13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 16 ARALIK 1984 Noel Baba duvardan bakıyor (Baştarafı 1. Sayfada) melerı parlatnuş, "Uber AUes" gıdıyor Derken Berlın, kendını dört çızmenm altmda bulmuş Ezılıp bukulmuş, ortadan "cart" dıye ıkıye bolunmuş Yıne değışmış Bugun Berlınlerın bırı, otekıne kuleden, dığerı de ona kasıla kasıla tepeden bakıyor Zengın ve de fiyakalı gorunerunın en yuksek bınasının tepesınden kuşbakışının kuşbakışında bir karanlık duvar yılan gıbı kıvrılıyor Hemen aşağıda yarısı yıkık bir kılıse "Geductatniskirshe". 1957'de yetküı bınlerı, "Yıkalun, onıiD da yenne yenisini yapalım" dedığınde Berhnlıler den bir uğultu yuksehyor "Hayır, boyle kalsın... ibreti âlem için." Kıhsenın çepeçevresı şımdıden Noel'le sarılı Kuçuk, şırın, bir dolu kulube Kımınde ayakustu ıçecek, yıyecek, kımınde ırılı ufaklı bir yığın eşya Çığırtkanlanyla tam bır panayır yen Noel Baba kırnseye bedava bır şey vermıyor Onlar da bastırıyor parayı Eurocenter, Berlın'ın göbeğıne oturmuş bır alışvenş değırmenı Hergun ortalama 30 bın kışıyı yakalıyor, oğutup ellenne bırer ıkışer torba venyor sonra salıyor Hemen yakında Avrupa'nın en büyük mağazası KDV Yakında Turkıye'yı sallayacak Katma Değer ıle "ısun benzerhği"nın otesınde, fıyatlar da katlamalı Zencı atlet Owens'ı yakalayamayarak Hıtler'm "hassas" ruhunu zedeleyen Berlmlı, alışvenş koşullarında rekor ustune rekor kınyor Sanatsal, mıdevı ve belaltı olanlar dışındakı tuketım devlerı, saat altıda ağızlannı kapatacak çunku Eskısı, yenısı, geçıcısı Bınlerce Berlınlı Pnısya Krallannın at gezıntılen ıçın yapılan 4 kılometrehk bulvarda bazen dortnala, bazen tırıs, bazen rahvan gıdıyor Tek verınde çakılı duranlar, duzenlı aralıklarla sıralanmış bır şekılde "en eski alışveriş"ın oldukça kaJburustu temsılcılerı Kurfurstendamn ya da dostlan arasındakı adıyla "Kudamn" ıçın 45 yıl once Thomas JVolfe "Avnıpa'dakı en buyuk kafe" demış Gel zaman gıt zaman Kudamn, ışı ılerletmış "kafe" bıraz hafıf kalıyor Bır ahtapot gıbı, kapüğı herkesı kafasına gore bır yere yerleştınyor Berhn, sabaha doğru döküJe dokule, yarım yamalak bır uykuya dalıyor Saatler tetıkte Hepsı bırden çalacak Otobusuydu, metrosuydu koşup duracak Kartlar basılacak ve ışbaŞi Berlin'den Bir Küba bir de Nikaragua (Baştarafı 1. Sayfada) ns'ın orasına burasma, adlıye bınalarına koşuşturuyorlar Boylece, bazılan sadece Parıs'ın değışık adlıye bınalannı öğrenmekle kalmıyorlar, Turkıye'dekınden haylı farklı Fransız hukuk sıstemını, Usul Hukukunu, Ceza Muhakemelen Usulu Kanunu'nu da ıncelıklenyle öğrenmeye başhyorlar Sabetay Varol sankı bu ışten hoşlanır bıle olmuş Bır soru sorulmasın, hemen, Yargıtay, îstınaf Mahkemesı, ashye ceza, ağır'cezavs arasındakı ılışkılen, sanıklarla ılgıh dosyanın ıçenğını anlatmaya koyuluyor Ama Sabetay bu yandan sıya tıkten kıvranıp, bır yandan da Usul Hukuku zevkını tatmıne ve gazetecılık görevını yerıne getır meye gıdedursun, kukur meraklıiannın bugunlerde hıç kacırmamalan gereken yer, kentın gobeğındekı Grand Palaıs Grand Palaıs ıle Petıt Palaıs, vanı Bu yuk Saray ıle Kuçuk Saray bılenler büır, hele Pans tutkunu Turk aydınlan hıç kuskusuz bılır Seıne Nehn ıle ChampsElysee arasındakı meydanlığa karşılıklı oturmuş, ıkı sergı merkendır Grand Palaıs'de bugunlerdekı devasa sergı "Cultura Latina" AngloSakson kulturune karşı Latm kulturunu canlandırmayı amaçlayan gmşımler zıncı rının ılk halkası olmak nıyetınde Amenkan yaşam bıçımı, sadece Uçuncu Dunya değıl, kultur merkezı olmakla övunen Parıs'e de oylesıne sınmeye başla mış kı, teknolojınm egemenlığındekı Avrupa'nın göbeğınde gör kemh bır resmıgeçıte gırışen AngloSakson kulturune başkaldırmayı Fransa'nın kımlık gardıyanlan farz saymış Fakat Avrupa'yı bır zamanlar hallaç pamuğu gıbı atan barbar akınlan kadar, onunde durul maz uzay ve elektronık teknolojısının bu muzaffer yuruyuşune ne vapılabıhr kı"7 Fransa ımdadına tum Latın kardeşlerını çağırmış Italya, Ispanya, Portekız, Fransızca konuşan Kanada, Belçıka ve Isvıç re, Romanya ve Latın kulturunun Orta ve Guney Amenkası, tum manfetlenyle Grand Palaıs'tedızılıvermışler Kuba'sı, Şı h'sı, Nıkaragua'sı, Arjantın'ı, El Salvador'u ıle hep bırlıkte, yan yana Her bırının manfetı ayn Fransa elektronık teknolojısının son harıkalarını, lazer ışınlı fotoğrafları, Ispanya, nukieer enerjı uretım merkezlerını, Peru kılım desenlerını, Bolıvya sıhırlı muzığını sergılıyor Nikaragua standını uzaktan farkedıverıyorsunuz "Un espoir.Nikaragua/ Bır nmul Nikaragua" yazısı ırı harflerıyle gozunuze gınvenyor Sloganlar, sloganlar, sloganlar Tıpkı îran'ın dınıdevnmcı sloganlan gıbı Nıkaragua'nın "Bir Hıristivan halkın ilk devrimi" olduğu pankartlarda vurgulanıyor Reagan'a öfke haykıran yazılar Nıkaragua'nın ne Sovyet, ne Kuba modellerıyle hıç ılgısı bulunmadığını ınatla tekrarlayan açıklamalar Nıkaragua'nın heyecanı standına yansıyor Bırkaç adım otede Küba standı, ne slogan, ne heyecaa, ne ofke, ılk göze çarpan Adanın nefıs bu kumsal fonu önünde fettan bır pozla dıkılen bıkınılı bır dılbenn posten uzennde, "Visita Cuba Kuba'yı riyaret edin" yazıyor Posterın altında Amenkan bar, gelene geçene Kuba'nın unlu ıçkısı rom (Kubahlar ron dıyor) ıkram edılıyor Insamn başını kısa surede dönduren ron yudumlanırken, oynak rumba muzığı, standa yenı zıyaretçılen mıknatıs gıbı çekıyor Yerlere yayılmış turıstık posterler arasında bırı tanıdık Che Guevara Kuba, kıpır kıpır kaynayan Latın Amenkan kanının, cıvıl cıvıl yaşam sevıncının standı Batısta dıktatörluğu yıkılalı 25 yıl oldu 1959'da Grand Palajs'te "Cultura Latina" sergısı açılsa, herhalde Kuba standı 1979'da Somoza dıktatörluğunu alteden Nıkaragua'nın şımdıkı standına benzeyecektı Devnm tarıh oldukça, coşkusu, ulkenın kalıcı kulturune, Kuba örneğınde rumbaya, roma, guneşe ve denıze dönüşuyor galıba Nikaragua gıbı başlayıp, Kuba gıbı bıtırmek belkı de ıyıdır Bılınır mı 9 Paris'ten POLriTKA VE OTESI MEHMED KEMAL Bındığım arabanın şoforu tanıdık, benzın fıyatlarına yapılan zam ustune sordum "Sız de zam yaptınız mı^" "Yapmadık" dedı "Nasıl yapalım tnz de şaşırdık Her ay uç beş kuruş zam gelıyor, taksımetrey/ değtştırt, muhürlet, sıraya gır Olmuyor bır turlu Bakalım bızım dernek uğraşryor bu ışlerle ne yapacak">" "Başbakan, motorları dızele çevırene kredı vereceğını söylüyor Dızele çevırecek mısın 7 " "Ben bu arabada çalışıyorum, araba benım değıl Nasıl olacak bılmem patron bılır Bu arabanın motoru İngilız, şanzımanı Alman, dıferansıyelı Amenkan Araba değıl Bırleşmış Mılletter mı dıyeyım, Avrupa Konseyı mı, her yanı karma kanşık " "Ötekıler ne yapıyor?" "Bızım arkadaşın bır arabası vardı, 61 Pejo Bundan 15 gun önce motoru dızele çevırth Bu ışı, en ıyı Eskı Sanayı'de yapıyortar, dedıler, ona yaptırdı Yapım parası ıkıyı geçtı, senın anlayacağın ıkı mılyon verdı, bırkaç yuz daha ıstedıler annadın mP Ama bır turlu otunvadı Durmadan masraf çıkıyor Arabanın tümü orıjınal olmazsa şınanay, nananay Kaç defa dıferansıyel dağıttı Yağ değıştınrken her zaman fıltre değıştırmek ıcap edıyor Hadı bır masraf daha " "Nıyetın var mı yaptırmaya9" "Var olmasına var da, bılmem nasıl olacak mangız durumu Oyle ya faızler çok yuksek bıze de yuksek oranda faız uygulanacaksa altından kalkamayız Astarı yüzunden pahalı olur Başbakan bu her şeyı soyluyor Ortadırek dıyor Temsıl bız ortadırek mıyız, bılmıyoruz kı Eğer ortadırek ısek ötekıler gıbı yapsın bızı de Hanı onlara tesvık pnmı venyor, gumruk bağışıklığı venyor, gazetelerde okuyoruz vergı bılem vermıyorlarmış Onlar gıbı yapsın bıze de, madem ortadıreğız arabanın frenı gıbı bır şey Bızı de korusun, koruduklan arasına alsın " Tabakasını çıkardı, kendı almadan uzattı "Abı buyur, ıçmez mısın Malboro " "Teşekkür ederım, ıçmıyorum" "Senden lyısı yok, gunde beş yüz lıra avantan var Bız ıkı paket ıçıyoruz, bır bınlık gıdıyor Ne dıyordum ağabey?" Sıgarasını yaktı, anlatmaya koyuldu Yolculukta zaten bır çeneyı açtılar mı, durmadan konuşurtar Bu da çalçene suruculerdendı "Şımdı 750 bın, bır mılyon kredı dıyor Başbakan Vfefmez Bilmıyor pıyasayı Benım bır arkadaş var, geçende çok değıl bır hafta once, borc parayla motoru dızele çevırttı uç mılyonu buldu Daha da faızı var Odeme gecıktıkçe faız de alıp başını gıdıyor Senın anlayacağın kabarıp duracak kopuklu ayran gıbı Gerçı gunde 23 bın lıralık mazot yakıyor ıyı de, bır de faızı ıle bırlıkte dızel odıyeceksın Nasıl olacak bu ış7 Ha sorarım nasıl olacak? Parayı nasıl verecekler? Istanbul'da ne bıleyım ben 1520 bın taksı var Bunların hadı olsun da bırkaç bını dızel olsun Gerıye kalanlan hep bırlıkte para almak ısterlerse nasıl karşılayacak bunu hukumet? Bunca dızel motoru var mı bakalım Yoksa Avrupa'dan getırtecekler Hanı aklıma kötu şeyler gelmıyor değıl Şu taksımetre zorunluğu gıbı gene btnlennı zengın edecekler Bırının eiınde dınıme, Allahıma dızel var da, onu mu pıyasaya kamanço edecekler? Bılmıyorum günahları boyunlarına Çunkü bu kadar dızel ha deyınce bulunmaz hemen Dışardan getırtınce de beklemek gerekır Peynır, et fılan getırtıyorlar ya, onun gıbı dızel mı getırtecekler? Öyle olursa ucuza da gelır ha! Öyle değılse mıllet dızel yüzunden bırbınne düşer vallahı" Aklına yenı gelmış gıbı duraladı "Sırf taksıler değıl ağabey, bır de dolmuşlar, mınıbusler var. Bılıyorsun onlar da amme hızmetı göruyoriar Onlara da venlecek kredı eğer uenlecekse O zaman ne olur bılıyor musun? Bunca taşıta dızel mı yeter? Dızel yettı de, kredı yeter mı? Kopruyu satan, Keban'ı satan hukumet bıze kredıyı nereden bulacak? Belkı dızel satar hukumet, tıcarete başlamıştır Artık ötesıne aklım ermıyor" Bunca Dizel Var mı? Berhn'ın ötekı yuzunun buyuk parçalarından Sıemens bır "ince ış" fabnkası Çoğu kadın yuzlerce ışçı mınıcık mınıcık, dantel ışler gıbı elektronık devreler hazırhyor Arada bır gözlen gazetelerdekı koca koca üan lara takıhyor Indırımlı satış var da "Noele selam duralım, ne bulursak alalım" gerçı Noel duvardan atlı>or, ama yıne de BerLın, Berlın'e hava atıyor AvTupa'nın cezalı kentı Tek ayak ustunde bıle keyfı yennde 150 bm Turk de arka cebınde Değışır mı'' Amsterdamdan Füzeler Hollanda'ya (Baştarafı 1. Sayfada) 1979'dan ben fuzelere ayak dıreten Hollandahlar bu konuda çekımserler ABD Savunma Bakanı Weinberger'ın, Sovyetler'ın SS20 fuzelennı yerleştırmeye devam ettıklen yolundala açıklamasından sonra bıle, Hollanda'da fuzelerın konuşlandınlacağını kesın olarak soylemek her şeye rağmen zor NATO'nun, fuzeler konusunda Hollanda'ya uvguladığı baskı, geçen mayıs aymda eskı Ge nel Sekreter Luns tarafından seslendırılmış Luns, gıderayak yurttaşı Hollanda Savunma Bakanı de Ruiter'ı pasıf kalmakla suçlarken adeta azarlamıstı Hollanda hukumetı, hazıran ayında fuzeler konusunda bır tutum saptaması yaptı Merkez sağ koalısvonun Başbakanı Lubbers'ın guveno>laması şeklıne sokarak Meclısten geçırebıldığı karara gore "Eğer So>>etler SS20'leri verlestirmevı surdurur, fuzelerın sayısı hazırandakı 378 sınınnı aşarsa, Hollanda 1 Kasım 1985 tanhınden ıbbaren 48 se>ır fuzesının konuşlandınlması hazırhklarına başla\acakt>. Bu arada ABD ıle SSCB arasında nukieer silataların azaltılması volunda bır anlaşmava vankrsa, konuşlandıniacak fuze sayısı 48den az olacaktı." Weinberger'ın, Sovyet Rusya'dakı SS20'lerın sayısının 387'ye ulaştığı şeklındekı, Bruksel'de yaptığı açıklamadan sonra, ılende ne olabılır"> Önce, SS20'lerın sayılannın kesın olarak belırlenmesındekı guçlukler ve değışık yorumlamalar var Sovyet fuzelerırun "ateşe hazır olması" veya "kısa surede kullamlır hale gelmesi", bellı bır usde veya kamyonlar uzerınde olmaları gıbı nuans farklan gıdenhrse Lubbers, hukumetının geçen hazıranda aldığı karardan gerı donmesı soz konusu değıl Ancak ortada bır de, Hollanda halkının açık bır çoğunluğunun nukieer fuzelere karşı olduğu gerçeğı var Her ne kadar antı nukieer hareket bır suredır eskı canhlığını yıtırmışse de, son yapılan kamuoyu yoklaması, hukumetın puan kaybettığını, bu puanların sosyal demokrat Den Uyl'un partısı PVDA'>a kaydığını gosterıyor Işçı Partısı, geçen gun yaptığı açıklamayla fuzelere kayıtsız şartsız karşı olduğunu bır kez daha vurguladı Hollandalıların desteklerını muhalefete kaydırraaları olgusu, ıktıdarın, sosyal hakları kısıtlayıcı ekonomı polıtıkasından olduğu kadar, onun fuzeler konusundakı tutumundan da kaynaklanıyor Halk denetımınm hukumet kararlannda çok buyuk rol oynadığı bır demokrası anlayışının geçerlı olduğu Hollanda'da, fuzelerın konuşlandırılıp konuşlandırılmayacağı sorusu, bır hukumet krızı olasılığını da bırlıkte getırıyor Iktıdarın buyuk ortağı Hınstıyan Demokrat CDA'da daha once füzeler yüzunden ortaya çıkmış olan çatlamanın dennleşmesı de söz konusu Tum bu venlerın ışığında, Hollanda'da fuzelerın konuşlandırılmasına doğru somut bır adım atılması beklenen 1 Kasım 1985 tanhınden once, karann hukumet knzı veya erken seçım sonucu bır kez daha ertelenmesı olasılığı, pek mantık dışı de (Baştarafı 1. Sayfada) Kongrenın açılışında ıkı saate yakın sure boyunca ltonuşan gozlemcıler, yenı kesılmış kısa saçlan ve her zamankı kendın den emın, gulumsevan çehresı ıle kongre delegelennın karşısına çıkan Felıpe Gonzalez'ın, cıddı bır tehdıt altında bulunmadığını ılen suruyorlar Çunku yapılan tahmınlere göre, tenkıtçı sol kanadın, oyların sadece ^014'unu alması beklenıyor Gene bu tah Gonzalez'e alternatif mî? Madrid'ten Brüksel'den Işıklı kentlerin dansları (Baştarafı 1. Sayfada) şeküler çızerken, Secaattin Tanyerii'nın "Bır zamanlar bu >olu/ geçmıştık umıt dolu/ ışıklara burunmuş/ parıldıjor Beyoğlu" dıyen tangosunu ışıtmışlığınız vardır Belkı, bu kış gununun on ge cesınde Taksım'den Tunel'e doğru yururken, "Japon mağazası"nın vıtnnındekı rengârenk oyuncaklann tılsımına sız de kapılrruş, sonra, ellennden tuttuğunuz anne babanızın guvenbk kondorunda, bu avdınlık caddenın asıl geceyı bekleyen kalabahğı arasına kendınızı koyvermışsı nızdır Belkı, bu caddenın nasıl "umit doln" olmadan geçılebıleceğını duşunmuş ve tangonun yalnız son ıkı dızesıne hak vere bılmışsınızdır Çocukların bayramı Aya Nıkola, Noel, yılbası derken, djğer Batı Avrupa kentlerınde olduğu gıbı, Bruksel'e de ışık cumbuşu bırden ınıverdı Önce, ta kasım başlannda, caddelenn, sokakların ustune ampulden ağlar gerüdı Ardından vıtrmler bezendı Tezgahlara kuçuk çam ağaçları yerleştırıldı Sağa sola yenı projektorler, spotlar kondu Bozukları onarıldı Kent, görucuye çıkacakmış gıbı süslendı Ikı dırhem bır çekırdek oldu Sonra, bır akşam baktım, ışıklara ışık katılmış Ağlara gumuş bahklannın >akamozları vurmuş Şehır geceye ve karanlığa meydan okuyor Insanlann da canına mınnet, kesesuıe guvenen, dukkânlara gınp, hedıyeler, havyarlar, şampanyalar, kaz cığerlerı alıyor Metelığe kurşun atanların ıse, meydanı boş bırakmak, ortak mutluluktan payını almamak gıbı zorakı bır comerthğe hıç mı hıç nıyetı yok Kımı, benım gıbı, atkısına sannıp avare avare dolaşarak, kâh kılıse şarkılan soyleyerek hayırseverlerden para toplamaya çalışan "selamet ordusu" mensuplarını dınlıyor, kâh ışık denızının kopuklennde yıkanıp sınlsıklam oluyor Kımılerı de, sankı onlar da bır şey alacaklarmış ama bır turlu İcarar veremıyorlarmış gıbı yaparak, bır vıtnnden obur vıtrıne, boğaz seferı yapan "Sahilbent" vapu ruymuşcasına, ıskele sancak, palamar atıyorlar. Şehn köyden, şehırlıyı köyluden ayırt eden ıkı ozellık, ısık ve kalabalık galıba Şehırlının ışığa ve kalabalığa ıhtıyacı var Köylu erken yatar, yatmazsa evınde oturur Şehırh akşamları da dışarı çıkar, kalabalık yapar, kalabalık yaptıkça ışık talep eder, ışık da yenı kalabalıklar yaratır Şehırlının kalabalık yapması da, ışık talep etmesı de meşrudur Gun batımında, sokaklannı uğursuz cmlerle hayalet kedılere terkeden, cadde ışıklan >a yanmayan ya da eski Üskudar evlerının hela aralıklanndakı ıdare lambası gıbı >anan, vıtnnlerı sönuk şehırler gerçek şehırler olamazlar Sakınlerı de gerçek şehırh değıldırler Işık talep etmedıklerı, akşamlan sokaklarda meşru kalabalıklar oluştur madıklan, böyle bır alışkanlik ve ıhtıyaçlan olmadıklan, uzun gecelerı kalabalık ve ışıklı şehırlerın göruntulennı veren televızyonlann karşısında pınekleyerek harcadıklan ıçın, onlar ancak hayalet bır şehırde oturan köylulerdır Öbur şehırlılere ıse, manıvelalı gramafonlann 78 devırlı plaklarında tangonun ılk ıkı dızesını dınleyıp son ıkısını atlamak kalır Secaattuı Tanyerh'nın tangolannda genç kızlar genç erkeklenn kollarında ışıklara kanat çırparlar Tangolar, ışıkh şehırlerm ışıklı danslandır mınler, Felıpe Gonzalez çızgısının oylann %86'sıyla kongreden muzaffer çıkacağını ortaya koyuyor Beklenen bu sonuçları, Gonzalez'e yöneltılebılecek tum eleştırılere rağmen, PSOE'nın ıktıdarda geçırdığı ıkı yılın olumlu bılançosu etkıhyor Sosyalıstler, sadece merkezı hukumetı ellerınde bulundurmakla kalmayıp, bu sure ıçınde 17 yerel hukumetten 12'sını ve beledıyelerın de ^080'ını elde etmış bulunuyorlar Içınde bulunduğu ağır krızı aşamayan Komunıst Partı ve Gonzalez'e karşı alternatıf öneremeyen sağ karşısında, PSOE'nın başarısı garantılenmış du rumda Ancak arkasına desteğını aldığı 10 mılyon oyun büyukbır bölumunu ehnde tutmak kaygısı PSOE'nın, partı polıtıkasından çok, ulusal duzeyde u lenen bır polıtıkaya ağırlık vermesıne yol açıyor Bu ulusal polıtıka ıse, ekono mı polıtıkasında ve NATO ko nusunda ızlenen dış pohtıkada, partı polıtıkası ıle çatışıyor Partının sol kanadı ve Nıcolas Redondo gıbı lıderler hukumetı, "Avrupa'mn tutucu hukumetlerinın ekonomi polıdkasını izlemekle" suçluvorlar NATO konusunda da Felıpe Gonzalez, Batı'nın savunma ıttıfakında kalmak uzere aldığı kararla, partının 29 kongresınde ahnan kararlara ıhanet etmekle suçlanıyor. Gonzalez ıse, bu suçlamayı, "NATO'va gırmek karannı şımdı almak durumunda olsa>dım, bu karan almazdun. Ama ne var ki, tspanya NATO'ya gırmiş durumda" dıyerek yanıtlama>a çalışıyor Sosyalıst Başbakan, İspanya'nın NATO'da olmadan AET'de olamayacağını bıldığı ıçın, bu kongre suresınce ds ıdeolojılenn otesınde delegelere NATO'ya başka seçenek ol madığını anlatmaya çalışıyor Londradan Hayvan sevenler ve (Baştarafı 1. Sayfada) keder ıçındekı bır eşeğe >ardım edın Bağışlannız ıstenmeyen eseklere guvenlı, mutlu, sağlam bır gelecek sağlayacak Yardımlarınızı şu adrese gonderın... • * • Beyaz kurklu, boncuk gözlu tekır bıyıklı bır denız aslanı resmı, yıne bır ılan Kocaman harflerle "katiiam durmalı" dıye haykınyor "V eşil banş" adü ör gut, denız aslanı ve balına avnhğına son vermek ıçın açtığı cıhatta barış ıstıyor *•• Akşam TV'de bır haber Mıng, astragan satışları hayvanları koruma örgutlerının engellemesı tehdıdı altında Örgut başkanhk dıvanı bır kurk manto ıçın mınk adlı sıncap kılıkh hayvanlardan tam yuz adet oldurulduğunu belırtıyor "Bir hanımefendının modaya uyması, komşu hanımefendıyı laskarKürması ugruna mılyonlarca mınk havvanın katledılmesı uygarlık adına yuzkarası" dıye değerlendırılıyor • •• Arkasından bır başka haber Celepler Noel şerefine bır et fuarı duzenledı Fuarda bır koyunun, dananın, domuzun neresının daha lezzetlı olduğu "et sever İngilız balkına" anlatılıvor tanıtılıyor Ancak celeplerın bu tanıtma programı, "sebze >iyecekler vejeteryenler'Mn tehdıdı altmda Sebzecıler, hayvan koruma örgutlen ıle "birkşik cepbe" açmış durumdalar, celeplere karşı Bunlar da Isa hazretlerının doğumunun yuzu suyu hurmetıne barış ıstıyorlar İngilız halkından, barış, para yardımı konusunda umudunu kesmış tek kışı var Grevdekı Maden Işçılen Sendıkası Başkanı Scargıl Scargıl, Kaddafi'den Sovyetler Bırhğı'ndekı sendıkalara kadar çalmadık kapı bırakmadı Onuncu ayına gıren madencıler grevını surdürmek, grevdekı ışçılenn yaşayacaklan kadar para bulmak zorunlu Yoksa uçer beşer çözulmeler oluyor, grevden vazgeçenler polıs desteğınde maden ocaklanna donuyor Grevı surdürmek ıçın tek yol ışçılere haftalıklarını bır ölçude ödeyebılmek Sendıkanın mal varlığına el konulmuş durumda Scargıl'ın ingilız halkından yardım ıstememesının nedenı belkı de eşeklere, denız aslanlarına, danalara, domuzlara, mınklere yapılacak bağışların tamamlanmasını beklemesı Noelden sonra gerıye hayvanseverler dışında bır zumre kalabılır ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN Goüer ve Demokmsi (Baştarafı 1. Sayfada) Stockholmden 4 Strasbourgdan Sonbahar tutulması9 lasyon, hayat pahalılığı, butçe açığı, ışsızlık, vergıler, savaş ve barış gıbı guncel sorunlar, Stockholmlulerde nefes darlığı ve boğuntu yaratır Kışısel sorunlar ve " i ç " hesaplaşmalar, toplumsal sorunları bastırır ve dıle gelmeden kendılenne çözum ararlar Evler, sonbahann "kulsal sığınaklan"dır Pazar gunlen Stockholm sokaklannı arşınlayan hemen her yabana, başkalarıyla bırlıkte bıle olsa, yalnızlığın umutsuz çığhklannı topuklarında duyar Stockholmlulenn buyuk bır çoğunluğunu böyle gunlerde evlerınde bulabılırsınız Bu buyuk çoğunluk, "mevsimsel" bunalımını TV ıle tedavı eder Söz konusu olgu, yahıızca Stockholm'u değıl, tum Isveç'ı Avrupa'nın en çok vıdeo tuketen ulkelerınden bırı yapmıştır Stockhohıı, sonbahar umacısının pençesmden ılk kez, Noel'ı mujdeleyen aralık ayı başlannda kurtulur Mağazalann ışıl ışıl vıtnnlenyle yan yana dızıldığı caddeler, yenıden canlanır, hareketlı bır alışvenş başlar Bu yıl kının tersme, yeterınce kar vağ mışsa, şehır, yenı yılı pamuk kurkunun ıçınde heyecanla bekler Artık kımse yaşam sevıncıru sonbahar kararlıhğı ıçınde el yordamıyla aramak zorunda değıldır Kadın Hakları Bakanlığı (Baştarafı 1. Sayfada) maları bu nedenle Fransa'da olduğu kadar dığer Avrupa ulkelerınde de ılgıyle ızlenıyor Ilk bakışta, azgehşmış ulkelerdekı kadın haklannın gerılık duzeyı göz önune alınarak, Fransa gıbı bır ulkede bu konuyla ılgılı bır bakanhğın kurulması bır ölçude "luks" savüabıhr Ancak "Neden erkek haklan bakanlığı jok?" turunden demagojık yaklaşımlar da bır kenara bırakılıp resmı verılere bakıldığında, Fransa gıbı gelışmış Batı Avrupa ulkelerınde bıle kadın haklannın korunup gehştırılmesının gereklüığı butun açıklığıyla goruluyor Bakanhğın verdığı resmı rakamîara gore meslek okullarından mezun olan erkeklerde ışsızlık oranı yuzde 12'yı geçmezken, bu oran kadınlarda yüzde 24'u buluyor Bu dengesızlığın başlıca sebebı, kız öğrencılerın buyuk ölçude "geleneksel kadın mesleklerı"ne rağbet gostermelen nedenı>le, okul çıkışında soz konusu mesleklerde buyuk bır yığılma olması ıle açıklanıyor Bakanhğın bu konuda verdığı ornekler ılgı çekıcı Meslek okullarındakı kız oğrencı oranı elektronık branşında yuzde 7 ıken, konfeksıyon dalında yuzde 97'yı aşıyor Kadın Hakları Bakanhğı'nın çalışmalan, ozellıkle ışsızlığın buyuk sorun olduğu krız donemınde çeşıtlı engellerle karşılaşmıyor değıl Ancak toplumsal yaşamm demokratıkleşmesı surecmde çok önemlı bu yer tutan kadın hakları sorununa, Fransa'nın bakanlık duzeymdekı yaklaşımı ılgınç olduğu kadar "tek" olması nederuyle de dıkkatle ızlenıvor (Baştarafı 1. Sayfada) gâr, şehrın bakımlı sokaklarında hırsla gezınır, ınce ınce yağan, soğuk, ısrarlı bu yağmur kaldınmlan yapış yapış eder Şehrın tum sevımlılığı, yazdan kalan cıvıltısı, yerını buruk bır sıkıntıya bırakır Gnsıyah arası bulutlar, evlerı koyu lekelerle donatır Iskandınavya'ya özgü bu "sonbahar tutuiması" en ıyı olarak Stockholm'den ızlenır Şehır sakınlerının davranışlarında ve ozellıkle yuzlerınde "sonbahar tutulmasının" ızlennı açıkca gormek mumkundur Kuzeylı ınsanlara ozgu "rubsal yalnıztık" bu mevsımde tum çıplaklığıyla ortaya çıkar Bakışlar boşlukta gezınır, yaşam bılıncı ıyıce ıçıne kapanır, yazdan mıras kalan coşkulu konuşmalar mırıltıya donuşerek sessızlıkte mutlaklaşır Kasım ayının gelışi)le şehrın nabzı yavaşlar, bıtkısele yakın bır yaşantı başlar Isveç'te sık sık sözu edılen "sonbahar bunalımı", boyle brr ruhsal durumu anlatır Bu hastalığa yakalanan Stockholmlu sayısı, hıç de yabana atıhr cınsten değıldır Kuzeym doyumsuz guzellıktekı bu şehnnde sonbahar sıyası ve sosyal yaşamm da frenıdır Enf Tiyatro (Baştarafı 12. Sayfada) Gungor Dilmen, "Mıdas'ın Kulakları" adlı oyunuvla 1959'da Sınema Tiyatro Dergısı'nın Bır Perdelık Oyun Yanşması'nda bırıncüık, "Canh Maymun Lokantası" adlı yapıtıyla Halkevlerı Genel Merkezı'nın Şınası Efendı Tiyatro Odulu'nu, "Kurban" ıle 196667 IIhan Iskender Armağanı'm kazanmıştı Dilmen ayrıca "Anzavur" adlı senaryosuyla katıldığı 196970 Yunus Nadı Senaryo Yanşması'nda bınncılığı Oktay Arayıcı'yla paylaştı Halk Sıgorta'nın açtığı, "Sigorta, Sıgortalı, Sıgortacı" konulu karıkatur yanşması sonuçlandı 386 kankaturden Saıt Munzur'unkı bırıncüığe, Aülla Ozer'ınkı ıkmcıhğe, Umit Kocaozer'ınkı de uçunculuğe de ğer goruldu FULBRIGHT BURSLARI Fulbnght Eğıtım Komısyonunca 1986 87 ders yılmda Bırleşık Amerıka'da araştırma ve oğrenım yapmak ısteyen Turk vatandaşlanna bır mıktar burs sağlanacaktır Burslar tıp dallan harıç her sa ha ıçın açıktır Çok ıyı tngıhzce bılmek şarttır a Doktora Üstu Araştırma Burslan Başvurabılmek ıçın en az 3 yıllık doktor olmak lâzımdır Başlamış ve Turkıye'de yapılabıhr kısmı tamam lanmış projeler desteklenecektır b Doktora Burslan Hâlen Turkıye'de bır dok tora programına kayıtlı 29 yaşından buyuk olma yan oğrencılere verılecektır c Yuksek Lısans Burslan Lısans oğrenımı su resınce 10 uzennden en az 7 5 (4 uzerınden 3) not ortalamasım haız 28 yaşından buyuk olma yan unıversıte mezunlanna veya unıversıte son sı nıf oğrencılenne verılecektır Burslar ve muracaat şartları hakkında aynntılı bılgı aşağıdakı adrese yazmak suretıyle sağlana hr Fulbnght Eğıtım Komısyonu PKÇ 20 Çankaya, Ankara CİHANB^YLİ ASLİYE HUKUK HAKIMLİĞİNDEN Aslen Konva ılı Alaaddın Caddesı No 61/A adresınde ıkâmet et mekte ıken bu adresınden a>nlan davalı Mehraet Kavruk'a teblıgat yapılamadıgı ve ılanen japılan gazete ılanına rağmen duruşmaya gelmedığı anlaşılmakla 27 11 1984 tarıhlı celsede adı geçene gıyap ka ran teblığ edılmesıne karar venlmış olup, Adı geçen davalı Mehmet Kavruk'un mahkememızın 1984/51 E, sayıh dosyasında davaa Beledıye Baskanhğı tarafından aleyhıne açılan alacak davasının J2 2 1985 tarıhınde yapılacak olan auruşmada sa at 9 00'da mahkememız duruşma salonunda hazır bulunması, du ruşmaya gelmedığı takdırde duruşmalann bundan böyle gıvabında devam edeceğı ve aleyhınde karar verıleceğı gıvap kararının yenne kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur Basın 30552 ILAN IĞDIR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İLAN Dosya No 1982/572 Davaa Adıl Çatak veküı Av Alı Karageyım, Hâkımlığımızde açtığı davada muvekküının babası Seyfullah'ın anne adırun Mesume olarak duzeltıhnesını ıstemış ve bu davada davalı Nevzat Çatak'a du nışma gunu \e dava ılanen teblığ edılmış ıse de davalı Nevzat'ın mazeretsız duruşmaya gelmedığı anlaşıldığından ılanen gıyap karan teblığıne karar venlmıştır Davalının 31 12 1984 gunü saat 15 40'ta Hâkımlığımızde yapılacak duruşmada hazır bulunması veva kendısını bır \ekılle temsıl ettırmesı gerekmektedır Duruşma) a mazeretsız gel medığı, veya kendısını vekılle temsıl ettırmedığı takdırde yargılama nın gıyabında yurutuleceğı ılanen teblığ olunur Basın 30545 tılı olarak yaptığı değerlendırme oldukça ılgınç 25 \fari seçtmlert, Özal'a sore "tktıdan değışttrmedı: îktidar üıerinde bir soru yok. Ama Meclis 'te şu ikipartı yerine, Meclis dışındaki şu partüere daha çok oy veriUniş, bu ıktıdarın kım olduğu konusundakı olçuyu değıştırmiyor." Başbakanın duşuncesme göre, ıktıdarı değıştırecek bır oy kayması gerçekleşmedığı ıçın, oy kayması sadece muhalefet partılermı ılgılendırdığı ıçın, şımdılık bırse çıme gerek yok Buna rağmen, özalyıne de, "Gerekirse erken seçime gidebiliriz" demekten kendını alamadı Bır başka deyımle, Başbakan özal, "seçimleri, iktidan belirlemesi" açısmdan yanı tek yönlti ırdelıyor Oysa, her rejımde, ttiru ne olursa olsun, her rejımde ıktıdar vardır Asıl olan muhalefettır Şu andakı muhalefetm Meclis ıçınde görevını tam yapamaması nedenıyle de Başbakan, sureklı olarak bu tür sorularla karşılaşıyor. Bu nedenle de dün, "Gerekırse erken seçtme gideriz" demek zorunluluğu duyuyor Kendısıne yöneltılen sorulann önemlı bır bölümüntin "demokrasiye geçışle" ılgıh olduğu dıkkatlen çektı özal'ın okuduğu 29sayfalık metmn sadece ılk ıkı sayfası "demokrasi" konusuna aynlmış Gerçı, Başbakan, "Uzunca bır aradan sonra demokrank ststemitek rar yorungesme oturtmak, hukumet olarak gundemimizin daima ilk maddesini teşkil etti" dıyor. Ama, 29sayfalık metınde, "gundemin ilk maddesı"ne sadece ıkı sayfalık açıklamayapmakla yetınıyor Daha sonra sorulan sorular, sorular ve özal'ın verdığı aynntılı yanıtlar ıkı sayfalık açıklamanın hacmım ıster ıstemez genışlettı. Açıklamalann yüzde 90'ma yakın bölumtinu ekonomık ışlenn oluşturduğu basın toplantısı metnı ıle toplantıdan önce göstenlen vıdeo fılmı arasında aslında bır paralellık var özal'ın bazı seçım konuşmalanyla, seçım öncesınde TV'de dığer partı lıderlerı ve gazetealerle yaptığı açıkoturumlardan bazı bölumler yenıden göstenldı Ve denılmek ıstendı kı, "Biz seçim oncesinde neler soyledik, sonradan neler yaptık. Işte, sıze bunun bır karşılaştırması. " Gerçek ten de, ANAP seçım öncesınde yüzde 90'a yakın ekonomık sorunları ışlemıştı. Bır yılın ardından bakıldığında, sureklı olarak ekonomık sorunlann vurgulandığı dunku basın toplantısında bır kez daha gozler önune serıldı İlk kez bu kadar çok sayıda yerel gazetecının katıldığı basın toplantısında, Anadolu'nun çeşıtlı yerlerınden gelen gazetecıler kendı yöresel sorunlarım aktarma ve ılk ağtzdan bunlara yanıt alma fırsatım buldular Herkesın aklına elbette aynı soru geldı "Bu yörelerin mılletvekılleri ne ış yapıyor, hiç gıdip dert dıniemiyor mu?" Nıtekım, Başbakanın yerel gazetecılere verdığı yanıtta bu yonun ağır bastığı gozlendı Eğeryanlış anımsamıyorsak, bır Başbakanın basın toplantısında ılk kez sporla ılgıh bır soru yöneltıldı Özal dabu soruya uzun uzun karşılık verdı Ama hemen ardından sporla ekonomı arasındakı bağ kurmakta gecıkmedı "Spor da enflasyon gibı yıllar alacak bir meseledır" derken, bır gazetecı dayanamadı ve ekledı "Golleri de enflasyon gibi aşağı çekeceksinız herhalde." Böylelıkle de onumuzdekı dönemın ılkelerı bır kez daha belırlenmış oldu Goller, aşağı çekılecek, enflasyon aşağı çekılecek, demok rası konusunda cıddı adımlar atacağız ve Başbakanın deyımıyle ' '1988 seçımlenne gıderken, demokrasi tum şartlanyla gerçek leşmıs olacak." Bu arada Kıbrıs sorununun çözumunde önemlı aşamalar gende kalacak, Papandreu ıle de "Mutlaka masaya oturacağız", 18yaşındakılereseçme hakkı verılmesınde "O meseleyıyapacağız", bürokrasıyı daha da azaltacağız, Turkıye'yı dunyanm sayılı ulkelerı arasına getıreceğız. . Ama Sayın özal, bunların gerçekleşmest ıçın "On yıllık sure" ıstıyor 1983 'ten sonra 1988 seçımlerını de kazanmak ıstıyor Pazaroyun Çözümleri DeyimResım 1 D (Tabanları Yağlamak) 2 G (Bırının Başına Çıkmak) 3 A (Gozu \olda Kalmak) 4 5 6 7, F B C E (Kafayı Bulmak) (Kulak Asmak) (Çıçeğı Burnunda) (Avucunu Yalamak)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle