22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/8 1 ŞUBAT 1984 Sokaklara dökülen halk, "Nasır gitme, bırakma bizi" diye ağlaşıyordu 7 haziran öğleden sonra, kulağıdelik diplomatlardan Yugoslavya Büyükelçisi Salko Fejic'i gidip gördüm. Fejic, El Feki ile ve telefonla da Cumhurbaşkanlığı ile görüşmüştü. Yugoslavya Büyukelçisinin anlattıkları ilginçti: "Nasır ve hükümet şu ana kadar yerlerindedir. Herhangi olağanüstü durum mevcut değildir. Nasır, siyasi şartları çok iyi ha•zırlamış, fakat askeri değerlendirmesinde muazzam hata işlemiştir. Hezimet katidir. Bugün, öğle vakti, Israil kuvvetleri ismailiye bölgesinde Kanala ulaşmışlardır. Mısır Hava Kuvvetleri •artık mevcut sayılamaz. Zırhlı vasıtalann büyük bir kısmı kaybedilmiştir. Zayiat yüksektir. Yanan tanklardan kurtulabilen •Mısırlı askerler, yalın ayak, Kanal bölgesine doğru kaçmaktadır. Amerikalılar ve lngilizlerin harekâta fiilen yardımcı olduklannı gösteren delil yoktur. Fakat, her şeyin önceden en ince aynntılanna kadar ortaklaşa planlandığı muhakkaktır. Şitndi BAC ne yapacaktır? Şahsen birbirinden kötü üç ihtimal görüyonım: lsrail muhtemelen Kanalı geçmeyecek ve Sina sahilinde bekleyecektir. Nasır ergeç mütarekeyi kabul edecek ve uzun ve çetin müzakerelerle azamiyi koparmağa çalışacaktır. Bu halde ise, Arap alemindeki derin tepkileri önceden tahmin pek zordur. lkinci ve üçüncü ihtimaller, Nasır'ın, mütarekeye, şiddet politikasını tercih halleridir. Bu çok vahim politikayı iki şantaj yolu ile tahakkuk ettirmeğe çalışabilir: Bütün Arap petrolunü bloke ettirmek veya Süveyş kanalını toptan tahrip etmek Mısırlılann ümütsizlik içinde bu yolları tercih etmernelerini temenni ede NASIR VE SEDAT'LA 7 YIL Büyükelçi SEMİH GÜNVER ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇt Güzelin Ölümü... Abdi İpekçi, beş yıl önce bugün öldürülmüştü. Ölümünün ardından yazdığım "İpekçi'yikimleröldürttü?" başlıklı "Ankara Notları" şöyle başlıyordu: "Şimdi İlahiyat Faküliesi Dekanı olan Prof. Dr. Hikmet Tanyu'nun bir kitabı geçti elime. Kitabın adı: "Tarih boyunca Yahudiler ve Türkler." Kitabın 740741. sayfalan büyük ölçüde Abdi İpekçi'ye aynlmış. Hikmet Tanyu, şöyle diyor Abdi İpekçi için: "Marksistsosyalistleri savunup sınıf çatışmasını vakit vaklt ilerici bir hareket gibi göstermekte, Sosyalist Entemasyonal'i reklâm etmekte, bu gibileri desteklemeyi benimser görünmektedir, Türk milliyetçilerinı, maneviyat ve mukaddesat, milli gelenek taraftartannı tutucu ve gerici olarak belirtişi de göze çarpmaktadır. 1961'i müteakip radyo ve televızyonda açık oturum programlan düzenlemiştir. Fazla açık vermemeye çalışıp tecrübeli, kurnaz bir yöntem kullan.nakiadır." İnsanı öldüresiye uğraşırlar, öldürüldükten sonra ağıt yakmaktan geri durmazlar. Abdi Ipekçi'nin öldürülmesinden bir hafta önce, yazdığı bir yazıda onun için"baş oluşturman Abkj Haktu" diye söven Tercüman Gazetesinin bir yazarı ölümünden sonra şunları yazdı: "Onu iyi tanıyan bir insan olarak, Abdi İpekçi'ye gönülden ağlıyorum... Basının kaybı büyuktur, demokrasi ve devlet otoritesi büyük yara almıştır.." Abdi İpekçi öldürüldüğünde her kafadan bir ses çıktı; Ağca ortaya çıkarılıncaya dek, vuranın solcu ya da sağcı okjuğu yolunda yorumlar yapıldı; hiç unutmam, biri, "ipekçi'yi vuransol kurşun"diye yazdı. "Ankara Notlan"nda yazdıklarım ise, şimdiye değin yalanlanamadı! Abdi Ipekçi'nin ölümünden sonra çıkan, 5 şubat 1979 günlü "Ankara Notları" şöyle bitiyordu: "Halkın kanına, demokrasinin kanına susamasalar, kimseye düşmanlık beslemeyen bir Abdi İpekçi'yi, bir Doğan Öz'ü, bir Karafakioğlu'nu, birCömert'i, bunca genci, aydını öldürtürler miydi hiç?..." Abdi İpekçi'nin ölüsü, dirisinden güçlü çıktı. 1961 bahar aylanydı, Milliyet'e giriyordum. İstanbul'dan Abdi ioekçi, Ankara'ya haber göndermişti: Ekmekçi istanbul'a gelsin bir de ben tanıyayım... demişti. Ben içimden: Tanıyıp da ne yapacak? diyordum. Karşılaşırsak, yüzüme, halime bakıp: Ben böyle kimse istemiyorum! diyebilirdi ne bileyim. Yüzü kara, kaşı kara, gözü kara diyebilirdi işte... Abdi İpekçi'yi atlattım, bir türlü gitmedim. Sonunda o da: Eh, ne yapalım.! demiş. Biz onunla bir konuşma yapıp, okurtara tanıtmak istiyorduk, gelmedi. Nereden bileyim o amaçla çağırdığını; iyiliğimi düşündüğünü Milliyet Gazetesi'nde, ikinci sayfada, yeni girenler tanıtriır, şöyle değerli bir arkadaş aldık, böyle canavar bir gazeteci ki sormayın gibisinden yazılar çıkardı; bunları da Abdi yazardı. Hakkında böyle tanıtma yazısı yazılmayan tek klşi oldum ürkekliğim yüzünden... Yıllarca birlikte çalıştık. Ondan çok sey öğrendim. öldürülüşünün beşinci yılında, haberi duyduğum günkü gibi içlm cız ediyor.. * • • "Türk Dlli" dergisi, uzun aradan sonra çıktı. Aman tannm, hani "Cin veli" gibi çocuk kitapları var, ufacık tefecik, onun gibi bir şey. Bari birazcık alınteri dökselerdi, incelemeydi, arastırmaydı bir şeyierle örterlerdi hani. "Azerikızı' becerisini gostermiş, kendilerini en çok tutan profesörü Mehmet Kaplan'm yazısını, dergiye yerleştirivermiş diye geçirdim içimden. Derginin girjşinde, Türk, Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurulu Başkanı Suat İlhan'ın 10 Kasım'da yaptığı bir konuşması var. Konuşma baştan sona, "Atatürkçülük"\e ilgili. Suat İlhan şöyle diyor. "...Yüksek Kurumumuz bugüne kadar yapılmış olan bütün çalışmaları da değerlendirerek Türk düşünce hayatını bir bütünlük içerisinde Atatürkçülük etrafında birieştirecek, bütünleştirecek ve Atatürk'ün deyişiyie Atatürkçülüğü "Türk milletinin dinamik ideali" yapma gayreti içerisinde olacaktır..." Böyle sürüp gidiyor konuşma. Hemen ardından Mehmet Kaplan'ın "Büyük Senteze Doğru" başlıklı Osmanlıca yazısı geliyor. Mehmet Kaplan'ın düşüncelerıni biliyoruz. Mehmet Kaplan, Atatürk'ün bir devrimle yıktığı kof düşünceyi savunuyor. Atatürkçülüğü anmak da yok. Atatürk'ün kalıtıyla, bıraktığı paralarla çıkan bir dergi, böyle mi olmalıydı? 7 ocak günlü "Ankara Notlan"r\da yazdım, Kaplan'ın görüşlerini, "Komünizme Karşı Mucadele" dergisine yazdıklannı. Çıt çıkmadı. Şöyle diyordu bir yerinde Kaplan, yazısının: "Atatürkçülük bir ıdeohji olabilir mi? Hayır. Yapılan bütün propagandalara rağmen Atatürkçülük kelimenin hakiki manasıyia bir "ideoloji" olamaz. Zira "ide" kelimesinin de belirtiği üzere, her ideolojinin temelinde, bir "fikir'Vn bulunması icab eder. Atatürk ise bir fikir değil, bir "şahıs"tır... ...Zaten Atatürkçülüğü "ideoloji" diye ileri sürenler de mütefekkiner değil, bir kısım gazetecilerdir. Bu gazetecilerin de hareket ve düşünceleri tenkitçi bir gözle tedkik olunursa, hiçbir ana fikre bağlı olmadıkları, tezatlar içinde bocaladıklan görülür..." (Komünizme Karşı Mucadele dergisi, 16 haziran 1952) Dergide, Hasan Eren'in ikj yazısı var. Eh, suyun başında ya. Şaşırdığım bir imza: Hikmet ilaydın'ın da bir yazısı alınmış. Hikmet İlaydın, kurula girme önerisini reddedenlerdi. Nasıl mı olmuş bu yazı işi? Hasan Eren, Hikmet İlaydın'ın "Türk Ansiklopedisi" için hazırlayıp verdiği "Yunus Emre" yazısını, "Türk Dili" dergisine koymada bir sakınca görmemiş. Hasan Eren'in eylemli docenti Kayıhan Erimer, bu eylemi gerçekleştirivermiş. "Yunus Emre" bir yandan ansiklopedi için diziledursun! "Türk Dili" dergisini otuz iki yıldır aralıksız okudum. İlk sayısından beri. Türk Dili dergisi öğretmenlerin, öğrencilerin, anababaların bir çeşit el kitabıydı. Dergi ölmüş! Yazık olmuş... 10 NASIR'IN SENARYOSU tYİ OYNANMIŞTI Nasır radyo konusmasında herimeti kabul edip ve istifaya hazır olduğunu söyle>ince Kahire delirdi adeta. Halk Nasır'ı bırakmak istemiyordu. Nasır'ın düzenlediği senaryo iyi oynanmıştı. Halkın destegini saglayan Nasır karannı verdi: "tsrail, Mısır topraklannın tamamım terk edinceye kadar mucadele devam edecektir." askeri malzeme gelmektedir. Iskenderiye'de Sovyet gemileri harp malzemesi boşaltmaktadır. Nasır, havayı hazırladıktan ve belki bazı mevzii askeri başarılar sağladıktan sonra, "Ateş kes" kararını er geç kabul edecektir. Bunu Başkan Nasır, Sovyet ve Yugoslav Büyukelçilerine açıklamıştır. Sovyetler, BAC Orsır, 9 haziran akşamı halka hitap edecek ve bu konuşması bir nevi referandum niteliğini taşıyacaktır. Netice itiban ile, Araplar için her şey kaybedilraiş değildir. Araplsrail mücadelesi çeşitli alanlarda, daha uzun yıllar devam edecektir." kabul olundu. 9 haziran günü öğle yemeğini ttalya Büyükelçisi Catalano ile birlikte yedik. CaUlano, Dışişleri Bakanı Riad'la aynı sabah görüşmüştü. Riad'ın, Israil'in, Kanalın doğu kıyısına geçmesinden endişe ettiğini, BAC içinde durumun oldukça karışık olduğunu, Sovyetler'in desteklediği aldı ve istifaya hazır olduğunu açıkladı. Nasır, Mısır halkı için bir firavundu. Nil kıyılannın halkı, yaşadığı sürece Firavunu asla terketmez, ona, mağlubiyet anında bile inanmağa devam eder çünkü, onun kayıbı ümitlerin kayıbı demektir. O gece Kahire delirdi. Sokaklarda çılgın insan kitleleri sel gi Yenilginin sorumlusu kabul edilen Mareşal Amer, Türk f Büyükelçiliği'nin biraz ilerisinde bulunan villasından zorla çıkarılarak siyah bir arabaya bindirildi. Eşi bahçede yüksek sesle ağlıyordu. Bir süre sonra Mareşal'in intihar ettiği söylentileri yayıldı. Ve cenazesi bir geceyarısı fcöyünde gizlice gömüldü. Nasır'ın da esasen gitmeğe hiç niyeti yoktu. Senaryo iyi işlemiş, halk bu oyunu seve seve oynamıştı. Durumu ve bu inancımı Bakanlığa bildirdim. Ankara'daki bazı meslekdaşlarım, Batılı kaynaklann haberlerine ve yorumlarına o derecede inanmışlardı ki, beni hissi hareket etmek ve olaylardan etkilenmekle itham ettiler ve hatta hafiften alaya aldılar. Kasıtlı haberler rim." Nasır savaştan nefret eder Salko Fejic, tecrübeli bir diplomattı. lkinci ve üçüncü ihtimallere muhakkak kendisi de inanmıyordu. Belki de bunları bana, Amerikalılarla lngilizlerin kulaklarına gitmesi için söylu• yordu. Nasır, zor adamdır, kafasına koyduğunu kolay değiştir' mez, ama benim kendisini tanıdığım kadar, gerçekçi ve savaştan nefret eden bir politikacıdır. Savaşın dördüncü günü akşamı, Fransa Büyükelçisi Jacqnes Roux, ziyaretime geldi, durumu beraber gözden geçirdik. Şu sonuçlara vardık: "8 haziran günü BAC'nin siyasi tutumunda bir sertleşme görülmüştür. Nasır vazife başında ve çok sakindir. Buna mukabil Genelkurmay Başkanı Mareşal Amer, adam akılh çökmüştür. Devlet Başkanı ve rejim için halen bir devrilme tehlikesi mevcut değildir. Şehrin sokaklarından, eskisinden daha muntazam bindirilmiş birlikler cephe istikametinde, geçirilmiştir. Kahircnin sivil havaalanı kesif bir askeri faaliyet içindedir. Bir hava köprüsü kurulmuştur. Sovyetler'den ve Magreb memleketlerinden bol dusunu ve komutanlarını açıkça tenkit etmektedirler. Hava Kuvvetleri Komutanı azledilmiştir. Mısırlılann yerde 200 kadar Mig uçağı kaybetmeleri Sovyetlerce affedilmez hata telakki edilmektedir. Yer altı sığınaklanndan çıkarılamayan bombardıman uçaklarının montajı da tamamlanamadığından bu uçaklar kullanılamamıştır. Amerikahların, Güvenlik Konseyi'ni tekrar toplantıya çağırmaları, Arap ülkelerindeki büyuk menfaatlerini tamamen kaybetmeyi göze alamadıklarını göstermektedir. Na Bu sırada, Türkiye radyoları, Batılı ajanslardan ahnan kasıtlı haberleri, Nasır'ın devrildiğini, BAC'nde hükümet darbesi beklendiğini, Arapların telafi edilemez büyük bir yenilgiye uğradıkları haberlerini tekrar tekrar yayınlamaktaydı. Bu neşriyat, Kahire'de olumsuz etkiler yaratmağa başlamıştı. Ankara'nın dikkatini çektim. Kahire, Güvenlik Konseyi'nin ilk ateşkes kararını, lsrail'in askeri harekâtı durdurmamış olması gerekçesi ile red etmişti. tkinci ateşkes kararı taraflarca Yugoslavya Büyükelçisi Salko Fejic'in bana anlattıkları ilginçtU "Nasır askeri Fakat, yanılan ben değildim. değerlendirmesinde muazzam hata Nasır ve rejim devam ettiler. islemiştir. Hezimet katidir. îsrail Mücadeleye devam Kuvvetleri Ismailiye bölgesinde Kanala ulaşmışlardır. Mısır Hava Kuvvetleri artık 12 haziran sabahı durum biraz daha aydınlığa kavuşmuştu. mevcut sayılamaz. Zırhlı vasıtalann Halkın toptan destegini saglayan Nasır, kararını vermişti. "Emri büvük bir kısmı kaybedilmiştir. Mısırlı vaki kabul edilmeyecek, lsrail, askerler, yalın ayak kanal bölgesine Mısır toprklannın tamamım terkedinceye kadar mucadele ededoğru kaçmaktadır" cek ti." Nasır, ordusu kaybolTürkiye radyoları Nasır'ın devrildiğini, muş, hava kuvvetleri ortadan silinmiş, askeri fabrika ve tesisleBirleşik Arap CumhuriyetVnde hükümet ri tahrip edilmiş BAC'nin. Bu darbesi beklendiğini, Arapların telafı zayıf durumu ile müzakere masasına oturamayacağına müdrikedilemez büyük bir yenilgiye uğradıkları haberlerini tekrar tekrar yayınlamaktaydı. ti. Arap ülkeleri, sosyalist devBunlar Batı ajanslarının kasıtlı ve yalan letler ve tarafsızlardan bir grup haberleriydi. kendisini desteklemekteler. Ülke Ali Sabri'nin mukavemet cephesini idare ettiğini, bütün müdahale tertiplerinin ahndığını, pankartların bile hazırlandığının söylendiğini, Riad'ın kendisine söz arasında "Ben gidebilirim. Nasır çekilebilir. Fakat Araplann intikam hissi de\am edecek ve BAC'nin çizdiği siyasi yolun takibine devam olunacakür" dediğini anlattı. Nasır, radyoda konuştu. Bütün Mısır radyolarının başındaydı. Büyük bir cesaret veya soğuk kanlı bir blöf ile, hezimeti itiraf etti. Bütün sorumluluğu uzerine bi aktı. Havaya ateşler açıldı. Halk; "Nasır, Nasır gitme. Bırakma bizi" diye ağlaşıyordu. Çocuklar, meraktan, dış kapıdan konıişe çıktılar. Üzerlerine Nil kıyılanndan serseri kurşunlar yağdı. Nümayişler sabahın erken saatlerine kadar sürdu. Nasır taraftarlarının Kahire dışından trenler, otobüsler, kamyonlarla başkente adam taşıdıklannı öğrenmiştik. Fakat galeyan halindeki gösteriler. idari tertiplerin sınırlannı çoktan aşmıştı. Halk, Nasır'ı her şeye rağmen kaybetmek istemiyordu. içindeki üç buyük kuvvet, hakkında kasten çıkanlan haberleri kesinlikle tekzip eden Ali Sabri ve Arap Sosyalist Birliği, Askeri tstihbarat Teşkilatı ve şefı Selah Nasır, Hassaneyn Heykel ve basın, karar ve azimle Nasır'ın etrafında kalmaktaydı. Askeri hezimetin sorumluluğu Mareşal Amer'in ve ordu komutanlanrun üzerlerine yıkılmıştı. Sekiz general istifa etmiş, dört general emekliye sevkedilmişti. Halk, üniversite ve lise öğrencileri süratle silahlandınlmaktaydılar. GAYRIMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI VE İLANEN TEBLİGAT BABAESKİ SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ İZALEJ ŞUYU SATIŞ MEMURLUGUNDAN Sayı: 983/35 Satılacak gayrimenkullerin cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: 1 Babaeski Gaziosmanpaşa mahallesi, Kunuîus Sokakta kâin ve tapuda pafta 58, ada 31, yeni (360), parsel 3 yeni (20)'de kayıtlı, 1 650 m ve kısmen briket ihata duvan ile çevrili arsa ve içerisinde iki odalı kerpiç Ev ile Ozeri Marsilya kiremiti ile örtülü GARAJ. Tümünün Ukdiri kıymeti: 2.385.000 liradır. İMAR DURUMU: imar durumu belediyeden celp edilmiş olup, talep edenlere ücreti mukabilinde fotokopisi verilir veya gönderilir. 2 Aynı mahalle, Çalılık mevkiinde1 kâin ve tapuda 50 pafta, 151 ada, 45 parsel no.da kayıtlı, 10.395 m miktannda, takdiri kıymeti 467.775 lira olan TARLA. 3 Ayni mahalle ve ayni mevkide, aynı pafta, ada, PARSEL: 54 no.da kayıth, 27.186 m' miktannda ve 1.087.440 lira takdiri kıymetli TARLA. 4 Babaeski Dindoğru mahallesi, Üçdereler mevkiinde kâin ve tapuda, pafta 41, ada 275, parsel 9 no.da kayıtlı 19.382 m1 miktannda ve takdiri kıymeti 678.370 lira olan TARLA. 5 Babaeski Dindoğru mahallesi Çimenlidere mevkiinde kâin ve tapuda, pafta 41, ada 256, PARSEL 51 no.da kayıth, 11.698 m2 miktannda ve takdiri kıymeti 467.920 lira olan TARLA. 6 Babaeski, Dindoğru mahallesi, Çimenli mevkiinde kâin ve ! tapuda pafta 41, ada 256 PARSEL 4 no.da kayıth, 10.576 m miktannda ve takdiri kıymeti 370.160 lira olan TARLA. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış 22 MART 1984 Perşembe günü saat 14.30'dan 16.00'ya kadar yukandaki sıraya göre 15'er dakikahk müddetlerle Babaeski Adliyesi duruşma salonunda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada takdir edilen kıymetin *!* 75'inı ve rüçhanlı alacakhlar varsa alacaklan mecmuunu ve satış ve mahkeme masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle ahcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 2 NİSAN 1984 Pazartesi günü aynı yer ve saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış ve mahkeme masraflannı gecmesi şartiyle en çok arttırana ihale olunur. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, ft 10 temınat akçesi veya bu miktar kadar milli banka teminat mektubunu vermelen laamdır. Satış peşin para iledir. Alıaya 20 günü geçmemek uzere mehil verilebilir. Dellaliye ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıaya aittir. 3 lpotek sahibi alacakhlarla diğer ilgililer ve irtifak hakkı sahiplerinin bu yerlerdeki haklannı, faiz ve masrafa dair iddialarıru, dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde haklan tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bıraküacaklardır. 4 Satış bedeli verilen mühlet içinde ödenmezse t.t.K.'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve 1* 10 faizden ahcı mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, dairede açık olup, isteyene bir örnegi gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi gönnuş, münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başka bilgi için 983/35 dosya no.suna müracaatlan ilan olunur. 7 Bu ilan adresleri meçhul olan hissedarlar Abdullal Kütay ve Mehmet Kütay'a aynca ilan yerine kaım tebligattır. Basın: 10733 GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI SİLİVRİ İCRA MEMURLUĞUNDAN Dosya No: 1983/97 Tal. Hacizli olup Silivri Alibey Mahallesi Muratçeşme mevkiinde tapunun 95 ada, 49 panelinde kayıtlı 354.81 m : miklarlı arsa üzerine kunılu irtifaklı binanın 3 bağımsız bölüm 35/120 arsa paylı ikinci kattaki meskerun satılarak paraya çevrilmesine karar verilmiştir. GAYRIMENKULÜN VAZhfETİ: Londra asfaltının Muratçeşme mevkiinde denize doğru giden yoldan sapılıp 50 metre gidildikten sonra sola doğru sapan toprak yoldan yaklaşık 120 metre kadar gidildiğinde çıkmaz sokağın niyahetinde ve sağ tarafında kunılu binaya vanlmaktadır, denize nazır yüksekçe bir tepeciğm üzerinde kunılu binanın denize olan mesafesi yaklasık 250 metre kadardır çıkmaz sokağın devamı olan patıkadan denize ulaşılabilmektedır, bahçeli ve aynk nizamlı yapılan bu bina bir zemin 2 normal kat ve bir çatı katından olmak uzere toplam 4 kattır. lkinci kat 3 no.lu bağımsız bölümün binanın dışından etrafı açık beton merdiven ile ulasılmaktadır. Daire kapısından girildiğinde bir antre antrenin solunda iki yatak odası ve odalann arasında mutfak banyo WC bulunmaktadır. Salonu L şeklinde balkonludur daire yak: laşık 120 m miktanndadır. GAYRİMENKULÜN DEĞERİ: Bilirkişi tarafından satılmasına karar verilen daireye 2.500.000. TL. değer takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Sanş 16.3.1984günü saat 14.00'den 14.20'ye kadar Silivri lcra Dairesi'nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin Vt 75'ini ve rüçhanlı alacakhlar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı gecmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle ahcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 26.3.1984 pazertesi gtlnü aynı yer ve saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış masraflannı geçmesi şartiyle en çok arttırana ihale olunur. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin °?o 10'u nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Dellaliye resmi ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 tpotek sahibi alacakhlarla diğer ilgililerin ( + ) bu gayrimenkul uzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı, dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde haklan tapu skrili ile sabit olmadıkça paylasmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satıs bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse lcra ve Iflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve tt 10 faizden ahcı ve kefılleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 983/97 T. sayılı dosya numarasiyle memurluğumuza başvurmaları ilan olunur. 25.1.1984 ( + ) tlgililer taMrine irtifak hakkı sahipleri de dahUdir. Basın: 94 4 CAN doğdu ASUDE abla oldu ÖzayTemel ÜSTEL TMMOB KtMYA MÜHENDtSLERİ ODASINDAN DUYLRULUR Odamızın 29. Dönem Olağan Genel Kurul toplantısı 11 Şubat 1984 tarihinde saat 13.00'de TMMOB toplantı salonunda (Konur Sok. 4/1 YenişehirANKARA) aşağıdaki gundemle loplanacaktır. Birınci toplantıda gerekli çoğunluk sağlanamazsa, ikinci toplantı çoğunluk aranmaksızın 18 Şubat 1984 tarihinde saat 10.00'da Inşaat Mühendisleri Odası Toplantı Salonu'nda (Selanik Cad. No: 19/1, YenişehırAnkara) aynı gundemle toplanacaktır. Seçimler 19 Şubat 1984 pazar günü 9.0017.00 saatleri arasında Kimya Mühendisleri Odası'nda yapılacaktır. Delegelerin oda kimlik kanlan ile katılmalan duyurulur. Yönetim Kurulu GÜNDEM: 1. Açıhş 2. BaşkanlıkDivam seçimi 3. Çalışma raporunun ve mali raporun okunması, görüşülmesi ve aklama 4. Dilek ve öneriler 5. Adayların belirlenmesi 6. Seçimler Cezayir, tank, Mig uçakları ve bir miktar askeri Mısır'a sevketmekteydi. Sovyetler ve diğer sosyalist ülkeler askeri yardıma başlamışlardı. Moskova'nın şimdiden 200 Mig gönderdiği söylenmekteydi. Komünist ülkelerin son toplantısında BAC'ni fiilen desteklemek kararı alınmıştı. Yemen'den 25 bin askerin geri çekileceği öğrenilmişti. Kanalın batı kıyısından Kahire'ye kadar olan bölgede yeni bir mukavemet ordusu kurulmaktaydı. Kahire'de halk olanlardan habersiz dolaşmaktaydı. Sokaklarda savunma tedbirleri alınmakta, kum torbaları yığılmaktaydı. Şehrin içinde casus avcılığı ve sıkı bir kontrol başlamıştı. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Amer'in feci sonıı Hasaneyn Heykel kitabında, Nasır'ın çok sevdiği arkadaşı Mareşal Amer'i görevinden aîmak zorunda kaldığını yazmakla yetiniyor. Nasır bilerek veya haberi olmadan, Amer'in feci akibetine lâkayıt kalmıştır. Mareşal'ın villası, bizim sefaret binasına çok yakmdır. Bir gün mareşalın evinin bulunduğu yol ve Nil kornişi trafığe kapatıldı. Mareşalin vülasının önünde iki siyah araba durdu. Askerler binayı sardılar. Bir sure sonra Amer'in iki kişinin arasında, adeta süruklenerek otomobillerden birisine bindirildiği göruldu. Bahçede eşi ve başka bir kadın: "Nereye götürüyorsunuz? Bırakın" diye yuksek sesle ağlıyorlardı. Mareşaldan bir daha haber alınamadı. Kahire dışında tutuklandığı yerde intihar ettiği söylentileri çıktı. Öldüğu muhakkaktı. Hangi şartlar altında hayatının son bulduğunu kimse öğrenemedi. Cenazesi, gece karanlığında, yukarı Nil bölgesindeki köyüne göturuldu ve gizlice gömüldü. "Sakatlar statüsünde sayılabilir miyim?' SORU: 1977 yılında özel bir işyerinde çalışmakta iken askere gittim. Askerden 1978 yılında devamlı ve müzmin bir hastalık nedeniyle "askerliğe elverişsizdir" raporu alarak terhis oldum. Daha sonra özel bir işyerinde çalışmaya başladım. Halen de çalışıyorum. AJmış olduğum rapor SSK yönünde is hayatımı ne şekilde etkiler? Bu rapor dolayısıyla "sakatlar statüsünde" sayılabilir miyim? Bu teşhis malullük nedeni ise benim durumum ne olmaktadır? H.Ç. İSTANBUL YANIT. Sosyal Sigortalar Yasası "Çalışma gücünün en az ücte ikisini" yitirenleri malul saymıştır. Aynca, 18 aylık tedavi süresinin sonunda "Kurum sağlık tesisleri sağlık kunıllannca düzenlenecek raporiarda calışabilir durumda olmadıgı belirtilen" sigortalılar da malul sayılır. SSK sağlık kurumlarına başvuru sonucunda malul sa>ıhp sayılmayacağınızı öğrenebilirsiniz. Malul sayılmanız durumuoda is£ size malullük aylığı bağlanabilmesi için "Toplam olarak 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup sigortahlık süresinin her yıl için ortalama olarak 180 gün malullük, yaslılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş" olmanız koşulu aranır. Almış olduğunuz rapor, SSK yönünden iş hayatınızı etkilemez. Ancak SSK'nm kendi sağlık tesislerinin yetkili kurullannca verilecek olan işgücunüzün üçte ikisini yitirdiğinize ilişkin rapor sonucu malul sayılabilirsiniz. SSK sağlık kurulunca verilecek rapor sonucu malul sayılmazsanız, bu hastalığınız nedeniyle çalışma gücünüz en az %40 oranında azalmışsa Gelir Vergisi Yasası'nın 31. maddesinde belirtilen "sakatlık indirimi"nden yararlanabilirsiniz. Bunun için de daha önce almış olduğunuz rapor geçerli değildir. Defterdarlığa başvurarak, onun göstereceği bir sağlık kurumundar yeni bir rapor almanız gerekecektir. Sınava Doğru (Eski sayıları 75 TL lık pul göndererek ısteyebılırsınız) • Ege Universitesı Teksül Mühendıslığı çıkış belgemi kaybetlijn. Geçersizdir. HÜLYA URAN YAREN: Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı'nın beklenmedik ziyareti
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle