Katalog

5 OCAK 1985 HABERLER CUMHURİYET/7 Yugoslav pasaportlu DIYDIK/GÖRDİK üç soyguncudan ikisi Türk çıkti Sanıklann 12 Eylül öncesinde 4 kişinin öldürülmesi olayına katıldıkları anlaşıldı. tstanbul Haber Servisi Küçukköy'de kuyumcu dükkânını soyarken yakalanan Yugoslav pasaportlu 3 kişinin, 12 eylül öncesinde 4 kişinin öldürülmesi, 2 YUGOSLA V VA TANDAŞLIĞINA GEÇMtŞLER Küçükköy'de kuyumcu dükkânmı soyarken yakişinin yaralanması ve çeşitli yerkalanan Yugoslav pasaportlu 3 kişiden ikisi Türk çıktı. 12 Eylül'den önce 4 kişinin öldürülmesi ve lerin silahla taranması olaylançeşitli yerlerin silahla taranması olaylarma karışan iki Türkün daha sonra Yugoslav vatandaşlığına na katıldıklan açıklandı. Geçen geçtiği ve tekrar Yugoslavpasaportuyla Türkiye'yegirisyaptığı açıklandı. Fotoğrafta samklar (soldan •içinde de üç kuyumcu dükkâyıl sağa) Osman Can, Nasuh Öztürk ve Esat Samiç (Yugoslav). (Fotoğraf: ŞENOL KONUKÇU) nını soymaya kalkıştıklan belirtilen sanıklara yatakhk ettiği gerekçesi ile 6 kişi de gözaltına alındı. Sanıklann üst ve evlerinde yapılan aramalarda 4 tabanca, 25 mermi ile kuyumcudan Zafer Dedemu ve tsmail Toker si'nde görulen 55 sanıklı Turkı gasp edilen 4 milyon 115 bin 220 MALATYA (Cumhuriyet) 2. Ordu ve Malatya Sıkıyönetim de 1 yıl 4 ay 20'şer gün ile 8 yıl ye Komünist Emekçi Pamsi lira ele geçirildi. Komutanlığı Askeri Mahkemetstanbul Emniyet Müdürlü4'er ay arasmda değişen a&r ha (TKEP) davasına dun devam edildi. Duruşma savunma için 14 ğü'nden yapılan açıklamada, 3 si, adam öldürmek ve gasp suçpis cezasına çarptuıldı. ocak pazartesi gunüne ertelendi. Aralık 1984 gunü Küçükköy'de lanndan yargılanan silahlı sol ELAZlC 8. Kolordu ve Sıeylemci tsmail BenM, Berat Uzel, kıyönetim Komutanlığı Elazığ ARALIK AYINDAKt Bayram Bayramgul'e ait kuyumNihat Gürbıiz ve Hamit Nadir Askeri Mahkemesi, değişik suç MAHKÛMİYETLER cu dükkânmı soyarak kaçmaya hakkında idam cezası verdi. lardan yargıladığı 48 sanıkçahşan üç kişiden ikisi olay yeMahkeme hafıfletici nedenleri tan 6'sını 10'ar yıl, 29'unu 25 yıl 1. Ordu ve Istanbul Sıkıyönetim rinde yakalanmıştı. Kacmayı badikkate alarak sanıklann cezast arasmda değişen hapis cezaları Komutanlığı Askeri Mahkeme şaran üçüncü kişi ise olaydan 17 nı ömür boyu hapse çevirdi. Ay na çarptırdı. lerinde aralık ayında sonuçlanan gün sonra, yurt dışına kaçma hanı davada yargılanan öteki sa TKEP DAVAS1 zırlığı yaparken Çorlu'da yakadunışmalarda bir sanık ömur nıklar Haydar Yüksel, Öndcr tST ANBUL 1. Ordu ve ts boyu hapis cezasına çarptırıldı, landı. Sahte Yugoslav pasaporKsüaycı, Mehmet Şahm, Fahime tanbul Sıkıyönetim Komutanlı 60 sanık ise 30 yıl bir ay arasın tu ile polisi bir sure yanıltan saTurmn, Şttkriye Manyaslı, AJi ğı 1 Numaralı Askeri Mahkeme da değişen haoisle cezalandmlrit ruklann asıl kimlikleri sorgulamadan sonra meydana çücü. Yugoslav olduğunu söyleyen üç sanıktan ikisinin Osman Can ve Nasuh Öztürk isminde Türk olduğu, Nasuh Öztürk'ün 12 Eylül'den sonra hapis cezasına çarptınldığı ve yurt dışma kaçarak Yugoslav vatandaşlığına geçtiği, daha sonra da sahte pasaportla Türkiye'ye giriş yaptığı belirlendi. Üçüncü sanığın ise Esat Samiç isminde Yugoslav olduğu ve Türkçe bihnediği öğrenildi. Sanıklann "Mevcut anayasal dazeni yıkarak yerine Marksist Leninist ilkelere dayalı bir düzen kurmayı amaçlayan sol bir çeteye mensup olduklan" açıklandı. Sanıkların 1978 1979 yıllannda Küçükköy Yıldınm Mahallesi'nde meydana gelen öğreimen Kazım Uçkan, Adnan Taşdelen, Üzeyir Dofcan ve MHP'h Mutlo Ünlü'nun öldürülmesi, Hasan Tırmıkçı ve Alaatün Dogan'ın yaralanması ve MSP ile Ülku Ocaklannın silahla taranması olaylanna katıldıklan açıklandı. Malatya'da 4 müebbet hapis Gazeteci fttetratçı Ergun Çağatay "En biyuk t d M t a çok sakta, sessiz bir an ya^amak" diyor. (Ffltograflar: ASENA ÖZKAN) Orly katliamından kurtulan gazeteci: Ergun Çağatay Kimseye kin duymuyorum Tabii bombayı koyan insanları görsem onları sevgiyle öpecek değilim ama ne husumetim, ne kinim var. Öyle bir şey yok." lıne çalışmayı düşünüyorum. Ama olmuyor. Mesela ben Afrika'daki kuraklığı çok önceden tahmin etmiştim. Sağlam olsaydım belki herkesten önce Afrika'da olacak ve Etiyopya'daki açlığın fotoğraflannı ben çekecektim. Uluslararası fotoğrafçı serbest gazeteci Ergun Çağatay, 15 Temmuz 1983 te Paris'ın Orly Havaalanı'nda İstanbul'a kalkacak THY uçağını beklerken, daha sonra terör edebıyatına, "Orly katliamı" adıyla geçecek olan bomba patlaması meydana geldı. Feci olaydan ağır yaralı kurtulan Çağatay, başına gelenleri 1984 şubat ayı içinde, gazetemizde yayımladı. Aradan bir yıi geçtikten sonra Ergun Çağatay'la patlamanm etkilerı ve fotoğrafçılık üzerine yenıden konuştuk... Sayın Ergun Çağatay, patlamadan geriye neler kaldı? En rahatsız edıci taraf kulağım... Psikolojik olarak kulağımda devamlı bir ses duyuyorum. Nasıl bir ses? Şışşşsşşt diye hiç durmayan bir ses... Şu anda var mı? Her an., gece gündüz.. zaman zaman unutuyorum. Onun için gürültülü yerler daha hoşuma gitmeye başladı. Sessizlik yeniden hatırlatıyor çünkü... Neden oluyormuş biliyor musunuz? Kulaktaki sinir köklerinin zedelenmesi diyoriar.. Gürültüde kendini kaptırıyorsun, duymuyorsun.. Müzik dinlerken zaman zaman unuttuğum oluyor... Mesela sizinle konuşacağız diye unırtmuştum. Konuşunca yıne aklıma geldi, işitmeye başladım. En büyük özlemim çok sakin, sessiz bir an yaşayayım. Kafamı dinleyeyim.. Olmuyor.. O şeyi kaybettim.. ' 'Haksızlık gündellk hayaiımızda her psıkoloğu ile konuştum "Bu bir savunma mekanızmasıdır" dedi. "Çünkü sen güçlü çıktın ve kendini çabuk toparladın. Ama bu işleri yeniden görünce yıne bozuldun. Çektiğın acı aklına gelıyor, sen bunu gücünle bastınyorsun, ama şuuraltında bir savunma mekanizması olarak kaçmak ıstiyorsun. Kaçamayınca uykun geliyor..." KİN DUYMUYORUM Bu işi yapanlara karşı ne hissediyorsunuz? O insanlara karşı bir şey yok .. Tabii bombayı koyan insanları görsem, onları sevgiyle öpecek değilim, ama ne husumetim ne kinim var. Öyle bir şey yok... Kazaya uğramadan önce fotoğrafçılık yapıyordunuz değil mi? Yapıyordum ve tam o yıllarda kendi hesabıma göre köşeyi dönüyordum. Dünyanın sayılı dergilerinde röportajlarım çıkmıştı. O ılışkileri geliştirmenin yollarını bulmuştum. İş iyi gidiyordu yani.. Hiçbiri olmadı. Şimdi yine çalışmayı düşünüyorum ama olmuyor. Mesela ben Afrika'daki kuraklığı çok önceden tahmin etmiştim. Sağlam olsaydım belkı herkesten önce Afrika'da olacak ve Etiyopya'daki açlığın fotoğraflannı ilk kez ben çekecektim. Ama güneşe çtkamıyorum.. Haa onu da söylemeyi unuttum. Yüzümdeki deriler yeterli kalınlığa ulaşmadığı için güneşe çıkamıyorum. Mesela bu yaz İstanbul'da kalamadım.. TATSIZ BİR Ş A K A Nereye gittiniz?. Norveç'e.. Oslo'ya gittim. Karım Norveçlidir. Burada güneş fazla geliyor. Kış olunca geldim, güneşten kaçmam gerekiyor. Afrika'nın güneşine hiç dayanamazdım... Patlamanm tedavi masraflarını Fransa ödemişti galiba... Fransız hükümeti üstlendi. Bizden de biraz istedi, ama "ayıp ediyorsunuz" falan dedik. Sonra Fransız hükümetinden tazminat talep ettik. Yaralanan ınsanlar olarak 2022 Türkü örgütledim. Bir avukat tuttuk. "Çalışamıyoruz bize tazminat ödemeniz gerekiyor" dedik. Prensip olarak kabul ettiler. Şimdi tazminat verecekler, ama bedenlerimizin fiyatı biçilmedi. Adli tıpta bir protesör, "Kesın zararınızm ne olduğunu öğrenmek için bir yıl sonra muayene etmem gerek" dedi. Bir yıl sonra. Fiyatı belirlenecek acının, bedenin.. Bazen gerek burada, gerek yurt dışında kara mizah türünde bazı vatandaşlar "hadi geçmiş olsun, atlattın, kurtuldun, ne tazminat alacaksın" diye takılıyorlar. Bunun şakası bile bana tatsız geliyor. Ne verirlerse versinler. O çektığım acının bedeli hiçbir şey olamaz. Böyle diyenlere içımden, "vereyim size o parayı, üzerinize benzin döküp yakayım" demek geliyor, ama diyemiyorum. FOTOĞRAF ÜZERİNE Sayın Çağatay, siz ünlü bir fotoğrafçısınız. Biraz da fotoğraf üzerınde konuşmak istiyorum sizinle... İyı fotoğraf nedir sizce? Benim de katıldığım şu görüş en iyi tarifi verıyor: "Fotoğraf deklanşöre basılacak en iyi zamanın ayarlandığı andır." Kompozisyonu dengeli, hareketi tamamlanmış ve o hareketın bir daha olmayacak bir noktaya geldiği anda çekilen fotoğraftır. O noktayı, o saniyeyi nasıl anlıyorsunuz? Tecrübeyle... Içgüdü ile.. Bir olay dört fotoğrafçı tarafından çekilsin.. İyi fotoğrafçınınki hemen belli olur. Bir rastlantı olamaz mı? Yanı fotoğrafçı en iyi anı rastlantıyla yakalayamaz mı? Rastlantı bir iki kere olur. Ama bir fotoğrafçının başarısının devamhlığı gerekir. Tesadüf size sadece bir iki kere iyi fotoğraf çektirebilir. SEVİNÇ VE ÜZÜNTÜ Ne hisseder bir fotoğrafçı iyi bir fotoğraf çektiği zaman, daha doğrusu bir olayı ilk kez fotoğrafladığı zaman? Bunu anlatamam. Çocuksu bir sevinç duyuyor insan.. Sizin böyle bir ilk olma öykünüz var mı? Veya kaçırdığmız bir olay?.. Var.. var.. 1972 Mümh Olimpıyatları'nda rehin tutulan atletlerin fotoğraflarını çekmiştim. O yılın parası ile 14 bin dolar kazânacaktım. Yalnız cuma günü Paris'te olması gerekiyordu. Havaalanına gittim. Tecrübesizlık işte. Bu kadar parayla insanın kendisinin götermesi lazım. Ben kargoya verdim. Yine tecrübesizlik, uçağın kalkmasını da beklemedim. Ben gittikten sonra bir ihbar geliyor, Lufthansa uçağında bomba var diye. Uçak kalkmıyor ve yolcu beraberı olmayan bütün kargoyu ındirıyorlar. Sizin haberıniz yok tabii.. Yok tabii... Haberım olduğu zaman son uçağa koşturdum. O da gözlerimin önünde kalktı gitti. KTTAP/YOTN GOKDİL a ŞUBESİNDE İNGİLİZCE OCRETİYOR ZAFER TUN T.C. Millî Eğitim GençMk ve Spor Bakanlığı ÜRKtYED 'ARTÎL CİLT:I ÎYAŞA OZEL Yabancı Dil Kurslan Müdürlüğü'nden İKİNCİ MEŞRUTtYET DÖNEMİ tümü 5 cılrten oluşacak bu dev esertnde. Prof Tank Zafer Tunoya. II Mesrutıyeften 1980 yılırva kadarkı Turk sıyasal hayatımızı en küçük aynnîılara kadar ırvcelıyoc Çağclaş Turkıye'nın sıyasal gelışmelerını. adım adım ızlemek tsteyenlerın vazgeçerneyeceklen bir eser kııap «eklen ı i Cn Humyel HoUıfij Pıyo Lcxı Isunbul Bir kısım öğrencilerimizin mezun olması nedeniyle"Kış dönemi" için şubelerimize DUYURU YENİ ÖĞRENCİ ALINACAKTIR Kayıt ve yer ayırtma işlemlerimiz başlamıştır. Bınncı hamut kağıda bosılı. buyük boy 672 sayfa' 2 500 T L ın TAKSİM, BAKIRKÖY, LALELI ve KADIKÖY şubelerine müracaat ederek, sınırlı kontenjanımızdan yararlamn. ADRES VE TELEFONLARIMJZTAKSİM ŞUBEMİZ: TakSim Cad. NO: 71 Tel: 150 47 47150 34 4 9 1 4 4 44 39 BAKIRKÖY ŞUBEMİZ: İstanbul Cad. Dantelacı Sok. No: 7 Tel: 571 27 83571 62 44 LALELI ŞUBEMİZ: KüTUltaY SOk. N0: 10 Tel. 520 11 42527 62 14 KADIKÖV ŞUBEMİZ: Kuşdili Cad. N0: 67 Tel. 338 03 47 GSEDIL gün karşılaştığımız olaylardan... Bu daha büyük hakstzlık oluyor. Çağımız gittikçe şiddete doğru giden bir çağ. Ben kendimi ilk kurbanlardan biri gibi hissediyorum." Düzeltmek imkânı yok mu? Onu bile tam öğrenemedım. Fransa'dakiler, "bu ış buraya kadar" dediler. "Çekeceksin!" İsviçre'de bir profesörün adım verdıler bana... Fakat Isviçre konsolosluğu vize işlemleri için öyle koşullar öne sürdü ki, lanet olsun sizin vizeniz de dedim.. Yanıkların durumu ne oldu? Ellerim ve ayaklarım yanmıştı... Bacaklarımla birlikte... Buralara yeni deriler kondu fakat yeni deri tabakası kalınlaşmadı Kan basıncı dışarı vurduğu zaman büyük bir kaşınma, sonra yanma oluyor. Rahatsız edici bir durum oluyor.. Ellerim, ayaklarım belime kadar sargı içinde... Bu sargıları hıç çıkarmıyor musunuz? Evde çıkanyorum ama en fazla 1015 dakika... En son yirmi dakikaya kadar çıktı. Sonra ne oluyor? Sonra yanma başlıyor, kaşınıyor, acımaya başlıyor. Eskiden üç dakika durabıliyordum, şimdi 20 dakikaya çıktı. Bir iyileşme var yani.. Ama ış yapacak durumda değilim daha... Şuraya yetışmem lazım, pantolonu çekip fıriamam olmuyor... Sizin eski işiniz de böyle bir işti sanıyorum. Çabuk hareket etme... Öyleydi tabii. Şimdi iş değiştirmesem de en azından işimin tarzında bir âeğişiklik yapmam lazım. Yanı tüm hayatım değişti diyebilirim. Bu o'aydan sonra Orly Havaalanı'na yeniden gittiniz mi? Gittim, hatta oradan uçağa bindım. Hatta şunu söyleyeyim... Tedavi gördüğüm hastanede bu sefer röportaj yapmak için uç hafta daha kaldım. Bana bir oda verdiler. "İstediğin yere gırip çıkabilirsin" dediler, Üç hafta hastalarla, doktorlarla konuştum.. Dünyanın en büyük yanık tedavi merkezlerinden biri... Oranın röportajını yaptım. Yakında Fıgaro Magazin dergisinde yayımlayacaklar... Neler hissediyorsunuz o yerleri yeniden gördükçe? Enteresan bir durum vardı. O röportajlar sırasında uykum gelıyordu. Hatta bir gün ameliyat seyrederken bir iskemlenın üstünde uyuyakalmışım. Bunu hastanenin CLAUDE LEV/ISTRAUSS DÜŞÜNCE Nefis Hat levhalarıyla süslü takviminiz İstanbul'dan Turan'a Birinci Dünya Savaşı'ndan Bağımsızlık Savaşına 4. BASKI Remzi Kitabevi Ocak Sayısında Bu kuponu gorx)«f»et< uerelstt ofnek sayı ısteyımz Adres Mıtnatpaşa Cadoes 49/7 Kızday Antfera Tel 33 13 75 tthM Srt..k Prol Ncro Pıof EIMCKI BULUNAN YAYINLARIMIZ DENEME DtZlSt U Defeb*. 5 b«u «Üü. Türnü 5 cıltten oluşacak bu dev esevınde, Prof Tank Zafer Tunaya. II Meşrutiyet'ten 1980 yılına kadarkı Turk sıyasa! hayatımızı en kuçuk aytıntılara kadar ıncelıyor Çağdaş Türkrye'nın sryasal gelişmelefinı, adım adım izlemek ısteyenlerın vazgeçemeyeceklerı bir eser Bırıncı namur kağıda basılı buvük boy 672 sayfa 2 500 T L GORDUKLERIM Av.Hüseyin PERÇİN Japonya, Hong Kong, Sıngapur, Filıpinler, Tayland ile Amerika ve kanada gezileri araşnrma, g O /lem ve anılan Dağıtım: P.k.495 Sirkecı (ya/ardan) ve Cumhuriyet Kitap Kulubu ile O/gur Dağıtım. Ânkara'da ADAŞ ve izmir'de DATIÇ Dağıtım. 56 resimle 240 savfa 6*0 TL. Anlv bnA Okıuu l Prol M K I I OofctCTİt Vyanimı Vof K o o Iraıak Pıof Nav*ı Hıitt Fdıcfe Iturivi 3 bw 1» 1» 3» 2 teı •tonun «e ^anriık Oaura. .)• TARİH Svrı Oıuı (>a>wu T B Ta»fT««f M«hmeci kental ANl GEZİ OtAV DİZİSİ ConlıufbatkuM G u M Kemal P m a.n Soıbdı* Cenkn Tartfve Bsn KARN Anlna. Sıttyio <tıll 1 ı t l ) «0. . 400 150 X» 1 h.naal LKıut Otur V> ^ f ' BCI«C4BIC kvtsİHt |4 bWL . UOOr „ 1» V» Z. hML. » J 0 O . JOO 1 j EbMbeku HA.MII Tepc>ran Tıâv AiMKtıa