Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan ile ABD arasında imzalanan askeri üsler anlaşması ve ekleri, Yunanistan'da geniş çalkantılara neden oldu. Anlasma metninin açıklanması. Papandreu Hukümeti'ne karşı gerek ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi'den, gerekse soldaki Yunan Komünist Partisi'nden değişik tonlarda eleştirilere yol açtı. Atina'daki tarafsız Yunanlı çevreler ise "Andreas PapandmTdan başka hiçbir politikacı böyle bir anlaşmayı imzalayamazdı. Eğer, Yeni Demokrasi Partisi böyle bir anlaşma imzalamış olsaydı, ülkenin sokaklannda kan eovdeyi götürürdü." diyorlar. Anlaşma metni açıklandığında, metnin bundan önceki Yunan hükümetlerinin iki kez imzalamaktan kaçındığı metinlere kıyasla, ABD yönetiminin Atina'ya eskiden daha az ödün verdiği dikkati çekiyor. Atına'daki siyasi gözlemciler, Papandreu'nun tek başarısının Türkiye ile Yunanistan arasında 7/10 oranında askeri yardım dengesinin korunmasına ilişkin olarak anlaşmaya konulan sekizinci madde olduğunu belirtiyorlar. Yunan basını da anlaşma nedeniyle Papandreu'yu eleştiren başlıklar yayınlıyor. Bağımsız Kathimerini gazetesi "Zafer naralan yatışıyor" manşeti ile çıktı. Yunan Komünist Partisi de anlaşmamn halkoyuna sunulmasını istedi. Yunanistan ana muhalefet Lideri Evangelos Averof ise anlaşmayı kendi iktidarlan döneminde, 1977 yıhnda parafe edilen ve daha sonra 1981 yılında parafe aşamasına gelindikten sonra yine imzadan vazgeçilen metinlere kıyasla, PASOK iktidarının 8 eylülde imzaladığı anlaşmamn başansız bir biçimde çok geride kaldığını söylemekle birlikte "Anlaşmamn imzalanraasıoın gerekliliğinin iilke için önem taşıdıgını"söyledi. Averof iktıdann "ölüm iisleri dışarı" slogamnı bırakarak anlaşmaya imza koymasından tatmin olduğunu belirtti. Atına'daki diplomatik gözlemciler, sosyalist PASOK'un 1981 seçimlerinden önce ve iktidar olduktan sonra hükümet programında üsler için ABD'den istedikleri ile elde ettikleri arasında kıyaslama ve değerlendirme yaparlarken, anlaşmamn TürkiyeABD arasındaki anlaşmadan pek farklı olmadığını öne sürdüler. Kıyaslama ve değerlendirmeler şu noktalarda toplanıyor: 1 Yunanistan'dan uzaklaştırılması istenen ABD'nin ölüm üslerinin en azından 5 yıl kalmasını, PASOK iktidan seçimlerde verdiği söze karşın kabul etti. Anlaşmamn Ingilizce metni, sürenin beş yıl sonra "sona ertbilir" ilkesini, Yunancası ise değişik kelimelerle "sona erer" koşulunu içeriyor. Anlaşmamn her iki dilde de (Yunanca ve Ingilizce) eşdeğerde olduğu hükmüne karşılık, bu değişik zamaniama kelimelerinin anlaşmada yer almasını kabui etmesi, PASOK'un Yunan kamuoyunu tatmin için bu yola gittiği ve üslerin Yunanistan'dan uzaklaştınlması konusunda Atina'nın Washington'dan istediğini kesinlikle elde etmediğini ortaya koyuyor. Nitekim, anlaşma metinlerini açıklarken, Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yuannis Kapsis "Bu madde gelecek iktidan bağlayıcı bir biikiim degildir. Kaldı ki 1988 yılında da PASOK olarak biz iktidarda olacağımız için bu hukmun bir sorun yaratacağını sanmıyonım" gibi bir gerekçeyi ortaya koyma gereğini duydu. Türkiye ile ABD arasındaki anlaşmamn 7. maddesinin birin Sahıbi. Cumhuriyrt Macbaacılık ve Gazetecılik Turk Anonım Şırkeıı adına Nadir N»di. • Genei Yayın Müduru: Hasan Cemal, Muessese Muduru: Effline Uşaklıgil. Yaa İşleri Muduru: Okay Gonensin, • Yazı Işleri Mudur Yardımcısı: Ahmct Koratean, Haber Merkezı Muduru: YaJçın Baycr. Sayta Düzeni Yönetmetıi: Ali Acar. TAKVIM 13 Eylul 1983 İmsak: 5.52 " Guneş: 7.36 Temsılaler: ANKARA: Valçın Dogan, IZM1R: Hikroet Çetinkaya. ADANA: Burolar: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir, Tel: 175825175866, Mehmel Mercan, • Servıs Şejleri: tstanbul Haberlerı: Selahallin Giıler, Dış Idare: 183335, • tzmir: Halil Zıya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 Haberler: Ergun Baict, Ekonomi: Osman Ulagay, Yurı Haberlerı • Barbaros • Adana: Ataıurk Caddesi. T.H.K. Işhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 Gcnçak, Kullur: Aydın Emeç, Magazin: Yalçın Pekşcn. Spor Danışmanı: • Basan ve Yayan: Cumhurivel Matbaaolık ve Gazetecilık T.A.Ş. Turk Abdulkadir Yucclman, Düzeltme: Refik Durbaş, Araşlırma: Şahin Alpa). Ocagı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Isl. PK: 246Ist. Tel: 5209703 Telex 22246 Ikindi: 17.43 Akşam: 20.55 Yatsı: 21.55 Ogle: 14.10 ABD, Yunanistan'a fazla ödün vermeden anlaşmayı imzalattı ci fıkrası "Anlaşmamn beş yıl süre ile geçerli olduğunu" daha açık ve seçik ortaya koyuyor ve gereğinde taraflardan birinin üç ay öncesinden bir ihbarı sonucu sürenin uzatılabileceği hükme bağlanıyor. Oysa, Yunan anlaşması beş ay önceden yapılacak bir ihbarı ve ayrıca sürenin tamamlanması halinde ABD'nin 17 ay içinde üsleri boşaltması hükmünü getiriyor. 2 Konstantin Karamanlis'in Başbakanlığı döneminde, 197677 tarihli üs görüşmelerinde, ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, zamanın Yunan Dışişleri Bakanı Bitsios'a gönderdiği bir mektupla (olası Tiirk lehditleri karşısında Yunanistan'a ABD'nin güvencesini) vermişti. Oysa bu kez Papandrelı'nun ısrarlı istemlerine karşın, Washington, Atina'ya ne böyle bir güvenceyi, ne de Kissinger'in güvence veren mektubuna atıf yapan veni bir mektup vermeyi dahi kabul etmemiştir. Bu açıdan bakıldığında Papandreu'nun imzaladığı anlaşmamn, Karamanlis'in parafe edilen ancak imzalanmayan anlaşmasından çok geride kaldığı öne sürülüyor. 3 Türkiye ile Yunanistan arasında 7/10 oranında askeri yardım dengesinin korunmasına ilişkin olarak anlaşmaya konulan sekizinci madde ve bunu daha da açıklayan ABD'nin Atina Büyükelçiliği İşgüderinin ek mektubu, Andreas Papandreu'nun Washington'dan koparabildiği tek ve en önemli ödün olarak kabul ediliyor. Araştırma görevlisi kadrosu 5 kat artıyor Bakanlar Kurulu'nca kabul edilerek Cumhurbaşkanlığına gönderilen Üniversite Kadro Kararnamesi iizerindeki çalışmaiar sonuçlanma aşamasına ulaştı. ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu) Üniversiteler kadro kararnamesinin bu hafta içerisinde Cumhurbaşkanbğ^'nca kabul edilerek yürürlüğe girmesi bekleniyor. Kararname ile önceden 6 bin olan asistan kadrosu, 30 bin araştırma görevlisi kadrosuna yükseltiliyor. Edinilen bilgiye göre, Bakanlar Kurulu'nca kabul edilerek Cumhurbaşkanlığfna gönderilen üniversiteler kadro kararnamesi üzerindeki çalışmaiar sonuçlanma aşamasına ulaştı. Milli Güvenlik Konseyi thtisas Komisyonu'nun kararname ile ilgili çalışmalanna, geçen hafta içerisinde YÖK Başkanı Prof. Ihsan Doğramacı ile YÖK üyesi Kemal Karhan ve bazı yetkililer de katıldılar. Doğramacı ve üyeler, komisyona kararname hakkında bazı açıklamalarda bulundular. Bugünlerde MGK tarafından görüsülerek Resmi Gazete'de yayınlanması beklenen kararnamede, araştırma görevlisi kadroları 5 misli artınlıyor. Araştırma görevlisi kadrolannın artırılmasının nedeninin, Türkiye'de lisans öğretimi yapanlar içerisinde yüksek lisans yapanların sayısının artırılması amacı olduğu ifade edildi. Türkiye'de lisans öğretimi yapanlardan yüzde 10'u yüksek lisans yaparken, ABD'de yüzde 35, Fransa'da yüzde 25'i yüksek lisans yapıyor. YÖK'ün hazırladığı kararname taslağında önemli bir değişiklik yapılmadı. Kararnamenin içerdiği önemli hükümlerden birisi de, öğretim görevlisi kadrosunun açılması. Öğretim görevlileri, daha önce kendi kadrolan olmadığından öğretim yardım cısı kadrosunda görev yapıyorlardı. Öğretim görevüsi kadroları özellikle meslek yüksek okullarında çok sayıda oluşturuluyor. Karamamede bir eğitim programında genel olarak 200 öğrenci bulunması öngörülürken, bilim dallanna göre öğrenci sayıları da ayrıca belirleniyor. Mühendislik ve fen bilimlerinde toplam 50 öğretim elemanı öngörülürken, bu sayı iktisat ve işletme gibi dallarda 100 olarak belirleniyor. Tıp fakültelerinde 200 öğrenci için 20 profesör, 40 doçent ve 60 yardımcı doçent bulunacak. Sosyal bilimlerle ilgili 200 oğrencilik bir öğretim programında 3 profesör, 6 doçent ve 11 yardımcı doçent olması öngörülüyor. Kadro kararnamesinin ivedilikle çıkmasının zorunlu olduğu belirtiliyor. Üniversitelerde yeni öğretim döneminin başlamasından önce yeni kadrolann oluşturulması, özellikle yeni kurulan üniversiteler açısından zorunlu görülüyor. Bu üniversitelerin kadroları, geçici kadrolar ile oluşturulmuştu. Papandreu: Vaadlerini tulamadı Vize sınavlarını Üniversitelerarası Kurul düzenleyecek ANKARA, (Cumburiyet Biirosu) YÖK Başkanı Prof. thsan Dogramacı imzasıyla tüm üniversite rektörlüklerine bir yazı gönderilerek vize sınavlanna ilişkin yeni düzenleme yapma yetkisinin Üniversitelerarası Kurul'a ait olduğu belirtildi. Üniversitelerarası Kurul'un bayram sonrasında özel gündemle yapacağı toplantıda, 1. sınıflardan ikinci sınıfa geçme koşullanna da açıklık getirilmesi bekleniyor. Yüksek Öğretim Kuruıu Başkanı Prof. fhsan Dogramacı'nın rektörluklere gönderdiği yazıda, YÖK yasasmda değişiklik yapan 2880 sayılı yasaya değinildi. Yasa değişikliği nedeniyle, YÖK'ün sınav düzenine ilişkin yeni düzenleme yapma yetkisi kalmadığı vurgulanan yazıda, yeni yasal düzenlemelere göre yan yıl içi sınavlanna (vize sınavlanna) ilişkin konulan düzenleme yetkisinin Üniversitelerarası Kurul'a ait olduğu belirtildi. Öte yandan, üniversitelerin bırinci sınıflannda bazı derslerden başarısız olan öğrencilerin, bu dersleri tekrarlarken ikinci sınıf derslerini alıp alamayacakları konusundaki farklı uygulamaların da Üniversitelerarası Kurul toplantısında ele alınması bekleniyor. Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz Üniversitelerarası Kuruj Başkanı ve fstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Kafalı, "Maalesef uygulamada farklılıklar var. Farklılıklar gelişmemis üniversitelerde daha çok" dedi. Prof. Kafalı, bir üniversite rektörünün önerisi halinde bu konunun da Kurul'un bayram sonrasında yapacağı toplantıda ele alınacağını belirterek, bu farklılıklann giderilmesinin Üniversitelerarası Kurul'un görevleri arasında yeraldığını ifade etti. Prof. Kafalı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz üniversitemizde, birinci sınıfta bazı derslerden başarısız olan öğrencilerin ikinci sınıf, derslerini alamayacaklan şeklinde uygulama yapıyoruz. Konu Eğitim Komisyonlan'nın bu ay sonunda yapacagı toplantıda da ele alınabilir." YÖK yasasmda ve yasayı değiştiren 2880 sayılı yasada yüksek öğretim programlarının birinci sınıflannda okuyan öğrencilerin ilk sınıf derslerini iki oğretim yılı içerisinde başarmalan zorunluluğu getiriliyor. Ancak bu yasa maddesi üniversiteler arasında farklı şekillerde yorumlanıyor. Birinci sınıf derslerinin yanısıra ikinci sınıf derslerinin de alınmasına karşı çıkan üniversite yöneticileri, yasa ile birinci sınıflann baraj kabul edildiğini savunuyorlar. Üniversitelerarası Kurul toplantısında bu konuda alınacak bir karar 19821983 öğretim dönemi için de geçerli olabilecek. Kurul birinci sınıfta tekrarlanan derslerle birlikte ikinci sınıf derslerinin de alınabileceğini kararlaştınrsa tüm üniversitelerde uygulama birliği sağlanmış olacak. Üniversitelerarası Kurul bayram sonrasında yapacagı özel gündemli toplantıda vize ve final sınav larındaki başarı puanlannın düşürulmesi konusunu görüşecek. Başarı puanlarının düşürulmesi halinde üniversitelerde başarısız durumda olan öğrencilere yeni sınav hakları doğacak. Binlerce romatizmalı içîn eczanelerde ilâç yok Doç. Yazıcı halk arasında romatizma konusunda yanlış bilgilerin yaygın olduğuna dikkat çekerek, Türkiye'de 500 bin kişide eklem romatizması olduğunu söyledi. Romatizmanın 126 türii bulunuyor. tstanbul Haber Servisi Ülkemizde 500 bin dolayında kişinin yakalandığı tahmin edilen "romatizmanın" halk arasında bilindiği gibi soğuk ve rutubetten kaynaklanmadığı bildiriliyor. Bilinen 126 çeşit romatizmadan önemli bir bölümünün tüberküloz, akciğer kanseri ve çeşitli iç organ hastalıklarınm belirtisi ve sonuçlarından biri olarak ortaya çıktığı sanılırken çoğunluğunun nedeninin ise henüz anlaşılamadığı kaydediliyor. Bu konularda konferans vermek uzere Ingiliz Romatolog Dr. Colin Barnes Türkiye'ye geliyor. Vücudlarının bazı bölgelerinden sürekli ağrı çektiklerinden şikâyet eden kimselerin, havada yağmur bulutlarını gördüklerinde romatizmalarının tuttuğunu belirterek "Herhalde yağmur geliyor. Barometre gibiyimdir. Yine sızılarım haşladı" ve benzeri biçimlerde konuştuklan duyulur. Oysa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Romatoloji servisi öğretim görevlilerinden Doç. Dr. Hasan Yazıcı, havanın nem miktanyla romatizmanın hiç bir ilgisi bulunmadığını, üşütme sonucu meydana gelen ağnların sadece basit birer kas ağrısı olduğunu söylüyor. Romatizma uzmanı olan Yazıcı, "Artık, romatizmada kaplıca tedavileri Batı ülkelerinde pek kullanılan bir tedavi yöntemi degil. Güniimüzde bilimsel dergilerde kaplıca tedavisine ait çalışmalara rastianmıyor" diyor. Romatizma konusunda halk arasında yanhş bilgilerin yaygın olduğuna dikkati çeken Doç. Yazıcı, bu arada romatizma çeşitlerinden biri olan ve şekil bozukluğu yaratan eklem romatizmasının (Romatoit Atrit) Türkiye'de çok sık görulduğünu bildiriyor. Ülkemizde 500 bin dolayında kişinin eklem romatizmasına yakalandığının tahmin edildiğini anımsatarak, romatizmanın bu türü hakkında şu bilgileri veriyor: "En iyi koşullarda tedavi edilse dahi her on Romatoit Atril haslasından biri yakalandıktan on yıl sonra yataktan kalkamaz hale geliyor. Bu durum goz onünde bulundurulduğunda ülkemizde en az 50 bin kişinin. yatağa baglı olarak yaşamak dunımunda kaldığı ortaya çıkıyor. Henüz nedeni anlasılamayan bu hastalıga her yaşta insan yakalanabildigi gibi, özellikle orta yaştaki insanlarda yoğunlaştığı görülüyor." Doç. Dr. Yazıcı'dan ediniien bilgiye göre, bugune dek hastalığa yakalananlar uzerinde yapılan araştırmalar sonucunda 126 romatizma türü saptanabilmiş. Ancak 126 türun de nedeni konusunda kesın bir bulgu yok. Bir bölümünün virüslerden kaynakIandığı, önemli bir bölümünün sarılık, tüberküloz, akciğer kanseri ve çeşitli iç organ hastalıklarınm belirti ve sonuçlarından biri olarak ortaya çıktığı tahmin edilirken, çoğunluğu için, henüz bir neden ortaya konamıyor. Hastahğın nedeni bılınmediği gibi, hiç bir turunun kesin tedavisi de yok. Ancak surekli tedavi ile hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabiliyor. Tedavisi yapılmaması halinde gorme kaybından olüme dek çok ciddi sonuçlar doğurabilıyor. Buna karşılık, ülkemizdeki SSK ve Sağlık Bakanlığı da içinde olmak üzere tüm hastanelerde romatizmalılar için ayrılan yatak sayısı 50'yi geçmiyor. Yazıcı, aynca böylesine hayati bir hastalığın tedavisinde kullanılan belli başlı ilaçların Türkiye'de bulunamadığına dikkat çekerek, şunları söylüyor: "Romatizma (eda>isinde kullanılan belli başlı ilaçların arasında altın tuzları, penisilamil, \e klorokin yer alır. Ancak bu ilaclar Türkiye'de bulunmuyor. Sosyal Sigortalar Kurumu konut kredilerini yeniden canlandırıyor 1980 yılından sonra biiyiik ölçiide dondurulan konut kredileri bundan böyle istenen koşullara uyan tüm kooperatiflere verilecek. Geçen yıl yalnızca 74 kooperatif SSK kredisi alabilmişti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SSK konut kredileri yeniden yaygın biçimde verilmeye başlandı. SSK Genel Müdurlük yetkilileri uygulamanın SSK Konut Kredisi yönetmeliğine göre yapılacağını açıkladılar. Halen SSK Ferdi konut kredisi 600 bin lira olarak veriliyor. SSK konut kredileri 1980 yılından sonra buyük oranda dondurulmuş ve bu arada geçtiğimiz yıl açılan ferdi konut kredileri ise 1977 yılından bu yana en düşük düzeyine inmişti. 1980 yılında 299 konut kooperatifine açılan konut kredisi ile doruk noktasına oluşan SSK konut kredileri daha sonra bir çok kooperatifin yapım etkenliklerini tamamladığı dikkate aiınarak bu yıldan sonra dondurulmuştu. Nitekim bu U2antıda 1982 yılında konut kredisi verilen koopeze ratifsayısı74eduşerek i966du ne inmi ti y' * N'tekim aym y 4 milyar 700 milyon liraya düştü. Ancak 1980 yılında yürürlüğe konulan istikrar önlemlerinin konut talebini büyük oranda düşürmesi ve SSK'nın bu alana plase ettiği fonları kullanamaması sonucu uygulama yeniden değiştirildi. SSK Genel Müdürluk yetkililerinden alınan bilgiye göre SSK konut yönetmeliğinde belirlenen koşullara uyan tüm kuruluşlara bundan böyle yeniden kredi verilecek. Yunanistan Türkiye'ye karşı ABD'den güvence istemekten vazgeçti ATİNA, (Cumburiyet) Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yuannis Kapsis,hukumetınin Amerika'dan Türkiye tehlikesi karşısında güvence istemekten, aynca ülkedeki ABD üslerinde sağlanan özel bilgilerin Türkiye'ye de verilme'sini engelleme kr şulundan vazgeçtiğini açıkladı Yunanlı siyasal yazarlarla özeı basın toplantısı yapan Kapsis, Türkiye karşısmua Yunanistan'a Amerika'nın güvence vermesi konusunda bir soruya karşılık, şu yanıtı verdi: "Güvenliğini yabancı güvencelere dayayan bir iilke için bu durum, vesayet altına girme \aratarağı için büvük zarar verir. Eğer bir iilke super giicıin gıivencesini kabul ederse, bu iılkeye mudahale kapısını da açar ki, biz bir başka gücun hakemliğini kabul edemeyiz. Vunanistan'ın doğu sınırlarının güvencesi Pasok iktidara geldiğinden beri sağlannııştır." Aynca Yunan hukümeti, ülkedeki ABD askeri üsleri anlaşmasına ilişkin müzakerelerin başında sunduğu koşullar arasında, bu üslerden sağlanacak ozel bilgilerin Türkiye'ye aktarılmasının onlenmesini de VV'ashington'a koşul olarak bildirmışti. Kapsis, bu konudaki bir soruyu ise şöyle karşıladı: "Yunan tarafı bu görüşünden de vazgeçmiştir. Bu bilgileri denetlemek bizim için tümüyle olanak dışıdır. Çünku ABD'nin bu bilgi toplama istasyonlarında kullandığı çok gelişmiş ve yuk sek teknikle elde ettiği ihtisaslaş mıs bilgileri hiçbir ülkenin denet leme olanagına sahip olmadıgı nı anladık." Istanbul'da 70 yıllık dunıan Şirketi Hayriye'den kalma vapurlann ayrı birgüzelliği vardır. 60yıldır, 70 yıldır Boğaziçi'nde çalışırlar. Hem de teknolojiye kafa tutarcasına. Ahşap gövdeleri ile Boğaz'ın kimı zaman dalgalı, kimi zaman durgun sulannı yararlar... Uzun bacalarından ınce bir duman salarak gider gelirler... Bazen de beyaz buhar fışkırtarak dudüklerinı çalarlar. Ama bazen de bağlama iskeleleri olan Emınonü'ne gelip ıstim salarlar. Kazana atılan her kürek komur bacadan kara dumanlar halinde çıkar havaya karışır ve göz gözü görmeyecek bir ortam yarattr. Ne Yeni Cami'mn duvarları kalır kirlenmedik, ne insanlann ciğerleri... Hiçbir ilgili de çıkıp "Kaptan, çarkçıbaşına söyle de şu kazanı temiz tutsun, şefırin orta yerinde havaya kara dumanlar salmasın, burası Ankara değil" demez E5 karayolundaki kazalurda yüzde 30 oranında azalma var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanhğuun E5 karayolunda aldığı yoğun önlemler sonucunda bu karayolundaki trafik kazalannda önemli miktarda azalma olduğu, ancak tüm Türkiye genelindeki kazalarda ise artış olduğu öğrenildi. E5 karayolundaki trafik kazalannda 1982 yılında 1981 yılına oranla yuzde 30 oranında bir azalma olduğu belirlendi. Edinilen bilgiye gön: E5 karayolunda geçen yıldan bu >ana alınan yoğun önlemler trafik kazalarının ve meydana gelen kazalarda da ölüm ve yaralı sayısının azalması sonucunu doğurdu. E5 karayolundaki trafik ekiplerinin sayısı arunldı ve bu ekipler yaz boyunca izne çıkanlmadılar. Trafik ekiplerinin yoğun denetimleri ile birlikte, E5 karayolu helikopterlerle ve sivil ekiplerle de denetleniyor. E5 karayolunda 1982 yılında meydana gelen kazafann 1981 yılındaki kazalarla karşılaştırılması sonucunda, kazalarda yüzde 30, ölü sayısında yüzde 40 ve yaralı sayısında da yuzde 38'lik bir azalma olduğu belirlendi. Edirne'den Hatay'a değin uzanan E5 karayolundaki trafik kazalanndaki maddi hasar miktannda da bir azalma ortaya çıktı. E5 karayolundaki kazalar ve bu kazalardaki maddi hasar miktarlan 1976 yılından bu yana şöyle sıralanıyor: • 1976 Kaza sayısı: 7.528, ölü sayısı: 1.349, yaralı sayısı: 5.515, maddi hasar: 154.701.400 TL. • 1977 Kaza sayısı: 7.864, ölü sayısı: 1.517, yarah sayısı: 6.043, maddi hasar: 203.745.300 TL. • 1978 Kaza sayısı: 7. 922, ölü sayısı: 1.446, yaralı sayısı: 6.234, maddi hasar: 318.669.200 TL. • 1979 Kaza sayısı 6.023, ölü sayısı: 1.070, yaralı sayısı: 5.033, maddi hasar: 404.952.700 TL. • 1980 Kaza sayısı: 5.362, ölü sayısı: 1.103, yaralı sayısı: 5.035, maddi hasar: 746.409.900 TL. • 1981 Kaza sayısı: 6.982, ölü sayısı: 1.119, yaralı sayısı: 5.921, maddi hasar: 1.262.768.500 TL. • 1982 Kaza sayısı: 4.818, ?'" sayısı: 664, yaralı sayısı: 3.6* maddi hasar: 907.070.000 TL. 19761982 yıllannda meydana gelen kazalarda toplam 4 milyar dolayında maddi hasar olduğu da saptandı. 1983 yılının ilk 6 ayında E5 karayolunda kesinleşmeyen rakamlara göre, 1599 kazada 214 kişi öldü, 1094 kişi de yaralandı. Geçen yılın ilk altı ayında ise 2370 kaza meydana gelmiş ve bu kazalarda 439 kişi ölmüs, 1094 kişi de yaralanmıştı. Ehliyet sınav komisyonlarında sadece emniyet yetkilileri bulunacak ANKARA (THA) Sürücu belgeleri verme sistemini değiştiren yeni karayoliarı trafik yasa tasarısının Milli Güvenlik Konseyi Ihtisas Komisyon'undan önümüzdeki günlerde çıkması bekleniyor. Halen Milli Güvenlik Konseyi Komisyon'unda görüşulen yasa tasarısına göre 19 yaşını dolduran herkes ağır vasıta ehliyeti alabilecek. Halen yürürlükte olan yasaya göre, ağır vasıta ehliyeti için beş yıllık profesyonel ehliyetli sürücü olmak gerekiyor. Sürücü belgesi alırken aranan şârtlardan sağlık durumu ile ilgili olanlar fazla bir değışikliğe uğramıyor, yalnızca 65 yaşını doldurmuş olan süruculerden Sağlık Kurulu raporu isteniyor. Öte yandan daha önce amatör, profesyonel, ağır vasıta olarak sınıflandırılan sürücü belgeleri, hazırlanan tasarı ile yeniden sınıflandınlıyor. Buna göre sürücü belgeleri, a motorlu bisiklet, motosiklet, b otomobil, minibüs, kamyonet, c kamyon, dçekici araçlar, e otobüs, f lastik tekerlekli traktör, g iş makinalan turünden motorlu araçlar, h özel tertibatlı motosiklet ve otomobiller, k sürücü aday belgesi olarak sınıflanıyor. Bu sınıflamaya tabi tutulan sürücü belgeleri yine eskisi gibi amatör ve profesyonel oluyor, eski uygulamadan farklı olarak e sınıfına ait sürucu belgesi olanlar özel uzmanlık gerektiren otobüsleri kullanamayacaklar. Yeni tasarıya göre kamyon, otobüs ve cekici araç kullananların hepsi profesyonel sürucu sayılıyorlar. Ayrıca eskiden 35 yıl arasında değişen sürucu belgelerinin vize şartı yeni yasa tasarısı ile 5 yıla çıkarılıyor. Yeni tasanda öğrenim şartları aynen korunuyor, eskiden olduğu gibi sürucu belgesi için hangi sınıftan olursa olsun ilkokulu bitirme zorunluluğu aranacak. Sakatlar ve ozel tertibatlı araç kullananlar bu uygulamanın dışında bırakılacak. Yeni tasarıya gore sınavlar yazılı veya test ve uygulamah yapılacak. Turk Ceza Kanun'unda yer alan bazı suçları işlemiş olanlara eskiden olduğu gibi yine sürücü belgesi verilmeyecek. Şimdiye değin karayoliarı, Şöförler Cemiyeti ve emniyet yetkililerinden oluşan sınav komisyonları ise yeni tasanya göre yalnızca emniyet yetkililerinden oluşacak. Yapılması düşünülen en önemli değişiklik ise gerekli görülen hallerde II Trafik Komisyonlan'nın kararı ile sürucu sınav larının ilçelerde ve askeri birliklerde yapılması oluyor. Sürücü belgesi almak için sınava girecek olan adaylar, yetkili memurların onünde bir başvuru formunu kendi el yazıları ile dolduracak ve imzalayacaklar. Bu belgedeki bilgiler aksi kanıtlanıncaya kadar doğru sayılacak. Verilen bilgilerin doğruluğu emniyet yetkilileri tarafından yapılacak bir araştırmayla saptanacak. Yanlış bilgi veren kişiler işledikleri fiil daha ağır bir cezayı gerektirmiyorsa 26 ay arasında hafif hapis cezası ile cezalandırılacaklar. Yeni tasanda aynca sürücü okulları yer alıyor. Bu okullar Emniyet Gene! Müdürlüğü tarafından veya yetki vereceği özel ya da tüzel kişilerce açılabilecek.