19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CVMHURİYET/6 HABERLER 5 AĞUSTOS 1983 BARIŞ DERNEGI DAVASI Apaydın: Demokratik Anayusal düzenin korunması için amansız mücadele verdim Orhan Apaydın savunmasında, "Bu davada İstanbul Barosu Başkanı sıfatımla temsil ettiğim kutsal savunma hakkı yargılanıyor. Nihayet bu davada insanlar düşüncelerinden ötürü yargılanmaktadır" dedi. İstanbul Haber Servisi Barış Derneği davasının 2 ağustos tarihli oturumunda 58 sayfalık yazılı savunma metnini özetleyen tstanbul Barosu Başkanı, Orhan Apaydın, "Demokratik Anayasal düzenin korunması ve bütün öğeleriyle yaşama geçmesi için amansız bir mücadele verdim. Bizim gibi ülkelerde bunun faturasının çok ağır olduğunu biliyordum. Bu faturayı ödemekte olduğumu sanıyorum" dedi. Apaydın, 1976 yılında Baro Başkanlığı'na seçildiğini, baroda o dönem çeşitli uzmanlık komisyonlarının bulunduğunu, bu komisyonlar arasında "Barış Komisyonu"nun da bulunduğunu belirterek şunları söyledi: "Ancak, bu komisyon çalışmalannın, Baro'nun yasal görev ve yetki sımrlan dışına taşabileceğini düşünerek, kaldırılmasını önerdim. Bu durumda barış hareketinin Baro dışında örgütlenmesi için, bir konferans çağrısında bulunmam önerildi. 3 Nisan 1977 günü yapılan konferans, bu amaçla düzenlendi, Konferansa, banştan yana, toplumun çeşitli kesimlerinden ve mesleklerden, düşünce ayrırru yapılmadan, düşün ve bilim adamları, yazarlar, sanatçılar ve politikacılar çağrıldı." DETANT Bu toplantıda bir Barış Derneği'nin kurulması önerisi üzerinde birleşildiğine ve derneğin Dernekler Yasasının ilgili maddesi uyarınca kurulduğuna değinen Apaydın, savcının "derneğin kuruluşunda illegal olduğu" suçlamasını getirdiğini hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü: "1975 yılı 1 ağustosunda Helsinki'de Türkiye tarafından da imzalanarak yürürlüğe giren Avrupa Güvenliği ve İşbirliği Konferansı sonuç belgesinin sağladığı yumuşama (Detant) ortamında hızlanan barış hareketinin Barış Derneği kurularak örgütlenmesinde açıkladığım biçimde katkım olmuştur. Bu konuda üstlendiğim görev ve siyasal akımlar dışında kalan ve saygın W yeri olan Baro Başkanlığı sıfâtımla, farklı düşünce ve dünya görüşlerine sahip aydınları adaletli ve kalıcı bir barışın sağlanması çizgisinde birleştirmekti." Apaydın, Barış Derneği hakkında soruşturma açılmasımn Tuzla'da birarada çok miktarda bulunan "Sofya 2327 1980 Barış İçin Halkların Dünya Parlamentosu" başlıklı bildiriden kaynaklandığını belirterek, soruşturma emrinin Barış Derneği tüzel kişiliği hakkında verildiğini söyledi. CEZA SORUMLULUĞUNUN ŞAHSİLİĞİ Suç oluşturduğu ileri sürülen eylemlerin, tüzel kişilik adına değil, gerçek kişilerin kendi iradelerinin ürünü olarak sübjektif sorumluluk gerektirdiğine değinen Apaydın, kolektif suçlamanın karşısında olduklarını, ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesini savunduklarını bildirdi. Apaydın, başkalarına ait eylemlerden yargılandığını ileri sürerek, "davada yargılanan kişiler 1980 tarihli Genel Kurulda seçilmişlerdir. Oysa, seçilmelerinden ve dernek yönetimini üstlenmelerinden önceki yöneticilerin eylemlerinden sorumlu tutulmaktadırlar. Bu çalışmaların onuru ile birlikte sorumluluğu da eylemi yapanlara aittir" dedi. Toplantılara