19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 TEMMUZ 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 Ozetle Simba Ödülii Sovyet dansçılarm Uluslararası işbirliğine katkıda bulunanlara verilen İtalya'nm Simba Ödülü'nü Sovyetler Birliği Bolşoy Balesi'nden Yekaterina Maksimova ve Vladimir Vassilyev adlı iki dansçı aldı. Maksimova ve Vassilyev, üstünde bir aslan başı kazilı olan plaketlerini Roma 'daki Sovyet Büyükelçiliği'nde dıizenlenen bir törenle aldılar. Akbank'ın resim sanatını konu alaıı konuşmaları sürüyor Kültür Servisi Akbank'ın bir süre önce başlattığı resim sanatını konu alan konuşmalar sürecek. Bugun Resim ve Heykel Müzesi'nde ressam Tomur Atagök, saat 14.00'de "Resimde Korapozisyon" konulu bir konuşma yapıyor. Konferans dizisinin bundan sonraki bölümu Fındıklı'daki Akbank Genel Müdürlük binası konferans salonunda 13 ağustos günü Devrim Erbil, "Resimde Soyut ve Soyutlama". 27 ağustosta Prof. Özdemir Altan, "Resimde Mekân Kavramı ve Türk Resmi", 10 eylulde Yard. Doç. Özer Kabaş, "Türk Resminde Renk", 24 eylülde de Prof. Dr. Adnan Çoker, "Türk Resminde Altyapı Olarak Geometrik Düzen" konularında konuşacaklar. Saat 15.0018.00 arasında yapılacak olan konuşmalar halka açık. Duyduk Gördük Bir açılış töreninden izlenimler Geçtiğimiz günlerde Ankara Hastanesi'nde bir açılış töreni yapıldı. "Türkiye Acil Servis Uygulaması, Ankara BüyukKent Bölümü"nün küçük bir modeli olarak Ankara HastanesiyeniAcilServisi'nin açılışıydı bu. Törenden az önce, hastanenin başhekimi Dr. Tayyar Çavuşoğlu, odasmdaki basın mensuplarına bazı şeylerin yanlış yansıtıldığından yakmıyor ve örnekler veriyordu. Basın mensuplan da kendilerine doğru bilgi verecek kişileri bulamadıklarını, her zaman işin doğrusunu öğrenmek üzere bir bakanı ya da bir genel müdürü aramaktan çekindiklerini, o nedenle de "Madem doğrusunu öğreneceğim bir kaynak yok, o halde ben duyduğumu yazarım. Yalan ya da yanlışsa bize bilgi vermeyen yetkililer tekzip etsinler" diye bir uygulamaya karar verdiklerini anlatıyorlardı. Konuşmalarm en heyecanlı yerinde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın geldi. Çok kısa bir hoşbeşten sonra bakan da basından yakınmaya başladı vebirömek verdi: "Geçenlerde bir gazetede 'Sağlık Bakanı istifa etti' deniyor ve şöyle devam ediyordu: 'Türkiye'de hekimlerin sayısı yeterli değildır.' Bakın şu işe, hekimlerin sayısınm yeterli olmayışı Sağlık Bakanı 'nin suçuymuş ve Bakan da bu suçu itiraf etmiş. Sağlık Bakanı kimdir? Sağlık Bakanı bu sisıemi devralan kişidir. Suçlusu değildir ki!" Hastanenin önünde, üzerinde Hızır1 yazılı bircankurtaran vardı. Sarı arabanm üzerinde bir de naratruknac yazılıydı. Bu yazının neden ters yazıldığmı soran bir gazeteciye yanıt veren Bakan şöyle dedi: "Cankurtaran herhangi bir arabanm arkasına geldiğinde, yazının öndeki arabanm dikiz aynasına doğru duşmesini ve şoforün kolayca okuyup yol vermesini sağlamak için öyle ters yazıldı." Bazı gazetecilerin şaşkın şaşkın bakmalan üzerine Bakan, "Anlaşılmıyor mu yoksa? Anlaşılmıyorsa değiştirelim'' derken, bir gazeteci kendi kendine mınldanıyordu: "Yazı okunabilse n 'olacak, okunmasa n 'olacak? Zaten cankurtaran yeri göğü tutan siren sesiyle gelmiyor mu?" Acil Servis'in önünde açılış töreni yapıldı. Hastane Başhekimi 'nden sonra Bakan Mehmet Aydın da bir konuşma yaparak, konuya ilişkin bilgi verdi. Bir ara sözü yapılan öteki çalışmalara getiren Bakan şöyle dedi: "1984 bütçesinde bize dört cankurtaran konulmuştu. Bu bütçe bizden önce hazırianan butçedir. Bugün 300 araba ana tamirhanemizde cankurtaran haline getiriliyor. Eeeeeh, şımdi burada müsaade edin de biraz particilik yapayım. Biz ne diyoruz? lş bilir, iş biıirir bir iküdarız diyoruz. Işte bu bir örneği. Bu sayı 6O0'e, 700'e çıkacak. O zaman nasıl ış bitirdiğimızi daha iyi göreceğiz. Kusura bakmayın. Biraz particilik yaptım." Henry Moorehın yumurtası çalındı ABD 'de Yale 'deki İngiliz Sanat Merkezi'nde açılan sergide ünlü İngiliz yontu sanatçıst Henry Moore 'un yapıtınm bir bölümu yok oldu. Geçtiğimiz günlerde Sanat Merkezi'nin kolleksiyonu için satın alınan Moore'un "Kuş ve Yumurta" adlı yontusunun "yumurta" bölümü çalındı. Moore'un 1934 yılında yeşil Cumberland mermerinden yaptığı yontu üç parçadan oluşuyordu. YAMADA 'DA.\ ÖRSEK Çağdaş Japon Sineması'mn iyiyönetmenlerinden Yoji Yamada da Pesaro Şenliği'nde ilgi görenlerdendi. Halktan kişileri işleyen bu yönetmenin birkaç filmi şenlikte gösterildi. Pesaro Film Şenliği'nde ağırlık Japon Sineması'nda Japon Sineması son on yıldır Batı 'da büyük ilgi topluyor. Bir yandan tek tek Japon yönetmenler tanıtılırken, bir yandan da toplu gösteriler düzenleniyor. Japon Sineması, yılda 300'ü aşkın film üretiyor. Sinema on yıldır Japonya'da bunalım içinde. 1960'lardaki 11 milyar seyirci, 1970'lerde 3 milyara düşmüş. Japon Sineması 'na bugün 4 büyük yapımevi egemen. Bunların kendilerine bağlı yönetmenleri, senaryocuları, oyuncuları ve teknik ekipleri var. ENGİN AYÇA Genellikle yanşmalı yapılan ve değişik ülkelerden elenerek seçilen filmlerin gösterildiği sinema şenliklerinden farklı bir çizgiyi surdüre gelen İtalya'daki Pesaro Uluslararası Sinema Şenliği (daha doğrusu Sergisi), son iki yıldır programlarını Asya Sineması'na ayırmış durumda. Bu yıl 6 Güney Kore fılmiyle 1930'ların devrimci Çinli yönetmeni Yu Sun'un üç filmi dışında bütunüyle Japon sinemasından örnekler sergilendi Pesaro'da. \ Japon sineması son on yıldır Batı'da büyük ilgi toplamakta, tek tek yönetmenlerin tanıtılması yarunda, seçilmiş önemli filmlerle toplu gosteriler de duzenlenmektedir. Qrneğin bu yıl Paris'te Sinematek salonlarında bütün Japon Sinema Tarihi'ni kapsayan \e bir yıldır suren buyük bir tanıtma programı surdürulüyor. Japon sinemasının Godard'ı denilen Nagisa Oshima toplu gösterisi haziran ayından bu yana, birçok Italyan kentini dolaşıyor. İki yıl önce Venedik Şenliği Mizoguchi'yi. Locarno Film Şenliği 1979'da Yasujiro Ozu'yu, 1983'te Mikio Naruse'yi toplu olarak tanıttı. Benzer gösteriler Fransa'da, İngiltere'de, Amerika'da da yıllardır yapılmakta. menlerin dışında kalan ve B serisi denılen filmler yapan, bir anlamda yapımevlerine kontratla memur gibi bağlı yönetmenlerin (Katsudoya Motion Pictures) çalışmalanydı. memekte söylendiğine göre. Fakat isim yapmış bütün büyük Japon yönetmenlerine kaynaklık eden, onları besleyen de surekli bu B serisi urünler kuşkusuz. Daha çok türlerin örneklerinin gösterildiği Pesaro Şenliğinde yine de kimi yönetmenler daha bir kapsamlı tanıtılmaya çahşıldı. Karlovy Vary'de Büyük Ödüf Gersimovhın Her yıl Çekoslovakya'mn Karlovy Vary kentinde düzenlenen Karlovy Vary Film Şenliği sonuçlandı. Bu yılın Büyük Odül'ünü Sovyet yönetmen Sergey Gersımov'un "Leo Tolstoy" adlı yapıtı kazandt. Cem Kabaagcufuı ölünıü üzüntü yarattı Yemköy IskelesVnde kabadayı var Yer Yeniköy Vapur Iskelesi. Hava nefis, deniz ve gök masmavi. Çöp atanlara 70 bin lira ceza kesileceğini duyan gazinocular bile hizaya gelmiş, denizi seyredilir, hatta yüzülür halde bırakmaya başlamışlar. Oynayacak park bulamayan birkaç çocuk ise, iskelenin ucundan denize bakıyor ve aralannda şakalaşıyorlar. Ancak bu sevimli iskelenin pek de sevimli olmayan bir memuru var. Adının Faruk olduğu sonradan öğrenilen bu memur, hışımla çocukların yanına yaklaşıyor. İskelenin yasak bölge olduğunu söyleyip karşüık beklemeden yumruğunu savuruyor. Elinde taşıdığı merdiveni de sallayarak çocuklardan birinin ağzını kan içinde bırakıyor. Çevredekilerde hiç tepki yok. Iskelede kendisini almaya gelecek motoru bekleyen bir yabancı konuk, yanındaki dostlarına, "Çocuğu öldürseler kimsenin umurunda diye ters bir dille çıkışıyor. Size battık mı? Yabancı dostumuz devlet konuğu. Kendisini almaya gelecek motoru bekliyoruz, diyen birine bu kez ilk "Faruk'tan daha da kaba biçimde bağınyor bu Faruk II: Vay, sen bana hakaret ettin! Batmak ne demek, anlat bakalım! Ardından ısrarla kimlik istiyor. Neredeyse karakola götürecek hepsini. Neyse ki araya motorcular giriyor da devlet konuğu yabancıyla yanındakileri ağırlıyorlar. Aklı ağzı bumu kan çanağına dönmüş çocukta olan devlet konuğu yabancı ise, yanmdakilere şöyle diyor: Geçen gün dokuz isçinin ölümünü veren haberleri dinlediğimde abartıyor sanmıştım. Anlaşılan abartma yokmuş. Bence memurlann bize karşı davranışlannı değil, çocuklara yaptıklarmı ele alan bir girişimde bulunacaksınız. JacquesHenri Lartigue 'in fotoğraf gösterisi Fransa'mn Arles kentinde düzenlenen Uluslararası Fotoğraf Buluşması 'nda bu yılın en önemUolayı, ünlü Fransız fotoğraf sanatçısı JacquesHenri Lartigue'in "6x13" adlı gösterisi. Bu yü on beşincisi gerçekleştirilen Uluslararası Fotoğraf Buluşması 'nda yöneticiler, doksan yaşındaki Lartigue'i şenliğin odak noktası seçtiler. Öte yandan, Arles kentindeki küçük meydanlardan birine sanatçının adı verildi. Şiddete karşı duygusallık da var Seijun Suzuki 1923 doğumlu, 1956'dan beri yılda ikiüç film çeviriyor. 196368 yılları arasında Nikkatsu firmasında en önemli ve bılinen filmlerini gerçekleştirmiş. Daha önce sıradan 27 film çektikten sonra 1963'te "Yaju no Seishun" (Vahşi Adamın Gençliği) filmiyle kendine yatkın turü bulmuş. Bir detektif oykusü anlattığı. Modern bir yakuzadır kahramammız. Suzuki bu turde daha başka filmler de çekti. "Tokyo Nagaremono" (Tokyo Serserisi1966) ve "Koroshi no Rakuin" (Katilin Markası1967) buniara örnek gösterilebilir. Suzuki bu tur ile bir bakıma dalgasını geçmektedir filmlerinde. Güçlu bir mizah duygusuyla akıl almaz buluşlar içeren çekimler gerçekleştirir. Resimli roman kahramanlan gibidir kişileri. Suzuki'nin şiddet ve öldurme içeren sinemasına göre Keisuke Kinoshita'nın sineması oldukça duygusal ve lirik. 70'lerden beri sinemadan uzaklaşmış ve televizyonda çalışmaya başlamış. O zamana kadar 23 yılda 42 film gerçekleştirmiş. Son yıllarda ısrarla karşısında sinema için birkaç film daha çevirmiş. Kinoshita'nın diğer yönetmenlere göre bir özelliği de tek bir türde urünler vermek yerine, hepsini denemesi, anlatım ozelliklerini de filmden fılme farklılaştırabilmesi, birinde uzun genel planlaFİa çalışırken, bir diğerinde kısa planlarla ve dinamik bir kurguyla öykusünü anlatabilmesi. Dramatik filmlerinin baş kişileri çokluk kadınlardır ve bunlar savaşın, siyasal baskının, sınıfsal saflaşmanın, kişilerin bireyciliğinin koıuluğüne inanırlar. Savundukları anlatım özgürluğü, aile sevgisi, romantik aşk, doğruluk, hakbilirliktir hep. Bu uğurda savaşım verirler, acı çekerler, gerektiğinde de ölurler. "Onna no Sono" (Kadınlar Bahçesi1954), "Nijushi no Hitomi" (Yirmidört Göz1954), "Nigiku no Gotoki Kiminariki" (Yabanıl bir Kasımpatı Gibiydi O1955), "Nihon no Higeki" Yapımevlerinin uztnanlık alanı ayrı Japon Sineması'na bir zamanlar sayıları 6 olan, bugün 4'e duşmüş bulunan büyük yapım ve dağıtımevleri egemen. Bunların kendilerine bağlı yönetmenleri, senaryocuları, oyuncuları ve teknik ekipleri var. Hollywood tünı bir yapım anlayışı içinde çalışıyorlar. Yönetmen kendisine sunulan senaryolar içinden seçtiğini hiç değiştirmeden goruntülemekle, filmi istenilen biçimde ve çabucak bitirmekle yukümlü. Japon Sineması birbirinden kesin sınırlarla ayrılmış, kendi kuralları olan çok sayıda tür geliştirmiş. Ve her yapımevi de belli turde uzmanlaşarak film üretmekte. Haftada bir ya da iki filmi dağıtıma sokuyorlar. Zamanla abone gibi seyircilerle bu filmler arasında sürekliliği olan bir ilişki kuruluyor. Her hafta aynı turden bir filmi seyretmek uzere, aynı seyirci aynı sinemaya gidiyor. Türun bir bütunluğü ve sürekliliği var. Kendi mitoslarını, kahramanlarını yaratmış, bunları yaşatıyor. Shochicu yapımevi daha çok aile dramlarında, duygusal güldürulerde, Toeı yapımevi Yakuza denilen turde, Daieı Zatoichi türunde, Nikkatsu ise daha çok erotik filmlerde uzmanlaşmış. Bu türlerin bazılarını şöyle sıralıyabiliriz: Jidaigeki, kostumlü tarihsel dramlar, Zatoichi bu türun biraz stilize edilmiş şeklidır. Chanbara kılıç dövüşlerinde dayanır, Yakuzalar Japon türü polisiye filmlerdir, tabanca yerine çokluk kılıç ve bıçak kullanılır. Matatabı eiga, gezen kumarbazlan anlatır, Shomingekiler kentteki orta ve alt tabakaların oykülerini işler. Kaidan, korku, hayalet oyküleridir, Kaiju eiga Godzilla turiı canavarlan ele alır. Romanpornolar ise seks filmleridir. Yapımevlerine bağlı yönetmenler yılda 34 film yapma durumundadırlar. B serisi filmler Japon eleştirmenlerince de pek iyi izlen Abdüllatif Laabi'nin oyunıı Avignon Tiyatro Şenliği'nin ilginç gösterilerinden biri de, Faslı ozan Abdüllatif Laabı'nin 22 temmuz gecesi gösterilen oyunu oldu. 1977yılında Fas'ta 20yıl hapis cezasına çarptınlan ve hücresinde kendisini öldürmeye kalkan Hasan ElBou Dostlan Kurulusu 'nun isteği üzerine sahnelenen oyun, "Umudun Yedi Çarmıha Gerileni"ni anlatıyor. Sekiz yıl cezaevinde yatıp çıkan, ancak 4 yıldır Fas 'tan dışan çıkmasına izin verilmeyen Laabi, bütün dünyada büyük un sahibi bir yazar ve ozan. İSTANBUL, (THA) Ressam Cem Şakir Kabaagaç'ın ölümü sanat çevTelerinde üzüntü yarattı. Akciğer kanserinden kurtulamayan Kabaagaç'ın sanatı ve kişiliği üzerine konuşan sanatçı dostlan, şunları söylediler: Seramikçi Erdinç Bakla: "Bir ressam için en verimli çağında gelen olum. erkenden de öte hain bir ölümdür. Kabaagaç resimde duyguyu en guçlü senteze sokan ressamlanmızdan biridir." Türkiye Ressamlar Derneği Baskanı Güngör Anbal: "Kabaagaç gibi degcrli bir sanatçı aramızdan «yrıldığı için Uzgünüz, eksigiz." Ressam Elif Naci: "Genç, yetenekli bir sanatçımızdı. Çok üzgüniım." Ressamozan Metin Eloglu: "Cem Kabaagaç çok sevimli bir insandı. Değerli bir sanatçıydı. Üzgünüm." Ressam Birim Bozok: " Çok sevdiğim, mükemmel bir insandı. Şaşırdım ve çok üzüldüm." olmayacak" diyor. Ama astığı astık, kestiği kestik memurla tartışmanın olanağı yok. Kimse ağzını açmıyor. Yalnız bu kez, iskelenin bir başka memuru (ki onun da adı sonradan öğrenildiğine göre Faruk) kulübesinde esnemekten vazgeçip dışan çıktyor ve yabancmm arkadaşlanyla yanlarındaki gazeteciye: Orası yasak, çıkın dışan! HAYYANLAR ISMÜL (;ÜJ;E(: Jackson Pollock Vakfı ı Jackson Pollock 'un dul kansı ve TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 25 Temmuz onun gibi soyut ekspresyonizmin ilginç temsikilerinden biri olan Lee Krasner, geçtiğimiz haziran ayında ölmüştü. 18 temmuz günü New York 'tan bildirildiğine göre, Krasner, 10 milyon tutarındaki servetini "parasal yönden zor durumda ve yetenekli" ressamlara yardım etmek amacıyla kurulan Pollock Vakfı'na bıraktı. Yıllardır üretinı düşnıeven Yarımca Şenliği sona erdi 13. Yanmca Kültür ve Sanat Şenliği 22 temmuz pazar günü sona erdi. Şenliğin son gününde yağlı güreşler ve at yanşlan, körfezde ise kürek ve optimist yanşlan düzenlendi. Aşıklann atıştığı, müzik şölenlerinin gerçekleştirildiği, bir tiyatro oyununun sahnelendiği Yarımca Şenliği'nin on üçüncüsünü 35 bin kişi izledi. (a.a.) Japon sineması yılda uç yüzü aşkın film üretiyor uzun suredir. Ülkesinin dışında tanınan 510 yonetmenden ve filmlerinden başka koskoca bir Japon Sineması aslında pek fazla ve derinliğine bilinmiyor. On yıldır sinema her yerde olduğu gibi Japonya'da da bir bunalım içinde. 60'lardaki 11 milyar seyirci, 70'lerde 3 milyara düşmuş. Ve 70'lerin, 80Merin Japon Sineması, herkesin kolayca birleştiğı bir değerlendirmeyle, 50'lerin, 60'lann Japon Sineması'ndan oldukça geride. 70'lerden sonra pek önemli bir^eyin yapılmadığı söyleniyor genellikle. Bu bakımdan Pesaro programında 50'lerin, 60'lann filmleri ağırlıktaydı. Üstelik bu filmler de az ya da çok tanının Mizoguchi, Kurosawa. Ozu, Naruse, İchikavva, Kobayashi, Oshima gibi yönet •&Q9'OA 8U6ÛN,FRAM£IZ LOUIS BLERIOT,UÇASIY. LA MAN$ DENİZİNİ AfM/f , İNGİLİZ SA2E7ES/ DA/iy MAIL'M KCYDUĞU 8lN STSRLJNUİC ÖOÛLÜ DE KAZANM/fTt. KEMOİ YAP/MI OLAN 'SLERIOT Xf " M0NOPLANE(jSK KANATLİ) ÜÇAĞI 3OOkg /)&£ ~,wPA,8toEm£ UZUNLUĞUfi/CHYDI.KAHATAÇlİ:LI6I 7,8OM£TSBYOı 7£km/Saat H/ZIA l/ÇA&İLSN CJÇAK, CAL4f£(F8ANSA) POVEX (IA/GİL7Bt?£" ARASlNI YAG/M SA/fTTE ALMfST7. so YIL so/veA, UÇAĞIN &R KOPYASI, ANI UÇLÇB YAPMAK ÜZEJS£ HAZ//ILANP/SJNDA, OBNEYIMLİ BİR HAVACI. "SOM ALTIN BlZ SALOAI SAATl M2AMAAAK İÇİN BİLE, fU ŞEYL£ BLERJOT, UÇA& HAVALAUMAZD/M " İLE DOVER'E İN DİYECBKTİR!. PİĞI UCAKLA İLK KEZ MANŞ'I AŞT/f. (Bir "Narayama Bushiko" (Narayama Efsanesi1958), "Fuefu Kigawa" (Fuefu Nehri1960), "EiRuh1961) gibi filmler bu tur kahramanlar üzerinde kurulmuştur. Kadın seyircilerin bilincini, tepkilerini yansıtırlar. Shochiku firmasının Ofuna stüdyolarının turu olan kadınlara dönuk filmlerin (Josei eiga) 1950'lerde Kinoshita en başarılı yönetmeni olmuştur. 1931 doğumlu Yoji Yamada ise, Japonya'da ilerici bir sinemacı olarak tanınıyor. Seksin ve şiddetın perdeleri doldurduğu bir dönemde Yamada surekli halktan kişileri, onların gıındelik yaşantılarını, dünyalarını işlemekte, seyircileri guldürup eğlendirmekte ve yer ver de ağlatmaktadır. Yamada bir unlamda gunumuz modern Japon toplumunu reddednor, onun yerine yok olan böyle bir özlemı, ıyimserliği getirmeye çalışıyor. Seyircilerin buvük beğenisini kazanan bu dızilerden her >ıl bir iki tane >apıp yapımevini garanti>e aldıktan sonra, kendi bildiğince, keyfine göre film yapabilme özeürluğune de kavuşuyor. Daha sözu edılebılecek, Yoshishige Yoshida, Susıımu Hani, Tai Kato, Heinosuke Gosho, Shiro To\oda, Yoichi Gigashi, Eiichi Kudo, Shohei İmamura \e başkaları gibi birçok yönetmen \e filmler var. Pesaro Uluslararası Yenı Sinema Şenliği gelecek yıl Asya Sineması'nı Hınt Sineması'na ağırlık veıerek tanıamlamak niyetinde. Bu konuda çalışmalara başlanmış. Ayrıca bir Asya ulkesi olan Turkive'nın sinemasının da bu çerçeve içinde yer alabileceği düşünülüyor. Japon Trajedisi1953), 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet tstanbuVda hararet dün 36.3'e kadar yükseldi Dün de İstanbul senelerdenberi görülmemiş müthiş bir sıcak altında kavruldu. Ara sıra hafif esen ruzgârda bile bir fırın harareti vardı. Köprünün asfaltlan yumuşamış, balçık haline gelmişti. Sıcak o kadar fazla ve bunahıcı idi ki güneşte durmak ve sokaklarda ceket ve şapka ıle dolaşmak gayrikabildi. Dünkü müthiş sıcak en zıyade iş sahiplerini muteessir etti. Bürolarda, yazıhanelerde çalışanlar, vantilatörlerin yardımma rağmen bunalıp kaldüar. Dün mevsimin belki en sıcak günü idi. Çünkü birkaç gun evvel 3233'ü bulan evvelki gün 34'e çıkan derecei hararet dün 36.3'ü geçmiştir. Kandilli Rasathanesinitı verdiği malumata göre, dun sabah saat yedide tazvik 751.5, saat 14'te 756 idi. Yine Kandilli Rasathanesi 'ne nazaran istanbul'da 1911 senesinin 6 temmuzunda 39, 1912 senesinin 12 haziranmda 38.9 25 Temmuz 1934 derece hararet kaydolunmuştur. Binaenaleyh 36.3 derece sıcaklık İstanbul için görülmemiş bir şey değildir. Fazla sıcaklar İstanbul'da buz sarfiyatını çok arttırmıştır. O kadar ki dün şehirde hiç buz kalmadığı şayı olmuştur. Belediyenin buz serbayii İsmail Müştak Bey bu şayiayı tekzip ederek bize demiştir ki: " Şehirde buz kalmadığı doğru değildir. Bugün şehirde satılığa arzedilmiş 115 ton buz vardır. Buzu biten yerlere kamyonlar kâfi gelmezse otomobillerle buz 19341984 yetiştiriyoruz. Sadece intikâr yapan müesseselere buz vermiyoruz." en no Hilo" (Ölümsuz U R O D O N A L GALERILER RESIM ONARIM MERKEZİ Eski ve ytpranmış tablolannız onarılır, değerlendirilir. Maçka Cad 73/1 Teşvikiye / İstanbul Tel 148 22 35 528 66 29 ISANAT GALERISl EVLER Ş»™i Akdtk M«hnwt Aluet Avnı Arba$ Namık Bayık Fahrettln Baykal Vecıh Bareketoğlu Muzaffer B«kem Huscyln Bilifik Clhat B u n k Gurdal Duyar Metın Edremıt Leyta Gamsız Mehmet Gurbay Necdet Kalay Fıkret Kolverdi Nılgun Ongan Orftan Pekef Rasın Gunay Sagun Bufhan Uygur Mssut Uldas Yasar Yenic«lı Nazmı Y ı l m u Huseyin Yuco Kemal Yukselengıl Husre* Gerede Cad 126 Teşvıbye Me/t)am 'el 141 27 11 Heykeltraşlar "Yumuşak ağaç ve benzeri malzemede hayvan figürleri, av sahneleri, mitoloji ve tarihten sahneleri devamlı olarak verilen malzemeden yaptırılacaktır. Yaptığınız çalışmaların ölçüleri gösterir fotoğraflan P.K. 542 Karaköy adresine göndermeniz rica olunur." Dostlar Btiro Malzemeleri Sanayii ve Ticaret Umtted Şirfceti • Lleklronik ve mekanik yazı hesap makinderi salış • Elektronik ve mekanik yazı hesap makineleri tamıri • Yazar kasalar satış ve tamiri ADRES: Kemankeş Cad. No: 71 KARAKÖY (Denizcilik Bankası Genel MüdürlttğU Meydanı Citizen magazası) Tel.: 144 79 82 145 51 08 Gümıals rvOAKIMA T C A f l E T ve SuJMAYt LJVTTED ! GÜRMAKMİTA ELEMANLAR ARIYOR Büro makinaları konusunda, satış teşkilatında görev verilmek üzere; Tercihan yüksekokul mezunu, Erkekler askerlikle en az iki yıl ilişiksiz, Firmamızı temsil edebilecek uygun görünümlü, Yetki ve sorumluluk yüklenebilecek, Genç ve dinamik, Deneyim şartı aranmadan, Ücrette maaş + prim sistemi uygulanarak, elemanlar alınacaktır. Başvuruların bir resim ile şahsen yapılması rica olunur. Adres: Saatçıbayırı, Vefabey Sok. Taç Ap. No: 9/56 Gayrettepe İstanbul 7 KALEM TAKRİBEN 220 TON OLUKLU GALVANİZLİ SAC SATIN ALINACAKTIR Şannamesı, bedelsız olarak aşağıdakı adreslerden alınabılır 1 KARABLK'TE: Demir \e Çelık Fabrikaları Muessesesı Tedarık ve lkmâl Mudurluğumuz, 2 ISTANBUL'DA: Sirkeci, Yalıkoşku Cad Yalıkoşku Han Kal: 45'deki Mumessilığımız. 3 ANKARA'DA: Dışkapı. Çankırı Caddesı No: 57'deki Genel Mudurluğumuz ISTEKLI'lecin şannamemiz esaslanna gore hazırlayacakları kapalı teklif mektuplarını. geçıcı temınatlarıyla birlıkıe en geç 8 Ağu.tos 1984 Çarjamba gunu >>aat 14.00'e kadar Karabuk'te Muessesemız Haberle^me ve Arşıv Mudurluğu'nde bulundurmalan ilan olunur. Basın: 20366 DESTEK SANAT GALERİSİ Orhan Coğuplugil KARİKATÜR SERGİSİ 28 Temmuz 11 Agustos 1984 Karma/Reşim/ Sergisi 331 temmuz Abdı Ipekcı Cad 75 MaçKa1460354 galeri ilanları her gün bu kösede BILIM KİTABEVI Kaa.ko» Altıyol Eksıoglu l 5 ha™ (Vakko yamı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle