Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 SPOR 1 ŞUBA T 1984 Haznedaroğlu: Gerekirse bilgisayar ile çahşacağız grup adına "One man show yönetimlere son" diyen Semih pılan toplanııda üyelerindenkonuşan Divan Kurulu Cengiz Haznedaroğlu, kulüpte yönetime gelmeleri halin Özyalçın, Galatasaray yönetimiııde \.e de herspor dalı için uzmanlar kullanacaklarım, pro planvm bütçe hesaplaması olmadığı için iki yılda futbol alanında 250 fesyonel futbolun amatör yönetildiğini söyledi. milyon liranın bosa harcar.dığını öne j 7 KADTAVI r R v r ^cı<*ji*. ıw\rı/\l>l Galatasaray Kulübü'nün 21 nisanda yapılacak genel kurulu öncesinde Kulüp Başkanlığı'naaday Semih Haznedaroğlu, çoğunluğunu yaşlı üyelerin oluşturduğu Galatasaraylılar r u b u ile ? •op'antı yaparak programını açıkladı. 300 kadar üyenin katıhmıyla ya^urerek, "Bu kulüp. bu yönetim de\rinde anlrenör kıyımlan ile karşılaştı. Başarısızlıklann ardından bize hep yeni bir Florya yaratıyomz. dediler. Trabzonspor ust üsle şampiyon olduğunda lesis mi \ardı?" dedi. Özyalçın şoyle devam etıi: "Tesis yaplık sloganlan ile karşı karşıya kaldık. Bu yakınlarda fulbolculanmız sık sık lumbago oluyor, çünkii idman yapmakla yiikümlü olduklan yer. fru bo>u camur. tenerbahce Kuiübü, 6 ayda yemyeşil bir sahayı fulbol takıımnın eline verdi. Bi/kr. 5 yıldır Hor\a titopyası içinde harekel ediyoruz. Galalasaray Lisesi'ne aynlan 5 milyonluk fonun nereye kullanıldtgının h«sabını >>oracağız. Galatasaray Kuiübü 2 nterkezden idare edilemez. Kongre niçin 21 nisanda yapılmaktadır? 21 nivan Galatasaray'ın en lokum olduğu devredir. Takımımızın o zamana kadar bir puan sıçraması olabilir. Oy hesapları için genel kurul bu kadar hafife alınamaz. Galalasaray loplumu bu >ere. Lebtebi Mehmel gibilerinin onurla lasıdıklan formanın yarallığı elkinlikle gelmişlir. nal loplayarak değil."' Toplantıda soz alan konuşmacılardan Semih l lutürk, Galatasaray tesislerinin gereği gibi kullanılmadığını, hizmetleri layıkıyla yerine getirebilecek bir yönetim Ktediklerini söyledi. "İLAÇ AC1DIR" Toplanıının sonuna doğru konuşma yapmak üzere davet edilen Da$kan aday; Semih Haznedaroğlu, alkıslar ara>ında surdürduğü konusmasında, zamanın darlığı nedeniyle, yöneıimi içinde planlanan programın bir bölümünü anlaımaya çalıjtı. Haznedaroğlu, Galatasaray'da görev değisimini bir kan değişimi olarak adlandırarak, "Görevi alanlar daha iyi hi/mel yapmaya calışırlar. Biz görev alırsak. ba>rağı daha yukanda leslim edeceğiz. One man «hnw°lıık yonelimkr Galalasaray'a yarariı olamazlar" dedi. Haznedaroğlu konuşm.Tünın geri kalan bolümünde, Galatasaray'ın bir yönetimsizlik içinde yuzdüğünü ileri surdü. Yönetime gelmeleri halinde, Galatasaray'da modern '.evk ve idare sistemini oıurtacaklarını, muhasebe işlerinde profesyonel murakıplar, hukuk işlerinde iyi organize olmuş bir hukuk departmanının göre\ alacağını iöyledi. Haznedaroğlu, üyelerin muhasebe işleri %e hukuksal davalann sağlıklı takip edilebilmesı için gerektiğinde bilgisayar sistemini Galatasaray Kulübü"ne de getireceklerini sözlerine ekledi. Haznedaroğlu, Galalasaray Kulübü'nde her spor branşının o spor branşını tüm problemleri ve konuları ile kavrayabilmiş kişiler tarafından yönetilmesi gereğini vurgulayarak, "Fulbol profesyonel. ama bizde amatör yöneticilerle idare ediliyor. Bir seye lalip olanlar, onu en iyi şekilde korumak, yücellmek, idare elmek zorundadırlar. Bir şeye lalip oluyorsanız. her şeyi iyi planlamalısınız. İlaç acıdır. Ya içeceksiniz, ya da içmeyeceksiniz," şeklinde sozlerini tamamladı. G. Sarayhn başkan adayı programını açıkladı Yazıklar olsun hepimize Türkiye'de atletizm var mı? Var da sayıhnaz. yok da sayılmaz. Krosçulanmız gerek Balkanlar'da gerekse uluslararası koşularda başanlı snnuçlar alıyorlar. Çünkii krosçulann herhangi bir tesîse gereksinmeleri yok. İşte bu bir avuç atlet nedense Türkiye'de yapılan koşulara pek iltifaı etmiyorlar, daha doğrusu Türkiye'de koşu olunca kiminin bacağı ağrıyor, kiminin lifi kopuyor. Ülkemizde ilk kez bir maraton düzenlendi uluslararası nitelikte. İngiltere'den kalkıp gelenler oldu, bizim atletler maratonu araba ile izlediler. Son Ömer Besim krosuna katılan 850 genç arasında gönül isterdi ki milli atleılerimiz de bıılunsun, Balkanlar çapında bir eski atlet adına düzenlenen koşuya isıeyerek, koşarak katılsın, ama dedik ya bizimkiler Türkiye'de koşmayı pek sevmiyorlar. Federasyon Baskanı "galiba sakatlar, galiba antrenörleri izin vermedi" gibi galibası çok demeçle daha Türk aıletlerinin üzerinde bir otorite kurmadığını ortaya kovarken, açıkça söyleyeliın, üzüldük. Omer Besim sadece iyi bir atleı değil sporculuk yaşaını boyunca ilkelerine öylesine katı biçimde bağlıydı ki hiç kimsenin önimde eğilmedi, eğilmediği için de loplumu boykot etti. Onu, bir avuç arkadaşının omuzları üzerinde Kozlu Mezarlığına bırakıp dönerken hafıf bir yağmur başlamıştı. Cenazeye katılanlar /O/> lu halde koşmaya başlamışlardı, birisi bağırdı "Hey koca Besim bizi cenazende bile koşturuyorsun." Atletizm milli takımı 19S4'lü günlerde şimdi anımsamıyorum bir yere gidecekıi. Milli takıma girecek atletler belliydi. A ma Omer Besim Federasyona kampanya açtı. "Federasyonun kafası çalışmıyor" başlığı altında Cumhuriyet'ıeyazdığı yazı ile şunlan haykırdı. "Milli takım bir kaç kişiıün malı değildir. Herkese açıktır, açık olmalıdır, Güreşçisı olsun atleti olsun. milli takım için kimse imtiyazlı olaınaz. İlerde bu sporcular milli lukıını bırakırsa elimizdeki acemilerle ne yaparız. Bu aceınileri bugünden yetiştirmek bizim göreviınizdir. sadece bııgünü düşünüp yarın için "Allah Kerim"dersek bu işin sonu yok ejendiler." Bugiin ya milli atletler Omer Besim'den intikam ahyorlar ya da bizler Ömer Besim 1 gençlere tanııamadık. Yazıklar hepimize ... olsun herkese, HAFIALIK Abdülkadir Yücelman Haftanın mektubu Bakırköylü gençler Bakan İ)inçerler*e sesleniyor Biz Istanbul Bakırköy ilçesinde çeşitli semılerde otııran gençleriz. Bakırköy ülkemizin ikinci büyiik ılçesidir. L'lııslaranıv üne sahıp Yeşilkö'y Havaalanı bu //çemizin sınırlan içindedir. Deniz kıyısı boyıınca pekçok eğlence yeri ve gazino sıralanmaktadır. Ama ne yazık ki, bu büyük ve önemli ilçede tüm gençlerin yararlanabilecekleri bir tek spor tesisi yokıur. Zeytinlik semtinde biz gençlerin yıllard'r futbol oynadığımız bir yeşil alanımız vardı. Bu yer nazım planda okul yeri ve yeşil alan olarak gösterilmiştir. Şimdi bu arsanın sahipleri nazım planını değiştirip buraya beton yığınlan dikmeyi planlıyorlar. Bakırköy Gençlik Kuiübü heın okul, heın spor lesisleri yapımına çok elverişli olan bu alanı kurıarmak için bugünlerde yoğun bir çaba içinde. Öte yandan : arsa sahipleri 37.500 m 'lik alanın tümünü koparamıyacaklart kaygısıyla ilginç bir çare düşünmüşler. "Bu arsayı kamulastırmaya devletin gücü yetmiyeceğine göre bir okulluk yeri (5000 : m dolayında) devlete bağışlar işi bitirir." Şimdi bir tarafta okul, bir tarafıa spor alanı. Milli Eğitim ve Spor Bakam sayın Vehbi Dinçerler'in bu soruna nasıt bir yaklaşım getireceğini merakla bekliyoruz. Bakırköy gençliği adına Mehmet V'arlık ve 90 arkadaşt HAZNEDAROGLU DESTEK ARIYOR Galatasaray Kııliihii'niin 21 nisanda yapılacak kongre öncesinde Galatasaraylılar grubunun düzenlediği toplantıda konuşan başkan adayı Semih Haznedaroğlu, programını açıklamaya çalıştı. (Fotoğraf: ASENA ÖZKAN) AksaL, KaplangCya yunıt verdi: Görevimi hassasiyet ve titizlîkle yaptım Binicilik hakemlerimizden Nebi Aksal uluslararası binicilik hakemi İro Kaplangı'nın iddiasına yanıı verdi ve yazılı olarak şunlan belinıi. "Gazetenizin 14 ocak 1984 tarihli basımında "Uluslararası hakem İro Kaplangı. Alkan'a yanıl verdi" başlıklı yazıda şahsımla ılgili iki konuya gazetenizde cevap vermeme müsaade edileceği inancındayım. l.Bayan tro'nun "Binicilik Kederasyonu Başkanının hakem olarak gölürdügii arkadaşları. bizi rezil elmiş" şeklindeki beyanını bir sporcuya, bir hakeme, bir hanıma yakıstıramadım. "Bizi rezil elmiş" bu ne biçim sozdür? Bu ne biçim ithamdır? Nezakeı ', kurallanndan bahseden Bayan İro bu ithamı hangi nezaket kuralı ile bağdaştınyor? Hangi felsefenin mahsülü bir iıham tarzıdır ki, durup dururken bir hakemin diğer bir hakemi veya hakem kurulunu hedef alarak, nezaket 'kuralları dışına çıkarak basına böyle bir beyanat versin... Anlamak mümkun değil. Milli şeref ve haysiyelimizle de ilgili bu konu hukukı yönden de aynea ele alınacaktır Bajan İro ile, seyirci olarak geldiği iki Balkan Binicilik Şampiyonasında zaman, zaman karsılaştık. Milli şeref ve haysiyetimiz üzerinde gösterdiğim davranışlarımın mukayese ve muhasebesinin yapılmasını kendilerine bırakıyorum. . 2. Bayan İro bir böliımde yukarıdaki ithamı yaparken, diğer bir bölümde de 20 ekim 1983 tarihli Cumhuriyet Gazetesine beyanda bulunan, sayın ACa Alabek'in yazısına atıf yaparak "Hakem" diye "Dış müsabakalara gölüriılen arkadaslanna, Balkan Şampiyonalannda görev \ermediler, sahalarda binicilerimiz haklarını koruyacak hakemden yoksun olarak yarışlılar" beyanına gelince; Ben, Bayan İro'nun henüz hakemlikle ilgisi olmadığı 1977 yılında Romanya'da yapılan Balkan Binicilik Şampiyonasına, kafile baskanı ve hakem olarak gittiğim dönemin dışında; 1981. 1982, 1983 yıllarında da yapılan Balkan Binicilik Şampiyonalarına Turk hakemi olarak katıldım. Her defasında görevimi hassasiyet ve titizlikle yerine gelirdim. 1981 yılı Balkan Binicilik Şampiyonası öncesine kadar, her konuda olduğu gibi, çıraklıkıan, kalfalığa ve oradan ustalığa giden yolu çok iyi bilmesi gereken Bayan İro, başhakemliğini yaptığım birçok yarışmada yanımda görev almış bir hakem olarak, bu konuda daha tecrübeli bir hakemden ne ister?.. Anlayamadım. Butün spor dallarında yapılan yarışmalarda, Milletlerın gerçek hakemleri; ırk, din, renk ve milliyet farkı gözetmeksizin görevlerini, dayanışma içinde tam bir tarafsızhk anlayışı ile yürüturler. Böyle bir anlayış içerisinde görev yapan, hiçbir Türk hakemi, hiçbir zaman "rezil" duruma düşmemiştir. Düşmesi de mümkun değildir. Çok kıymetli gazetenizin prensiplerine uygun olarak, yukarıdaki konunun kamuya açıklanmasını saygılarımla rica ederim." YAVAŞ YAVAŞ Ülkemizde son yıllarda büyük bir aşama içersinde olan nkçuluk, >avaş yavaş spor salonlanna da girmeye başladı. Okçuluk artık salon sporu oldu NÜVİT TOKDEMİR İZMİR Okçuluk \e Aııcılık Federasyonu'nıın uygulamaya koyduğu "salon lesvik" calısmalan başanlı bir bicimde sürüyor. Federasyon Baskanı Dr. Uğur Erdener. salon okçuluğuyia bu spor dalında "ölü sezon" faktörünün orıadan kalkmıs olduğunu söyledi. Erdener. "salon leşvik \ansmalan"nın bir amactnın da, okçuluk sporunun gençlere sevdirilmesi ve yaygınlaştınlması olduğunu vureuladı. Mabeme sorununun çozıımlenmesiyle sporculann zorlanmadan. ügiyleçalışmalara katıldıklarını belirten Uğur Erdener, 11 bolğede faal dummda olduklarını söyleyerek, su bilgileri verdi: "Federasyonumuz kasım ve mart aylan arasındaki kış dönemini değerlendirmek amacıyla salon ok«,uluğunu baslatmayı uygun görmüştiir. Bugün Balıda gitlikçe yaygınlasan bir çalısma olan salon okçuluğunun ayn kuralları »ardır. Alış mesafrsi 18 ve 25 metredir ve ülkemizdeki mevcul spor salonlannın lumu bu kurallara uygundur. Sporculann kış döneminde okçuluğu ara vermeden surdurebilmeleri için de her a> bir federasyon yansmasıyla onlan biraraya gelirmeyi planladık. Böylece <>!u sezon lakloriı de ortadan kalkmıs oldu." Okçuluğun su anda 12 bölegede 350 sporcunun çalışmasıyla faal biçimde sürdüğuııü kaydeden Uğur Erdener, "İzmir'de Alalürk Sladı allındaki salonda, Ankara'da Cebeci Sladı mustakil salonunda ve İstanbul'da Yeşilyurl kulübünde sporculanmız rahal bir şekilde çalışabiliyorlar" dedi. Erdener. okçuluğun "yaz sporu" olmaktan çıktığını, sporculann arlık kış aylarında da rahatça çalısabite ceklerini, Federasyonun bu çalısmalar için her turlü malzemeyi sağladığını da sözlerine ekledi. s.cm. ' kz eA.e. ;utv.cied not f.ai fL/ıom the. hotfLi and ihe şm;imnin.Q j tir.nt uıc.o hcJ.d ja a 2Cm, pooi. and a 4pe.CA.aX Iki mektup iki görüş mektubunda Yüzme Federasyonumııza teşekkür etmekte ve şunlan yazmaktaydı: "Avrupa Kupası'nın yapıldığı Ankara bu yarışmalar için mükemmel hazırlanmış bir siteydi. Yanşmacı ve görevlilerin kaldıkları Dedeman ve Stad otelleri her türlü konfora haiz ve huzurluydu. İki otel de şehrin merkezine ve havuza gayet yakındı. Otel ve havuz arasında özel otobüs organize edilmişti. Açılış mükemmeldi. Türk halkının misafirperverliğinin mükemmel bir örneğini yaşadık. Her kazanan takım çok güzel kupalar aldı. İlk gün bir aksaklık olduysa da ikinci gün elektrik düzeni mükemmel çalıştL Organizasyonun mükemmelliğinden dolayı tebrik ederim." 2'NCİ GÖRÜŞ Aynı gün iki mektup geldi köşemize. Birisi Yüzme Federasyonu Baskanı sayın Fahiman Akdag"dan, diğeri ise Uluslararası Olimpiyat Komitesi Türkiye delegesi sayın Suat Erler'den. İ'İNCİ GÖRÜŞ Yüzme Federasyonu Baskanı sayın Akdağ'dan gelen yazı Ankara'da yapılan Avrupa Yüzme Şampiyonası ile ilgiliydi ve Uluslararası Yüzme Federasyonu büro üyesi Polonyalı Bogdan Ciundzievicki'nin görüşlerini içermekteydi. "LEN" büro üyesi GORUS HINCAL ULUÇ Sayın Suat Erler'in gönderdiği mektupıa da Federal Alman Yüzme Federasyonunun resmi organı olan "Schwimmer" dergisi vardı. Federal Almanların Ankara'daki organizasyonla ilgili görüşleri şöyleydb Başkent Ankara'da düzenlenen Avrupa Kupası yarışmalarında bir çok teknik ve organizasyon hatası vardı. Yüzme havuzundaki koşuüann kötü olması daha iyi derecelerin yapılmastnı engelledi. Yüzücüler bir çok engelleyici öğe ile karşı karşıya kaldılar. Dereceler düzeltildi, resmi olarak açıklanan dereceler ve sıralamalar daha sonra değiştirildi. Havuzda kulvarları ayıran kulvar iplerinin çok gevşek olmast yüzücülerin rahat yüzmesini engelledi Elektronik kronometrenin devre dışt kalması sonucu ölçümler el kronometresi ile yapdmak zorunda kaldı. Çok küçük olan salona sporcular ve resmi görevliler dışında yalnızca gazeteciler ve diplomatlar alınabildi. izleyiciler dışarda kaldı. İşte iki mektup iki yabancı görüs. Bizim bir şey eklememize gerek yok!. Sportif bıçak atıcı!... , Çok sevdığim ve saydığım Namık Sevik ağabeyim gazetenin yazarlarından Coşkun Özarı ile Milli Takım Teknik Direktörü Coşkun Ozarı: yı tek kişi kabul ederek onu savunma telaşı içinde bana sitem etmiş yazısında, "sportif btçak atta" diyor Aslında fena bir deyim değil. Hatta belki teşekkür bile etmem gerek. Hani sırklerde vardır, genç kızı tahtanın önüne koyar, sonra attığı bıçaklarta siluetini çizer. Her bıçak çok hesapiı, çok yerli yerine atıldığı için, kızın burnu bile kanamaz. Şimdi bu bıçak atıcı ile, kızın trzına geçtikten sonra boğazını kesenı bir karşılaştınn, o zaman "bıçak atıcı" benzetmesine bir tek yanrt vermek gerek "Teşekkürler Namık abi" Geçen haftaki gazetelerden aldığım iki örnek olayı birbiri ardına koyuyorum.. Yorumu da okuyuculara bırakıyorum.. • * * Turgut Özal kapıları açtı ya.. Sanayiciler kıyametı kopardılar Hani daha düne kadar dünyanın en kötü malını, devlet iyisinin ithalini yasakladığı için bize zorla satan ve milyonlar kazanan sanayiciler.. Efendim, Türk sanayii çökecekmiş.. Koruma gerekirmiş, falan filan.. Özal'ın ekonomi politikası tartışılır. Doğru. ya da yanlış.. Tartışması da bizim işimiz değil zaten.. Ama Özal oyununu kuralları ile oynuyor. Sanayicilerin büyük bir bölümü nerdeyse "Türkiye batacak" havaJarı yaratırken. genç bir Genel Müdür, Arçelik'in baş sorumlusu Hasan Subaşı'nın demecini manşetlerde okuduk birgün.. "30 yılda. Avrupalı ile aynı duzeyde buzdolabı yapacak hale gelmediysek, bu işi bırakalım, fabrikayt yıkıp yerine patates eketim" dedi.. "Hodri meydan.. Avrupalı da getirsin malını pazara, biz de.. Benim işçim, benim tekniğim ve benim malzemem, Avrupalıdan aşağı değildir." •kk • Coşkun Özarı, Ümit Aktan ile konuşuyor.. Önce beni çekiştiriyor.. "isim vermeyeceğim ama, herkesin tanıdığı o arkadaşın kasıtlı hareket etOğine inanıyonım. Yapıcı olmak değil onun amacı.. Matematiksel olarak şansımızın çokaz olduğuna inanıyorum.. Meksika'ya kesin gideriz der.sem, başta bana futbolcum inanmaz." Neden bilir misiniz?.. Onu da anlatıyor Coşkun .. İngiltere, Romanya, İrlanda'yı gecin. Finlandiya bile çantada keklik değilmiş.. Avrupa Kupalarının üçüncü turunda takımı olan, bizim grubun tek ülkesi Finlandiya imiş de.. . Özarı kendine inanmıyor, kendi ınanmıyor ki, yanındakileri inandırsın ve takım o inaçla yola çıksın . • Kurtuluş Savaşı'nın koşullannı hiç okumuş rrtu Özarı hayatında acaba. Ve de o günkü Türkiye'yi boğmak ısteyen dünyanın gücünü. Atatürk'ü lider yapan ve başarıya ulaştıran şey neydi?.. inanç.. İnandı... • inandırdı ve kazandı. Allaha şükürler olsun ki, Ata'nın yerinde Coşkun yokmuş. Düşünün şimdi kımbılir kimin himayesine sığınmış bir sömürgeydik.. * * * Hasan Subaşı ile konuştum iki gün sonra.. O yürekli, o Türk insanına güven ve gurur veren demecın tepkilerini sormak için.. "Sanayicilerin ne dediği, tepkilerinin ne olduğu beni hiç ilgilendirmedi" dedi.. "Ama demecin çıktığı günün sabahı, babam yaşında işçiler kaptda yolumu çevirip "Allah razı olsun" diye elımi öptuler.. "Madem siz bize bu kadar inanıyorsunuz, biz de en iyisini yapacağız göreceksin" dediler. Hayatımda beni bu kadar mutlu eden başka bir olay olmamıştır." İnanan ve güvenenlere bu ulusun insanının tavrı işte budur Coşkun Bey!.. "Meksika'ya gideceğim dersem bana en başta futbolcum inanmaz" diyen kişi ile, değil Meksika'ya, ayak yoluna gıdilmez . Bay Özarı gıt bırak bu işi de bir inanan gelsın, bakalım Meksika'ya gidiyor muyuz, gitmiyor muvuz!.. Priııılerini alanıayan F.Bahçeli futbolcular antrennıana çıkmadı Spor Senisi Fenerbahçeli futbolcular. transfer taksitlerini ve galibiyet primlerini alamadıkları için dün, sabah idmamna çıkmadılar. 11.00 sıralarında Teknik Direktör Branko Stonkoviç yanında tercüman Erman Şareı ve antrenör Nedim Günar olduğu halde antrenman sahasına çıkarak inceleme yaptılar ve soyunma odalarına döndüler. Odaya girerken sinirli olduğu gözlenen Stankoviç futbolcular ile 40 dakika süren bir konuşma yaptı. Bu arada İdari Menajer Erol Togay bir ara odadan çıktı ve bir süre sonra döndü. lçeriye girerken Yönetim Kurulundan kimseyi bulamadığını söylediği duyuldu. Bir süre sonra da futbolcular tekrar giyinerek saat 15.00'te buluşmak üzere dağıldılar. Stankoviç aradan 15 dakika geçtikten sonra dışarı çıktı. Gazetecilerin sorulannı ayak üstu yanıtlayan Stankoviç "Fenerbahçe'de hiçbir problem olmadı, olmayacak. İdmanı öğleden sonraya erteledim, o kadar" dedi. Öğleden sonraki antrenman öncesi ise Fenerbahçe soyunma odaları yöneticilerle doldu. Başaran L lusoy ve Cihat Arman ile birlikte kulüp müdurü Serkan Acar da antrenman sahasına geldiler. 15.30'da sahaya çıkan futbolcular, Stankoviç'in olmaması nedeniyle Nedim Günar nezareıinde çalışmaya başladılar. 15 dakika sonra da Stankoviç koşarak futbolculannın yanına gitti. Bu arada idmanı izleyen seyirciler Ali Sen lehine tezahürat yaptılar. Cihat Arman'la da tartışan seyirciler daha sonra sustular. Arman sabahki idmanın ertelenmesinin sadece Stankoviç'in fikri olduğunu, Yugoslav antrenörün futbolcuların aralarında konuşmaya dalıp idmana geç kalmalanna sinirlenerek idmanı 15.00'e ertelediğini iddia etti. Fenerbahçeli futbolcular ise konuşmaktan kaçındılar. Fakat transfer taksitlerini ve ilk yarının bitiminden bu yana primlerini alamadıklarını söylediler. Die Veranstaltung im ,,ATATÜRKBad" der türkischen Hauptstadt litt unter den schlechten auBeren Bedingungen, die noc+i bessere Zeiten unmöglich machten. Alle Schwimmer litten unter den vielen Pannen: Zeiten wurden korrigiert, offiziellbekanntgegebene Leistunoen und Plazierungen nachtrâglich geândert Die ! rennbcnnen in der Schvvimmhalle vvaren zu schlapp und behinderten die Schvvimmer, die elekironische ZeitmeRanlage fiel vviederholt aus, so daB notgedrungen auf handgestoppte Zeiten zurückgegriffen vverden mufîte Zuschauerfehlten, vveilindiezu kleineHalleauRerden Aktiven und Offiziellen lediglich Journalisten und Diplomaten eingelassen wurden. Atletizm için iyi bir belgesel yokluyor ve spor yayıncılığında yeni yeni adımlar atmava hazırlanıyorlardı. Neriman Tekil'in kendi deyimi ile "dördüncü çocuğum" dediği Atleıizm 83 iyi bir belgesel ve atletizmle ilgilenenler için iyi bir kaynak. İsteyenler P.K. 27 Göztepe İsıanbul adresine başvurabilirler. ÇATDİ BEVEOMESlEBMMIHUlPIHâlH 5 iTgremaTı ıııuTı GOL YOK Genç Milli Takım dün rövanş maçında Sovyetlerle yine yenişemedi. (Fotoğraf: ASENA ÖZKAN) Türkiye: 0 Sovyetler Birliği: 0 HAKEMLER: Yalçın Darıcı (6), Turgut Odabaşı (5), Abdurrahman Arıcı (6) TÜRKtYE: Irfan (5), Nejat (5), Zafer (5), Hamiı (6), Selami (6), Ünal (5), (Gürsel 4), Hakan (5), Ahmet (6), Birol (6), Aii (6), Kemal (5), (Recai 3) SOVYETLER BİRLİGİ: Kouıchev (7), Ketachvili (5), Sivennikov (5), Kolotovkin (S), Tshedia (4), İvanov (4), (Lvansonskas (5), Khoudajilev (5), Medvide (5), Skliarov (6), Sautchenko (6), Tatarschouk 16) CENGİZ KAPTAN Genç Milli Futbol takımımız Sovyetler Birliği ile oynadı. İkinci maçında da golsüz berabere kaldı. Karşılaşmaya tutuk bir tempoda başlayan gençlerimiz karşısında, Sovyetler ilk yarıda daha atak bir oyun çıkardılar. Millilerimiz maçın ikinci yarısında kazandıklan bir çok gollük pozisyonu değerlendiremediler. Bu arada Sovyet takımının yedek kalecisi Koutçhhe\ 'de kalesinde başarilı kurtarışlar yapu. 15. dakikada Birol'un soldan ortaladığı topa Cemal, yaylanarak kafayı \urdu. Sovyet kaleci tehlikeyi aynı güzellikte yaptığı kunarışla önledi. İkinci yarının 50. dakikasında Gürsel altı pas içinde kaleci iie kar>ı karşıya kalmasına rağmen zor olanı yaptı. Topu yakın mesafeden a\uta dikti. Oyunun sonlarına doğru Milli Takımımız So\yet kalesini baskı altına almasına karşın gol çıkaramadı. Futbol83'den sonra Aıletizm 83 de çıktı. Yaşamını atletizme adayanlardan ve emekliliğini ilan etlikten sonra 1980'den bu yana her yıl yayın hayatına ve spor dünyasına atletizm almanağı armağan eden Neriman Tekil, aıleıizmin dördüncü cildini deyazdı, heın de binbir emek ve de parasal rizikoyu göze alarak. Çünkii ülkemizde spor yayınları henüz okurlar tarafından yeni yeni ilgi görmeye başlamıştı. Yayınevleri okurlannın nabızlannı Spor ynzarlarına müjdeler olsun Günümüzün mimari güldürüsü Fenerbahçe Stadı'nm o kartal yuvasına benzer 126 basamaklı basm tribününe artık gazeteci arkadaşlanmız nefes nefese, tıkana tıkana çıkmıyacaklar. Neden mi? Çünkü ne amaçla yapıldığı bilinmeyen merdiven başındaki odaya benzer yerler şimdi yıkılacak ve orada bir asansör inip çıkacak. Haftanın yorumu Soru: Sayın Stankoviç Alman ekolünü benimsiyormuşuz. Bu konuda ne diyorsunuz? Yanıt: Bunu bana değil, Coşkun Özarı'ya sorun, çünkü onun sorunu. YAĞLI GÜREŞ ÖLDÜ, YAŞASIN DEVE GÜREŞLERİ... Miliç: Kriz geçicidir, düzeleceğiz Spor Senisi Hafta sonunda Denizlispor ile karşılaşacak olan Beşiktaş bu maçın hazırlıklarına bajladı. Denizlispor maçı hazırlıklannın ilk gününde Beşiktaşlı futbolcular Teknik Direktör Dorde Miliç ve Antrenör Ziya Taner nezaretinde çalıştılar. Şeref Stadı'ndaki 1.5 saatlik antrenmana 20 kişi katıldı. Arnavutoviç sakatlığı nedeniyle antrenman sahasına giyinmiş olarak gelerek calısmayı kenardan izledi. Beşiktaş'ın, şampiyonluk yarışından kopmayacağını acıklayan Miliç "Kriz geçicidir, kısa sürede bunu atlalacağız" dedi. Teknik Direktör Miliç so/lcrinc sö\le devam etti: "Besiklaş'ın gücü şampiton olmak için yelerli, a\rıcu içinde hulundugumuz dönemi en kısa zamanda allalacagız. 8 maçı usl üsle kazanan bir takımın son beş maçta sahadan galip olarak a.irılmaması dengesizliktir. Fakal bunu hiçbir zaman sakallıklara bağlamıyorum. Bence sebebi lecrübesizliklir. Fııtbolcularım kendilerini antrenmanlarda çok güçlü hissediyorlar fakat maçlarda o\nayamıyorlar. Bunun nedenini çozemedim." "Futbolcuların neden başka kuluplere kiralandığı" sorusı:"u Miliç •'Beşiklaş'la lek p'tron Milıç değildir. Kiralık futbokular için biz söz sahibi değiliz. Yönelicilerin sorunudur" şeklinde yanıtladı. Öte yandan Miliç Denizlispor karşılaşması ile ilgili olarak şunları söyledi: " Denizlispor'u iki defa izleme fırsaiı buldum. Gördügüm kadanyla iyi bir lakım. Saha avanlajını çok iyi kullanıyor. Kolay maç olmayacak, fakal bizim de pozitif neticeye ihtivacımız var. İyi bir sonuçla dönmek arzusundayız" Hipodromdan 1. KOŞL: F. Ezel (1). P. Çukurovagüzeli (3). 2. KOŞU: F. Şahcihan (2) P. Nehir (4) 3. KOŞL: Karahediye (3) P. Aylin (1). 4. Koşu: İnsirah (4), P. Tele\ (2). 5. KOŞL: F. Külhanbey (4) P. Fatih (5) Yifter (2). 6. KOŞU: F. Şefika (5), P. Tul>ad (I). 7. KOŞU: F. Uğurlıı (5), P. Şansımız (3) Erdim (4). Eczacı Kızılyıldız'a yenildi Bhl.GRAI) <Cumhuri\ell Koraç Kupası'nda tczacıbaşı Basketbol Takımı Yugoslas Kızılyıldız'a farklı yenildi: İ0494. İlk yarıyı 5137 önde kapatan Eczacıbaşı ikinci yarı güçlu rakibi karşnında rjtunamadı. Bu sonuçla Eczacıbaşı'nın kupada hiçbir iddiası kalmadı. Eczacıbaşı son maçım ttalyan Caserta ile oynayacak.