Katalog

1 ŞUBAT 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 Sipa Press 83 Fotoğraf Sergisi Parishe açıldı Kültiir Servisi Fransa başkenti Paris'te, FnacMontparnesse Galerisi'nde açılan "Sipa 83" Fotoğraf Sergisi büytlk ilgi görüyor. Ünlü Türk gazetecisi Gökşin Sipahioğlu'na ait olan "Sipa Press Ajansf'nın düzenlediği bu sergiden amaç, bir fotoğraf ajansınm görüntüleriyle yıun olaylannı gözler önüne sermek. 20 fotoğrafçısı ve dünyanm dört köşesindeki 350 muhabiriyle yılda 500 bin görün TURİSTİK MÜSAMERE "tsUnbul Efendisi". Melih Kibar'ın oyunla ilgisiz müziginin eşliginde renk tü üretiyor "Sipa Press". sergide renk yamalarla allanıp puUanmış bir "turistik miisamere." yer aJan bu görüntülerde, Iran, Irak, Afganistan, Çad ve Lübnan trajedilerini işliyor. Ve güncelliği aeıyla kanın ağır bastığı bir tiyatro sahnesine dönüştürüyor. Ünlü yönetmenler italyan TV'si için "Papaların Tarihi"ni çevirecek ROMA, (AP) İtalyan film yapımcılan, otuz kadar Papa'nın yaşam ve eylemlerini dile getiren bir televizyon dizisi gerçekleştirmeyi tasarladıklannı açıkladılar. Çok pahahya gkacağj sanılan dizinin bir bölümünü de Fedetico Fellini çevirecek. Yapımcı Achille Manzotti, diizenlediği basın toplantısında, yirmi alıı bölüm olarak düşünüİen dizinin adının "Papaların îarihi" olacağını belirterek, "Her bölümü değişik bir İtalyan ya da yabancı yonetmen yönetecek. Federico Fellini şimdiden bölüıtılerden birini listlenmeyi kabul etti. Dizi için düşundugumüz öteki İtalyan yonetmenler arasında Franco Rosi ve Michelangelo Antonioni, Amerikalı yonetmenler arasında ise Stanle) Kubrick de var" dedi. AYNI ZAMANDA BİR DÜŞÜNCE TARİHİ "Papalann Tarihi" adh dizinin tasarımcılan arasında Ennio de Concini ve Alfredo Pieroni gibi senaryocular da bulunuyor. Basın toplantısında, bu dizinin belki de güneşin hiç batmadığı, yeryüzünün en büyük imparatorluğunun, Vatikan'ın öyküsünü anlatacağını vurgulayan Ennio de Concini, "Film, yalnızca Aziz Petrus'dan bu yana Papalıgın tarihini degil, büliın o siireç içindeki büyuk çatışmalan, düşünce akımiarını, savaşları, devrictıleri, entrikalan, boş inanlan, büvü ve felsefeyi de inceleyecek" dedi. İtalyan yapımcı Manzotti, çekimlerin ne zaman başlayacağı konusunda bilgi vermemekle birlikte, yapım ve dağıtım konusunda Amerikan NBC Televizyonu ile görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Ouyduk Gördıik Sanat Kurumu Eyüboğlu, Akyavaş ve Kaygun'u ödüllendirdi Yanlışlıklarla yoğrulmuş yupım: Istanbul Efendisi Yazon: Musahipzade Celâl / Yöneten: Reşit Gürzap / Müzik: Melih Kibar / Dekor: Nureıtin Özkönü / Danslar: Aysun Aslan / Kostüm: Hale Eren / Oynayanlar: Bilge Şert, tsmail tncekara, Musa Uzunlar, Adnan Biricik, Ahrnet Uğurlu, Zekai Müftüoğlu, Ayda Aksel, Meral Oğuz, Civan Canova, Şahin Çelik, Diindar Müftüoğlu, Ali Düşenkalkar, Mustafa Ayktran, Tuneer Necmioğlu, Özgür Erkekli, Yeşim Kızılçeç.Emine Umar Kibar Gürzap işbirliğiyle ya da rasgele oluşan bu gösteriye pek 'Istanbul Efendisi" (1913) müzikal denemez; çünkü en baMusabipzade'nin ilk une kavu şanlı örneklerini "My Fair şan yapıtıdır. Yazar, Cumhuri Ladv • ve "Batı Yakasınuı Hikâyet döneminde yazdığı "Bir Ka yesi"nin oluşturduğu bu türde vuk Devrildi". "Aynaroz Kadı tiyatro, müzik, dans ögelerinin sı", "Pazartesi Persembe" gibi bireşimi sdz konusudur. Kibar Osmanh devletinin yönetimine ise oyunun içeriğini neredeyse hiilişkin keskin taşlamalar içeren çe sayan, zaman zaman yerel, oyunlarının rersine, "tstanbul bol bol da hafif Batı müziği ezEfendisi"nde halk arasında yay gileri ve uyumu içeren, sahnedegm boş inançları iaşlamaya yö ki kişilerin kültürel konumu ile nelik bir çaba içindedir yalnızca. sürekli çelişen bir tür müzik geBu içerik günümüz için "taşla iiştirmiş. ma" niteliğini yitirmiştir. Bu neTiyatromuzun emektar oyundenle, oyunun yazılışından yet cusu bu yapımjn vönetmenimiş yıl sonra Devlet Tiyatrola Resit Gürzap ise Musahipzade rı'nca bir kez daha "caniandınl Tiyafrosu'nun söz ve (ip kolarması" ancak, Osmanh toplumu ma bağlamında büyük oyuncu. nun yaşama biçirnini tiyatrosu kişi ustalıgı isteyen özelliğini bu na bütün diriliği ve renkleriyle ">eni müzik"li yorumun içıne sindirmiş olan Musahipzade'nin sindirememiş, böylece sahnede bu özelliğini vurgulamak, bir de Musahipzade güldürüsünun yalsanatçımn güldürü kotarmada nızca esintileri kalmıştır. Dahaki ustalığını bir kez daha gözler sı, oyun metninden müzikli böönüne sererek tiyatromuzun geç lümlere geçişlerde de bir uyum mişinden bir örnek sunma kay sağlanamamıştır; bu geçişier sıgısından kaynaklanıyor olabilir. rasında oyun durmakta, bir süKlasikleşmiş yapıtlann zaman re beklenmekte, sonra şarkı başzaman yeniden sahneye çıkarıl lamaktadır. Böylece, Musahipmasında, yeni yetişen kuşaklara zade'nin Batı'dan alarak geletanıtılmasında yarar var elbet. nekse! tiyatromuzun ögeleriyle birleştirdiği, bir "dolantı" çevMüzik ve dans ögelerini özgün resinde oluşturulan "löre kobiçiminde de içeren Musahipzamedyası" kurgusu, yerini iyice de Tiyairosu'nun bu örneğinde gevşek dokulu bir dizi tabloya ünlü hafif Türk müziği bestecibırakmış, oyunun gelişme tesi Melih Kibar'a yeni bir müzik mposu alabildiğîne düşmüştür. yazdırılmış. Amaçlanan herhalde "İslanbul Efendisi"ni bir Karşınızda "canh" bir müzik müzikkale dönüştürmek. Oysa eylemi de yoktur. Müzik banttan ANKARA, ( I J . ) Sanat Kurumu'nun plastik sanatlar dahnda verdiği 1983 yılı ödülJeri açıklandı. Resim dalında 1983'ün en iyi ressam ödülünü Eraı Eyüboglu ile Erol Akyavaş kazandılar. Fotoğraf alanında Şahin Kaygun'a da jüri özel ödülü verildi. Giinsel Renda, Turhan Erol, Şahin Yenişehirlioglu, Kaya Özsezgin, Anıl Çeçen ve Ünsal Piroğlu'ndan oluşan seçici kurulun bu konudaki kararı oybirliği ile aldığı açıklandı. AYŞEGÜL YÜKSEL Anthony Perkins'in bavulunda uyuşturucu bulundu LONDRA, (AP) Amerikalı sinema oyuncusu Anlhony Perkins, Los Angeles'den Londra 1 ya geldiği sırada, Heathrow Havaalanı'nda uyuşturucu madde ve LSD bulundurmaktan tutuklandı, ancak daha sonra serbest bırakıldı. Alfred Hitchcock'un "Psycho Sapık" adlı filmiyle ünlenen Anthony Perkins, Londra'nın Heathrow Havaalanf na indiğinde gümrük memurları tarafından arandı ve bavulunda bir miktar uyuşturucu madde ile LSD çıktı. verilmekte ve oyuncular daha önce banda çekilen seslerinin üstüne bir kez daha okumaktadırlar şarkılarını; ve banttan gelen ses canlı oyuncu işbirliğiyle kotanlan şarkılar, zamanlama çoğunlukla bozuk olduğundan, garip bir yankılanma ile iletilmektedir. Gelelim gösterinin fmaline... Musahipzade'nin metninin bu "yeni yorum" (!)unun bittiği noktada, baş oyun kişisi seyirciye seslenerek, "oyun süresince gecmişte yasadık, artık günümüze dönelim," türünden birşeyler söylemekte ve tüm oyuncular, sırtlarında oyuna özgü tarihsel giysileriyle çılgın bir disko müziği eşliğinde dansetmeye başlamaktadırlar; böylece "çagdaşlas(ınlmıs"(.') bir "curcuna"yla noktalanmaktadır gösteri. Seyirci de herhalde, geçmiş günlerde olduğu gibi boş inançlarla zaman harcamadığına, çağdaş düzeye eriştiği için artık günlerini disko müziğiyle dansetmekle geçirebildiğine şükrederek salondan "latlı"(!) bir izlenimle ayrılmaktadır. Ortada tiyatro yoktur, müzikal yoktur, Musahipzade de yoktur; olsa olsa renk renk yamalarla allanıp pullanmış bir "luristik müsamere" vardır... Oyuncu kadrosu içinde Musahipzade Tiyatrosu'nun tadmı yansıtan bir tek kişi var; Musahipzade'nin oyununa sonradan eklediği "koca bebek" İrfan'ı, guldürü oyunculuğuna yatkın fiziği, abartmasız, disiplinli ve alabildiğine sevimli oyunuyla kusursuz biçimde yorumlayan Ahmet Ugıniu. "tstanbul Efendisi" yapımı, klasikleşmiş yapıtlara yeni bir yorum getirmek adına, bir kez yapılmış ama bir daha yinelenmemesi gereken yanlışların ürünü... ız başım, azdır aşım, çevrem hurdahk, evint kondu.^... . V , Yeter kineşemyukardakigibihepyerindeolsun, yüzümden gülemseme eksilmesin, sağiığım bozubnasın, anam, babam, kardeşlerim üıülmesin. Gün gelir ben de bir baltaya sap olıtr, kattlınm kendi payımla onlann yaşam savaşına." (Fotoğraf: S. ORAL CÖNENÇ) g a m sesi öğrenciierinin "başına" gelenleri okumus. Bize yazdıkları mektupta, benzer bir olayın 24 ocak 1984 günü Gazi Lisesi 6 Edebiyat B öğrencileri tarafından yaşandtğını belirterek şöyle diyorlar: "Ankara 'ya yenigelmiş ve Beden Terbiyesi'ne bağlı salontarda her gün boks idmanlan yapan bir edebiyat öğretmeni, o gün bir öğrenciye saldırdı. Sabahın ilk dersine gelmeyen oğretmen, ikinci derse de 5 dakika gecikmeyle girdi, sinirli olduğu her halinden belliydi. tlk fırsatta da öğrencilerden birîne sille tokat değil, boksör yumruklanyla girişti. Yumruklanan öğrenci daha sonra okulmüdürlüğüne göiürüldüğünde, bazı okul yöneticilerinden bir meydan dayağı daha yedi. Sonra da evine gönderildL Olayı anlattığımız birçok kişi, öğrencinin mu'laka bir kusuru olmalı. diyerek işin içinden çık 9 Gazi LisesVnde bir boksör var Doğramacı nın Ankara'daki Gazi Lisesi öğtılar. Oysa bir okul dolusu çokitabında rencilerinden bir gnıp, 23 ocak cuk, bu öğrencinin suçsuzluğu1984 günkü "DuydukGörduk" natanıknr. Ringlerde yediği dane eksikti? köşesinde İstanbul Maltepe Li yaklann acısını gencecik çocuk lardan çtkaran bu boksör bozuntusu, kendisini gladyatör, Milli Eğitim yuvalanm da arena mı sanmaktadır? Yalnızca öğretmeni dinleyen ve onunla bir olup öğrenciye meydan dayağı atan yöneticiler yüzünden bu adama kimse bir şey yapamamaktır. Öyle ki, sınıfta uluorta sıkıyönetimin kalkmadığını ve isteyenin kendisini şikâyet edebileceğini söyleyen edebiyat öğretmenimiz ardından eklemektedir: Ama benişikâyet eden muhbiri yakalarsam şöyle yaparım, böyle ederim. Mektubumuza son verirken, ifademizin bozukluğunu bağışlamanızı diliyoruz. Ne yazık ki, söz konusu oğretmen Türkçeyi bize böyle öğretiyor, daha doğrusu, hiçbir şey öğretemiyor." Not:Bu mektup tabii ki öğrenci/erin yazdığı biçimde yayımlanmadı ve baştan sona yeniden kaleme alındı. YÖKiki yaşırtı kısa süre önce doldurdu. Bunedenle YÖK Başkant Prof. thsan Doğramacı 'nın girisimiyle YÖK'ün çalısmalaruu anlatan bir beyaz kitap hazırlandı. Başbakan Turgut özal'tn YÖK'ü ziyaret ettiği gün, Prof. Doğramacı kapıda Özal'ı beklerken bir gazeteciyle arasında şöyle bir konuşma geçti: Doğramacı: TV'deki konuşmayı nasıl buldunuz? Beyaz Kitap kötü müydü? Gazetcci Bazı bilgiler vardı ama eksikti? Doğramacı Neler eksikti? Gazeteci: Örneğin üniversitelerden ayrüan öğretim elemanlannın sayıtarı yoktu. Doğramacı Evet, haklısın. Başka ne eksikti? Gazeteci Tam yanıt vermeye hazırlamyordu ki, Özal'ın arabası göründü ve konuşma yarıda kesildi. KIM KİME DUM DUMA Behiç Ak * alışılmış kurallan alt üst ediyor Adalet Ağaoğlunun kalemınaen Sevgi Sovsal* Peride Celâl'in öyküsü "Düşten de Ote"» Bambaşka bir açıdan Eurovision • Türk çalgı ustalan • Orhan Pamuk ve romanları • * Sappho'dan şiirler. Iki seks yıldızının ilginç karşılaşması. ...ve daha neler neler TARİHTE BUGUN AYASOFYA MÜZES/ RİLMİ$ VE BU6ÛN AÇILMtSTL BİZMVS İMPAÜATÜtlU JUSTİNYeH TARAPINCMN İN$A eTTİRİLEN A'XHSOfi YA,IUC KCZ S3? O£AÇILHl$V. »İP/, ANADOLUIUAMTEMİUS VE aİDOK APLI İK( MIA4ARIH eSERİ/Dİ. 0 ZAYAPILMI$ 6N BÜYÜK KİVE SENİ$ KUB&ESÎYLE JÜSTİNY£N,AÇIU$ rO&e/V'VOElf£. YeCANLANtP KUOÜS TEKI ÛNLÜTA. PtNAK MESÜDI AKSA'YI VE X*Pf*L Ç TİM EySüL£YMAHi'LDEMİ$rİ. SONRALARl,Ç£$İTLI rA&IİAF£TLERVE TALANLAR H£D£NİVL£ Z4MAM ZAMAN ONARIM GÖHBNAYASOPYA, Mümtaz Ankan 1 Şubat İ4S3TS OSMANUIARIN ISTAN&UL 'U FETf/IILE CAMİYB ÇEVRİUHİ$Tİ. DUVARLARlNMKİ HAÇ Ve 8A2I KESJMLBl İMÇE BİX SADANA İL£ QH. MeMMEÇ AYASOFyA "m ÇOK ÖNSM VERMlf, BAKtmilNl »K TIRiPBİRD£ MİNARB EKLETyZ YAPTIR.. OIKLARI İLE MİHAKE SAY1S1 Ö . YAPI,SULDA BÜYÜK BİR ONARm 6Öf. Â4ÜS, İSVI'ÇREU MIUAR FOSATİ, 184?'P£H 1649'A DE. ĞİN BU ıfiEU6/&ISMIST7... H A&RUK £MEKTAR AYASOF. YA. ŞİMCHDe MİUeOLARAK İ$LEVİNİ SÜgDÜRMEKTEDİR, BpH Zf 50 YIL ONCE Cumhuriyet Kıırşunkalem fabrikası Bir Türk sermayedar grubu tarafından Ayvansaray 'da büyük bir kurşunkalem fabrikası yapılmaktadır. Fabnka inşaatı biıtrilmek üzeredir. Fabrika mart iptidasmda faaliyete geçerek, kurşunkalem çıkarmaya başlayacaktır. Yapüacak tnuessese, memleketimizin ihıiyacından yüzde elli kadar fazla miktarda kurşunkalem imaline musait bulunmaktadır. Kurşunkalem için lazım gelen kızıl ve sedir ağaçlarile grafil ve kitre memleketımizde mebzul olarak mevcuttur. Hariçten yalmz boya getirilecek. Boya masrafı maliyet fîatının ondabiri kadardır. Yerli kurşunkalemieri, ecnebı mallarına nispetle yüzde yirmi daha ucuz olarak çıkarılacaktır. Fakat bazı Japon ve Rus fabrikalan cihan piyasalannda kurşunkalemı damping yapınışlardır. Bu damping tesirile kalem fiat/arı çok düşmuştur. Bu vaziyet karşısında müessesenin tutunabiimesi için hukümet 1 Şubat 1934 nezdinde teşebbüsatta bulunulmuş ve gümruk himayesi istenilmiştir. İktisat Vekaleti müessese faaliyete geçtikten sonra bu mesele ile meşgul olacağını bildirmiştir. I9S41984 1 9 VUL Ekmek fiatları Ziraat Bankasımn külliyetlı miktarda buğday sattn alması ekmek fiatlarının yukselmesine sebeb olmuştu. Evvelki gün ekmek 7 kuruş otuz paraya, francala da 12,5 kuruşa fırlamıştı. Bu tereffuler yeni mahsül çıkıncaya kadar devam edecektir. :t 4 4ı DANJy\LARj7 3 I HA.M 1 Tjl 9 ^%^ 4 Yszan: Agih Izset Forma hallnde Pekçok ünlü sanatçımızın yapıtlarıyla katıldıkları Doktor /ü yine olay! KARMA SERGÎ (resim, fotoğraf, seramik) Atatürk Kültür Merkezi Sergi Salonu 217 Şubat 1984 Açıhş 2 Şubat Persembe 1984 Saat 17.30 GÜRSEL TÜMERDEM DAHİLtYE MÜTEHASSISI Elekirokardiografi muayenehanesini açmış hastalarını kabule basiamıştır. ADRES: Kadıköy Üst Geçit Migros arkası Tekiner 1$ Ham No: 11 Kat4 Giriş yandan