Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI UGUR MUMCU GOZLEM ICRAATIN IÇEVDEN (Başrarafı 1. Sai/ada) ğan uyuşmazlıkların davaları görulmektedır Ekonomının nereye doğru gıttığını anlamak ıçın hıç oyle uzman olmaya gerek yoktur Olayları şoyle bır ızleyenler, ekonomının nereye gıttığını holdıng profesorlerınden çok daha net gorebılırler Yuksek faız duzenınde, devletın uç ay ara ıle "Hazıne bonosu" çıkarması ne anlama gelmektedır 7 Uc ay once "bır daha boyle bono çıkarmayacağız" dıyenlerın kuponlarını bıle hazırlayamadıklan 100 mılyar lıralık bonoyu apar topar pıyasaya surmelerının anlamı neö\f> Bu şu demektır Sıstem ışlememekte, para kredı duzenı tıkanmakta, devlet gunluk harcamalarında bıle "ödeme güçluğu ıçıne" suruklenmektedır 1 Temmuz 1980 gunu ışleme konulan serbest faız duzenı nedenıyle o gunlerde kımlerın neler dedıklerım bugun anımsatsak, kımlerın ekonomı konusunda ust uste smıfta kalıp, belge aldıkları lyıce anlaşılır Hanı faızlerın serbest bırakılması ıle halkın tasarruf eğılımı artacak, bankalarda toplanan paralar, dışsatımcılara ve sanayıcılere aktarılarak, "ıhracat patlaması" yaratılıp, yatırımlar coğaltılacaktı9 Bunların hıçbırı olmadı, tersıne hukuksal çerçevesı çızılmemış bır ekonomık model ıle bugun "ortadırek" olarak adlandırılan kesımden toplanan paralar, kapkaççı bankerler ve ptayboy bankacılar elıyle çarçur edıldı "Ödeme guçluğu ıçıne düşen bankerler' ın öykusu "aiaturka kapıtalızmm" goz yaşartıcı melodramıdır aslında Anlayana tabıı Anlayana ve anlamak ısteyene Ortadırek, elınde ne varsa, o çılgın faız donemınde kapkaççı bankerlere ve playboyların elındekı "kale gıbı" bankalara yatırdı Elınde avucunda ne varsa hepsını yrtıren "ortadırek", şımdı 3040 bın TL 'lık aylıkların cenderesınde kıvranıp durmaktadır Ve Havalş Sendıkası Başkanı toplu sozleşme masasında sızlanmaktadır Aylıklarımız dolar olarak odensın Umarız, holdıng profesörlerı, bu gıbı gostergeler karşısında, önce Turkcelennı, sonra da ekonomık goruşlennı değıştırme gereğını duyarlar' Hazıne bonolan, sozde pıyasada dolaşan para tutannı azaltacaktır 100 mılyar lıralık Hazıne bonosu, pıyasadakı parayı azaitsa, altı aylık sure sonra, paranın faızı yıne pıyasaya cıkacaktır Dıyelım kı, bu paranın bır kısmı, ana paraya eklenerek yıne Hazıne'de kaldı Ne değışecektır1? Bu önlemler, ayda 3040 bın lıra alan ' ortadırek'e ne verecektır? Yuksek faız ancak yuksek geftrı olan ve gelınnı bankalara yatıran gelır gruplarına yararlı olur, bu kesımlere kazanç sağlar Gelın, gıderıne yetmeyen bır aılenın alamayacağı bu Hazıne bonolarından elde edeceğı kazanç nedır"? Bono alamaz, pıyasadan çekıldığı sanılan bu para ıle de enflasyon durdurulamaz Işın denklemı bu olçude basıttır Hem şuna da bakalım Bu "sıkı para polıtıkası" olarak adlandırılan yuzeysel önlemler paketı, 24 Ocak 1980 gununden bu yana, malıyecılerın "emısyon hacmı" dedıklerı pıyasadakı para dolaşımını arttırmış mıdır, azaltmış mıdır'? Hemen soyleyelım Arttırmıştır Devlet, arada geçen şu dörtbuçuk yılda, emısyon hacmını, her yıl daha da gemşletmıştır Bunun neresı "sıkı para polıtıkası "dır"? Bu para sıkıysa, kıme sıkıdır, kıme değıldır? Orneğın ENKA şırketının bu "sıkı" para polıtıkasırtdan bır sıkıntısı var mıdır'' Devlet elıyle guçlendınlmış büyuk şırketler ıle ozdeşleşmış bır ekonomık model, yukünu ortadıreğın sırtına bındırerek açıkça ıflasa surüklenıyor Bu duzene artık holdıng profesorlerının makyajları bıle kâr etmıyor1 ANKARA (Cumhurıyet Burosu) Başbakan Turgut Ozal, yedıncı kez çıktığı "İcraatın İcinden" programında yıne ekonomık konulara ağırlık verdı ve enflasyonla mucadele konusunda bugune kadar \apilanlann "ilk adımlar" oldugunu soyleyıp, "Bugune kadar yaptıklarımız, yangının ustune su sıkmak, kopuk sıkmaktır" dedı Enflasyonla mucadelede kolaya kaçmayacaklannı bıldıren Ozal, alınan ve alınacak "tedbır"lerle ">angın" olarak tanımladığı havat pahalıhğı artış hızını kontrol altına alacaklannı one surdu. Turkıye'nın bugun dış borçlanni odemekte olan onemlı bır ulke durumuna geldığını, dunya sıyası ve ekonomık platformunda sesının dık çıktığmı belırten Başbakan Ozal, "Elbette bundan gocunan bulunacaktır. Hatta bızi baltalamak isteyenler çıkacaktır. Bunun orneklerıni son gunlerde gorujoruz" dedı Başbakan olduktan sonra, ıkısı özel, toplam 6 dış gezı vaptığını, bu gezılerın kendı mutevazı şahsıyetınden değıl Turkıye'nın ar Özal: lîangına şîmdiye kadar su sıktık PENCERE (Baştarafı 2. Sayfada) ANAP'ın memurıyetını ustlendığı ekonomı sıyasetıne devam etmelı1 Zam ustune zam yapmalı, Turk lırasının değerını duşürdukçe duşürmelı, toplumdakı bozuk gelır dengesını daha da bozmalı, Amerıkan dolarını 1000 lıraya çıkarmalı, gozetılen holdınglerın ıhracatını Devlet Hazınesınden pompalamalı, gelen dovızlerle ayakkabı, rokfor, sampanya, patates ıthal etmelı, devlet planlamasını modası gecmış yöntem saymalı, butçe açığını trılyonun ıkı katına çıkarmalı, yuzde 60 faızle ıç borçlanmaya gıtmelı, dış borçlanmayı buyutmelı Sonra? Amerıkan Temsılcıler Meclısıyle Senato Komıtesı, Turkıye'yı parçalamaya calışan guçlere destek kararlan çıkardığında Büyuk Mıllet Meclısı'nde genel goruşme acılması ıstenınce engellemelı Alternatıf olmadığına göre, devam devam 28 EYLÜL 1984 MUŞERREF HEKİMOĞLU ANKARA,, ,ANKA,,. İnönü'yü seyrederken... tan ıtıbarından kaynaklandığını soyleyen Turgut Ozal, konuşmasının bır bolumunde doğu ve guneydoğudakı yurttaşlarla seslenerek, " İ ş bekleyen yurttaşlarım. Yurtdışı sevahatlenm sizler içındır" dedı Ozal, "Diyeceksiniz ki, bu iş dış seyahat ile nasıl olur?" sorusunu da sorarak şoyle konuştu "Işin çivisi işte bu noktadadır. Turkiye'ye artan miktarda dış sermaye ve kredı çekmevi başarmaktır. Her memlekel gibi bizim de dovize, vani dış paraya ihliyacımız vardır. Doviz, eve giren maaş gibidir. Olraazsa geçim olmaz." Artan dış ıtıbarla kredi alınacağını, alınan kredılerın de onemlı projelere yatınlacağını ve yenı ış ımkânları yaratılacağını soyleyen Ozal, "Butun bu ga>retlerimizin hedefi lektir; İşsizlıği azaltmak ve jarının mureffeh Turkiyesinin temellerini atmak" dedı Ozal, "İcraatın İçinden" programını Ataturk'un "Ne mutlu Turkum diyene" sözlerı ıle tamamladı 114 sayfalık rapor okundu Anaynsa Mahkemesi DYP davasınt bugün de görüşecek yanıtını verdı. Oğleden sonra çalışmalarına ara veren Anayasa Mahkemesi, bugun saat 10 OO'da yenıden toplanarak goruşmelere devam edecek (Baştarafı l. Sayfada) butunluğune karşı sozler soyleraesı davanılmaz bır dunımdur" şeklınde konuştu Erdal Inönu, dun duzenledığı basın toplantısında, ABD Senatosu Ödenekler Komıtesı'nde, Turkıye'ye yapılacak askerı yardımın 215 mılyon dolarlık "hibe" bölumunun venlmesı ıçın Kıbns konusunda koşul konuld u | u n u hatırlattı ve bu konuda şunları soyledr "Boyle bir şart kabul edilemez. Bojle bir şartla verilecek >ardımı istemeyız. Hukumetten bunu açıkça ıfade etraesini bekliyoruz. Dış politikanın yalnızca ulusal çıkarlar goz onune aJıoarak beiırienmesı ılkesinin ihmal edildıgi ızlenımini uyandıracak bir yardım, faydadan çok zarar getirir. Şartlı bir >ardım çıkarsa, bunu kabul elmemek, tabıi olarak mevcut anlaşmaların gozden geçirilmesı sonucunu getıreceklır. Çunku >apılan >ardım anlaşma için yapılı.vor. Bu usullerın aksaması, şuphesiz anlaşmanın da gozden geçırilmesını gerektırir. ABD'nin son gunlerdekı lavrının Meclis'te goruşulmemesi bir fırsatın kaçınlması anlamındadır. Esas gorev hukumete duşu>or. kamuoıu tam manasıyîa hukumetı destekliyor. Hatta kamuoyu hukumetın daha eneriik davranmasını istiyor." SODEP Genel Başkanı, "son yaptıgınız gezide erken seçımden soz eltinız" şeklındekı bır soruya şu karşılığı verdı "Gittiğimiz her yerde, uretici bu hayat pabalılığı karşısında bİ7den çare bekliyor. Bu sıkınülan duyurmamızı ıstiyoriar. Bır an evvel çozum, diyorlar. Bu politikayı degıştırecek olan hukumettir. Ama hukumet polıtıkayı değiştiremezse, seçımle ıktıdann değiştirilmesı son çaredır. Şimdı hıçbır seçım havası yok. Fakat eninde sonunda bu politikanın değişmesi seçimle olacaktır, şeklinde cevap verivonım. Bu, bazı gazetelerde erken seçim ısteğı şeklınde yorumlandı. Bojle bir nıyetim yoktu. Buna Meclıs karar verır. Bız seçıme ber zaman hazırız. Seçim, SODEP ıçin, ancak yararlı sonuçlar verir. Bir defa SODEP'i Meclıse getirir. Ama seçime karar verecek TBMM oldugu ıçin, bea seçim kampanyası acmış değilira." Erdal Inonu, son zamlar konusuna da şoyle değvndı "Son zamlar karşısında hukumetin takındığı tavır, tamları ilan ederken çok ga>rı cıdt'ı bir gorunum gostermeleridir. I ^kel maddelenne zam yapmayacagız, dedıklen sonra zam yapmaları gibı olaylar hukumelın bır çaresizlik ıçınde oldugunu gosterıyor. Kendilerını kaplırdıkları bır yolda ilerlıyorlar. Fakal bu yol Inönü: İktidardan umut dan selametle çıkılacagına artık kendileri de inanmıyorlar. Gezdıgimız her yerde ıktıdara karşı guvensızlıgin arttıgını, açıkçası iktidardan umut kesıldıgını gordum. A>nı şekılde halkın bize gosterdiğı ılgının de arttıgını gordum." ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Doğru Yol Partısı'nın kapatılması ıstemıyle Cumhurıvet Başsavcılığı'nca açılan dava, Anayasa Mahkemesı'nde goruşuldu Anayasa Mahkemesi, bugun de toplanarak goruşmelere devam edecek Anayasa Mahkemesı'nın dun sabahkı oturumunda Dr Alpaslan Nazlıogiu'nun 114 sayfadan oluşan raporu okundu Anayasa Mahkemesi Raportoru, Cumhurıyet Başsavcılığı'nın "DYP'nin munfesih Adalet Partisi ve Buyuk Turkiye Partisi'nin devamı oldugu" ıddıasını ıçeren dosyada, "Suç kanıtı sayılabılecek bir belgeye nıstlanrnadıgı" göruşunu belırtmıştı Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Hamdi Boyacıoğlu, DYP'nin kapatılmasına ıhşkın dava dosyasındakı belgelerı ınceledıklerını belırterek, raportorun hazırladığı raporla ılgılı belgelerın de gozden geçınleceğını, uyelerın goruşlerını bıldırmelerınden sonra oylamaya geçıleceğını soyledı Başkan Boyacıoğlu, davanın ne zaman bıtece|ı konusundakı bır soruva, "Uyelerin goruşlerinin alınmasından sonra oluşacak ortama gore, karan ne zaman verebıleceğımiz konusunda tahmini bir tarıh soylenebilir. Ama şımdi erken" Bakan'dan tiryakiye: kaşıkla için IrMalıye ve Gumruk Bakanı Arıkan, Tekel zammını savundu, ve formul verdı "Ortadırek, ayda bır bıfyuk rakı alsın Kahve kaşığı ıle ıçsın. 40 kahve kaşığı rakı ıçılınce sarhoş olunuyormuş " ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Malıye ve Gumruk Bakanı Vural Arıkan, sıgara ve ıçkı zamlarının zorunluluktan kaynaklandığını belırterek, "Bırçok Tekel maddesınde zarar ediyorduk. Zam yapılmasaydı, zarar çok buyuk olacaktı" dedı Malıye ve Gumruk Bakanı Vural Arıkan, TBMM'de gazetecılerle sohbet ederken, rakı fıyatların Turkıye tarıhınde sadece bır kez Fahredın Kerim donemınde duşurulduğunu, bunun buyuk olay oldugunu ve rakı fıyatlarının duşurulmesı uzerıne kıtap bıle yazıldığını anlatarak, • "İçki fiyallannın duşurulmesı de zam yapılması kadar olay oluvor," şeklınde konuştu Bakan Arıkan, Tekel zammından sonra ıçkı satışlannda herhangı bır duşme olmadığını belırtırken, bır gazetecının rakı nın alkol oranının yukseltılmesı onerısı uzerıne, "Bakın size bir şey sovlevim. Ortadirek ayda bir şışe buyuk rakı alsın. Rakıyı kahve kaşığı ile ıçerlerse daha çabuk sarhoş oluıiar. 40 kahve kaşıgı rakı içilince sarhoş olunuyormuş" dedı Rakıyı (Başıarafı 1. Sayfada) gili bu tur kararlan kesinlikle kabul etmez >e bu politika degısmez" şeklınde yanıt verdı Strausz Hupe "Kongreden çeşitli oneriler gelebUir. Ama >onetim bunları kabul etmek zonında değildır" dedı Oysa soz konusu olan, boyle bır tavsı>e kararının Kongre'de tekrar gundeme gelmesı olasılığı ıdı Zıra yonetım, Kongreden geçen bır tavsıye kararını kabul etmese bıle, bunun hıçbır etkısı olmayacak ve bu ta\ sıye kararı Ermenı gruplar tarafından her zaman Turkıye ale>hınde kullanılabılecektı Turkıye'ye yapılan yardımlar konusuna da değınen Buyukelçı, "Kabul etmelisıniz ki, bu yardımlar, 4merikan vergı mukellefinin sırtında bir yuktur" dedı StrauszHupe, Senato Ödenekler Komıtesınde, Turkıye'ye 7 yardımın 55 mılyon dolardan 715 mılyon dolara ındırılmesı ve 215 mılvon dolarlık hıbenın "Kıbns Maraş'ta ilerleme" koşulun bağlanması konusunda ne duşunduğu şeklındekı sorumuzu da "Bu henuz yasa halini almamıştır" şeklınde yanıtladı Bilmeden Yunan muhalif basını, Halefoğlıı Vı un sözlerini "tahrik ediei" bııldu STELVO BERBERAKİS ATINA Dışışlerı Bakanı Vahıt Halefoglu'nun oncekı gun New York'ta vaptığı konuşma muhalefet gazetelerınce "tahrik edici" olarak nıtelendı Dışışlerı Bakanı Halefoğlu, oncekı gun Nevv York'ta Dış Polıtıka Enstıtusu'nde yaptığı konuşmasında TurkAmerıkan, YunanAmerıkan ve TurkYunan ılışkılerıne değındığı bolumler, Yunan muhalefet >anhsı gazeteler tarafından "Turkıye'nin yeni tahnkleri" olarak değerlendırıldı Yunan ana muhalefetı Yenı Demokrası Partısı çızgısınde bulunan gazetelerden \poyevmatinı: " T u r k l e r ı n ) u n a nıstan'ı Tahrik Edicı Yeni Açıklamalan" başlığı altında verdığı haberde, "Turkiye ile Batı ulkeleri arasındaki açıklıktan Yunanıslan'ın sorumlu olduguna" ıhşkın Halefoglu'nun konuşmasını eleştırdı Muhalefetın dığer bır gazetesı olan Eleftheros Typos ıse, "Halefoglu'nun Yunanıstan'a Saldırılan" başlığmı kullandı Gazete, "Turk Dışışlen Bakanı 'nın Turk\BI) ılişkilerının çıkmaza girmesınden Yunanıstan'ın sorumlu oldugunu ıddia etmekte olduguna" dıkkatı çektı Yunan hukumetı, Halefoglu'nun bu yoldakı konuşmasına henuz bır tepkı gostermemesıne karşılık, ıktıdar yanlısı gazetelerın konu hakkında hıçbır değerlendırme vapmaması da dıkkatı çektı • Nuius cuzdanımı kavbeıtım Hukumsuzdur METIS'ÇELEBI Çamı bir de (Baştarafı 1. Sayfada) Son Başkan Prof Şerafettın Turan, törene çağrılmadığını ve bu nedenle gıtmedığını bıldırerek, "Çağrı alsaydım giderdim. Çunku Dıl Bayramı, 52'ncisini kutlayanların değil bizim bayramımızdır" dedı Prof Turan, Dıl Bayramı'nı kutlamaya, 26 evlul ruhuna bağlı olanlann hakkı oldugunu vurguladı ve "Bu hak, dilin gelişmesini kendi haline bırakanlann değildir" dedı Prof Turan, Başbakan'ın kamu kurum ve kuruluşlarında Anayasa dılının kullanılması volundakı genelgesını de eleştırdı Dılın gelişmesini kendı haline bırakmanın da bır goruş sayılabıleceğını, ama bunu Ataturk'un kabul etmedığı ve Turk Dıl Kurumu'nun çatısı altında uygulanmaması gereken bır goruş oldugunu bıldırdı Prof Şerafettın Turan, bo\le bır genelgenın, bır bakıma dıle bır mudahale oldugunu da sozlerine ekledı Ozan Cahıt Kulebı, çağrılmadığı ıçın Dıl Bayramı torenıne katılmadığını bıldırdı Kulebı, "Çagrı alsaydınız gider miydiniz" yolundakı soruvu yamtlarken de, "Çok duşunurdum ve galiba da gitmezdim. Çunku TDK'nın bıraktığımız yerden çalışmalan surdurecegine ve kunımun asıl amacına uvgun bır çalışma yapacagına ınanamıyorum" dedı Başbakan Ozal'ın genelgesını eleştıren Cahıt Kulebı, Başbakan'ın bu konuda ya çok bılgısız bırakıldığı, ya da art duşuncelı ve etkı altında kalmış görunduğunu suyledı Ozal'ın, aynca Ataturk'un dıl ve tarıh çalışmalarının ulus olma ergısıne temel olacağı yolundakı amacını da bılmezhkten geldığını bıldıren Kulebı, şöyle dedr "Dil konusunda bugune kadar yapılan çalışmalar tumuyle ulus olma amacına yoneliktir. Dilimizin zenginleşip guzelleşmesıni sağlamıştır ve çalışmalar aynı dogrultuda surdurulebilirse daha da guzelleşecektir." Cahıt Kulebı, bu amaçları bılmez gorunup Turk dılı çalışmalarının bugune kadarkı evresını, sankı ulus olma surecıne zarar vermiş gıbı gostermenın, ya da bovle bır sav ılerı surmenın, ulusal bırlığe zarar verıcı nıtelıkte oldugunu kaydettı ve "Tarih bu gibı sapmaları ilende elbette vargılavıp defierlendırecektir" dedı Turk Dıl kurumu'nun genel yazmanlık gorev ınde 15 yıl kalan Omer Asım Aksoy da, Dıl Bavramı torenıne çağrılı oldugunu, buna karşın katılmadığını bıldırdı "Çunku Dil Bayramı Eski TDK yöneticileri torenının benım duşunduğum ve istediğım yonde olmayacağına inandıgım ve emin oldugum için gitmedim" dıyen Aksoy, Başbakan Ozal'ın genelgesı konusunda da şunları soyledı "Daha onceki partilerin bazıları zamanında da boyle genelgeler yayınlanmıştı ve lepkimi yazılanmla, demeçlerimle gostermiştim. Genelgede diyorlar ki, aşırı gidilmesin ve resmi kurum ve kunıluşlardaki dil Anayasa dili olsun. Bir kere şu bilinmeli ki, devrim yapmak aşın gitmektir. Ataturk, bu duşunceden yola çıkarak devrimleri gerçekleştırmıştir." Eskı dılın, bızım ulusal dılımız olmadığanı ve yapılacak çalışmaIarla dıhmızın zenginleşip guzelleşeceğını ve bızım dılımız olacağını vurgulayan Omer Asım Aksoy, Anayasa dılının kullanılmasını ıstemenın de yanlış oldugunu soyledı Gerek 1961, gerekse 1982 Anayasalannda bırçok yenı sözcukler bulunduğunu, bunun yenı sozcuklenn de kullanılması yoiunda bır dırektıf oldugunu belırten Ömer Asım Aksov, "Aynca butun sozcukler anayasalarda geçmez" dedı Ak soy, anayasa'dan yalnızca dırektıf alınacağını ve anayasaların, dıl konusunu belırleyen metınler sayılamayacağını bıldırerek şöyle konuştu "82 Anayasası'nda da birçok yeni sozcuk var ve bunlar bizjmturettiğimiz sozcukler. Başbakan'ın genelgesi eger bu sozcuklenn kullanılmasını kastedıyorsa dogrudur. Ama Osmanlıca sozcuklerı kastediyorsa tumuyle yanlıştır. Çunku Osmanlıca bizim dilimiz değildir." Omer Asım Aksoy, genelgenın resmı yazışmalar ıçın geçerh olacağını, ama asıl dılın sanatçıların, gazetelerın, yazarlann ve halkın kullandığı dıl oldugunu bıldırdı Başbakan Turgut Ozal, Dıl Bayramı dolayısıy la yayınladığı genelgede, dılın bır toplumun ulus olmasında en onemli unsurlardan bın oldugunu ve dıl konusunda yapılacak çalışmalann Turk ulusunun tarıhı ve kulturuyle aynı dogrultuda olması gerektığını kaydederek, Turk dılının yapısını zedeleyecek hareketlere ızın verılmemesını ıstemıştı Başbakan Özal, ana dıhmızın tabıı seyrı ıçınde gehşmesı goruşunde olduklarını da belırterek, dıhmızın kuşakları bırleştıncı nıtelıkte olması gerektığını bıldırmış ve dıl konusundakı bılımsel çaüşmalar sonuçlanıncaya kadar kamu kurum ve kuruluşlarındakı yazışmalarda ve yayınlarda Anayasa dılının kullanılmasını ıstemıştı. TV, haftada 54 saat yayın yapacak ANKARA (THA) Televızvon yayınları 1 ekım tarıhınden ıîıbaren pazartesı ve cuma gunlen saat 19 15'te, cumartesı gunu saat 16 OO'da ve pazar gunu saat 13 OO'te başlavıp, saat 24 OO'e kadar surecek Boylece haftalık yayın suresı toplam 54 saate ulaşacak TV'de hattada ıkı gun sabah ları ıkışer saatlık sureklı programlar vavınlanacak Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanlığı ıçın haftada beş gun yapılan okuma yazma ve sınava hazırlık programı vayınları da saat 18 45 ıle 19 15 arasındayavınlanacak Avrıca, her gun yayınlanan çocuk programları ıçın TRT tarafından belırlenecek en uvgun zamanda program saatıne 15 dakıkalık vayın suresı eklenecek Anadolu Unıversıtesı Açık Oğreum Fakultesı ıçın haftada ye dı gun vayınlanan pogramlar da pazartesı, cuma gunlerı P 4518 45, cumartesı gunu 14 00 16 00, pazar gunu de 11 0013 00 saatlerı arasında vayına gıretek bizde gorun (Baştarafı 1 Sa\fada) neden'yle kamu davası da açıiabılecek Soz konusu kıtap hazıran ayı ıçınde \rarat Yayınevı tarafından yayınlanmış, gosterılen ılgı uzerıne temmuz ayında ıkıncı baskısını yapmıştı Dun yavınevınde yapılan aramada bulunan 2156 kıtap toplattırıldı Kıtabın toplattınlması konusunda kendısıyle goruştuğumuz tıyatro ovuncusuyazar Fusun Şahın şunları sovledı "Ben yazdıgım kitabın edebi bir eser olduguna inanıyorum. Mustehcen olmak veya bir suçu ovmek ıçın yazmadım. Zaten kesinlikle boyle bir şey yok. Romanım ıçınde psikolojik araştırmalar olan edebı bır eserdir. Fakat bu olay basın tarafından oldukça çarpıfıldı. Seks kitabı olmadıgı halde, seks gazete ve dergılerınde seks yayını haline getmldi. Ben olava şoyle bakıyorum: Ba Füsun &bulak'ın kitabı IBaştarafı 1. Savfada) nel Kurulu'ndan geçmıs olması, geçmiş ve gelecekteki barbarlara artık kıtle katlıamlarına izın vermeyecegimızı kanıtlayacaktır" dedı Ote vandan Amerıkan yonetımı Ermenı sovkırımına ıhşkın karar ve tasarıların Kongre'de bulunduğu aşamada takılması ıçın çaba sartedıyor Amerıkan yonetımının bunda başarılı olması halınde, soz konusu karar ve oneriler kaduk olacak Çunku, Amerıkan yasama sıstemıne gore, bır yasama yılında yarım kalmış ışler, bır sonrakı yasama vılına devredılemıyor Ermenı sovkırımını anma gunune ıhşkın kararların kesınleşmesını sağlamak ısteyen Ermenı Rum ve h raıl lobısı, soz konusu kararların yasama yılının sona ereceğı 4 ekıme kadar ge^mesını sağla vamazsa, 1985 \ılı ocak avında başla>acak >enı vasama >ılında butun çabalarına venı baştan başlaması gereketek • Ehlıvetımı kavbettım Hu kumsu/dur SLI EYMA V )AL C//V ABD Preveze ZaferVnin 446. yüdönümü kutlandı Haber Merkezı Preveze Denız Zaferı'nın 446 yıldonumu dun torenlerle kutlandı Turk denızcılık tarıhının en buyuk zaferlerınden bırısı olan Preveze Zaferı'nın vıldonumunde dun Istanbul Taksım ve Beşıktaş Barbaros Anıtları onunde torenler yapıldı Anıtlara çelenkler konularak savgı duruşunda bulunuldu kuzey Denız Saha Komjtanı Koramıral Orhan Karabuiut'un gunun onemını belınen konuşmasından sonra Barbaros'un turbesı zıyaret edıldı Torene kaulanlar daha sonra Denı? Muzesı'nde kurulan "Barbaros Hayrettin Sergısı"nı açtı na gosterilen tepkinin yanı sıra, bir suru insan da hak verdı. Bilhassa kadın dernekleri yanımda olduklarını belırttiler. Hatta Nazlı Ilıcak hanım Gencay Gurun'le birlikte bir açıkoturum yapılmasını teklif ettı. Bu ilk defa benim başıma de gelmiyor. Tarihte çok ornegi var. Bugun bır edebi klasik sayılan MadamBovarı için bile mustehcenlik ıddiaları yapıldı ve bunlar yasandı. Mahkeme açılırsa, eserimin edebi degennin anlaşılacağına inanıyorum." NEDEN TEPKI GORDL? Fusun Şahın "60 Gunluk Bir Şey" adh romanda "Aslı" adındakı evlı ve tıyatro sanatçısı bır kadının, yıne tıyatro sanatçısı olan genç bır erkekle yaşadığı aşk seruvenını anlatıyordu Romanın yayınlanmasından sonra Fusun Şahın, Aslı'nın kendısı oldugunu çeşıtlı basın organlarına açıklamış ve romanda anlatılan olayların gerçeklerı yansıttığını belırtmıştı. Fusun Şahın (Erbulak) ve AJtan Erbulak çıtfi gevtığımız gunlerde "geçimsızlik" nedenıyle boşanmışlardı Geçen Akşam Inonu sergısınde güzel saatler yaşadık Inönü'nun yuzüncu doğum yılının bugunlere rastlaması ılgınç bır olay bence Kımı fotoğraflara bakarken tuhaf bır ezıklık duyuyor İnsan Nerden nereye ge'dığımızı auşunuyor, ılerıye mı, gerıye mı gıttığımızı. O fotoğrafların ınsanı dırıKen, onurlandıran bır mesajı var Kurtulus Savaşı'ndan, Cumhurıyetın kuruluş yıllarından, bır ülkeyı yonetmek, bır toplumu çağdaş duzeye ulaştırmak gorevını ve de sorumİL.uğunu yuklenen bır devlet adamından selam gıbı . O selamı kımler nasıl aldı, nasıl yanıtladı, dıye merak ettım bır aralık Cumhurbaşkanı Evren'ın konuşmalannı ızledım, Başbakan Ozal'ın ızlenımlennı, sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Uruğ ıle karşılaştık bır panonun önünde Sayın Uruğ Inönü'yle ozel bır anınız var mı, dıye sordum Durdu, uzun yıllar otesıne gulumsedı bırden Orgeneral Uruğ konuşmayı çok sevmıyor İlk kez 1941 yılında Polatlı'da topçu okulunda gördum, bır yıl sonra da Ankara'da Harp Okulunun yanındakı okula geldı Inonu, öğle yemeğı yedı, bır de yıllarca sonra karşılaşmamız var, dıye ozetledı anılannı Topçu okulundakı genç oğrencı Cumhurbaşkanı Inonu ıle karşılaştığı gun yıllarca sonra Genelkurmay Başkanı olarak, Inonu'nun yuzuncu doğum yıldonumu nedenıyle bır mesaj yayınlayacağını duşunmuş muydu acaba 7 Sonradan öğrendım, Inonu'nun Polatlı'ya gıdışı ılgınç bır olay O yıllarda savaş ruzgârlan esıyor dunyamızda Almanlar Yunanıstan'a gırmışler, ulkemızde de sıcak gunler yaşanıyor, Istanbul'dakı askerı okullar Anadolu'ya taşınıyor Topçu okulu da Polatlı'ya Sıtma bastırmış, oğrencıler kırılıyor Çankaya'ya yansıyor durum, Inonu Polatlı'ya gıdıyor bır gun Okulun Ankara'ya taşınmasını ıstıyor Harp Okulunun yanındakı komutanlık bınasma taşınıyor topçu okulu Bır oğle saatınde de okula gelıp oğrencılerle yemek yıyor Inonu Teknığe onem verılmesını vurgulayan bır konuşma yapıyor, teknık gelışmelerın savaşlar arasındaki sureyı kısalttığını soyluyor, ornekler verıyor Ikıncı Dunya Savaşı'ndan sonrakı yılları ust uste çekilmış fotoğraflar gıbı anımsıyor şımdı Babam ıngılız Başbakanı Churchıll ıle Adana'ya gıtmıştı bır gün, babam eskı bır demıryolcu, Cumhurıyetın kuruluşunu, demırağlarla oruluşunu yakından yaşamış, o donemın yonetıcılerıne buyuk tutkusu var Aynca CHP'lı ama çok partılı yasama geçerken evdekı muhalefetı de hoşgoruyor Demokrasıye geçış onun da bır ozlemı Sergıde o yıllarm fotoğraflarını seyrederken o ozlemın hıç dınmedığını duşundum 1950 yılında ıktıdar değışınce çıçeğı burnunda bır gazetecı olarak Ankara'ya geldım Yenı bakanlar ve eşlerıyle konuştu m, sonra da Çankaya Köşku'nde Celal Bayar ıle Koşku gezdım, Cumhurbaşkanı bana sığınağı da gormemı onerdı O sığınağı tek partı yönetımının sımgesı dıye duşunuyordu galiba Ben de oyle duşundum, şımdı de kahkahalarla güluyorum duşunceme Savaş yıllarında halk toprak sığınak bulamazken Çankaya'dakı sığınak ınsana luks gıbı gorunuyor Bayar da bunu gostermek ıstıyordu besbellı Oysa Çankaya'dakı sığınak basık tavanlı bır yatak odası, bır çalışma odasından oluşuyor Bır cumhurbaşkanı da çadırda çalısacak değıl elbet Ama tek partılı yıllarm bırıkımı, yenı umutlar ve ozlemler çok doğal olayları bıle ters gösterıyordu çok kışıye 1960'tan sonra Inonu'yu daha yakından tanıdım Başbakan olarak, partı başkanı olarak, polıtıkacı olarak, insan olarak, koca olarak, baba olarak, Başbakanlıkta, Meclis'te, Pembe Koşkte, elçılıklerde, konserlerde, duğunlerde, kımı zaman kalabalık ıçınde, kımı zaman yalnız, her zaman Mevhıbe Inonu ıle el ele, Inonu uzerıne çok da yazı yazdım, devlet yonetımınde bır ılerı, ıkı gerı gıttığıne tepkı duyan, koy enstıtulerının kapanmasını, toprak reformunun ertelenmesını eleştıren yazılar Pasanın statukocu oldugunu one suren savlar partı başkanlığından aynlıp tabıı senatörluğe geçışıyle ılgılı yorumlar Kımı zaman roman gıbı okurum o yazıları Bellı bır dönemın olaylarını, ozlemlerını yaşatır bana. Oysa bır de Turkıye'nın romanı var, buyuk bır dızı, bu dızıyı okurken karşılaştığımız kışılerın sılık, değışken çızgılerıne karşılık Inonu'nun çızgılerı gıderek derınleşıyor, koşullar ne olursa olsun bellı ılkelerden odun vermeyen bır devlet adamının saygın portresı çıkıyor karşımıza Sergıde bır fotoğraf çok anlamlı geldı bana Inönu şapkasını çıkararak selam verıyor, gulen bır Inonu, guluşu tatlı mı acı mı, selam mı, merhaba mı, Allahaısmarladık mı, karar vermek guç Herkes hıssettığı gıbı yanıtlayabılır O resım karşısında bır panoda da Ataturk'un elyazısıyla bır uyarı Tum guçlukler ıçın Başbakan Inonu'ye başvurulmasını, onun tum sorunlara çozum bulacağını yazıyor Bır de cumhurbaşkanının başbakanma, en yakın çalışma arkadaşına boylesıne guvenmesı devlet yaşamında çok onemlı değıl mı? O yazıyı okurken kımler neler hıssettı kım bılır Belkı de denn bırözlem hıssettıler Kurtulus Savaşı'ndan.Lozan'dan Ataturk ılkelerınden ve devrımlerden nereye, nasıl bır ortama geldığımızı duşununce bu ozlem daha derınleşıyor ve Inonu'nun selamını "merhaba" dıye yanıtlamak ıstıyor insan O sergının guzel bır resmını de Mevhıbe Inönü oluşturuyordu bence Bır koltukta hayal gıbı oturuyor, "Sevgılı Paşa"sını seyreden kalabalığa bakıyordu gülumseyerek aslında "Paşa''ya gulümsuyordu Bır yaşam boyu neler yaşamış neler paylaşmışlardı Mevhıbe Inonu, Paşanın yanmdaydı her zaman, yan yana ve el ele. ama hıçbır zaman onde değıl gerıde ve golgede kalmaya ozen göstererek, galiba bır devlet adamına eş olmanm da bellı koşulları var Bence Mevhıbe Inonu'nun fotoğrafları da sergılenmelı bır gun. O koşulları bılmeyenler bır yoruma varır belkı . Uruguaylda parah af (Baştarafı l. Sayfada) tamamlıvor Lruguay'daortala ma ışçı ucretlerı 50 bın lıra do layında, dolayısıvla bır ışçının elıne 3 bın dolar ancak ıkı vılda geçıyor Dahası, borçlar odenmedığı surece her ay enflasyo nun durumu hesaplanarak, borç son maiı duruma uygun hale getırılıyor Uruguay'da enflasyon yuzde 63 dolavında Bırçok sıyası tutuklunun savunmasını yapmış olan Avukat Hugo de Los Campos. "bakım ve kıra gideri"nı "çagdışı ve haksızlık" olarak nıteleyerek. "Kımse onceden ozgurce irade beyanında bulunmadan borçlanmaz," dedı Eskı tutuklular buna, cezaevlerınde verılen yemeğın bozuk ve az oldugunu, yemek ıhtıyaçlarını akrabalarının getırdıklerıyle karşıladıklarını eklıyorlar Eskı tutuklular aynca hucrelerının bakımsız ve pıs oldugunu, gerek "Libertad Ozgurluk" adlı erkekler hapıshanesmde, gerek "Punta de Rieles" adlı kadın hapıshanesınde tutuklulann duzenlı aralıklarla ve fecı şekılde dovulduğunu ılerı suruyorlar Uluslararası Kızıl Haç yetkılılerının hazırladığı raporlarda da Uruguay hapıshanelerırun tutukluları tamamen tek başına tecrıt ederek, psikolojik yıkıma suruklemek amacıyla duzenlentnış oldugu behrtılmıştı Tutuklulann aılelerı, borcunu odemeyen tutuklulara pasaport venlmedığını belırtıyorlar. Avukat Los Campos ıse salıverılen tutuklulann çoğunun soz konusu borçların onumuzdekı mart avında gorev e başlaması beklenen demokratık seçımlerde seçılecek hukumet tarafından ıptal edıleceğını umduğunu soyledı Borçlanan tutuklulara ornek olarak. 1974'ten bu yana tutuklu bın eskı bır Komunıst Partılı polıtıkau, bın solcu gerılla olan Selva Brasellı ve Edgard de Belis'ın durumu gostenlıyor Bu ıkısı 3 bın dolar odeyecek Eskı general ve solcu Iıder Liber Seregnı ıse 9 vıl hapıs karşılığı 2 bın dolar odevecek Seregnı, temvıze başvurdu ve sonucu beklıvor Seregnı'nın bır arkadaşı tetnyız yoluyla yuzde 50 "tenzilat" elde etmeyı başarmış Türkeş hareketi böldü (Baştarajt I. Sa\Jadaj "Almanva'da bulundugum sırada aramızda provakatorler vardı. Ornegin Osman Nun Kurt adlı bir şahıs, bana bırtakım mektuplar getirmişti. Fakat ben bu adama guvenmedigım için. Enver \ltavlı adlı şahsın burosunda bu mektuplan açtım. Içinden bıldınler çıktı. Bunlar MHP muhalıflenne gonderilıyordu. Mlındakı im/a da "Ataturkçu Intıkam Dernegi" adlı bırdernegindı. Içınde ise gonderılen şahıslara tehdıtler doluvdu. Bu adamı MİT'ın yonlendirdiği so>lenıyordu ve Almanva'da duvarlara gamalı haç çızdıren de buydu. Biz Dortmun J'da, Alparslan ÇAMDAN MOBILE4 SANAYİ Oturma, vemek ve yatak odası grupları Çocuk Odası Çalışma masası, yatak, dolap, ranza Bebek Odası Yatak, dolap, şıtonyer Çam avıze ve abajurlar Ozel sıparışler ZİVERBEY KAYÜJDACI CADDESI HAMDİ BEY DLRAGl 121 3 Turkeş'ın de bulunduğu ve 40 bin kışının katıldıgı bır toplantı duzenledik. O toplantıva Alman Nasvonal Sosyalıst Partisi'nin telgrafı gelmişti. Telgrafta, "Muşterek davamı/da başarılar dılıyonım" denilivordu. Tabiı bız bu telgrafı orada okumadık. Bunu oradaki solcular gonderıyordu. Zaten bız Nazı partılerınin militanlarıyla ilişki kurmuyorduk. Onlar çılgın ve delıdırler. Bunlardan yana olunmaz." Duıu^ ııanın oğleden sonrakı bolumunde tanık olarak dınle nen Sağlıkls Sendıkası Başkanı Muslafa Başoglu, sendıkanın UGD've para vaıdımı vapmadığını »oy leaı Duruşma 2 ekını salı gunune ertelendı