katılanların, alınan kararlara imza atanların, konuşma yapanların sorumluluklarının kendilerine ait olduğunu bildiren Apaydın, şunları söyledi: "Derneği kuranlar, üye olanlar, yönetiminde seçimle görev alanlar, tüzükte yazılı amaca yönelik olarak birleşmişlerdi. Buna ilişkin savunma, resmi makamlara verilen tüzükte ve dernek çalışmalarının niteliğiyle kanıtlanmaktadır. Bunun zıddına iddianamede ve esas hakkındaki mütalaada ileri sürülen suçların kanıtları nelerdir? TCK'nın 141/1. maddesinde yazılı tanıma uygun illegal bir siyasal örgüte üye oldukları soyut olarak ileri sürülen birkaç kişinin, Barış Derneği'nde kurucu, üye veya yönetiminde görev yapma durumunda olduklarına ilişkin sav, doğru olsa bile bıınlarla aynı amaç etrafında birleşmeyenler nasıl sorumlu tutulabilir? Yüklenen sorumluluk başkasının eyleminden sorumluluk niteliğinden başka bir anlam taşıyabilir mi?" han Apaydın, 58 sayfalık yazılı savunmasının "Sonuç" bölümünde Barış Derneği'nin Tüzel Kişiliğinin, yüzlerce üyesi bulunan bütün eylemlerini kamuoyu önünde açıkça gerçekleştiren derneğin 3 ay önce seçilmiş Yönetim Kurulu üyelerinin yargılandığını belirterek şunları söyledi: "Bu davada insanlığı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakan nükleer silahların, ayrım gözetmeksizin stoku bulunan her ülkeden kaldırılmasını, silahlanma için yapılan harcamalann açhk, yoksukluk, sefalet ve işsizliği önlemeye yönelmesini isteyen evrensel barış hareketine katılan yüz milyonlarca insan adına sanık sandalyesine oturtulan kişiler yargılanmaktadır. Bu davada İstanbul Barosu Başkanı sıfatımla temsil ettiğim kutsal savunma hakkı yargılanıyor, Nihayet bu davada insanlar düşüncelerinden ötürü yargılanmaktadır." İNSANLIĞA VE ÇAĞA SORUMLULUK Apaydın, davranışlarını içinde yaşadığı toplumun insanlarına, bütün insanhğa ve çağa karşı sorumlu olmanm bilinciyle beiirlediğini, yapmak istediklerinin çok azını yapabildiği için kendini sorumlu tuttuğunu belirterek savunmasını şöyle tamamladı: "Dünyanın neresinde olursa olsun zorbalığa, insan haklannın ihlallerine, insan yaşamına kıyan teröre karşı çıktım. Halkımın en ileri sayılan toplumlann ııyguladığı demokratik düzene layık olduğuna bütün içtenliğimle ve bııgün de inanıyorum. Demokratik Anayasal düzenin korunması ve bütün öğeleriyle yaşama geçmesi için amansız bir mücadele verdim. Bizim gibi ülkelerde bunun faturasının çok ağır olduğunu biliyordum. Bu faturayı ödemekte olduğumu sanıyorum. Yargılanan Barış Derneği'nin açıkladığı düşünceler kesinlikle doğru mudur? Çoğulcu bir demokratik iklimde mutlaka doğru düşünceler yoktur. Resmi görüşlere ve ideolojilere bağlılık da söz konusu olamaz. Barış Derneği'nin ortaya attığı tartışılabilir düşünceler elbette vardır. Özde de tartışılması istenmektedir. Tartışılabilir ama çagımızın demokratik hukuk düzenlerinde düşünceler yargılanamaz." Izmit Dev^bl davası kararı: 3 müebbet hapis GÖLCÜK (a.a.) Donanma ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nce Devrimci Yol davası sanıklarından üçü yaşam boyu hapis cezasına çarptırıldı. Davanın diğer sanıklarından sekizi bir yıl ile 15 yıl arasında çeşitli hapisle cezalandırılırken altısı da delil yetersizliğinden beraat etti. Askeri mahkemede Izmit ve çevresinde yasadışı Devrimci Yol örgütünü oluşturmak, örgüt adına karşıt görüşteki kişileri öldürmeye teşebbüs, emniyet kuvvetlerine silahlı mukavemet, pankart asma ve yaralama eylemlerinde bulundukları bildirilen davanın sanıklarından Mustafa Levent Taş, Niyazi Yılmaz ve tlyas Altuntaş önce idam cezasına çarptırıldılar. Söz konusu sanıklar hakkında verilen bu ceza daha sonra TCK'nın 59. maddesi uyarınca yaşam boyu hapis cezasına çevrildi. Davanın diöer sanıklarından Mehmet Ali fnce, Nazif Korkmaz, Özcan Parlak, Osman Bıdık, Cemal Yorulmaz, Mülazım Kara, Aziz Avcı ve Güngör Yılmaz 115 yıl arasında değişen hapis ve ağır hapisle cezalandınhrken sanıklardan Ertuğrul Saraçoğlu, Nedim Yinelek, Hasan Başarır, Yaşar Şimşek, Bayram Şahin ve Süleyman Toraçan da delil yetersizliğinden beraat ettiler. Doğru Yol Partisi 15 günde 50 ilde örgütünü oluşturdu Milli Birlik Komitesi eski üyelerinden Suphl Karaman, SODEP Ankara tl Başkanı oluyor. Haber Merkezi Doğru Yol Partisi 10 ilde daha örgütünü oluşturdu. DYP böylelikle 15 günde 50 il ve bazı ilçelerde örgütlenmiş oldu. DYP Başkanı Yıldınm Arcı, yasalann öngördüğü örgütlenme barajım 30 temmuzda aştıklarını, 24 ağustostan önce bütün yurtta örgütlenmiş olacaklanm söyledi. Avcı, "bize gönül veren büyük kitleye şükranlanmızı sunuyorum. Allah bizi doğru yoldan ayırmasın" dedi. Partinin yeni kurulan il örgütleri ve bu örgütlerde başkanhk görevine getirilenler şöyle: Izmir: Kadir Uysal (emekli vali),Konya: Ali Rıza Aksu (mimar), Eskişehir: Demlr Berberoğlu (avukat), Siirt: Gültekin Alp (makine yüksek teknikeri), Kütahya: Ahmet Korkmaz (tüccar), Sakarya: Behçet Deryaoğlu (tüccar), Kırşehir: Turgut Çetintürk (mimar), Manisa: Emin U ı (avukat), Edirne: Naci Üzer (tüccar), Uşak: tsmail Saraçoğlu (gazeteci). DYP daha önce şu illerde örgüt kurmuştu: Muğla, Antalya, lcel, Aydın, Urfa, Amasya, Burdur, Sinop, Bingöl, Nevşehir, Ağn, Gümüşhane, tsparta, Balıkesir, Zonguldak, Erzincan, Erzurum, Diyarbakır, Adana, Ordu, Bursa, Gaziantep, Tekirdağ, Kayseri, Çankırı, Afyon, Mardin, Yozgat, Niğde, Rize, Ankara, İstanbul, Kastamonu, Trabzon, Tokat, Çanakkale, Denizli, Kocaeli, Samsun ve Bolu. SODEP'TE Sosyal Demokrasi Partisi Ankara 11 Başkanhğı'na Milli Birlik Komitesi eski üyelerinden, eski Tabii Senatör Suphi Karaman'ın getirileceği öğrenildi. SODEP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Ekşi, Genel Başkan Cezmi Kartay'la ikili görüşmelerinde anlaşma sağlanması sonucu Karaman'ın Ankara il örgütünü kurmak üzere faaliyete geçtiğini bildirdi. SODEP Burdur merkez ilçe örgütünü oluşturdu. Eczacı Nurhan Çiftçibaşı başkanlığındaki ilçe yönetiminde Selçuk Baran (2. başkandiş tabibi), tbrahim Denizlioğlu (mobilyacı), Fethi Gülcü (esnaf), Ata özsan (lokantaa), Şeref Ülkü (besici), Kâzım Islak (esnaf), Ali thsan Kızılcıkağaçlı (esnaO. Muzaffer Şahin (esnaO yer aldılar. SODEP Burdur il örgütü daha önce İbrahim Şahin başkanlığında oluşturulmuştu. Ticaret Bakanlığı Kontrolörlüğü Daire Başkanı Bekir Seymen SODEP'den milletvekili adayı oldu. ANAVATAN PARTİSİ ANAP Başkanı Turgut özal, Karadeniz ve bazı İç Anadolu illerini kapsayan bir gezi yapacak. Bugün lstanbul'dan Ankara'ya gelecek olan Özal Çankaya ilçe örgütünü açacak. Yarın Sungurlu, Çorum, Amasya, Merzifon, Samsun