19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI Anayasa MahkemesVnde DYP tartışması Inönü: Devlet gençlere (Baştarafı 1. Sayfada) mesini özendinnis oluruz." Toplumda boyle bir kültür değişiminin görülmeye başladığını da kaydeden Erdal İnöniı iş işten geçmeden bu tutumun değiştirilmesini istedi. Erdal İnönü, "Uluslararası Gençlik Yılı" dolayısıyla Ankara'da duzenlediği basın toplantısmda, çeşitli kamu kuruluşlannın gençlik yılı nedeniyle 450 etkinlik gerçekleştireceğini, bunlann amaçlarının gençlere birtakım faydalı bilgilerin verilmesinden ibaret olduğunu söyledi. İnonü, "Ancak, bize göre, sayısı ne kadar çok olursa olsun bu etkinlikler gençlerimizin bu yılda bizden bekledikleri değildir. Birtakım genel bilgilerin verilmesi gençlerin bugun karşılaştıkları eğitim olanaklan bulma, meslek seçebilme, iş bulma gibi temel sorunlarının çözumüne hiçbir katkı yapmaz. Gençlerin ilk bekledikleri, onlara güvenen, onlan aldatmadan sorunlarını yakından anlamaya çalışan bir yaklaşımdır" dedi. Erdal İnönü, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun Gençlik Yılı etkinliklerine yol gösterici olarak kabul ettiği ilkeleri değiştirdiğini belirterek, bakanhğın, "participation, development, peace" kelimelerini gerçek karşıhkları olan "katüım, gelişme, banş" yerine "iştirak, gelişme, huzur" olarak Türkçeye çevirdiğini hatırlattı. İnönü, barış veya sulh ile huzur kavramlarının aynı şeyler olmadığınm açık olduğunu belirterek, bakanhğın kararını eleştirdi ve şöyle dedi: "BM'nin kabul ettiği bir ilkeyi yanlış çevirip gençlerimizin zihnini kanştırmaktansa, dogru çeviri olan "banş" kelimesini kullanmak ve aynı zamanda gençlere, böyle yüce bir kavramın bile devletlerin özel çıkarlan dogrultusunda propaganda maksatlan için saptınlabüecegini anlatmak, dikkatli olmalannı istemek daha dogru, daha gercekçi ve daha yararlı bir davranış olmaz mıydı? "Participation"a "iştirak" demek de ayrı bir belirsizliğe ve tuhaf bir yanlış anlamaya yol açıyor. BM'nin öngördiiğü kavram, gençlerin toplum yasamına düşiince ve eylemleriyle katılmalannı ifade ediyor." Erdal înönü, ANAP iktidarının ekonomik sorunlara aşırı öncelik tanıyan, enflasyon aşağı inmeden sosyal sorunlara eğilmek istemeyen tutumunun, gençlere hatalı yaklaşımımn da sürüp gitmesine yo açtığını kaydederek, "lş işten geçmeden gençlere karşı tutumumuzu düzeltmeliyiz" dedi. İnönü, "Gençlik Yılında anayasanın elverdigi ölçüde kapsamlı bir affın gerçekleşmesini, birçok gencimizin yeniden topluma kazandırümasını beküyoruz. Gençlik Yıh bitmeden, 18 yas konusunda TBMM'deki girişim olumlu sonuca ulaşırsa mutluluk duyarız" şeklinde konuştu. MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI 5 OCAK 1985 Ozden: Başsavcının istemlerini mahkeme karara bağlar A.NKARA, (THA) Anayasa Mahkemesi üyesi Yekta Giingör Özden, "Başsavcı istemlerde bulunabilir, karan mahkeme verir" dedi. Özden, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ret isteğine ilişkin soruları cevaplandırırken şunlan söyledi: "Cumhuriyet Başsavcısı mahkememizin de savcısıdır. Kendi bilgi, yetenek ve yeterli olanakları içinde, kendince uygun gördiigii istemlerde bulunabilir. Ancak karan mahkemeler verir. Bu aşamada fazla bir şey söylemek doğnı olmaz. Mahkemenin verecegi karar en dogruyu getirir." Cumhuriyet Başsavcılığı, Doğru Yol Partisi'ne ihtar verilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurusunda Anayasa Mahkeraesi Başkanı Ahmet Hamdi Boyacıoğlu ile, üye Yekta Güngör Özden'in görüşlerinin gazetelerde yer aldığı gerekçesiyle "tarafsızhklannı yitirdiklerini" öne sürerek DYP davasma kaülmamasını istemişti. Anayasa Mahkemesi önümüzdeki günlerde toplanarak, reddi istenen Boyacıoğlu ve Özden hakkında karar verecek. Özden ve Boyacıoğlu'nun katılmayacağı oturumda konu gündeme gelecek. Üyeler, Boyacıoğlu ile Özden'in "tarafsızlıklarını yitirdiklerine" karar verirse, DYP davasına bu iki yargıç katılamayacak, aksi halde Cumhuriyet BaşsavcılığYnın DYP'ye ihtar vermesi hakkında karar, Anayasa Mahkemesi'nin özden ve Boyacıoğlu'nun da katıldıklan oturumda verilecek. Aziz Nesin'lik İşier... Kosigin bir gün Çağlayangil'e: Yahu, dedi, ben küçüktüm, ortaokula gidiyordum, mahallemlzde bir fırıncı vardı, Karadenizliydi; Türktü. Seksen altı çeşit ekmek yapardı. Benim en çok sevdiklerim arasında pastırma, mandalina, lokum bunlar hep Türkiye'den gelirdi... NATO'dasınız anladık, yükümlülükleriniz var, onu da anladık. Ben sevdiğim yiyecekleri niye yiyemiyorum? Yahut da bunlar için niye çalışmıyoruz? Sovyet Başbakanı Tikhonov'un gelişinden beri, bu geliş kafamı kurcaltyordu. Dur bakalım ne olacak, diyordum. Geldi gitti, bir sürü şeyler yaztldı, çizildi. Kurcalarken de ilginç şeyler çıktı ortaya. Bu geliş gidiş, şu yönden önem taşıyor: Sovyetler, yumuşak karınlarında oturan Türkiye'ye karşı çekingenliklerini yavaş yavaş terk etmek istiyorlar... Geçmiş dönemlerde, özellikle sağ iktidaıiar döneminde, Türk yöneticiler, Sovyet yöneticilerine şöyle derlerdi: Biz antikomünist bir partiyiz. Sizinle rahat görüşürüz. Kimse bizim komünist olacağımızı kabul etmez. Biz NATO'yla olan anlaşmalanmıza bağlıyız. NATO'ya da keyfimizden girmedik. Sizin gözdağlannız (tehditleriniz) ve yanlışlarınız yüzünden girdik. Siz bugün, "Biz o fikirlerden vazgeçiyoruz" deseniz bile bu bir şey ifade etmez. Bizim için önemli olan vaktiyle bu biçimde düşünmüş olmanızdır. 1963 yılında, mayıs ayında, Suat Hayri Ürgüplü Başkanlığı'nda onu aşkın milletvekih, senatör Moskova'ya gitmişlerdi. Orada, Stalin döneminde boğazlarda üs ve toprak istekleriyle ilgili olarak Komünist Partisi Genel Sekreteri Kruşçev'le görüşürlerken, Kruşçev şöyle der: Stalin'i bu yola sevk eden ve bu fesat aklı veren Beria'dır. O da cezasını buldu! Türk parlamenterlerin bakışlarmı gözden kaçırmayan Kruşçev, ekler: Bir Komünist Partisi I. sekreteri, Stalin, yanlış yapmıştır. Ben de diyorum ki, bir daha olmayacaktır. Ben de Komünist Partisi I. sekreteriyim. Ona inanıyorsunuz da, niye bana inanmıyorsunuz? Buna benzer sözler, belki tümce olarak tam böyle değil, ama bu anlamda. Kruşçev, açiK konuşur, şakacı bir adamdır da. Sovyet yetkilileri, "Atatürk Lenin çizgisini izleyelim" derler, gezi boyunca bizimkiler olumlu izlenimlerle dönerler. Sovyetler'in politikalarını yakından izlemiş biri şöyle dedi: Sovyet politikası akılcı, gercekçi, ancak son derece kuşkucudur. Bunlara güven vermek güçtür. Senin niyetin iyi bile olsa, inanmaktagüçlükçekerler. "Buadam, şimdi iyi gözüküyor ama, ya cayarsa..." filan derler. Onların bu duygularını gidermek için, dikkatli olmak cjerekir... Ufuk Güldemir'in Amerika'nın Ankara eski Büyükelçisi Spain'le yaptığı konuşmalar çok ilginçti. Gözden kaçırdıysanız, bulup okuyun. Süleyman bey hiç kaçırmadan okudu. Sonra onlan Çağlayangil'e yolladı okusun diye. Çağlayangil, Spain'in kendisinden söz ederken "ihtiyar tilki" demesine takıldı. İhtiyar kurt deseydi daha ivi oturdu diye düşündü: Tikhonov'un geliş gidişi, geliş gidişlerin arası uzadığı için önem kazandı. Kimine göre de, örneğin bir Gromiko gelip gitseydi, daha önemliydi. Vaktiyle Kosigin Türkiye'ye geldi, Demirel'le konuştu, iskenderun'a gitti, kimse bir şeycikler demedi. Tıkhonov gelınce, büyütüldü. Aralar biraz soğuyunca böyle oluyor demek, belkı de havalardandır... Bugün Aziz Nesin günü Ankara'da. Yetmiş yaşını Aziz Nesin bir de Ankara'da kutluyor. Bugün açılacak olan Evrensel'de "Aziz Nesin Fotoğraflan ve Karikatürleri" sergisi 9 ocağa dek açık kalacak. Bugün saat 14.0019.00 arasında, yine Evrensel'de Aziz Nesin'le Yalçın Küçük, birlikte yapıtlarını imzalayacaklar. Aziz Nesin son çıkan "Yetmiş Yaşım Merhaba"sı ile, "Kalpazanlık Bile Yapılamıyor"unu, öbür kitaplarını okurlanna imzalayacak. Yalçın Küçük, "Türkiye Üzerine Tezler"iy\e, "Aydın Üzerine 7ez/er"ini imzalıyor. "Aydın Üzerine Tezler"\n ikincisi de çıktı. Bunların yanında, Yalçın Küçük'ün Aziz Nesin'in yetmişinci yaşına armağan ettiği "Bilim ve Edebiyat" adlı yapıtı da çıktı... Bu akşam saat 21 .OO'de AST'ta, Aziz Nesin gecesi var. AHŞAP YAPI KÜL OLDU Dereboyu Yeniyol Sokak'ta ahşap bir binada dün gece çtkan yangın yörede heyecan yaratıı. ttfaiye ekipleri yangını söndürmek için 2.5 saat çalıştı. Yangından, pencereden atlayarak kurtulan anne ve çocuğu hastanede (kuçük resim), tedavi edildikten sonra taburcu edildiler. Ortaköy'de yangın: 3 ölü Jstanbul Haber Senisi Or taköy Dereboyu'nda dün gece çıkan yangında 3 kişi yanarak can verdi. Bir bina kul olurken, 2 yapı kısmen yandı. 3 aile de açıkta kaldı. Yeniyol Sokak'ta Mehmel Okur'a ait 161 sayılı 3 katlı ahşap yapıda dün gece saat 20.30 sıralarında çıkan yangın, ruzgârın da etkisiyle gelişti ve ahşap yapı kısa sürede kül haline geldi. Yaklaşık 2.5 saat sonra söndurülen yangında enkaz altından KDV'Ier kimin cebine (Baştarafı 1. Sayfada) yor. Bu durum bir yerde hükümetin yüzde 15'e çıkarmasına rağmen yüzde 10 KDV ile yüzde 5'e indirdiği vergi iadesinden yararlanmak isteyenlerin bu yolla elde edecekleri geliri sıfıra indiriyor. Bu yolla, tüketicinin önce KDV ödeyip belge biriktirip, sonradan iade alma uygulamasına da bir "özel çözüm" getirilmiş oluyor. Daha önce lstihsal Vergisi'ne tabi olmuş malların satışında KDV uygulaması, bu malların mükerrer vergUendirilmesine yol açıyor. Gelirler Genel Müdürlüğü KDV uzmanları, mükerrer vergilendirmeyi önlemek için stok bildiriminin bir an önce yapüması gerektiğine işaret ederek, "KDV ile birlikte ortaya çıkan sakıncalan önlemenin miimkün olmadıgını. KDV uygulamasının yerieşmesiyle, mükerrer vergiİendirmenin önlenecegini ve çeşitli sakıncaların zamanla ortadan kalkacağını" açıkladılar. Başbakan Turgut Ozal, Bakanlar Kurulu'nun önceki günkü toplantısmda, kamuoyunda çeşitli çevrelerin KDV'nin bazı mallardan kaldınlması ya da ertelenmesi konusundaki görüşlerine karşıhk, "Kim ne derse desin uygulama devam edecek" dedi. YOĞURTTAN ALINAN KDV Yeni Karamursel Mağazası'nın gıda maddeleri satılan bölümünden 140 liraya yoğurt alan polis memurundan 14 lira KDV istenmesi üzerine, kasiyer Hadiye Yenici ile reyon şefi Sıtkı Tunç Eginlioğlu şikâyet üzerine savcılığa götürüldüler. İki görevli, sorgulanndan sonra serbest bırakıldı. Yenici ve Eginlioğlu, "KDV'ye yeni olduğundan alışamadıklarını. kesilen paranın sonuçta devlet kasasına gireceğini" soylediler. YENİ BtR UYGULAMA Maliye Bakanhğı'nın yükümlüler için aydınlatıcı rehberleri yayımlanıyor. Serbest meslek erbabı için çıkanlan rehberde, bir onceki dönem gayrisafi iş hasılatı 30 milyon liranın altında bulunan serbest meslek sahipleri üçer ayhk vergilendirme dönemine tabi olacaklar. Söz konusu tutarı aşan serbest meslek sahipleri için ise birer ayhk vergilendirme dönemi geçerli olacak. İşe yeni başlayan mükellefler bir ay içinde başvuruda bulunarak KDV mükellefiyetlerini tesis ettirecekler. Maaşı yetmeyen memura borç zanunı ANKARA, (a.a.) Emekli Sandığı'nın memurlara verdiği borç para miktan büyük ölçüde artırıldı. Memurlann hmekh SandığYndan eskiden aldıklan ve dünden itibaren alabilecekleri borç miktarı şöyle: Dereceler Eski Yeni T. 127 bin 272 bin 2,3,4. 110 bin 192 bin 5, 6, 7. 80 bin 134 bin 8. ve 15. 35 bin 85 bin yanmış halde 3 ceset çıkanldı. Bu arada en üst katta konuk olarak bulunan 5 kişilik Kocaoğlu ailesinden Mustafa Kocaoğlu (14> ve annesi Ünzüle Kocaoğlu (45) üçüncü katın penceresinden atlayarak hafif yaralı olarak kurtuldular. Şişli Etfal Hastanesi'ne kaldırılan bu iki kişi ilk tedavilerinden sonra taburcu edildi. Anne Ünzüle Kocaoğlu olayı şöyle anlattı: "Akrabamız ve komşumuz olan Hasan'lann evine misafir gitmiştik, televizyon seyrettiği(Baştarafı 1. Sayfada) miz sırada alt katlardan bir kaç patırdı oldu. Ardından duman sonra şunlan söyledi: "Evvela bu ziyaretinizden doİar çıktıgını gönınce oglumu alalayı Odalar Birliği ve Tiirk hür rak camdan atladım." teşebbusü adına minneüerimi suYangın sırasında ahşap binananm. Bizim için büyük bir şeda 3 aliye mensup 5'i misafir, 21 ref olmuştur. Öyle zannediyokişinin bulunduğu ve yanan üç rum ki Odalar Birliği'ni ilk ziyakişiden başka bir kişinin de karet eden Cumhurbaşkanınuz nayıp olduğu bildirildi. çiz şahsımızda resmi bir heyete ilk kez bizi dahil ederek de bu konudaki büyük inançlannı ifade buyurmuşlardır. Bu nedenle şükranlarımızı bir defa daha arzediyorum. Odalar Birliği çalışmaları ile ilgili elbette görüşmeyi fırsat bilerek bilgi arzetmeye ANKARA (Cumhuriyet Büçalışacağım. Ekonomik konularrosu) Başbakan Turgut Özal' da, bilhassa Odalar Birliği üzeın ABD'ye 2 nisanda başlayıp, 3 rine düşen görevi yapmaktadır gün sürecek resmi bir ziyaret yave yapmaya devam edecektir. pacağı resmen açıklandı. 1985 yılında da hepimizin bildiDışişleri Bakanhğı'ndan yapıği gibi bazı sonınlar gündemdelan açıklamada, "ABD Başka dir. Özellikle milletimizin geçinı Reagan, Başbakan Turgut miyle ilgili enflasyon konusunÖzal'ı W ashington'a resmi bir daki sıkınülannuz devam etmekçalışma ziyareti yapmaya davet tedir. Ama inanıyoruz ki gönül etmiştir. Başbakan bu daveti kave gayret birliği ile ve sizin de yılbul etmiş olup, Başkan Reagan ile 2 nisanda Beyaz Saray'da görüşecektir" denildi. , enflasyonu Evren'e Reagan,Ozal'ı 2 nisanda bekliyor başı mesajınızda işaret buyurdugunuz gibi demokratik rejim içinde milletimiz biitiın bu sıkıntılan aşacaktır ve aşabilecektir. Bu inancımızı huzurunuzda, zatıâlinizin şahsında tekrar etmek istiyorum." DEVLET BUDUR İŞTE Yazar daha sonra, "Bizim için bu fevkalâde olan giinUn bir ufak hatırası olarak basit, sade plaketimizi kabul buyunırsanız bizi müteşekkir küacaksuuz" diyerek, Odalar Birliği'nin plaketini verdi. Evren, plaketteki Odalar Birliği arması üzerinde bilgi aldıktan sonra şöyle dedi: "Devlet budur işte, özel sektörüyle, kamu sektörüyle... Zaten Odalar Birliği kamu kurumu niteliginde bir kuruluştur. Kamu niteliğinde demek, kamuya tamnan birçok haktan kunıma da tanımak demektir. O halde bunlann hepsini toplarsak işte devlet budur. Ve butun elbiriiği ve dediginiz gibi gönül birtigiyle bu işleri halletmek zorundayız." 25 yıllık tasarı yeniden letmelerinin defter ve belgelerini tuucak, bilanço, kârzarar ve beyannamelerini düzenleyecek. Serbest raali muşavirler ise, yukarıda anılan kuruluşların muhasebe sistemlerini kurma, geliştirme, işletmecilik, muhasebe, fınans, mali mevzuat ve bunlann uygulamalan ile ilgili işleri düzenleme veya bu konularda mali müşavirlik yapmakla görevli olacaklar. Serbest mali müşavirler bu konularda belgelerine dayanarak mali tablolan ve beyannameleri, mütalaanameleri, rapor ve benzerlerini düzenleyebilecek. Denetim, inceleme, tahül, ıslah, tahkik, bilirkişilik ve benzer işleri de yapabilecekler. "Yeminli mali müsavirler" serbest muhasebeciler ve serbest mali müşavirlerin yapacaklan işlerin yanında, anılan kuruluşların mali tablolarının mevzuat hükümleri, muhasebe prensipleri ve denetim standartlan açısmdan uygunluğunu tasdik edecekler. TIYATRO GOSTERI [X)KMLN TOH ULLGl Georges Feydeau 528 66 29 526 10 00/412 (Baştarafı 1. Sayfada) geçirilmesine imkân yoktur" deniliyor. Tasanya göre, "serbest muhasebcdler" gerçek ve tüzel kişilerin veya bunlann teşebbüs ve iş Filumena I OTEL VAKKORAMA KÜLTUR MATINELERİ Ifemînli (K'AK'Jö PIUKilft.\MI 2 (k .ık Persembe 20 30 Cuma 18 00 ındırımlı 20 30 C tesı 15 00 18 00 Paear 15.00 18 00 Seanslar P tesı Sal »aç Çarş Per? Cuma 2 00 I Cuml 18 X 21 00 Pazar 14 30 18 00 Eskı W Smouti E r j t M M * Cj< ] «• » î d : 141 27 37 F ORTAOYUNCULAR HAYROLA KARYOLA NURHAN DAMCIOGLJU FERHAN IIJMH 144 4] 2! ASİYE NASIL KURTULUR? ouı.tk ibOuk 23Ocdk 30Ocak Haldun Dormen Mu/.ık özdemır Erdogan So\le%ı Nezıhe Araz Dans Baü Sanat Gosteı ıleri ı Bau Vakası Hılu>e$ı nden Dans Grubu ornelderı Soyleşı Mehmet Kabaş ı(,agidrt>j>uAnaduluAi Tjkjl Saat 17:00'de, Vakkorama'da Sirtlışl [n ılm (Baştarafı 1. Sayfada) teknik büroların görüşlerini alıyonız. Yasaya göre, yeminli büroların işlerini 8 ocakta tamamlaması gerekiyor. Ama ellerindeki dosyalan tamamlamalan için kendilerine bir miktar daha süre tanıyabiliriz. Bu sürenin bir yü olmasını önerenler var. Dunımu inceliyonu. Süreyi ne kadar uzatınz, şu an bir şey söyleyemem. ttu bir yonetmelikle yapılır." TEKNtK BÜROLAR Yeminli teknik bürolar ise, dosyalar üzerindeki işlemleri belediyelerin yönetmeliğe rağmen farklı uygulamalar yapmalan nedeniyle tamamlayamadıklannı bildirdiler. ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN Işçi işveren el ele (Baştarafı 1. Sayfada) DPTMüsteşan Yusuf Özal, yardımcıları tmdat Akmermer, Ertan Yülek ve Bülent Öztürkmen. Daha açıkcası, "teşvik artık aslanın ağzında". Karar mekanizmalarında ne zaman bir "yetki daraiması" olursa, ekonomik çevrelerde o zaman rahatsızlar artar. Söylentiler de alır başını gider. Cünümüz karar odaklarında asıl tartışüan Katma Değer Vergisi. Sanayıcilerin de asıl tartıştığı bu. Hatta, sanayiciler bir espri de yapıyorlar. "KDV nasıl işler sizce, başanlı olur mu" diye sorduğunuzda, şu yanıtı ahyorsunuz: "Ka'sım kaldınn, geriye De Ve 'a kahyor. Ka 'yt kaldtrdığıruz zaman, işte ortaya deve çıkıyor, o da verginin mahiyetini ortaya koyuyor. Devenin neresi doğru ki, uygulamasmda ya da işlemesinde bir terslik olmasm?'\ Sanayiciler KDV uygulamasmda iki noktada tehlike görüyorlar: tlkifıyat artışlanmn öngörulen hedefın çok ustünde gerçekleşeceği. Hatta bazılan sadece ocak aymdaki fiyat artışlanmn son yılların ayhk artış rekorunu kıracağını söylüyorlar. Yüzde 9'dan, yüzde 10'dan aşağı tahmin eden pek yok ocak için fıyat artışlarını. Düşiindükleri ikinci nokta, her önüne gelenin istediği gibi ürünlerine zam yapması. Bu alanda büyük bir başıboşluğun bulunması. Dolayısıyla da piyasada oluşturulmak istenen dengelerin altüst olacağı, malıyetlerin yeniden yıikseleceği. KDV keşmekeşinde bu verginin doğrudan tüketiciye yansımayacağı iki alan hemen göze çarpıyor: Birisi televizyon, diğeri şehirlerarası otobüs piyasası. Her ikisinde de aşağı yukarı rekabet koşulları var. Rekabetin olmadığı, talebin yüksek bulunduğu piyasalarda ve mallarda ise, önemli fiyat artışlan kaçınılmaz görünüyor. Sanayiciler de, bilim adamları da bu noktada birleşiyor. Başbakan Turgut Ozal da "bu keşmekeşi" görmuş olmasmdan dolayıdırki, "Ne yapaam. buişi götürmek ve biraz dayanmak zorundayız" diyor. Bakın, önceki gün dört saat süren ekonomik kurul toplantısmda Başbakan özal KDV konusunda neler söylüyor: "Çareyok biraz dayanacağız. Ortada bir kanşıklığın olduğu doğru. Ama biz bu işi altı aydır konuşuyoruz. Şimdi uygulamaya başladık, altı aydır kimse oralı olmadı. Şimdi iş başa düşünce, herkes birbirine sormaya başladı, ben dahil miyim, ben hariç miyim diyerek." Hemen bir parantez açalım, Katma Değer Vergisi altı aydır konuşutmuyor. Burada sayın özal biraz abartıyor. özal, ekonomik kurulda devam ediyor: "Katma Değer Vergisi'nden dolayı kimse vergi gelirleri azalır diyerek endişe etmesin. KİVlerin uygulayacağı KD V'den dolayı biz zaten 760 milyar lirayı garanti ettik. (Bir not: KDVgelince kaldırılan sekiz vergiden beklenen gelir 760 milyar lirayı buluyordu. Başbakan bunu söylemek istiyor ve kayıp olmaz diyor.Y.D) gerisi bakkaldan, manifaturacıdan, diğer esnaftan geiecektir. Biz 760 müyan garanti ettiğimize göre, esnaftan gelecek olan, verginin gelir fazlasıdır. Onun için endişe edecek bir husus yoktur." Bize göre, Sayın özal, çok çarpıcı bir söz söylüyor. KDV'yi sadece "geSr kalemi" olarak görüyor. Halka nasıl yansırsa yansımış olsun, orasıyla pek ilgilenmiyor. Belki eskiden olduğu gibi, "bir teknisyen " olarak böyle düşünebilir ve bütçe gelirleri açısmdan kendisini rahat hissedebilir. Ama uygulamayla karşı karşıya kalan ve satın aldığı hemen her mala yüzde on fazla Ödeyen halkı düşünmek nerede? Sayın Başbakanın söylediği sözlerde biz "Halkı düşünen bir siyasal iktidar tiderini" göremediğimizi belirtelim. "Halk neöderse ödesin, bütçede KD V'den dolayı açık olmayacak ya" gibi bir mantık, insanı gerçekten yadırgatıyor. Başkentteki karar odaklarına şöyle bir goz attığınızda, özetle sunu görüyorsunuz: Önümüzdeki dönemin siyaseti daha çok KD V'den geçeceğe benziyor. 50. OYUN taı »1 M taHnı ^auı li 3 0 1« 3* Zelıha Berksoy Meral Nıron Eknadağ ŞAH TİYATROSU'NDA KENT 0YUICULARI Hlrtlyı 146 3b 8P /ıkrrı »vıkaıı CTıiMtrosıı Yılın Tiyatro Olayı Ankara nırnesi BULUNDUĞUMUZ YOL Yöfl: Sydney Pollack Barbara Stretsaml Robert Redford VEFAT Malatya eşrafından Şerif Gül'ün eşi, Abdullah, Hikmet, İsmet'in sevgili anneleri, Aysel \e Gulsen'in kayınvalideleri, Mehmet, Rıdvan, Güzin ve Özlem'in biricik babaanneleri BEN ANADOIU Cı PJI.II i i 00 GONUL SUCLARI ' 18 00 21 OOCt •' ORHAN VELI Yazan Hiko$ Kazancakis Uyariayan ve Yöneten Rkret Hakan 21JI Pazar 1O0 KARTAl SANAT İ$LİĞİ TİYATROSU BEDRÎYE GÜL vefat etmiştir. Cenazesi 5.1.1985 cumartesi (bugün) Florya Şenlikköy Camii'nde ikindi namazından sonra Yeşilova Mezarhğı'nda toprağa verilecektir. Mevla rahmet eyleye. AİLESİ J P SARTRETOM EYEN KiEIMUSl KNM TITtTMlMI I 1b UUAK^ 16 OCAK 1985 TARIHINDE CAMUS Bertar ONARAN afc poyrazogkı tıyatrosu DEMİR PARMAKLIKUR ARDINDAKİ KAPIMLAR Pazartesı Hanc ner çece 21 15 C t « ı 15 30 Paar 15 30 ve 19 00 Atearav522 41 12 KÛLTÛd Vt nj»lZM IAKANUÖI VUR BİR MASTİKA "KABARE" ttoit Slası'nfa ker Hzar. 16Ü0 W: 337 01 21 I CAU6ÜU WS«akK«a<P Vo^len Ençır ULUtMĞ ıSaö^re Pa;ar gu^ieril DINCER 5UMER WRCIN KD ACI KAYBEVflZ Çok kıymetli varlığvmız, Hikmet ve İbrahim Paftalı'nın sevgili damatlan, Nur Çağlar'm enişteleri, Ünal Çağlar'ın bacanağı, Gökhan ve Serkan'ın enişteleri, Yavuz Özsoy'un sevgili kardeşi, Hamdi ve Hakan'ın biricik babaları, Necla Özsoy'un keymetli eşi, ESKİ FOTOtaARAK *on*ie^ Nedfet GUVEMC fmm BBünN Man, 4YBS1 DEV1E T1YATR0LAR1 T^KSİM SAHNESİ KosalBckİI Scif il (COCUK 0>unuı y.w«wı tuıgut ARSEVEN U34Kl;s< n l t ı Loen BELLW PUMIK PRENSES «eTEOİCÛCE i i DÜŞÜŞ Yöneten Mahıt Canova 12345 Ocak 20.30 5 Ocak 15.00'de AMADEUS Oyun 2 1 Yoneler Vuceı trten 89101112 Ocak 20 30 12 Ocak 15.00 Mizikh, Daaslı Çacuk orww Yöneten Taık Ertener 613 Ocak Pazar 12 0 0 ODA TIYATROSU Güner Süaer KÜÇÜK NASRETTİN Mujlte GENE; 0GUIM ÇİÇEK AÇTI. UZATMftSIZ SON 6 OYUN 2 Ocak Carş 1800 2100 3 Ocak Perş 21 00 5 OcakCtea 1930 2130 Pazar 1930 SALİH ÖZSOY'u kaybetmenin derin üzuntüsü içindeyiz. AJlah rahmet eylesin. AİLESİ MkMMLAIH vonetpn Engnı 5» 1830 Cars Pers Cumj 2030 Clfsı fVar ıbOO 1830 T.C. ADIYAMAN SULH HUKUK MAHKEMESİ İLAN TUTANAĞI Sayı: 1984/539 es. Gıda maddeleri tüzuğüne muhalefet suçundan sanık ve halen Adıyaman ili Merkez Kızılcapınar koyü nüfusuna ka>ıtlı olup, halen Kayalık mahallesi 119 sokak, 4 sayılı evde ikamet eder, Mahmut oğlu, Zeliha'dan olma, 1950, As. 1947 Tas.D.lu Şeyh Mahmut Ulaş hakkında mahkememizin 12.11.1984 tarihve 1984/539 es. 1984' 832 sayılı karan ile sanığın satışa arz ettiği kırmızı biberleri etiketsiz satışa arz etmekten TCK'nın 398. 402. maddeleri gereğince 32.000 lira ağır para cezası, 3 ay sure ile meslekten menine, keza 7 gun sure ile işyerinın kapatılmasına karar verilmiş olduğu, ılanen tebliğ olunur 20.12.1984 Basın: 10.007 YEDI TEPE OYUNCUURI ATATÜRK KÜLTÜB MERKEZİ BtJVtiK SALON LYSISTRATA Yöneten Mahır Canova 613 Ocak Pazar 15.00 18.00'de Oyvn 2 Bölwı Yoneten Serpıl Tamur 891011 Ocak 1830 12 Ocak 15.00'de HÜZZAM DURDURUN DUNYAYI İNECEK VAR 14.0016.30 TİYATROGÖSTERİ ILANLAR» HER GÜN BU KÖŞEDE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle