Katalog

5 OCAK 1985 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Ozetle Sovyet atom fizikçisiABD'ye sığındı ABD'nin Chicago kentindeki göçmen bürosu yetkilUeri, bir Sovyet atom fizikçisinin 24 arahkta ABD 'ye sığındığını ve kendisine iltica hakkt tamndığım açıkladı. Chicago yakmlanndaki "Fermilab" Ulusal Siklotron Laboratuvannda teknisyen değişimi anlaşması çerçevesinde bir süreden beri çalışan 51 yaştndaki Artem Kulikov, bir arkadası ile birlikte ülkesine gitmek üzere uçağa binmek üzereyken iltica talebinde bulundu. (a.a.) Yahudılerin gizli göçü Dış Haberler Servisi Israil'in, açlığın pençesindeki Etiyopya'dan 14 bin kadar "kara Yahudi"yi Israil'e taşıması, son 30 yıhn en büyük kurtarma operasyonunu oluşturuyor. "Falaşa" yani "Yabancı" adı verilen Etiyopya Yahudilerinin Israil'e gizlice taşınması bu ülkede çeşitli tartışmalara yol açıyor. BBC radyosu kasım ayından bu yana 7 bin, daha önceki yıllarda da bir o kadar kara Yahudinin Etiyopya'dan Sudan'a çıplak ayaklarla yürüdükkrini, Sudan'dan Israil'ehava köprüsüyle taşuıdıklannı bildirdi. Etiyopyalı Yahudiler tsrail'de kamplara ve otellere yerleştirildüer. Etiyopyalı Yahudilerin Sudan'dan Israü'e taşınması işlemî, Israil'in Sudan'la diplomatik ilişkilerinin olmaması nedeniyle Trans Avrupa Havayollan şirketince gerçekleştirildi. Bir Belçika Charter şirketi yetkilisi Falasalann Sudan başkenti Hartum'dan tsrail'e, genellikle Avrupa başkentleri üzerinden taşıdığını açıkladı. Yetkiliye göre, taşıma işlemi birkaç hafta daha sürecek. Işlemi tsrail hükümeti, fınanse etti, ABD hükümeti ve Amerikah Yahudiler ve BM Çocuk Vakfı yardım etti. Taşıma işlemi sırasında 10 çocuk uçakta öldü. tsrail benzer bir kurtarma operasyonunu 1950'li yıllarda gerçekleştirmiş, Faslı 45 bin Yahudi, "Uçan H a ü " adı verilen operasyonla Israil'e taşınmıştı. Israil'in gizli kurtarma operasyonunun açığa çıkması çeşitli tartışmalara yol açarken, olayı basına duyuran Israilli görevli hakkında sonışturma açılması 3 ay içinde 7 bin Etiyopyalı Yahudi IsraiVe hava köprüsüyle taşınch. ERGUN BALCI POLmKADA SORUNLAR Devletin lyiliği İçin İtalya'da nükleer füzeleri protesto gösterisi Italya'nın Sicilya Adası'ndaki Palermo kentinâe onbinlerce kişinin katıldığı bir protesto gösterisinde ABD 'nin Comizo üssüne yerleştirmeyi planladığı "Cruise" ve' 'Pershing2 "nükleer füzeleri protesto ediidi. Değisik siyasal eğilimli partilerin, sendika kuruluşlanmn ve öğrenci derneklerinin katıldığı gösteride, ABD'nin füze yerleştirme isteğinin reddedilmesi ve ttalya 'nın nükleer silahlardan anndmlması istendi. (ANKA) YENt EVLERtNDE Falaşalar, Etiyopya'nın kara Yahudileri lsrail'de. Açhktan kırılan Falaşalar için tsrail yeni bir yuva; sorunlannın bitmesi için yepyeni bir umut. (Telefoto: AP/a.a.J bekleniyor. BBC'ye göre Israil hükümeti kurtarma operasyonunun bu aşamada basına açıklanmasının erken olduğu görüşünü savunuyor. Israilliler arasındaki tartışmalar ağırlıkla Etiyopyah Yahudilerin topluma uyum sağlayıp sağlayamayacaklan konusunda yoğunlaşıyor. Çoğu okuma yazma bilmeyen, Etiyopya gibi geri bir toplumdan gelen "Yeni İsraillikrin" Ortadoğu'nun Batılı toplumu lsrail'de yaşamalarının, bu topluma uyum sağlamalannın zor olacağı görüşü oldukça yaygm. BBC, Israil'in son yıllarda karşılaştığı ekonomik güçlüklerin, işsizliğin sayıları 14 bini bulan Etiyopyab Yahudilerin yaşamlarını zorlaştıracağını belirtiyor. Etiyopyalılann Israil'e göçünü olumlu karşılayanlar ise, dinlerine, geleneklerine çok bağlı bu insanlarm zeki ve öğrenmeye açık olduklannı belirtiyorlar ve Israil'e gelmelerinden bu yana çok az sorun çıkardıklarmı, kolayca uyum sağladıklannı kaydediyorlar. Bu konudaki başka bir görüşde, Etiyopyalılann göçüyle, Israil'in son yıllarda giderek artan Batıya göçle birlikte ortaya çıkan nüfus açığını telafi etmeyi amaçladığı. Yetkilüere göre Etiyopyalı Yahudilerin büyük bir kısmı açhğın yanı sıra, hastalıktan kırılıyor. Sıtma, verem, tifüs gibi hastalıkların görüldüğu kara Yahudiler hastanelerde tedavi altına alınmış durumdalar. Kara Afrikalıların gizli göcünde ilk durak Sudan. Etiyopya'dan Sudan'a, çoğunlukla çıplak ayaklarla yürüyerek geçen Falaşalar, buradan uçaklarla îsrail'e taşınıyor Sudan'dan îsrail'e kurulan hava köprüsüyle, bugüne dek 14 bin Falaşa yeni evlerine taşınmış bulunuyor. Etiyopya'daki Falaşalann sayısı 25 bin dolayındaydı Falaşalar 3 bin yuâır Etiyopya'da Dış Haberler Servisi "Falaşa"lann yani "Yabancı" adı verilen Etiyopyalı kara Yahudilerin kökleri konusunda kesin bir bilgi yok. Kimi uzmanlara göre Etiyopyalı Yahudiler, Kral Solomon ve Kraliçe Şeba'nm oğlu Menelik'in savaşçılannın torunlan. Bu görüşe göre Menelik 3 bin yıl önce Afrika'ya gittiğinde, kendisiyle birlikte gelen Yahudiler bu kıtaya yerleşmiş. Başka bir görüşe göreyse Falaşalar Arap Yanmadası'nda yaşayan ve Yahudiliği kabul eden Araplann soyundan geliyor. Etiyopyalı Yahudilerin köklerine ilişkin tartışmalar, Falaşalann gerçekten Yahudi ırkına bağlı olup olmadıklan konusundaki belirsizlik, kara Yahudilerin göçünü geciktiren bir neden olmuş. 195O'li yıllarda Fash 45 bin Yahudi Îsrail'e taşımrken, Etiyopyalı Yahudilerin göçüne karar verilmesi 20 yıl sonra gerçekleşiyor. Etiyopyalı Yahudilerin göçünü sağlayan karar 1972 yılında ahnıyor. Etiyopyahlann Yahudi olduğuna karar veren Hahambaşı Ovadia Yusuf, kara Yahudilerin göçünün kapısım, "Dönüş Yasası"yla birlikte açıyor. Bu yasaya göre, Îsrail'e gelen Yahudilere hemen yurttaşhk tanınıyor. Israillilerin, Falaşalann göçü konusundaki tereddütleri, Afrikalı bu topluluğun geleneklerinin Israilli Yahudilerin geleneklerinden oldukça farklı olması. Büyük çoğunluğu okuma yazma bilmeyen yoksul Falaşalar Tevrad'ı bile tanımıyor. Tarihçiler Falaşalann Tevrat'ta anlatılan geleneklere, kurallara uymayan 2 bin yıllık çok farklı bir gelenekleri olduğunu belirtiyorlar. Falaşalann eski gelenekleri arasındaki kadm öldürme geleneğinin, tsrailli Yahudileri son derece şaşırttığı belirtiliyor. 13. kuşak Yahudileri olarak tanımlanan Falaşalar, Afrika'daki yaşamlannda bölgedeki diğer dinlerden etkilenmişler. Hıristiyanlann günah çıkartma, Müslümanlann birden fazla kadmla evlenme geleneklerini benimsemişler. Bu gelenek ve yaşayış farkbhğı, Falaşalann tsrail'de zaman zaman istenmemesine yol açıyor. Falaşalann gizli göçü 1970'li yıllara kadar uzanıyor. 1972'de kabul edilen "Dönüş Yasasj" üe birlikte Falaşalar birer ikişer Îsrail'e göçe başlıyor. Ancak bu göç bu yıllarda kitlesel bir niteliğe sahip değil. Falaşalarm göçü, bu yıllarda, Israil'in 1973'te Imparator Haile Selasiye'nin devrümesiyle sonuçlanan Sovyet yanlısı darbe nedeniyle diplomatik ilişkilerini kesmiş olduğu Etiyopya hükümetinden gizli tutuluyor. Polonya'daki davayı gazetelerden ızliyor musunuz? Dayanışma yanlısı rahip Jerzy Popieluszko'nun katil sanıklarından İçişleri Bakanlığı görevlisi Teğmen VVIademir Pekala, mahkemede verdiği ifadelerden birinde rahibi "devletin iyiliği için" öldürdüklerini söyledi. Dikkatimizi çekti. Teğmen Pekala neden "ulusumun lyiliği için" ya da "Polonya halkmm iyiliğiiçin"demedi de "devletin iyüiği için" sözünü kullandı? Denebilir ki; "Adamın o anda böyle ince düşünecek hali mi vardı? Ağzından öyle çıkmıştır." Olabilir. Ama ağzımızdan kolayca, fazla düşünmeden çıkan sözler. genellikle alışık bulunduğumuz, yatkın olduğumuz kavramtardır. Teğmen Pekala'nın tüm kişiliği önce devlete halka değil hizmet etmek için koşullandırılmış olduğundan, mahkemede verdiği iiadede de bu koşullanmanın doğal sonucu olarak "devlete hizmet etmek için" demış, "hatkıma"yada "Polonya ulusuna hizmet etmek" sözü aklına gelmemiştir. Pekala, devlete hizmet ederken, belki halkına da hizmet ettiğine içtenlikle ınanıyordu. Teğmenin yetiştirilme bıçimi ve geçmişini bilmediğimiz için bu konuda kesin bir yargıya varmak olanaksız. Ama açık olan bir nokta var. Pekala rahibi öldürürken önce devleti düşünüyor ve onu temsil ettiğine inanıyordu. Temsil ettiğine inandığı devlet, gerçi şimdi onu yargılamaktadır, ama Pekala'yı bu şekilde koşullandınp böyle düşünmeyi öğreten de aynı devlettir. Nasıl bir devlet? Çalışan nüfusun hemen tümünün üye olduğu bir sendikayı kapatan, işçi sınıfının temsilcisi olduğunu ileri sürmesine karşın, kendisini işçi sınıfına karşı ancak orduya dayanarak koruyabilen bir devlet. Pekala aslında, devlete ters düştüğü için yargılanmıyor. İkk sinin de görüşleri temelde uyum içindedir. İkisi de Dayanışma'dan nefret etmekte, ikisi de halktan korkmakta ve azınlık iktidarını temsil etmektedır. Ancak Pekala, fazla ileri giderek devleti güç duruma sokmuştur. Denmiştir ki, "devlet" yani bürokrasi "Dayanışmayı ezme~ se idi, hareketin sağa kaymas» olasılığı vardı. Polonya kapitalizme dönebilir, ülke Batılıların kucağına düşebilirdi." Bir taban hareketini bu gerekçe ile ezmek, çocuk sakat doğabilir düşüncesi ile hamile kadının doğum yapmasını engellemeye benzer. Karl Marx, yabancılaşmayı kapitalist sistemde teşhis etmişti. Üretici, ürettiği değerin tutsağı oluyor, kendi ürettiği zenginlik onu eziyordu. Ürettiği ürün karşısındaki bu ekonomik yabancılaşma, diğer yabancılaşmaları da birlikte getiriyordu. Devlet ise, egemen sınıfın, yani sermayenin temsilcisi olarak yabancılaşmış kitleleri denetim altında tutmakla yükümlü idi. Günümüzde sosyalıst uygulamaların bulunduğu ülkelerde başka birtüryabancılaşma göze çarpıyor. Bu, kitlelerin yönetici sınıfa, bürokrasiye olan yabancılaşmasıdır. Ancak devletin işlevi değişmemiştir. Devlet, bu kez egemen sınıf, daha doğrusu tabaka olan bürokrasinin temsilcisi olarak, o bürokrasinin yabancılaştığı kitleleri denetim altında tutmakla yükümlüdür. Soldaki çarpıklık, sadece içerideki uygulamada değil, iç uygulamanın doğal bir uzantısı olan dışa dönük uygulamada da göze çarpmakiadır. Afganistan'daki savaşla, Vietnam savaşı arasında "pislik" bakımından hiçbir fark yoktur. Afganistan'da da Vietnam'da olduğu gibi, köyler bombalanmakta, sivil halka misilleme yapılmakta, kırsal alanlarda tarımsal ürün imha edilmektedir. Vietnam ormanlarında ölen Amerikalı köylünün bu savaşta nasıl en ufak bir çıkan yok idi ise, Afganistan dağlarında ölen Sovyet köylüsunün ya da işçisinin de, savaşta hiçbir çıkan yoktur. Vietnam savaşı, ABD'de egemen olan sermayenin savaşı idi. Afganistan savaşı ise, Sovyetler Birliği'nde egemen tabaka olan bürokrasinin savaşıdır. ABD'de sermayenin temsilcisi olan devlet, demokrası adına Vietnam a saldırmıştır. Sovyetler Birliği'nde ise bürokrasinin temsilcisi olan devlet, sosyalizm adına Afganistanı işgal etmiştir. Aynı devlet, Polonya'da taban hareketini ezmıştir. Vietnam ise Kamboçya'yı altı yıldır işgal altında tutmaktadır. Teğmen Pekala "Rahibi devletin iyiliği için öldürdüm" derken, bilmeyerek, günümüzde sol uygulamalardakı çarpıklığı en vurucu biçimde dile getirmiştir. Sol adına soldaki bu yabancılaşma ve çarpıklığı görmezlikten gelmek. aslında sola en büyük kötülüğü etmektir. Çünkü, 3. Dünyanın sanayileşmiş ülkelerin pazan halinegelmesine en sert.tepkiyi gösteren, yeni sömürgeciliğe karşı en çok direnen, emperyalizm tarafından geri bırakılmış Afrika'daki açlık karşısında en fazla galeyana gelen, sol görüştür. Sol düşünce, ileriye bakar; kitlelere dönüktür. Ama inandırıcı olabilmesi için sol adına sergilenen aldatmacalarla yapılan hataları da cesaretle açıkiayabilmesi gerekir. Arafat Hüseyin görüşmesi Ürdün Kralı Hüseyin ve Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat, başkent Amman 'da bu hafta içindeki üçüncü görüşmelerini dün yaptılar. Diğer iki görüsmede olduğu gibi bu kez de görüşmelerin içeriğine ilişkin açıklama yapılmadı. Bir Filistin yetkilisi, dünkü görüsmenin, Ürdün Kralı Hüseyin 'in Suudi Arabistan Kralı Fahd'la Riyad'da yaptığı 2 günlük görüşmeleri tamamlayarak ülkesine dönmesinin ardmdan gerçekleştiğini söyledi. Suudi Arabistan 'daki kaynaklar, iki kral arasındaki görüşmelerin, Ortadoğu 'da barışın sağlanmasını amaçlayan ÜrdünFilistin ortak stratejisi üzerinde odaklaştığını belirtiyorlar. (THA) Cenevre görüşmeleri tehükede Taraflann uzay silahları konusundaki lutumlan, görüşmeleri baştan çıkmaza soktu. Moskova uzay silahlannın yasaklanmasına ağırlık vereceğini belirtirken, IVashington bu konuda taviz vermeyeceğini vurguluyor. Dış Haberier Servisi Cenevre'de ABD ve Sovyetler Birliği arasında bir yıllık aradan sonra yeniden başlayacak görüşmeler arifesinde taraflar tutumlarmı belirliyor. Görüşmelerin üç günöncesinde, Sovyetler Birliği yetkilileri uzayın silahsızlandınlmasına önceük verileceğini belirtirken ABD yetkilileri ağırhğın kıtalararası füzelerde olmasını istiyor. ABD yetkilileri daha önceki açıklamalarında uzay silahları konusunda taviz vermeyeceklerini belirtnüş, Sovyetler'i de uzayı silahlandırmaya çağırmıştı. Sovyetler'in uzay silahlannm yasaklanması konusunda ısrarlı olmaları Cenevre görüşmelerinin hiçbir sonuç getirmeyeceğini gösteriyor. Sovyet haber ajansı TASS talandırılması gorüşmeleri, 1979 NATO planımn uygulanmaya başlamasıyla 1983 yılında kesilmişti. NATO planı uyarınca Amerikan nükleer füzeleri, Pershing ve Cruise'lar beş Avrupa ülkesine yerleştirilmeye başlanmıştı. ABD'de Başkan Reagan'ın ikinci dört yıl için yeniden Başkan seçilmesiyle ABD ve Sovyet ilişkilerinde bir yumuşama görülmüş, söz konusu yumuşama taraflann Cenevre silahsızlanma görüşmelerini yeniden başlatma karanyla noktalanmıştı. Karar gereği ABD Dışişleri Bakanı George Shuitz ile Sovyet meslektaşı Andrei Gromiko 7 ocakta bir araya gelip yeni silahsızlanma görüşmelerinin çerçevesini ve takvimini haarlayacaklar. ABD Senatosu Cenevre gorüşmelerinde Washington'un "esnek davranmasuu" istedi. Senatonun oybirliğiyle aldığı kararda, "ABD heyetinin ülkenin güvenliğini göz öniinde bulundurarak akılcı ve esnek bir tulum izlemesi" çağrısı yapıldı. ABDSovyet silahsızlanma pazarlığına 3 gün kaldı Avusturya 'da çevreciler kazandı Avusturya Yüksek tdare Mahkemesi, Hainburg kenti yakınlarmdaki ormanhk alanda kurulmakta olan santrahn yapımım durdurdu. Orta A vnıpa 'nın en büytik ve verimti ormanırun bulunduğu alanda kurulması planlanan hidroelektrik santralı, büyük tartışmalara yol açmıs, çevre bilimciler, ormanlann yok olacağt gerekçesiyie, projeye karşı ülke içinde ve dışında büyük bir kampanya başlatmışlardı. Bölgedeki loprak sahipleri de, santrahn yapınunın durdurulması için Yüksek tdare MahkemesVne basvurmuslardı. rafmdan dün yapılan açıklamada, Moskova'nın görüşmelerde uzay silahlarının yasaklanması konusuna ağırlık vermek istediğini açıkladı. TASS, ABD'nin uzay silahları projesini geliştirmekte ısrarlı olması halinde yine silahsızlanma görüşmelerinin başarı şansırun az olacağı yorumunu yaptı. Komünist Parti yayın organı "Pravda"da yer alan yorumda ise Sovyetler'in görüşmelerdeki en önemli konu olarak uzay silahlarını gördükleri belirtildi. Pravda, uzayın silahlandınlmasının engellenememesi halinde yeni bir silah yarışının kaçmılmaz olacağmı, termonükleer savaş tehlikesinin büyüyeceğini belirtti. Cenevre'de ABD ve Sovyetler Birliği arasmdaki süahlann smır Newsweek dergisi Burkina Fasd'nun Başkanı Sankara ile konuştu Dış Haberier Servisi Afrika ülkelerinin Yukan Volta'da iki yıl önce yaptığı askeri darbeyle iktidara gelen Thomas Sankara, göreve başlar başlamaz ülkesinin adını "Bajtan Çıkanlamayan tnsanlann Ulkesi" anlamına gelen Burkina Faso" olarak değiştirdi. Sankara tarımda kendi kendine yeterliliği ve kadınlann özgürlüğünü öngören bir anti emperyalist sistemi benimsiyor. Nev.'sweek dergisinin Burkina Faso lideriyle yaptığı söyleşinin geniş bir özetini okurlanmıza sunuyoruz: NEWSWEEK Üikenizin adını neden değiştirdiniz? THOMAS SANKARA İki yıl önce gerçekleştirdiğimiz halkçı devrim halkımızı sömürgecilikten, emperyalizmden, haksızlık ve zorbahktan kurtarmayı amaçlıyor. Bu devrimle birlikte eski sömürge devletin adı olan Yukan Volta'yı da reddederek Burkina Faso adım benimsedik. "Burkina" kelimesi "soylu ve düriist", 'Taso" ise "düzenli toplum" anlamına geliyor. Yani Burkina Faso birlik içinde, soylu, dürüst ve düzenli bir devlet. Devriminiz neleri amaçlıyor? SANKARA Gerçekleştirdiğimiz devrim demokratik ve halkçıdır. Bu devrimle birlikte halkın gıda, giyim, eğitim, sağlık hizmetleri ve konut gibi gereksinimlerine cevap vermeye öncelik tamnmaya başlandı. Gerici ve burjuva akımlara karşı koyarak eskiden varolan eşitsizliği kökünden söküp atmak zorundayız. Böylece doğal kaynaklarımızı tüm halkın çıkan için kullanabileceğiz. Kaynaklanmızı sömürmek ve ülkemizi ihraç mallannı pazarlayacaklan yer olarak gören emperyalist ve sömürgeci güçler hâlâ var. Devrimimiz bütün bu çıkarcı ve sömürgeci eğilimlere karşı çıkıyor. Sizinki gibi gelişmekte oian ülkeler kuraklık. yoksulluk, açlık ve aşın dış yardım gibi rincirleme sorunlardan kurtulmak için oelere başvuruyor? SANKARA Kendi öz kaynaklanndan yararlanmaya dayanan gerçekçi bir kalkınma planına. Flk aşamada tarımda kendi kendine yeterliliğe öncelik verdik. Sulama ihtiyacma cevap verecek barajları inşa edecek yetenekte işgücüne sahibiz. Böylece ürün ahnabilecek her kanş toprağımızdan en yüksek verimi alabileceğiz. Bütün bu planianmz paraya dayanıyor. Gelişmekte olan ülkelerde de para oldukça kıt. daş durumunda. Devrimîniz bunu nasıl degiştinneyi öngörüyor? SANKARA Burkina Faso^ da kadınlar sabah beşte kalkar, su taşımak için kilometrelerce yol yürür, yemek pişirir, temizlik yapar, tarlada çalışır, koyunlan güder, çocuk bakar, ancak geceyansından sonra uyur. Daha 30 yaşma gelmeden çökerek ihtivarlar. Devrimimiz bu olguyu değiştirmeyi amaçlıyor; kadını erkekle fiziksel ve zihinsel olarak eşdeğerde görüyor. Bazı kentlerde kadınlar oldukça yüksek devlet gö ABD'de 8 yılda 33 idam ABD 'de kansmı ve üç kisiyi daha öldüren eski bir kilise görevlisi elektrikli sandalyede idam edüdi. Kilise görevlisi ABD'de 1976 yümda idam cezasmm kaldtnlmasmdan sonra idam edilen 33'üncü kişi oluyor. (ANKA) Devrimimiz halkçı ve demokratik gruplar tarafından yapümıştı. Bizim devrimimizin farklı oluşu, tüm halk tarafından gerçekleştirilmiş olmasından kaynaklamyor. Halk kendisine karşı darbe yapmaz. Ama geçen yıl mayıs ayında yedi kişi devlete ihanetten idam ediidi. Bu kişikr hükümete karşı komplo bazırlamakla suçlanmıştı. SANKARA Hiçbir zaman halkın yüzde yüzünün yanmızda yer almayacağı bir gerçek. Darbe yapma eğilimlerinin olduğunu biliyoruz. Böyle durumlarda gerektiği gibi uyanık davranmalıyız. Bu yedi kişi yargüandı, yasalara göre suçlu bulundu ve idam ediidi. Bugun tüm bu karşıdevrimci eğilimlere karşı gereken önlemi aldık. Devrim Muhafızlanmız var, hepsi de silahlı. Halka silah dağıtmaktan korkmuyoruz, çünkü bize karşı kullanacaklarına inanmıyoruz. Bazıları sizin devriminizin Kiiba devriminden, bazıları da Libya devriminden esinlendiğini söyliiyor. Hangisi doğru? Sankara Emperyalist ve sömürgeciler hâlâ var. SANKARA Kemerleri yukandan sıkmaya başladık. Üst düzeyde görevlüerle yöneticilerin maaşlarını kıstık. Yeni bir "resmi yetkili" imajı yaratma amacındayız. Bakanlar artık birinci mevkilerde yolculuk yapmayacak, Mercedes ve Cadiİlac'lanndan inip içinde havalandırma tertibaü bulunmayan Renault'lara binecekler. Herkesin ülkenin gelişmesi için parasını yatıracağı bir "Dayanışma Fonu" kurduk. Gelişmiş ülkelerin para yardımına ihtiyacımız var, ama bu yardımı yakm zamanda almayacağız ve cömertçe bir yardım istemeyeceğiz. Afrika'nın birçok ülkesinde kadınlar hâlâ ikinci sınıf vatanrevlerinde bulunuyor. Devlet bütçesinden, sosyal işlerden ve spordan sorumlu kadm bakanlarımız var. Askeri kurumlarımızı ve savunma sistemimizi kadınlar bütünlüyor. Erkekleri de eşlerini günlük işleri yapmaya yârayan bir araç olarak görmekten vazgeçmeye zorluyor. Ülkenizin tarihi darbelerle dolu. Sizin rejiminize karşı bir darbe olacağından korkuyor musunuz? SANKARA Bu devrime girişmekle çok büyük tehlikeleri göze aldığırmzı biliyoruz, fakat sonuna kadar gitmekte kararlıyız. Korkmuyoruz, çünkü önceki darbeler küçük askeri SANKARA Bizim devrimimiz Burkina Faso halkmm de\rrimi. Ama başka devrimlerden de esinlendik. 1917 Ekim Devrimi, 1789 Fransız Devrimi, 1776 Amerikan Devrimi gibi. "Amerika Amerikaulanndır" sloganına dayanan "Monroe" doktrinini de bu arada saymak gerekir. Bu sloganı "Afrika Afrikaluanndır" şeklinde değiştirdik. Devrim aynca tarihimizin bize verdiği deneyimlere dayanıyor. İdeolojiniz nedir? SANKARA Ne sağ, ne de sol. Dış politika deyimiyle "baglantısız" bir siyaset güduyoruz. Haksızlık ve zulümle savaşımızda bize yardımcı olan her ülkeyle dostluğu amaçhyoruz. İdeolojimiz "insanın saygınlıgı" ilkesine dayanıyor. Polonya'da rahip davası sanığı teğmen: Üstlerim cinayet için yargüanmayrıcağuTu söyledi Sanıklardan teğmen Chmielewski, kendisine cinayet soruşturmasını yürüten 2 İçişleri Bakanlığı görevlisinin "iyi insanlar" olduklarının söylendiğini belirtti ve adlarım açıkladı. TORUN (AP) Polonya'da Dayanışma yanlısı rahip Jerzy Popieluszko'yu öldürmekten sanık gizli polis görevlilerinden Teğmen VVladimir Chmielewski, mahkemede dün verdiği ifadede, "Üstüniin onu bu cinayet yiiziinden yargılanmayacağını, çünkü cinayetin soruşturmasını yürüten iki içişleri Bakanlığı görevlisinin iyi insanlar olduğunu söyledigini" belirtti. Chmielewski ifadesinde rahibin boğularak öldürüldüğünü gösteren otopsi raporlanna karşı çıkarak "ölüm nedeninin rahibin çok fazla dövülmesi olduğunu sanıyorum" dedi. Chmielevvski, "Rahibi öldürmelerinden üç gün sonra Albay Piotrovvski'ye resmi >etkililerin kendilerinin tutuklanmasını veya yargılanmasını onleyip önleyemeyeceklerini sorduğunu, albayın kendisine merak edilecek bir şeyin olmadığını söylediğini" açıkladı. Teğmen, "Albay bana soruşturmayı yürütenlerin iyi insanlar olduğunu söyledi" dedi. Mahkeme kendisine albayın kastettiği kişilerin kimler olduğunu sorması üzerine Chimielewski, İçişleri BakanhğYnda üst düzeyde görevli olan Zenon Platek ve Zbignie» Jablonski'nin adlarım verdi. Teğmen Chmielewski duruşmada fenalık geçirerek tıbbi gözetim altına alınmasını istedi, ancak daha sonra ifade vermeye devam ederek, "Popieluszko'nun da benim gibi aile sahibi olduğunu düşünmeliydik. Onun ailesi şimdi acı çekiyor" dedi. Teğmenin duruşmada zaman zaman ağladığı gözlendi. Chmielewski davanın açılmasından önce yetkililere "rahibin cesedini ormana attıklannı söylediğini, ancak Piotrowski'nin tutuklanmasından sonra gercegi itiraf etmeye karar verdiğini" söyledi. Cruise füzesinin aranması siirdürülüror Geçen hafta Norveç üzerinden geçerek Finlandiya 'da kayboum Sovyet Cruise füzesini arama çahşmalan eksi 30 derece soğukta sürdürülüyor. Helsinkili yetkililer olaya ilişkin yorum yapmayacaklanm bettrtti. (ANKA) Sovyetler Birliği özür diledi Sovyetler Birliği bir füzesinin Norveç hava sahasına girdiğini doğrulayarak, Norveç ve Finlandiya 'dan özür diledi. Norveç 'in Moskova Büyükelçiliği sözcüsü, Büyükelçi Dagfınn Stenseth'm Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanlığı Iskandinavya Bölüm Başkanı Georgi N.Fararfanov'la bir görüşme yaparak olayı sözlü olarak protesto ettiğini açıkladı. YeşHUer: Israü G. Lübnan'da terör estiriyor BONN (ANKA) Federal Almanya Yeşiller Partisi İsrail'i Güney Lübnan'da zorba ve terörist bir politika izlemekle suçlaSuriye, Lübnan, Ürdün ve işgal altındaki Güney Lübnan'a yaptıklan geziyi tamamladıktan sonra Bonn'da bir açıklama yapan Yeşiler parlamento heyeti başkanı, söz konusu geziyi Ortadoğu'da olup bitenleri yerinde incelemek, Güne>' Lübnan ve Filistin Arap halklannı daha yakından tanıyıp sorunlannı kavramak için düzenlediklerini ve kendileri açısından çok yararlı geçtiğini belirtti. Başkan açıklamasında İsrail'in işgal altında tuttuğu Arap topraklannda uyguladığı politikayı şiddetle kınadı. Hindiatatula ağaç kavgasvnda 23 ölü YENt DELHİ (a.a.) Hindistan'm Uttar Pradeş eyaletinin Sitabur kenti yakınlarmdaki bir köyde, bir ağaç yüzünden çıkan kavgada 23 kişi öldü. Köyde birbirine hasım iki grubun bir tek ağaca sahip olabilmek için kavga ettikleri ve aynı aileden 21 kişinin öldüğü ögrenildi. 17'sinin evlerinin ateşe verilmesi sonucu hayatını kaybettikleri kavgada, ölenlerin 11 'inin de çocuk olduğu belirlendi. Hindistan'ın Bihar eyaletinde iki gün once meydana gelen toprak kavgasında da 12 kişi ölmuştü. Yoksul köylülerin toprak ağaları tarafından somürülmesine karşı çıkan Maocu Naksalistler adı verilen örgüt üyeleriyle polis 30 saat çatışmıştı. Der Spiegel: F. Almanlar D. Ahnanya ile birleşme ynnhsı Federal Alman Der Spiegel dergisinin düzenlediği bir ankete göre, 16 yaşın üzerindeki F. Almanlann yansmdan fazlası, Demokratik Almanya ile birleşme yanlısı. Derginin yaytmlanan anketinde, ankete katüanlann yüzde 53'ünün birleşme, yüzde 26'smın ise şimdiki durumun devamı yanlısı olduğu belirlendi.