12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER sosyal demokrasi politikası üreVe yine evet, demokrasi için terek... Böylece oluşan bu ger ülkenin yerel koşullannı ele almayan gelişim devinimlerinin, çek sosyal demokrat seçenek bizi özlenen amaca ulaştırmayaekonomi politikasını, sürekli cağını herkes biliyor artık... olarak halk a sunarak... *** Fakat, hele başlangıçta yerel Yine evet, bütün koşulları, koşullardan daha da önde gözüdengeleri, dinamikleri alt üst ken "demokrasinin evrensel koederek, kaoslar ortasında, bir şullan, ilk kaynaktan gelen dedemokrasileşme koşusuna kalk ğerleri, sonsuza kadar yasayacak mayı, hiçbir bilimsel algı kabul kurumları olduğunu da, yine etmez. herkes biliyor artık... Fakat demokrasiye dönülürlüVe herkes şunu da biliyor ki, ğü sağlayıcı yeni koşulları, yeni bu evrensel koşullan, değerleri, dengeleri, yeni dinamikleri yakunımlan hafife alma, ertelemeratmayı, yalnızca tarihten beklere uğratma, bizi demokrasiden lemek doğru mu? Bunlan yaratma ve işletmeye koymada, ken saptınr; bizi demokrasiye yabancılaştırır; bizi yabancılaşmanın disi de çağdaş dönemin baş dinamiği olan partilerin görevi ve getirdiği bir çöküş olan "anomi"ye uğratır. sorumluluğu yok mu? Meclis tutanaklarına ve tarihe geçirilen Böyle bir sapmaya ve çöküşe soyutlamalar, tam demokrasileş uğramamak için, iktidarı elinde mede yeterli bir birikim oluştu tutanlann, demokrasinin siyasal rur mu? koşullannı değerlerini kurumOrtamda, bir "mahut!.." seçe larını, iyice bilmesi gerekir. Onneksizlik ve biriciklik savı kol gezi larsız bir merkantilizm ile, kapiyor. Bunun çürütülmesi gerekir; talizm bile yapamayacağını algısosyal demokrasinin seçeneğini, laması gerekir. Egemenlik yetkisiyasal ve ekonomik programla lerinin siyasal alanından vazgeçme ile; egemenlik yetkilerinin rını yaratmak gerekir ve bunlar doğrultusunda, gerçek bir siya ekonomik alanını da, tekelci aysal demokratik savaş vermek ge ncalıklarla donatılmış "tek"lerekir. Bu tarihsel misyon, önce rin eline vermekle, bir yere gelemeyeceğini ka\Taması gerekir. Meclis içindeki partiye düşer; konuları yalnızca, tutanağa geIktidardakiler anlamalıdır ki, çirme "atalet"inden koparak ve demokrasinin "özgürlük" koşubu konuda bağımsızlıktan daha lu, bireysel ve toplumsal ilişkilerda kutsal olan "bütünleşme"ye de "eşitlik" kuralı, "adalet" ilkoşarak... kesi, "siyasal güvenceler" kurumu, insanı, toplumu, devleti insancıl ve çağdaş kılan "laiklik" değeri, demokrasinin, kaynaktan gelip sonsuza giden "evrenseF'lerdir. Bunları hafife almak, ertelemek, demokrasiyi, kendi ile yabancılaşmaya ve böylece çöküntüye götürür. Demokratik yaşam, evrensel değerleri, kunımlan, ilkeleri, koşulları ile bir bütündür. Bu bütünün öğelerini birbirlerinden ayırmak, ya da onlan yerel ortamın elverirliğine bağlamak ve böylece ona, ancak uzun bir süreç içinde ısımlabileceği varsayımına dayanarak, onu boyuna tarihe ertelemek, olasıdır ki, o " b ü t ü n " ü , hiç gelmez kılabilir. SONUÇ Önemli olan şudur: Demokrasi etik'ini benimsiyor muyuz? Bir