19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
> AĞUSTOS 1983 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Günün Aynası tran Türkiye'den yağ dışalımını kısıtladı ANKARA (ANKA) tran 3ıda Maddeleri Tedarik ve Da;ıtım Merkezi tarafından, mısıözti yağı, zeytinyağı, ayçiçek ağı ve soya yağı ahmı için Türkye'ye yapılan başvuru donduuldu. Ihracatı Geliştirme Merkezi etkililerinin verdiği bilgiye göe, bu konudaki ithalat fran Bakanlar Kurulu'nun aldığı bir kararla durduruldu. Iran Ticaret Ataşeliği yetkilileri, durdujrna kararının genel gıda ithalatıyla ilgili yeni bir program yapılmasından kaynaklandığmı belirttiler. Yetkililer, Türkiye ile Iran arasındaki ticari ilişkilerin normal biçiminde gelişerek sürdüğünü kaydettiler. Merkez Bankası ihracatta vergi iadelerini bir haftadır ödemiyor Küçük ve büyük ihracat firmalannın yetkilileri vergi iadesi ödemelerinin aksadığını doğruluyor. NİLGÜN UYSAL Merkez Bankası'nın ihracatta vergi iadesi ödemelerini durdurduğu belirtiliyor. tlk şikâyeti gazetemize küçük boy bir firma yaptı.Fikri Barut telefonda: "Merkez Bankası vergi iadesi ödemelerini bir haftadır yapmıyor" diyordu. Nasıl ve nedeni soruşturmaya çahştığımızda anladık ki, Fikri Barut ihracatını kendi deyişiyle "bypass firmalar" aracılığıyla yapmaktadır. "Çok ihracata yiiksek teşvik" sisteminin doğal sonucu olarak, dışa yaptığı satışları büyük pazarlamacı şirketler aracılığıyla gercekleştiren Fikri Barut'a sorun "dolaylı" olarak yansımıştır. Bağlı olduğu büyük şirketler Merkez Bankası 'ndan bir süredir vergi iadesi alamadıkIarını söylüyordu Fikri Barut'a, o da bize telefonu acmıştı. Doğrusu önce, bürokrasinin ağır işlediği bir ülkede yaşadığımızı bilerek belli bir ihtiyatla karşıladık şikâyeti. Telefona sarılmayı ise ihmal etmedik. İlk çevirdiğimiz numara thracatçı Birlikleri'nin telefonu oldu. Lokman Kondakçı, öngörümüzü doğrular biçimde konuşuyordu ve "Tiirkiye'de hep sıkışıklık vardır. Bu yeni bir durum olmasa gerek" diyordu. Lokman Kondakçı'nın üstünde durduğu ihtimaller "ülkede iş hacmini karşılayacak nakit paranın bulunmadıgı" olgusuna dayalıydı. Kendisi de bir süre önce 200 milyon dolarlık vergi iadesi alacağını 15 gün aralıklarla 8 taksitte alabilmişti. Teşekkür edip kapattım telefonu. Bir de büyük ihracatçı şirketlere ya da pazarlama şirketlerine sormak gerekiyorduRam Dış Ticaret yetkilile.ı sorumuz UstUne, hemen ilgili arkadaşlarına bizim duyacağımız biçimde durumu aktardılar. Onların kendi alt kademelerinden aldığı yanıt: "14 günlük bir durdurmanın söz konusu olduğunu" haber veriyordu. "Birşey söylemek ister misiniz?" dedik. Bu kadarı yeter dediler. Bir yandan da Merkez Bankası'nı bulmaya çalışıyorduk. Bankanın Istanbul'daki yetkililerinden aldığımız yanıt, daha çok: "Arada sırada olur böyle şeyler" biçiminde özetleniyordu. "Peki neden, nakit sıkıntısı böyle birşeye yol açabilir mi?" diye sorduk. Kararlı mı kararsız mı olduğu belirsiz bir sesle, "Olabilir" dediler. Bütün bu koşuşturmalar sırasında nedense sıra en son ENKA Pazarlama'ya geldi. Meşgul telefonların barajını aşıp ENKA Pazarlama'dan genç bir ilgiliyle görüştüğümüzde şu yanıtı alacaktık: "Genelde, bir haftadır Merkez Bankası vergi iadesi ödemelerini durdurmuş bulunuyor." Peki bu tür kesilmeler arada sırada olur mu? "Genellikle bürokrasi Türkiye'de ağır işler. Bunun sonucu olarak da bazı aksamalar ortaya çıkar. Ama maii yılbaşına denk gelen dönemler hariç, vergi iadesi ödemeleri kolay kolay tümüyle durmazdı. Tek tük de olsa ödemeler yapüırdı. Böyle olmazdı." Yani? "ENKAolarak vergi iadesi isteklerinde bizim küçümsenmeyecek bir yerimiz vardır. Diyelim ki, o gün yüz talep söz konusu ise, bunun 50'si bize aittir. Ve mekanizmanın en ağır işlediği zamanlarda bile 1.2 tane talep sonuçlanır. Ama bu kez durum farklı. Bir haftadır hiçbir vergi iadesi işlemimizi Merkez Bankası sonuçlandırmadı. Durgunluk değil tam bir durdurma söz konusu. Mali yılbaşı dönemlerinde devlet kasasındaki belirsizlikten kaynaklanan ödeme durmaları hariç, ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyoruz." OECD: Yabancı sermayeyi çekmek için yüzde 49luk pay sınırını kaldırm Türkiye'de yatınm yapan yabancı sermayeyle ilgili olarak hazırlanan OECD raporunda, Yabancı Sermaye Koordinasyon Derneği'nin yetkilerinin artınlması ve işlemlerin cabuklaştırılması istendi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Ekonomik Işbirliği ve Kalkınma örgütü OECD'nin Türkiye'de yatırım yapan yabancı sermayeye ilişkin raporunda, Yabancı Sermaye Koordinasyon Derneği'nin yetkilerinin artırılması istendi. Raporda yüzde 49 yabancı sermaye sınırının kaldırılması, işlemlerin basitleştirilip kolaylaştırılması ve yatırım indiriminden yabancı firmaların da yerli firmalar gibi eşit biçimde yararlandırılmaları önerildi. OECD Raporu'nda 1980 yılından itibaren ilişkilerin gelişmesinde her iki tarafça da gösterilen özenin dikkat çekici olduğu belirtilerek "1980 yıhnda Türkiye'nin yardımına gelen uluslararası kuruluşlar ve hükümetler gibi, firma yöneticileri ve bankerler de, TUrkiye ekonomisindeki düzelmeyi ancak orta vadede elde edilebilecek bir başan olarak görmektedirler" denildi. Raporda Türkiye'nin gelecekteki gelişmesine gittikçe artan bir güven duyulduğu kaydedilerek bunun siyasi istikrarın sağlanmasınin gelecekte de devam edeceğine ve daha da önemlisi pazar ekonomisine yönelik politikanın süreceğine olan inançtan kaynaklandığı belirtildi. OECD raporunda "Türk yöneticilerinin, içe dönük ekonomik politikanın beraberinde getirdiği sapma ve verimsizliği önleyen bir politika izleyerek ve rekabet kurallarını benimseyerek uzun dönemde daha büyük gelişme fırsatları bulunduğunun farkına vardıkları" ifade edildi. Ayrıca yabancı sermaye için "yatınm yapma ortamındaki iyileşmenin" önemli bir etmen olduğundan söz edildi. ÖNERİLER OECD tarafından hazırlanan raporda Türkiye'deki yabancı firmalar ile yatırım yapmayı tasarlayan firmaların yaptığı eleştirilere de yer verildi. 8 maddelik eleştiriler ve öneriler bölümünde, yabana sermayeli firmaların bürokratik işlemlerin fazlalığından yakındıklarından ve yerli firmalar ile aralarında ayrım yapıldığından söz edildi. Eleştiri ve öneriler şöyle: • Türkiye'de yatırım yapmasına izin verilen girişimin, özelliklerinde teroel değişiklikler gerektirmeyen tüm yönetim kararları için, yerli firmalarda olduğu gibi, Yabancı Sermaye Dairesi'ne bilgi vermek yeterli olsun. Bununla beraber gerekirse firmanın yapacağı değişikliklere bir aylık bir itiraz süresi eklensin. Ancak tüm sektörlerde işlemler basitleştirilsin ve belirli bir geciş döneminden sonra tümüyle kaldırılsın. • İster yeni bir girişim isterse sonradan sermaye arttırımı yoluyla olsun yüzde 49'u aşan sermaye payı ile ilgili izinler YSD yetkisinde olsun. Ayrıca yabancı sermaye katılım oranında yüzde 49'a kadar olan her türlü artış için gene YSD yetkili kılınsın. • Sabit kotalar yerine belli bir marj içinde hedefler belirlenmeli ve her iki kota arasında bir ilişki kurulmalıdır. Böylece yerli malzeme kullanım oranı ile ilgili hedefi aşma durumunda, bu fazlalık ilgili firmanın dışsatım kotasında indirilebilmeli; yükümlülüğün yerine getirilmesi durumunda kâr transferinin bloke edilmesi biçimindeki tehdit edici uygulama da kaldırılmalıdır. Bunun yerine belli bir dönemde eğer bir firma kotadaki miktarların çok altında kalmışsa, nedenlerini YSD'ye yazılı olarak bildirsin ve gelecekteki durumun nasıl olacağını belirtsin. • Yerli üretim durumunun ispatı ile ilgili çok katı bürokratik koşulların kaldırılarak işlemlerin basitleştirilmesi ve cabuklaştırılması gerekir. • Yabancı yatırımlar bugüne kadarki uygulamada yatırım izninden yararlanamamaktadrr. Bu açıdan yerli yatırımcılara tanınan bu haktan yabancı yatırımcıların da yararlanarak eşit uygulamaya tabi tutulmaları gerekir. • Transfer edilmeyen kârlardan yapılan sermaye artırımı için fiktif transfer yapma zorunluluğu tümüyle kaldırılmalı ve yerine bir şey konmamalıdır. • Ticaret Bakanlığı ve diğer ilgili bakanlıklar denetim yetkisine sahiptirler ve bazı durumlarda dışsatım ve dışalım fiyatlarını belirlemektedirler. Fiyat denetim mekanizmasının istatistik amacıyla bilgi verme zorunluğuna dönüştürülmesi gerekir. İDARİ VE MALİ KONGRE İLANI Istanbul Haliç Rotary Kulübü Derneği'nin Idari ve Mali Kongresi, aşağıda yazılı gündemdeki maddeleri görüşüp karara bağlamak üzere, 17.8.1983 tarihinde tstanbul Hilton Oteli'nde saat 13.00'detoplanacaktır. Sayın üyelere duyurulur. Saygılarımızla. Yönetim Kurulu Başkanlığı Gündem: 1Açılış ve Başkanlık Divanı'nın seçimi 2Yönetim Kurulu Raporunun okunması, gelir ve gider hesaplarının müzakeresi. 3Denetim Kurulu Raporunun okunması. 4Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulunun aklanması. 519831984 dönemi tahmini bütçenin görüşülmesi. Bütçe fasıllan arasında aktbı .na yapmak üzere Yönetim Kurulu'na yetki verilmesi. 6Toplantı zaptınm Genel Kurul adına Başkanlık Divanı'na imza yetkisinin verilmesi. 7Dilek ve Temenniler 8Kapanış.. feşar: Kur garantisi bilgisizlik m da çıkar nedeniyle istenmiyor IZMtR (Cumhuriyet Ege Bfiosu) Yaşar Holding Yönetim ıiırulu Başkanı Selçuk Yaşar, 'kur garantisine karşı çıkmak ve levalüasyona taraftar olmak ya konomik bilgisizlikten ya da nenfaat hesaplarından kaynakanmaktadır" dedi. Yaşar; Vehbi Koç'un "kur gaantisinin gerekli oldugu" yojndaki açlklamasına karşılık, ıir gurup İşadamının buna karı çıkmasıni "hayret ve ibretie izediğini" belirterek şunları öyledi: "Işsizlik sorunu tüm çabalaa rağmen halledilememiştir. jayrisafi milli hasıla artışı plan ledeflerinin altına düşmüştUr. r ert başına milli gelir 1000 doarın altındadır. Gerçek yabanı sermaye yatırımlan durmuşur. Özel sektör yatırım yapmak fin, dış kredi almaktan çekinnektedir. Türkiye'ye yatırun yaıan yabancı hisse senetlerinin löviz degeri devalüasyonlar sor nucu devamlı küçülmekte, yatırımlan kur garantisi olmadığı için erimekte ve zarara uğramaktadır". Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar, enflasyonu önleyici ciddi önlemler halinde devalüasyon zorluğunun ortadan kalkacağını ve bu durumda devletçe tanınacak kur garantisinin büyük bir yük olmaktan çıkacağını kaydetti. fei şirkete ceza verildi siyle 28 temmuz tarihinden itibaren " 3 ay süreyle" dışalım listelerinden hiç bir tahsis yapılmaması kararlaştırıldı. tstanbul Konfeksiyon Fisyon Giylm Sanayii A.Ş.'ne de, dışalım yönetmeliği'nin 46 maddesi hükümlerine aykırı davranmaktan, 28 temmuz tarihinden itibaren " 1 yıl süreyle" hiç bir tahsis yapılmaması ve bu süre içinde mutemet dahi tayin olunmaması kararlaştırıldı. ANKARA (THA) Bazı şiretlerin, dışalım ve dışsatım yöetmeliklerinde belirtilen cezai aptırımlara uymadıkları belir:ndi. Ticaret Bakanlığı, iki şirete daha dışalım listelerinden elli sürelerle hiçbir "tahsis yanlmama cezası" verildiğini açıkıdı. Bugünkü Resmi Gazete'de yaınlanan iki ayrı sirkülerle, Söz»en Zirai tşletmeler A.Ş.'ne ahsis konusu malları usulsüz ılarak devir ve sattıgı" gerekçe Taksimetre üretimi için ilk kez bir özel kuruluşa izin verildi ANKARA (THA) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, taksimetre üretimi için ilk kez bir özel kuruluşa "yapabilirlik" izni verdi. Gama Elektronik firmasının, üreteceği taksimetreler 29 ekimden itibaren piyasaya süreceği bildirildi. Şirket Genel Müdürü Celasin Eğer, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın yapabilirlik izni uyarınca defleme .Uretimfcrmi .tama 'ayıp normal, üretime geçtiklen'ni bildiferek "taksimetrelerin fiyatını 25 bin lira olarak belirledik. Bunun yanında bin 500 lira kadar da servis ücreti alınacak" dedi. Celasin Eğer, sayaçları bu fiyatın altında piyasaya sürmek amacıyla çalışmalar yapıldığını da belirterek şu bilgileri verdi: "Sayaçlanmız, Testaş'ın ürettiklerine göre daha değişik özellikler gösteriyor. Fiyatının daha ucuz olması yanında, boyut bakımından da farklı. Arabanın herhangi bir parçasını çıkarmadan, aksesuannı değiştirmeden takılma özelliğine sahip." İlk parti üretim olan 3 bin adetten sonra ikinci partinin üretimine geçildiğinde belirlenen fiyatın daha da ucuzlatılacağını kaydeden Celasin Eğer, "dışalım girdilerinde bir farklılık olması halinde belki bir indirim olmaz ama fiyat da yükselmez" dedi. Bankalar ilk 4 ayda 4.3 milyar iolarlık döviz geliri sağladı Bu arada, döviz pozisyonu tuANKARA, (ANKA) Mertan yetkili ticari bankalar taraez Bankası ve döviz pozisyonu fından Merkez Bankası'na devıtan,yetkili ticari bankalar taredilen döviz miktarının da, söz ıfındin bu yılın ilk dört aylık öneminde 4.3 mi)ya.r d,olaUjlm konuş,u4.önemd,e 5.73.2 milyon aplara ülaştığı belirtendi. Bu ra(Hnda d ö v i 0 e | r & a ğ l a n d l , 6u yıl ocak'nisan dönemı ıti ' Ikam, geçen yıİın eş dönemînde devredilen 547 milyon dolarlık arıyle bankaların hesaplarına döviz miktarına göre, 26.2 milıtikal eden döviz gelirleri, geçen yon dolar daha fazla oldu. ılın eşdönemine göre 160 milBu yıhn ilk dört aylık döneon dolar dolayında azalma kayminde bankaların döviz gelirleetti. 1982'nin ilk dört ayının rinin 1.5 milyar dolarlık bölümü ankaların döviz gelirleri 4.46 nisan ayına ait oldu. ıilyar dolar olmuştu. P i ı * J « n * » H p ı ı r » ı i 7 İ ı ı l f Boğaz derdi, giyim kuşam derdini unutturur oldu. Mutfak masraflarında paralar eriyip gittiği i 1I1I1CC t l C u t u u u i i ölçüde giyime çoğu kimse para ayıramaz oldu. Yaşam pahalılığı indirimli satışlar önünde bile "baraj" yapıyordu. Eminönü'nde "pirinç" için ucuzluk yapıldığını görünce, "yoksa halkın parası yiyecek içeceğe de yetmemeye mi başladı" diye düşündük doğrusu... (Fotograf: Kadir CAN) Parasını indirimsiz satıslarda tüketen halkımız indirimli satışlara ragbet etmıror AHMET TAN Ağustos ayında "mevzuatın izni, ticaret odalarının kavli ile", "hayat pahalılığını bahane ederek, üstüne başına bir şey almayan" halkımıza, mağazalar son bir şans tanırlar. Bu şansın en iyi biçimde kullanılması için de bir iyilik daha yapılarak işçimemurun bordroya imza atıp paraları ceplere tıka basa doldurduğu ayın ilk günü başlangıç olarak seçilir. Tek tek herkese "ucuzluk da•etiyesi" göndermekteki zorluk nedeniyle vitrinleri gergedan dişinden iri rakamlarla süslenmiş etiketlerle donatırlar. Bu etiketler bir bakıma halkımızın her bireyi için çıkarılmış özel "davetiye'Merdir. Ancak, bu yıl Başkent'te Kızılay ve Ulus çevresindeki mağazaların "davef'lerine ve "davetiyelerine" halkımızın pek metelik vermediği izleniyor. Ama, buradan "ahlaki sonuçlar" çıkarmak haksızlık olur. Halkımızda görülen bu kayıtsızlık, bu "davete icabet etmeme" hali, kendisinin nezaketi elden bıraktığı, kabalaştığı biçiminde yorumlanmamalıdır. Halkımızın bu özel "davetlere" metelik verememesinin nedeharcayacak metelik bulamaması da değildir. Burada sorun, belirlenebildiği kadarı ile kültüreldir, zaman ve kaynak planlaması ile ilgilidir. Hemen hemen halkımızın tümü, tüm gelirini, hemen hemen tüm bir yıl boyunca, bakkal, kasap, pazarcı ve tüpgazcıların düzenlediği "indirimsiz" satıslarda har vurup harmaıi savurmaktadır. F.ğer 1 ağustos tarihli cömert "davetiyeleri" düşünerek hareket etseler hem kendileri hem çoluk çocukları ve hem de ülkenin giyim kuşam endüstrisi bundan kârlı çıkacaktır. Atatürk Bulvarı'ndaki Beymen vitrinlerinden bir örnek vererek açıklayahm: Beymen, yazlık deri ayakkabılarda tamı tamamına 1.250 lira indirim yapmış. 1250 lira demek, tuzlu su içinde en azından üç kilo beyaz peynir demektir. Pahahlıktan yakınanlar ellerindeki parayı bakkallara, pazarcılara kaptırmasalardı hem bu 11 bin liradan 9.750 liraya düşürülmüş ayakkabılardan alacaklar hem de çoluk çocuğa "otomatikman" üç kilo beyaz peyniri bedavadan yedireceklerdi... Eğer bedava peynir fikri uygun gelmedi ise, gabardin pantolon var. Beymen'in elifi elifine 2.500 lira eksiğine sattığı bu pantolonlardanbirini paketletip koltuğunu7un altına attığınızda, öteki koltu^unuzun altında da iki kilo biftek, iki kilo baklava için yer ayırmalısınız. Yalnız kasaya uğrayıp 13.100 liradan 10.600'e kadar indirilmiş fişi ödemelisiniz. İndirimli satışlar yolu ile çoluk çocuğun nafakasmı çıkarma işini sıkı tutarsanız, ipek gömlek, takım elbise gibi eşyalar alarak, değil mahallenizin, tüm Darülaceze'nin yetimlerini doyurabilirsiniz. Yeter ki, indirimleri fazla olan mallardan alasınız. 1.950 liralık pantolonu 1.850 liraya almanın ya da 750 liralık gömleği 695 liraya kapatmanın heyecanı içinde dükkân geziyor, vitrin seyrediyorsanız, ayakkabılarınıza ve gözlerinize yazık edersiniz. Bu türden indirimler için ne lüks mağazalara gitmeye ne de ağustoslann ilk gününü beklemeye gerek var. Peynirin kırıntılısını, zeytinin kurumuşunu almaya razı iseniz bakkahnız yılın her günü size indirim yapmaya hazırdır. Zaten "indirimli mal satıyoruz" diye ortahğı velveleye verenlerin büyük çoğunluğu bakkalınızın kırıntı peynire yaptığından daha fazla indirim yapmıyor. Bu konuda Belediye Zabıta Müdürlüklerinin, Maliye gelirler kontrolörlerinin ya da Ticaret Odalarının ciddi denetim ve araştırmaları yok. Ama "indirimli satışlardaki gerçek indirim oranları konusunda halkın yeterince fikir sahibi olduğu" piyasanın genel manzarasından anlaşılıyor. Halkımız parasını, "çakal" ile kafiye yapmaya uygun gördüğü bakkalının, "minnet edilmemesini" öğütlediği kasabının "indirimsİ7 satışları"na yatırmayı sürdürüyor. Tişort ihracatında %20 azalma İSTANBUL (THA) 983'ün ilk 6 aylık döneminde •30 milyon liralık tişört ihracatı serçekleştirildiği belirtilerek, ge:en yılın aynı dönemine oranla r üzde 20 azalma ortaya çıktığı »ildirildi. Ihracatçı Birliği'nden alınan erilere göre, 1983'ün ilk 6 ayında toplam 1 milyon 481 bin 695 adet tişört ihracatı karşılığında 630 milyon liralık gelir sağlandı. Yetkililer, geçen yılın aynı döneminde 2 milyon 250 bin 114 adet karşılığı 784 milyon 439 bin liralık tişört ihracatının bu yıl 154 milyon 438 bin liralık bir düşiiş gösterdiğini açıkladılar Tavukta "pul" yerine "damga İZMİR (THA) Izmir Beleiiyesi Mezbaha Müdürlüğii aldı%\ bir kararla kaçak et kesimini ünlemek için piliç ve tavuklarda jygulanan "pul" sistemini kaliırarak "damga" sistemini geBelediye Başkanlığı'ndan ediıilen bilgiye göre, Mezbaha MüiürlUğü kaçak kesimleri önlemek amacıyla kesilen piliç ve tavuk adeti kadar alınan pul sistemini kaldırarak büyük baş hayvanlarda uygulanan damga sistemini kabul etti. Yetkililer, bundan böyle kesilecek piliç ve tavukların 7 mezbahada bulunan veteriner tarafından damgalanacağını damgalanmayan piliç ve tavukların piyasaya sürülmeyeceğini belirttiler. ATO Meclis Başkanı Yener: 2000 yıhnda azgelişmişlerin yarısı kendini besleyemeyecek NEW YORK (a.a.) Azgelişmiş ülkelerin yarısı, 2000 yılına doğru kendi kendini besleyemeyecek hale gelecekler. Birleşmiş Milletler uzmanlarınca gerçekleştirilen ve kendi alanında ilk kez denenen bilimsel bir yöntemle sürdürülen araştırma sonunda ortaya çıkan verilere göre, 117 azgelişmiş ülkeden 65'inin tarımsal kaynağı, yüzyıl sonuna doğru kendine yetmeyecek. Ülkelerin tarımsal ürün kaynaklarının, toprak yapılarınm, İKİimlerinin ve ürün türlerinin bilgisayara aktarılmasıyla elde edilen veriler ; bu durumdan en çok Afrika'nın etkileneceğini ve kıtadaki 51 ülkeden 30'unun kaynak sıkıntısıyla karşılaşacağını gösteriyor. En gelişmiş tarım yöntemleri kullanan 1 ülke dışında, Güney Batı Asya'daki 15 ülkenin d? aynı durumla karşılaşacakları saptandı. Uzmanlar, bu umutsuz sonucun bile, "tarıma elverişli alan varsayımına dayandığını ve bu alanın tümünün besin maddelerine ayrıldığını, "kahve, pamuk, gibi Urünleri gözardı ettiklerini" söylüyorlar. Aynı kaynaklar, tarımsal alanların tümünde "yiiksek teknoloji" uygulanması halinde, "açık sorununun kalmayacagını" belirtiyorlar. Uzmanlar, yeryüzündeki alanların, şu anda bile herkese yetecek kadar besin ürettiğini, ancak paylaşımdaki dengesizlikler nedeniyle varlıkyokluk ayrımının doğduğunu da vurguluyorlar. Istikrar tedbîrlerinin aksayan yönlerine acil çare bulunmadı ANKARA (THA) Ankara Ticaret Odası Meclis Başkanı Güngör Yener, "ekonomiyi yönlendiren ve yöneten kamu otoriteleri, enflasyonun 1983 için kesinlikle yüzde 30'un altında gerçekleşeceğini ve hatta yüzde 20 oranının hedef alındığını söylemişlerse de, yılın 7 aylık dönemindeki gelişmeler bunun tam tersi olmuştur" dedi. ATO Meclis Başkanı Yener, son ekonomik gelişmeler hakkındaki görüşlerini açıklarken şöyle konuştu: "Sayın Maliye Bakam'nın enflasyon balon yaptı şeklindeki ifadesinde yerini bulduğu gibi, yıl sonunda enflasyon oranının yüzde 30'un üstüne çıkacağı artık kesin olarak belli oldu Ödemeler dengesindeki açığın kapatılamaması yanında, dışsatımdan, işçi ve turizm gelirlerinden beklenen dövizlerin gelmeyişi ile doların tırmanışı enflasyonun artmasında etkili oldu." Geçtiğimiz dönemde. siyasi faaliyetlerin ağırlığı ile seçim dönemi hazırhklarının, ekonomik konuları ikinci plana attığına dikkati çeken ATO Meclis Başkanı Yener, "mevcut durumun beklentiler yönü ağııiık taşımaktadır. Bu bakımdan, kısa ve uzun vadeli istikrar tedbirlerini, gerektiginde yeniden oluşturarak uygulama zorunluluğu vardır. Bunun yanı sıra, bürokratik engeller konusundaki şikâyetler de azaltılmalıdır" dedi. 120 bin tonluk satsuma rekoltesi İZMİR (THA) Türkiye'nin 983 yılı satsuma rekoltesinin 20 bin ton olarak gerçekleşmeinin beklendiği açıklandı. Ege bölgesi Yaş Sebze ve Mey'e Ihracatçıları Birliği Başkanı iıfkı Tartaroğlu, satsumanın mzde 80'inin Ege bölgesi'nde retiştirildiğini hatırlattı. Ege böl;esi'nde 1982 yıhnda satsuma recoltesinin yaklaşık 65 bin ton olarak gerçekleştiğini belirten Tartaroğlu "bu yılki rekoltenin yaklaşık yuzue ıa oraıııııua oır fazlalıkla 8590 bin ton olarak gerçekleşmesi beklenmektedir" dedi. Türkiye genelinde rekoltenin 120 bin ton olacağını ifade eden Tartaroğlu, bunun büyük kısmının ihraç edilmesinin beklendiğini söyledi. ihracatta da, enfUısyonda da 1983 hedefi tutturulamaz İZMİR, (THA) Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Şinasi Ertan, 1983 yılı için öngörülen yüzde 20'lik enflasyon oranına ulaşmanın mümkün olamayacağı görüşünü savunarak, '^Türkiye'nin dünya ihracat pazarlanndaki rekabet koşullarına zamanında ayak uyduramaması, ihracat hedefine ulaşmastnıda engelleyecektir" dedi. Şinasi Ertan, enflasyon konusundaki iyimser tahminlere katılmadığını bildirdi. İlk altı aylık gelişmenin hiç de iç açıcı olmadığını ileri süren Ertan, yılın ikinci yarısında ihracatm beklenmedik şekilde gelişmesi ABD Doları'nın değer artışının çözüme kavuşması, milli bütçe gelirlerinin hedeflerini tutup denk kapanması halinde bile enflasyon oranının yüzde 20'lere düşürülemeyeceğini ileri sürdü. Ertan, "bütün bu koşulların gerçekleşmesi durumunda halen yüzde 2530'larda seyreden enflasyon oranı ya sabit tutulabilir ya da birkaç puan düşürülebilir" şeklinde konuştu. Bu arada, 1983 yılı için hedeflenen ihracat rakamına ulaşılmasının da mümkün olamayacağını ileri süren Ertan, bu konudaki görüşlerini şöyle özetledi: EBSO Meclis Başkanı Ertan: DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1ABD Doları 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Framız Frangı 1 Hollanda Florini 1 hveç Kronu 1 İsviçre Frangı 100 ttalyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kanada Doları 1 Kuveyt Dinarı lNorveç Kronu 1 Sterlin 1S. Arabistan Riyali Döviz Alış 230,20 201,66 12,32 86,55 4,32 24,06 28,76 77,40, 29,46 107,00 14,63 94,72 186,88 785,93 30,93 342,19 66,72 Döviz Satış 234,80 205,69 12,57 88,28 4,41 24,54 29,34 78,95 30,05 109,14 14,92 96,62 190,62 801,64 31,55 349,04 68,06 Efektif Alış 230,20 191,57 12,32 86,55, 4,10 24,06 28,76 77,40 29,46 107,00 13,89 89,98 177,54 746,63 29,38 342,19 63,39 Efektif Satış 237,11 207,70 12,69 89,15 4,45 24,78 29,63 79,73 30,34 110,20 15,06 97,56 192,49 809,50 31,86 352,46 68,73 İLÂN SOSYAL SİGORTALAR KURUMU tSTANBUL ŞATINALMA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNDEN Dosya: 8101186/A 1 Kurumumuz KONYA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Servisi'nin ihtiyacı bulunan 48 kalem Tıbbi Cihaz ve aksesuarı, teklif almak suretiyle satın ahnacaktır. 2 thaleye iştirak etmek isteyen firmaların, idari şartname esasları dahilinde hazırlayacakları teklif mektuplarını en geç 19.8.1983 cuma günü mesai saati sonuna kadar, Beyoğlu, Kalyonculuk Cad. Mallı Han'daki MüdürlüğUmüze vermeleri veya aynı gün ve saatte bulunacak şekilde posta ile göndermeleri gereklidir. 3 Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. 4 Bu işe ait malzeme listesi ve idari şartname 1. No.'lu Satınalma Komisyonu'ndan temin edilebilir. 5 Kurumumuz Artırma, Eksiltme ve lhale Kanununa tabi olmadığından, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. ALTIN GUMUŞ FİYATLARI Cumhuriyet Reşat 24 Ayar 22 Ayar Bilezik Gümüş Alış 25.850 25.300 3.575 3.250 81.00 Satış 25.950 25.700 3.585 3.350 83.00 "Dünya ihracat pazarları büyük rekabet orlamı içine girmiştir. Rekabetin giderek zorlaşması ve rekabet şartlarına uyumda Basın: 21874 kamu yönetiminin geride kalması, ayrıca giderek artan elektrik • Taşkızak Tersanesi giriş kar • Geyve Nüfus Idaresinden aldı enerjisi sıkıntısı ihracat hedefletımı kaybettim. Hükümsüzdür. ğım nüfus cüzdanımı kaybettim. rine varmayı engelleyen en Geçersizdir. SEZAt BAY1R ZAFER ÇELİKDEMİR önemli faktörlerdir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle