17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 7 TEMMUZ 1984 Pamuk zamanı 150 bîni aşkın ırgat gelir Çukurova'ya 1 9 . yüzyüda Çukurova'da önceleri İngilizlerin, daha sonra Fransız ve Almanların etkinliği görüldü. Çukurova'dan dünya pazarlarına açılış dönemi başladı. Ilkel yöntemlerle eğirilen pamuk, dokunan kumaşlar salt zenginlerce saîın alınabiliyordu. İbrahim Paşa, çağdaş diyebileceğimiz bir yöntemi getirdi Çukurova'ya. Kıbrıs'tan ve Mısır'dan bol ürün veren pamuk tohumları getirildi. ruz Küçükesat Alam'nın işsizÜç çocuk çadırın hemen ya3lerini, bebeleri görünce. nında oyun oynuyorlardı. Kınalı Saat dokuzu vurdu... Sapsarı bir sıcak \e genç işsizleriyle birlikte Adana'nın Küçüksaat Alaru'nı ardımızda bırakıyoruz. O koskoca alan "bir iş buluverseler tüm tasalan biliverecek" gibi gözlerle iş arayan ırgatlarıyla birlikte öyle kımıltısız duruyor. Bir de "iş bulan" ırgatları var Bakımsız, yalınayaktı tümü. Beton köprüden geçerek çadırlara doğru yöneldik. Saçlan dökülmüş, yaşından daha büyuk gösteren adam, çadırın önünde bağdaş kurmuş oturuyordu. Bizim geldiğimizi hiç umursamadı bile. "Merhaba" dedim başını kaldırdı. gözlerini üzerimizde gezdirdi önce. Sonra başını tekrar öne efidi. Ikinci kez "merhtsaçlı ve yuzü çilli olanı diğer ikisine bir şeyler anlatıyordu. Yaşları üçdört olabilirdi. Kendi dünyalarında insanı kahreden bir ezginin apaçık ve yalın görüntüsuydü. Adamın adı Osman'dı. Osman Kaynar. Urfa'nın Siverek ilçesindendi. Otuzbeş yaşlarındaydı. Evliydi ve "bize kurban" beş çocuğu vardı. elinin parmaklarını gizliden gizliye sayıyor gibi geldi. Vallahi, bebeydim ben, anam, babam. amcalarım, davılarım pamuğa gelirdik, Adana'ya. Ne bileyim ben kaç yıl oldu. Kendimi bildim bileli bu işteyim. Toprağımız yok ekip biçelim. İşte onun için ırgatlık yaparız. Ne kazamyorsun ırgatlıktan? Vallahi bilmem beyim. Bızim aile yedi kişi. Belki yuz bin lira kazanmz. Yeter mi bir yıl? Yetmezse ne yapacaksın? Yetirecez elbet. Bizim yediğimiz ne ki? Ne yer, içersiniz? Bulgur, mercimek aşı... Osman hiç okula gitmemişti. Okuması yazması askerlikten kalma. Her yıl pamuk zamanı yuzelli binin üzerinde ırgat gelirdi Guneydoğu'dan Çukurova'ya. Haziran ayında çapalamadan başlayarak, toplamaya dek geçen süre içinde, yani eylüle değin gider, geürlerdi. Taİcılıp "elçi"!erinin ardına... İBRAHİM PAŞA SOLUGU Çukurova'da ak pamuk ekimine 1980'li yıllarda daha da onem verılmiştı bilgilere gore. Mehmet Ali Paşa'nın oğlu ibrahim Paşa doneminde, Çukurova'da pamuk tanmı gelişti. Orneğin en önemlı pamuk üreticisi konumunda olan Mısır'dan daha fazla pamuk ekiliyor ve iiretiliyordu. 19. yüzyılda Çukurova'da önceleri İngilizlerin, daha sonra Fransız ve Almanlarm etkinliği gorüldu. Çukurova'dan dunya pazarlarına açılış dönemi başladı. İlkel yöntemlerle eğiri IRGAT PAZARI HİKMET ÇETtSKAYA dinlenıne sureleri duzene sokuldu. Irgatlar bunun adına ' İ b r a him Paşa Soluğu" dediler. Akşam dualarında İbrahim Paşa'nın adı anıhr oldu. Elçi Rıfat Ge/er, elli yaslanndaydı. Onbeş yıldır yapıyordu bu işi. Urfa'dan ekım mevsiminde ırgat getiriyordu Çukurova'ya. "Bu çadırlarda yaşam zordur" dedim. " E v e t " gibisinden başını salladı. Siyah gözlu. kır saçlı, kısa boyluydu. Az ötede bir kadın, çamaşır yıkıyordu. Suyu nereden getiriyorsunuz? diye sordum elçi Rıfat'a. Köyden getiriyoruz, yanıtını verdi. Fiyatlardan memnun mu ırgatlar? Bizim oralardan gelenler, pamuğa, çeltiğe giderler, Çukurova'ya, Ege'ye gelirler. Erkekler kışın Istanbul'a, îzmir'e inşaatlara gider. Elçi Rıfat'la birlikte çadırları geziyoruz. Bir kadın bebesinin altını temizliyordu. Kadınlarla konuşmak istedik, elçi Rıfat "Onlar konuşmaz" dedi. Irgatlar her şeyiyle elçiye bağımhydılar. Çapadan, pamuk toplamaktan, yaşamlarına değin uzanan o çizgide ırgatları bütünleyen bir unsurdu sanki elçi. Elçi Rıfat'a soruyomz: Buradan aldıklan para yeter mi ırgatlara? Yeter, yeter... Ali Osman, Remri Güler, Hayati Yiıcel geldi yanımıza. Ali'ye döndüm: İşler nasıl bu >ıl? Eh ağam, iyidir. Remzi Güler, kulağıma eğildi: Bizim rezilliğimizi yaz efendi. Yazacağım ama, siz hiç konuşmuyorsunuz. Gördün ya bey, yaz işte. Yaz ki bilinsin halimiz. Hayati'ye yaklaştım. Çadınn önünde bir tepsi içindeki bulamacı yoğurmaya uğraşan kadını gösterdim: Bu kadın ne yapıyor öyle? Mercimek köftesi. Başka ne yersiniz? Bulgur aşı. Yeşile serpiştirilmiş gibi duran kırmızı renkli topraktan yavaş yavaş yola çıkıyoruz. Siverekli Osman yemek yiyor çadınn önünde beş çocuğu ile birlikte. Düşunüyorum. Hani o Adana'nın Saat Kulesi Alanı'nda "bir iş bulsalar bütün dertleri bir anda bitiverecekmiş" gibi bekleyenler, bir de Osman'ı, Ali'yi, Hayati'yi görseler... • BITTİ. MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Köprülerin Altından Geçen Sular... Mulkıyelıler Birliğı bahçesınde öncekı akşam, Mete Tunçay: Sen de SODEP'li misin? dedi. Neden sordun? Büıün SODEP il başkanları burada kardeşim! Gerçekten çok kalabalıktı Mülkıyeliler Birliği bahçesi; iğne atsanız yere düşmüyordu. Demek, onlarmış. Bir iki arkadaş oturuyorduk. Sonra bazı SODEP il başkanlarıylatanıştım. Kırklareli delegelen, Adem Solak'\a bir masadaydılar. Daha önce de değinmiştim, çoğu eski CHP'liydi. Ancak, köprülerin altından sular geçtığini biliyorlardı. Demokrasiyi, daha bir deneyimle yaşayarak öğreniyürlardı. Öğrene öğrene ustalasıyorlardı.. İl başkanları toplantısında. içlerinden Erdal Beyi tartışıyorlardı. Karşıiaşmaları bayagı ılgııiçtı. Hem Erdal Bey'le, hem birbırleriyle yıllardır görüşmemişlerdi. Herkesin bir şeylere susamışlığı vardı... Kımileri Erdal Bey'de, "tek adam"\ığa yönelik ızler sezdi. SODEP kurucularından kimıni, yönetıme almak ısterdi Erdal Bev. Ancak, tabandan gelenler, "Olmaz öyle şey" mı demeye getırıyorlardı? Erdal Bey, bir ara "Ben de gidenm!" anlamına gelecek bir şeyler söyledi.. İstediklerim olmazsa giderim mı aemek istiyordu? Önceki günkü toplantıda, neredeyse kurultayın provası yapıldı. Kurultay da ne olacaksa, komısyonlar mı seçilecek, kurultay başkanı mı belirlenecek, orada olsun bıtsın gibisine. Bu tutum da içten, azıcık eleştirildi. O zaman, kurultayın ne anlamı kalacaktı ki? Türkiye'de tüm gözler, partiler içinde ilk kurultayını yapacak SODEP'e çevrilmiş gibi. Olayın haber değeri var. İki gündür, "TRTne yapacak acaba?" diye düşüyordum. $imdiye dek yaptığı gibi, SODEP'İ gormezden mi gelecek, yoksa radyodan, TV'den haberini verecek. göruntüleyecek mi? TFfT Genel Müdüru Tunca Toskay'ı aradım, yokmuş, yurt dışındaymış. Adını yazmayacağım, bir yetkıliyle konuştum. Şöyle dedi: Bu kurultayın, haber değeri olduğu için verilmesınden yanayız. Izleyip göruntüleyeceğiz. Ancak, TRT Yasası'nın 20'nci maddesi elimizi kolumuzu bağlıyor. Sız asıl, bu maddenin değistinlmesı konusunda durun... 2954 sayılı TRT Yasası, 11.11.1983'te çıktı. Bu yasanın "Hükümet ve sıyasi parti açıklamalannın ve faaliyetlerınin yayınlanması" başlığını taşıyan 20'nci maddesi şöyle' "Bu kanunda belirtilen yayın esaslanna uymak ve diğer siyasi partilere cevap hakkı doğuracak bir unsur taşımamak kaydı ile hükümetın ve TBMM'de grubu bulunan siyasi partılerin açıklama ve faaliyetlerinin yayınlanması, bunların haber değeri ve nitelıği taşımasına bağlıdır... TRT kurumu, hükümet veya bir siyasi parti acıklama ve faaliyetlerini yayınladıktan sonra, bunu dengelemek maksadıyla hemen ardından veya aynı bülten içinde karşı görüşlen almak için çaba harcamak ve yayınlamak zorunda değildır...'' Madde bu. Yasa çıktığı zaman, Türkiye'de bir 25 Mart olayı gerçekleşmiş değildır. Yasanın kanımca. Anayasaya. Anayasa'nın eşitlik ilkesine, ayrıca gazetecilik ilkelerine taban tabana zıt yönlerı var. "lcraatın Içinden" başlıklı, hükumet çalışmalarının propagandasını yapan açıklamalar, bu maddeye göre yapılıyor. Devlet malı, bir ıktidarm, bir sıyasal partinın borazam gibi kullanılabiliyor. Bunu yayımlayan TRT, "Acaba bunun içinde yanlışlıklar var mı?" diye araştırma durumunda bile değıl, Gazetelerde cıkan paralı ılanlar gibi. Buna kimsenin hakkı olmaması gerekir. İlansa, ılan olarak parasını öder, verır Turgut Bey'in iktıdarı! Maddenin bir yanlış yorum ve uygulamasıyla, bugüne gelindı. Şımdı, Meclistekı partilere, yasanın bu maddesinin değıştirilmesi düşüyor. Yaparlar mı bu değışıkliğı, yoksa "Aman canım. onlar konuşmasın, biz konuşalım" mı derler. Onu da gözleyeceğim .. Refik Erduran'm Güneş'te 4 temmuz çarşamba günü çıkan "Renkli Bir Ayıp" başlıklı yazısını, konuştuğum TRT yöneticısi okumamıştı Okumasını önerdim. Ulvı Uraz ödülünu alan Işık Yenersu olayından TV'nin neden söz etmediğını sordum. İstanbul bürosuna bunu soracağını söyledi. O yazısında, Refik Erduran şöyle diyordu: "... Haber nedır, nedegildir? Haberin ne olduğu tartışılabilir, ama ne olmadığı bellıdır. lorenler haber değildır. (Törende bin bayılır. çıldırır, ya da çarpıcı bir biçimde programdan ayrılırsa, o başka!) Yıldönümleri haber değildir. Nezaket mesajlan ve zıyaretleri haber değildir. Toplantılar olay ya da yeni bılgi ıçeren bir şey söylenmesine neden olmadıkça haber değildır. Cenaze kaldırışları haber değildir. (Ölüm ölenin kışilığıne göre haber olabilir. Ama rahmetlınin götürülüp gömüleceği bellıdır ve haber yani yoktur.) Lısteyı uzatmak gereksiz. Anlamak isteyen herkes anlar söz konusu tanımı... Yıllar önce. TRT kurulur, oluşturulurken "kötu gazetecı" dıyebıleceğim bazı kışiler de girdiler buraya. Kötü örnekler verdiler Hızipler, kulısler aldı yürüdü orada. iyi habercilik gelenekleri de, yerleştirılemedi bir türlü. Yasalar gibi, anlayışların değışmesi de önemli." SODEP Kurultayı dün oldukça canlı başladı. Kurultay izlenimlerimı, gelecek "Ankara Notlan"nda yazacağım. OKULU.V SADECE ADINI BtLİYORLAR şıyorlardı. (Fotograf: KADtR CA N). Çukurova'nın. Pamuğa, bahçeye giderler, toplamak, çapalamak için. Daha doğrusu "eiçi"leri götürüf ovanın "Işli" ırgatlannı... Kurumuş bir dere yatağının hemen kenarında kuruimuştu çadırlar. Çocuklann sayısı gelişmişlerden daha çoğunluktaydı. Usumuzdan kovmaya çahşıyo tlkokul cağındaki çocuktar "ukuV'un sadece adını biliyorlardı. Pamuk tarlalarında analanyla Çocuklann yaşlan kaç? En büyüğü onyedi yaşında. Geçen yıl evlendirdim onu. Onaltı yaşında da oğlum Ali onun küçüğü. Fatma ile Ayşe ikiz. Onlar onbeş yaşında. Bir de üç yaşında Selim var. Kaç yıldır yapıyorsun ırgatIIĞI? babalanyla birlikte çalı b a " diye selam verdim. Selamı alır gibi yaptı... Ben dedim, sizi dinlemeye geklim, sorunlannızı yazacağım. Bizim resinılerimizi çekeceksiniz. Böyle rezil yaşıyorlar diye yazacaksınız öyle mi? Güldum... Sen nasıl istersen öyle yazayım. Şöyle bir düşündü. Bize, Korka korka sordum: Çocuklar okula gittiler mi hiç? Hayır... Yanyana kurulmuş ononbeş çadır vardı. Aslında "çadır" demek yanlış olur. Beyaz şeker çuvalını andıran, iki uzun sırığa geçirilmiş bezden onülerdi "çadır" dediğimiz barınaklar. len pamuk, dokunan kumaşlar salt zenginlerce satın alınabiliyordu. îbrahim Paşa, çağdaş diyebileceğimiz bir yontemi getirdi Çukurova'ya. Kıbrıs'tan ve Mısır'dan bol urun veren pamuk tohumları getirildi. Tarım işçilerinin yani ırgatların sorunları çözümlendi. Sağlıklı bir yaşam için etkin önlemler alındı. Çalışma ve DAVALAR... SORUŞTURMALAR... Askeri Yargıtay Hilmi İşgüzar davasının gerekçeli karan Gültepe davası sanıklarından 1 ölüm. 1 ömürboyu hapis cezasmı ANKARA, (ANKA) Anase oğlu Hasan İşgüzar'ın birçok Genel Miidürlügü'nce. İzmiryasa Mahkemesi, Sosyal Guvenkez kaldıklan, yüzbinlerce lirayı Eşrefpaşa, Bo\nbat ve Sinop'ta onayladı lik eski Bakanı Hilmi tşgüzar, bulan otel masraflannın sanık yaptınlmakta olan sağlık tesisle TÜRKtYE ATOM ENERJİSİ KURUMU ÇEKMECE NÜKLEER ARAŞTIRMA VE EĞİTİM MERKEZİ NfÜDÜRLÜĞÜNDEN ELEMAN ALINACAKTIR İstanbulKüçükçekraece, Yanmburgaz mevkiinde bulunan Turkiye Atora Enerjisi Kurumu'na bağlı Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezı'ne 657 Sayılı Devlet Memurlan Kanunu uyannca aşağıda sınıfı, derece ve adeti gosterilen kadrolu elemanlar alınacaktır. Bu elemanlardan teknik okul mezunlan aday memurluklan sırasında (12 yıl arası), üstün başan göstermeleri halinde kadro karşılığı sözleşmeli olarak da çalıştırılabilecektir. KADRO UNVANI : SINIFI : DERECE : ADEDt : Şoför GİH 1 13 Memur (Daktilo bilir) GİH 11 2 Memur (Santral) 11 I GtH Teknisyen 912 THS 3 Laborant THS 12 3 Bckçi (Güvenlik görevlisi) YHS 111213 11 Bahçevan YHS 11 1 Odacı 1 YHS 12 Odacı (Hayvan Bakıcısı) 1 YHS 13 24 ARANILACAK NİTELtKLER : 1) Adaylann 657 Sayılı Devlet Memurlan Kanununun 48. rnaddesindeki sartları taşımaları. aErkek adaylann askerlik hizmetini yapmış olmaJarı tercih sebebidir. 2) Güvenlik görevlilerinin 2495 Sayılı Yasanın 16'ncı madde şartlannı taşımaları, 3) Teknisyenler ve Laborantlar, Bahçevan, Meslek Lisesi veya Sanat Enstitusü mezunu olup Kimya, Elektronik, Ziraat, Marangoz, Sağlık hizmetlerinden birinde eğitim görmüş bulunması (Tecrube ve lisan tercih sebebidir). 4) tdari Personel: Personel, ikmal, depo, a>Tiiyat akreditif konulanndan birini anlayan ve sorumluluk yüklenebilecek nitelikte en az lise veya ticaret lisesi mezunu, şoförün en az ortaokul mezunu. tercihen ağır vasıta ehliyetlisi, Yardıma Hizmetler Sınıfında çalışacaklann da ortaokul mezunu olmaları gereklidir. S) İmtihan günunde 30 yaşından gün almamış olmaları gereklidir. SINAV YER VE TARİHİ : Sınavlar yazılı ve sözlu olarak gerekirse uygulamalı yapılacaktır. Yaalı sınavlar 31 Temmuz 1984 Salı günü saat 14.00'te İstanbul Halkalı'ya 4 km. mesafede bulunan ÇEKMECE Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde yapılacaktır. Kazananiar çizelgesi Merkez Danışmaya asılacaktır. Kazananiar sözlu sınava iştirak edeceklir. Sözlu sınavlar 2 Ağustos Perşembe günu saat 10.00'da aym yerde yapılacaktır. BAŞVURU : lsteklilerin Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi P.K. 1 Havaalanı İSTANBUL adresinden veya bizzat müracaatla alacaklan İş lstek Formu'nu doldurarak ve asağıdaki belgeleri de forma ekleyerek 23 Temmuz 1984 günü mesai bitimine kadar Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi P.K. 1 HavaalanıYeşilköy adresine posta ile veya şahsen merkeze teslimleri gereklidir. llan tarihinden evvel yapılan müracaatlar geçersiz olup 23 Temmuz 1984 tarihinden sonraki müracaatlar ve postadaki gecikmeler kabul edilmeyecektir. İSTENEN BELGELER : a) Öğrenim belgesi aslı veya sureti, b) Nüfus hüviyet cüzdanının yetkililerce onaylı sureti, c) Askerlik terhis veya tecil belgesi (Güvenlik görevlileri için terhis belgesi) d) Savcılıktan alınacak iyi hal kâğıdı, e) tki fotograf (vesikalık) NOT: Sınavlan kazananların atanması güvenlik tahkikatından sonra yapılacaktır. Basın: 20042 "Müteahhit Işgüzar'ın oğlıuıa daîre satın aldı" Kazım Erdem tarafmdan ödendiği, aynı sanığın Hilmi İşgüzarm terd ücretini ve oğlu Hasan İşgüzar'ın mobilya bedelini de ödedi£i sabit olmuştur." Haber Merkezi 10 sanıklı Gültepe davasında, Askeri Yargıtay 2. Dairesi, 1 ölüm, 1 ömürboyu ve 7 sanık hakkındaki 515 yıl ağır hapis cezasını onayladı. Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanhğı 2 Numaralı Askeri Mahkemesi, Gültepe Davası olarak bilinen 10 sanıklı davada, sanıklardan Ali Akgttn ölüm, İsmail Levent Aksan öbürboyu ağır hapis cezasına çarptınlmıştı. Mahkeme, diğer sanıklardan Adem Erergin, Gazi Keskin, Ertuğrul Giil, Erturgay Gül, Behçet Dagdelen, Giingör Dindar, \fecdi Baykal ile Davut Gençin'in 515 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptınlmalannı kararlaştırmıştı. Askeri Yargıtay 2. Dairesi dosyayı yeniden inceleyerek sanıklardan Davut Genç hakkında verilen karan bozdu. Diğer sanıklar hakkında verilen cezalan ise onaylayarak dosyayı ilgili mahkemeye geri gönderdi. Hakkında bozma karan verilen sanık Davut Genç, önümüzdeki günlerde yeniden Ege Ordu ve Sıkıyönetirn Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde yargılanacak. 44 SANIK HAKKINDAKİ CEZA YARGITAYCA BOZULDU Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde karara bağlanan 49 sanıklı İzmirBalıkesir TDKOP davası Askeri Yargıtay 5. Dairesince bazı sanıklar yönünden bozulurken, 5 sanık hakkında verilen beraat karan ise onaylandı. Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nce karara bağlanan 49 sanıklı İzmirBalıkesir TDKOP davasında sanıklar 515 yıl arasında değişen çeşitli hapis cezalanna çarptınlmışlardı. Askeri Mahkeme, sanıklardan Bedrettin Cansen, Ali Biilent Sertbaş, Mustafa Karahan, Cemal Alper ile İbrahim Karahan'ın ise kanıt yetersizliğinden beraatlerine karar vermişti. oğlu Hasan İşgüzar ile birlikte yargıladığ] toplam 54 sanıklı davanın gerekçesini açıkladı. Anayasa Mahkemesi'nin 379 sayfalık gerekçeli karannda sanıklann, 19781979 yıllan arasında "Riişvet alıp vermek, riişvet ahnmasına aracılık etmek, görevi kötiiye kullanmak, görevi savsaklamak, hizmet nedeniyle inancı kötiiye kullanmak ve resmi evrakta sahtekârlık" suçlarını işledikleri belirtildi. MGK'nın 21 Kasım 1981 günlü 3 sayılı kararıyla oluşturulan sonışturma komisyonunda düzenlenen rapor üzerine Hilmi îşgüzar ile diğer sanıklann Yüce Divana sevkedildikleri kaydedilen gerekçeli karara göre sanıkların üzerine atılı suçlar 5 ayn bölüm halinde incelenip değerlendirildi. Gerekçeli kararda, şu görüşlere yer verildi: "Sanık Hilmi İşgüzar'ın bakanlıgı doneminde ve daha sonra İstanbul Hilton, Cariton Otelleri'nde gerek kendisinin gerek• Kazım Erdem'ce ödenen paralann, Hilmi tşgüzar'a "Yolsuz işlemler karşılığı verilmiş riişvet anlaşmasının" bir gereği olduğu yolunda yeterli delil bulunmadığı da belirtilerek şöyle devam edildi: "Kazım Erdem'in sanık bakan yaranna yaptığı tüm ödemelerin, takip edeceği her işin kolaylıkla yüriitülmesini sağlamak ve bakanı siirekli etkisi altında bulundurmak amacına yönelik olduğu kanısına vanlmış ve böylece sanık Hilmi İşgüzar'ın eylemi görevi kötüye kullanmak, buna bağlı olarak da sanık Kazım Erdem'in eylemi de bu suçu azmettiren olarak katılmak biçiminde kabul edilmiştir." RÜŞVTT SUÇU Gerekçeli kararda, rüşvet suçuna ilişkin olarak da şöyle denildi: "Sanık Hilmi tşgüzar'ın SSK rinin müteahhiti Ali Yıldız yaranna yetki ve nüfuzunu kullanarak, fazla istihkak almasını sağladığı, Ali Yüdız'ın da bu yetki ve nüfusun kendi yaranna kullanılması için Hilmi İşgüzar'a oğlu adına tescil edilerek gizlenen 1 milyon 50 bin lira değerinde bir apartman dairesi satın aldığı anlaşılmıştır. Edinilen ve sağlanan yarar ve bunun karşılığında işlenen yolsuzluklar, taraflar arasında, bu konuda bir rüşvet anlaşmasının varlığını kuşkuya yer bırakmayacak biçimde acıga çıkarmıştır." rtur at:lantik MARIVIARIS ,1ı.,"001 lurizm sunar 10 gun . 9 gece HER CUMA KESIN HAREKET Ozel otobuslerle gıdıs donuş Gerekçeli kararda, Hilmi İşgüzar'ın "SSK eşyalannın özel hizmette kullanılması" ile "propaganda maksadıyla kitap bastırma" suçlarından beraat ettiği de ifade edilerek şöyle denildi: "İşgüzar'ın SSK fonlannı ilgili mevzuata, yıllık finansman ve yatınm programlannı ve Bakanlar Kunılu ve Yönetim Kıırulu kararlanna aykın olarak belirli bankalara yatınlmasını sağlamak suretiyle görevini kötüye kullandığı sabit olmuştur." 1 Aİ^ANYA 700 alaaddin I ote!33 700 I NIARMARIS FETHIYE hoteİ39 700 EOREMİT seketur ı motel 39 700KUSADASJ K Sanık sayısı yükseliyor Btasınİş, EMAŞ ve Tümkaİş Sendikası sanıklarından sonra Banksen davası da DİSK'le birleştihldi. DİSK davasında sanık sayısı 278'e ulaşîı. tstanbul Haber Servisi İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesinde görülen DlSK'e bağlı Banksen Sendikası davasında, "fiiB Irtibat bulunduğu" gerekçesiyle DİSK davasıyla birleştirilme karan verildi. Böylece DİSK davasında saıuk sayısı 278'e yükseldi. 107 sanıklı Banksen davasında delillerin okunmasının tamamlanmasından sonra 353 sayılı yasanın ilgili maddesi gereğince DİSK davasıyla birleştirilme karan verildi. Banksen yöneticileri 6 yıl 8 ay ile 20 yıl arasında değişen ağır hapis cezası istemiyle yargılanıyorlar. Daha önce de DİSK davasına 55 sanıklı Basınlş, 11 sanıklı EMAS, 20 sanıklı TümkaIş Sendikası davalan birleştirilmişti. DİSK davasında sanık sayısı 278'e yukseldiği için, sıkıyönetim yasası uyannca davaya 5 kişilik mahkeme heyeti bakacak. Bağımsız lpliklş Sendikasının 41 yöneticisinin yargılanmasına İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde dün başlandı. lpliklş Sendikası yöneticilerinin TEKP gorüşü do'ğrultusunda taaliyet gösterdikleri, kabul ettikleri tüzüklerde, çalışma raporlarında ve bidirilerinde işçi sınıfı biliminin ilkeleri rehberliğinde sosyalizmi gerçekleştirmeyi ve proletarya diktatörlüğünü kurrnavn amaçla^'kları ileri sürülüyor. Genel Eğitim Sekreteri ve Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Işık'ın tutuklu olduğu davada sanıklann 141/16, 142/3. maddeleri ve 6136 sayılı yasa gereğince 12 ile 20 yıl arasında değişen ağır hapis cezalanyla cezalandınlmaları isteniyor. DISK davası •• çavuşoqlu =as motel 44 700') 700 TAM PANSfYON KONAKLAMA Tesisierde Sgur 7gece Barbaros Bulvarı. 35 Beşıkta^ IST Tel: 161 10 74 161 82 26 336 16 60 Yankılar yaratacak büyük inceleme UĞUR PAPA MÂFYA AĞCA So\\eı \e Amerikaıı \a/arlarına \erileıı \anıilar, ba>ıan sona Ağca ola\ı \c Papa sıııkastı. \aiikan Mat>a lli^kilcri. P2 Skandalı. O/gun bclgclerle, buuın kıtapvikırda TKKİN YAYINEVİ / İST. 527 69 69 ORHAN TÜZÜN DİŞ TABİBİ Levent, Güvercin Durağı, Gazeteciler Yapı Kooperatifi C/3 Blok. Daire 7 Saat: 913 Tel.: 164 57 25 Randevu alınması rica olunur. İngilizceyi bilenden öğrenin. Tel.: 338 96 53
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle