık yeniden. Ferhunde Erkin ve kızı neler anımsadı, nasıl duygulandılar kimbilir... Başkent gecelerini özlemişim, sanatçı dostlarımı özlemişim, Suna Kan'ı, Gürer Aykal'ı, Duygu Aykal'ı... O konser boyunca çok güzel çarptı yüreğim. Güisün Onay ne güzel çaldı, Gürer Aykal ne güzel yönetti, orkestra ne güzel bir uyum içindeydi. Ulvi Cemal Erkin de o konseri izledi bence, soluğunu hıssettim zaman zaman. Konserden sonra Ferhunde Erkin1 in evinde güzel söyleşiler yaptık. Güisün çok güzel çaldı, İdil de çok iyi çalıyor, ben bcyle çalmadım, diyordu bir sanatçınm saygıdeğer alçakgönüllülüğüyle. Onun nasıl çaldığını da duyanlar bilir değil mi? Tatlı tatlı konçertonun öyküsünü anlattı sonra. 1942 yılında CHP bir yarışma açıyor çağdaş besteciler arasında, Ulvi Cemal Erkin bu piyano konçertosuyla kazanıyor yanşmayı. Konçertoyu seygili eşi "Ferhunde"ye sunuyor. Konçertoyu ilk kez, Protorius yönetimınde Cumhurbaşkanhğı Filarmoni Orkestrası'yla çalıyor Ferhunde Erkin. Ankara Radyosu'nun konser salonunda. O akşamın anıları çok hoş, Ferhunde Erkin konçertoyu sayfa sayfa çalışır önceleri. Ulvi Bey yazıyor, eşine veriyor, tüm konçerto yazılınca konser günü de geliyor, yaprak gibi titriyor Ferhunde Erkin, müthiş korkuyor, salondan çıkıp gitmeyi bile düşünüyor. Ama gözü kocasına ilişiyor. Tuşlara dokunuyor birden... Sevgiyfe tüm korkular aşılır değil mi, Ferhunde Erkin de çok güzel çalıyor. sesduvarını aşıyorokonserde; 1940ların Ankara'sı başka bir başkent, savaş rüzgârları sanat olaylarını etkilemiyor, İnönü, bakanlar konserleri izliyorlar, sanatçıları destekliyor'ar. Alman Büyükelçisi ünlü von Papen o zaman. Konçertoyu da dinliyor ve Aimanya'da çalınmasını önenyor. Bir askeri uçakla ver elini Almanya. Ferhunde Erkin Berlin'de bombalar yağarken çalıyor bu konçertoyu... Her zaman coşkuyla dinlediğim öyküler bunlar. Aslında Ferhunde Erkin de öykü türü bir kadın. Benim kuşağımın müzik sevgisine büyük katkısı var. Adını sanını bilmediğimiz birçok besteciyi onunla tanıdık, tam kırk üç konçertoyu ilk kez seslendirdi, yurt dışında sayısız konserler verdi. Atatürk'ün müzil" devrimini tepeden tırnağa yaşamış bir sanatçımız Ferhunde Erkin, yetmiş yaşını aştı, saçları bembeyaz oldu, ama yüreğini, coşkusunu hiç yitirmedi. Çoksesli müzigi çarpıtanlara nasıl seslendiğini duymanızı isterdım. * • • Değerli orkestra yöneticımiz Gürer Aykal'ın yorumları beni çok düşündürür her zaman. Bir müzik yapıtını çok somut biçimde çalar, güzel vurgular, o gece konserin ikinci bölümünde Elgar'ın "Bilmece Çeşitlemeleri" diye adlandırılan yapıtını çalarken sanatına sevgisini, saygısını da hayli duygusal vurguladı bence. Orkestrayla müthiş bir bütünleşme, kimı dinleyicilerin gözü yaşardı, bu sıcak kucaklaşmada bir veda esintisi mı vardı acaba? Belki de yanılıyorum, Gürer Aykal Elgar'ı çok sever, Londra'daki öğrencilik yıllarında bir sınavını Elgar'ın bu yapıtını yöneterek vermiş galiba. Eşi Duygu Aykal ile anıları var o dönemden. Belki de o anılarla kucakladı orkestrayı, ya da duygu Aykal'a güzel bir armağan sundu. Nedeni bir yana Elgar'ın müziksel bulmacasını düşsel boyutlara vardırdı Gürer Aykal. Polonya konserlerinde de çalmışlar bu parçayı, orkestra üyeleri gözleri parlayarak anlatıyor. Polonya'da on altı birinci kemanla çaldık diyorlar. Cumhurbaşkanhğı Sepfoni Orkestrası'nda on altı birinci keman ancak istanbul ve İzmir orkestralarından desteklenerek oluşuyor.. Suna Kan, İdil Biret, Güisün Onay Gürer Aykal'ın uluslararası boyutları karşısında bu cüceliğe tepki duyuyor insan... Cumhuriyetin ilk yıllarında bir konservatuvar kuruluyor, en yetenekli öğretim üyeleri geliyor Ankara'ya, bir kuşak yeşeriyor, ama sonra... Bugünkü konservatuvar sayısı, öğrenci sayısı, öğretim üyesi sayısı, orkestra sayısı çok karamsar bir tablo oluşturuyor doğrusu Bu tabloya bakarak yalnız sanatsal değil, toplumsal ve siyasal yorumlar da yapılabilir değil mi? Ama ben bu yazıyı karamsar bitirmek iştemiyorum. Bu akşam İdil Biret'i dinlemeye hazırlanıyorum. Ülkemizdeki bunca kültür yozlaşmasına karşm soluğunu yitirmeyen sanatçılarımızla mutluluk duyuyorum. Bir mimar arkadaşım Çankaya tepesinde kurulacak kulenin projesıni gösterdi bana. Ankara'yı simgeleyecek kulesıni "Zaman Taşı" diye adlandırıyor mimar Ragıp Buluç. Hangi dalda olursa olsun soluğunu yitirmeyen sanatçılarımız da yaşadığımız dönemin parlak taşları bence. Günümüzü, gecemizi, umudumuzu onlar parlatıyorlar. Zaman Taşları... Fosfat Mardirtde, fabrika BcmcUrma'da DENİZ SOM MARDİN GAP Projesi Guneydoğu Anadolu Bölgesinde 1988'den başlayarak sulamalı tanm alanını 1 milyon hektara çıkartacak. Başta Harran Ovası olmak üzere yöre topraklan suya ve dolayısıyla berekete kavuşacak. Ve bu topraklar için gübreye ihtiyaç olacak. Suni gübre hammaddesinin yüzde 60'ını oluşturan fosfat bu yörede Mardin'in Mazıdağı ilçesinden çıkıyor. Gübrenin yüzde 4O'ı için gerekli sülfirikasitin el de edileceği pirit yataklan da Siirt'in Maden köyunde. Fosfat ve piritin işlenebilmesi için gerekli enerjiyi de Mardin Çamurluktaki doğal gazdan elde eîmek olası. Kısacası un da var yağ da... Dünya standartlanna eşdeğer zeng .likteki fosfat yataklanm işlemek için Etibank Mazıdağı 1 ndaki tesislerini 15 milyar liralık yatınmla genişletirken, yine Maadağı'nda 8 yıl önce Azot Sanayii'nin temelini attığı suni gübre fabrikası tesisleri ise yanm bırakılıp çürümeye terk edilmiş. Bugünkü değer üzerinden 1 milyar liralık yatınm yapılan, ancak yanm bırakılan suni gübre tesislerinin bulunduğu arazi ise çevre köylüler tarafından tarla olarak kullanılıyor. Yarın su geldiği zaman da bu tarlaların gübresi Bandırma ya da Samsun'dan getirilecek. İlgili çevreler Mazadağı'ndaki fosfatın kalitesi yeterli olmadığı için Azot Sanayii'nin yatınmdan vazgeçtiğini belirtiyorlar. Oysa Tunus'tan ithal edilen fosfatın tenörü yüzde 29.3 iken Mazıdağı'ndan daha kaliteli tenörde, yüzde 30.3'lük fosfat çıkartıhyor. 1986 yılında üretime başlayacak olan Etibank'ın Mazıdağı Fosfat tşletmeleri ürününün gübre olması için, Mardin'den önce karayoluyla Diyarbakır'a, sonra da demiryolu ile Mersin, Bandırma ya da Samsun'daki suni gübre fabrikalarına fosfat gönderecek. Bugün 12 bin liraya mal olan fosfat, nakliye girdisi ile biriikte tonu 18 bin liradan satılıyor. Guneydoğu Anadolu'da 23 yıla kadar sulu tarıma başlayacak köylüler de bugünkü değer uzerinden tonuna 6 bin lira daha fazla ödeyerek Bandırma'dan Mardin'e suni gübre getirmek zorunda kalacaklar. T.C. Milli Eğitirn Gençlik ve Spor Bakanlıgı T E D I IIUI BL İ A A İ GS Y R I tKUIVİKURSLARI TURKIYE'DE İLK KEZ BİLGİSAYAR UYGULAMALI T.C. MİLLİ EĞİTİM GENÇLİK VE SPOR BAKANLIGI ÖZEL BIZÎ DERSHANESI pğrenin^ Türkiye'nın en büyiik bilgısayar şirketlerinden TEPUM'un bir kuruluşu olan Özel TEPUM Bikjisayar Kurslan 8 aylık eğitim ve 2 aylık staj sonucunda BİLGİSAYAR PROGRAMCISI olarak yetiştirilmek üzere ünrverstte mezunları ve ögrencileri ile lise mezunları arasında n mülakatla öğrenci alacaktır. Mülakata girecek öğrencilerin telefbnla ya da gelerek gün ve saat almaları nca olunur. • 8.16 ve 32 bftlik ış bilgisayarlarından oluşan en gelişmiş laboratuvar ımkanları • Uzman kadro. seçkın ortam. uyımnlu anıflar. 9 Başanlı ögrencilere kurs sırasında çalışma ımkanı. kurs bitiminde staj ve iş garantisı. • Muhasebe. WordProcessing data base uygulamalannı en geniş kapsamda ögrenme ımkanı. Camı Sok No: 6 Kat: 34 Teşvıkıye/İST 1 1 Tel. 47 44 10 41 78 13 Anadolu Liseleri ve Kolej Sınavlanna Hazırlanan 4. ve 5. Sınıf Öğrencilerinin Dikkatine BİZİ DERSHANESİ 198586 DERS YILI KAYITLARINA BAŞLAMIŞTIR. Sınavlara BlZl'nin her öğrenciye bir bilgisayar kurulu özel 6 kişilik sınıllarında hazırlanın. BİZİ. Türkiye'de bilgisayar destekli eğilimi başlatan kuruluştur. Geçmiş yıllardaki % IGO'lük başarı oranı BİZİ tecrübesinin. üstünlüğünün kanılıdır. TEPUM BİLGİSAYAR KURSLARI ÖZEL BİZİ DERSHANESİ Cami Sok 6/3 TeşvikiyeÎST Tel 147 44 10 141 78 13