Katalog

25 TEMMUZ 1984 * • HABERLERIN DEVAMI ma mesajı yollamak istersiniz?" diye sordu. Başbakanın yarutı şoyle oldu: "ABD'de daha önce Curahurbaşkanlığı yapmış olanların Türkiye'nin önemini iyi bildiklerini biliyorum. Yeni bir aday seçilirse önce ABD'deki etkin gnıplara yöneliyor. Hangisi güçlüyse ondan yana oluyor. Reagan'ın geçmiş 4 senelik tecrübesi var. Türkiye'nin önemini iyi bilir. Yeni seçilen de bir süre sonra bunu anlar, ama bugünkü göriinümde bizim önemimizi Reagan daha iyi bilir." GEZİYE DEVAM Başbakan Özal, gazetecilerin CUMHURİYET/U doğu illerindeki asayiş durumu konusundaki sorusunu da "Genellikle iyi," diye yanıtladıktan sonra Batman'da halka hitaben konuştu. Silvan'dan Diyarbakır'a giderken "Kevneci Ali" köyünde yolu kesilen Özal, 6 Kasım seçimleri öncesinde duğunüne geleceğine söz verdiği, köy ağasının oğlu Muzaffer Toy'a uğradı. Özal, köydeki sünnet düğününde kirvelik yaptı, Diyarbakır halkoyunlan ekibiyle birlikte halay çekiyormuş gibi yapıp gazetecilere poz verdi. Geceyı Uiyarbakır'da geçıren özal, bugün Mardin'e uğradıktan sonra Ankara'ya dönecek Tek karış toprakta en ufak gözümüz yok (Baştaraft 1. Sayfada) go Mavros'un demecının de konu edildiği soyleşi de Ozal once ANAP Hükumetinin TurkYunan anlaşmazhğına yaklasımını, benımsedikleri genel tutumu anlattı. Özal şöyle konuştu: "Hükümete geldiğimizden bu yana Yunanistan'la munasebetleri, daha yumuşak, daha pratik, daba gerçekçi ve meselelere çözüm getirme iimidi olan bir temine oturtmaya çalıştık. Tabü bunların belli bir tarihi var. Bu tarihin 30 seneye yaklaşan, münasebetlerin gerginleşmeye başladığı bir dönem olduğunu, bu dönemde meselelerin çözülmediğini, bilakis gitgide zorlaştığını gerçekçi olarak görmek lazım. Müzakere ortamında, beynehnilel ya da başka duzeyde şimdiye kadarki tecrübeler çöziım getirmediği gibi, maalesef bu görüşmeler işi daha da sertleştirmiştir." Başbakan, "Neticede," diye devam etti, "Yunanistan sanki Türkiye, Yuhan topraklanna göz dikmiş gibi bir hava içine giraıiş, Türkiye bana hücum edecek endişesine kapılmış. Miiteaddit defalar ifade ettiğimiz gibi, Yunan topraklannın bir kanşında gözümüz yoktur." Özal, "Açıkça ifade ediyorum, Yunan topraklarında en ufak şekilde gözümüz yoktur," dedikten sonra, Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun seçim propagandalarında Türkiye ile ilgili konuşurken ilişkileri sertleşıirerek başarılı olduğunu sandığını hatırlattı, "Belki öytedir, belki değildir. Seçimden sonra daha fazla sertleşme eğilimi gosterdi. Şimdi onünde bir seçim daha var. Önümüzdeki seçimde münasebetleri gerginleşlirme havası kanaatimce ona yaramaz. Bilakis, tersini yapması lazım. Aynen bizim yaptığımız gibi," dedi. Özal şunlan anlattr. "Biz daha işin başında, Yunanistan'la elimizde birçok meseleler var, bu meseleleri önümuze koyup çözeiim diye duşünmedOt. Yani aynı hatabra duşmedik. Çünkü bu meseleler 30 senenin birikmiş meseleleri. Onlan çozebilmek için havayı uzun süre yumuşatmak lazım. Önce dostluklar meydana gelmesi lazım. Bizler yakın iki milletiz. Niye münasebet daha gelişmesin, gelişmemiş olsun? Meselâ bakın, adalar burnumuzun dibinde. Bir şey demiyorum. ama bu adalar yakınlığa vesile olmalı. Biz de gidip gelmeliyiz. onlar da gtdip gelmeli. Adaların bu\uk kısmının Yunanistan'dan beslenmesi Yunanistan için çok pahalı. Aslında Türkiye'den beslenmesi, ban mallann Türkiye'den gitmesi, o adalann turizm bakımından gelişmesi için de fevkalâde önemli. Niçin bu hesabı yapmıyorlar? Bizim için de yaran vardır, ora>a gelen turist buraya da gelir. Bu türlü ilişkiler o civarda yaşayan iki halkı da birbirine yaklaştınr, Luzumsuz sertlik, lüzumsuz düşmanlık bu meseleleri çönnez." VtZENtN KALKIŞI Başbakan Turgut Özal, daha sonra Ankara'nın Yunan vatandaşları için vize zorunluluğunu tek yanlı olarak kaldırmasında güdulen amacı bu çerçeve içinde şoyle açıkladı: "Tek taraflı olarak dedik ki, vizeyi kaldırıyoruz. Kolay bir hadise değil, tek taraflı kaldırmak. Tabü Papandreu'nun hemen 'Turkiye kaldırdı, ben de kaldırayım,' demesini beklemiyoruz. Haünmızdan geçmedi böyle şey. Çünkü insanlar kendilerini angaje etmişler, hemen dönemezler geriye. Yavaş yavaş zaman içerisinde belki değişmeler olabilir. Bizim niyetimizin ciddi olduğunun farkına \anr, zamanla değişebilir diye diışünuyoruz. Vizeyi onlar kaldırmadı diye biz de (ekrar koyarız duşuncemiz yok. Biz iki milletin birbirine yaklaşması bakımından bn tur kolaylıklann olması lazım diye duşunüyoruz. Bizce yaklaşma yolu budur." tLERİDE NE OLACAK? özal, ilişkilerin muhtemel geleceğine ilişkin olarak şunlan söyledi: "İlerde ne olur, anlaşabilir miyiz? Zor meselelere girmemek şartıjla anlaşırız. Kalkıp da şu şartı koyarsa.. Zaten Papandreu da söylüyor arasıra, efendim, BM kararlarını Kıbns'ta tatbik etmezse ben müzakere masasına otururum. Öyle müzakere olmaz. Böyle yaklaşma da otmaz. Türkiye'nin kabul edemeyeceği şartlan ileri süriıp müzakere masasına oturulmaz. Sonra Muşterek Pazar'a sizi sokmayacagım diye kalkın söylerse o vakit iş düşmanlığa gider. yani daha tehlikelidir. Bu düşmanlık siyasi düşmanlığa kadar götüriir. Yani bugünkünden çok daha gergin duruma götürür. Başbakan, sertleşme olasıbklan uzerinde durduktan sonra, yakınlaşma yumuşama için Yunanistan'a yeni birtakım "tek taraflı kolaylıklar" sağlanıp sağlanmayacağına ilişkin bir soruyu yanıtladı, şoyle dedi: "Vallahi biz bu konularda daha serbest duşunüyoruz. Bir ara hattâ pasaport bile istemeyebiliriz diye duşündüm. Huviyetiyle gelsin kâfidir diye duşündüm. Bugünkü şartlarda pasaporluyla geliyor, onlara bile Yunanistan'ın bazı zorluklar çıkardığını biliyorum. Türkiye'ye geleceklcre belli zorluklar çıkarmaktan vazgeçseler iyi olur. Adalarla ilgili, beslenme konularıyla ilgili birtakım kolaylıklar yapabiliriz. Ne bileyim. su eksiği vardır, su verebiliriz. Ekktrik meselesi var, zannediyorum şimdi çok daha pahalı elektrik kullanıyoriar, oysa bize 23 mil mesafededir adalar, kablo çekilebilir." KARŞI KARŞIYA Özal, Yunanîstan Dışişleri eski Bakanı Mavros'un Cumhuriyet'te yayınlanan demecinde yer alan, "PapandreuÖzal sorunlan çözebilir" göruşü üzerine sorulan bir soruya önce, "Üst seviyede iki kişirastgelekarşı karşıya getmekle bir şey olmaz," diye yanıtladı. "Önce yavaş yavaş yaklaşma havası belirir, ondan sonra biraraya gelinir. Toplantıda da oyle çok şey çıkmaz, ama kademe kademe olur." Özal, "Mavros'un dedigi, sonınları ancak iki ulkenin çözebileceği esprisine dayanıyor" hatırlatması üzerine de, "Benim de kanaatim odur," diye konuştu. "Yani başkasına ihtiyaç yok. Otunıp çözeriz. BM'ye ihtiyaç yok." "Yakınlaşmaanlaşma konusunda umutlu olup olmadığı" sorusuna karşılık Başbakan "gerçekçi olduğunu" söyledi, şöyle devam etti: "Bu gerginlik iki iilkeye bir zarar getiriyor. Onlar kendileri için birtakım silahlanmalara gidiyorlar, biz de onlara bakıyoruz, va> bunlan alıyoriar diye silahlanalım diye düşünmeye başlıyonız. Bu işin sonunda tabü başka yöne harcanacak para belki bu gerginlikien dolayı yanlış yerlere doğru gidiyor. İyi diişünmemiz lazım." ABD SEÇİMLERI Başbakan, gazetecilerle sabah kahvaltısı söyleşisinde ABD Başkanlık seçimleriyle ilgili soruları da yanıtladı. Seçim tahminini "Bana Reagan alır gibi geliyor," diye dile getiren Ozal, şunlan söyledi: "ABD'de seçimler futbol maçı gibidir, belli olmaz. Ama daha önce başkanlık yapmış olanlar adaylık koyduklan zaman çoğunlukla kazanırlar." Hır gazeteci, Reagan'ın Ozal'a seçimlerden sonra kutlama mesajı gönderdiğini hatırlatarak, "Siz ABD'de hangi adaya kutJa Üstün Renault teknolojisiyle üretilen en son model Renaulflar şimdi Türkiye'de Renault 25 Ileri teknolojinin tüm yeni imkanları kullanılarak üretilen çağ ötesi otomobil... GTS, sürücüsünü konuşarak uyaran, bilgisayarlı, GTX ve V6 Injection tipleriyle... üstün kalitesi, zengin ekipmanı, eksiksiz konforu... çağın en yeni estetik anlayışını taşıyan çizgileriylt otomobile yepyeni değer kavramlan getiren otomobil... Renault'nun en son modeli... rRENAULT RENAULT 18 Hem spor otomobil... hem aile otomobili olma özelliğini birleşüren. üstün Renault teknolojisinin ürünü... Olağanüstü performansı... özel bir stile sahip kontrol panosu... en üst düzeydeki konforuyla... Ve doğaldır ki otomobili şahlandıran Turbo motoruyla... Kunuult Maisin tstanbul, Ankura. Izmir, Adana ve Bursaijubelerindc göa'bilır, yurdun her yerindcki Yelkili Saücılan'na sipariş verebilir ya da bra>ür isteyebilırsinız. Çatalca'da 16 milyvnluk silah ve mermi ele geçti İSTANBUL (UBA) Çatalca'da bir çiftlikte 10 milyon lira değerinde silah ve mermi ele geçirildi. Emniyet Mudürlüğu Silah ve Mühimmat Kaçakçılık Şubesi'nden edinilen bilgıye gore, Kurtuluş Eşref Efendi Sokak'ta oturan Ninat Yılmaz'ın evinde yapılan aramada, 1 adet mavzer ile yabancı menşeili 50 adet mavzer mermisi bulundu. Nihat Yılmaz'ın Çatalca Karacaköy Kestanelik civarında bir çiftliğinin olduğu belirlenerek, burada da arama yapıldı. Yapılan arama sonucunda 1541 adet çeşitli çap ve marka tabanca ile tufek mermisi, 255 adet yivlisetli tufek mermisi, 3 adet oluklu bıçak, 150 adet tufek kapsulu, 5 adet çeşitli çap ve marka av tüfeği, bir adet av tabancası, 1 adet Barabellurn tabanca \e piyasa değeri 1,5 milyon lira olan bir dürbunlü tüfek ile 23 adet GFL marka mermi ele geçirildi. Genç yaşayanlar... spor otomobil arayanlar için... Havayı yarıp geçen aerodinamik yapısı...Elips şeklindeki güzel ve enerjik görünümüyle Renault'nun Avrupa'da "aerodinamit" diye anılan modeli... GTS ve motoru şahlandıran Turbo.tipleriyle... Ülkemizde hakiki servis ve oryinal yedek parça güvencesiyl S RENAULTMAIS MOTORIU ARACLAR İMAL VE SATIS A S