örgütlerinin açılışına katılacak ANAP Başkanı, pazar günü kuruluşlan daha önce tamamlanmış olan Ordu, Giresun, Trabzon örgütlerinin resmi açılvşlarında bulunacak. Pazartesi günü Rize il örgütünü açacak özal aynı gün Ankara'ya döne *"* cek. ANAP Başkanı bundan sonra Kırşehir, Kayseri, Nevşehir, Niğde illerini kapsayan iki günlük bir geziye çıkacak. özal bugün Ankara'da bir basm toplantısı düzenliyor. ANAP Manisa İl Başkanhğı'na 12 Eylül öncesinde Manisa Belediye Başkanhğı görevini yü' rüten Ertuğrul Dayioğlu getirildi. MDP Milliyetçi Demokrasi Partisi Genel Başkanı Turgut Sunalp Karadeniz gezisini bugün tamamlayarak Ankara'ya dönüyor. Milletvikili adaylığı için MDP'ye başvurular çoğalıyor. Dün MDP'ye başvurarak milletvekili adayı olmak isteyenler ve muhtemel seçim bölgeleri şöyle: Necmettin Narlıoğlu (DM üyesi)/Ankara, Mehmet Kanat (iktisatçımaliyeci)/Muğla, Ahmet Fethl Suldur (doktor)/Isparta, Süleyman Onan (ziraat mühendisi)/Kırşehir,Mehmet Emin Erdinç (eczacı)/Van,Fazd MUmtaz Ergln (serbest meslek)/Elazığ.Nihat Kubilay (DM üyesi)/Urfa, Mehmet Boybeyl (maliyeciiktisatçı)/Gaziantep.Hüseyin Türkkan (mali.yecibankacı)/Ankara Atllla Osmanoğlu (emekli) K. Maraş, Abdullah Asım tğneciler (DM üyesi)/Konya, Ülkü SöylemezoğİB (lmarlskân Bakanlığı eski Müsteşarı)/K.Maraş, Nevzat Ali Yöney (Köyişleri Bakanlığı eski Genel Sekreteri/Elaağ, Esln Evrea^ Erginez (avukat)/Istanbul, Al Kaya (Topraklskân eski müdtirü),Sallh özcan (gazeteci), Ali Nejat Alpat (DM Uyesi), Sabit Türkdoğan (memur), Şevket Yücesoy (avukat), Recai Dinçer (DM üyesi), Hüseyin Sungur (işadamı). Hava Kuvvetleri eski komutanlarından Etem Ayan'm Eskişehir'den listebaşı aday olmak üzere MDP'ye başvuracağı ileri sürüldü. Prof. Memduh Yaşa, programını kendisine uygun bulduğu ve partinin öteki mensupları da arkadaşları olduğu için MDP'ye gireceğini açıkladı. Antakya/Altmözü Belediye Başkanı Pr. Edip Kızıldagh MDP'ye girâi, adaylık için başvurmasi bekleniyor. Bu arada DM üyesi Kemal Dal dün MDP'ye girdi. MDP'nin Şile, Fatih, Şişli ilçe merkezleri bugün acılıyor. Yalova ilçesi de yarın açılacak. HALKÇI PARTİ Halkçı Parti, hafta sonuna kadar 29 il örgütünü Cumhuriyet Başsavcılığına bildirerek resmen faaliyete geçirmiş olacak. Partinin İstanbul il merkezi bugün Genel Başkan Necdet Calp tarafından açılacak. HP İstanbul il örgütünde Muln Kttley başkan. Istanbul'un 15 ilçesinde örgütlenmiş olan HP geri kalan 4 ilceyi tamamlamaya çahşıyor. HP Edirne 11 Başkanhğı'na Hüsamettin Konuksever getirildi. Partiye milletvekili aday adaylığı için başvurular bugün başlıyor. Milletvekili aday adaylan5O'şer bin lira yatırarak 26 ağustosa kadar başvurabilecek. FAZİLET PARTtSİ Fazilet Partisi Genel Başkanı Hüseyin Rahmi Kılıç, "seçimlerin ertelenmesini isteyeceğlz, yoksa öteki partilerle eşit imkflnlarla seçime katılma şansımız yok" dedi. , PAMAK: SÜPRPİZ YAPACAGIZ Muhafazakâr Parti eski Genel Başkanı Mehmet Pamak, inanç birliği taşıyanlarla birleşmenin mUmkün olabileceğini, partisinin hafta başında "büyük bir sürpriz" yaparak 34 il ve bağlı ilçelerinin üçte birinde örgütlenmeyi tamamlayacağını söyledi. Orhan Apaydın 2 ağustos tarihli oturumda savunma yaparken. DISK DAVASI Öztürk: DISKTMMOB ilişkileri yasal çerçevede kaidı TMMOB eski Genel Başkanı, okunan belgelerin iddiaları kanıtlamak değil, çiirütmek yönünden elverişli ve lehte deliller olarak değerlendirümesi gerektiğini bildirdi. tstanbul Haber Servisi DİSK davasında 27 temmuz günlü oturumda, 122 nolu deliller dosyası kapsamında TMMOB ve şahsı ile ilgili okunan belgeler hakkında açıklama yapan TMMOB eski Genel Başkanı Teoman Öztürk, TMMOBDlSK ilişkilerinin yasal iki kuruluşun yasal ilişkileri çerçevesinde kaldığını söyledi. Okunan belgelerin iddiaları kanıtlamak değil, çürütmek yönünden elverişli ve lehte deliller olarak değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Teoman Öztürk dosya kapsamında o k u n a n belgelerin TMMOB'nin kararlarını içeren, kendilerine ait belgeler olduğunu vurguladıktan sonra, özetle şöyle dedi. "TMMOB'nin 6067 nolu kararlarını içeren belge bize aittir. Bu kararlar dizisinin bütünü incelendiğinde, TMMOB'nin Anayasal ve yasal bir meslek kuruluşu olarak görev yaptığı, 6235 (7303) sayılı yasanın 2b maddesinde belirtildiği gibi ammememleketmeslek ve meslektaş çıkarlarını gözeten ve savunan bir anlayış içinde olduğu, bütün sorun ve çalışmalara bu anlayışla yaklaştığı ve TMMOBDİSK ilişkilerinin gizli ve illegal değil, açık ve legal olduğu görülüp anlaşılacaktır. Bu belge iddiaları kanıtlayıcı değil, çürütücü niteliktedir." Öztürk, daha sonra TMMOB Başkanı olarak demokratik platform konusunda, görüşlerini açıklayan ve belge olarak okunan metin üzerinde durdu, "Yasal bir tartışma platformu olan bir demokratik platform konusundaki görüşlerimizi içermektedir. Yazan ve muhatap açıkça ortadadır. Yasal bir kuruluşun sayı ve tarih kaydını taşımaktadır. Hiçbir suç unsuru içermemektedir" şeklinde konuştu. 20 Mart Faşizme Ihtar Eylemi'nin yıldönümü toplantısırfa çektiği ve yine belge olarak okunan telgrafla ilgili şunları söyledi: "Başarı dilemek amacı ile Abdullah Baştürk'e gönderilen mektup bana aittir. Üyeleri, yöneticileri ve binaları sık sık silahlı ve bombalı faşist saldırılara uğrayan bir örgütün başkanı olarak yaptığım kişisel bir degerlendirmeyi içermektedir. O dönemlerde birçok üye ve yöneticimiz uğradıkları saldırılarda canlarını yitirmiş ve yaralanmış, baskı ve işkencelere maruz bırakılmışlardır. Bunların belgeleri, resmi kayıtlarda mevcuttur. Gizli ve suç teşkil edecek bir yanı bulunmayan mektup, anayasal yaşama hakzüm yolları konusunda görüşlerini içerdiğini açıkladı. öztürk, iddianameye bölünmüş olarak aktarılan demokratik platform ile ilgili raporun bütünü ele alındığında, demokratik platform çalışmalarının daha başlangıçta dağılıp bittiğinin ortaya çıktığına işaret etti, platformdaki konuşmalara ilişkin okunan belgenin ise imzasız, tarihsiz ve kimin tarafından neye dayanılarak kaleme alındığının bilinmediğini belirtti, suç niteliği bulunmamakla birlikte, hukuken delil nitelikleri olmadığını söyledi. Yine kimin tarafından kaleme alındığı bilinmeyen, imzasız, tarihsiz bir yazıda kuruluşların siyasi görüşleri konusunda gerçekle ilgisi olmayan görüşler bulunduğunu belirtti, bu yazıya dayanılarak iddianamede TMMOB hakkında suçlama getirildiğini vurgulayarak şunları söyledi: Fatsa DevYol davasında 4 sanık tahliye edildi AMASYA (Cumhuriyet) 773 sanıklı Fatsa DevYol davasında 4 sanık tahliye edildi. 107 tahliye istemi geri çevrildi. Davaya 27 eylüle kadar ara verildi. Fatsa Devrimci Yol davası 12 Ocak 1983'ten bu yana sürüyor. Dünkü duruşmada, sanıklar arasında akrabası bulunan bir tanığın dinlenemeyeceği karara bağlandıktan sonra Nazım Topuz adlı tanığın dinlenmesine geçildi. Tanık Topuz 11 aralık 1980 tarihli bir dilekçedeki imzanın kendisine ait olmadığını söyleyince mahkeme salonunda kendisine imza attırıldı. Dilekçedeki imzayla tanlğîn attığı yeni imzanın birbirini tutmaması üzerine dosyada bulunan ikinci bir dilekçeye bakıldı. Topuz'un bu dilekçedeki imzasının mahkeme salonunda attığı imzayla benzeşmesi üzerine Mahkeme Başkanı Topuz'u uyardı ve imzaların incelenmek üzere grafolojiye gönderilmesine karar verdi. Mahkeme heyeti daha sonra santklardan Tacettin Demiröz, Kamile Sezer, Ferhat Sözeri ve Hüseyin Kocatürk'ün tahliyelerini kararlaştırdı. "Hukuki bir geçerliliği olmamasına rağmen bu nota dayanılarak iddianamede örgütüm olan TMMOB yasadışı bir kuruluş olarak gösterilmektedir. TMMOB, 1961 Anayasası'nın 122. maddesinde yer alan meslek kuruluşlarından olup 6235 (7303) sayılı yasa ile kurulan ve 1954'ten beri faaliyette bulunan kının savunulmasına yönelik dü yasal bir kuruluştur. DİSK de şünceleri dile getirmekte ve bu yasal bir kuruluştur. Bu iki kuamaçla düzenlenen bir toplantı ruluşun ilişkileri yasal ilişkilerdir. Dosyanın bütünü içinde ya başarı dilemektedir." okunan deliller, iddiaları kanıtTeoman Öztürk zamanın Baş lamak değil, çürütmek yönünbakanı BUIent Ecevit'e gönderi den elverişli ve lehte deliller olalen mektuptaki inzanın kendisi rak değerlendirilmesi gerekir." ne ait olduğunu, sorunlar ve çö Ankara Dev^Tol davasına 5 eylüle kadar ara verildi ANKARA, (THA) Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı (1) numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülen Ankara Devrimci Yol davasına 5 eylül 1983 tarihine kadar ara verildi. Ankara Devrimci Yol davasına 5 eylül 1983 tarihinde iddianamenin 255. sırasında bulunan Rüstem Savaş'ın sorgulaması ile devam edilecek. Devrimci Yol davasında bugüne kadar yapılan duruşmalarda 246 sanığın sorgulamaları tamamlandı. Mahkeme heyeti tutuklu sanıklardan 170'inin de tahliyesine karar verdi. Askeri Mahkeme'de 574 sa' nıkla başlayan Devrimci Yol davasında Turgay Erbağ, Zafer MUçtebaoğlu ve Abdullah Gülbudak'm ölmesi,4 sanık hakkındaki dosyaların da davadan ayrılmasıyla sanık sayısı 567'ye düşmüştü. Ancak sanık sayısı daha sonra Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemeleri'nde görülen bazı davaların Ankara Devrimci Yol davası ile birleştirilmesiyle 621'e yükseldi. Dosyaları yeni birleştirilen sanıklarla beraber davada idam istemi ile yargılanan sanıklann sayısı da 192 oldu. VİLAYETE BAŞVURULDU (Soldan sağa) İl Başkanı Algan Hacaloğlu, 2. Başkan özer Oral ve Yönetim Kurulu üyesi Metin Kumbasar, tstanbul Valiligi'ne belgeleri verdiler... SODEP İstanbul Ü örgütü resmen kuruldu İstanbul Haber Servisi SODEP İstanbul tl Başkanı Algan Hacaloğlu, 2. başkan özer Oral ve Yönetim Kurulu üyesi Metin Kumbasar dün İstanbul Vali MuavinlerdenŞeyda Balkan'ı ziyaret ederek parti il örgütünün kuruluş belgelerini teslim ettiler. İl Başkanı Algan Hacaloğlu il örgütünün böylece yasal olarak kurulduğunu ve özgürlükçü demokrasi yolunda millete ve partiye hayırlı olmasını diledi. Vali Muavini Şeyda Balkan'a teslim edilen belgelere göre SODEP il örgütü şu kişilerden oluşuyor: Algan Hacaloğlu (Başkan), özer Oral (2. Başkan), tsmail öner (Sayman), Üyeler: Erhan Alp Tekin, Orhan Ankan, Ayfer Atay, Tunca Aykut, Tahsin Çizenel, Muharrem Karabelli, Metin Yavuz Keçeli, Metin Kumbasar, Hasan Hilmi özgün, Hüsnü Uman, Süleyman Yücedağ, Muammer Yüceler. II Disiplin Kurulu ise şu kişilerden oluştu: Ekmel Zadil (Başkan), Muhsln Yener Gürmen, İhsan Oktay, Ali Kemal Tan, Nihat Türel. TIP DAVASI "Anayasa Mahkemesrnde yargılanmamız gerekir" Askeri Savcıhkça demokratik yaşamı tehdit eden, her türlü demokratik hak ve özgürlüğü bastırma görevini üstlenmiş olan TCK'nın 141 ve 142. maddelerine karşı çıkmanın suç sayıldığını bildiren Doğu, "Çağdaş demokrasilere benzer bir demokrasi istemek, tüm toplumsal güçlerin özgürce belirlenmesinden yana olmak, komünist partisine siyasal örgütlenme hakkı istemek başlıbaşına bir suç kanıtı yapılmaktadır. Bu talepleri isteyen herkes yıllarını hapislerde geçirmeye hazırlanmalıdır" dedi. Parti afişlerini asmanın, kitap, dergi okumanın, bildiri broşür dağıtmanın, işçilerle temas etmenin, seminer düzenlemenin suç sayıldığına değinen Dinçer Doğu, şunlan söyledi: "Bu suçlamalar, 12 Eylül öncesinde basın savcdan yoktu, yerel savcılar ve mahkemeler yoktu, yayınlar gizli yapıhyordu, dağıtımı gizli yapıhyordu, altlannda partinin imzası yoktu, gibi ters mantığın ürünüdür. Askeri Savcının bu suçlamalan geçmiş dönemin devlet aygıtlannı suçlama, devletin devamlılığı ilkesini yok sayma, vatandaşların, yasalann güvencesi altında yasal çalışmalarını sürdürme hak ve özgürlükleri tanımama ve bunlar devlet tarafından güvence altına alınmamışlar gibi hukuk dışı bir anlayışın ürünüdür. Nitekim hep iddia ettiğimiz üzere amaç sadece TİP'ni değil, başta 1961 Anayasası olmak üzere onun savunucusu olan tüm demokrasi güçlerini suçlamaktır." Dinçer Doğu emperyalizme karşı olmanın gerçek yurtseverlik olduğunu, emperyalizme bağımlıhğı getiren NATO, AET gibi kuruluşlara karşı çıkmanın suç sayıldığını belirterek şöyle dedi: "NATO üyeliğinin ardından iç ve dış gericilik tarafından sistemli kampanyalar yürütülmüştür ve Ulusal Kurtuluş Savaşı geleneği unutturulmaya çalışılmıştır. NATO üyeliği, tersi düşünülemiyecek bir olgu, bir yazgı olarak gösterilmiştir. Hatta bu davada olduğu gibi NATO üyeliğine karşı çıktnak bir suç olarak sunulmuştur. Aynı zamanda antiSovyetizm de öylesine başını alıp gitmiştir ki, askeri savcılık bile altmışaltı yıl önce kurulan Sovyetler Birliği'nin üçyüz yıldır ülkemize düşman olduğunu iddianamesinde öne sürmekten çekinmemiştir". İstanbul Haber Servisi TİP davasının 1 ağustos tarihli oturumunda sanıklardan Dinçer Doğu, Yavuz Ünal, Çetin Gözaçtı, Vedat Baranoğlu, Bekir Yenigün, Gündüz Mutluay, Nermin Aksın, Ibrahim Sönmez ve Hüsamettin Bakan ortak yazılı savunma verdiler. Sanıklar verdikleri ortak savunmada "Anayasa Mahkemesinde yargılanmamız gerekir" dediler. 50 sayfalık ortak savunma metnini okuyan Dinçer Doğu, davanın belirli bir siyasal amaca ulaşabilmek için yasalar çiğnenerek ve hukuki zorlamalar yapılarak sürdürülebileceğini öne sürerek şöyle konuştu: "Mahkemenizde verilen ifadelerden, okunan kanıtlardan ve onlara verilen yanıtlardan sonra, esas hakkındaki mütalaada da aynı ceza isteminde bulunulDİSK İDDİANAMESİ maktadır. Bu konudaki kesin uv Apaydın, bazı konuşmalarıyla ilrar, davanın soruşturması, açılgili olarak suçlandığını, iddianaması ve yüriitülmesi ve sonuçmede yer alan konuşma metinlandınlmasına ilişkin çeşitli delerinden bazılarının DtSK iddianamesinde de yer aldığını, ko falar dile getirdiğimiz doğruları nuşmalarının hiç bir değişikliğe pekiştirmektedir. Dava siyasal uğramadan bu iddianameden gerekçelerle açılmıştır. Aynı geaktarıldığını, ancak DİSK iddi rekçelerle sonuçlandınlmaya çalışılmaktadır. Davanın açılış ııeanamesindeki konuşma metinledeni hukuksal değil, siyasal rinin de yanlış olduğunu bildirdi. amaçlarda aranılmahdır." İstanbul Barasu> Başkanı Or Vali Ayaz: Siyasete atılmayacağım İSTANBUL (UBA) İstanbul Valisi Nevzat Ayaz politik çevrelerde siyasete atılacağı yolunda sürdürülen söylentileri yalanladı. UBA muhabirine konuyla ilgili bir açıklama yapan Ayaz, görevinden istifa ettiği ve siyaset hayatına atılacağı yolundaki söylentilerin tamamen yersiz olduğunu, böyle bir şeyin gizlenmesine gerek olmadığını belirterek, "Kesinlikle böyle bir şey sozkonusu degil" dedi. Görevi başında bulunduğunu politîkaya girmeyi düşünmediğini belirten Ayaz, istifasınm sözkonusu olmadığını da sözlerine ekledi. Milli Gazete Yazıişleri Müdürü Sıkıyönetim'de ifade verdi İSTANBUL (UBA) Milli Gazete Yazıişleri Müdürü Hasan Karakaya, dün saat 10.00'da İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı'nda ifade verdi. 1 Hasan Karakaya Milli Gazete nin 16 Temmuz 1983 günkü nüshasında "Oku" başlığı altında yayınlanan bir şiirden dolayı ifade verdi. Askeri Savcılık şiirin Türk Ceza Kanunu'nun 163/4 maddesi kapsamına girdiğini iddia etti. MARM MAREI H0TEL4750O BEYOĞLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 981/267 Davacı Ali Şenli vekili Av. Rusuhi Yılmazyıldırım tarafından Dimitros Bukis ve Joannios Bukis aleyhine açılan tescil davasının yapılan duruşmasında: Davalılar Dimitrios Bukis ve Joannios Bukis'in tebligata salih ardesleri tesbit edilemediğinden dava dilekçesi ve davetiye ilanen tebliğ edilmiş olup bu kerre kendisine mahkememizce ilanen gıyap kararı tebliği karar altına alındığından duruşmasının bırakıldığı 7.10. 1983 günü saat 10.30'da Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde hazır bulunması veya kendisini temsil edecek bir vekili bulundurması, aksi halde duruşmanın gıyabmda görüleceği hususu gıyap kararı davetiyesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 14.6.1983. Basın: 8497 T.C. T.MT OTH. yarımpanaiyon 36500 ALAAODİHOMİ 2 0 5 0 0 AKTUR VhJALARI DATX?A 55.0S0 İSTANBUL TEKNtK ÜNtVERSİTESt REKTÖRLÜĞÜNDEN 3336 sayılı diploması kaybolan 19761977 güz dönemi mezunlarından Bahri özdemir'e duplicat diploma verileceği bu husustaki yönetmeliğin 6. maddesi uyarınca ilân olunur. Basın: 8450 umi Kwin Hjrektl Fıyatlartrmu ozel otobus • * • ikrımlır < Rthberınıı * • Scrvis vc Vergiler dahıldir fitf Barbaros Bulvarı 35/5 »**» Beı,iklaş • tsl 16İI07416I8226 1612281 Kadıköy Abentur i il 61 07
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle