12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMDE DIYALOG EROL AKSOY 1946'da doğdu. Galatasaray Lisesi'nde okuduktan sonra liseyi Fransa'da bitirdi. ABD'de MİT Üniversitesi'nden elektrik mühendisi olarak mezun o'tdu ve daha sonra Harvard Üniversitesi'nde maliye konusunda master yaptı. Bir Amerikan yatınm bankasında üç yıi çalışan, lrlanda ve Finlandiya hukumetlerine mali muşavirlik yapan Aksoy, 1978 sonunda Garanti Bankası Genel Müdürü oldu. 1981 temmuzunda Uluslararası'mn Genel' Müdürü olan ANAP'ın vetolu kurucu üyesi Erol Aksoy bugün tktisat Bankası'nın çoğunluk hissesini elinde bulunduruyor. AKSOY Yüzde 9.. Üçte biri Uluslararası'nda, yani Çukurova Grubu'nda. geri kalanlan sizin kontrolünüzde göriınüjor. Siz bu oranda bir hisseye sahip olmak için hiç sermaye katkısında bulunmadınız mı? AKSOY Müsaade ederseniz bu benimle Ergur Grubu arasında bir konudur. Katkıda bulundum, ama ne kadar katkıda bulunduğumu kusura bakmayın, iki kişinin karşılıklı ahşverişi olduğu için şu anda söylemiyeyim.. Bir de sizin bu bankaya yabancı bir ortak bulmak niyetiyle yola çıktığınız, sonra bundan vazgeçerek yabancı ortağa verilecek olan hisseleri de uhdenizde tuttugunuz söyleniyor, buna ne diyorsunuz? 30 ARALIK 1984 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Geçen hafta Dolar 8 Hramızı daha götürdü Dolar yılın son haftası demedi 8 liramızı daha aldı. Hafta başında Merkez Bankası döviz alış kuru 434.50 lira olan dolar hafta sonunda 442.50 liradan işlem gördü. Dolann Merkez Bankası efektif satış kuru ise 450 lirayı aşu. Böylece "dolar yıl sonunda 450 lirayı geçecektir" yolundaki tahminler gerçekleşmiş oldu. Bilindiği gibi dolann döviz alış kuru uluslararası işlemlerde Türk Lirası'nın değerini yansıtıyor. Efektif satış kunı ise dolar satın almak isteyen bireyleri etkiliyor. Bankalarda da dolar 455 lirayı geçti. Dolann lira karşısındaki tırmanışı büyük ölçüde dünya borsalanndaki gelişmelerden kaynaklandı. Noel tatili nedeniyle salı ve çarşamba günü kapalı olan dünya borsalan perşembe günü dolann şahlanışıyla açıldı. Yükselişi cuma günü de durmayan dolar tngiliz, Fransız ve ttalyan paralanna karşı tarihinin, Hollanda parasına karşı son 13 yılın, îsviçre pararına karşı son 7 yılın, Alman parasına karşı ise 442.70 Özal hükümeti, benim bankacılık konusunda bazı önerilerimi kabul etti, ama mevduat faizlerinin serbest bırakılması önerimi kabul etmedi. AKSOY Efendim bunlar, kötü niyetle olduğunu düşünmek istemiyorum, ama yanlış olarak basına yansıtılan söylentiler. Daha işin başında, geçen haziran ayında, İktisat Bankası hisselerinin yüzde 80'inden fazlasmı zaten Erol Aksoy almıştır. Ondan sonra bu hisselerin üçte birini ben Uluslararası'na teklif ettim. tktisat Bankası'nın yüzde 89'unu daha başından ben ve ailem almıştır. Ben daha o zaman Çukurova Grubu'ndan aynlıp bu bankanın başına gecmek istedim, ancak Çukurova Grubuna da isterlerse bu bankaya üçte bir oramnda onak olabileceklerini söyledim. Üçte biri de bir yabancı bankaya satacağımı söyledim, ama bunu ertesi gün yapacağım demedim. Bunu o zaman konuştuk, önce kârlı bir bilanço çıkaracağız, bunu Arthur Andersen gibi bir kuruluşun "audifinden geçireceğiz, ondan sonra bunu yabancı bankaya pazarlayacağım, benim kânm bunu böyle yapmakta zaten, ucuza yabancıya satmakta değil. Bundan sonra artık ben hangi hisseyi kime satacağım konusunda tamamen serbestim. Sizin Uluslararası'ndan tktisat Bankası'na personel kaydırması yaptıgınız iddialanna ne diyorsunuz? AKSOY Efendim, Uluslararası Bankasf nın idare meclisi almış olduğu bir kararla Uluslararası'mn iştiraki olan tktisat Bankası'nın süratle gelişmesini sağlamak için bilgi ve her düzeyde personel yardımı yapmasına karar vermiş, bunun bir protokola bağlanması için de genel müdür olarak bana yetki vermişti. Yapılanlar buna uygun olarak yapılmıştır.. Sayın Aksoy, bu konulan daha çok tarüşmak miimkün herhalde, ama şimdi ben konuyu biraz degiştirip sizin Özal hükümetinin özellikle bankacılık konularındaki kararlarında etkinize ilişkin söylentilere gelmek istiyorum. Sizin, faizlerle ve banka sistemiyle ilgili politika çizilirken çok etkili oldugunuz söylendi. Bir kere bu doğru mu ve son bir yılda izlenen faiz politikası beklenen sonuçları verdi mi? AKSOY Vermedi, ama önce ben şunu anlatayım size. Özal hukümetinin ilk kurulma çalışmaları sırasında ben bankacılıkta bazı uygulamaların getirilmesi yolunda yazılı bir teklifte bulundum. Teküf ettiğim şeylerin bazılan kabul edildi, bazılan edilmedi. Mesela banka muamele vergilerinin indirilmesi, munzam karşılıklar, kredi faizlerin serbestleştirilmesi konularındaki tekliflerim kabul edildi, ama mevduat faizlerinin serbestleştirilmesi teklifim kabul edilmedi. Mevduat faizlerinin, benim hemfikir olmadığım şekilde, masa başında, patates fiyatı gibi tespit edilmesine karar verildi. Altıdokuz aydır bu konuda bazı görüşmeler oluyor, ama samimi olarak belirteyim, benim görüşlerimin şu anda kabul edildiğini söyleyemem. Belki bir müddet sonra olabilir, çünkü Anavatan Partisi seçim beyannamesinde serbest faiz ve açık rekabete inandığını defalarca tekrarlamıştır. Her şeyin serbest olup da para fiyatının serbest olmaması düşünülemez. Siz paranın fıyatını istediğiniz kadar tespit edin, aşağıda, serbest piyasada o kendi fıyatını bulur. En serbestiye ihtiyacı olan konu paranın fıyatıdır. Tabii burada bir geçiş dönemi zorunluymuş, bankalarımızın 1980'den beri yaşadığı sıkıntılardan sonra bir intibak dönemi geçirmesi gerekiyormuş dendi. Ondan sonra bu serbestinin geleceği söyleniyor? Ben bu işin geçen yılın başında yapılması taraftarıydım. O gün o adım atılmış olsaydı bugüne kadar faizlerin geri çekilmesi yolunda adım atılmış olurdu diye düşünüyorum.. Sizin önerdiginiz çerçeve içinde bu nasıl sağlanacaktı Sayın Aksoy? AKSOY Bence faizlerin düşürülmesi konusunda olaya mevduat faizlerine değil, işin kredi tarafına bakarak yaklaşmaic lazım. Bankalar batak kredilere karşıhk ayırmak zorunda kalırsa, bir bankacı yüzde 65 faizle kredi verirken bunu geri alamayacağını ve buna karşılık ayınp bunu kârdan düşeceğini bilirse, dönüp mevduata yüzde 53 yahut yüzde 60 faiz vermez artık. Biz ise hep tersinden gitmişiz. Amerika'da ve Avrupa'da bankalar önce kredi verecek sağlam müşteriyi bulurlar, fiyatında anlasırlar sonra dönüp bunun için gerekli mevduatı satın alırlar. Biz ise, "mevduat faizi kaç, yüzde 53 mü, yüzde 60 mı topla parayı. maliyeti kaça geldi, yüzde 50'ye geldi, bunu kactan satalım çocuklar, yüzde 70'ten satalım" şekliyle çalışıyoruz, sonra battı para diye dövünüyoruz. tşte mevduat faizlerinin düşmesi için önce bu anlayışın değişmesi lazım. Çünkü bu riskli krediyi veremeyecek olan bankacı artık mevduat piyasasına çıkıp talepte bulunmayacak ve faizler düşecek... Bankalan, biraz da likidite sorunları mevduat toplama yarışına sürüklemiyor mu? AKSOY Niye nazik bazı bankalann likidite durumlan? Çünkü yüzde 6570'ten kredi vermişler ve bu parayı geri alamamışlar. Bunlar, buna devam ettikçe likidite durumlan düzelmeyecek, balon daha da büyüyecek. Allah hepimizi korusun... Peki gene masa başında, idari bir kararla mevduat faizleri düşürülürse bunun etkisi ne olur sizce? AKSOY Siz mevduat faizleri düştü deyin, yüzde 51 oldu, 49 oldu, 47 oldu deyin, piyasa kendi faizini bulur. Bence 1984 başında mevduat faizleri serbest bırakıhp bankalara da benim önerdiğim yükümlülükler getirilseydi bugüne kadar faizlerde bir düşüş sağlanmış olurdu. 24 25 26 27 28 29 Ulagay sordu, Erol Aksoy yunıtlacU: Beııim önerim benimsenseydi faizler şimdiye kadar düşerdi Ekonomide Diyalog'un bu haftaki konuğu son günlerde adından çok söz edilen, kimilerince suçlanan, kimilerince "bankacıhğm harika çocuğu" unvantna layık görülen Erol Aksoy. Bu kez banka patronu olarak karşımıza çıkan Erol Aksoy'un tktisat Bankası'ndaki yeni bürosunda, masanın üzerinde Turgut Özal'uı "Erol Aksoy'a sevgilerimle" diytrek imzaladığı, çerçevelenmiş, büyük boy bir renkli fotoğrafı var. Erol Aksoy'un değer verdiği tablo koleksiyonu da henüz duvarlara asılamamıs, tablolar, yerde duvara dayah duruyor. Çarşamba günü yapttğımız bu görüsmeye baslarken, "Şu Ajda Pekkan evlense de ben gazetelere haber konusu olmaktan çıksam" diyen Aksoy'a yönelttiğtmiı sorular ve yanıtları şöyle: Sayın Aksoy; son günlerde adınızdan çok söz ediliyor, lehinizde ve aleyhinizde söylentiler var, ama Uluslararası Endüstri ve Ticaret Bankası'nda başanlı bir performans gösterdiğinizi hemen berkes kabul ediyor. Bu başannın sım neydi, önce bunu anlatır mısınız bize? AKSOY Uluslararası'nda bizim son üç senede yaptığımız şey öncelikle bankanın konumunu ekonominin gidişine, yönelişine uydurmaktı. Biz piyasada belli bir yeri, belli bir boşluğu doldurmayı hedef aldık. Bu yer ithaiat ve ihracatın rınansmanıydı. 24 Ocak 1980'den sonra ihracat ve ithalatın gelişeceğini ve şubesi az, genel giderleri düşük, ithaiat ve ihracata hizmet veren bir bankanın, uzmanlaştığı bu alanda iyi para kazanabileceğini gördüm. Personelitni, üretimimi bu hedefe yönelttim. Bunu yaparken maliyetleri düşürecek bütün tedbirleri aldım, otomasyonda en ileri teknolojiyi getirdim. Ve banka bugünkü noktaya geldi. Onun için bugün Uluslararası'ndan ayrılırken yönetim kurulu üyesi olarak kaldığımı ve istifa etmediğimi bu arada belirteyim vicdanım son derece rahat, çünkü Uluslararası'nda yalnızca baştaki kişiye, bir umum müdüre, bir şube müdürüne dayalı olmayan, kurulan sisteme dayanan bir kâr getirme mekanizması kurulmuştur. Onun için ben eminim, bu banka benim icraattan çekilmemden sonra da fevkalâde başanlı şekilde yoluna devam edecektir. Benim orada yaptıklanmın önemi de bundan sonra daha iyi anlasılacaktır. Benim daha önce Garanti Bankası'nda baslattığım "süper sislem" uygulaması da bugün Garanti Bankası'na şube başına en az personeli getirmiştir, çok şubeli bankalar arasında Garanti Bankası bu bakımdan en öndeki bankadır.. Şimdi sizin Uluslararası için hedef seçtiğiniz dış ücaret alanının kfirlılığını göriip bu alana yönelen bankalann sayısı arttı, birçok da yabancı banka girdi bu alana. Bu kızısan rekabet ortamında aynı başarryı tktisat Bankası'nda sağlamak miimkün olacak mı? AKSOY Bir kere Türkiye'nin dış ticaret hacminin 17 milyar dolarda kalacağına ben inanmıyorum. Bir Ispanya'ya, bir Yunanistan'a bakarsak bizim dış ticaretimizin hangi rakarâlara gelebileceğini daha iyi kavrayabiliriz. Ben üçdört yıl içinde Türkiye'nin dış ticaretinin çok daha büyük rakamlara çıkacağını tahmin ediyorum. Bu gelişmeye karşıhk gelen yabancı banka sayısı çok değildir, pazarda yeni yabancı bankalann gelmesi için olanak vardır. Ben bu piyasanın büyümeye devam edeceğini ve tktisat Bankası'nın yeni yabancı bankalardan önce bu piyasaya girmiş olmasının kendisi için bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Bizim belli bir ekibimiz var, belli bir teknolojimiz var, belli bir müşterimiz var. Bizim 18 şubemiz var ve personel 260 kişi, Uluslararası'nda 12 şube var, personel 745 kişi. Bütün bu bakımlardan avantajh olduğumuzu ve piyasaya tam zamanında girdiğimizi düşünüyorum.. Sayın Aksoy, bunlann dışında tktisat Bankası'nın sırtında bir kambur olarak nitelenen bir kuruluş olduğu gözleniyor, yani Ergiir Kablo'dan söz ediyorum. Bu sorunu nasıl çözeceksiniz? AKSOY Biz bu konuda da gerekli önlemleri aldık. öncelikle Ergür Kablo'ya fevkalâde iyi bir yönetici talamı getirdik. Türkiye'nin en iyi yönetilen fırmalanndan Kavel'in genel müdürünü aldık, Siemens'in üretim müdürünü ve bir pazarlama yetkilisini aldık, bankaalık ve sanayide tecrübe kazanmış bir arkadaşı, Fahim Tobur Beyi murahhas aza yaptık. Kablo fabrikalan içinde en iyi yönetimi kurduk böylece. Aynca Ergür'ün bütün yatırımı bitmiş, teknolojisi en yeni teknoloji, ancak işleüne sermayesi eksikliği çekiyordu, bunu da bulduk. Elinde bakırı da var ve şu anda TEK'e kablo veren, Siemens dışında ayakta kalmış tek firma durumundadır... Ürettiği mala olan lalep yönünden.. AKSOY Daha yeni TEK'in büyük bir ihalesini kazandık. Aynca Irak'a kablo ihracatım da Tekfen aracılığıyla gerçekleştirdik. Bizim teknolojimiz olan XLPE teknolojisi Türkiye'de yalnızca Siemens'de ve bizde var ve TEK geçen sene XLPE kabloyu standart olarak kabul etti. Bu tür kabloda ise Türkiye'de bir kapasite fazlalığı yok, tersine eksik kapasite var. Size şu kadarını söyleyeyim, Ergür'ün ocak ayı sonuna kadar bütün üretimi şimdiden kapatılmış durumdadır. Bu bakımdan ben Ergür Kablo'yu lktisat Bankası için bir yük olarak görmüyorum. Biz lktisat Bankası'nı alırken Ergür Kablo'nun yüzde 51'ini birlikte almayı şart koştuk ve onun problemini çözmek için yönetiminin elimizde olmasını zorunlu gördük. Kıedi müşterileriyle problemi olan diğer bankalann bu avantajı yok, müşterilerini denetliyemiyorlar.. Şimdi Sayın Aksoy, sizin biçbir sermaye katkısında buluıunadan tktisat Bankası'nın ve dolayısıyla Ergür Kablo'nun çoğunluk hisselerini ele geçirdiğiniz yolunda söylentiler var biliyorsunuz. Siz bu olayı nasıl açıklıyorsunuz? son 4 ayın rekorunu kırdı. Böylece dolar yıl sonunda 3.15 Alman Markı, 2,60 tsviçre Frangı, 9.60 Fransız Frangı ve 250 Japon Yeni değerlerine ulaştı. lngiliz Sterlini de 1.16 dolara kadar geriledi. Gözlemciler dolann tırmanışını, ABD'de ekonomik göstergelerin beklenmeden iyi sonuçlar vermesine ve yıl sonuna doğru dolar talebinin artmasına bağlıyorlar. Cumhuriyet altını 500 lira arttı Altın fıyatlan dünyada geriledi, Türkiye'de ise yükseldi. Londra Borsası'nda haftayı 313 dolardan açan bir ons (31.5 gram) altın, borsalann kapalı olduğu iki günden sonra ani bir düşüş kaydetti. Perşembe günü altın. borsalarda 306 dolardan işlem gördü. Bu düşüş, dolann tırmanmasından ve OPEC toplantısındaki belirsizlikten kaynaklandı. Bununla birlikte OPEC'te anlaşma umudunun belirmesi altına biraz gilç kazandırdı ve fıyatlar haftanın son günü 309 dolara çıktı. Dünya borsalanndaki bu gelişmeler Kapalıçarşı'yı pek etkilemedi. Türkiye'de alün fıyatlan hafta boyunca sürekli bif yükseliş gösterdi. Merkez Bankası'nın altın satışına başladığı perşembe ve cuma günlerinde yükseliş daha da belirgirüeşti. Bu gelişmeler sonunda Kapahçarşı'da haftayı 29.800 29.900 liradan açan Cumhuriyet altını 500 lira değer kazanarak hafta sonunda 30.300 30.400 liradan alınıp satıldı. Külçe altın da bir hafta içinde 70 lira yükselerek 4580 4590 liraya çıktı. Cumhuriyet altını 24 26 27 28 Aralık KİM NE DEDl? Turgut Özal (Başbakan) Dara düstüm diye kimse kapımıza gelmesin. Hızla memlekete mal getiririz. Yerli üretim varmış yokmuş bakmayız. Şevket Yılmaz (Türkts Genel Başkanı) Üretimin artmadığı, ihracatın artmadığı, çalışanlann giderek tedirgin edildiği bir ortam içinde geleceğe güvenle bakmak mümkün değildir. Mustafa Süzer (Dış Ticaret Dernegi Başkanı) Ülkenin toplam ihracatının yüzde 40'mı gerçekleştiren biz büyük ihracatçılar bu şartlar altında 1985 ihracatından umutlu değiliz. 1985 ihracat rejimiyle ihracat gelişmez. Mehmet Yazar (TOB Başkanı) Türkiye bugün teknoloji ve yetişmiş insan gücüyle dışarıda yatınm yapacak güce gelmiştir. Osman Özbek (TZOB Başkanı) Türkiye bugün tanm ürünü ithal ediyor. Biz bu ekonomik politikayla dışardan et de gelir, süt de getir dedik, şimdi hepsi geliyor. Bunun karşısında benim çiftçim sıfır noktasına geliyor. Mehmet Ökten (Gelirier Genel Müdür Eski Başyardırncısı) Türkiye'nin KDV'ye geçmesi elzem, ancak uygulaması konusunda iyimser degilim. Karamsarlığım son derece basit olan lşletme Vergisi'nin dahi başansız olmasından kaynaklanıyor. tktisat Bankası'nın yüzde 89 hissesini haziran ayında Ergür Grubu'ndan ben ve ailem satm aldık. Bunun için tabii bir sermaye katkısında bulundum, ama miktarını söyleyemem. Uluslararası Bankası, dış ticaret bankacılığı alanında uzmanlaştığı için başanlı oldu. Bu alan daha da büyüyeceği ve gelen banka sayısı henüz yeterli olmadığı için lktisat Bankası'nın da aynı alanda başanlı olacağına ve gelecek yıl 2.5 milyar lira kâr getireceğine inanıyorum. Yabancı bir banka ile ortaklığı ilk kârlı bilançomuz açıklandıktan sonra düşüneceğim. AKSOY Bakın bu bankanın yönetimini eski hissedarlar, yani Ergür Gnıbu gelip bana teklif etti. Burada Amerika'da ve ileri ülkelerde örnekleri çok görülen bir olay, bir "menagement buy out" söz konusu oldu. Yani yönetici kadronun olaya elkoyup kurulusa sahip olması. Bizim buradaki sermayemiz yöneticilik becerimizdir, emeğimizdir. Biz bu bankada gelecek yıl 2.5 milyar lira kâr yapacağımızı düşünüyoruz. Bize bu işi teklif edenler, "Erol Bey, biz sanayiciyiz, bankacılıktan anlamıyonız, onun için bu işi size teklif ediyoruz" dediler ve bu iş gerçekleşti. Yönetici kadronun bir bankaya sahip olması bence çok iyi bir olaydır. Size şunu da söyleyeyim biz tktisat Bankası hisselerinin yüzde 10'unu bankada çahşanlara tahsis edeceğiz ve banka kâr ettikçe, hisse senetlerinin değeri arttıkça bundan çalışanlar da yararlanacak.. Yanılmıyorsam şu anda tktisat Bankası hisselerinin kücük bir kısmı Ergür Grubu'nda kaldı, yüzde 56 galiba.. NELER OLDU? İhracat kasımda 600 milyon doları aştı Geçicı dış ucaret verilerme göre kasırn ayı ihracatı 600 milyon doları aştı. İthaiat ise 1 milyar dolara yaklaştı. Geçen yılın aynı ayında ise ihracat 579.9 milyon dolar, ithaiat 825.5 milyon dolar olarak belirlenmişti. Böylece, geçici veriler yılın ilk 11 ayında ihracatın 6.3 milyar dolan, ithalatın da 9.3 milyar dolan aşacağını gösteriyor. Geçen yılın eşdönemindeki ihracat 5.1 milyar, ithaiat 8.1 milyar dolar düzeyindeydi. Dış ticaret rakamlannın önümüzdeki hafta içinde kesinlik kazanması bekleniyor. OPEC Petrol Bakanları fiyatta anlasamıyor OPEC'te fiyat indirimi gündeme geldi Petrol thracatçısı Ülkeler Örgütü'nün Cenevre'deki toplantısının ilginç gelişmelere gebe olduğu bildiriliyor. Bir hafta önce başlayan, ancak üye ulkelere daha fazla düşünmelerine fırsat tanımak amacıyla ertelenen toplantı perşembe günü yeniden başladı, ancak fiyat sistemi konusunda anlaşmaya vanlamadığı için uzadı. OPEC'e üye 13 alkenin petrol bakanları düne kadar yaptıklan görüşmelerde üretim kotalannı aşma konusunda anlayışlı davranacaklarını kabul etmiş ve her ülkeye bu konuda bir gözlemci yerleştirilmesi önerisini onaylamışlardı. Bununla birlikte toplantınıntemelgündemmaddelerinden birini oluşturan fiyatlandırma sistemi konusunda üyeler arasındaki görüş aynlıkları giderilemedi. Hampetrolün değişik türlerine uygulanan Fıyatlarda anlaşılamaması üzerine OPEC dönem başkanı Endonezya Petrol Bakanı Subrato görüşmeler sonrasında varil başına 29 dolar olan gösterge fiyatında bir duşüş olasılığınm bile gundeme gelebileceğini açıkladı. Garanti Bankasında atamalar Garanti Bankası Genel Müdur Yardımcılıklarına Kredi Müdürlüğü görevini yüruten Mevlut Aslanoğlu ile Personel Müdürlüğü görevini yurüten Ali Büyükkayalı atandılar. Garanti Bankası Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada yeni Genel Müdür Yardımcıhğına atanan Aslanoğlu ve Büyükkayalı'nın uzun süredir Garanti Bankası'nda çalıştıklan belirtildi. Nükleer santral ihalesi noktalandi YaKiaşiK bir yıldır suren nükleer santral göruşmeleri noktalandı. Akkuyu Nükleer Santrah'nı Kanadalı AECL firması Türk ortağı ENKA ile birlikte inşa edecek. Kanadalı firmanın, "Yap, işlet, devret" önerisini benimsediği bildirilirken, karann siyasi bir tercihi de yansıttığı bildiriliyor. AECL fırmasıyla çekişen Alman KWU ise finali kaybetti. IMF'den Arjantin'e yeşil ışık IMF, Arjantin hükümetinin uyguladığı ekonomik programı onayladı. Böylece, Arjantin'e uluslararası bankalardan ve Batılı ülkelerden kredi akışının yollan açıldı. 45 milyar dolar dış borcu olan Arjantin'in bu yıl uluslararası bankalardan 4.2 milyar dolar kredi alması bekleniyor. Bu arada, IMF'nin onayından hemen sonra ABD Maliye Bakanhğı Arjantin'e 500 milyon dolarlık köprü kredisi açılacağmı açıkladı. Arjantin yetkilileri bu acil yardımla bugünlerde ödenmesi gereken ve geçmiş borçlann faizlerinden oluşan 850 milyon dolarlık borcu ödeyebileceklerini belirttiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle