Katalog

Cumhuriyet Sahibı: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketı adına Nadir Nadi, # Genel Yayın Müdüru Hasan Cemal, Muessese MuduruEmine Uşaklıgü, Yazı Işlen Muduru: Okay Gonensin, # Yazı lşlerı Mudur Yardımcısı Ahmet Konılsan. Haber Merkezı Muduru: Yalçın Baycr. Sayfa Duzenı Yonetmenr Ali Acar. TAKVİM 10 Temmuz 1984 tmsak: 3.37 Güneş: 5.34 Temsılaler ANKARA: Yalçın Dogan, IZMİR Hiknct Çetiukaya, AOANA: Mehmel Mercan. % Servıs Şeflerı: Istanbul Haberleri: Reha Öz, Dış Haberler: Ergun Balcı, Ekonomi: Osman Ulagay, Kultur: Aydın Emeç, Magazın: Yalçın Pekşen, Spor Damşmanı Abdülkadir Yucdman, Duzeltme: Refik Dtırbaş, Araştırma: Şahin Alpay, IşSendıka Şukran Ketenci. tkindi: 17.13 Akşara: 20.45 Yatsı: 22.32 Burolar. • Ankara: Ziya Gökalp Bulvarı tnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33088185, • tzrnin Halıt Zıya Bulvan No: 65/3, Tel 254709131230 • Adana: Çakmak Cad No 134 Kal 3, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Camhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Ist. PK: 246!st. Tel: 5209703 Telex 22246 öğle: 13.14 Abrams, Mitterrandhn özel Türkiye'de "insan temsücisL Ecevit haklan^nı Inönü ve Ccdp'le görüştü incelemek Ankara (Cumhuriyet Bürosu) Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın "Şahsi temsilcisi" sıfatıyla Ankara'ya gönderdiği emekli büyükelçilerden Etienne Manach dün, feshedilen CHP'nin eski Genel Başkanı Bülent Ecevit ve SODEP Genel Başkanı Prof. Erdal tnöntt ile görüştü. Manach, dün sabah ilk olarak Bülent Ecevit'i Oran'daki evinde ziyaret etti. Yaklaşık bir saat kadar süren görüşmeden sonra Manach SODEP Genel Merkezine geldi ve Prof. Inönü ile yanm saat kadar süren bir görüşme yaptı. Fransa'nın Ankara'daki Büyükelçisi Fernand Reuliüon her iki görüşmede de Manach'a eşlik etti. Manach'ın her iki görüşmede de Mitterrand'ın Türkiye ile ilişkilerin düzeltümesi arzusunu taşıdığını Uettiği, bunun karşıhğında Ecevit ile înönü'den TürkFransız ilişkilerinin içinde buhınduğu durum konusundaki görüslerini dinlediği bildirildi. İNÖNtJMANACH'ANE DEDİ Saglanan bilgılere göre, SODEP Genel Başkanı Erdal Inönü, görüşmede Ermeni terörimü gundeme getirdi. Türk diplomatlan ve vatandaşlannın teröre kurban gitmelerini Türk halkımn nefretle karşıladığım söyledi. İnönü aynca toprak talebi gibi fanatik Ermeni iddialan ve Ermeni anıtlan uzerinde durdu. Fransız Hükümet üyelerinin bu tür talep ve hareketlere destek çıkmalarının TürkFransız dostIuğu ile bağdaşmayacağını belirtti. ABD Dışişteri Bakanı CALP'LE GÖRÜŞME George Shultz'un "insan Emekli Büyükelçi Etienne haklanndan" sorumlu Manach, dün HP Genel Başkanı Necdet Calp ile de görüştu. yardımcısı Elliot Abrams, incelemelerinin yanı sıra HP Genel Başkanı Calp, "Reagan'ın insan hakları TBMM'deki odasmda yapılan görüşmeden sonra gazetecilerin \ siyasetini" de anlatacak. sorulan üzerine, Manach'ın ErANKARA, (Cumhuriyet Bümeni terörü konusunda Türk gö | rüşüne yakm bir değerlendirme , rosu) ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'un İnsan Haklayaptığını söyledi. HP Genel Başkanı Calp, nndan Sorumlu Yardımcısı El"Fransa Cumhurbaşkanı Mit liot Abrams, "Tiirkiye'de insan haklarının dunımunu yerinde terrand'ın şahsi temsilcisi Sayın Manach, Fransız Hükümetinin gormek ve Reagan'ın insan hakErmeni terönı konusunda etkin lan siyasetini anlatmak" üzere önlemler almaya karariı oldugu bugün Ankara'ya geliyor. Diplomatik cevreierde, 12 Eynu bildirdi" dedi. lül sonrası döneminde ilk kez ABD'den Türkiye'ye doğrudan "insan haklannı" konu alan bu nitelikte bir zayeretin yapıldığına dikkat çekiliyor. Öğrenildiğine göre, Elliot'un Türkiye'yi ziyaret talebi bundan bir ay kadar önce Türk tarafına Hetildi ve ziyaretle ilgili hazırhklar başlatıldı. Abrams, Ankara'da resmi nitelikteki temaslannı Dışişleri Bakanlığı ile yürütecek ve Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu tarafından da kabul edilecek. ABD'nin insan haklan siyasetinin bir numaralı sorumlusu olan Elliot Abrams'ın bir süreden beri Türkiye'ye gelmek niyetinde olduğu bilinmekteydi. Diplomatik çevrelere göre, bunda Türkiye'de insan haklarının (Arkası 11. Sayfada) için gelîyor TARİHİKA TEDRAL ALEVLER ÎÇİNDE York Minster Katedrali'nde dün sabaha karp baflayan yangrn çabucak büyüdü. KiUseyi saran alevlerin yuksekliğinin 10 metreye kadar çıktığı bUdiriliyor. Ingiltere'de dünyanın en büyük kiliselerinden birisi yandı 5 0 0 yıllık tarihi York Minster Katedrali'nin çökme tehlikesi ile karşı karşıya olduğu bUdiriliyor. YORK, (AP) Dünyanın en büyuk kiliselerinden bin olan Ingütere'deki York Minster Katedrali dün sabaha karşı yanmaya başladı. Polis yetkilileri, 500 yıllık katedralin çökme tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğunu bildirdiler. Yangının katedralin damına yıldınm düşmesi sonucu başlamış olabileceği tahmin ediliyor. Katedralin çevresindeki binalar güvenlik önlemleri dolayısıyla tamamen boşaltıldı ve yangın bölgesi kordon altına alındı. Olayda can kaybımn olmadığı bildirildi. Son gelen haberlerde Yokk Minster Katedralin'deki yangının kontrol altına alındığı, ancak hasarın çok büyuk olduğu bildirildi. 1220 ve 1470 yıllan arasında inşa edilen York Minster Katedrali, Kuzey Avrupa'da orta çağlardan kalan en büyük kilise. Katedral, Ortaçağ'dan kalma renkli camları ile değerli bir hazine olarak nitelendiriliyor. Dünyanın en büyük penceresi olarak bilinen ve 1408'de tamamlanan "Dogu Penceresi" 18S metre karelik eski camdan yapılmış. "Grizayl" adıyla bilinen kurşun renginde camdan yapılmış beş panelden oluşan "Beş Kızkardeş" Penceresi de başhbaşına bir sanat harikası olarak kabul ediliyor. Çıkan yangında bu camlann zarar görmediği bildirildi. Toplanan yardımlarla 1967 yılında 2 milyon Paunda (yaklaşık S milyon dolara) restore edilen katedrali, her yıl 2 milyon turist ziyaret ediyor. York MinsteT, Ingiltere Devlet Kilisesi'nin Kuzey eyaletindeki kalbi sayılıyor. Etrafı duvarla çevriU olan York şehri ise Londra'dan sonra Ingiltere'nin en çok turist çeken merkezlerinden bıri. Tarihi şehrin 2000 yıllık geçmişinde dini yerlerde çıkan birçok yangına rastlamak mümkün. 7. yüzyılda yanan ağaçtan yapılmış Sason Kilisesi, 1066'da Normanlann istilası sırasında büyük kısmı yangında yok olan taş kilise, 1824'te bir delinin çıkardığı yangında yıkılan ağaç kilise bunlardan yalnızca birkaçı. maya çahşıyorlar. (Fotoğraf: ŞENOL KONUKÇU) Kdz. Ereğli'de tifoya karşı sebze ve meyveler 33 GÜNDÜR BEKLİYORLAR ~ 33 gundur fabrika örtüne gelip bekleyen An Bisküvi Fabrikası işçi üaçianıyor leri, yiyeceklerini de yanlannda getiriyor. Çay yapıp yanma da biraz katık koyarak kannlannı doyur An Bisküvi Fabrikası'nda eskiyeni işçi kavgası Dün sabah işverenin işeyeni aldığı 40 işçiyifabri gibi. tşçilere ke<4i gibi miyavla diyor kaya sokmak istemeyen eski işçiler, polis ile tartış havla miyavlıyorlar. Köpek gibi diyor, havlıyorlar. tş batılar. özellikle kadın işçiler, yeni işçilerin bulunduğu bozuyor. Şirketin ne malı nşını otobüslerin önüne geçerek engel olmak istediler. var ne parası. Fabrika çalışmazIstanbul Haber Seryisi Ücretlerini alamadıklan için iş akitlerini sona erdiren Arı Bisküvi Fabrikası işçileri dun sabah yeniden üretime geçen fabrikaya gelen yeni işçilerin içeri girmesine engel olmak istediler. Polis, olaya müdahale ederek buyumesini önledi, gözaltına alınan herhangi bir işçinin olmadığı belirtüdi. Çalıştıkları süre içinde bazı ayhklanm ve sosyal haklannı alamadıkları için Iş Yasası'nın 16/2 D maddesine göre iş akitlerini sona erdiren işçiler alacaklanrun ödenmesi için 33 gundür fabrika önünde bekliyor. Dün sabah işverenin işe yeni aldığı 40 işçiyi fabrikaya sokmak istemeyen eski işçiler polis ile de tartıştılar. özellikle kadın işçiler, yeni işçilerin bulunduğu otobüslerin önüne geçerek engel olmak istediler. Aralarında kadınlann da bulunduğu bazı işçiler polisin müdahalesi sırasında coplandıklannı söylediler. 11 yülık işçi Şökran Toncay, "Bu kadar sene çabştun. Aldığım ayhk 19 bin lira idi. Son aylıklarunızı ve sosyal haklanmıa ödemediler. Tazminat hariç 400 bin lira alacagım var içeride. tşverenin alacaklanmızı ödemeden yeni işçi çalışbrmasına mani olmak istedik. Polis bizi copla dövdü. Yere ittiler düştüm" dedi. Işçilerden Emine Özkan ise "Sabahleyin iki araba dolusu işçi getirdikr. Biz de engellemeye çahştık. Onlar bize coplarta vurdular. Kenara attılar. Buradan çekilin gidin dediler. 15 senelik hakkımız var, nereye gidelim, versinler paramızı gidelim" diye konuştu. işçi Ali Kaya, "Yere dıismüş kadına copla vuruyoriardı. Elimi uzattun. Saatim kınldı." Rukiye Knrt, "Bacağıma copla vurdular" dedi. İki gözü gOrmeyen işçi Ali Okur da on senedir fabrikada çalıştığım, vergi kesilmediği halde eline 28 bin lira para geçtiğini ve 8 çocuk geçindirdiğini belirterek şöyle konuştu: "İşverenin aldığı işçileri içeri sokmak istemeyioce hemen bize müdahale ediliyor. Ama bizim paranuz ödenmiyor. Çoluk çocuk aç, sefil. Borç gırtlağa kadar. Hiç kimse kalkıp işverene niye bu adamlann parasuu odemiyorsun diye sormuyor. Herkesin gücü işçiye yetiyor. Yetkililere sesleniyorum. Bizün cebimizde beş kuruş yokken, işveren bize olan borcunu ödemeden 1.5 miryar liraya yeni şirket kurup burada işçi çauşürraası yasalara uygun mudur? Yıilardır caltstık bu fabrikada. Şimdi bizi insan yerine koymuyor. Aynca biz kendi istefimizle istifa ettik. Hiç kimsenin bir baskısı, telkini dahi olmadı. Istifaya hep birtikte karar verdik. ' tŞVEREN: 150 BtN LİRA ALACAK SAYILMAZ işçilerin kendi nzalan ile işten aynldıklanm behrten işyeri sahibi Durmuş Seyban. "22 senelik işçinin 150 bin lira alacagı alacak sayümaz" dedi. Arı Bisküvi'nin Aktaş Gıda Sanayi A.Ş.'ye bağlı bir fabrika olduğunu söyleyen Durmuş Seyhan, sendika çekişmesi ve yasa dışı grevler nedeniyle 22 Mayıs 1982 günü iflas kararı verdiklerini belirterek şunlan söyledi: "İflas tarihinde bankalara ve piyasaya 179 milyon borcumuz vardı. Şimdi 1 milyar 550 milyon sermaye ile Anlar Gıda Sanayi A.Ş.'yi kunnuş bulunuyonız. 22 senelik işçinin 150 bin lira alacagı alacak sayılmaz. Mahkemenin verecegi karara gore gereken ne ise öderiz. Beklediğimiz krediyi alabüirsek işçi alacaklan için ödeme takvimi yapanz." ÎFLAS MASASI AVUKATI, İSMAİL TOPKAR tÇİN "TÜRKlS'tN MÜSTAHDEMI" DEDİ Çalışmalannı işveren Durmuş Seyhan'ın makamında yürüten tflas Masası işçi avukatı Necari Kartogru, fabrikanın bu duruma duşmesinin tek sorumlusunun Türktş 1. Bölge Temsilcisi Ismail Topkar olduğunu öne sürerek şunlan söyledi: "ısmail Topkar ork<stra şefi sa berkes avucunu yalayıp gider. Türktş'in müsUbdemi Ismail Topkar rahat dnrmuyor ki. Paralan ödeyin diye gelip bizi sdaştınyor. SokaV satıcılan tabiri ile konuşuyor. Manyakça işler yapıyor." Kendisinin işçi avukatı olduğunu söyleyen Necati Kurtoğlu, "ANAP'tan miUetveküligi için miıracaat edecegim sırada, Tfirklş'in istegi üzerine bu işi üstlendim" diye konuştu. KDZ. EREGLİ, (Cumhuriyet) Karadeniz Ereğlisi'nde görülen tifo salgınına karşı yoğun önlem alınırken, hastalık teşhisi konulan hastaların sayısı 30'a yükseldi. Kaymakamlıktan ahnan bilgiye göre, ilçedeki hastanelere yüksek ve düzensiz ateş görülen, şiddetli baş ve karın ağnsı çekerek başvuranların tedavisi sürüyor. Bu hastalardan 24'ü Ankara'daki Tıp Fakultesi ve Numune, Zonguldak Devlet ve Istanbul SSK Okmeydanı Hastanesi ile EreğU Devlet Hastanesi'nde tedavi altında bulunduruluyorlar. Kentte halen dondurma, süt, yoğurt gibi açıkta satılan gıda maddelerinin saüşı yasak tutuluyor. Pazar yerine gelen sebze ve meyvelerin belediye görevülerince ilaçlandıktan sonra satışına izin veriliyor. BtR BİLETE 4 0 BİN LİRA VEREN OLDU Chick Corea seyirciye de şarkı söyletu Kiiltür Servisi Dünyanın en ünlü caz verock piyanistlerinden Chick Corea, günlerdir Istanbul'un önemli konularından biri haJine gelen konserini Ataturk Kültür Merkezi'nde sıkı güvenlik önlemleri altında verdi. Ctakk Corea ile flütçü Steve Kujala'nın konserini izleyebilmek için günlerdir didinen birçok müziksever, AKM Büyük Salonu'nun LionsRotary türu kulüplerce baştan adeta "kapatılmış" olması nedeniyle son bır umutla geldikleri AKM BtNLEYtClYt YÖNETTİ Chick Corea, konserinin sonunda bı önünden "sessizce dagümak" zotip tükenmeyen alkışlara dayanamayıp tam üç kez yeniden sahneye runda kaldı. çikmak zorunda kaldı. tlk iki çıkışmda, kansı Gayte Moran veflütçü Konsere ilgisini içeri giremeyeSteve Kujalla eşliğinde çalan Corea, son sahneye gelişinde AKM Bücekleri kesinleştikten sonra da yiyük Salonu 'nu dolduran bini aşkın izleyiciyi, şarkı söyletti, tempo tirmeyen bir grup da, AKM tutturdu. (Fotoğraf: ÜMtT KIVANÇ) önünde durarak kapıya kulak verdi ve Corea ile Kujala'nın müziğinden duyabildiği kadar nasibini aldı. 12. Uluslararası lstanbul Festivali kapsamında Chick Coreanın Türkiye|ye geleceği duyulduğundan beri Istanbullu müzikseverlerin ilgisini uzerinde toplayan konser nedeniyle buyuk izdiham olması bekleniyordu. llgililer izdihama karşı önlem olarak AKM kapılanna kasklı Çevik Kuvvet mensubu güvenlik görevlilerini çağırdılar. Chick Corea, bazı albümlerinde kendisiyle birlikte çalan Flütçü Steve Knjala ile eskiyeni çeşitli parçalannı sundu, zaman zaman da "içinden geldigi gibi'' emprovizasyon yaptı. Izleyicileri özellikle etkileyen, Corea'mn "snper" müziğinin yanında gösterdiği sempatik davranışlar oldu. AKM'nin "ayakta kimsenin durmasına izin verilmeyen" alt salonuyia ayakta duracak bır kanş yerin bile kalmadığı balkonlanndan konser sonunda yükselen coşkulu alkışlara Corea, eşi şarkıcı Gayle Moran'ı sahneye çağırarak karşılık verdi. MoranCoreaKujala'mn sunduklan bir" kaç dakikalık ziyafet de alkışlan durdurmaya yetmeyince Corea seyirciyle birlikte müzik yaptı. Kulısteki soyleşide Corea, hemen hepsiyle birlikte çalıştığı müzisyenlerin adlan sayılıp hangisini daha çok beğendiği art arda sorulmaya başlanınca biraz sıkıldı ve genellikle, "hepsini begenirim" gibi cevaplar verdi. Corea'mn bu soyleşide söylediği en önemli söz, "müzik türieri" konusundaydı. Corea, müzik türleri arasındaki ayrımlan bir ölçüde yapay bulduğunu, hatta tanımadığını belirtti. TOPKAR: HtLLELİ tFLAS VAR Türktş 1. Bölge Temsilcisi Ismail Topkar, Arı Bisküvi işvereninin eşine, dostuna borç göstererek hileli iflas yoluna gittiğini belirterek işçilerin toplam 368 milyon lira alacağı bulunduğunu söyledi. İşçiler adına İflas Masası'nda görev yapan Av. Necati Kurtoğlu'nun işçinin hakkını aramak yerine işverenin yanında yer aldığını söyleyen Topkar, "Bu işyerinin bütün hesaplan incelenmelidir. Ortada bir kepazelik vardır. Sigorta ve vergiler dahi doğnı düriıst ödenmemiş ve vergi kaçakçılığı yapılmıştır" dedi. Topkar, Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'm isteği üzerine Avukat Necati Kurtoğlu'nu iflas masasındaki görevinden azlettiklerini, yerine Av. Selçuk tkizoğlu'nu getirdiklerini söyledi. Topkar, aynca A. Necati Kurtoğlu'nu görevini yapmadığı gerekçesiyle sıkıyönetime şikâyet ettiklerini belirtti. Av. Kurtoğlu dün Sıkıyönetim Komutanhğı'na çağnlarak ifade verdi. Ote yandan işçiler de Av. Kurtoğlu'nu fabrikaya girerken dün yuhaladılar ve kendisini azlettiklerini söylediler. Festivalin 27 gönüllü rehberi istifa etti İSTANBUL, (THA) 12. Uluslararası Istanbul Festivali'nde gönüllü olarak çalışan 40 rehberden 27'si istifa ettiklerini açıkladılar. İstifa eden rehberler "Festival Komitesi tarafından kötu muamete gordük ve mechul gerekçderie hareketlerimiz sınırlandınlmak istendi, bu nedenle istifa etmek zorunda kaldık" dediler. THA muhabirine konuya ilişkin olarak görüşlerini açıİclayan gönüllu rehberler, Festival Komitesi tarafından ciddiye ahnmadıklannı ve Rambert Balesi'nin gösterisi sırasında tartaklanarak müstahdemler tarafından üst katın merdivenlerine çıkartıldıklannı belirttiler. 12. Uluslararası l&tanbul Festivali Düzenleme Komitesi Halkla tlişkiler Mudiresi Neslihan Khan, "tstifa eden rehberiere salonda izdiham olmasın diye üst kata çıkmalannı biz söyledik. Kalabalık gosterilerde ahnan bu önlem AKM yöneticilerinin karandır" dedi. Kapı dışında kalanlar koııseriıı sonuna dek yılmadı Kültür Servisi Chick Corea'nın önceki akşamki konserinde tüm basın içerdeydi, ama asıl "festival" dışardaydı. Satışı başlamadan biten biletlere ulaşamayan 40 bin liraya kadar yükselen karaborsa fiyatı ödeyemeyen binlerce müziksever içinücn bir grup "karariı unsur", konserin bitimine kadar kapıdan ayrılmadı. Bıkmadan, usanmadan görevlileri ikna etmeye çauştı: Bakın böyle bir fırsat, hayatta bir kez karşımıza çıkar, ne olur şurada dursak, fuayeye bile çıkamayız, girişte durur dinleriz. Bir yetkili yok mu, gelsin konuşalım. Aydın (Gün), buraya, Aydın buraya... İzin verin gireyim, benim biletim var. Arkadaşlar bakın bir biletli, gözunüz bilet görsün. Hem bileti var, hem geç geliyor, adama bakın yahu... Ben Nejat Bey'in o 500 kişih'k kontenjanındanım, bırakın gireyim. Yemezler oğlum, kıyafetin müsait değil. Bakın içerden çıkanlar var, onların yerine girelim bari.. Neden çıkıyorsunuz dışan? Yerimize oturmuşlar, ayakta dinleyemeyiz. Biz amuda kalkıp bile dinleriz, bırakın girelim. Sen niye çıkıyorsun kardeşim, bu fırsat kaçırılır mı? Ben görevlilerle konuşmak için girmiştim, Polis memurlan tüm sorumluluğu ustlenip girişte durup dinlememizi kabul ediyorlar, ama Kültür Merkezi yönetimi izin vermiyor. Bu gariban memurlar bizi dışarda tutacaklar diye kendileri de yağmur altında kaldılar. Aaaa, yağmur ne zaman başladı, farkında değilim. iki kolon atsalar şuraya da, müziği dışan verseler. Arkadaşlar, cam kapının (Arkası 11. Sayfada) SUAIH SPORLARI H. ŞERÎF SOFULAR Serbest dahcıhhta uygulanan 5 ana kural 12345Şnorkelden nefes alma Dalış tekniği ve şekilleri Sualtında basınç ayarlama Maskeden su boşaltma Şnorkelden su boşaltma 2 Dalıcılık 2'ye ayrılır a) Serbest dalıcıhk, b) Aletli dahcıhk. Serbest dalıcılık ilk çağlardan başlayıp örneğin inci avcılığı, süngercilik bugüne kadar gelmiştir. Tabii ilk cağlardaki dalma tekniği ile bugünün tekniği arasında büyük fark var. Serbest dalıcı dediğimiz zaman herşeyden önce bu, tüpü olmayan dalıcıdır. Şnorkeli, maskesi ve paleti muhakkak vardır. Bunun dışmdakiler kişiye göre değişir. Deniz dibinden kabuk, taş parçası vb. gibi şeyler çıkarma keyfı olanlar bıçak taşırlar. Denizde uzun süre kalanlar kauçuk elbise kullanırlar. Balık, ahtapot avcılan da deniz tüfeği kullanırlar. Derinlere inmekten hoşlananlar ağırlık kemerleri takarlar. Gunümüzun serbest dahcıian, yaklaşık 3040 metre derinliğe rahatlıkla inebilmektedir. Hatta bu konuda iddialı isimler de vardır. örneğin, sualtı sporunun önculerinden olan Jacques Cousteau, Frederic Dumaş, Jacques Dumas ve Philipe Tailiez 1935 ve 1945 yıllannda 30 40 metre derinlerde aletsiz olarak avlanabiliyorlardı. 1966 yıhnda Sicilyalı Enzo Majorca, yalnız maske, palet ve kauçuktan yapılmış elbise ve dennlere inmeyi kolaylaştıran ağırlık kemeri ve kurşunlan ile 54 metre derinliğe inen ilk serbest dalıa oldu. Aynı dalıcı 1%7 yıhnda Küba'da 64 metre derinliğe inmeyi başardı. 1976 yıhnıu şampiyonu ise, 105 metre derinliğe ulaşan Marsilyalı Jacques Mayol'dur. Bu dalıcı 1966 yılında 63 metreye, 1973 yıhnda 84 metreye, 1975 yıhnda 90 metreye ve 1976 yıhnda 105 metreye indi. Evet, tüpsüz sadece tek nefesle 105 metre. Serbest dalıcıhkta uygulanan 5 ana kural vardır. Bu kurallann kesinlikle bilinmesi ve en iyi şekilde uygulanması gerekmektedir. Serbest dalıcıhkta öğrenmemiz gereken 5 ana kural şunlardır: 1Suya girmezden önce şnorkelden nefes alma: Her dahcı, suya girmezden önce şnorkelden nasıl nefes alınacağını öğrenmelidir. Çünku şnorkel, su üzerindeyken sizin oksijenle bağlantınızı kuran tek araçtır. Şnorkelin başhca özelliği, başı sudan kaldırmadan nefes alma olanağı sağlamasıdır. Şnorkel seçilirken boyu 3040 santim, çapı da 1.5 santimden fazla olmamalıdır. Çapları geniş ve boylan uzun olan snorkeüer, dtfl bir bava (Arkmıil. Smyfmam)