Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 KÜLTÜR YAŞAM 10 TEMMUZ 1984 TELEVİZYON 19.00 Açık Öğretim (Renldi) 19.30 Yurttan Sesler (Renkli) 19.55 Sam (Renkli) Süreklifilmin bugiin yayınlanacak olan 2. bölümünde, Breen, Sam ile beraber içi çalıntı eşyalarla dolu Kaliforniya plakalı bir arabanın peşine takıhrlar. Sam'in de yardımıyla hırsızlan yakalarlar. 12. UmSLARARASl İSTANBUL FESTİVALİ Ahmet Yamacı yönetimindeki îstanbul Radyosu Yurttan Sesler Korosu, yurdun çeşitli yörelerinden derlenen türküleri seslendiriyor. Talat S. Halman ABD'de Osman tanıtıyor Kültür Servisi Osman Şahin'in 1983 yılında yayımlanan "Acı Duman" adlı öykü kitabı konusunda, ABD'deki Oklahoma Üniversitesi'nin üç ayda bir yayımlanan edebiyat dergisi World Literature Today' de (Günumüz Dünya Edebiyatı) Talat Sait Halman'ın bir tanıtma yazısına yer verildi. Derginin llkyaz 1984 sayısında yayımlanan yazıda Talat Sait Halman, "Acı Duman"ın 1983 yılında Türkiye'de basılan öykü kitaplannın en iyisi sayılabileceğini vurguladıktan sonra şöyle diyor: "Bir Güney Anadolu köyünde doğup büyüyen, eğitimini Köy Enstitüsü'nde yapan yazar Osman Şahin kısa öykü türünün ustasıdır... Türk öykücülüğünün yüz on yılbk geçmişinde, Şahin'in bu kitapta ulaşuğı anlatım gücüne erişmiş bir üsluba çok az rastlanır. Öykü anlatımında elde ettiği yoğunluk ve ritmik yapı gerçekten eşsiz... Şahin'in öyküleri acı çeken ve aaya dayanmasını bilen köy insamnı konu alır. TRT'NIN IÇINDEN MAHMUT T. ONGOREN Yalnız basın mı suçlu? Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin bir yayını olan "Basın '8084" adlı kitap oldukça geniş ilgı yarattı. Mart 1980 ile mart 1984 arasında yer alan basınla ilgili soruşturmalar, duruşmalar, kararlar ve mahkumiyetler bir bir s^ralanıyor bu yapıtta. Son dört yılda basınla ilgili 316 yıllık mahkumiyet kararı verilmiş. İnsan, "Ya TRT ile ilgili mahkumiyet kararları kaç yılı buluyor?" diye düşünmekten kendini alamıyor. Son dört yıl içinde kâğıt ederleri olağanüstü hızla yükseldi. Bu gibi artışlar gazete, dergi ve kitap ederlerini de olumsuz anlamda etkiledi. Pek çok okuyucu, arada sırada almakta olduğu kttaplardan bile vazgeçmek zorunda kaldı. Hatta son aylarda gazete satışlarında da yaklaşık yarım milyonluk bir düşüş var. Demek ki, şimdi de okuyucu gazete okumaktan vazgeçiyor. Geriye ne kalıyor? Halkın haberalma hakkını kim sağlayacak? Halka bilgi verme görevini kim yerine getirecek? Ortada radyo ve televizyondan başka bir kitle iletişim aracı yok. Tüm sorumluluk TFfT'nin üzerindedir. Nitekim ülkemizde okuma alışkanlığı sosyal ve ekonomik nedenlerie gerilerken, her yaş grubundaki çocuklar teievizyona yöneliyorlar. Gençlik de öyle... Yetışkinlerın de önüne bir başka seçenek çıkmadı son yıllarda. Artık halkın tek seçeneği olan TFTT'nin "mahkumiyetter'ie ilgili durumu nedir, biliyor musunuz? TRT'nin de, basın gibi, suçu yok mu? TRT'de bir zamanlar, basındaki gibi suçlamalara rastlanırdı. Radyolann ve televizyonumuzun özerklik döneminde açılan soruşturmalartn ve duruşmaların sayısı bir hayli yüksekti. Hatta TRT'nin özerkliği kaldırıldıktan sonra az sayıda da olsa çeşitli mahkumiyet kararlarına rastlandı. Para cezası niteliğindeki bu kararların uygulanmasını ise o dönemin sonunda çıkarılan genel af önledi. Daha sonra da TRT'de basındakinden daha başka bır yontem uygulanmaya başlandı ve mahkumiyet in yerini personel kıyımı aldı. Gerçi TRT görevtileri arasındaki kıyım daha özerklik döneminde başlatılmış ve ilk olarak 17yayıncının yeri değiştirılmıştı. Daha sonraki dönemlerde bu 17 TRT görevlisinin kimilerıne ve diğer TV görevlılerıne TRT'nin kapısı gösterildi. 70'li yıllann belli dönemlerinde ve 80'li yılların başlarında bu kıyım çok daha geniş çapta ve aynntılı olarak uygulandı. Ama artık TRT göreviilerinin mahkemelerde yargılanması da sona ermişti. Şimdi kimsenin işine son verılmiyor, ancak radyoTV yapımcıları ve habercileri TRT'nin diğer illerdeki birimlerine sürülüyordu. Hatta 12 Eylül öncesindeki dönemlerde kimi TRT Genel Müdürleri, "Hiçbir görevlinin işine son vermedik " dıyerek kendilerini rahatça temize çıkarıyorlardı Oysa kıyım onlann döneminde çok sayıdaki elemanın TRT içinde ve TRT birimleri arasında oradan oraya sürülmesiyle gerçekleştiriliyordu. Kimi radyoTV yapımcıtarımn ve habercilerinin bu kıyım anlayışına uygun olarak birden fazla kent değiştirdiği de çok sık görülmekteydi. 1981 kasım ayında ise 101 TRT elemanının kurum dışına sürülmestyle kıyımın doruğuna varıldı. Bugün de Devlet Bakanı Mesut Yılmaz, "Aslında TRTde genel olarak bir kadro fazlalığı problemi vardır. Bu fazlalık diğer kamu kuruluşlarında olduğu gibi taşra teşkilatının kuvvetlendirilmesi veya personelin bazı kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirilmesi biçiminde azaltılabilir" diyerek, sankı önümüzdekı haftalarda çeşitli TRT göreviilerinin diğer illerdeki radyolara ve televizyonlara sürülebileceginı ya da ötekı kuruluş ve kurumlara atanabileceğini dolaylı olarak açıklamaktadır. Özellikle devlet ve hükümet yetkililerinin böyle demeçler vererek ortalığı ve TRT topluluğunu kaygı ve kuruntulara sürüklemekten kaçınmaları gerekir. Ne var ki, tüm bu örnekler TRT'nin de, basın gibi, sürekli olarak suçlandığını göstermektedir. Eğer basın son dört yılda 316 yıllık mahkumiyet kararı ile cezalandırılmışsa, TRT de çeşitli kıyım yöntemleri ile yola getirilmeye çalışılmaktadır Oysa halkı aydınlatan basınımızın ve TRT'nin belli güvencelere kavuşturulmaları, demokrasinin en önemlı gereklerı arasında yer alır. Dilerim ki, yukarda sözlerine yer verdığim sayın Devlet Bakanı da TRT'de bir başka kıyımın habercisi olarak tarihe geçmez. 20.30 Haberler 21.00 Hava Durumu 21.10 Uykudan Önce (Renkli) 21.20 Boğazlanmız (Renkli) Iki bölümden oluşan programın bugiin yayınlanacak olan ilk bölümünde, Îstanbul Boğazı'nın dünii ve bugunü anlatıhyor. 21.45 TV'de Sinema: Trendeki Yabancılar (Renkli) (Aynntılı bilgi yandaki sütunlarda) 23.20 Haberler 23.30 Kapanış İZLEYİCİ GÖZÜYLE "Şürsellikten" uzak bir "Konularla Türk Şüri" Ozanlan ve üzUnçleri bol bir roprağın çocuklanyız. Halk şiirinden, günümüz çağdaş şiir geleneğine değin suren uzsun bir süreç. Hangi birini tamtmalı? Sakıncalısını mı yoksa sakıncasızını mı? öyle ya da böyle, şiir üzerine hazırlanacak bir izlence de sanınm her feyden önce "şiinelhğe" önem vermeli. Ne gariptir ki, izlediğimiz "Konularla Türk Şüri" adını hiç mi hiç duymadığımız, sıradan şiirlerin "jür" adına sunulduğu bir izlence oluvermiş. Ve hep nedense (ki nedeni de sanınm belli) olabildiğince "sakutcasızlan" alınıvermiş. Hani ayıp olmasın ama, Tanrı aşkına nerede Ataol Behramoğhı'lar, Can Yücel'ler, Hasan Hüseyin'ler, Ahmet Arif'ler, Yaşar Miraç'lar, Reflk Durbaş'lar ve daha niceleri? Bunlar herhalde şair falan değil! öyle ya, adını ilk kez duyduğumuz "ştir yazan"lar "ştUr" oluverirken, bunlara şair demek de ne oluyorl. GALİP ALTAY / Ankara ÜÇ GÜNSÜRECEK Amavutluk Devlet Balesi'nin üç gün surecek olan ve Ataturk Kultür Merkezi sahnesinde yer alan gösterileri bugiin başhyor. Amavutluk Devlet Balesi, "Dağlann Kızı" adlı yapıtı sunacak. RADYO 05.00 Açıkş, program ve kısa haberler 05.05 Ezgi kervaıu. 05.30 Şarkılar ve oyun havalan. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Gttnün içinden. 10.00 Arkası yarın. 10.20 Reklamlaı. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Türkülergeçidi. 11.25 Çeşiüi sololar. 11.45 Şarkılar. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 ögle üzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Bolgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Hukuk ve sonınlarunız 15.00 Kısa haberler. 15.05 ögleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Şarkılar. 16.25 Hafif rnüzik. 16.40 TOrküler ve oyun havalan. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Köyümüz köylüraüz. 17.25 Bölgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftarun çocuk şarkısı. 18.20 Erkekler faslı. 18.50 Hafif müzik ve reklamlar. 19.00 Haberler ve olay* lann içinden. 20.00 Beraber ve solo şarkılar. 20.30 Türküler. 20.45 Türkçe sözlü hafif müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Konuların içinden. 21J5 Türk Halk Müziği dinleyici istekleri. 22.00 Sevilen eserler. 22.30 Sohstlerden seçmeler. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerinden özeller. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yarısı. TRTI bel. 11.00 Küçük koro. 11.30 Türküler. 11.45Hafif müzik. 12.00 Yurttan Sesler Kadınlar Topluluğu. 12.30 Beraber ve solo şarkılar. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müzik. 13J0 Türküler geçidi. 14.00 Şarkılar. 14.15 Hafif müzik. 14.30 Yabancı dil ögrenelim. 15.30 Barok müzik. 16.00 Halk müzigi dünyamız. 16.20 Arkası yarın. 16.40 Şarkılar. 17.00 Saz eserleri. 17.10 Türkçe sozlü hafif müzik. 17.30 Çağlar boyunca çoksesli müzik. 18.00 Yurttan sesler. 18.30 Din ve ahlak. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Dünden bugüne tango. 20.30 Yabana dil ögrenelim. 21.30 Küçük konser. 22.00 Solistlerden birer şarkı. 22.30 Bir roman / Bir yazardan hikâyeler. 22.45 Türkçe sozlü hafif müzik. 23.00 Haberler. 23.15 Solistler geçidi. 23.40 Hafif müzik. 23.55 Çaglar boyu oda müzigi. 00.55 Program ve kapanış. Amavutluk Devlet Balesi üç gün süreyle sahnede var. Boğaziçi Üniversitesi Türk Müziği Kulübü Korosu'nun konseri 18.30'da. Ankara Genclik Korosu'nun konseri ise 21.30'da. Boğaziçi Üniversitesi Türk Müziği Kulubü, 1972 yılında kuruldu. Bugüne kadar sürdürduğü çahşmalarda Türk Müziği'ni biçimlendiği kültürel ve toplumsal koşullardan soyutlamadan yorumlamaya çalışırken, çağdas müzik bileşimine ulaşma yolunda yeni önermeler getirebilmeyi amaçlıyor. Bu yüzden, özellikle 8. ve 9. Uluslararası Îstanbul Festivallerinde vermiş olduğu konserlerde Türkiye'de ilk kez çoksesli Türk Müziği çalışmalarını sergiledi. Şef A. Mahmut Abra yönetimindeki Boğaziçi Üniversitesi Türk Müziği Korosu'nun bugttnku konseri Islam öncesi, tslam devTi ve Cumhuriyet devri olmak üzere üç bolümden oluşuyor. 1%5'de Muzaffer Arkan tarafından kurulan Ankara Çoksesli Müzik Derneği Ankara Gençlik Korosu ise, Ankara'nın çeşitli lise, yüksekokul ve üniversite öğrencileriyle mezunlarından oluşan amatör bir topluluk. Repertuvarında on beşinci yüzyıldan günümüze kadar bütün dönem ve ekollerin yapıtları bulunan Ankara Gençlik Korosu, programlannda özellikle çağdaş Türk bestecilerinin çoksesli yapıtlarına geniş yer veriyor. Nitekim bu Zeki Faik İzer ıızun bir aradan sonra istanbıırda sergi açacak TRT m 07.00 Açüış ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Kenny Rogers söylüyor. 09.30 Barok müzik. 10.00 Caz müziii. 10.30 Her hafta sizlerle. 11.00 Oğleye dogru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskotegünlzden. 13.00 Konser saati. 14.30 Caz müzığı. 15.00 Munkli dakikalar. 16.00 Günün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sızler için. 18.00 Pop dttnyasmdan. 19.00 Haberler. 19.12 Müzik dünyasından. 20.00 Mdodiler geçidi. 20.30 TRT Îstanbul Hafif Müzik ve Caz Orkestrası. 21.00 Sah konseri. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Dört mevsimden. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. TRT II 07.00 Açüıs ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07 J 0 Haberler 07.40 Türkuler ve oyun havalan 08.00 Sabah içın müzik. 09.00 Solistler geçidi. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Şarkılar. 10.20 Türküler. 10.40 No Kültür Servisi 12. Uluslararası tstanbul Festivali'nde bugün Amavutluk Devlet Balesi'nin üç gün sürecek gösterileri başhyor. Amavutluk Devlet Balesi, bugün, yann ve perşembe günü saat 21.30'da Atatürk Kültür Merkezi Büyuk Salon'da üç gösteri sunacak. Loni Papa'nın yazdığı, Nikola Zoraqi'nin bestelediği ve koregrafisini Agron Alija'nın yaptığı "Daglann KJZI" adlı yapıtı sahneleyecek Amavutluk Devlet Balesi şu dansçılardan oluşuyor: Zoica Haxho, Petrit Vorpsi, Hajdar Shtuni, Albert Janku, Kristag Rada ve Keti Trajani. "Daglann Km" balesinin konusu ise şöyle: Olaylar, 1930'ların başlangıcında, zalim bir kralın egemenliğinin hüküm sürdüğü yıllarda geçer. Yoksul bir köylü olan Gjin, köyün rahibi tarafından haksızca suçlanır. Suçsuzluğu kanıtlanırsa da, rahip, Gjin'in kızını vaftiz etmeyi reddeder. Yıllar geçer, Gjin'in kızı, halk arasında "Dağlann Kızı" olarak tanınır, zalimlere karşı mücadele eder. Düşmanlar tarafından öldünılurse de, kahramanlıkları ve halkı için verdiği mucadelelerle bir özgürlük simgesi haline gelir. günde konserde de topluluk di Lasso, da Palestrina, Bruckner, MendelssohnBartoldy, Orff, Kodaly ve Debussy'nin yapıtlarının yanı sıra Alnar, Erkin, Akses, Saygun, Kodallı, Sun, Baran, F. Tiizün ve C. R. Rey'in yapıtlannı da seslendirecek. Muzaffer Arkan' ın yöneteceği koronun solistleri ise Soprano Feryal Yetişer ve Tenor Serhat Giingör. Ankara Gençlik Korosu'nun kurucusu ve şefi Muzaffer Arkan, küçük yaşlarda müziğe başladı. Ankara Devlet Konservatuvan Kompozisyon Bölümü'ne giren Arkan, burada Ferit Alnar, Edouard Zvckmayer ve Ahmet Adnan Saygun'la çalışarak Konservatuvarın ileri ve yüksek devrelerini bitirdi. Aynı yıl mezun olduğu okula öğretim uyesi olarak atandı. 195165 yıllan arasında çeşitli ülkelerde düzenlenen uluslararası müzik seminerlerinde unlü besteci ve şeflerle çalışma olanağı buldu. Ayrıca koro ve orkestralar yöneterek çeşitli konserler verdi. Kültür Servisi 1971 yılından bu yana Paris'te yaşamakta olan ressam Zeki Faik İzer, geçtiğimiz mayıs ayının sonunda Türkiye'ye döndü. D Grubu'nun kuruculan arasında yer alan tzer, 1905 yılında lstanbul'da doğdu. 1928 yılında açılan Avrupa sınavını kazanarak Paris'e gitti. Andre Lhote atölyesinde çalıştı. Yurda dönüşünde Gazi Eğitim Enstitüsü'ne resim öğretmeni olarak atandı. 19481952 yıllan arasında Güzel Sanatlar Akademisi Müdürlüğü yapan Zeki Faik İzer, Akademi binası yandığında okulun kitapUğını ve öteki eğitim araçlanm bütün olanaklan kullanarak kısa sürede tamamladı Türkiye'de soyut resmin ilk uygulayıcılanndan olan Zeki Faik izer, 1984 yıh sonbahannda Îstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde sergi açacak. TV'de Sinema Kemancı Kaplan ve piyanist Colub Kemancı Mark Kaplan ve piyanist David Golub'un konseri saat 18.30'da Aya Irini'de. Sanatçılar konserde Beethoven'in "Op. 24 No 5 Fa Major KemanPiyano SonaU"nı, "Op. 30 No. 1 la Majör KemanPiyano Sonatı"nı ve "Op. 30 No. 2 Do Minör KemanPiyano SonatT'nı seslendirecekler. Yirmi dokuz yaşında olan Mark Kaplan, kuşağının önde gelen kemancılanndan biri sayıhyor. Ünlü şef Klaus Tennstedt ile birlikte olağanüstü konserler verdi. Gene aynı şefle birlikte New York Filarmoni Orkestrası eşliğinde konser verme olanağını buldu. Son iki mevsimde Bamberg Senfoni Orkestrası'yla Almanya ve lngiltere'ye iki turne yaptı. Piyanist David Golub ise, sahneye ilk kez on dört yaşında Dallas Senfoni Orkestrası eşliğinde çıktı. 1974 yılında JuilliardI Müzik Okulu'nda öğrenimini sürduren sanatçının yeteneği tsaac Stern'in dikkatini çekti ve iki sanatçı birlikte bir dizi konser verdiler. öte yandan, Tahiti Dans Topluluğu saat 21.30'da Açıkhava Tiyatrosu'nda, Stüdyo Tiyatrosu saat 21.30'da Rumelihisarı'nda ve Konya Turizm Derneği Sema Ekibi saat 21.30'da Yıldız Sarayı Hasbahçe'de bugün de gösterilerini sürdürüyorlar. tki koro konseri Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu'nda bugün iki konser BULMACA mevsimi boyunca Avrupada adım başı sanat şenlîği var Kültür Servisi Yaz mevsimi geldi mi şenlikler de başlar. Gerçekten de, özellikle Avrupa'nın dört bir yöresinde bir sanat şenlikleri dönemi açüır yazın. Bu yılki yaz şenliklerinde gene müzik ağır basıyor. Bir başka ozellik de, kimi bestecileri yüdönümlerinden de yararlanarak öne çıkarmalan. Bunların başında ise Çekoslovakya'nm ünlü müzik adamı Bedrich Smetana geliyor. Irlanda'nın Wexford kentindeki şenlikte Smetana'nın "Öpüciik" adlı operası sahnelendi. Buna karşüık, bestecinin anayurdunda, Prag llkyaz Şenliği'nde tüm yapıtlarına yer verüdi Smetena'nın. Çek m ü z i ğ i yılı Smetana adı Dresden ve Viyana Senlikleri'nde de çok geçiyor. Avusturya'mn Carinthia yöresindeki Villach ve Ossiach kasabalannda düzenlenen Yaz Festivali'nin ana teması ise, "1984: Çek Müzigi Yıh". Bu yıl, ağustosta yapılacak Glyndebourne Opera Şenliği'nin ellınci yılı kutlanacak Ingiltere'de. Glyndebourne Şenliği'nin ilkinde olduğu gibi ellincisinde de açılış, Mozart'ın "Figaro'nun Düğünü" operasıyla yaptlacak. Haendel de bu yıhn talihli bestecileri arasında. Halle kentinin Haendel Şenliği, bu yıl olumünün 225., gelecek yıl da doğumunun 300. yıldönumü olması nedeniyle besteciyi tüm görkemiyle anmaya hazırlanıyor. Kuşkusuz Bath, lsrail, Flanders, Göttingen ve Salzburg şenlikleri de Haendel konusunda Halle'den geri kalmamaya çalışacaklar.26ıemmuz 31 ağustos günle ri arasında yapılacak Salzburg Şenliği, kuşku yok ki, katılan sanatçılar açısından çok zengin. Herbert von Kara.jan, James Levine, Lorin Maazel, Riccardo Muti, Seiji Ozawa ve Claudio Abbado gibi şefler yönetecek orkestralan. Salzburg'a gelecek orkestra ve topluluklar arasmda ise Viyana Filarmoni Orkestrası, Mozarteum Orkestrası, Berlin Filarmoni Orkestrası, Boston Senfoni Orkestrası, Venedik Solistleri, Alban Berg Dörtlüsü ve Sofya Ulusal Opera Korosu var. Festivallere değinmişken, Belçika'da ekim ayı boyunca gerçekleştirilen Flanders Festivah'nden söz etmeden geçemeyiz. Henry Dumont'un 300. ölüm yıldönumü dolayısıyla anüacağı festivalde Maurice Bejart'ın Yirminci Yüzyıl Balesi'nin de gösterisi yer alıyor. Avrupa'mn en geniş kapsamlı şenliklerinden biri olan Edinburgh Festivali 12 ağustosta başlayıp 1 eylüide sona erecek. Seiji Ozawa, Pierre Boulez, Riccardo Muti gibi ünlu şefler, Filarmonya Orkestrası, Kraliyet Filarmoni Orkestrası gibi orkestraları yönetecekler. Temmuzun ilk yarısında ise Nice kentinde, Cimiez Bahçeleri'ndeki Roma Anfitiyatrosu'nda caz gösterisi var. Cazseverler Tania Maria, Dizz> Gillespie, Spyro Gyra, Dave Brubeck, Lionel Hampton, B.B. King gibi cazcüann muziklerini dinleyecekler. Berlin Festival Haftalan'nda eylül boyunca, yüzyıl başının küitür tarihi üstündeki etkileri incelenecek. Çünkü festivalin bu yılki teması "Berlin 1900" başlığını taşıyor. Herbert von Karajan, Rafael Kubelik, VVitold Lutoslanski, Seiji Ozawa gibi şeflerin eksik olmadığı Berlin Festival Haftalan'nda Berlin Filarmoni Orkestrası, Boston Senfoni Orkestrası gibi orkestralar çalacak. CİNAYET VAR Robert Walker ve Farley Granger, trende tamşırlar. Walker, tenis şampiyonu Granger'a karşılıku cinayet işlemelerini önerir. Ve "Trendeki Yabancılar" bu andan sonra birb'ırlerine bağlarurlar. Gerilim sinemasının başarılı örneği Trendeki Yabanctlar (Strangers on yonunu izleyeceğiz. Zaten bu rol Train) / Yönetmerv Alfred Hitchcock / Walker'ın perdedeki son rolü olOyuncular: Farley Granger, Robert IValker, Ruthmuştu. 50'lerin unutulmaz oyuncusu Farley Granger de baRoman, Leo G. Carroll, Patricia Hitchcock, şarılı. Granger'in bir an önce biMarion Lorne, Howard St. John / 1951 yapımı tirmek zorunda olduğu bir tenis / 100 dakika. maçını kazanması, sondaki biri var. Bu rolde alkolizmin kurbanı olarak genç yaşta feci biçimde "yanarak" ölen yetenekli oyuncu Robert VValker'ın (19141951) nefıs bir kompozis"Ukip" sahnesi, kanalizasyon deliğine düşen çakmak, bir lunaparkta geçen tum fınal bolümü, gerilim sinemasının antolojilere geçmiş unutulmaz bölümleri. SOLDAN SAGA 1/ Savaşt doğrudan doğruya ilgılendiren her şey için kullarulan bır sözcuk. 2/ Bulmaya çalışmak... Kuzu sesi. 3/ Basımevinde harfleri dizen ve satırlan blok durumunda döken dizgi makinesi. 4/ Delgi... Bir nota. 5/ Baston... Baba. 6/ Daha çok Malkoçoglu adıyla bilinen XV. yüzyıl akıncı beyi. 7/ 19601961 yıllannın dünya şampiyonu olan Mihail önadlı Sovyet satranççısı... Konya ilinde bir baraj. 8/ Radonun simgesi... Belirti, nisan. 9/ Zambakgillerden, soğanı hekimlikte kullanılan bir bitki. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Halat tellennden saç gibi örülmüş ip. 2/ Yerin II. çağının yaklaşık 45 milyon yıllık dönemi... Güney Amerika'daki sıradajlar. 3/ Kâr geIıren. verimli. 4/ Malezya halkında rastlanan bir tür öldurücü delilik... Bir kürk hayvaru. 5/ Beşiktaş semtinın eski adı. 6/ Takım... Araba okunun eksenı. 7/ Kuzeybatı Kafkasya'da yaşayan bir halk. 8/ Işaret... Bozkır. 9/ Toprağı sıkıştırma ışleminde molorla çekilerek kullanılan bır araç. FESTİVALDE BUGUN Amavutluk Devlet Balesi (Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salon, 21.30) Boğaziçi Üniversitesi Türk Müziği Kulübü Korosu (Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu, 18.30) Ankara Gençlik Korosu (Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu, 21.30) Mark KaplanDavid Golub KemanPiyano ikilisi (Aya trini, 18.30) Tahiti Dans Topluluğu (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30) Stüdyo Tiyatrosu: "Yanıt" (Rumelihisan, 21.30) Konya Turizm Derneği Sema Ekibi (Yıldız Sarayı Hasbahçe, 21.30) OPERATÖR Dr. KAZDf SARI Genel Cerrahi Uzmanı Mu.: Mecidiyeköy, Kervangeçmez Sok. No.5 Keramet Apt. (Keçeüler Garajı yanı) tST. Mu. Tel.: 166 46 48 Ev. Tel.: 167 39 17 Ünlü bir tenisçi bir tren yolculuğu sırasında garip tavırlı bir yabancıyla tanışır. Adam oyuncuya bir "çifte cinayet" önerir: Her biri diğerinin kurtulmak istediği kişiyi öldürecek ve böylece hiç kuşku uyandırmadan işin içinden sıyrılacaktır. Tenisçi bu çılgından kurtulmaya çalışır, ama cinayetlerden biri işlendiği zaman geç kaldığını anlar.. Alfred Hitchcock'un 1940'lardan 50 sonlanna uzanan en parlak döneminin başyapıtlarından değilse de, ilginç ürünlerinden biri. Filmde ABD polisiye romanının en ünlü adlarından ikisinin işbirliği var: Romanlanyla hâlâ yankılar uyandıran kadın yazar Patricia Highsmith'in bir yapıtını, bir başka ünlü ad, Raymond Chandler senaryolaştırmış. Robert Burks'un ışıkgölge çelişkilerini adamakıllı ortaya vuran nefîs siyahbeyaz görüntü çahşması eşliğinde Hitchcock saat gibi tıkır tıkır işleyen bir gerilim mekanizmasını, zekâya sonsuz bir şölen sunan inişli çıkışlı bir öyküyü bir kez daha soluk soluğa seyrettiriyor. Filmde Hitchcock'un yapıtlarındaki en ileinç "manyak" tiolerinden Balıkesir Barosu, "Yaşam Dosyusı" konulu bir yazı yurışması açtı BALKEStR, (THA) Balıkesir Barosu, hukukçular arasmda "Yaşam Dosyas" konulu bir yazı yarışması açtı. Baro Başkanı Avukat Turgut İnal, yaptığı açıklamada, "Her dava dosyası ülkenin sorunlanndan bir yumakür. Sosyoekonomik yapının bir göstergesi olan bu dosyalann adliye mahzenlerinde tükenmesi, toplum analizi ve edebiyatımız için bir kayıpbr " dedi. Hukukçulann herhangi bir yazın türünde özgünleştirdikleri çalışmalannı 1 Ekim 1984 gıinüne kadar Balıkesir Barosu'na ulaştırarak yanşmaya katılabileceklerini açıklayan Turgut İnal, bu konuda şunları söyledi: "Hukukçular eOerinden geçen dosyalardan özgünleştirecekleri yazılarla, ne türde olursa olsun, yanşmaya katılabüeceklerdir. Güneş Gazetesi'nden Nail Güreli. Milliyet Gazetesi'nden Vasflye Özkoçak, Cumhuriyet Gazetesi'nden Sami Karaören, Tiirki>e Spor Yazarlan Derneği Başkanı Doğan Koloğlu, THA Müdüru Tanju Cılızoglu, Balıkesir yerel basını ve Baromuzu temsilen secilecek bir gazeteciden kurulacak seçiciler kumlunun değerlendirecegi ve dereceye giren tüm yazüar telifleri ödenerek Baromuzun çıkaracağı bir kitapta toplanacaktır. 29 ekimde Balıkesir'de yapılacak ödiıl senliğiyle yanşma sonuçlan açıklanacaktır. Balıkesir Barosu Yönetim Kunılu dışında hukuk mesleğiyie ugraşanlann tümune açık olan yanşmanın edebiyatımıza bir boyut taşıyacağına inanıyonız."