17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EYLÜL 1983 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURlYET/5 Özetle Berlinli eşcinseller sergisi Eşcinsellerin günlük yaşam ve Itürüne ilişkin A vrupa 'da açılacak en büyük serginin hazırhklan, Berlin Müzesi'nde yapılıyor. Sergi sırasında ayrıca düzenlenecek "18501950 Yılları Arasmda Berlinli Eşcinsel Kadınlar ve Erkekler" konulu bir gösteride, eşcinseller, kendi yaşamlanm ve sorunlanru yansıtacaklar. Öteyandan, Almanya'da Nazi döneminde toplama kamplannda bulunan eşcinsellerin çektikleri stkıntüar da dile getirilecek. Bu kış isteyen, istediğini giyecek NECLÂ SEYHUN Daha dundü, daha dun... Bulutlann ardında guneşi gözleyip, kışa dalmak için defile kapıları onünde bekleştiğimiz... Martın son günleriydi. Paris'te Louvre bahçesinde, bitmekte olan bir kış vardı. Ağaçlarda patlamaya hazır tomurcuklar, bulutlann ardında bir görünüp bir kaybolan solgun bir güneş.. Ve, Louvre bahçesinde, portatif defile salonlannın kapılan ardında dolu dizgin bir kış... O ne sabırsızlıktı gelecek kışa dalmak için.. Ama uzaktaydı daha kış. Şaka gibiydi. Önde bahar vardı daha yaşanacak, upuzun sıcak günler.. Denizler, köpükler, gemiler... Oysa ne de yakınmış. Işte geldi bile kış. Önce ayvayı yiyeceğimizin bir kanıtı olan erken ayvalar manavlarda, sonra şakacıktan serinleyiveren geceler, durup dururken boşanıveren yağmurlar, derken çaktırmadan giden leylekler, perdelerini bir bir kapayan yazlıklar, karaya çekilen tekneler ve... vitrinlerde tüm renkleri ile soğuk günlerin modası. Kış, bir şaka değil artık. Neler gormüştuk, neler geliyor kışla?.. Erken ayvalann müjdelediği (!) soğuk kışa denk düşecek sıcacık kat kat modeller. Döpiyesler, tayyörler üstüne giyilen uzun yelekler.. Onlann üstunde mantolar, mantolann üstünde pelerinler, şallar... Havanın insafına göre kat kat giyinilecek, kat kat soyunulacak. İsteyen kocaman şal yakalı, dev yakalı modeller giyecek, isteyen yüzün yansını örten baca yakalann ardında soğuğu umursamayacak bile. İsteyen dar giyecek, isteyen bol gene de. İsteyen minimtrak kısalıkta tutacak etek boyunu, isteyen ayak bileğine dek indirecek. Trikolar giyilecek kat kat... Dar, dapdar eteklerin yanında kloş etekler dalgalanacak. Kadifeler, dralar, piyedopuller, bahk sutlan, kareliler saracak ortalı&• Grimsi her tonda görülecek. Kral renk siyah, çarpıcı renklerle Duyduk Gördük tstanbuVda şenlikli bir özel klinik Eğer hastamız olmasaydı, tstanbul'un ünlü bir kliniğinin içini görme fırsatını bulamayacaktık. Oysa Osmanbey'deki bu mutena ve özel klinik önemli doktorlann icrayı faatiyette bulunduklan biryer. Örneğin, inandığınız tek doktor size, "Ameliyatınızı ancak buradayapabilıhm" derse siz onu ünlü Mayo KliniğVne götüremezsiniz, Işte bk de, ünlü bir doktor yakın bir dostumuzu tedavi ettiği için gittik, Mısırlı Prenses Nevgican'a uzun yülar mekân olmuş güzelim bir binadaki söz konusu kliniğe. Ve orada gördüklerimizi, dehşet içinde, acıyla vegözlerimize inanamayarak seyrettik. Bir kere bina eski olduğu için klinikte su bulmak sorun. Tuvaletlerin içindeki pislik iki vidanjörü dolduracak gibi. Dört kata bir hemsireyi yeterli bulan hastane yönetimU anlaşılan işin kolayını bulmuş. Tabii, tek kişinin işten baş alamadığı bu klinikte neler neler oluyor: İki ayağından ameliyatlı bir küçük çocuk, koluna da serum takılmış, yattyor. Anne perişan, yardım istemek için kendini oradan oraya atıyor ama nafile. Başka bir odada, prostat ameliyatı olmuş bir adam avaz avaz bağırıyor, görünürde kimse yok. Adamcağız, altında ördek ve dren, inleyerek doğrulmaya çabalıyor. Ama bu feryatlar, taburcu ettiklerine "lüks otel odası faturası" kesen hastane yönetimine ve başhekim hanıma ulasmıyor. Şikâyet etmeye yeltenen, ağzının payını alıyor. Gece nöbeti tutan tıp öğrencilerinin koridorlarda hemşireleri kovalamasu televizyonun avaz avaz ötmesi de bu şenlikli yerin eğlenceleri arasmda. Ama bütün bunlar, özel ve ömür kliniğin yöneticilerine vız ge'liyor. Tabii hastalara da. Çaresizlikten, denize düşen yılana sanür örneği, derdine deva bulmak isteyen yine oraya koşuyor. Ama klinik yöneticileri, anlaşüan çok eski bir sözü benimsemişler ki tınmadan bildiklerini okuyorlar ve bıyık altmdan gülerek şöyle mırıldanıyorlar: "Cantm, eskiden İstanbul'da adamm biri muhallebıci dukkânı açmış. Bir yiyen bır dahayememiş, ama herif, kırk yıl geçinıp gumış!" Dünya Fetsefeciler Kongresi On Yedinci Dunya Felsefeciler Kongresi, Kanada 'nın Montreal kentinde başladı. Beş yılda bir değişik kentlerde düzenlenen Dünya Felsefeciler KongresVnin bu ytlki ana konusu "Felsefe ve Kültür". Kongrede bu yü ayrıca dünya felsefe sorunian, ulusal felsefe, biyolojik ve tıbbi operasyonların aktöresel artalanlan gibi konular da gündeme getirilecek. TV'den esinlendi cezaevini boyladı Kilis'in Kent gazetesinde gözümüze çarpan bir başlık: "TV'deki 'Hayat Kırkmdan Sonra Başlar'a ozenen bir kişı tutuklandı". Ve altında haberi: "Şeker Bayramı'nda TV.'de gösterilen 'Hayat Kırkmdan Sonra Başlar'adlı oyunda baba rolündeki Mustafa Dönmez'e (Gazanfer Özcan) ozenen tbrahim Çırkin cezaevine düştü. Bir meyhanede kafayı çeken ve Islahiye'nin Cumhuriyet Mahallesinde rezalet çıkaran îbrahim Çirkin, kendisini teskin etmeye çaUşan polis Hasan Şahan'la bekçi Mehmet Ertürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle adliyeye verildi, ilk sorgusundan sonra da tutuklanarak cezaevine kondu. Borçlanan borçlanana Yoksul ülkelerin zenginUre olan borçlannm çığ gibi büyüdüğü bir gerçek. Günumüzde gitgide sorun olmaya başlayan bu durumun nasıl bir çözüme varacağt da merak konusu. Ancak geçtiğimiz günlerde, Brezilya 'nm Sao Paulo kentinde yayınlanan O Estado gazetesi ilginç bir habere yer verdi. Bu haberde, dış borçları 80 milyar liraya ulaşan Brezilya 'nvt daha da zor durumdaki Polonya 'dan 10 milyar dolar alacaklı olduğu belirtiüyordu. Gazete, Handlowy adlı Polonya bankasınm bir "ödeme vaadi"fotokopisini yaymuyor ve şöyle diyordu: "Fotokopide görülen 'ödeme vaadi'ni kim kabul etti? Üstelik burada, banka yeterli paraya sahip olduğunda borcu olan 9 milyar 900 milyon dolar borcu ödeyeceğini belirtiyor. Yani hiçbir zaman belki de." 50 yıl önceki Cumhuriyet'ten Âltl çocuklu Bununla sözkonusu edilen, ashnda Brezilya Planlama Bakanı. Ülkesinin Varşova Büyükelçisinin uyanlanna kulak vermeyen Planlama Bakanı, şimdi hazineyi büyük zarara sokmakla suçlanıyor. annelere mükafat veriliyor Piyanist Gülsin Onay Roma'da dördüncü oldu Piyanistlerimizden Gülsin Onay bu ytl yapılan F. Busoni Piyano Yanşması'nda dördüncü oldu. Birincilik odülünün verilmediği yarışmada, ikinci ve üçüncülüğü Amerikah, besinciliği Alman, altmcıuğı da Japon piyanistler aldu İşte Dior'un yalancı panterle siislü bir truvakar mantosu. Mantonun bolluğu istenirse bir zincir kemerle toplanıyor. Modeli bir deri etek tamamlıyor. bağdaştınlacak. Siyah beyazın yanısıra siyahfuşya, siyahmavi, siyahsan, siyahkırmızı görülecek. Cepler, düğmeler, aplikeler, deri biyeler kıyafetlerin en Modacı Ungaro gece knafetleri için ışılülı, "kadınsı" modeHerden yana. Işte ünlü terzinin payet işlemeli bir elbisesi. kapımızdaki kışta sefalet sevdalılarının sırtlarmdan "dökülecek!.." Modada biraz tutucu olanlar, klasik çizgi yandaşları Karl Lagerjeld'in hazırladığı yeni Chanel koleksiyonunda aradıklarını bulacaklar.. Bu arada aramadıklannı bulacaklar ya... Vualden yapılmış içini gösteren cüretkâr gece elbiseleri, Chanel stilini sevenleri şaşırtacak. Lagerjeld, ünlü modacı Chanel'in çizgisinde hazırladığı modellerin arasına kendi bayıldığı turden bu giysileri katmakla Chanel'i mezannda dört döndürmüş olmalı. Ama yılın sürprizi Dior'da. Dior yalancı kürkleri ile hayvansevenlerin kalbinde taht kuracak bu kış. lsterse bir mevsimlik bir kapris olsun. Kaç post eksikse, o kadar can yerli yerinde demek. Başını bu yola koyan, hayvanlar için kıyasıya bir savaş veren Brigitte Bardot ne denli mutlu olmalı. Ashnda keşke bir mevsimlik bir moda olmasa bu. Kimse kimsenin postuna göz dikmese.. Herkesin postu kendi sırtında güzel!.. onemli süsleri olacak gene. Moda dünyasında sayıları her geçen gün artan Japon yaratıcılanrun "lüks sefalet" diye adlandınlan pıllım pırtım giysileri, önümüzdeki daha doğrusu Tren sevgisi, kadın sevgisi Benjamin Niederhausen, 52 yaşında Isviçreli bir matbaacıydı. En büyük zevki de trenlerdi. Elektrikti tren koleksiyonu yapar, yine bir başka tutkusu olan normal trenlerin de her açıdan fotoğraflannı çeker, binlerce tren diapozitiflni projeksiyon makinesiyle ekrana yansıtıp seyretmekten bıkmaz usanmazdı. Geçtiğimiz pazartesi günü, Niederhausen arabasına bindi, Fransa 'ya geçti ve minik La Barre istasyonu yaktnlannda BesançonDole seferi yapan motorlu trenin altına kendini atarak intihar etti. Biraz ilerde bıraktığt arabasında da çektiği tren resimleri duruyordu. Ancak Niederhausen, yola çıkmadan önce 45 yaşındaki kansı Jacqueline'i de öldürmüştü. Talihsiz çiftin evinde arama yapan polis, olayın nedenlerini açıklayan Niederhausen 'in mektubunu buldu. Kocasım elektrikli trenlerle paylaşmaktan beztn Jacgueline aynlmak için mahkemeye başvurmuş, 12 ağustos günü de mahkeme Benjamin Niederhausen 'in evden aynlmasına karar vermişti. O günden beri Benjamin, matbaasının arkasındaki küçük odada yattp kalkıyor, yemeklerini yakındaki bir kahvede yiyordu. Çok becerikli olup tren modelleri yapan, boyayan, fotoğraf çekebilen ve usta bir desinatör olan Niederhausen, tüm yeteneklerini küçük trenlerin emrinde kayıtsız şartsız seferber edebilecekti artık. Oysa gerçek çok daha farkhydı. Niederhausen, kansını da en az trenleri kadar sevdiğini, bu sakin ve sessiz öğretmensiz yapamayacağmı, ondan aynldıktan sonra anladf. Jacgueline'in geri dönmeyeceğine inanınca da onu oldürdü ve kendini kansı kadar sevdiği bir trenin altına attı. Altıdan fazla çocuk sahibi olan annelere verilmek üzere bu seneki butçeye 700 lira konmuştur. Vilayetlerden bu gibilerin listesi istenilmiştir. Altı çocuk sahibi her anneye elli lira verilecektir. Bu suretle 140 altı çocuklu aileye yardım edilmiş olacaktır. Bir opera daha beyazperdede Isviçreli sinemacı Claude Goretta, Aix en Provence Şenliği için Monteverdi'nin "Orfeo" operasım sahneleyecek. Goretta'mn aynca beyaz perdeye de uyarlayacağı yapıtın ilk gösterisi 1985 yaztnda yapdacak. Bu yüzden, Aix en Provence'daki L 'Archeveche Tiyatrosu 'nun yeniden düzenlenmesi kararlaştınldı. Borges, âşık olmaktan intihar etmeye fırsnt bııtamıyor Arjantin 'in ve günümüz Latin Amerika edebiyatınm yaşayan en büyük yazarlanndan, romancı ve öykücü Jorge Luıs Borges, 1977 yılında kaleme aldığı bir öyküde intihar temasını işlemisti. Zaten içine kapanık bir yaşam süren Borges intîhan öylesine ustaca anlatmış, öyle imalarda bulunmuştu ki, birçoklan ünlü yazann mutlaka canma kıyacağı sonucuna varmıştı. Borges bu öyküyü yazalı altı yıl oldu. Geçenlerde biri, seksen dört yaşındaki Borges'e niçin hâlâ intihar etmediğini sormuş. Borges de şu karşılığı vermiş: "Tembellık ve korkaklık engel oluyor intihar etmeme. Üstelik, durmadan âşık oluyorum..." tş Bankası Büyük Ödülü lş Bankası'nca tiyatro, karikatür ve arkeoloji dallannda düzenlenen 1983 Büyük Odullu yarısmaya başvuru süresi 1 kasım '983 tarihinde sona eriyor. Ede.yat alanında tiyatroya, sanat alanında karikatüre ve toplum ve insan bilimlerinde arkeolojiye verümesi kararlaştınlan 1983 Büyük Ödüllerini kazanan sanatçı ve bilim adamlarma onur belgesiyle birlikte 300 biner lira dapara ödülü verilecek. Sonuçlar 27arahk 1983 tarihinde açıklanacak. HAYVANLAR İsmail Gülgeç ESKİSt VE YENtSt Yaşadıgı çevre>e başkaldıran güzel sinema ve tiyatro oyuncusu Frances Farmer (solda) ve onu beyaz perdede canlandıran son günlerin gözde yıldızı Jesska Lange. Bilim Kitabevi yeniden açddı Bilim Kitabevi, 3 eylül cumartesi günü düzenlenen bir törenle yeniden açüdı. Açdıs günü, çeşitli yazarlarımız okurlara kitaplannı imzaladılar. Bilim Kitabevi'nin adresi şöyle: "Kadıköy, Altıyol, Ekşıoğlu Pasajı (Vakko yanı)" Hollyuvood'un talihsiz yıldızlarından Frances Farmerhn öyküsü gündemde Kültur Servisi Hollyvvood'un bir zamanlar güzel ve alçakgönüllü olduğu kadar alkolik, polisle başı derde giren, cezaevine düşen, akıl hastanesinde yatan yıldızı Frances Fanner'ın beyaz perdeye de aktarılan özgün oyküsu, ABD'de sinema çevrelerinde bir kez daha gündemde. Yapımcılığını Md Brooks'un uslendiği, Frances rolüyle Moskova Film Şenliği'nde Jessica Lange'in En lyi Kadın oyuncu Ödulü kazandığı film, Hollywood ortamının insanları nasıl bir yazgıya sürüklediğini de başarıh bir biçimde ortaya koyuyor. Cary Grant, Farmer'ı pek etkilememişti. Bing Crosby ise onun için sevimli olmaktan öte bir anlam taşımıyordu. Farmer'm ilk eşi Leif Erickson ise onunla oyuncu olduğu için değil, doğruluğu aradığı için birlikte olmuştu. Yalnızca Fanner'la evlenmek onun için yeterliydi. Frances Farmer'ın yedi yıllık Hollywood seruveni 1935'de başlar ve akıl hastanesinde son bulur. Farmer yaşamı boyunca her şeye kin besler, hatta paraya bile. "Paranın konuştuğunu öğrendim"der. 21 yaşında taşradan ayrılan Frances'in oyunculuğu Broadway'de sürer. Gerceklikten uzak oynamamakta ve "herkesin sevgilisi" olmak istemektedir. Gösterişsiz, alçakgönüllü Farmer, kendisi için "yalnızca küçük bir çakıl taşıyım"der. Hem güzel, hem de zekidir. 18 yaşında Nietzsche'yi okur, " T a n n Ölüyor" adlı makalesiyle bir yarışmada birincilik ödülu alır. Bunalım yıllannda fabrikalann önunde huzıırsuz işçiler görür, göçmenlerin s\kmtılanm onlarla birlikte yaşar. Bu sırada Hollyvvood, alkol, morfin, kokain, eroin içinde yüzerken, Farmer da içini dışını alkolle >ıkar. Yerel bir gazete Frances'i Moskova'ya göndermeye kalktığında, annesi onun komünizmle beyninin yıkanacağından korkar, ancak Frances'in Marksist inancı bile yoktur. Frances tiyatroda oynamak ister, bu yüzden VVashington'da okur. Bir arkadaşının intihan onun üniversitedeki tiyatro sahnesinin gerisine çekilmesine neden olur. Alkolik Farmer'ı etkileyen tek erkek olan oyun yazarı Clifford Odets, onu New York'a göndererek daha da güç duruma düşmesine engel olur. Frances bulunduğu yere, Hollywood'a isyan eder, baş kaldınr. Daha sonra yeniden içkiye başlar. 180 gün tutuklu kaldıktan sonra yargıan kafasına mürekkep şişesi atan Frances, annesi tarafından bir kliniğe kaldınlır. İlk durak ozel bir sanatoryumdur. Alkoliklerin tedavisinde uygulanan insulin tedavisi başlar. Frances acı çeker ve annesi deli olarak damgalanan kızının vasiliğini ustlenir. 1950 yılında taburcu olan Frances Farmer, bir beyin ameliyatı sırasında ölür. "Dallas" İspanya'da Katalan dilinde , yayınlanacak Ülkemizde de sürmekte olan "Dallas" dizisinin üçüncü bölümü, Ispanya 'da 10 eylülden başlayarak Katalan dtiinde yayınlanacak, Katalan dili, tspanya'nm Barselona kenti ve yöresinde konuşulan ve Ceneral Franco 'nun kırk yüsüren diktatörlüğü döneminde bastırmaya çahştığı bir dil. Son seçimlerde ezici bir çoğunlukla iktidara gelen Sosyalist Parti önderi Felipe Gonzalez, Katalonya bölgesinin eskiden beri süregelen özerklik isteklerini karşıladı ve bu bölgeye bazı kültürel haklar tanıdı. ' 'Dallas'' dizisinin bu son bolümü tspanya L'lusal TV'since değil, Katalonya özerk bölgesinin TV kuru•nca satın alındı. tspanya 'da Ailyon kadar kişi Katalan dili konuşuyor. TARIHTE BUGUN Mümtaz Ankan "KAPLUMBAĞA"NIN ÖNCÜLÛĞÜ! 17?6'M BU6ÜN,D£NİeO£HAGEKSr£OEBİL£N İLK OENİZALTI A&)CI,DU$AAAAI 6EM1LE&NE K4£$l£Y\ L£ME GEÇTİ. AUERIKALIDAVID 8USHNEU. ''N yjU> TIĞ1 "TTJRTZE"(MPLUMBASA) ADU DENİZALTI, İNSAN GUCll İLE HÜBEKEr EDİYOR VE Slfi FIÇlYl ANtMSATtYOflDU• 0SIRAL4R KOLDNİ OIAN AME&KÂNity, INGİLTBRE'YE KARŞJ VERDİ6İÖZGÜZLÜk; SAl/A$WA,BUSHNEU. P£ lc^rtcıDA BULUNMAK İSriYO&OU BAŞI/URUSU ÛZ£R/NE, O/?DUDAN ÇAI/UÇ E2&4 LEE, C£A/l2/UJ7y/ KULLJİNMAK İÇİN 60NDERİLMİŞTİ. ÇAVUŞ LEE, O 6ECE NEV/yOZK UUANI AÇlKLARtNDAta İNGİLİZSAVAŞ &EMİLEKİNB "njRTtE*'İLE YAKLA$TI.SEMILBRİNALTINA SOUSA mAi/yACAtcrr.ANCXK,ÇD*:iyikAum: 6 Eylül Bodrum'da düzenlenen "Halikarnas 8 3 " üç ayrı sergiyle sürüyor Kültür Servisi Bodrum'da Belediye palmiyeli parkta açılan "Halikarnas 83 Kültür ve Sanat Sergisi", Bodrum halkından ve Bodrum'a gelenlerden geniş bir ilgi görüyor. Bodrum Sanat ve Kültür Haftasf yla bütünleşerek 9 eylül cuma günu sona erecek olan sergide, kuçuk çaplı bir kitap fuarı, değişik dallarda turistik eşya ve özgün kumaş baskılan yer alıyor. "Halikarnas 83 Kültür ve Sanat Sergisi" içinde oluşturulan üç ayrı açıkhava galerisinden birinde resim, yontu, mask, grafik, fotoğraf ve rölyef dallannda çahşmalar yapan Bodrumlu sanatçılar Saynur Gekndost, Ertuğrul Hergül, Sulhi Kurtbay, Vildan Tüzün. Ali Arkun ve Zeki Perçin'in yapıtları; diğerinde Cemil Eren, Muzaffer Bekem, Birol Kutadgu, Celâl Ülken, Tülin Giırel, Mehmet Sönmez ve Ümit Nalbantoğlu'nun resimleri, ayrıca Kati Tilev ve Fatma Sungur'un suluboya resimleri, Demircan Türkdoğan'ın karikatürleri, Sabri Ece'nin fotoğrafları sergileniyor. Sergideki imza gunleri de ilgi toplayarak surüyor. İmza gunleri programında Hilmi Yavuz, Önay Sözer, Ece Ayhan, Cevdet Kudret, Nazlı Erav, Vedat Türkali ve Miıcap Ofluoğlu bulunuyor. "Halikarnas 83 Kültür ve Sanat Sergisi" kapsamında amatör tiyatro, müzik ve folklor sanatçılan da gösteriler sunuyorlar. LANMl? 50 YIL ONCE Cumhuriyet Ergani diinyanın en ucuz bakırını çıkaracak Ergani bakır şirketinden aldığımız malumata göre, maden sahasında, tesviyei turabiye için kaldırılması lâzım gelen 500.000 metre mikâplık kısımdan şimdiye kadar yapılan ameliyatla 380 bın metre mikâbı toprak kaldınlmış ve mutebaki 118.000 metre mikâplık kısmın da bu sene zarfında kaldırılabileceği anlaşılmıştır. Anzalı yerlerden çıkanlan fazla kısımlarla çukur yerler doldurulmaktadır. Sahada, mşaat için madenler bulunduğu yerin sathı mail üzerinde iki set vücude getirilmektedir. Aşağı sette, senede 20.000 ton saf bakır istihsali temin edecek olan, maden cevherlenni eritmeğe mahsus izabe ocaklannı muhtevi fabrika ve yedi büyuk depo yapılacaktır. Fabrika elektrik kuvvetile işleyeceğinden her biri 500 beygir kuvvetinde 6 Dizel motörti konulacakfr. 6 Eylül 1933 Üst sette ise, çıkan maden cevherlerini kırarak izabe ocaklarına sevkedilecek hale getirmeğe mahsus tesisat bulundurulacaktır. Tesisat arasmda dekovil ile nakliyat temin edilerek işler azami tasarruf ve intizamla cereyan ettirilecektir. tstihsal masraflan asgari hadde indirilerek dünyamn en ucuz bakırı Erganide çıkarılacağından dünya piyasalarında Ergani bakırları en hıüsait vaziyette saıışa arzedilebilecektir. 19331983 Erganide, şirket tarafından inşa ettirilmekte olan büyuk itkmektebin küşat merasimi Cumhuriyet bayramında icra edilecektir. Mektep için lâzım gelen arsa, idarei hususiye tarafından verılmistir. Piyanist Peter Serkine ödül ttalya'daki Sienna kentinin, 35 yaşından küçük ve uluslararası üne sahip bir piyaniste verilen Chigiana Akademisi Ödülü 'nü Peter Serkin aldı. Müzik eleştirmenlerinden oluşan bir seçici kurulun ödüle layık gördüğü Peter Serkin, tinlü virtüoz Rudolf Serkin'in oğlu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle