17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Ankara: Fransa ile görüşmeye hazırız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara, Fransa Cumhurbaşkam François Mİtterrand'ın TürkFransız ilişkilerini yumuşatmak üzere yaptığı girişime bu aşamada ihtiyatlı bir şekilde "kapıyı aralayarak" karşılık verdi. Ankara'nın, Fransız hükümeti Türkiye ile ilişkileri düzeltmek arzusunda olduğu takdirde, bunu "görüşmeye" hazır olduğu yolundaki görüşü Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın "şahsi elçisi" sıfatıyla başkente gönderdiği emekli büyukelçilerden Manach'a Dışişleri Bakanhğı Müsteşarı Büyükelçi Ercümen! Yavuzalp tarafından iletildi. Yavuzalp, Manach'a, TürkFransız ilişkilerinin düzelmesi arzulanıyorsa, öncelikle Fransa'nın Türkiye'ye karşı tutumunu değiştirdiğini somut bir şekilde göstermesi gerektiğini belirterek, Ankara'nın beklentilerinin altını çizdi. YOGUN TEMStLCt TRAFİGİ Mitterrand'ın "iyiniyet elçisi''nin Ankara'ya geldiği sırada Fransa'da sağ muhalefetin liderlerinden "DeGauIlist" Jacques Chirac'ın gölge kabinesinin Dışişleri Bakanı emekli büyükelçi Jacques Kosciusko Morizet'nin de özel bir ziyaret için Ankara'da bulunması ilginç bir durum yarattı. Morizet, Türk parlamenterlerle görüşmesinde bu durumu espri konusu yaparak, "Chirac beni Ankara'ya gönderince, anlasılan Mitterrand da tahrik oldu, o da temsilcisini gönderdi" şeklinde konuştu. Dışişleri Müsteşarı Yavuzalp da, Fransa'daki sosyalist hükümet ile sağ muhalefetin her ikisi de emekli büyükelçi olan özel temsilcilerine görüşmek içi» aynı gün randevu verdi. Yavuzalp, Chirac'ın özel temsilcisini sabah, Mitterrand'ınkini ise öğleden sonra kabul etti. Morizet ile Manach aynca dün öğle yemeğini aynı lokantada, ancak ayrı masalarda yediler. MORİZET NE DEDİ? Morizet, Türk yetkililerle temaslannda Mitterrand'ın Turkiye'ye karşı izlediği politikayı sağ muhalefet olarak hiçbir şekilde onaylamadıklarını bildirdi ve "Biz iktidara geldiğimizde bu politikayı değiştireceğiz" dedi. Morizet TBMM Dış Ilişkiler Komisyonu Başkanı Prof. Fethi Çeiikbaş, Kâmran tnan ve Biilent Akarcalı ile görüşmesinde Türk parlamenterler Mitterrand hükümetinin "hasmane" politikasını örneklerle anlattılar. Morizet de, "De Gaulle'un Türkiye ile iyi ilişkiler sürdurmeyi esas alan politikasından vaz geçildi. Biz bir dahaki seçimlerden sonra iktidara geldiğimizde ilişkileri normalleştirmek için elimizden gelen biitiin çabayı sarfedeceğiz" diye konuştu. Geçmiş yıllarda Fransa'nın sırasıyla NATO, Birleşmiş Mılletler ve Washington büyükelçilikIerinde bulunan ve Chirac'ın golge Dışişleri Bakanı Morizet'nin Ortadoğu ülkelerini kapsayan bir geziye çıktığı ve bu arada Chirac tarafından Ankara'ya gitmekle görevlendirildiği bildirildi. DIŞİŞLERt'NDEKt GÖRÜŞME Mitterrand'ın şahsi temsilcisi Manach, dun Dışişleri eski müsteşarlarından Büyükelçi Kamuran Gurün ile öğle yemeğinde buluştu. Manach, dün saat 15.30'da da beraberinde Fransız Büyükelçisi Fernand Rouillon olduğu halde Dışişleri Bakanhğı'na geldi. Yavuztürk Manach görüşmesi bir saat 15 dakika kadar sürdu. Goruşmeye yakın bir kaynak, görüşmenin "samimi", "açık" ancak "sert" bir uslup içinde geçtiğini belirtti. Manach, görüşmeden sonra "Her şeyi açıkça konuştuk" dedi. Görüşme hakkında bilgi veren Dışişleri Enformasyon Dairesi Başkanı Yalım Eralp de, "Mösyö Manach Fransa Cumhurbaşkam'nın özel temsilcisi olarak gelmiş. Sayın Yavuzalp'ı ziyareti sırasında musteşarımız kendisiyle bir Galatasaraylı talebinin hocasıyla dertleşmesi gibi hükümetin görüşlcrini anlattı. Manach Turk Fransız ilişkilerindeki hali hazır güçlüklerin nasıl giderilebilecegi hususunda bilgi toplamayı amaçlıyor. Fran Sahibi: Cumhuriyet Matbaaalık ve Gazeıecilik Türk Anonim Şirkeıi adına Nadir Nadi, # Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal, Muesscse Muduru: tmine l'şaklıgil, Yazı Uleri Muduru: Oka> Gonrnsin, • Ya/ı l>!en Mudur Yardımcısı: Ahmrt Konılsan. Haber Merkezi Muduru: Yalçın Bayer, Savfa Lm/enı Yunelmeni: Ali Acar. TAKVİM 7 Temmuz 1984 İmsak: 3.34 Güneş: 5.32 Temsilciler ANKARA: Yalcın Doğan, IZMIR Hikmel Çelinkaya. ADANA: Mehmel Mercan, • Servıs Sefieru Istanbul Haberlen: Reha 07, Dış Haberler Krgun Balcı, Ekonomı: Osman L'lagav, Külıur: Ajdın Kmec, Magazin: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdıilkadir Yucriman, Du/cltme: Refik Dıırbaş, Araşlırma. Şahin Alpa>, IşSendıka: Şukran Kelenci. Suiular: • Ankara: Ziya Gokalp Bulvan Inkılap Sokak No: 19/4 lel: 33088185, • Izmir: Halil Zıya Bulvan No 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Çakmak Cad No: 134 Kat 3. Tel: 1455019731 • Basun ve Yayan: t'umhuriyel Malbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloflu. Ut. PK: 246İst. Tel: 5209703 Telex: 22246 Ögle: 13.14 İkindi: 17.13 Akşam: 20.45 Yatsı: 22.34 Geride kalanlar da yandı Gaziosmanpaşa yangınmda ölen Filiz Orakçı'nm amcası Hasan Orakçı anlatıyor: "Hastaneye ilk gittiğimiz gün elımize üç reçete verdUer. tlaç, kan vs serum parası 80 bin lira tutuyordu. Ölmesine 15 dakika kala 9 bin liralık ilaç aldırdılar. Kanı simsarlardan zor bulduk. İlaçian alamayacağımızt söyleyince, "Isterseniz alın, biz karışmayız" dediler. Bir doktor cebinden para çıkartıp verdi. Bir başka doktor, yanan çocuklan görünce düşüp bayıldı." Kalemli: Işçi, hakkını ihtilaflara düşmeden alaeakür Hesmi Arabulucular Seçici Kurulu toplantısında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli, "Sendikal rekabet alanında tarafsız, ama kanunların tatbikinde kanundan ve devletten yanayız" dedi. ANKARA (ANKA) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli, "Sendikal rekabet alanında tarafsız, ama kanunlann tatbikinde kanundan ve devletten yanayız" dedi. "Resmi Arabulucular Seçici Kurulu", arabulucularda aranan niteliklerle arabuluculuk için yapılacak başvuruların şeklini ve son başvuru tarihini tespit ve ilan etmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Kalemli başkanlığında toplandı. Kurul, pazartesi yeniden toplanacak. Mustafa Kalemli toplantıyı açarken yaptığı konuşmada, toplu pazarlık müzakerelerinin geçmişe nazaran çok kısa sürede sonuçlanacağına inandığını belirterek, "İşçimiz alınterinin karşılığını aylar, hatta yıllar süren ihtilaflara düşmeden alacaktır" dedi. Serbest toplu pazarlık uygulamasının yeniden başlatıldığını hatırlatan Kalemli, resmi arabuluculuk müessesesinin toplu uyuşmazlıklann barışçı yoldan çözüme kavuşturulması ve sosyal barışın korunması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Kalemli, ANAPHükümeti'nin serbest toplu pazarlık sisteminin hiçbir engel ile karşılaşmadan uygulanması için her türlü tedbiri alacağını ifade ederek şöyle devam etti: "Bakanlıgımız personelinin büyük fedakâriık göstermesi sonucu, toplu iş sozleşmesi yapabilmeleri için sendikalara yetki verilmesi konusunda alınan mesafe, bunun açık bir göstergesidir. Her türiü zorluğa ragmen, bu ayın ortasından itibaren yetki konusundaki birikim eritilmiş olacak ve yetki talepleri kanuni süresi içinde cevaplandınlacaktır. Biz, bakanlık olarak engelleyici ve zorlaştırıcı değil, ber zaman olduğu gibi düzenleyici ve kolaylaştıncı olacağız. Devlet anlayışımızın geregi olarak da, sendikal rekabet alanında tarafsız, ama kanunların tatbikinde kanundan ve devletten yanayız." Toplantıya Türkİş adına katılan Genel Sekreter Sadık Şide de yaptığı konuşmada, kurulun önemini vurguladı. Şide, toplu sözleşmelerin arabulucuya meydan kalmadan çözülmesi dileğinde de bulundu. TİSK Temsilcisi Şükrü Er de, işyerini ayakta tutacak bir sözleşmenin imzalanmasının gereğine değinerek, "Kurul olarak çok tarafsız, milli ekonomi ve devieti konıma gayreti içinde olacağız" dedi. Resmi Arabulucular Seçici Kurulu, arabulucularda aranan niteliklerle, arabuluculuk için yapılacak başvuruların şeklini ve son başvuru tarihini saptamak üzere pazartesi günü yeniden toplanacak. Dışişleri Müsteşarı Büyükelçi Yavuzalp, Mitterrand'ın özel temsilcisi Manach'ı öğleden sonra kabul etti. Yavuzalp, sabah da sağ muhalefetin lideri Chirac'ın özel temsilcisi Morizet'yi kabul etti. Morizet, "Biz iktidara geldiğimizde Türkiye'yle ilişkileri düzeltmek için tüm çabamızı sarf edeceğiz" dedi. sa'y a döniince de Cumhurbaşkanı Mitterrand'a bilgi verecek" dedi. YAVUZALP NE DEDİ? Yavuzalp'm Galalasaray'da okuduğu yıllarda bu okulda hoca olan Manach görüşmeden sağlanan bilgilere göre Mitterrand'ın Türkiye ile ilişkileri düzeltmek istediğini belirtti ve "Bizzat beni iyiniyet temsilcisi olarak Ankara'ya göndermesi Cumhurbaşkam'nın bu arzusunu kanıtlayan bir adımdır" dedi. Yavuzalp ise, Türk Fransız ilişkilerinin bugun içinde bulunduğu durumdan Türkiye'nin sorumlu olmadığını vurguladı. Dışişleri Müsteşarı, Fransa'nın Türkiye'deki gelişmeleri onaylayabileceğini, Türkiye'nin stratejik konumunu bir başka şekilde değerlendirebileceğini, bunun "yanhş" olmakla birlikte, Fransa'nın bileceği bir şey olduğunu belirtti ve "Türkiye Fransa'sız da yaşar" dedi. Yavuzalp, daha sonra "İlişkilerin düzeltilraesini goruşmeye hazır olduklannı, ancak öncelikle Fransa'nın Türkiye'ye karşı hasmane tutumunu değiştirdiğini sergilemesi gerektiğini" bildirdi. Görüşmede, Fransız hükümetinin Ermeni politikasının da gündeme geldiğini, bu arada Manach'ın Mitterrand'ın Turkiye'de insan hakları alanında düzelme sağlanmasını beklediğini Gaziosmanpaşa'daki yangmda ölen Mehtap Gül (solda), Nazmiye Temizel (ortada) Sevgi Ftrat (sağda). sını açtığımızda yaşlısı, çocuğu on kişiye yakın insanı yere bağdaş kurup yemek yerken gördük. Yerde sofra bile yoktu. Tabaklar kilimin uzerinde duruyor. Yedikleri çorba ve ekmek. Kuçük çocuklar ellerinde birer parça kuru ekmek koşede oynuyorlar. Filiz'in babası Şerafettin Orakçı (41) mesleği için "seyyar esnaflık" diyor. Filiz'i ilkokul 3. sınıfa kadar okutmuşlar. Filiz'in diğer kardeşleri Cüneyt 12 yaşında. ikinci sınıftan aynlmış. Yedi yaşındaki Serkan ile sekiz yaşındaki Sema okul çağına geldikleri halde henuz başlamamışlar. En küçük kardeş Sebahattin çalışmaya başlayalı 2,5 sene olmuş. Haftada iki bin lira alıyormuş. Baba ise günde bin lira ya kazanıyor ya kazanamıyor. 4 bin 500 lira kira veriyorlar. Filiz'in getirdiği para bakkal borcuna veriliyordu. Ailenin bakkal borcu şu anda 25 bin liraya yükselmiş. Cenaze ve hastane masrafları için 70 bin lira harcamışlar. Bu harcamayı yaparken de borçlanmışlar. Filiz'in amcası Hasan Orakçı anlatıyor: "Hastaneye ilk gittiğimiz eun elimize üç reçete verdiler. Ilaç, kan ve serum parası 80 bin lira tutuyordu. Ölmesine 15 dakika kala 9 bin liralık ilaç aldırdılar. Gerekli olan kanı simsarlardan zor bulduk. lann, bayır aşağı yurumesı dahi güç. Ancak buranın insanları rahatlıkla yürüyebiliyor. Serpil, kardeşleri Şermin (12), Recep (2j ve anne babası ile birlikte bu sokakta bir odalı gecekonduda yaşıyordu. Şimdi onun olmadığı evde huzün var, acı var. Baba Sami Dayan, tek gözlu gecekondu için beş bin lira kira veriyor. Banyo, mutfak yok. Bahçedeki tuyaleti üç aile ortak kullanıyor. "Üç yavrum vardı. Şimdi iki tane kaldı" diyor Sami Dayan, henüz acısı yüreğinde olan kızı Serpil'i anlatıyor: "Serpil ise başlayalı aşağı yukarı iki sene olmadı bile. Daha ilkokulu yeni bitirmişti, işe girdiğinde. Çok merak etmişti çalışmayı. İşyerinde arkadaşlan da vardı. tlk başladığında 2 bin 500 lira haftalık ile başladı. Haftalıgı en son üç bin lira olmuştu. Yansını annesine verir, diğer yansı ile de kendi ihtiyaçlarını karşılardı." ŞENOL KONUKÇU Mehtap, Sevda, Sevgi, Yasemin, Nazmiye, Filiz, Serpil... Gaziosmanpaşa'da ayakkabı imalathanesinde yanarak can verenler. Hepsi gencecikti. En büyuğü 22, en küçüğü 11 yaşında. tlkokulu dahi okuyamadılar. Sigortasız ve en küçük bir sosyal haklan olmaksızın sabahın sekizinden akşamın yedisine kadar calışarak ailelerinin geçimine yardıma olmak, en azından kendi ihtiyaçlarını karşılamak için çabaladıiar ve yaşıtları oyun oynayıp okula giderken çocukluklannı dahi yaşamadan öldüler. Yangmda ölenlerden Şahin Açıkgöz (33) yaşında idi. Oğlu da aynı yerde çalışıyordu. Oğlu kurtuldu ancak kendi kurtulamadı. Ahmet Zeki Akıllı 28 yaşında ve işyeri sahibinin oğlu. O da evli ve beş yaşında bir kız çocuğu var. Kendisi hastanede yaşam kavgası verdi kten sonra ölüme yenildi. Babası ise hapiste. Annesi "kestane gibi yandım, kavruldum" diyor. Anaların babalann acısı hiçbir zaman dinmeyecek. "Böyle tehlikeli iş oldugunu bilsem ben yollar mıyım yavrumu? Ben nerden bileyim tehlikeli maddeler varmış. Giızelim Filiz benim, güzelim Filiz. Çok güzeldi benim kızıra, çok giizel..." Anne Alime Orakçı, yangında yitirdiği kızını bu sözlerle anlatıyor. Orakçı ailesi Gaziosmanpaşa Sarıgol Mahallesi gecekondulannda oturuyor. Iki odalı gecekonduya giden yollardan araç geçmesi imkânsız. Dere gibi akan lağım sularının üstünden atlayarak vardığımız evin kapı Yangmda iki kızını, 11 yaşındaki Sevda ve 15 yaşındaki Sevgi'yi yitiren Ahmet Fırat anlatıyor: "Çocuklarıma bayramlık bir şeyler alırım diye çok çalışmıştım. Dünyayı gezdim, bir tek çanta satabildim. Yüz lira kazancım oldu. Sanki rızkım kurudu o gün." dört yaşında ve doğuştan felçli. Baba Şerafettin, çocuklarını okutamamanın, onlara iyi bir yaşam verememenin ezikliği içinde; "Okutamadık. elimizde avucumuzda yok. Fakiriz de okula gonderemiyoruz. Okul masraflannı dahi karşılayamıyorum. Sebahattin'i tedavi için hastaneye götürdüm çok para istediler. Ayakları felçli yüniyemiyor. Aslında çaresi varmış. Yirmi gün de hastanede yatırdım. Ameliyat için para bulamadım. Parasız ameliyat olur mu dediler. Her şey parayla. Yaşamak da parayla." Filiz 15 yaşında öldü. Ancak İlaçian aJamayacagımızı söylediğimizde 'isterseniz alın, ben kanşmam' diye cevap verdiler. Bir doktor kendi cebinden para çıkanp verdi. Bir başka doktor da yanan çocuklan görünce bayıldı." Serpil Dayan 14 yaşında idi. Babası Sami Davan (41) konfeksiyon atölyesinde makineci olarak çalışıyor. Sarıgol Hamam Caddesi Bayır Sokakta oturuyorlar. Bayır sokağm başlangıcında tam ortasına elektrik direği dikili. Direk olmasa da bir otomobilin sığacağı genişlikte değil. Bu sokağa yabancı olan (Arkası Sa.ll, Sü.Vde) HALlÇ'lı\ İLK PARKİ ÖZLEM Haliç'i temizleme programı doğrultusunda bu U J, .t jaha atıldı. Haliç, ilk parkına kavuşıu. l'arkm açıhfinakatılan Cibalililer, belediyenin bu girişimini memnunlukla karşıtadıklarını belirttiler. totoğrafta, Cibali kıyısına kıırulan Özlem adı verilen park açılış töreninde gorülüyor. (Foıoğraf: ASİYE UYSALJ "Ozlem" HaUç'te soluk aidımcak Haliç'te "Özlem" adı verilen parkın açılışında konuşan Vali Ayaz, "Özlem Parkı tüm tstanbulluların güzel Haliç'e olan özleminin ifadesidir" derken, Belediye Başkanı Dalan da, "Güzel Haliçimizi kirli Haliç haline getirenler artık buradan taşınmak zorundadırlar" dedi. İstanbul Haber Servisi Haliç'in ilk parkı dün İstanbul Valisi Nevzat Ayaz tarafından törenle hizmete açıldı. Cibali kıyısında kurulan ve "Özlem" adı verilen parkın açılışında, bir konuşma yapan Ayaz, "Özlem Parkı, aslında tüm İstanbullulann güzel Haliç'e olan özleminin bir ifadesi olacaktır" dedi. Halıç'in temızienmesi çalışmalarında ilk meyvelerin alınmaya başlandığını belirten Ayaz, özetle "Haliç konusunda yıllardır çok şey soylenmiştir, çok çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Ancak bir turlü fiili aşamaya getirilememiştir. Bugün Haliç'te fiili aşamaya gelinmiştir" dedi ve Haliç'in temizlenmesi çalışmaJanna inanılarak başlandığını, bu gun de konunun sahipleri tarafından ele alındığını belirtti. İstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan da, Özlem Parkı'nın Haliç operasyonunun bir başlangıç ifadesi olduğunu belirterek, "Güzel Haliç'imizi, kirli Haliç haline getirenler, artık buradan yavaş yavaş taşınmak zorundadırlar" dedi. Dalan, bundan sonra kesinlikle Haliç çevresinde asfalt ile deniz arasındaki bölümde eski tip yapılanmaya ızin verilemeyeceğini de sözlerine ekledi. Daha sonra söz alan Fatih Belediye Başkanı Yetkin Gündüz de, semt sakinlerinden Özlem Parkı'nı kendi öz mallarıymış gibi korumalarını istedı. Gündüz'ün verdiği bilgiye göre, 3 bin 340 metrekarelik bir alan üzerine kurulan parka, 300 ağaç, 500 çiçek fidesi dikildi. 11,5 milvon liraya mal olan parkta büyük bir fıskiyeli havuz, gül bahçesı ve çocuklar için bir oyun bahçesi bulunuyor. Tekel Genel Mudürü Süreyya Özden, Şehir Hidrografi ve OşinogTafi Dairesi Başkanı Tuğamiral Sevket Güçlüer ve Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Albay Niyazi L'lusoy'un da hazır bulunduğu törende daha sonra Fatih ilçesindeki yoksul çocuklardan 1 l'ine giyim yardımı yapıldı ve folklor gösıerileri sunuldu. Ardından açılışı yapılan çocuk parkında Dalan. çocukların salıncaklarda sallanmasına yardımcı oldu. Tek gözlü odada bir yandan 2 yaşındaki çocuğunu emziren anne Gülsen Dayan, bir yandan da "Güzel kızım gitti abisi. Ah ne zahmeilerle ne zorluklarla büyüttük. Hepsinin kaderi birmiş," diyerek kızının peşine ağıt yakıyor. Gülsen hanım bir ara "soğuk bir şey içer misiniz?" diye soruyor ve ekliyor; "Fakirim an» herşeycigimiz var kendimize göre. Hiçbir şeyimiz olmasaydı da keşke Serpil'im sağ olsaydı." • Yangında iki çocuğunu kaybeden seş'yar satıcı Ahmet Fırat, yen Cotugno, konser parçalarıo gün "Çocuklarıma bayramlık CELAL BAŞLANGIÇ nın tümünü kendi bestelerinden birşeyler alırrm" diye çok çalış NÜVİT TOKDEMİR seçti. mış. "Dünyayı gezdim. Bir tek Konserden önce bir basın topÇEŞME 2. Çeşme Deniz çanta satabildim. Yüz lira kazancım olmuştu. Sanki rızkım Şenliği'ne deniz gezileri, deniz lantısı düzenleyen Cotugno, gakunıduydu." diyen Ahmet Fırat komandoiarının gösterileri, ge zetecilerin sorularını yanıtladı. 38 yaşında. Ölenlerin dışında ye micilik yarışmaları, şenlik balo Cotugno, bir gazetecinin, di çocuğu var. En küçuğu Turan su, "Seni Seviyorum" filminin "Türkiye'yi nasıl buldunuz" so4, en büyükleri Aynur 23 yaşın galası ve Çeşme Kelesi'nde veri rusu üzerine şunlan söyledi: da. Yangında olen Sevda 11, len halka açık konserle devam "Şaşırdım. Bir kontras var. Sevgi ise 15 yaşında idi. Yana edildi. Şenliğe katılmak uzere Çok güzel yeıier de gördüm, çok rak can verdikleri işyerinde iki Türkiye'ye gelen unlü sanatçı fakir yerler de. Bu kadar güzelkardeş haftalık toplam 3 bîn 500 Toto Cotugno, "Bu kadar gü liğin olduğu yerde bu kadar falira alıyordu. Sevgi'nin haftalı zelliğin olduğu yerde bu kadar kirliğin olması beni şaşırttı. Fağı 2 bin, Sevda'nınki ise 1500 li fakiriiğin olması beni şaşırttı" kiriiği de, güzel şeyieri de çok kıra. Yani iki kardeşin toplam ay dedi. sa sürede bir arada gördüm." lık kazancı 14 bin liraya geliyor. Şenliğin dünkü bölumünde Babaları, "onların parası bize Çeşme lskelesi'nden hareket bir parça destek oluyordu. Eve eden feribot ile deniz gezisi düekmek parası getirelim diye ça zenlendi. Çeşme'nin tatil beldelışıyoıiardı" diye konuşuyor. si Altın Yunus'ta şenlik balosu Evin bahçesinde bir ağaç dibine yapıldı. Ilıca Sineması'ndaki oturmuş sigara üstune sigara içi "Seni Seviyorum" filminin gayor. Bir yandan da en küçük oğlasına ise Türkan Şoray ile Cihan lu Turan'ı okşayıp bağrına baÜnal katıldı. Çeşme Kalesi'nde sıyor... halka açık olarak yapılan Sumhoter Folklor Grubu'nun gösteANKARA (Cumhuriyet Bürileri ile şenliğin üçüncü günü de Yasemin Fırat. Ahmet FıraC sona erdi. Şenliğin önceki gün rosu) Milli Eğitim Bakanhğı ın veğeni. Yasemin'in babası El ku bölumünde yapılan etkinlik uygulamalı din dersleri yolundabey ile annesi Kezban yatağa lerin büyük bölümünü Karşıya ki görüşlerle ilgili olarak dün bir duşmüşler. Askerdeki oğlulları kalı sporcular kazandı. Liman açıklama yaptı. izinli gelmiş. Annenin durumu yüzme krosunda ilk üç dereceyi Bakanlık, açıklamasında, biraz daha iyi. Baba konuşacak Karşıyakalı yuzücüler aldı. durumda değil. Kezban Fırat 65 Türkiye'de ilk kez gerçekleştiri "Anayasanın laiklik ilkesi hüyaşındaki kocası için "lşi yok len tele maçta ise, Çeşme, Bod kümleri geregince din ve ahlak gücü yok. Genç zamanında ça rum ve Karşıyaka takımlan fına derslerinde uygulamaya yer verilmesi mümkün değildir" denilışıyordu. Kız ölRieden once de le kaldı. Yarın yapılacak final lerek özetle şu gorüşlere yerveçalışacak durumda değildi. Şim karşılaşmalanna Neco, Ümit rildi: di iyice kafayı oynattı," diyor. Tokcan, Korhan Abay gibi saAltı çocuğu olan Kezban Fırat natçılardan oluşan bir takım da "Çorum'da düzenlenen, Bakızını anlatıyor: katılacak. Şenliğin bugüne ka kan V'ehbi Dinçerler'in de bulunduğu (il öğrelmen toplantı"Okula iki sene gitti ama öğ darki en büyük gösterisi Toto sında). öğretmenlerden 100'e yaCotugno'nun da katıldığı "Karenemedi. Çalışanımız yoktu. kın sonı ve teklif gelmiştir. BunAbisi askerdi. Bir gelirimiz yok lede Şenlik" gecesi oldu. Devlet lardan biri de (din kultünı ve ahBakanı Sudi TUrel, Bayındırlık tur diye çalışıyordu. 34 senedir ve İskân Bakanı Sefa Giray, lak derslerinin uygulamalı hale çalışıyordu. Haflada 4 bin lira getirilmesi) seklinde olmuştur. veriyortardı. Öyle zaman oluyor Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Tasçıoğlu'nun da izlediği Biz ailenin, Türk toplumunun du ki haftalık bile alamıyordu. Kendi ihtiyacını bile görmeden gecede, İlhan frem, Nükhet Du temeli olduğu inancındayız. Din parayı eve gelirirdi. Taş düştu ru ve Vadim Montenegro'dan bilgisini okulda alan ogrencilebaşımıza kardeş taş. Ahmet'le sonra sahneye çıkan ünlü sanatçı rin uygulamayı evinde. aile dükardeşik. yaralı koyunuk biz. L'ç Toto Cotugno şenliğe katılanla zeni içinde yapacağı inanç ve dülane yavru kurfoan verdik. Gelin rın geniş ilgisini gördu. Yaklaşık şüncesindeyiz. TC Anayasamızın laîkliklc ilyavnılanm elleriniz kına görme 1.5 saatlik konseri sırasında Coye gelin. Bu evin tek kazancı Ya tugno bir yandan şarkı söyler gili hükumleri geregince. din ken, diğer yandan da beş ayrı külturü ve ahlak bilgisi derslerinsemin'di. O da öldü. Dert çok kardeşim derdimiz çok babam. enstrümanı kullandı. 10 yıldır de aynca uygulamaya yer verilbestecilik yapan ve bunun sade mesi mümkun gorülmemektece son dört yılında şarkı söyle dir." ( \rka\ı Sa.ll. Su.l'de) ÇEŞME ŞENLIGI Cotugno: Bu kadar güzeltikte fakirliğin olması beni şaşırttı Uygulamalı din dersi önerisini Bakanlık benimsemedi Cinayet sanıgı polis memııresi İstanbul Haber Servisi Sevgilisi Dnz. Yzb. Saip Çakın'ı öldürmek suçundan 24 yıl ağır hapis istemiyle yargılanan polis memuresi Nuran Arat hakkında Adli Tıp Kurumu'nca verilen "cezai ehliyetini önemli ölçüde azaltacak" nitelikteki raporun Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verildi. Mahkeme, sanık avukatının tahliye istemini de kabul etmedi. İstanbul 3. Ağjr Ceza Mahkemesı'nue yapılan dünkü oturumda, Adli Tıp Kurumu'nda bir süre müşahade altında tutulan sanık Nuran Arat ile ilgilı rapor okundu. Adli Tıp Gözlem İhtisas Dairesi'nce verilen raporda, "suç sırasında ve halen cezai ehliyetinin önemli ölçüde azalmış bulunduğu ve sara hastalığı belirtileri görüldüğü" belirtilerek, sanık Nuran Arat'ın TCK'nın 47. maddesi kapsamı içinde yer alması gerektiği belirtildi. Cinayet sırasında alkollü olmasının ve içinde bulunduğu sosyal baskıların da olayda etkisi olduğu belirtilen raporda sanık hakkın yarçılandı madığını söyledi. Av. Özkan, "Olayda kasıl yoktur. Tamamen tedbirsizlikle meydana gelmiş bir olaydır. Ağır tahrik nedeniyle olayın işlenmiş olması ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre tahliyesine karar verilmesini istiyonım" dedi. Mahkeme, sanık polis memuresi Nuran Arat'ın tahliye istemini ve müdahil avukatın tanık dinletme istemini kabul etmeyerek, dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilnıesine karar verdi ve duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. da istenilen cezanın üçte birinin ve\a yarısının indirilmesi gerektiği belirtliyor. Dnz. Yzb. Saip Çakın'ın ailesi adına davaya müdahil olarak katıian Av. Metin Sait Güler, Adli Tıp Raporu'nun sanığı savunur mahiyette hazırlanmış olduğunu belirterek, "Rapora itiraz ediyoruz, dikkale alınmaması gerekir" dedi. Sanık avukatı Rahmi Özkan ise raporun doğru olduğunu, bir itirazları bulunmadığını belirterek, taruk dinleıınıesine gerek ol
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle