19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 EYLÜL 1983 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Günün aynası Zeytinyağı 325 lira oluyor tZMtR (Cumhuriyet Ege Biirosu) tç piyasada ham yağ diye nitelenen 5 asitli zeytinyağlar ının 160 lıradan 190 liraya yükselmesi üzerine riviyera tipi zeytinyağı ureten özel sektör fabrikalan toptan satış fıyatlarını 255 liradan 265 liraya yükselttiler. îlgili çevreler bu durumda piyasada perakende satışlann 300325 lira olarak oluşacağını söylediler. Hamyağ girdisinin artmasının maliyeti 200 liranın üzerine çıkardığını belirten ilgili çevreler, "Bo durumda ozel sektör riviyera tipi >emeklik zeytin>ağı toptan fiyatlannı arttırması kacınılmazdı. Tariş de buna uymak zonında kalacaktır" şeklinde konuştular. Bilgilerine başvurduğumuz Tariş yetkilileri ise kuruluşun piyasa koşullan altında kalmayan, ancak tüketiciyi koruyacak bir fiyat arttırımına gideceğini bildirdiler. 200 lirayı bulan harnyağ maliyetinin bu tür fiyat ayarlamalannı zorunlu kıldığına işaret eden Tariş yetkilileri, "Alınacak karar, tüketiciyi azami ölçtide koruyacak, ancak piyasa koşullanna uyacaktır" dediler. Yetkililer, fiyatların ne olacağı konusundaki soruyu yanıtsız bırakarak, "Bugiin yann acıklayacağız" demekle yetindiler. artık hızlı büyüme ve köklü ynpısal reforma Yönelmeli WASHİNGTON, (ANKA) IMF tarafından Türkiye ekonomisiyle ilgili olarak yapılan bir değerlendirmede, "büyümenin hızlandınlması gerektiği" vurgulandı. IMF'nin Dünya Bankası ile ortak genel kurulu öncesinde yapılan bu son durum değerlendirmesinde şöyle denildi: "Tiirk yetkilileri, ihracatta çeşitliligin sağlanmasının, enerjide kendine yeterliliğin gerçekleştirilmesinin, borç ödeme yükündeki artışlan karşılayabilmek için kaynak tahsisinde yönlendirme yapılmasının, daha da önemlisi, emek arzındaki fazlalığı emebilecek oranda bir büyüme hızına ulaşılmasının gerekliligini kavramış dunımdadırlar." DOĞRUDAN DOĞRUYA YATIRIM POLİTİKASI IMF'nin değerlendirmesine göre, Türkiye'nin dış alemdeki etkinliğini artırma ve ekonomik büyümeyi sağlama açısından, önemli potansiyeli olan alanlara ihracat teşvikleri ve doğrudan doğruya yatınm politikalarıyla erişmek olanaklı. Ancak bu alanlarda ivedi adımlar atılması güc görülüyor. IMF, gerek ihracat teşviklerinde, gerekse doğrudan doğruya yatırım politikalarında köklü yapısal reformlara gereksinim olduğunu belirterek, "Reformun niteliği ise, yoğun bir araştırma sonucu saptanabilir" yargısına vardı. ÖDEME YÜKİJNİJN DÖVİZ GELİRİNE ORANI IMF'nin değerlendirmesinde ayrıca, Türkiye'nin 19781980 borç ertelemeleri nedeniyle 1985 yılında büyük bir dış borç ödeme yüküyle karşılaşacağını belirterek, "Faiz artı anapara ödemesi biçiminde tanımlanan dış borç ödeme yükunün döviz gelirlerine oranı bu yıl yüzde 25 iken, 1985 yılında yüzde 27'ye yükseiecektir," denildi. Bu oranın tutturulabilmesinin ise, döviz gelirlerinin hızlı biçimde arttırılabilmesine bağlı olduğu kaydedildi. toplantısında baş konu 3. Dtinyanın borç sorunu Ekonomi Servisi IMF'nin 38. Yıllık Genel Kurul Toplantısı bir dizi hazırlık toplantısının ardından 2730 eylül tarihleri arasında Washington'da yapılacak. Toplantıda Türkiye'yi Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu ve Merkez Bankası Başkanı Osman Şıklar temsil edecekler. Dünya Bankası'yla ortaklaşa düzenlenen toplantıda baş gündem maddesini "Üçüncü Dünya'nın borç sorunu ve bunun hafifletilmesinde IMF'ye duşen görev" oluşturacak. Toplantıda IMF'ye uye borçlu ulke temsilcilerinin, IMF kaynaklarının artırılması ve kendilerine kolaylık sağlanması isteklerini yinelemeleri bekleniyor. IMF ve Dünya Bankası'na üye ulke temsilcilerinin bu yılki olağan yıllık toplantısı İspanya Ekonomi Bakanı Miguel Boyer Başkanlığında yapılacak ve IMF Direktorü J. de Larosiere'ın komuşmasıyla açılacak. Larosiere'in konuşmasında, başta ABD olmak üzere bazı sanayileşmiş ülkelerde gozlenen canlanma eğilimini cesaret verici bulduğunu belirtmesi, bununla birlikte daralan ticaret hacmiyle ciddiyetini koruyan borç sorununun canlanmayı sınırlayıcı etkisinden söz etmesi bekleniyor. Daha sonra temsilciler kendilerine sunulan IMF raporunu lartışacaklar. Tartışmaların dönüp dolaşıp borç sorununda duğümler.mesi kaçınılmaz görünüyor. Borçlu ulke temsilcileri IMF'nin sorunun çozümünde daha aktif bir rol oynamasını, bunun için de IMF kaynaklarının daha da artırılmasını isteyecekler. Bilindiği gibi, IMF'nin şubat ayındaki Geçici Komite Toplantısında üye ülkeler kotalarını artırmayı kabul etmişlerdi. Ancak bunun gerçekleşebilmesi için ABD Kongresi'nin onayı gerekiyor. Kongre, henüz bu onayı vermiş değil ve onayı verme konusunda pek istekli olmadığı dikkati çekiyor. Öte yandan, borçlu üye ülkeler IMF kaynaklarından kredi kullanma olanaklannın genişletilmesini de isteyecekler. Şimdiki uygulamada, ulkeler yılda kotalarının yüzde 150'si oranında kredi kullanma hakkına sahipler. Borçlu ülkeler, dev boyutlara ulaşan borçların eritilmesinde bu oranın "yetersiz" kaldığı göruşündeler. Bu konu IMF Geçici Komite toplantısında da gündeme gelmiş, ancak komite bu oranın değiştirilmemesi kararına varmıştı. Genel Kurul Toplantısı'nda borçlu ülkelerin taleplerinin batılı ulke temsilcileri tarafından rağbet görmesi beklenmiyor. Sanayileşmiş ulkeler özellikle de ABD kotaların artırılması ve kredi olanaklarının genişletilmesi önerilerini pek dikkate almayacaklar. Yalnızca ABD'ye şubat ayında yükseltilen kotaların Kongre'nin onaylaması konusunda baskı yapılacağı sanılıyor. Ayrıca, borçlu ülkeler IMF'nin önerdiği istikrar politikalarının "sıkılığr'ndan yakınacaklar, ancak bunun da yankı göreceği sanılmıyor. Öte yandan, IMF Dünya Bankası ortak genel kurul toplantısında hazırlık niteliğindeki toplanular ardarda yapılıyor Sanayileşmiş ülkelerin maliye bakanlan bugün VV'ashington'da toplanacaklar. "24'ler Grubu''nun maliye bakanlan da bugün bir toplantı yapacaklar. Yann IMF'nin Geçici Kemitesi'nin toplanması bekleniyor.«26 eylülde, Gelişme Komitesi'nin toplantısından sonra 27 eylülde Genel Kurul toplantısına geçilecek. 1984 yıh Geçiş hükümleri belirlendi Sipahi: Anadolu Bankası'nın geri dönmeyen kredisi çok az tSTANBUL, (THA) Ana dolu Bankası Genel Müdur Yardımcısı Mustafa Sipahi, "Anadolu Bankası'nda 15 milyar lira civannda geri dönmeyen kredi olduğu" yolundaki iddiaları reddetti. Sipahi, "Geriye dönmedigi soylenen kredi meblâğı çok düşiiktür ve teminat altındadır" dedi. Sipahi konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Anadolu Bankası'nın vakarlı bankacılık hizmetlerini sürdürdüğünü belirterek, "Bankanın alacağının tahsilinin zamana baglı oldugunu" söyledi. Sipahi, şöyle konuştu: "Bankaya geri dönmediği iddia edilen İS milyar rakamı abartmalıdır. Soz konusu kredi miktan hem çok duşüktür hem de geriye dönmevecek nitelikte a IMF parasız kaldı yVASHtHGTON, (AP) Kaynak sıkmtısı çeken Uluslararası Para Fonu IMF'nin ağır dış borç yiikü alttndaki Üçüncü Dunya ülkelerine yeniden büyük krediler sağlamasınm hatta bağıtlanmış kredi anlaşmalarmdaki taahhutterini yerine getirmesinin olanaksız olduğu belirtildi. Ceçtiğimiz günlerde yapılan bir dizi toplantı sonunda bu gerçeğin açıklıkla ortaya çıktığtnt belirten uluslararası bankacılık çevreleri, "IMF, ABD ve Suudi Arabistan 'dan borçlanarak sağladığt kaynaklan bile bugüne kadar yapnuş olduğu anlasmalarla kultanmtş durumda. Suudilerden ve Avrupahlardan yeni kaynak sağlaması da olanaksız göründüğüne göre kredi talebinde bulunan ülkelerin taleplerini karsılaması çok güç, " dediler. deffldir. Alacak teminat altındadır. Ve tahsili zamanla olacaktır. Herhangi bir endişeye ve abartmaya gerek voktur." 20 yıldır kapasitesi arttnayan limanlar, mal artınca tıkandı" mal miktan yiizde 100'e yakın bir oranda arttf' dedi. Metin Leblebicioğlu, aşırı rekabet yüzünden taşıma ücretlerinin düşük tutulması ve son günlerde taşınan mal miktarının artmasıyla birlikte limanlardaki kapasite yetersizliğinin had hafhaya ulaştığmı açıkladı. Düşük navlunla Iimanlara getirilen malların başka yere naklinin gerçekleştirilemediğini belinen Leblebicioğlu, kapasite yetersizliğine aşın yükün de eklenmesiyle limanlann tıkanıp kaldığını söyledi. İSTANBUL (THA) Son 20 yıldır Iimanların kapasitesinde önemli bir artış olmadığı ve en ufak bir mal artışında tıkanıklığın başladığı bildirildi. Koçtuğ Deniz Nakliyat A.Ş. Genel Mudürü Metin Leblebicioğlu Türkiye'de ekonominin gelişmesine bağlı olarak liman gereksiniminin de arttığını belirterek,"Limanlarımız kuruluş yıllannda daha çok yurt içi taşımacılık göz öniine alınarak yapıldı. Son yirmi yılda da limanlann kapasitesinde önemli bir artış olmadı. Oysa bu dönemde taşınan ANKARA, (a.a.) Bakanlar Kurulu, 1984 yıh Geçiş Programı'nın uygulanması, koordinasyonu ve izlenmesine ilişkin hükümleri belirledi. Buna göre: • Kamu kuruluşları 1985 yılı programı içinde hazırlayacaklan proje bazında, "beş yıllık yatınm programlan" ve ekleri ile bunlara ilişkin görüşleri, 1985 yılı bütçe tahminleriyle birlikte en geç 15 haziran 1984 tarihine kadar Devlet Planlama Teşkilatına gönderecekler. • Birden fazla kuruluşça yürütülmesi gerekli önemli projeler için, DPT'nin koordinatörlüğünde ilgili kuruluşlann işbirliği ile uygulama programlan hazırlanacak. • Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, normal denetim görevini yaparken, ilgili kuruluşların program uygulamasını da denetim icine alacak. • Yatınmlann ve ihracatın teşviki amacıyla belirli sektörlere . verilen uzun ve orta vadeli krediler ile tarıma, küçük sanayici ve sanatkârlara verilen meslek kredilerinin maliyetlerinin ve banka kaynaklarının ekonomik hedeflere etkin bir şekilde yöneltilmesinin sağlanması amacıyla, bankalara faiz farkı ödemesi yapılacak • Işletme safhasına geçmiş veya geçmek üzere olan projeler için, yıllık programla verilen kaynakların en fazla yansı işlet . me kredisi olarak kullanılabilecek. Ancak bu miktar projede . gösterilen işletme sermayesi ihtiyacının yuzde 50'sini de geçe , meyecek. • Genel teşvik tablosunda yer alan konularda yapılacak girişimlerde, en az yüzde 40 özkaynak oranı aranacak. Bu oran, > kalkınmada öncelikli illlerdeki yatınmlarda yüzde 30'a kadar . indirilebilecek. • Gümrük muafiyetiyle ilgili uygulama aynen sürecek. Ancak, üretimin en az yansı ihracata dönük yatınmlarda, hazır ' gemi ve kullanılmış tesis ithalinde yerli imal durum belgesi aran ' mayacak. \ Verimlilik Haftası başlıyor Ekonomi Servisi Milli Prodüktivite Merkezi (MPM)'nin düzenlediğı "Verimlilik Haftası" 26 eylül pazartesi günu Ankara'da başlayacak. MPM Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Özdemir, aynı gun saat 10.00'da yapacağı basın toplantısında, haftanın amacını açıklayacak. Verimliliğin geniş halk kitlelerine benimsetilmesi amacıyla MPM tarafından açılan afiş yarışmasında derece alan sanatçılara odülleri de aynı gun verilecek. Milli Prodüktivite Merkezi, aynca verimlilik haftası nedeniyle 2729 eylül tarihleri arasında bir sempozyum düzenliyor. Sempozyumda "verimlilik ve kalkınma stratejisi" konusunda bildiriler sunulacak, panaller düzenlenecek. Sempozyum DİE Konferans Salonu'nda yapılacak. YENİ SEZON, YENİ FİYATLAR Hazır giyim piyasası kış sezonuna hazırianıyor. Kimi gocuğundan çizmesine >nnncaya kadar tüm çeşitlerini raflarına koymuş. Kimi bir yandan kışlık çeşitlere girerken, dukkânın bir köşesinde de yazlık mallann satışını sürdürüyor. Cebinize 15 bini koyrnadan giyecek almaya MERAL TAMER Konfeksiyon ya da Türkçe deyimiyle hazır giyim piyasasında etiketlerin boyutları, mağazaların fiyat düzeyleri konusunda kolayca fikir verebiliyor. Etiketlerle fiyatlar arasında ters orantı var... Etiketler küçüldükçe fiyatlar büyüyor, etiketler biıyüdukçe fiyatlar küçülüyor. Cebinizdeki para çoksa, fiyatlar 5 kuruş aşağı, 10 kuruş yukarı olmuş pek farketmez. Gözünüz bozuksa, ya da gözlüğünüz çantanızın dip tarafmdaysa; küçücük, şık, zarif kartlar üzerine lame ya da dore kalemlerle kannca duası gibi yazılmışfiyatla rı öğren meseniz de ol jr. Vitrine serpiştirilmiş bir ya da iki kostümün şıklığı ve vitrinde yer almayan "nice nice" çeşitlerin merakı, sizi nasıl olsa mağazadan içeri çekecek, mağazayı dolaşayım derken yaptığınız alışveriş ise cuzdanınızı epeyce hafifletecektir. Cebinizdeki para azsa, o zaman da kocaman sarı sarı kartonlar üzerine at nalı kadar büyuk rakamlarla yazılmış ve gözlünün de gözsüzünde görebileceği buyüklukteki fiyatların "cazibesi"ne kapıhp, adımınızı dükkândan içeri atabilirsiniz. Koskocaman etiketlere eşlik eden ve neredeyse dukkândaki tum malların yığıldığı ağızlanna dek dolu vitrinler de bu "cazibe"yi belli ölçüde artırabilir. Biz de hazır giyim piyasasının kış sezonuna nasıl girdiğini araştırırken önce "küçük" etiketlilerden başladık ve sonra giderek büyüyen etiketlere ve küçülen fiyatlara yöneldik. Vakko ve Titiz'de gordüğümüz 1719 bin liralık eteklerden sonra örneğin Gülören'de, Selim Triko'da 67 bin liralık eteklere rastladık. Hatta Galatasaray'dan Tünel'e inen yolda caddenin sol tarafındaki bir mağazada tezgâhtar hanım önümüze fiyatı 1200 lira olan bir kışlık etek bile koydu. Bakırköy'den Kadıköy'e, Beyazıt'tan Sultanhamam'a, cadde üzerlerinden sokak içlerine dolaşırken, 2500 liraya, 3000 liraya, 4000 liraya, lafin kısası 1000 lirayla 20 bin lira arasında aklınıza gelebilecek her hangi bir fiyata etek te gördük, bluz da gordük, pantolon da gorduk, trikoda görduk. Üstelik yüksek rakamlar bir semtte, duşük rakamlar bir semtte diye bir ayırım da yok. Osmanbey'in ara sokakları ve küçük dükkânlarında da 2500 liraya etek bulunabilir, Bağdat Caddesi'nde de... Örneğin daha çok gençlere yönelik mal satan Mudo'da kollu V yaka ince trikolar 1500 liradan başlıyor ve 4450 lirada bitiyor. Kadın bluzları 2250 lirayla 3450 lira arası. 650 liradan 2400 liraya kadar kemer, 3750 liradan 5750 liraya kadın pantalonu satılıyor. Gool Club'te gabardin etek 50006500 lira arası. Kadın elbiseler 3 bin liradan başlıyor, 14 bin liraya kadar uzanıyor. 3 bin lira olanlar triko, 14 bin liralıklar birman kumaştan. Yünlü elbiseler 60007500 lira dolaylarında. Yünlü fule kumaştan pantolon 4000 lira, gabardin kumaştan olanı 6250 lira. Triko kazaklar 30004000 lira arasında. Bu arada giyim için ayıracak parası sınırlı olanlara bir hatırlatma yapmak istiyoruz. Kadın giysisi satın hemen her dükkânda bir etek fiyatına bir elbise satın alabilmek mümkün. Yani etekblu? yerine elbise giymenin maliyeti yarı yarıya ucuz. Hele elbisenin modeli sade ve belden kesik değilse, etek fiyatından daha ucuza bile satın alınabilir. Erkekler için en ekonomik giyim ise tek pantolonun üzerine giyilen bir triko oluyor. Yeni kış sezonunda orta kalite bir dukkândan kaça giyinilebileceğine gelince... (Bir dükkân demek zor tabii, çünkü bu durumda konfeksiyonla ayakkabı ve aksesuarları aynı yerdcn sağlamak mümkün değil) Bir hanımın bir etek (5 bin), üzerine triko bir bluz (3 bin 500) ve bir ayakkabı (5 bin) için 13 bin 500 lira ödemesi gerekiyor. Aynı düzeyde bir mağazadan giyinmek isteyen bir erkeğin bir pantolon, bir gömlek ve bir ayakkabı için ödeyeceği rakam çıkmayın da hemen hemen aynı. Kaliteyi daha da düşürüp, kıyıda köşede kalmış ucuz mallardan bir seçme yapacak olursak bizim saptayabildiğimiz kadarıyla bir hanımı 2500 liralık bir elbise ve 3500 liralık bir ayakkabıyla 6 bin liraya ve bir erkeği 2000 lirahk pantolon, 750 liralık gömlek ve 2750 liralık ayakkabıyla yeni sezonda (muhtemelen geçmiş sezonlardan kalma mallarla) 5500 liraya giydirebilmek mümkün görünüyor. Sümerbank pamuk ahmında, tüccarla rekabete girdi SEMtR YALÇIN ADANA Sümerbank'ın Adana'da pamuk alımları konusunda tüccarla rekabete giriştiği öğrenildi. Çukobirlik'in Çukurova pamuğuna 110 lira ve Ege tipi standart 1. pamuk için son bir artırımla verdiği 121 liralık fiyata karşın Çukurovalı pamuk üreticileri, birlik yerine serbest piyasada tüccara pamuk satmayı silrdürürken, birkaç giın önce Sumerbank'ın da alımlara girmesi ve tüccann verdiği 135 liralık fiyatın üstünde 135 lira 50 kuruş ödeyerek alım yapması piyasaya canlılık getirdi. Geçen yıl piyasaya girip girmeme konusunda kararsız davranması nedeniyle serbest piyasadan 410 liradan pamuk almak zorunda kalan Sümerbank'ın bu yıl aynı duruma düşmemek amacıyla piyasaya girmekte iyi bir zamanlama yaptığı bildiriliyor. Peşin ödeme ile pamuk alımı yapan Sümerbank'm, gereksinimi kadar alım yaptıktan sonra' piyasadan çekileceği de öğrenildi. Boyataş: MerbolinHn isim hakkı bize ait MALATYA (Cumhuriyet) Eski Malatya yolu üzerinde kurulu olan Boyataş Anonim Şirketi'nin sermayesini 120 milyon liradan 720 milyon liraya çıkardığı bildirildi. Bu arada isim ve patenti Boyataş'a ait olan Merbolin'in iflas ettiğine dair haberlerin bir yanlış anlaşılmadan kaynaklandığı açıklandı. Boyataş Boya Fabrikası Müdüru Fuat Ercişli, Merbolin adının ve patentinin Boyataş'a ait olduğunu, tstanbul'da iflas eden fabrikanın Merbolin isim hakkını kiralayan Yorgo Hristidis'in olduğunu söyledi. EV EKONOMISI HAZIRLAYAN MERAL TAMER Yapı Kredi'nin "Vergi, Resim îstisnası Uygulaması" kitabı Ekonomi Servisi Yapı ve Kredi Bankası "Vergi, Resim ve Harç İstisnası Uygulaması Rehberi" yayınladı. Bankanın Genel Muhasebe Mudürlüğu tarafından yayınlanan kitapta orta ve uzun vadeli kredilerde vergi, resim ve harç istisnası uygulaması ile kısa vadeli ihracat kredilerindeki istisnalann uygulanması konu ediliyor. Iyi yaşama özlem duyanların, bunun bedelini de hesaba katmaları gerek 50 kişılik bir psıkolog ve sosyolog grubunun Ortakpazar ülkelerinde yaptığı büyük bir anketin sonuçları "mutluyum" diyebilen kişilerin sayısınm kırsal kesimde ve orta ve duşük gelir gruplannda belirgin bir biçimde daha fazla olduğunu gösteriyor. Çeşitli gelir grupları ve eğitim düzeylerindeki binlerce kişiyi kapsayan araştırmada, kişilerin gelir düzeyleri ve yaşam standartları yükseldikçe, hayattan aldıklan "tad"ın azaldığı gibi ilk bakışta çelişkili bir sonuç ortaya çıkıyor. Bu araştırmadan esinlenerek ve zaman içinde belleğimizde yer eden çeşitli yakınmalan anımsayarak bugün sizlerle "Pollyanna oyunu" oynayalım dedik. Bilırsiniz Pollyanna, en zor ve umutsuz koşullardan bile mutluluk payı çıkarabilen bir masal kahramanıdır. Ama yaşamın ozü de zaten kişinin elindeki değerlerden sağladığı tatmin duygusu değil midir? Hatta yine bir çok araştırma, psikolojik gelirin, ailelerin ellerine geçen gerçek parasal gelirden daha önemli olduğunu ve aynı parasal gelirle çeşitli ailelerde çok farklı duzeylerde yaşantının sağlanabileceğini göstermiyor mu? Çoğumuz sık sık elde edemediğimiz değerlere karşı duyduğumuz özlemleri dile getiririz. Ama o değerleri elde etmenin bize malolacağı maddi ve manevi bedeli hiç düşünmeyiz, ya da görmezlikten geliriz. Örneğin ayda 25 bin lara maaşla dertsiz rahat bir işte çalışan bir memur, yıllarca yanıbaşında çalıştıktan sonra 90100 bin liralık aylıkla başka bir işe sıçrayan meslekdaşına gıpta eder, hatta her fırsatta evde karısından "bazı kişilerin başansı ve başansızlıklan" konusunda nutuklar da dinler. Ama belki de ne o memur, ne de eşi, 25 bin liralık aylıktan 100 bin liralık aylığa sıçramak, bir başka deyişle "sınıf" atlamak için meslekdaşının ödediği bedeli düşünmez. "Sınıf" atlamanın bedeli mideler kazındığı halde zamansızlıktan aç geçirilen öğünler, enesi sabah yapacağı işlerin ağırhğt altında bezgin ve uykusuz geçen geceler, gülmeyi unutan ve evdeki aile bireylerine de unutturan çehreler, yay gibi sinirler olabilir. Zaten kimimiz de bunu biliriz ve yıllarca "an şu kadar para kazansam" deyip durduktan sonra ansızın karşımıza o olanaklarla bir iş çıksa bakarsınız yan çizivermişiz. Bu yan çizmede bilinçli ya da bilinçsiz olarak bize sunulan olanaklar karşısında odeyeceğimiz bedele hazır olmayışımız önemli rol oynar. Yıllarca çocuklarımıza daha iyi bir eğitim yaptırabilmenin düşünu kuranlarımızdan bazıları, bu duşlerini gerçekleştirdikten sonra çocuklarının yabancı olduğu yeni çevreye duyduğu "hayranlıkla" evinden ve ailesinden koptuğunu hayret ve üzuntüyle farkedebilir. Ya da "sınıfsal" sıçramanın beraberinde getirdiği yükumlülüklerin mali portesi, bir cebimizden giren paranın, diğer cebimizden çıkarak uçup yok oluvermesine neden olabilir. Tabii bu demek değil ki, hepimiz yerimizde sayalım ve "aman ne kadar iyi. Açaçık yaşıyoruz" diye bir yiyip bin şükredelim. Ama öziemlerimizin bize yükleyeceği faturayı da unutmayalım ve bu faturayı ödemeye hazırsak, hiç tereddüt etmeden kolları sıvayalım. Eğer hazır değilsek de, özlemlerle \e tatminsiz yaşamayı terkedip, sahip olduğumuz değerlerin tadını çıkarmaya bakalım. DOVİZ KURLARI Dövizin Cinsi . 1 ABD Dolan 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 hveç Kronu 1 tsviçre Frangı 100 İtalyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Kuveyt Dinan 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S. Arabistan Riyali Döviz Alış 242,50 216,67 12,95 91,05 4,51 25,38 30,10 81,47 30,85 112,36 15,05 100,64 196,80 832,04 32,73 363,87 69,70 Döviz Satış 247,35 221,01 13,21 92,87 4,60 25,88 30,70 83,10 31,47 114,61 15,35 102,66 200,74 848,68 33,38 371,15 71,10 Efektif Alış 242,50 205,84 12,95 91,05 4,28 25,38 30,10 81,47 30,85 112,36 14,30 95,61 186.96 790,44 31,09 363,87 66,22 Efektif Satış 249,78 223,17 13,34 93,78 4,64 26,14 31,00 83,92 31,78 115,73 15,50 103,66 202,71 857,00 33,71 374,79 71,80 Imtaş: Sigorta Sektörümüz hem azgelişmiş hem de tekelleşmiş İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosn) lttihadı Milli T.A.Ş. İMTAŞ Genel Müdurü Bülent Akarcalı dün düzenlediğı basın toplantısında sigorta piyasasında tekelleşmenin serbest rekabeti ortadan kaldırdığı görüşünü savundu. Akarcalı, devlet organlannca en sıkı denetlenen bir hizmet sektörü olmasına karşın sigortacılığın az gelişmişlik görunümünden kurtulamadığını söyledi ve şöyle koruştu: "1982 yılında TUrkiye'deki toplam sigorta prim tutarı 30 milyar lira civannda olmuştur. Tunus duzeyi hedef alındığında bunun 150 milyar, Yunanistari düzeyinde ise 360 milyar olması gerekir. Bu düzeye vanlraış olsa idi sigorta sektörü bir Atatürk Barajı'nı rahatlıkla finanse edebilirdi." Bülent Akarcalı, devlet kuruluşlanna ait sigortacılık işlerinin, büyuk banka ve holdinglerin denetimindeki sigorta şirketlerine gitmesinden yakındı ve "Böyle tekelleşmiş bir ortamda, İMTAŞ tek piyasa şirketi olarak kendini gostermiştir" dedi. Akarcalı, İMTAŞ'ın geçen yıl 1 milyar 31 milyon liralık prim topladığını ve bu yılın ilk yarısında direk prim artışının yüzde 50'yi bulduğunu söyledi. ÇAPRAZ KURLAR 18.7258 53.7694 8.0564 7.8606 1611.29 1.2319 3.4791 / ABD Avusturya Şilini Belçika Frangı Fransız Frangı tsveç Kronu İtalyan Lireti Kanada Dolan S. Arabis. Riyali DOLARJ 2.6634 9.5547 2.9765 2.1582 240.95 7.4091 0.89348 3.4311 1.5005 B. Alman Markı Danimarka Kronu Hollanda Florini tsviçre Frangı Japon Yeni !\orveç Kronu ABD ABD ABD DOLARI DOLARI DOLARI Konfeksiyondaki küçük bir etiket sizi üretici firmayu ulaştırabilir Hazır giyim piyasasını bir baştan bir başa dolaşırken, ekonomik givinmenin yollarını arayan okurlarımız için, onları imalatçı firmaya götürebilecek bir ipucu yakaladık. Lüksünden harcıâlem konfeksiyon mağazalarındaki çeşitli mallann hemen tümünde karton fiyat etiketinin dışında bir başka etiket daha var. Genellikle mallann iç yuzlerine dikilmiş olan bu kuçük kumaş etiketlerde o malı ureten firmanın adı, hatta bazen de telefon numarası yazılı. Dolaştığımız dukkân sayısı ve baktığımız kuçuk etiket adedi arttıkça görduk ki, aslında piyasadaki mallan ureten firma sayısı, o mallan satan dükkân sayısı kadar çok değil. Farklı dukkânlarda çoğu kez ayni imalatçının amblemi, etiketi ve telefon numarası karşımıza çıktı. Gazeteye dönunce de bir kenara not ettiğimiz telefon numaralannı bir bir çevırdik. Telefon numarası yazılı olmayanlarda ise firma adıyla rehberden telefonu bulduk. Telefonda karşımıza çıkan imalatçıiarın buyuk bolumu, mallarını perakende de satabileceklerini, hatta kendilerinin çoğunluğu Sultanhamam'da perakende satış mağazalan bulunduğunu söylediler. Diyeceğimiz şu... Aynı kalitedeki malı daha ucuza satın almak istiyorsanız ve biraz da zamanınız \arsa, malın içindeki etikete bir goz atarak imalatçı firmaya ulaşmak her zaman olmasa da bazen mümkün. 1 Avustralya Dolan 1 Kuveyt Dinarı 1 Sterlin ALTIN GUMUŞ FHATLARI Cumhuriyeı Reşat 24 Ayar (gr) 22 Ayar Bilezik (gr) Cümüş (gr) ALİŞ 27.200 26.500 3.760 3.420 91 27.300 27.000 3.765 3.530 93
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle