Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r umhuriyet Sahıbi Cumhuri>rl Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonım Şırkelı adına N»dir N«di. • Genel Yayın Muduru: Hasan Crmal. Muesbese Muduru: Emine t jakhgü, Yazı Işlerı Muduru: Oki) Gonensin, • Yazı Işleri Mudıır Yardımcısı: Ahmrt Konılsan. Haber Merkezı Muduru. Yalcın Bayer, Savla Duzenı Yonetmenı. Ali Acar. TAKVIM 24 Eylül 1983 Imsak: 6.05 Guneş: 7.47 Ternsılaler ANk^RA Yalçın Doğan. İZMIR Hikmet Çetinkaıa, ADANA Mehmel Mercan, • Senıs Şejlen: Istanbul Haberlerı Sdahallin Guler, Dı$ Haberl.r. Ergun Balcı, Ekonomi: Osman Ulagay. Yun Haberlen: Barbaros Gencak, Kullur: A>dın Emcç. Magazın: Yalçın Pekşeıt, Spor Danışmanı Abdulkadir Vııcelman. Duzeltme: Refik Durbaş, Araştırma: Şahin Alpa>. Ikindi: 17.30 Akşam: 20.03 Yatsı: 21.34 Burolar: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenışehir, Tell75825I75866, Idare 183335. • Izmir: Halıl Zıya Bulvarı No 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Amturk Caddesı, T H.K. Işhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yavan: Cumhurivet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A Ş. Turk Ocağı Cad 3 9 4 1 , Cagaloğlu. isı. PK 246lsl. Tel: 5209703 Telex. 22246 OğJe: 14.06 Yazı işleri müdürleri görüşlerini açıkladı: Yasa tasarısı basın özgürltiğüne aykırı Basın yasası değişikük tasansının yasalaşması halinde gazetelerin sıradan polis, adliye, magazin ve spor haberleriyle çıkacağı savunuldu ISTANBUL, (THA) Gazetelerin yazı işleri müdürleri, "basın yasası değişikük tasarısı yasalaşırsa gezeteler, polis, adliye, magazin ve spor sayfası olarak çıkacak" dediler. THA muhabirinin sorulannı yanıtlayan Güneş gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Teoman Orberk, Danışma Meclisi'ne sunulan basın yasa tasansının dördüncü kuvvet olarak kabul edilen basına karşı buyük bir güvensizlik sergilediğini belirterek, "tasannın bülunünde, basının toplumdaki suç odaklanndan biri olduğu ve bu nedenle sıkı bir şekilde denetim altında tululması gerektiği anlayısı hâkimdir" dedi. Orberk, Türkiye'de tekzip müessesesinin tek taraflı işlediğini savunarak şunları söyledi: "Tekzipler gerektiği gibi incelenmiyor. Gazetelerin bu konudaki itirazlarıgöz önune alınmıyor. Yelerli deliller verildiği halde, hemen hepsi tekrar kullanılmak suretiyle iade ediliyor." Cumhuriyet gazetesi Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Ahmet Korulsan da yeni tasannın haber verme olayını öldürücü nitelik taşıdığına dikkat çekerek, tasarı gerçekleşirse gazetelerde sıradan, yankı uyandırmayacak poüsiye ve adliye haberlerinin yer alacağını, toplumun ahlâk yapısının korunmasında önemli rol oynayan türden haberlerin, örneğin bir yolsuzluk haberinin verilemeyecegini söyledi. Yaa işleri müdürlerinin fazla sıkıştırılması halinde bu makamın fonksiyonunu yitireceğıni bildiren Korulsan, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Gazeteler yazı işleri müdürlerinin bu dunımuna yeni çözüm getirmek zomnda kalırlar. Gazeteler kendi çerçevelerinde bir çözüm yolu bulamazlarsa veya onlara bir çözüm getirmeleri için olanak verilmezse o zaman gazetenin temel fonksiyonu, yani okuyucuya olanlan iletme fonksiyonu, dolaylı olarak engellenmiş olur. Tasan bu haliyle basın özgürtüğü kavramına temelde aykın bir nitelik taşımaktır." Günaydın gazetesi Yazı işleri Müdürü Akgün Tekin, basın yasa tasansının basın özgürlüğüne kısıtlayıcı hükümler getirmemesi gerektiğini ifade ederek, "Basını özgür olan hiçbir ülkenin bu özgürlükten zarara uğradığı görülmemiştir. Nilekim dunyaya şöyle bir goz atacak olursak, basın özgürlügü olan ülkelerin çok ileri, özgürlügü kısıtlı olan ulkelerin geriolduğunugörurüz. Tabii bu ozgürlüğu de sıntrsız olarak kabul etmek mumkun değildir. Basın da bunun bilinci içindedir" dedi. Tercüman gazetesi Sorumlu Müdürü Aydogdu titer, şu anda tekrar incelenmekte olan basın yasası değişikük tasarısında temennilerinin, basın özgürlüğünu zedeleyici bazı maddelerinin kaldınlması olduğunu söyledi. Son tasanda sorumlu müdürü n sorumluluğunun bir kısmının yazı işleri müdürüne aktarıldığını vurgulayan îlter, bunun yanlış bir uygulama olduğunu belirtti. Yazı işleri mudürunün haberleri değerlendirdiği zaman hiçbir baskı, sorumluluk altında tutulmaması gerektiğine dikkat çeken Aydogdu İlter, "Hazırianan tasanda sorumluluk daha çok yaygınlastınlmaktadır. Şunu belirtmek isterim ki, basınımızda, kişi, haysiyet ve şerefine fazlalıkla dokunulmakta ve bunu onleyici madde bulunmamaktadır. Yeni kanunda bu konuda hassas davranıldığı görülüyor ve ben bunu tasvip ediyorum" dedi. Milli Gazete Yazı işleri Mudü(Arkası Sa. 11'de) Doç. Bıyıkh: Cezaevinde once eğitim ve çalışma koşulları yuratılmalı ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Avukat Doçent Dr. Hasan Bıyıklı, cezaevlerinin İçişlerı Bakanlığf na devredilmesinin önemli sakıncalar doğuracağını söyledi. Bıyıklı, "Cezaevlerinin iç ve diş güvenlikten önce bina, barınma, eğitim ve özellikle çalışma koşullannın yaratılması gelmektedir" dedi. Bıyıkh, cezaevlerinin yonetiminin Adalet Bakanlığı'ndan Içişleri Bakanlığrnadevri konusundaki girişimlerin konuya ilişkin yasa tasarısının DM'de görüşülmeye başlanması ile yeniden güncellik kazandığını belirtti. Yönetim değişikliği duşüncesinin temelinde cezaevlerinin iç ve diş disiplinini sağlama amacının yattığının anlaşıldığını vurgulayan Bıyıklı, "Ancak bu amacın düşünulen yeni yönetim biçimi ile sağlanamayacağı ortadadır" dedi. Bıyıklı şunları söyledi: "Cezaevleri diş güvenliğinin, mevcut yönetim biçiminde dahi kolluk güçlerince sağlandığı, buna rağmen kaçma olaylarının önünün alınamadığı, hatta askeri garnizonlar içindeki iç ve diş güvenliği askerler tarafından sağlanan cezaevlerinden idam cezasına hükümiü kişilerin kolaylıkla kaçabildikleri hatırlanırsa. bu goruşumuzun haklüığı daha iyi anlaşılacaktır. ÖNEMLİ SAKINCALAR Yönelim değişikliği kendisinden beklenen bu yaran sağlamayacağı gibi, sayısız önemli sakıncalar doğuracaktır. Her şeyden önce, cezaevi yönetirainin tumüyle kolluk güçlerine bırakılması, 1982 Anayasası ile vatandaşlara lanınan ve güvence altına alınan yargılanma ve kendini savunma hakkını önemli ölçüde zedeleyecek. sınırlayacaktır. Yargılanmakta olan tuluklulann, kendilerini yakalamış, sorgularını yapmış veya yapmakta olan, haklanndaki soruşturmayı yürütmüş bulunan kolluk güçleri tarafından yönetilen cezaevlerinde barındırılması, hem savunma güvencesini ortadan kaldıracak, hem de cezaevleri ne kadar adil ve tarafsız yönetilirse yönetilsin, kolluk kuvvellerini sürekli ve ağır bir zan altında bırakma tehlikesini doğuracaktır. Cezaevlerinin bilinen sorunlarının başında iç ve diş güvenlikten önce, bina, barınma, eğitim ve özellikle çalışma koşullannın yaratılması gelmektedir. Bu sorunlann çözumu için, yönetim biçiminin değiştirilmesinin uygun bir yontem olmadığı açıktır. Butün uygar ülkelerde infaz v ceza yargılamasının bir devamı^ ve adli bir iş sayılırken ve bu doğrultudaki uygulama hızla yayılıp gelişirken, ulkemizde elli yıl önce başlatılmış bulunan ve daha ileri gotürülmesi gereken uygulamadan dönülmeye kalkışılması tek kelimeyle hazindir." Başkanı I Türkİşbir vergi Yılmaz: Etkili reformu zorunlu oldu ANKARA (THA) Turkİş Genel Başkanı Şevket Yılmaz "Toplu pazarlık dönemine yeniden geçerken mullaka etkili bir vergi reformu yapılmalıdır" dedi. Şevket Yılmaz, şimdiki gelir dağıhmının işçi aleyhine ve adaletsiz olduğunu belirterek, vergi kaçakçılığından dolayı devlet bütçesinde ağır bir kanama olduğunu söyledi. Bir yılda bütçenin tamamına yakın vergi kaçırıldığını basından izlediklerini belirten Türkİş Genel Başkanı Yılmaz şöyle devam etti: "Bu vergi kaçağı yüzünden işçiraemurcmekli kesimi çok yiiksek bir vergi ödemeye mecbur bırakılmaktadır. Biz işçiler olarak vergi vermemek iddiasında değiliz. Vergimizi tam ödemekten gurur duyanz. Ama neden sadece biz verivoruz? Vergi kaçıranlar kimlerse onlar niye vergi vermiyorlar? Vergi adale İ İ İ \ m r l f l r İstanbultular oldum olası "kıyıdan"gelecek haberlere duyarhdırlar. Bir gözleri denize takılT5 J *"* i C X f rnadan edemez. "Baltk var mıymış?", "Çok muymuf?", "Me tutmuşlar en fazla?" sorulan, avdan dönen balıkçılarm çevresinde hemen her gün tekrarlanır. Işyerlerinde, gelen "balık haberlerine" göre, "çıkışta şöyle bir Köpriı civarma uğrayalım, "önerileri, plânlarıyapılır. Ama balıkçılarm dönüşünü, yolunugözleyen, sadece tstanbullu "ızgaratava"meraklüarı değildir. Boğaziçi'nin usta uçucuları, hunerli dalıcılan martılar da toplaşıp beklerler. Aralanndan bazılan "gider bakar gelir. " Sanki içlerinden onlar da "Baltk var mıymış, çok muymuş?" diye soruyor gibidirler... (Foloğraf: Kadir CAN) ti bir iilkede sosyal adalet için temel şarttır." Mutlaka etkili bir vergi denetimi yapılmasını isteyen Şevket Yılmaz, asgari ücret miktarının vergi dışı bırakılmasını, emek gelirinin geri kalan kısmının daha düşük oranda vergilendirilmesini ve emek dışı gelirlerin (kâr, faiz, rant) vergi oranlannın yükseltilrnesini istediklerini belirtti. Öte yandan THA muhabirinin bir sorusu üzerine Şevket Yılmaz şunları söyledi: "Değerli işverenlerimizden rica ediyorum, iilkemizin huzura en zi>ade muhtaç bulurtduğu şu dönemde ve ileriki döneralerde fedakârlığı sadece işçilere yüklemesinler, yiikün bir köşesinden lütfen onlar da tutsunlar. İşçi ücretlerinin çok düşük olduğunu kabul eden ve bu durumdan şikâyet eden değerli işverenlerimiz de var. Bu sonımlu tavrın işveren temsilcilerine rehber olraasını dilivoruz". Akıl hastalığı tedavisinde çalınan besteler bir konserle yinelenecek Topkapı Sarayı'nın Akağalar Kapısı öniinde otantik sazlarla Türkiye'de ilk kez verilecek olan konser Osmanh İmparatorluğu devrinde hastalara çalınan eserleri içeriyor. Kültür Servisi Deva Holding A.Ş, kuruluşunun 25. yıldönumünu 27 eylül salı gunü Topkapı Sarayı'nda ilginç bir programla kutlayaca*k. Bu programın ağırlık noktasını da, Osmanlı tmparatorluğu devrinde ruh hastalıklarının tedavisinde uygulanan müziğin yinelendıği bir konser oluşturmaktâ. Konser programında, Farabi'nin 12 makam üzerine yaptığı tasniften sekiz makam kullanılarak seçilen 16. ve 17. yüzyıl enstrumantal müziğinden örnekler yer alıyor. Topkapı Sarayı'nın Akağalar Kapısı önünde otantik sazlarla Türkiye'de ilk kez verilecek olan bu konseri, İstanbul Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı oğretim üyesi Ruhi Ayangil yonetecek. Konser şu eserlerden oluşuyor. Solakzâde Mıskaalî Mehmet Hemdemî Çelebi'nin "Rast Peşrevi", Hafız Post'un Rehâvî "Yürük Semâisi". Kutbı Nâyî Osman Dede'nin Büzürg "Saz Semâisi", Şerif'in "Uşşâk Peşrevi" (Peşrevi Şâhı Hubân) ayrıca bestecisi bilinmeven Sabâ "Son Peşrev" (Sabâ Çemberi) ve son Yürük Semai, Buselik "Saz Semâisi", Hüseynî "Peşrev" (Peşrevi Kız) ve Hicaz "Son Peşrev" (Zer Mahbub) ve Son Yüruk Semai. Konserin ardından, ilk kez müzede açılan Cariyeler Hastanesi gezilecek. Osmanlı İmparatorluğu doneminde kullanılan tıbbi araçların, ilaçlann ve raacunların sergilendiği Hekimbaşı Odası ziyaret edilecek. da görülüyor. Farabî, fbni Sina. Kulbüddîni Şirâzî gibi büyuk bilginler yapıtlarında buna yer vermişlerdir. Uygulamanın hangi tarihte başlatıldığı kesin olarak bilinmese de, Anadolu'da ilk kez 13. ve 14. yüzyıllarda bu yonteme başvurulduğu, 17. yuzyılda da Edirne Darüşşifası'nda bu yöntemin yaygın biçimde aygulandığı eldeki belgelerden anlaşılıyor. Evliya Çelebi de, unlu "Seyahatname"sinde Edirne Darüşşifası'ndan söz ediyor. Ancak İslam dunyasının öteki bolgelerinde de bu yonteme başvurulup vurulmadığını belirleyen kanıtlar pek yok. Topkapı Sarayı Kitaphğı Hazine Kitapları arasında bulunan Hasan Şuuri ve Gevrekzâde Hâfız Hasan Efendi'nin kitapları da bu konuya yeterince ışık tutacak biümsellikte değil. Tedavide kullanılan müzik parçalannın akıl hastalarının tedavisi amacıyla bestelendiklerini kanıtlayan belgeler ele geçmedi. Bu yüzden de, salı gunkü konserde sunulacak örneklerle benzerlerinin "özel" olarak bestelenmediği ve önceden beürlenen makamların o yuzyıllardaki örneklerinin icra edildiği kanısı güç kazanıyor. Salı günü çalınacak olan besteler, işte böylesi kaynaklardan seçilmiş olan ve 17. yuzyıla kadar yaşamış bulunan bazı Turk sanatçılarının yapıtları. Ancak bunlar ilk kez bir konser programında topluca yer alıyor ve dört tanesi yüzyıllardan bu yana ilk kez çalınıyor. Evliyâ Çelebi, "Seyahatname"sinde, Edirne Darüşşifası'nı şöyle anlatıyor: "...Bu hakir Evliyâ garip bir şey gördum, Merhum ve mağfur Bâyezid Velî aleyhirrahme Hazretleri vakıfnâmesinde, hastalara devâ, dertlilere şifâ, divânelerin ruhuna gıdâ ve def'i sevdâ olmak üzere, on aded hânende ve sâzende gulâm tahsis etmiştir ki, üçü hânende, biri nâyzen, biri kemânî, biri musikaari, biri santuri, biri çengî. biri çengsanturi, biri udî olup haftada üç kerre gelerek hastalara, delilere musiki faslı veririer. Biemri Hayyi Kadir, nicesi âvâzı sâzdan hoşhâl olurlar. Hakkaa ki ilmi musikkie ne>â, rast, dugâh, segâh, çârgâh, suzinâk makamları anlara mahsustur. Ammâ makamı zengule ile makamı buselikte râst karar kılsa hayat verir âdeme. Cürale saz ve makamlarda ruha gıda vardır." Neresi gaz kaçınyor acaba?.. Açık öğretim görenler yatay geçiş yapamayacaklar ANKARA (ANKA) Yüksek Oğretim Kurulu, tıp diş hekimliği fakultelerinde açık profesör ve doçent kadrolanrun, devamlı statüdeki öğretim üyelerine tahsis edileceğini, açık öğretirr> fakültelerinden, normal fakültelere yatay geçiş yapılamayacağını açıkladı. YÖK'un bugünkü Resmi Gazete'de yayınlanan, öğretim üyeliğine yükseltilme ve atama yönetmeliğine bir madde eklenmesi hakkındaki yönetmeliğe göre, bir üniversitede açık bulunan doçentlik ve profesöriük kadrosu rektörlükçe, isteklilerin başvurması için kadronun devamlı ve kısmi statusü belirtilerek ilan edilecek. Tıp ve diş hekimliği ile uygulamalannın üniversite içinde yapıldığına YÖK'çe karar verilen bilim dallarındaki açık profesör ve doçent kadrolan, yalnızca devamlı statüdeki öğretim üyelerine tahsis edilecek ve bu durum yapılacak ilanla belirtilecek. YÖK, ayrıca 2809 sayılı yasa ile universitelere bağlanan yüksek öğretim kurumlannda öğretim görevi yapmakta olanların, 2547 sayılı yasaya bağlı olmaksızın oğretim üyeliğine yukseltilme biçimlerini gösteren yönetmeliği de Resmi Gazete'de yayınlandı. Buna göre, bu haktan 20 temmuz 1982 tarihinde kurumlannda öğretmen ve başvurduğu tarihte bir yüksek öğretim kurumunda öğretim görevlisi olarak bulunanlar yararlanabilecekler. Bu yılm sonuna kadar öğretim üyeliğine yükseltilmek isteyenler üniversitelerinin rektörlüklerine başvuracaklar. Başvuran adayların yardımcı doçent olabilmeleri için en az dört yıl, doçent olabilmek için en az 8 yıl ve profesör olabilmek için de en az 15 yıl kendi alanlannda çalışmış olmaları gerekiyor. YÖK, önlisans ve lisans düzeyinde yatay geçişlere ilişkin yönetmelikte de değişikük yaptı. Buna göre, geçişler fakülte ve yüksek okullarca geçişin yapılacağı sınıfın giriş yüındaki yüksek oğretim kummuna giriş kontenjanı ile her sınıfta mevcut öğrenci sayısı arasındaki farkı aşmamak koşuluyla beürlenen ve üniversitece açıklanan sayı ile bağlı olarak yapılabilecek. Bu sayı, oğrenci mevcudu 50'ye kadar olanlarda iki, 50100 arasında bulunanlarda üç, 100150 arasında olanlarda dört, 150200 arasmda bulunanlarda beş ve 200'den fazla olanlarda altıdan az olmayacak. Tıp fakülrelerinin son sınıflarında yatay geçiş imkânı verilmezken açık öğretim fakulteleri öğrendleri ile ekstern öğrencilerin yatay geçişlerine izin verilmevecek. Müzikle tedavi nedir? Ses titreşimlerinin beyin dokularını doğrudan etkilediği Batı'da da, Doğu'da da kabul edilen bir gerçek. Bu noktadan hareketle, İslajn dünyasında muziğin akıl hastalıklarının tedavisinde kullanılması, ilk kez X. yüzyıl Bir grup Avrupa Konseyi parlamenteri pazartesi geliyor CARİYELER HASTANESİ Topkapı Sarayı Harem Dairesi içinde bulunan Cariyeler Hastanesi, bir avlu çevresinde iki katlı hasta koğuşları ile hamamı, mutfağı, aşçılar koğuşu, bulaşıkhanesi ve helâlarıyla ve de usl kattaki kuçük eczanesiyle bir küçük revir niteliğinde. Ayrıca saray kadınlannın cenazelerinin çıkarıldığı Mcyil Kapısı ve bir de gusulhanesi var. İSTANBUL (IJBA) Avrupa Konseyi Parlamentosu üyelerinden oluşan bir heyet, Unileverİş'in davetlisi olarak pazartesi günü Türkıye'ye geliyor. Avrupa Konseyi'nde Türkiye ile ilgili görüşmelere katılmadan önce Türk siyasal ve kültürel yaşamını tanımalan amacıyla davet edilen heyet üyeleri arasında İngiliz Parlamentosu'ndan Christopher Jackson, Stanley Jobnson, Shelagh Roberts, Alman Parlamentosu'ndan Rudolf Luster, Avrupa Konseyi Kültür Dairesi'nden Christian Heimpel ve gazeteci Klaus Kirchberg bulunuyor. Turk hükümetinin diş tanıtma faaüyetlerine katkıda bulunmak amacıyla Ünileverİş ve G.A.Baker kuruluşlannca düzenlenen programa katılan Avrupa Konseyi yetkilileri, İstanbul'daki Anadolu Medeniyetleri Sergisi'ni gezdikten sonra Ankara'ya giderek devlet ve siyaset adamlarıyla görüşecekler. Türkiye'de beş gun kalacak konuklara ülkenin siyasal, ekonomik ve kültürel yapısı hakkında Türk bilim adamlarınca fstanbul'da ve Ankara'da brifingler verilecek. İstanbul'da Vali Nevzal Ayaı ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent'i, Ankara'da Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof.Necdet Serin'i ziyaret edecek olan konuklar onuruna G.A. Baker kuruluşu tarafından İstanbul'daki tarihi İbrahim'Paşa Sarayı ve Çiniü Köşk'te birer resepsiyon verilecek. TÜBIT4K ödülünü kazananlar belli oldu Liseler matematik yanşmasında Karadeniz bölgesinden Trabzon Lisesi birinci oldu. Liselerarası fizik yanşmasının ferdi birinciliğini Kayseri Lisesi'nden İbrahim Aslan kazandı. Ödüller kasımda verilecek. ANKARA (a.a.) Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBITAK)'ca duzenlenen ortaokul son sınıflar arası matematik, liselerarası matematik, fizik ve kimya yarışmalarının değerlendirmeleri sonuçlandı. 2122 mayıs 1983 tarihlerinde 17 ilde ve Kıbns'da yapılan yanşmalarda, her dalda ve her bölgede ferdi derece alan öğrenciler ile ekip olarak derece alan okullar belli oldu. Yarışmada derece alan okul, o£renci ve oğretmenlere başarı beıgelerı ve para ödülleri önümüzdeki kasım ayı içinde çeşitli illerde düzenlenecek torenlerde \enlecek. TÜBİTAK'dan konuya ilişkin olarak yapılan açıklamaya gore, başarı belgesinin yanı sıra ferdi derecelendirmede birinci olan öğrenciler, 19831984 öğrerim yılında, üse oğrenimlerini sürduruyorlar ise, kurumun lise bursiyeri olacaklar. Liseyi bitirenler ise, üniversitede temel bilimler alanlanndaki fakültelere devam etme koşuluyla, kurumun üniversiıe bursiyeri olmaya hak kazanacaklar. Ödul alan öğrencinin yetişmesinde özel çaba gösteren öğretmen varsa, bu öğretmene de oğrencinin aldığı ödül kadar para ödüiiı verilecek. TÜBITAK'ın bilimsel yarışmalarında bolgelerarası ve okullararası derecelendirme sonuçlan şöyle: İç Anadolu Bölgesi'nde ortaokullar arası matematik yanşmasında sadece TED Ankara Lisesi orta kısmı birincilik odülüne değer bulundu. Öteki bölgelerde ise birincilik kazanan okul olmadı. Ferdi derecelendirmelerde ise Iç Anadolu'dan Ankara Lisesi orta kısım öğrencilerinden Tavfun Sonmez ile Ankara Yıldırım Beyazıt Ortaokulu'ndan Musa Hakan Asyalı Ege Bölgesi, İzmir Fevzi Çakmak Ortaokulu'ndan Mehmet Değirmencioğlu, Marmara Bolgesi İstanbul Robert Koleji Lisesi orta kısmından Ateş Haner, Doğu Anadolu Bölgesi Erzurum Anadolu Lisesi orta kısmından da Rahmi Akdağ birincilik kazandılar. Liselerarası matematik yanşmasında İç Anadolu Bolgesi'nden Ankara Fen Lisesi, Marmara Bolgesi'nden Kabataş Erkek Lisesi, Karadeniz Bolgesi'nden Trabzon Lisesi birincilik odulune değer bulundular. Bu dalda birincilik alan öğrenciler ise bölge ve okullarına göre şoyle: İç Anadolu Bölgesi Ankara Fen Lisesi'nden Ekmel Özbay ve Mehmel T. Özgen ile Ankara Cumhuriyet Lisesi'nden Aybar Karaçay, Vlarmara Bolgesi Kabataş Erkek Lisesi'nden Mustafa Akyürek, Ege Bolgesi Bornova Anadolu Lisesi'nden Mahmut Kunt, Izmir Ödemiş Lisesi'nden Tahir Belenli, Akdeniz Bolgesi Antalya Lisesi'nden Ercüment Aslan Karadeniz Bölgesi Trabzon Lisesi'nden Halit Fatih Kulaç. (Arkası Sa. 11 'de) Ofe/, lokanta ve eğlence yerlerinde yüzde dağıtımı farklı uygulanıyor Istanbul Haber Servisi Otel, lokanta eğlence yerlerinde toplanma yüzdelerinin butun çalışanlara dağıtılacağına ilişkin yasa hukmü uygulanamıyor. 30 temmuz tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren yasada ongörülen, yüzdelerin nasıl dağıtılacağına ilişkin yönetmelik Çalışma Bakanlığı tarafından henüz hazırlanamadı. Yasanın yürurluğe giriş tarihi ile birlikte uygulamaya girmesi gereken yuzdelerin bütün çalışanlara paylaştınlması hukmü, uygulamanın nasıl yapılacağına ilişkin yonetmeliğin bulunmaması gerekçesi ile çok değişik uygulamalara konu oluyor. Kimi iş yerlerinde yüzdeler eskiden olduğu gibi sadece bir bolüm çalışanlara veriliyor. Kimilerinde işveren karan ile bir paylaşım sistemi uygulanıyor. Kimi iş yerlerinde ise, yüzdelerle ilgili hiçbir ödeme yapılmıyor. Uygulama kargaşası, yuzdelerin dağıtımının bütün çalışanlara paylaştırılmasının gecikmesi, çalışanlann yakınmalarına konu olurken.yönetmeliğinhazırlanıp yürürlüğe girmesinden sorumlu Çalışma Bakanhğı ve yetkilileri de, yönetmelik üzerinde yapılan çok çeşitli baskılardan yakmıyorlar. Yetkililer, yuzdelerin butün çalışanlara dağıtılmasında sistemi belirleyecek yonetmeliğin hazırlanmasında umulanın çok üstünde baskı ve sorunlarla karşı karşıya kaldıklannı, gecikmenin bundan kaynaklandığını belirterek özellikle işverenlerin ve yuzdelerin bütün çalışanlar arasında paylaşılmasından çıkarları bozulanların herbiri ile çelişen tez ve önerileri ile çözumu guçleştirdiklerini açıklıyorlar. Yine de çalışmaların aon aşamalara geldiğini, yonetmeliğin yakında yürürlüğe girebileceğini bildiriyorlar. Ortaokul ve liselerde kayıtlar 7 ekime uzatıldı ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Ortaokul ve liselerde 198384 öğretim yılı oğrenci kayıt işlemleri için öngorülen sure 7 ekim cuma gününe dek uzatıldı. Milli Eğitım Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada bazı öğrencilerin kayıtlarını yaptıramadığının anlaşıldığı belirtilerek özetle şöyle denildi: "Orlaokul ve liselerde 19831984 oğretim yılı oğrenci kayıt işlemleri 16 eylül 1983 cuma günü saat 13.00'de sona ermisti. Öğretmenler Kurulu ve Sınıf Öğretmenler Kurulu Toplantısı'nın 14 eylul 1983 larihinde sonuçlanması, Kurban Bayramı tatilinin 16 eylül 1983 saat 13.00'de başlaması gibi sebeplerle bazı öğrencilerin kayıllannı yaptıramadıklan Bakanlıgunıza yapılan başvurulardan anlaşılmıştır. Çeşitli sebeplerle kayıtlarını yaptıramayan öğrencilerin mağduriyelkrinin önlenmesi amacıyla öğrenci kayıtları 7 ekim 1983 cuma günu çalışma saati sonuna kadar uzatılmıştır. Bu durumdaki öğrencilerin devamdevamsızlık durumları kayıt tarihinden itibaren hesaplanacaktır."