bütün olan bu yaşam biçimini, kalkınmamızm da ön koşulu ve ortamı sayıyor muyuz? Öyle ise onu boyuna, tarihe erteleyip durma yerine; onu yerel koşullar adına, kendi doğasına sığmaz, kısıntılı bir düzen içinde tutmada ısrar etme yerine; onu bütün etik'i, bütün evrenselleri ile birlikte omuzlama çabasına soyunalım: Tarih galiba, aslında bu zorunu getiriyor bize... 2 EYLÜL 1984 Tarihiıı. Asıl Getirdiği... Demokratik yaşam, evrensel değerleri, kurumları, ilkeleri, koşullan ile bir bütündür. Bu bütünün öğelerini birbirinden ayırmak, onu boyuna geleceğe, tarihe ertelemek, o "bütün"ü hiç gelmez kılabilir. Prof. BAHRİ SAVCI Totaliterciliği hiç akla gelmeyen üç büyük partinin önderleri, demokrasinin durumu ile ilgili görüşlerini ortaya koydular. Bize göre, bu görüşler, şunlan demek istiyor: SODEP'e göre, demokratikleşmeye yönelik eylemlere, hemen girişilmelidir: önce, anayasanın kendisinin tanıdığı özgürlükleri, olanaklan, hemen kullanmaya başlamahdır. Aynı zamanda da basını, sendikaları, üniversiteleri, demekleri, toplantı ve gösterileri düzenleyen yasalan değiştirtmeye çaba göstermelidir; bunları Batılı değerlere, Batılı ölçütlere kavuşturarak, onlan Batılı kurumlar düzeylerine ulaştırmalıdır; böylece, çok yönlü serbest düşün, seTbest bilim üretmeciliğini başlatmaya hemen girişilmelidir. HALKÇI PARTt'ye göre, Meclis içinde bir muhalefet yapmadıklan söylenemez. Yapıyorlar. Bu da, tutanaklara ve tarihe geçiriliyor. Böylece, ilerdeki devinimleri yönlendirecek bir etki birikimi oluşturuluyor. Bunu, Meclis dışına da ve Meclis içindeki parlamenter yöntemler, mekanizmalar ötesine de kaydırmaya, şimdilik, koşullar elvermiyor. Henüz, demokrasiye tam geçememişizdir. Ancak, bir demokrasiye geçiş dönemi icindeyiz. Onun da, kendisine özgü koşulları ve dengeleri vardır. Bunları göz önünde tutmak gerekir. öyle yapmazsanız, demokrasi, onun getireceği haklar, engellere çarpabilir. Bundan da, demokrasiye dönemezlik durumu doğar. Bu nedenle, muhalefet i dengeli, ölçülü, sınırlı, koşullar elverdikçe yapmak gerekir. ÜÇ KURULUŞA BİR ÇİFT SÖZ ANAP'ın ki, demokrasinin siyasal gelişimi ile ilgisini kesmiş gözükür teması, çok basittir: Demokrasi için, her ülkenin kendi koşullan vardır. Yani, bu koşullara göre demokrasi oluşturulur. Fazlasını dürtmemelidir, istememelidir. Zaten, hele bir ekonomik istikrar yerleşsin, kalkınmaya kalkış açdsın, gelişsin, gerçekleşsin... Evet, tam demokratik düşün, bilim, sosyal tavır, siyasal eylem üretmeyi öngören yasaları ele almak gerekir. Onlan, öncelikli olarak, çağdaş niteliklere doğru geliştirmeye kalkmak gerekir. Fakat, bu "nasıl" olacak? Bunun için, önce iktidarın ekonomiyi kurmada ileri sürdüğü seçeneksizlik savını göğüslemek; bunun, tutumun "Şeyin kerametinin kendinden menkullüğü" olduğunu kanıtlamak gerekir. İşte bu konuda, sosyal demokrasinin en oylumlu temsilciliğine soyunmuş olan partinin açıklıklar yaratması gerekir. Nedir bu seçenek? "Adı geçen yasaları nasıl Batılı kılacaksın"ın açık yanıtlan gerekir. Sosyal demokrasinin yeni ve çağdaş kalkınma ekonomileri üretme gücü, elbette vardır. Bunu tanılarna, formülleme "yerel" ile uyumlaştırma becerisi göstermek gerekir. Bu da sosyal demokrasiyi benimseyen partilere düşer. Bütün sosyal demokratlarla bütünleşerek... Bu bütün ile, yekpare bir EYLÜL, 37. SAYISI, • 1 Eylül Dünya Banş Günü • Uzayın Silahsızlandırılması Bir Uzay Savaşı Önlenebilir • Şiddetin Tkareti • • Çalışan Çocuklann Sağlık Sorunları • • Çıraklar da yaşamak istiyor... • • Üniversiteyi Tanıyahm: ODTÜ Makina ve Tıp fakültelerinden "eğitim manzaralan"...» • Bir belge: Bu kitapları ODTÜ yayınladı! • • 1985 Dünya Gençlik Yılı: KattlımGelişmeBanş • EVET/HAYIR OKTAY AKBAL OKURLARDAN BağKur emeklileri BağKur emeklüerine ve işçi emeklilerine verilen ceza yetmedi mi? Verilen aylıklar çok yükselen flyatlar karşısında komiktir. Geçen pazar gecesinde "TV Oyunu"ndaki gibi evde satüacak bir şeyimiz kalmadı. Ayda 1520 bin lira ile yaşam sürdürülebilir mi? Utanç duyulmuyor mu? Oysa biz kahroluyoruz! Çilemiz bu mu? RAB/A GÖKNAR ANKARA 1306 sayılı hkan Kanunlanna göre, devlet eliyle iskan talep edip, kanuni vecibelerini yerine getiren ve Mahalli İskan Komisyonunca iskan yardımı alabilecek aileler, hükümetçe gösterilecek yerlerde tarımsal ve şehirsel olarak iskan edilirler. 1306 sayılı İskan Kanununun Ek1 maddesinin bu hükmüne dayalı olarak, kendi istekleriyle devlet eliyle tarımsal iskan isteyip Mahalli İskan Komisyonu'nca iskan yardımından yararlandınlmasma karar verilen ailelere, haberde yer aldığı gibi Bozcaada değil, Çanakkale ile Gökçeada ilçesi yeni iskan alanı olarak teklif edilmis ve kabul eden ailelerden taahhütnameler alınmıstır. Bu nedenle, herhangi bir mecburi iskan söz konusu değildir. Gökçeada'da iskanı kabul etmeleri tamamen ailelerin istekleri ve iradeleri dahilinde olmuştur. Aydrn ili Söke ilçesi Kınkiçi mevkii, daha önceki yülarda Atatürk ve Karakaya Barajlan istimlakleri sonucu yeni bir yerleşime tabi tutulan Elazığ ve Malatyah bazı ailelerin tanmsal iskanına aynlmıs, uygulamaya geçilerek, bu yerde iskanı kabul eden ailelerden taahhütnameler alınmıstır. Kınkiçi mevkiindeki kültüre elverişli tarım arazisi kısıtlı olduğundan, Muğla Yatağan Sek Köyünün buraya tarımsal iskanları mümkün değildir. M. ÇETİN BAYDAR TARIM ORMAN VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI BAS1N VE HALKLA İLtŞKİLER MÜŞA VİRÎ gidenlere verilen öğrenci pasaportundan da her çıkışta 50 dolar konut fonuna kesiliyor. Bunlar, okul hayatım binbir zorlukla bitirmeye çalışan ve hep tüketici durumunda olan öğrenciler için önemli engellerdir. Yurt dısına kendi imkânlarıyla gezi, araştırma ve incelemeler yapmak için çıkmak isteyen yannın bilim ve devlet adamlan olan bugünün öğrencilerine daha iyi olanaklar sağlamak yöneticilerimizin görevidir. Kendileri de bir zamanlar öğrenciydi ve öğrencinin halinden gayet iyi anlarlar. En azından üniversite öğrencilerine öğrenci pasaportu verilmesi ve öğrenci pasaportlanndan alınan 50 doların muaf tutulması konusunda, Milli Eğitim Bakanımız Sayın Vehbi Dinçerler 'den kolayhklar getirmesini istiyoruz. MEHMET SÖNMEZ HACETTEPE ÜNİVERStTESt ÖĞRENCİSİ/ANKARA YARIN Konu: İşçi portresi FOTOGRAF SERGİSİ Aynntılı bügiyi okuyun Abone koşullan: Yurtıçi/Yıllık 1500 TLAltı aylık 800 TL. Yurtdışı/YıUık 30 DMAltı aylık 16 DM. Tck isteklcr için 200 liralık posta pulu gündcriniz. Yazışmavc havale adrcsi: P.K: 723, Kjzılay Ankara Laiklik Derken... "Türkiye'de yüz elli bini aşkın cami ve mescit vardır. Her cuma günü öğle namazından sonra vaaz verilir. Bu yüz elli bin vaiz neler söyler, neler anlatır, hiç düşündünüz mu? Türkiye'de hiçbir üniversite, hiçbir akademi, hiçbir enstitü bu denli etkili olamaz! Kimler hazırtarbu vaazlan, kim kontrol eder, bu konuşmalarda suç var mı, laikliğe ters düşen sözler, görüşler var mı <#• ye? Siz bir açıkotunım düzenlersiniz ya da bir konferans, hemen ön sıralarda, yanlarda ses alma araçlı göreyliler belirir. Bu vaizlann etkileri ortaya çıkıyor. Geçen gün Usküdar'da bir vaiz hoca efendi 'Tanrı'ya şükürler olsun, mekteplere Arapca dersi kondu, artık çocuklanmız Kuran'ı kendi dilleri gibi okuyup anlayacaklar' diyordu. Sanki okullarda Fransızca, Ingilizce ögretiliyormuş gibi! 'Cumhuriyef, okurlan ve muhabiheri eliyle Türk~ iye'deki cuma namazlannı dinletse, konuşmaları belgesel biçimde toplayabilseniz. Göreceksiniz ki bu yüz elli bin kutsal yerde neler neler söylenmektedir." Çağdaş uygariık çizgisinden dönüş eytemi günden güne hızlanıyor. Laiklik ilkesine aldıran yok! Atatürk Türkiye'si gide gide bir Ortadoğu ülkesi haline getiriliyor, Araplaştırma eylemi hızla sürüyor. Işte öteki mektuplardan alıntılar: R.'nin K. ilçesinden M.Y. yazıyor: "Laiklik düşmanları ilçemizde sinsice taaliyet gösteriyorlar. Mantargibi türeyen Kuran kurslannda gencecik beyinleh zehirliyoriar. Camilerde cihat çağnsı yapılryor. Belediye seçimlerine giren bir kişi seçilirse belediyeye yeşil bayrak asacağını, bayan memuriann başlarını örttüreceğini söyiemiştir. Bu ilçede din adamlan bir eli yağda bir eli balda yaşam sürerier Camilere yapılan milyonlarca lira bağış çarçur ediliyor. Bu hocalar televizyon seyredilmemesini, bazı gazetelerin okunmamasını öğütlemektedirier. Lisedeki bir öğretmen, kız öğrencilerin başlannı türbanla örttürmüştür. Başı açık gelenleri sınıfta bırakmıştır. Bir öğretmen I.T., K. LJsesi Koruma Demeği toplanüsında folklora karşı çıkmıştır, öğrencilerin din bilgileri olrnadığını söylemiş, erkek ve kız öğrencilerin el ele halk dansları yapmalannın, kızlann başı açık gezmelerinin önlenmesini istemiştir. Bu kişi böyle konuşurken ilçe kaymakamı da oradaydı. Bu öğretmen ramazan süresince camide de vaaz vermiş, halkı kışkırtmıştır. ilçede gericilik havası esiyor. Camiye gitmeyenler horlanıyor, türlü zorluklar çıkanlryor. Laikliğin, dinsizlik olduğu telkin ediliyor..." Samsun'dan M.Ö. de, Atatürk devriminin, en başta da Dil Devriminin yavaş yavaş ortadan kaldınldığını, bu konuları savunmanın nerdeyse 'suç' sayılmaya başlandığını yazıyor, bizlerden bu konuları daha büyük bir güçle savunmamızı istiyor. Bir gerici gazetede bizlere yöneltilen sataşmalardan söz ederek diyor ki: "Seçkin kişiliğiniz onlara aynı düzeyde yanıt vermenizi engelliyor olmalı ki ya susuyorsunuz ya da bana göre olması gerekenden çok daha uygar yanıttar veriyorsunuz... Atatürk'ün en köklü devrimlerinden biri, Dil Devrimi çok acımasız bir kuşatma içindedir. Inanryorum bizler her yönden güçlüyüz, ama fazla 'insanlık'tan zarar doğarf' Okur mektuplarından bir kaç alıntı işte!.. Bir ayna gibi gerçeklerimizi yansıtıyor. İlginç konular. Gerçekten de cuma vaazlarını denetleyen var mı? Diyanet İşleri Başkanlığı bu görevi ne denli yerine getirir? İl ve ilçelerdekı sorumlu kişıler 'laikliğe aykın davranışlara, konuşmaJara' karşı görevini neden yapmaz? Nedir, kimdir ellerini tutan?.. Bize sataşan geri kafalılara, çıkarcılara hak ettikleri ağır yanıtlan vermediğimiz için bizi kınayan okuruma şunu söylemek ısterim: 'Deyiş, insanın kendisidir'... Her kişi kendi düzeyine göre yazar. Kimileri küfürle, hakaretle yazı yazılabileceğini sanır, ama aldanırlar. Gerçekleri, doğruları; en başta da Atatürk devriminin ilkelerini ağırbaşlılıkla, olgunlukla, yazmak, savunmak bence en iyi yoldur... Ttur HER CüM» KESIN HAREKET 109un 9 gece turızm sunar TAM PANSrYON KONAKLAMA T l 7gece c JMARMARİS martı MARMARIS atlantik hotel MARMARIS orkide hotel ALANVA alaaddin Açıklama Gazetenizin 24.6.1984 tarihli sayısında yayınlanan "Bir Köy Sürgüne Gitmek htemiyor" başlıklı haber, Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı'na bağlı Köy Hizmetleri Genel Müdurlüğü 'nce incelenmiştir. Haberde adı geçen Muğla Yatağan Sek Köyü, T.K.l. Genel Müdurlüğü 'nce kamulaştınlmıştır. 2510 ve eki Öğrenci pasaportu verilemez mi? Diğer öğrencüere bu kadar çok olanak ve kolayhklar, yaygın gençlik kamplan, ucuz tatil olanaklan vs. sağlanırken, bizim Türkiyemizde üniversite öğrencilerine öğrenci pasaportu bile verilmiyor. Yurt dışında okumak için KUŞADASI ,ömer tatil köyü EDREMİT çavusoğlu > motel FETHIYE YÜ2ME seketur HAVUZLU motel DATCA club d a t ç a HAVUILU tatil köyü Hur'örtur *$rturörtw *<$rt ut BarbarosBulvarı. 35 BeşıMas IST Tel 161 W) 74 16182 26 161 22 81 OBTURKAOIKOY 3 3 6 1 6 6O 'ur örtur Hetas p E^yazko YAYIN DUNYASINDA EN ONDE eleman arıyor ÖZGÜRLÜKDpiOKRASİ BnJMKÜITÜRSANÂT Ortak Kitap 7 KONU: SANSÜR Dr. Halil İbrahim Bahar, Afet Muhteremoğlu (Ilgaz), Sedat Ağralı, Şakir Balkı, Kerim Korcan, Vedat Türkali, Şahap Balcıoğlu, Mahmut T. Öngören, Alim Şerif Onaran, Bülent Habora, Erol Toy. BELGE BİLGİ Sinemaya her aşamada sansür Bayilerde Ödemeli İsteme Adresi: YAZKO Türkocağı Cad. No: 17/2 Tabip Odası Han Cağaloğlu tstanbul. Telefon teknolojisini yaratanlardan olmak istiyorsanız ... 1973'den itibaren araştırma ve geliştirme çalışmalarını aralıksız sürdüren, 1984 de araştırma ve geliştirmeye 500 Milyon TL.sı tahsis eden, Sayılan 100'ü aşkın araştırma personeli ile Türk teknolojisini Türkiye'de geliştirerek ihraç eden, Böylece ilk kez teknoloji transferinin yönünü değiştirebilen, Gösterl sanatedebiyat dergisi. ^ Mikroişlemci yazılım, donanım. analog ve radyo frekans konularından herhangi biri ile ilgili Ph. D., M.Sc. ve B.Sc. dereceleri olan elektronik mühendisleri aranmaktadır. llii>ısıııı GAZETESİ İSTANBUL Liseli ve üniversiteli gençleri ödüle çağınyoruz SON KATILMATARİHİ 10Eylül1984 Aynntıh bilgi G ö s f e l 'de wnaJ «debryot dergni Müracaatlar mektup ve mektuba ilişik özgeçmiş ile birlikte NETAŞ Personel Müdürlügü, Alemdağ Cad. Ümraniye. Istanbul adresine yapılmalıdır. Adres: Gazeteciler Cemiyeti CağaloğluİSTANBUL Tel: 522 12 22522 54 08526 80 46 Bayram günlerl yurdumuzun her yerlnde okuyabiieceğiniz gazete ISTANBUL BAYRAM CAZETESI • dlr. llân vererek yüksek tlrajından yararlanablleceğlnlz yegâne gazete, ofset baskılı İSTANBUL BAYRAM CAZETESl'dlr. Northern f/ecfrk Tehkomünikasyon A.Ş. ÖDEME EMRİNİN İLANEN TEBLİGİ ISTANBUL 3. İCRA MEMURLUĞUNDAN 1984/1868 ALACAKLI: Aydaş Anadohı Yay Döşemecilik Kapitone Sanayii ve Tic. A.Ş.VEKİLİ: Avukat Sadettin Gülsay. Yakut Sok. No:13 Balkır Iş Hanı Kat 3/62 Bakırköy. BORÇLU: AHMET SİNAN GÜRSOY Erdemir Caddesi No:225 Karadeniz Ereğlisi Zonguldak. Yukanda yazılı alacaklıya (1.951.550) TL.sı borcunuzu ödemediğinizden memurluğumuzun yukanda numarası yazılı dosyası ile yapılan icra takibinde, adınıza gönderilen ödeme emri bila tebliğ iade edilmiş ve yapılan adres tahkikinde de adresiniz tespit edilememiş olmakla iş bu ödeme emrinin gazetede ilanen tebliğine karar verilmiştir. İş bu ilanın gazetede neşrinden itibaren yukanda yazılı borcu ve takip masraflannı 27 gün içinde ödemeniz, teminatı ver Prof. Dr. VELÎ LÖK Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Artroskopi ve Artroskopik cerrahi. Muayene: 1420 Sok. NO: 86/2 özel Sağlık Hastanesi Karşısı Alsancak/İZMİR Tel.: 21 76 66 meniz, borcun tamamına veya bir kısmına veya alacaklının takibat icrası hakkına dair bir itirazmız varsa, senet altındaki imza size ait değilse yine bu 27 gün içinde ayrıca ve açıkça bildirmeniz, aksi halde icra takibindeki bu senedin sizden sadır olmuş sayılacağı, imzayı reddettiğiniz takdirde merci önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsaruz, vaki itirazmızın muvakkaten kaldırılacağı, senet veya borca itirazmızı yazüı veya sözlü olarak icra dairesine 27 gün içinde bildirmediğiniz takdirde, aynı müddet içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunmanız, aksi halde hapisle tazyik olunacağmız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykın beyanda bulunursanız, hapisle cezalandınlacağınız, borç ödenmez veya itiraz edilmezse cebri icraya devam edileceği, takibe itiraz ettiğiniz taktirde itirazla birlikte tebliğ giderlerinizi ödemeniz, aksi halde itiraz etmemiş sayılacağınız ihtar ve ilanen tebliğ olunur. 21.5.1984. Basın: 10570 ÜNİVERSİTELİ GENÇLERİMİZ İÇİN PANSİYONCU AİLE OLMAK İSTER MİSİNİZ? Evleri uygun olan Sayın Ankara' hları yükseköğrenim gençlerini evlerinde barmdırmaya çağınyoruz. Muracaatlannız için: YÜKSEK ÖĞRENtM KREDİ VE YURTLAR KURUMU ANKARA BÖLGE MÜDURLÜĞÜ Aydogmuş Sokak No: 4 Kurtuluş/ANKARA Tel: 33 19 34 Basın: 23513
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle