19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 TEMMUZ 1984 Ecevit m Anlatıyor 1974 mart ayında, Rauf Denktaş Ankara'ya geldiği zaman, Kıbns sonınunda belli adımlar atıldı mı? Ya da orada anlamlı adımlar atılabileceğine dair herhangi bir ipucu Hde edebilmiş miydiniz? ECEVİT O sırada koşullar çözüm için pek umut verici değildi. Biz o umut verici olmayan koşullarda, Kıbns Türklerinin haklan, özgurluğü, güvenliği ve ekonomik bakımdan güçlenmesi için ne gibi somut önlemler alınabileceğini göruştuk. 1974 başlannda Hukumete geidiğiniz sırada Yunanistan'la ilişkiJerimiz ne durumda idi? ECEVİT Belirttiğim nedenlerle biz, Kıbns sorununa, öteden beri buyuk önem veriyorduk ve 1974 başında Hukümete geldiğimizde de Kıbns sorunu ileri bir bunalım aşamasındaydı. Aynca Yunanistan'daki cunta rejimiyle ilişkilerimizin soğukluğu ve Yunan cunta rejiminin Kıbrıs'taki kışkırtıcılığı, bizim Kıbns sorunu üzerinde önemle durmamızı gerektiren ek bir unsur oluşturuyordu. Kıbns Rum yöneticileri kadar Yunanistan'daki cunta rejimi de, bizim Kıbns uzerindeki duyarlılığımızdan kuşkusuz tedirgindi. 10. Yıldönümünde Kıbns Barış Harekâtı'nı 6 Ismet Inöıı ü hazırkklı olabihnek için bazı direktifler vermişti Genelkurmay'la birlikte derhal askeri durumu nun, Hukümet gundeminde onemli ve öncelikli bir yer alacağını göstenyordu. Nıtekim Hukümete gelişimizın daha ilk aylarında, en ivedi sorunlardan birı olarak, Ege sorunlannı, Yunanistan'la ilişkilerimizi ve Kıbns sorununu ele aldık. O arada sorunlara barışçr çözumler aramaya kararlı olmakla birlikte, bir çatışma ortamına sürüklenırsek Türkiye'nin askeri durumu nedir, bunu da derhal Genelkurmay'la birlikte incelemeye başladık. MYakın Doâan tSMET İSOMÜ'NÜN DİREKTİFLERİ Ecevit anlatıyor: "1960'lann ilk yansmdaki İsmet lnonü hukümetlerinde üyeydim. Çalışma Bakanı olarak bulunuyordum, 1964'te Türkiye'nin müdahale zorunda kaldığı vakit, askeri hazırhğı olmadığı için, ne kadar güç durumda kaldıgını yakından gözlemiştim. O deneyimden sonra rahmetli İsmet fnönü 'nün, ileride daha iyi hazırlıklı olabilmek için bazı direktifle vermiş olduğunu da biliyordum Daha sonra, biz muhalefetteyken, 1967 deneyimi geçmişti. " ğu kesındır. Nitekim, Makarios, 1964'de Ioannides'ın önerisini aşırı bulduğu için reddederken, benzer sonuçlan doğuracağı belli olan "Akritas Planı"nı destekliyor, bu planın uygulanmasını üstleniyordu. Makarios, Turklere karşı, Yunanistan'daki müfrit unsurlardan daha insaflı ve anlayışlı değiidi, ancak Yunanistan 'daki maceracılardan ve cuntacılardan, kuşkusuz, daha akıllı, deneyımli, daha ınce hesaplı bir politikacıydı. Adada, Turkleri tumuyle etkisız bırakma hedefine, dünyada daha az tepki uyandıracak ve Turkiye'ye müdahale olanağı vermeyecek yontemlerle ulaşmaya çalışırdı. Yani Yunanistan'daki mufrit unsurlarla, arasında amaç bakımından değil, yöntem ve zamanlama bakımından ve kendi liderliğı bakımından ayrılık vardı. Ioannides'ın Yunan cuntasında en etkıli kişı duruma gelmesiyle birlikte, adadaki surtuşme tırmanışa geçmiştı. Yunanistan'daki yonetım, belli ki artık Makarios'u ortadan kaldınlması gereken bir engel olarak goruyordu. Nitekim sonunda, Makarios yonetımıne karşı bilinen darbeyi ve suikast gırışımini, 15 Temmuz 1974'de, sahneye koydular. Darbe onerisine ilişkin bu gozlemleriniz ozel istihbarala mı dayanıyordu? ECEVİT Hayır, açık ıstıhbarata, yani gozler onundeki belirtilere dayanıyordu. incetemeye başladık... olan avnlıklann belirtileri daha önceleri de gorülüyor muydu? İsmet İnönü'niin direktifleri Ben, 1960'lann ilk yarısındaki ismet Inönu hukümetlerinde de üyeydim, Çalışma Bakanı olarak bulunuyordum. 1964'te Kıbns Türklerine yapılan ağır saldınlar karşısında, işlenen toplu cinayetler karşısında Türkiye'nin müdahale zorunda kaldığı vakit, askeri hazırhğı yeterli olmadığı için, ne kadar güç durumda kaldıgını yakından gözlemiştim. O deneyımden sonra rahmetli İsmet lnonu'nun, ılerde daha iyı hazırlıklı olabilmek için bazı direktifler vermiş olduğunu da bıliyordum. Daha sonra, biz muhalefetteyken, bir 1967 deneyimi geçmişti. 1967'de de Türkiye gerçekleşemeyen bir müdahale ginşiminde bulunmuştu. Bu kez her olasılığa hazırlıklı olmak için hukümete gelir gelmez, askeri durumumuzu, Yunanistan karşısındaki askeri gucumüzu, incelemeye aldım. Bir yandan Genelkurmay'la Dışişleri'nin de katıldığı göruşmeler yapıyordum, bir yandan da Milli Güvenlik Kurulu'nda konuyu ele alıyorduk... Ege'deki ulusal haklar O aşamada Yunarıistan'la ihşkilerimizi gerginleştiren bir başka unsur daha vardı: Biz Turkiye'de illckez, bir hukümet programına, Ege'deki ulusal deniz ve hava haklan sorunumuzu da koymuştuk. Bunlara verdiğimiz önemi vurgulamıştık, bunlara çözüm arayacağımızı belirtmıştik. Yunanistan'dan da buna karşı sert tepkiler gelıyordu. Bu tepkiler nasıl oldu? ECEVİT Bizim hükumete gelişimizden birkaç ay once, MAKARİOS'LA GRÎVAS Ecevit anlatıyor: •' Makarios ve Kıbns 'taki bazı çevreler, Yunanistan 'm kendi içişlerine karışmasmdan genellikle rahatsız olurlardı. Grivas'ın sağlığı sırasında, Grivas'la Makarios arasındaki çekismeler, yetki surtüşmeleri, zaman zaman ileri olçülere vanrdt. Ada Rumlan arasında kanlı çatısmalara yol açardı..." Durumu ve tavnmızı şoyle ozetleyebılirim: Tahmin edebileceğiniz gibi, istihbaratımızın çok yetersiz olmasına karşın, gorunurdekı belirtiler, bir gerilim artış surecinde olduğumuzu, her an birtakım olaylarla, bu arada bazı olanaklarla karşılaşabileceğimizi gösteriyordu. O nedenle, her olasılığa ve her olanağa gore hazırlıklı olmak için, ayağımıza top geiirse, bunu anında ve etkili bir biçimde değerlendirebilmek için, hazırlıklı bulunmak gereğini duyuyorduk. Biraz önce Yunanistan'daki cunta rejiminin kışkırtıcılıgından söz ettiniz. Eğer yanlış anlamadıysam, bunun bir ornegi olarak da, Ege ile ilgili protestosunu belirttiniz. Bunun dışında, Kıbns'la doğrudan ilgili herhangi bir örnek var mı V unanistan'ın tavrı açısından? ramında daha aynntılı olarak yer almasından da herhalde memnun olmamışlardı. Ancak sanırım,Yunanistan, Turkiye'yi, Kıbrıs'ta pek etkili olabilecek dunımda görmüyordu ve bu izleniminin verdiği rahatlık içinde, Makarios yönetimiyle aralanndaki anlaşmazlıkların ustüne yürüyordu. Dolayısıyla, biz hukümete geldiğimizde Kıbns konusu, daha çok Yunanistan'daki cunta yönetimiyle Kıbrıs'taki Makarios yonetimi arasında canlı bir sorun görüntüsüne burünmuştü. Toplumlararası gorüşmeler de Rumlar tarafından süruncemede bırakılıyordu. Buna karşılık cunta rejımi, kendi kamuoyunun dikkatinı, ıç sorunlardan, Pan:Hellenızm ıdealıne, "Megali İdea"ya, yani "Büvük Ülkiı">e yöneltebilmek için, birtakım dış maceralara eğilımli görunüyordu. O nedenle, "ENOSİS"ı bır an once gerçekleştirmek isteyebilirdi. Bunu gosteren belirtiler vardı. 1974 ocak ayında, >ani bizim hukümet kuracağımız gunlerde ölen Grivas'ın sahneden çekilmesiyle, cunta rejiminin Makarios üzerinde baskı olanaklan azalmıştı. Yunanistan bu ned.enle de, Kıbrıs'ta birtakım yeni tertipler oluşturmaya çalışıyordu. Makarios, Yunanistan'daki cunta rejiminin tertiplerinden, hatta kendisine karşı suikast hazırlıklanndan açıkça yakınır olmuştu. Yunanistan'm dış politikasıyla Makarios'un dış politikası arasında da ayrılıklar vardı. Vunanislan'la Kıbrıslı Rumlar arasında bu sorunlar, o sıralarda mı su yiızune çıkmıştı? ECEVİT Hayır, bunun belirtileri daha onceîeri de, zaman zaman ortaya çıkardı. Ama, 1974'e girerken, bunlar doruk m oannides'in Makarios'a önerisi: "Efendimiz, işte projem: Adanın her yerinde birden Türklere ansızın saldırılsın ve son bireyine kadar bütün Türkler yok edilsin!" Bu "proje"yi Ioannides 1964'de yapmışîı... Üç yıl sonra Atina'da iktidara el koyan cuntanın önde gelenleri arasında yeraldı ve 1973'de de en etkin kişisi oldu. Ioannides'in önerisi ECEVİT Evet, bunun ilginç bir karutını, Makarios, olümünden bir süre önce, ünlu Italyan gazetecisi Orikna Fallaci ile 1976'da yaymlanan birgörüşmesinde vermişti. Yunanistan'da cunta rejimiyle birlikte çok etkın bir duruma gelecek olan ve müfrit kişiliğiyle bilinen General Ioannides, Yunanistan'daki askeri darbeden birkaç yıl önce bir Yunan subayı olarak, Kıbrıs'ta görev yapıyordu. Makarios'u, o vesileyle 1964 yılında ziyaret etmiş. Bu ziyaret hakkında Makarios, Italyan gazeteciye su açıklamayı yapıyordu. "Bir gıin, Nikos Sampson'la birlikte, Ioannides beni görmeye geldi. 'Kıbns sorununu tümüylu çozecek bir projeyi bana önermek uzere beni gizlice görmek istemişti. İçeriye girdi, saygı ile elimi öptu ve 'efendimiz, işte projem: Adanın her yerinde birden Türklere ansızın saldırılsın ve son bireyine kadar butun Turkler yok edilsin' dedi. Şa$kınlıktan donup kalmıştım. Diişüncesine kalılamayacağımı, onca masum insanın öldunilmesini tasav\ur bile edemeyeceğimi soyledim. Yine elimi optu ve çok kızgın bir durumda çıkıp gitti." Bu Ioannides, sonradan, 1973'de, Yunanistan'daki cunta rejiminin içinde yapılan ıktidar darbesiyle, cuntanın en etkili kişisi durumuna gelmişti. Makarios'un 1964 yılına ait anısından da goruluyor ki, Ioannides, daha o zamanlardan, Sampson'la, yani 15 Temmuz 1974 darbesinde araç olarak kullanılacak Kıbrıslı Rum gerillacıyla ışbırliği halindeymış. Ioannides'in, Makarios'u, fazla Moskova yanlısı saydığı, hatta ENOSIS'e ve Hellenizm'e bir engel gibi gordüğu ızlenimi de dunyada yaygındı. Sovyet notası Başka ulkelerde de benzer gözlem *e izienimler olduğunu biliyor muydunuz? ECEVrtT Tahmin ederim. Nitekim, Sovyetler Birlıği, Yunanistan'a Kıbns'tn içişlerine karışmaması için bir nota verme gereğini duymuştu. Ne zaman? ECEVİT Yılın ilk avlarında, sanırım 1974 martında... Sizin bundan resmen mi haberiniz oldu? ECEVİT Habenmiz oidu. Herhalde fazla saklı tutulmak istenmeyen bir gırişimdi bu... Sovyetler Birliği'nin federal çözüme karşı bir tepkisi var mıydı? ECEVİT Öyle bir ızlenim edinmedim. Kıbns'ın bağımsızlığı ve bağlantısızlığı guvence altında oldukça, Sovyetler Birlıği için, üniter(birlikci) devletle, federal devlet arasında onemli bir ayrım gozetıimesıne neden voktu. Sovyetler Birlıği adanın Yunanistan'a katılmasına ve ikisi de NATO ulkesi olan Turkıye ile Yunanistan arasında böluşulmesine karşı idi. noktasına varmıstı. İktidar çatışması derken, Yunanistan'daki cunta rejiminin, Makarios'a alternatif bir iktidar oluşlurma niyetini mi kasteditorsunuz? ECEVİT Oyle bir niyet gitgide belirginleşiyordu. Fakat iş o kadarla da kalmıyordu. Muhtemelen, iki yanlı işleyen bır iktidar mucadelesiydi bu... Yani cunta rejimi altında Yunan halkınm hoşnutsuzluğunu ve bu rejime karşı dış dunyada doğan tepkileri goz önünde tutarak, Makarios, belki de "ENOSIS"ı, Kıbrıs'ın Yunanistan'a katılmasından çok, Yunanistan'ın Kıbns'a katılması biçiminde, daha doğrusu kendisinin başı çekeceği bir birleşme biçiminde düşunuyordu. Makarios bunu, bildiğim kadar, hiçbir zaman açıkça dile getirmemiştir, ama birçok gözlemciler onun bu türlü hevesler beslediği izlenimini ediniyorlardı. Çok iddialı bir kişi olması da, onun cunta yonetimi golgesinde bir kukla lıder durumuna gelmeyi içine sindırmesine herhalde elvermezdi. Enosis konusunda >ontem ve zamanlama bakımından var Kıbns Türklerine yapılan ağır saldınlar ve işlenen toplu cinayetler karşısında Türkiye müdahale zorunda kaldığı vakit, askeri hazırhğı yeterli olmadığı için, ne kadar güç durumda kaldıgını yakından gözlemiştim. 1973 sonlannda, Türkiye ilk kez, kendi resmi kuruluşu olan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına Ege'de bir arama ruhsatı vermişti. Çatışma durumu yok ama... Daha ortada hiçbir sev >ok? ECEVİT Hayır, ortada bir çatışma durumu yoktu. Bizim herhangi bir asken harekâta başvurma niyetimiz de yoktu. Fakat her an her şey olabilirdi. Her turlu olasılığa karşı hazırlık durumumuzu bilmemiz ve gerekli önlemleri almamız gerekiyordu. Ben de öteden beri, genellikle dış sorunlara, ozellıkle Ege ve Kıbns sorunlarına kişisel olarak ılgımi surdurduğum için, her olasılığa karşı kafamda planlar hazırlıyordum. Ve bunları not ediyordum. Sık sık alevlenen ayrılıklar... Kıbns sorununun, 1974'te siz hukümete geidiğiniz sırada daha çok Yunanistan'daki cuntayla Makarios yonetimi arasında bir sorun görüntüsüne bunindüğünü sö>lerken, ne kastediyorsunuz? ECEVİT Kıbns Rumlanyla, o arada Makarios'la, Yunanülar, "ENOSİS" ulkusunde birîeşseler bile, bunun biçimi bakımından, gerçekleştirilmesi için izlenecek yol yordam bakımından veya zamanlaması bakımından, aralannda sık sık alevlenen ayrılıklar vardı. Bu ayrıhklara kişilik ve iktidar çatışmaları da ekleniyordu. Makarios daha ince hesaplı Makarios'un anlattığı bu olay, kendi Cumhurbaşkanlığı sırasında Türklere yapılan mezalimden onun değil, Yunanlıların mı sorumlu olduğunu gösterir? ECEVİT Hayır, Makarios'un da. Yunanistan'daki mufrit unsurlar kadar sorumlu oldu Cunta ile Makarios arasında ECEVİT Yunanistan'daki cunta yönetiminin seçim bildirgemizdeki "federal çözüm" ilkesine daha 1973 secımleri oncesinden gosterdıği tepkiyi anlatmıştım. Aym ilkenin Hukümet Prog V\R1\: Makarios'a darbenin izleri Hem suçlu, hem gıiçlü Yunanlıiar 1961 'den beri, Ege'de bizim de üzerinde hak iddia edebileceğimiz deniz yataklannda ve kjta sahanlıklannda muhtelif yabancı şirketlere arama ruhsatları veriyorlardı. Türkiye'nin ilk kez boyle bir ruhsat vermesi karşısında Yunanistan tedirgin oldu, ama pek ustüne gitmedi. Belki de bunun uyguJanması yolunda bir adım atîlmadığını ve sözde kalacağını duşünerek, ileri bir tepki göstermedi. Fakat bizim Hükümet programımız açıkiandığında Ege sorunlarına vereceğimiz önemi gördüler. Onun için, açık ve resmi tepkilerini bizim hükumet oluşumuzun hemen ardından gösterdiler. Programı Mecliste okuyuşumuzun haftasında, 7 şubatta daha guvenoyu alışımızdan önce, Yunanistan, hem suçlu hem güçlü tavrı içinde, bize bir protesto notası verdi Sadece deniz ve Ege'yle ilgili mi?.. ECEVİT Evet, Ege sorunlarıyla ilgıli... m.unanistan, açık ve resmı tepkisini bizim hükümet oluşumuzun hemen ardından gösterdi. Programı Mecliste okuyuşumuzun haftasında, 7 Şubat 1984'te daha guvenoyu almazdan önce, Yunanistan, hem suçlu hem f üçlü tavrı içinde, ize bir protesto notası verdi. Vlakarios ve Kıbrıs'taki bazı çevreler, Yunanistan'ın kendi içişlerine karışmasmdan genellikle rahatsız olurlardı. Grivas'ın sağlığı sırasında, Grivas'la Makarios arasındaki çekismeler, vetki surtüşmeleri, zaman zaman ileri olçülere varırdı Ada Rumlan arasında kanlı çatısmalara yol açardı. CVNTA L/DF.RİPAPADOPULOSMAKARİOS'LA Ecevitanlatıyor: "1974 ocak ayında, yani bizim hükumet kuracağımız gunlerde olen Grivas'ın sahneden çekilmesiyle, cunta rejiminin Makarios üzerinde baskı olanaklan azalmıştı. Yunnnistan bu nedenle de, Kıbns 'ta birtakım yeni tertipler oluşturmaya çahşıyordu. Makarios, cunta rejiminin tertiplerinden hatta kendisine karşı suikast hazırlıklanndan açıkça yakuur olmuştu... " Yunanistan halkı askeri cunta rejiminin baskısı altında bunalırken, bazı aşın unsurlar dışında, Kıbns Rum halkı herhalde, Yunanistan'Ia bir an once birleşmek hevesinı duyuvor olamazdı. Genelkurmay'la birlikte İlkin Yunanistan'dan. sonra Makarios'tan gelen tepkiler karşısında hiikiimetin tavrı ne idi? ECEVİT Bir yandan bizim kendi kararlılığımız ve bu konularla yakın ilgimiz, öte yandan bizim kararlılığımızı gören Yunanistan'm ve Kıbns Rum yöneticilerinin zaman yitirmeksizin ortaya koyduklan tepkiler, gerek Ege sorunlannın ve Yunanistan'la genel anlamda ilişkiler sorununun, gerek Kıbns sorunu YUNAS CUNTASISIS LİDERİ PAPADOPULOSMUTLU GÜNLERİSDE Ecevit anlatıyor: "Yunanistan 'da cunta rejimi, kendi kamuoyunun dikkatinı, iç sorunlardan, PanHellenızm idealine, 'Megali İdea'ya, yani 'Büyük Ülkü'ye yöneltebilmek için, birtakım dış maceralara eğilimli görunüyordu. O nedenle,ElsOSIS'i bir an önce gerçekleştirmek isteyebilirdi. Bunu gosteren belirtiler vardı... "
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle