23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ŞUBAT 1984+ • • * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 Inönü, Calp'e duygusal, ÖzaPa şakacı (Baştarafı 1. Sayfada) SODEP Genel Başkanı Inonu'ye yoneltilen sorular ve İnönu'nun yanıtlan şoyle: Başbakan Ozal, son gelismeler üzerine Turkiye"nin Avnıpa Konseyi'nden çıkabileceğini açıkladı. Konu perşembe giinü ele alınacak. Sizce Türkiye Avrupa Konseyi'nden çıkmalı mıdır? İNÖNÜ Toplantı oluncaya kadarki göruşümuz, Avrupa Konseyi'nden çıkmamak yolunun bulunması şeklindeydi. Avrupa Konseyi'nin onemli bir kuruluş olduğunu biliyoruz. Avrupa'daki siyaset platformunda çok etkili bir kuruluş. Avrupa'da sosyal ve ekonomik alanda karşılıklı işbirliği ve yardım projelerinin yurutulmesinde rol oynayan başka kuruluşlar, Avrupa Konseyi'nin ülke duzeyindeki kararlanndan çok etkileniyorlar. Avrupa Konseyi'nin yalnız birtakım iike kararları gibi gorunen icraatı aslında çok etkili sonuçlar veriyor. Hem o bakımdan hem de Avrupa Konseyi'nde Türkiye'nin tabii bir yeri var. Oradan ayrılma bizim için çok yanlış bir karar olur, görüşündeyim. Şimdiki güçlüklerinin en iyi şekilde çözulmesinin yolunun bulunacağına inanıyorum. Acele bir karar alınmasını gerektirecek ya da acele karar isteyecek bir karşılaşmaya meselenin gelmeyeceğini umuyordum. Şimdi oraya geldik mi gelmedik mi tam bilemiyorum. Umarım ki oyle bir tehlıke yoktur. Avrupa Konseyiniu6 Kasım secimlerinin demokralik olmadıgı yolunda ilkc kararı var siz buna katılıyor musunuz? İNÖNÜ Benim Avrupa Konseyi'nden gelen uyelerle konuşurken söylediğim (bizden 6 Kasım seçimlerinin tam demokralik yapıldığı şeklinde bir dcmeç. gorüş almadan bu sorunu çözmenin yolunu bulmanız gerekir) şeklindeydi. 6 Kasım seçimlerine butün siyasi partiler giremedı. Girememesinin o zamanki usullerinden kaynaklanan gerekçelerı vardı. Bu usuller demokratik olan Avrupa îçınde kolay kolay kabul ettirilemez. Dolayısıyla meseleyi oraya getırmeden şımdıkı yerel seçimlere bütün siyasal partilerin girdiği gerekçesini kullanarak bir çozum bulrnak gerekir. BİR DUVGL HP Lideri Calp. diğer partilerie birleşirim SODEP'le birleşmem, dedi. \ e dersiniz? INÖNU Benim bu konuda koyduğum tavır yasalara uygun, gerçeği aksettiren bir tavırdır. Sayın Calp'in sözu bir duyguyu, bir özlemi yansıtıyor. Gerçekler başka, ozlemler başka. Önumüzdeki yerel secimlerden sonra yapılacak genel seçimlerde rakip olarak kimi goruyorsunuz ? İNONÜ Tabii ki iktidar partisini. Önumüzdeki genel seçimlere kadar başka partilerin neler yapacağını ancak yerel seçimlerden sonra goreceğiz. Tablo değişecek derken, ben bugünku iktidarın karşısındaki partilerin durumu değişecek demek istiyordum. Bugunku iktidar partisinin bırdenbire bu kadar aşağıya bir yere geleceğini beklemek gerçekçi olmaz. BEKLENEN SONUÇ MDP'nin çozulmesi, son milletvekili istifası sizce doğal rnı? İNÖNÜ Doğaldan çok beklenen bir sonuç demek daha doğru. Seçimden once birinci parti olacağız şeklinde beyanlan vardı. Bu beyanlardan üçüncu partiye düşunce, bu duşuş devam edecektir demektir. Seçimler sızce normal sartlarda geçecek mi ? Engellemeler olur mu? İNONL Ozellikle bazı donemlerde olduğu gibı. bazı sorusturmalar, bazı kovuşturmalar engellemeler gıbı baskılar olmayacağını umuyoruz. Biz iyı niyetİe bu seçimlerde doğal yarışma kosulları içinde propagandamızı vuruteceğimize inanıyoruz. Yasal ve dlışılmış mücadele şanlan ıçinde yarısacağımıza ınanıvoru7. İNÖNL URFA'DA Inonu dunsabah Urfa sınırında 50 arabalık bir konvoyla karşılandı. Viranşehir ilçe merkezine uğradıktan sonra Urfa'ya buyuk bir araba konvoyu ile gidildı. Hazreti lbrahim'in doğduğu mağara yakınında yapılmakta olan Mevludü Halil Camıi'sini gezdi, dua etti. Daha sonra Özen «inemasındaki toplantıda partiüler larafından alktşlanan bir ko luşma yaptı. İnonu'nun Guneydoğu gezısinden bu >ana yaptığı konuşmalardaki tutukluğu uzerinden atması, partililerce, "Genel Başnitelendirildi. Erdal Inonü konuşmasında, "Bu karşılamalar halkımızın beklentilerine hemen ulaşmak istediklerini gosterivor. Bize de şevk verivor." dedi. iktidarın bugun uyguladığı aşırı lıberal politika ile, az gelişmış vorelerin kalkınamayacağını savunan İnonu, "Atatürk Barajı ve Urfa Tunelinin geciklirilmesinin affedilemeveceğini" sovledi "Bıınlann ısrarlı lakipçisi olacağız. Bu >alırımlar zamanında bilirilmelidir" dedi. 1973'de çıkarılan Toprak ve Tarım Reformu ile kamulaştmlan arazilerin ne topraksız koyluye ne de toprak sahiplerıne bir yarar getirmediğini ifade ederek "Toprak ve Tanm Reformu Kanunu'nun bir an once çıkanlması en gerekli konudur. Daha once dağıtılan topraklar yeterii olmamıştır, beklentitere cevap vermemiştir" diye kop.usan Ir.önu, Urfa'daki eoşkunluk kar^ısında "Yerel secimlerinTürkive'dcki siyaset gorunumunu değiştirecegini" soyledi. Daha sonra karayoluyla Gaziantep'e geçen Erdal Inönu'yu ıl sınırında 200'e yakın araba konvoyu karşıladı. lnönu il binasının önunde toplanan kalabalığa propaganda yasağı olduğunu belirterek konuşma yapmayacağını soyledi. Bu arada SODEP'in bugun yapacağı kapalı salon toplantısına zamanında başvuru yapılmadığı gerekçesiyle izin verilmediği oğrenildi. lnönu bu konuda "15 gıin önceden izin dilekçesi verilmesi gerekiyormuş, bu vüzden toplanlı tertiplenemedi." dedi. kan artık açıldı" dı\e Oğün: ANAP cepheleşme ynratıyor MDP Genel Başkan Yardımcısı, "MDP'dm <// kişinin aynlarak başka partilere üye oldukları haberleri asılsızdır" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) MDP Genel Başkan Yardımcısı Musa Öğtin, partisinden istifalar konusundaki haberleri yalanlayarak "MDP'den Ankara'da 511 kişinin aynlarak başka partilere üye oldukları haberleri asılsızdır" dedi. Bu davranışların geçmişteki Vatan Cephesi'ni hatırlattığını belirten Oğün, "Bu yola başvuran ANAP'ın MDP'ye yönelik bu hareketlerinden hiçbir şey kazanmayacağını söylemek isterira. Aksine bu davranışlar vatandaşlar arasında istenmeyen bir cepheleşme yaratacaktır. Partimizden istifa eden üyeler hangi siyasi partiye girmişse o parti kayıt defterine tescili mecburidir. Bunu yapmışlarsa, bu isimleri ilan etmeleri gerekir" dedi. Ankara buromuzun habenne göre, MDP İl Yönetim Kurulu'nun bazı üyelerince hazırlanan deklarasyon, yönetim kurulunda kabul edilmedi. MDP Ankara il Yönetim Kurulu'nun bazı üyelerince hazırlanan Genel Başkan Yardımcıları Musa Öğün, Namık Kemal Şenturk, Genel Sekreter Doğan Kasaroğlu ve Yardımcısı Ertan Karasu'nun istifasının istenmesine ilişkin deklarasyon yönetim kurulunda görüşuldü. Önceki gün toplanan Ankara İl Yönetim Kurulu'nda gündeme getirilen deklarasyon üyelerce kabul edilmedi. Toplantıda daha sonra yerel seçim hazırlıklan konusu görüşüldu. Karakışıtamanlarruileyaşayatstanbullular, kar bekm a y m lerken önumüzdeki yazın mayolan ile tanıştılar. Nelson mayolannın 1984 yaz modellerini tamtmak amacı ile Marmara Etap Oteli'nde yapılan defllede 100 mayo ve 33 bikiniyi, 6 bayan 3 erkek manken sundu. Gökkuşağınm tüm renklerini üzerinde taşıyan tek parça mayolar yanında siyah rengin egetnen olduğu "bikini"den çok "tanga"yı andıran cüretli modeller de bulunuyor. Bu yıl mayolara gelen tek yenilik, yere serip oturmaya ya da başa sarmaya yarayan "parlo"laryanında ayak bileklerinebağlanan mayo rengindekikumaş bilezikler. Bu yıl mayolann sıcak havalarda giyilmesini "sakıncalı" kdabilecek bir neden defıyatlan. Defilede sergilenen mayo ve bikinilerin "el yakan "Jiyatları 1800 lira ile 4000 lira arasında değifiyor. (Fotoğraf: UGUR CÜNYÜZ) DOCAN: SUNALP CÖMERTÇE HARCADI MDP'den istifa eden kurucu uyelerden Doç. İzzettin Dogan, Genel Başkan Turgut Sunalp'ın dun gazetelerde yer alan sözlerini eleştirdi, "Tarihin kendisine bir şans eseri olarak yüklediği demokrasiye geçiş misvonunu comertçe harcadıgını ve başaramadıgını" soyledi. Doç. Doğan'ın bu konudaki açıklamasında, "partinin merkezden sağa çekilmesı halinde partide kalmayacağını, Genel ldare Kurulu'nun iki ay onceki toplantısında beyan ettiğinı" belirterek, şunları soyledi: "Kurdugum partiden şahsi çıkar hesaplarıyla ayrılmayacağımı ve hava basmayı hiçbir zaman benimsemediğimi en iyi bilen kişinin sayın Sunalp olması gerekir. Buna rağmen, polemiği leşvik eden beyanat üslubunu kendisine yakıştırmadığımı belirtmek isterim. Tarihin kendisine bir şans eseri olarak yüklediği demokrasiye geçiş misyonunu bu kadar comertçe harcavan ve başaramayan bir parti yöneliminin yapılan eleştirileri ve istifaları çürük meyve, başka gruba ait olmak gibi sathi ve anlamsız kelimelerle izah etmeye kalkması halkın ve uyelerinin MDP'yi yönetenler için fıkrini değiştirmeye yetmeyecektir." UGUR MUMCU (Baştarafı l. Sayfada) GOZLEM Bu çabalarında bir süre başarılı gibi oldular. Amerikan basınındaki tanımı ile "CIA Ankara istasyon şefleri" ile silahlı sağ eylemciler, sözleşmişler gibi Ağca olayını aynı gözlüklerle görmeye ve göstermeye çalıştılar. Ağca ile ilgili soruşturma dosyalarının bir tekine bile göz atmayan CIA İstasyon şefleri, bu dosyalarla kanıtlanan gerçekleri ters yüz etmek için büyük televizyon şirketlerini de devreye soktular. Olayı baştan beri, ülkücü eylemciler ile yeraltı dünyası arasındakı uğursuz çember içinde görenler ise bugüne dek hiç yazılmadılar. Oriaya çıkan her gerçek, her kanıt, böyle düşünenleri tek tek doğrulamış oldu. Yeraltı dünyasının Sofya merkezli trafiğini Türk kamuoyu önünde belge ve kanıtları ile sergileyenler ise Sofya radyosunun utanmaz yorumlarına hedef oldular. Bir yandan ülkücü çevrelerie aynı notadan ses veren CIA istasyon şefleri, öte yandan Bulgar şirketlerinin kaçakçılıklannı gizlemeye çalışan KGB destekli Sovyet yazarları, gerçekleri kanıtlamaya çalışanları karalamak için ayrı ayrı amaçlaria ama aynı hedefe doğru seferber oldular. Düşüncede ve ideolojide bağımsızlığın ne kadar önemli olduğu;ipekçi cinayeti ve Papa suikast girışimi olayı ile de iyice kanıtlandı. Kapitalist ülkelerin silah tekelleri ile Bulgaristan gibi Marksist Leninist etiketli ülkeler arasında oluşan çokuluslu silah ticareti, kitaplarda yeri olmayan yeni bir "enternasyonalizm" türü yaratarak, bizim gibi yoksul ülkelerde "ferör pazartan" kurdu. Nkpin, sağcı eylemcilerie içli dışlı olan Türk yeraltı dünyası, Sofya otellerıni karargâh olarak seçer? Niçin silahlı sağ eytemciler, Türkıye'den kaçıp soluğu Sofya'nın lüks otellerinde alır? Nıçin Bulgar şirketleri, Türkıye'deki ticari temsilcilerini antikomünist politikacılardan seçer? Marks'ın hangi yapıtında, Engels'in hangi kitabında, Dimitrof'un hangi ünlü yazısında, Lenin'ın hangi "seçilmiş eser'inde bu utanç vericı ilışkilere yer vardır? Sosyalızmın hangi ustası, hangi sosyalist kuram bu ilışkileri hoş görmektedir? Ülkücü eylemcilerie silah kaçakçılarının buluştukları yer Sofya'nın burjuva otellerıni kıskandıracak derecedeki lüks Vitosa Oteli'dir. Bu rastlantının nedenini Sofya radyosunun . uzaktan kumandalı yorumcularına sormak gerekmez mi? "CIA istasyon şefleri" ile ülkücü çevreler Ağca'nın, Ipekçi cinayetinden önce ve sonraki ılişkilerini, Sofya radyosu ve Sovyet yazartan da Bulgaristan'ın kaçakçılık olaylanndaki payını gizleyebilmek için ellerinden gelen her çabayı gösteriyoriar... Ağca'nın baglı bulunduğu örgütleri gizleme amacıyla verdiği birbirini tutmaz ifadeler, eldeki kanıtlarla bir bir değerlendirilecek ve bir gün Ipekçi cinayeti de, Papa suikasti de elbette aydınlatılacaktır. İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı bu konuda gerekeni yapmış, Ipekçi cinayetini yeniden mahkeme önüne getırmiştir. Roma Sorgu Yargıcı Martella da soruşturmalannı tamamlamak üzeredir. Bu dava açıldığı zaman ülkücü eylemciler kaçakçılar ve Bulgar şirketleri arasındaki bağlar da gözler önüne serilecektir. Dünyada ve Türkiye'de Ermeni terör örgütlerinden sağlı, sollu terörist örgütlere kadar uzanan çokuluslu terör ağı içinde nice şaşırtıcı gerçeğe tanık olmuyor muyuz? Calp, SODEP artık (Baştarafı 1. Sayfada) açıdan zorlayıcı bir nitelikte olması halinde siyasal iktidarların düşunmekten öte bazı şeyler yapmak zorunda olduğunu belirterek, "Yapacaklan bu şeyin adı Türkiye genelinde oylann çoğunluğunu alanlara iktidan devretmektir" dedi. Necdet Calp, SODEP'e ilişkin olarak ise şunları soyledi: "Genel seçimlerde yalnız sosyal demokrat kavramının karşısında olanlar değil, kendilerini sosyal demokrat olarak ilan eden partiler bile bize karşı çıkmış, gerçek dışı suçlamalarda bulunarak seçimlerde bize oy verilmemesini sağlamaya çalışmışlardır. Bugün Tiirkiye'de köprüleri, barajları kamu kuruluşlarını satmaya hazırlanan bir iktidar gorevde ise, bugün petrol urünlerine yaklaşık ayda 2 kez zam yapılıyor ve bu zamlarla Hazine'nin milyarlarca lirası petrol bayilerinin kasasına gidiyorsa, bugun halkın ekmeğinden, suyundan. ilacına, yakacağına, giyeceğine kadar herşeyine durmaksızın zam vapılıyorsa, Türk parasının satın alma guciı tamamen çökmuş ise, ulkemize viskisinden yabancı sigarasına kadar, diş macunundan cikletine, muzuna kadar her şey ithal yoluyla serbestee giriyorsa, Özal iktidannın bilgisiz, bilinçsiz ve adaletsiz ekonomik uygulamalarını HP'nin oylanna kanalize ederek ortak olan HP'ye oy verilmemesi için uğraşan SODEP'in giınah ve sorumluluğu vardır. Bu dunımun baş sorumlulan arasındr. bulunan SODEP, artık susmalıdır." Calp, "Dünyanın neresinde iktidar yolunda bir ana muhalefet partisi, 117 milletvekili, orgutu >e S milyon seçmeni ile hiçbir seçime girmemiş bir başka parti ile birleşebilir?" diye sordu. Diğer konuşmacılardan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi Dr. Turhan Temuçin, HP'nin karşısında sağ partilerin yanında bir de SODEP'in bulunduğunu belirterek, "SODEP bir belediye otobusü gibidir. Belediye otobüsune her durakta inenbinen olur, ancak son durakta bosalır. SODEP de son durak olan yerel seçimlerde boşalacaktır" dedi. Avcı: Avans bitti, bıçak (Itasıarafı I. Sayfada) Partisinin Luleburgaz ilçe binasının açılışında konuşan Aveı, "Hükiimete verdikleri" avans nedeniyle bugune kadar herhangi bir eleştiride bulunmadıklarını belirterek, "Bu bizim hakşinaslık ve vatanperverliğimizin gereği idi. Gene aynı haksinaslık ve vaıanperverlik duygularımız ve milletimize karşı gorev ve sorumluluk anlayışımızdan dolayı, bu hıikumetin artık tenkit edilmesi gerektiğine inanıvoruz. Zira bıçak kemiğe dayanmıştır" dedi. Ozellikle İktidar Partisi çevrelerinin ve hatta bazı bakanların, "Beldenize hizmet istiyorsanız, İktidar Partisine oy vermelisiniz" şeklinde ıfadeler kullandıklarına dikkati çekerek, "Bu kadar kısa siirede partizanlığa kapılan iktidarın tıimıinden gelecek bakımından kaygı duvuyoruz" şeklinde konuştu. Muzun arkasından gozluk, onun arkasından da civciv çıktığını kaydeden DYP Genel Başkanı Avcı şoyle konuştu: "Çok yakından vitrinler ithal malı incikbuncuk ve parfümle dolacaktır. Ekonomi tam bir çıkmaza girecektir. Bize göre, Turkiye'yi bekleyen en biiyiık tehlike komiinizmdir. Endişe ederiz ki, bu tutarsız ekonomi politika ulke>i, komunizmin aradığı ortama süratle süniklemektedir." OKTAY AKBAL EVET/HAYIR Istifasını (Rastarafı I. Sayfada) Toplantı sonunda HP'nin ye nel Başkan Yardımcısı Musa rel seçimlerde hiçbir parti ile hiç Öğttn'un Deniz'in yanına gelebir şekilde işbirliği yapmaması ve rek bir süre konuştuktan sonra "lemasa geçmemesi" kararlaştı Genel Başkan Turgut Sunalp'ın yanına gidip bir şeyler anlatmarıldı. Bu arada söz alan il başkanları, Genel Merkez yetkililesından az sonra Galip Deniz'in rinden daha "tutarlı ve etkin" bir MDP'den istifasını geri aldığı muhalefet yapmalarını istediler. açıklandı. Bu arada yerel seçimler için ilçe Genel Kurulda bu arada Gave il yonetimlerince ittifakla belip Deniz'in 19 ocaktan itibaren lirlenen adayların Genel Merkez hastalığı nedenıyle 15 gun izinli tarafından gerı çevrilmemesi ana sayılmasına ilişkin Tezkereye ilke olarak kabul edildi. Galip Deniz de oy kullandı. Türkbank Türkbank'ta döviz hesabı açmakla yüksek faiz elde edeceğiniz gibi, dilediğinizde faiz ve ana parayı yine döviz olarak alabilirsiniz. Efektif ve döviz alım satım işlemlerinizde de (Baştarafı 2. Sayfada) ğınız tam bir acz içindeyiz. Yapılan uygulamanın adalet ilkelerine ters düştuğunu anlatacak bir yetkili anyoruz. W/a/ca bu memlekete hizmet etmış, yurdun en ücra köşelehnde görev yapmış, en güç koşullarda çahşmış kişilerln sonu bu mu olmalıydı? Bizler adına yeni M. Eğitim Bakanı ile görüşup bu durumlann, yapılan uygulamaların haksızlığını anlatırsanız size minnettar kalırız." (H. K., İskenderun) "Ben çocukken geçirdiğim bir kaza sonucu yürüme yeteneğinin yansını yitirmiş bir bayanım. Yaşam denen savaşı azim ve irade ile kazanmaya çalışıyorum. Ailemin büyük fedakârlıklan ile 1982 yılmda İktisat Fakültesini bitirdim. Fakatbu arada 1402 sayılı yasaya muhalefetten yargılandım ve beraat ettim. Ancak bu olaydan sonra iş talebinde bulunduğum bütün kamu kurum ve kuruluşlan isteğimi geri çevirdi, yani sakıncalı bulunduğumdan dolayı on beş yıllık öğrenim hayatıma bir çizgi çekildi. TC yargı organı olan mahkemelerimizin beraat kararı o yargıianan kişinin hiçbir suçu olmadığı, aklandığı anlamını taşımaz mı? 'Kamu hızmetinden men' cezası beraat etmeme rağmen bana uygulanmaktadır. Bir sosyal ve hukuk devletı olan ülkemizde bu tür uygulamalar yanlış ve sakıncalı değil mıdir?" (A. A., Balıkesir) "1402 sayılı yasayla görevlerine son verilenlerin durumlannın yeniden incelenmesi konusundaki yasa tam bir yıl önce kabul edildi. Birkaç ay önce öğrendiğimize göre Adana Sıkıyönetim Komutanlığı yasa uyannca gerekli incelemeyi tamamlayarak sonucu Bakanlığa havale etmiş. Buna göre ortaöğretimde ve ilköğretimde kırk öğretmen göreve iade ediliyormuş. Biz görevle\ rinden alınan öğretmenlerin durumları olumlu ya da olumsuz beUi i oldu, ama bızler öğrenme olanağından yoksunuz." (M. Baltacı, I Bornova, İzmir) < Konuyu yarın da sürdüreceğim... « ** (Ba$tarafı 1. Sayfada) mi çok ve belirli farmakolojik gruplarda kademeli olarak uygulanması benimsenmiştir. Bu espri içinde aşağıdaki farmakolojik gruplara karşılarında belirtilen yüzdelerde imalatçı satış fiyatı üzerinden zam verilmes» uygun bulunmuştur: 1 Asetil salisilik asidi (aspirin) tek başına ihtiva edenler, hormonlar, diş macunlan, saç boyaları % 10. 2 Kanser ilaçlan, analjezikler (Gripin, Optalidon, Panalgine v.s. gibi), kodeinsiz öksürük şurup ve tabletleri r o 12. 3 Tüberküloz ilaçlan, serumlar, antiasidler, antibiyotikler, minörtrankilizanlar (benzodiyazepin deriveleri) r o 14. 4 Enjektabl antibiyotikler °'o 15. 5 Oral antibiyotikler S 20. r 6 Diğerleri o 20. 7 Hammadde fiyatı artışı nedeniyle, 18.4.1983 tarihinden sonra yeni fiyat alan ilaçlardan (yukanda zikredilen farmakolojik gruplardan hangisine giriyor ise) sadece yüzde uç fazla artış gosterenler mıiracaat edecekler ve aradaki farkı alacaklardır." Bu protokolun imzalanması üzerine harekete geçen ilaç firmaları, protokolda belirtildiği şekitde ılaçlarının eski imalatçı fiyatlannı gene protokolda belirtilen oranlarda arttırarak, yeni imalatçı fiyatlannı ve bu fiyatlara tekabıil eden depocu ve perakende fiyatlannı belirlediler, bakanlığın onayına sundular. Bu arada olaya "olmuşbitmiş" Ilaç zammı OzaPın iki Türkbank güvencesinden ve hızmetinden yararlanın... gözuyle bakarak, yeni fiyatlara göre piyasaya mal sunmak üzere, kutu basımı hazırlıklarına başladılar. İŞLER KARIŞIYOR İlaç sanayii işin bundan sonrasını "formalitelerin tamamlanması" olarak görurken, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın'ın beklenen onayı vermekte tereddut gösterdiği göruldu. Bunun üzerine telaşa kapılan ılaç sanayicıleri, konunun Başbakan Ozal'da takıldığını öğrendiler. Ozal'ın ılaç zammının "sosyal bir konu" olduğunu ileri sürerek, mumkunse zammın yerel seçimler sonrasına ertelenmesi yolunda goruş belirttiği ifade edildi. Buyük bir ilaç sanayicisi, "Ekonomik konularda politik gerekçelerle taviz vermeyeceğini her fırsatta tekrarlayan Ozal'ın bu lutumu çok duşündürucudur," derken, sorunu çozumlemek isteyen ilaç sanayicilerinin bu amaçla Ozal'ın Davos gezisine gızli bir gozlemci gonderdikleri ve bu kişi vasıtasıyla ÖzaU'ı etkilemeye çalıştıklan ileri suruldü. Bu konuda sonucu belirleyecek toplantının bugün ya da yarın Ankara'da yapılacağı, hükumet kanadının onay vermesi halinde yukanda belirtilen oranlarda bir ilaç zammının yururluğe gireceği belirtiliyor. Ilaç sanâyiinin bir yoneticisı, kararın her iki yönde de olabileceğini, zam ya da zammı erteleme kararının yuzde 50 şansa sahip olduğunu soyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle