23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER Sehalattin, denizin derinliğine nasıl ustaca indiyse, öyle çıkıyordu. Ama bir şeyler oldu su yüzüne çıkarken. Ya bir köpekbalığı takılmıştı peşine, ya da ir başka şey... "...Hava terkibinin yüzde 79'unu nttrojen ga» olusturur. Buna azot gazı da denir. Yüzde 20'sini de oksijen. Geriye kalanyüzde bir de öteki gazlarındır. Nitrojen gazı basınç artınca sıvı duruma geçer. Bu geçiş basınçla orantılıdır. On metrede, bir atmosfer basınç vardır ve bu bir santimetrekare üzerindeki basınçtır. Bir de alınan havayla basincın dengelenmesi olayı vardır. Diyelim ki 70 metreye indiniz, o vakit bir nefeste, yedi insanın aldığı havayı almanız gerekir. Bu hava, ya yüzeyden basılan kompresörden, ya da sırta bağlanan tüpe bağlı regülatörden geçer, tüpteki hava, dıştaki havanın aynıdır. Sadece sıkıştınlmış havadır. Takribi 2200 libre kadar ve 180200 atmosfer basıncmdadır. Bir otoyu 2628 libre ayakta tuttuğuna göre, 2200 iibrenin gücünü düşünmek gerekir. Derine inildikçe alınan hava miktan artar. Yani su basıncı ile hava basıncı dengelenir. Basınç altında bfr miktar erimiş olan nitrojen gazı kana karısır, bu kanşımı da solunum yolu sağlar. Oksijen dokularda yanar, ama nitrojen sıvı dunımda kalır. Dalgıç derinden yüzeye çıkınca satıhdaki sıfır basınçla karşılaşır. Basınç kalkınca da>nitrojen yeniden gaz durumuna geçer, kandaki dolaşımı engeller. Özellikle de mafsallarda tıkanmaya neden olur. Vücudun o bölümünde kan akımı durunca hücreler beslenemez, özellikle sinir hücreleri ölür. O bölümlerde felçler meydana gelir. Bu olaya tıpta (enbolubenskeson) denir. Vurgun felci, kandaki hava kabarcıklan nedeniyle, öteki tüm felçlerden farklıdır. Vurgunu anlamak için pratikte çıkan dalgıcın ağzına hemen bir sigara verilir. Vurgun yemişse kesik kesik öksürmeye başlar. Ciğerler nikotini yani dumanı kabul etmez. Dolasım aksıyor demektir. Eğer dalgıç sudan çıktığında belinde ağn, vücudunda kasıntı, kanncalanma hissederse vurgun yediğine delalettir. Vurgunun kesin olduğunu anlamak için vücudundan özellikle de bacaklarından kıllar çekilir. Duymuyorsa dalgıcın işi bitik demektir. Bu dunımda yapılacak iş vakit yitirmeden dalgıçı en son indiği derinliğe indirmektir. Bunun da üç dakika içinde yapılması gerekir. Gerekirse ağırlık bağlanır. Bu iniş ve çıkışlar kademle hesaplanır. Kadem basınç veya derinlik birimidir ve dört bölümdür. Bu tarzdaki tedaviye dekoprasyon denir. 36 saatlik bir vakit alır. Su altında bir insanın 36 saat kalması hemen hemen olanaksızdır. bu nedenle dışarda aynı işi gören basınç odası kullanılır." Tkrım Bakanlığı Su Ürünleri Genel Müdürlüğü bugün Bodrum'da üç yüz milyon liralık yatırımla bir tesis yaptırıyor ama, bu tesisin basınç odası yok. Oysa bir basınç odası sünger emeİcçisinin yaşamında en önemli etken. Otuz milyon liralık bir yatırımla basınç odası yapmak olası. 5 AĞUSTOS 1983 SÜNGER DENIZI HİKMET ÇEKÎNKAYA ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKİMOCLU Siyasal bahçevanlar... Ağustos sıcak, sancılı bir ay diye bilinir Ankara'da. Geçmtş yıllarda Askeri Şura toplantılan ortalığı hayli dalgalandırırdı. Emekliye aynlacak komutanlar, görev süresi uzatılanlar, omuzlanndaki yıldızları çoğaltanlarla ilgili yorumlar yapılırdı siyasal kulislerde. Son yıllarda Şura toplantılan sessız geçiyor, sessiz ve derinden çözüme ulaşıyor sorunlar. Kuşkusuz doğal b ' A sonuç bu. Asker, sivil her kuruluşun çözüm bekleyen sorunları olur, çözümüne siyasal oyunlar, siyasal hesaplar kanşmazsa çözüm doğal biçimde oluşur. Doğrusu en geçerli yöntem de bu, yoksa boyutları değişebilir sorunların. Şu günlerde Askeri Şurâya dönük yorumlara ve beklentilere katılmıyorum ben. Türkiye'nin gündeminde Askeri Şura'yı aşan sorunlar olduğuna inanıyorum. O sorunların da asker, sivil tüm kuruluşların çabasıyla, özel sorunlarını yapay değil, doğal biçimde çözerek, genel bir çözüme ulaşacağımızı düşünüyorum. Demokrasiye geçiş sürecinde yapay çözümlerl, zorlamalan geçersi^ v<» yararsız buluyorum. Güncel, dönemsel değil u .^ucı çözümlere yönelmek zorunluğunu vurguluyorum. Bu konuda umutsuz değilim hiç. Belki de kadınca bir yaklaşım ama ben kişilerin de, kuruluşların da kısırlığına değil, üretkenliğine inanıyorum. Önümüzdeki yol yokuşu da olsa, çıkacak soluğumuz var, diye düşünüyorum. Demokrasiye geçiş sürecinde darboğaztarı aşacağımızı umut edlyorum. Ancak gerçekçi olmayı, kararlı olmayı öngörüyorum. Geçen gün Gölbaşı'nda yemyeşil bir bahçede gOzel saatler geçirdim. Bu bahçe umudumu yeniden yeşertti galiba. Ankara'nın kel tepelerinde yeşertilen bir toprak parçası önyargıları ne güzel yalanlıyor. Renk renk çiçekler, ağaçlarda kayısılar, armutlar, elmalar toprağın üretkenliğini kanrtlryor. Hani Ankara'da ağaç ve çiçek bitmezdi.. Biraz emek, biraz su, biraz sevgi kel tepeleri yeşile bürüyor. O yeşil bahçenin sahlbi genç bir mühendis şimdi dış ülkelerde çalışıyor, rasgele dinlediğim yaşam öyküsü toprak ve insan ilişkilerinde yeni bir pencere açtı önümde. Silifke'nin yaylalanndan Ankara'nın bozkırına, Libya, Suudi Arabistan çöllerine uzanan bir yaşamın öyküsü bu. Silifke'de bir ilkokulun parlak öğrencisi, genç bir öğretmenin zorlamasıyla Galatasaray Lisesi'nin parasız yatılı sınavına giriyor, kimbilir kaç çocuk arasından parlak bir dereceyie sınavı kazanıyor, lisede durmadan sınıf birincisi oluyor, sonra Teknik Üniversite sınavını kazanıyor, yaşam yolunda da tepelere tırmanıyor giderek. Onbir yaşında küçük bir öğrencinin elinde bavuluyia Silifke'den İstanbul'a gelişi, Haydarpaşa Garı, vapura binlşi. Karaköy'e varınca duyduğu şaşkınlık, büyük kentin kalabalığında duyduğu yalnızlığı dinlerken insanın gözleri yaşanyor. Böyte öyküler az değil çevremizde. insanı coşkuyla ve hüzünle dol duran öyküler. Tıpkı Gölbaşı'nda, Ankara'nın bozkırında yeşeren bahçe gibi. Anadolu insanı da fırsat eşitliğine, iyi bir öğrenim olanağına kavuşunca yeşeriveriyor. Yoksa solacak, yeteneklerini geliştiremeyecek. Türkiye Cumhuriyeti'nde gelmiş geçmiş Milli Eğltim Bakanlarının adını kaç kişi bllir acaba? Birdost çevresinde IsmallHakkı Birler sordu da hiç birimiz doğru dürüst yanıtlayamadık. Ama.Hasan Ali Yücel adını tek ağızdan söyledik. Reşat Şemsettin Sirer adını da ters bir çağrışımla anımsadık. Hasan All Yucel köy çocuklarına da fırsat eşitliği sağlayan bir Milli Eğltim Bakanı olarak, köy enstitülerinin kurucusu olarak dimdik duruyor belleğimizde. Bir devlet adamı için güncel başarılar değil, kalıcı bir şeyler yapmak önemli. Tepkîlare uğrasa da, yaptıklan değiştirilse de böyte kişiler unutulamıyor. Gölbaşındaki bahçede çiçeği burnunda büyükelçilerlmiz de vardı. Hepsı coşku içinde, yeni görevlerinde Türkiye için birşeyler yapmak, gittikleri ülkelerde ekonomik ve kültürel ilişklleri geliştirmek için kolları sıvamışlar. Uluslararası terör kol ge? ziyor, arkadaşları vuruluyor, ölüyor durumda, onlar gözlerinl kırpmadan neler yapacaklarını anlatıyorlar. Sıcak yürekleri insana başka bir sıcaklık duyuruyor. Bozkırda yeşeren bahçe de, terorizme, kanlı tırmanışlara karşın solmayan yaşama sevinci de mutlu ve umutlu bir olay bence. Akşam saatlerinde bir yağmur boşandı, ağaç dallannda yeşil yapraklar ve sığırcık kuşları birbirine kanştı, doğa yıkandı, gökyüzü müthiş mavileşti, seyrine doyulmaz bir güzellik oluştu bahçede. Gölde güneşin son ışıklartnı seyrederken karanlığa daldık. Şu anda yeniden o bahçeyi düşünüyorum, toprağı sevenlerin yeşerttiğini, insanı sevenlerin yücelttiğini, sevgisiz herşeyin solduğunu, cüceleştiğini.. Sonra da siyasal bahçevanları bekleyen görevleri. Umutlarımızı nasıl yeşertecekler acaba? Yapay bir yeşillik üretmenin tutarsızlığmı belirtmeyi gereksiz görüyorum. Doğal yeşermeleri soldurmak çabasını da tutarsız. Yapay yöntemlerden kaçınmalı, bugünden yarına kalıcı, köklü birşeyler bırakmak bilinciyle uğraşmalı siyasal bahçevanlar. Topraktaki özlemi, beklentiyi, en önemlisi üretme gücünü iyi değerlendirmeli. Yoksa bir şey üretmek kolay değil. Bozkırda da, toplumda da, iyi, yürekli, deneyli bahçevanlar gerekiyor, çünkü demokrasi bir serüven değil, bir yaşam biçlmidir. inceleme röportaj Vurgunu anlamak için çıkan dalgıcın ağzına hemen bir sigara verilir. rurgun yemişse kesik kesik öksiirür. Ciğerleri dutnanı kabul etmez. Tarım Bakanlığı Su Ürünleri Genel Müdürlüğü bugün Bodrum'da 300 milyon liralık bir yatırımla tesis yaptırıyor ama, bu tesisin basınç odası yok. "Vurgun"dan sağ kalanlar bugün sakat 1 Sünger ilk çağlardan günümiize dek süregelen bir deniz dibi canlısıdır. Maviliklerin derinliğinde dalgıçlann binbir güçlükle topladığı sünger yataklan, bugün Ege ve Akdeniz'de bulunmaktadıı: 1950 yıUanndan günümüze değin, sünger emekçilerinin yaşamı, Halikarnas Balıkçısı'nın, Tarık Dursun K. 'mn kalemiyle romanlaşmıştır, filmlere konu olmuştur. Biz bu dizimizde 1950'den günümüze, yani 33 yıllık süre içinde "sünger olayC'm, Gökçeada, Bodrum, Marmaris, Datça ve Fethiye yörelerinde yaşadık. Sünger emekçileriyle, patronlanyla ve ihracatçılarla görüştiik. Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nun öğretim görevlilerinden, araşttrmacı Dr. Şadan Gökovalı'nın özel arşivinde bulunan Halikarnas Bahkçısıiun "sünger olayı"na ilişkin görüslerini yansttmaya çalıştık. Şimdi sorunlan çözme sırası ilgililerde. Saygılanmızla. Bodrum mavi bir gün yaşıyordu. Oysa sırılsıklam bir Bodrum düşlüyordum. Söke ovasından süzülürken, pamuk ırgatları geçiyordu gözlerimden resim resim... Sonra Çukurova'yı yaşıyordum... Harran bir çizgi gibi uzayıp gidiyordu on yıl öncesinde. Toroslarda bir bebe, siyah gözleri, minnacık elleriyle fotoğraf makinamı okşuyordu. 1976'larda Lice'de deprem sonrası mum ışığında konuşmuştum Reşa'yla.Yeşil gözleri, kalın dudakları ve kocaman elleri vardı. Tütkun olduğu bir kız vardı. 0 türkuyü kaç kez söylemişti: "Yarim senden ayrılalı hayli zajnan oldu gel, gel..." Bu topraklarda haşhaş, ttltün, buğday, zeytin, ayçiçeği, üzüm, çay üretilir. Bu topraklar, için can verilir, kan dökülür. Bu topraklar bizim insanımızın alın teriyle, emeğiyle yoğrulur. Emekçi halkımızın onuru, yaşamı, ekonomimizin can damarı, anaların bebelere emzirdiği süt olur bu topraklar. Ya sünger denizi? Homeros destanında sözü geçen sünger çok eski çağlardan beri kullanılmaktadır. Romalılar devrinde süngerin boya, badana fırçası olarak kuüanıldığını yazar yapıtlar. Romalı annelerin çocuklarını bala batırılmış sünger yalatarak avutup, uyuttukları söylenir. Büyük İskender döneminde sünger ticaretinden yüzde 25 gümrük vergisi ahndığı saptanan bulgular arasındadır. SÜNGER EMEKÇtLERİ O büyük gazetelerimiz, yanş beygirlerinin ölümünü birinci sayfadan verirler de, denizin mavi derinliğinde vurgun yiyen sünger emekçisi Selahattin Esen'in ölüm haberini görmemezlikten gelirler. Şimdi sizler soracaksınız "kimdir bu Selahattin Esen" diye. Biz Selahattin'i tanımadık ama, Selahattin'leri tanıdık. Sünger emekçilerinin, mavinin yüz metre derinliğinde, yaşamlarını hiçe sayarak giriştikleri "ekmek kavgası"na tanık olduk yıllarca. Milas'm Meşelik köyünden Selahattin Esen, altı metre boyundaki "hoyrat" adh tekneyle, insanların serinlemek için sulara gömüldükleri bir haziran sabahında arkadaşlanyla birlikte Bodrum denizine açıldı. Gökçeada'dan başlayıp Ege"nin derinliklerinde taa îskenderun körfezine değin uzayan denizlerde dörtbeş ay süren sünger avında vurgun yiyen salt Selahattin Esen mi? Çok sayıda sünger emekçisi vurgun yiyip sakat kalmış, ya da yaşamını yitirmiştir. Selahattin'in üstelik dalgıç ehliyeti yoktu. Ama yaşaması için çalışması, yani mavinin derinliklerine inmesi gerekiyordu. Yoksul bir köylü ailenin çocuğu olan Selahattin, Fethiye ölü denizde daldı. SUngerleri ustaca topladı torbasına doldurdu ve yukanya çıkmaya başladı. Denizin derinliğine nasıl ustaca indiyse öyle çıkıyordu. Ama bir şeyler oldu su yüzüne çıkarken. Ya bir köpek balığı takılmıştı peşine ya da bir başka şey. Kademe kademe yükselmesi gerekirken hızla yukanya doğru çıkmaya başladı. Tekneye alındığında artık iş işten geçmişti. Çünkü genç süngerci vurgun yemişti. Motorun bir basmç odası yoktu. Basınç odası bırakın motorda, ne Fethiye'de, ne Bodrum'da, ne Marmaris'te, ne Çanakkale'de vardı. Salt bir tek basınç odası vardı. O da Istanbul Çubuklu'da. Selahattin Fethiye'den otobüsle Istanbul'a götürülürken, yolda can verdi. Kara haber tez ulaştı Milas'ın Meşelik köyüne. Gökyüzünde gri bulutlar yağmura dönüştü. Meşelik köyü genç adamın ölüsü için göz yaşı döktü. Selahattin Esen bir ikindi namazının ardından toprağa verildi. Selahattin'in patronu Ahmet Akçal ilk sorgusu sonunda tutuklandı. Suçu ehliyetsiz dalgıç kullanmak olarak geçti tutanaklara. VURGUN NEDtR? Sünger olayının içinde yaşayanlar "vurgun" sözcüğünü duyduklannda irkilirler. Vurgundan sağ kalanlar sakat dolaşıyorlar köylerinde bugün. Eski bir dalgıç olan Halfl öner vurgunu şöyle anlatıyor: SAĞ DÖNMEK ONUR VERİR ONLARA Homeros destanında sözü geçen sünger çok eski çağlardan beri kullanılıyor. Buyuk iskender döneminde sünger ticaretinden yüzde 25 gümrük vergisi alındığı saptanan bulgular arasında... YUzyıllardan bu yana ntaviliklere dalar denizciler sünger için, öHimle elele, sağ dönmek kayıp vermemek mutluluktur, onurdur onlar için. YARIN: TÜRK SÜNGERt "YUNAN SÜNGERt" DtYE PAZARLANIYOR T.C. ULUDAĞ ÜNtVERStTESİ TIP FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN 1 Fakültemiz Ana Bilim Dallannın ihtiyacı olan aşağıda dökümü yazılı tıbbi cihazları, birinci maddedeki olanları, Yükseköğretim Kurumlan Satınalma ve thale Yönetmeliğinin 5. maddesinin C fıkrasına göre yurt içinden, ikinci maddedeki olan cihazlar ise yine ayni yönetmeliğin 31 maddesine de uyarak akreditif açtırarak yurt dışından 1 Eylül 1983 günü satın alınacaktır. 2 Bu işe ait şartname ve diğer evraklar Fakültemiz Satınalma MudUrlüğU'nden mesai saatleri içersinde Ucretsiz olarak temin edilebilir veya görülebilir. 3 İştirak edecek olan yerli ve yabancı firmalar her cihaz için ayrı, ayrı orijinal proforma fatura ve teklif mektuplarını hazırlayıp, teklif edecekleri fiyatın birinci maddedeki olanlar için %3 geçici teminat, ikinci maddedeki yurt dışından satın alınacak cihazlar için ise %10 kontrgaramili teminat mektubu getireceklerdır. 4 Her cihaza ait hazırlanacak olan teklif zarfının içinde, birinci maddedeki yurt içinden satın alınacak cihazlar için; geçici teminatlarına ait Uludağ Üniversitesi Muhasebe Müdürlüğü'nden veznelerine Türk parası yatırıldığına dair alınacak makbuz, süresiz limit dahili teminat mektubu ve tahvil ayrıca Ticaret ve Sanayi Odası'ndan alacakları 1983 yılı belgeleri, ikinci maddedeki yurt dışından satın alınacak cihazlar için ise; %10 Kontrgarantili teminat mektubu, mal bedellerinin normal düzeyde olduğunu firmanın bağlı olduğu ülkenin resmi kuruluşları ile Türk resmi makamlarınca onaylı orijinal proforma fatura, şayet yabancı firmaların Türkiye'deki temsilcileri iştirak ediyorsa proforma faturanın Türkçe tercümesi ile mümessillik belgeleriyle birlikte en geç 31.8.1983 günü mesai saati sonuna kadar Satınalma Komisyonu'na vermeleri gerekir. 5 Postadaki gecikmeler kabul edilmez. 6 Fakültemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya düediğine yapmakta serbestir. MADDE 1: YURT İÇİNDEN SATIN ALINACAK CİHAZLAR; a) 1 adet kompüterize Elektrokardiyografi Analiz Sistemi. b) 20 adet talebe mikroskobu. MADDE2: YURT DIŞINDAN SATIN ALINACAK CİHAZLAR; a) 1 adet Oto Analizör Cihazı. b) 1 adet Cell Counter Cihazı. c) 1 adet Vantilatör (Respiration ünit). d) 1 adet EKG ve EEG modullü olan Monitör cihazı. Basın: 22260 ANKARA VALİLİĞtNDEN BAYINDIRLIK BAKANLIĞI YAPI İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN 1 Ankara Seyranbağları Polis Karakolu (Lojmanlı) inşaatı işi 2490 sayılı kanunun 31'nci maddesi hükümlerine göre kapalı zarf usulu ile eksiltmeye konulmuştur. 2 lşin keşif bedeli 131.000.000. Liradır. 3 Eksiltme Ankara'daki Etlik Caddesi üzerindeki Bayındırhk Müdürlüğü eksiltme ve ihale komisyonunda 23.8.1983 Salı günü saat 15.00'de yapılacaktır. 4 Eksiltme şartnamesi ve diğer evraklar Baj ndırlık Müdürlüğü ihale takip bürosunda görülebilir. 5 Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin: a) 1983 yılına ait Ticaret ve Sanayi odası belgesini, b) 3.93O.OOO.OO liralık geçici teminatını, (Tahminı keşif bedelinin %3'dür.) c) Müracaat dilekçelerine Bayındırhk Bakanlığı'ndan almış oldukları (S) grubundan en az bu işin keşif bedeli kadar işin eksiltmesine gırebileceklerini gösterir müteahhitlik karnesini, Eksiltme şartnamesinde belirtilen ve Bayındırlık Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkanlığının Yapı, Tesis ve Onarım lşleri ihalelerine katılma yönetmeliği esasları çerçevesinde usulüne göre hazırlanmış olan: d) Yapı araçları bildirisıni, e) Teknik personel beyannamesini, f) Sermaye ve kredı imkânlannı bildiren mali durum beyannamesini, g) Taahhüt bildirisini, k) Banka referans mektubunu bağlamak suretıyle Ankara Valiliği'ne muracaatla Bayındırhk Müdürlüğü Belge Komisyonundan alacakları yeterlik belgesini teklif mektuplan ile birlikte zarfa koymaları lâzımdır. 6 lstekliler teklif mektuplarını 23.8.1983 Salı günü saat 14.00'e kadar makbuz mukabilınde thale Komisyonu Başkanlığı'na vereceklerdir. 7 Yeterlik belgesi almak için isteklilerin dilekçelerini 16.8.1983 Salı günü mesai saati sonuna kadar Ankara Valiliği ve Bayındırhk Mudurüluğü kayıtlanna intikâl ettirmeleri gerekir. 8 Telgrafla muracaatlar ve postadaki vaki gecikmeler kabul edilmez. ' KEYFİYET İLÂN OLUNUR. Basın: 22108 Yurtdışında çalışanlara kârlı fırsat Gelin, evlerin bitmiş halini görün! Dövizinizle, en kârlı, en sağlam yatırımı yapın. İstanbul Evleri, BakırköyBahçelievler'de, Magirus yanında. T.C. StLtVRt İCRÂ DAİRESİ MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI DosyaNo.: 1983/181 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci arttırma 18/8/1983 günü saat 14.00'de 14.20 Silivri Yem Sanayi A.Ş.'de yapılacak ve o günü kıymetlerinin % 75'ine istekli bulunmadığı takdirde 19/8/983 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak en çok fıat verene satılacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği masrafı verildigj takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla icra memurluğuna başvurmalan ilan olunur. Muhammen Kıymetl Adedi Cinsi (Mahlyeti ve önemli nitelikleri) 100.000. 1 2 üçlü, 2 tekli deri kaplı kahverengi renkli büro koltuğu 40.000. I Kahverengi deri kaplı Müdür Koltuğu. 50.000. 1 Aynalı, aynaları takılmamış vitrinli dolap çekmeceli ve markası okunmayan oto teybi büyük kolonlan ile birlikte (Anahtarları yok.) 25.000. 1 Müdür masası 2 çekmeceli vernik kaplı (anahtarları yok) masanın sol çekmecesinin kapısının kaplaması kalkmış. * Basın: 8439 KDZA İNŞAATSANAYİ veHCARETAŞ. Genel Müdürlük Tel 1 6 6 0 / 8 0 1 6 7 5 8 2 7 Şantiye Tel 5 8 4 2 4 0 9 ICOZA A.ş.bir £ v KOÇ icyruluşudur. YEM SANAYİt TÜRK A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN (İNŞAAT YAPTIRILACAKTIR) 1 Bursa ve Göksun'da yaptırılacak olan tekli yatay hammadde ambarları ınşaatları işi kapalı zarf usulü ile ihaleye çıkanlmıştır. 2 a) Bursa yem fabrikası tekli yatay hammadde ambarı inşaatının 1. keşif bedeli 8.000.000. Tl. ve gecici teminatı 240.000. TL.dır. b) Göksun yem fabrikası tekli yatay hammadde ambarı inşaatının 1. keşif bedeli 8.000.000. TL ve geçici teminatı 240.000. TL.'dir. 3 Bu işlerin sözleşme dosyalan Eskişehir Yolu 8. Km.'deki Yem Sanayii Türk A.Ş. Genel Müdürlüğü lnşaat ve Tesisler Müdürlüğü'nde görülebilir. 4 tsteklilerin iştirak belgesi almak için 15.8.1983 Pazartesi günü saat 18.00'e kadar eksiltme şartnamesinde belirtilen evraklarla birlikte Gcnel Mudürlüğumuze müracaat etmeleri gerekmektedir. 5 Feklif mektuplarının ihale gUnü olan 17.8.1983 Çarşambaguııu en geç saat 15.00'e kadar lnşaat ve Tesisler Müdilrlüğu'ne verilmesi gerekmektedir. Postada meydana gelecek gecikmeler dikkate ahnmayacaktır. 6 Genel Müdürlüğümüz 2490 sayılı kanuna tabi olmadığından, yeterlik belgesini verip vermemekte ve ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. Basın: 22405 DENİZCİLİK BANKASI T.A.O.'DAN 1 Bankamıza bağlı HALİÇ TERSANESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NCE ınşa edilecek PİLOT BOTLAR için mevcut teknik şartnamesine uygun olarak 24 adet 500Kg.'lık El Kumandalı HİDROLİK DÜMEN MAKİNESİ, 2 Teçhiz ve Donatımı yapılmakta olan 5500 DWT'luk Karaman isimli Konteyner yük gemisi için muhtelif ELEKTRİK TABLOLARI, satın alınacaktır. Bahis konusu işlerle ilgili şartnameler Kasımpaşa'da bulunan HALİÇ TERSANESt MÜDÜRLÜĞÜ'nden temin edilebilecektir. Konuya ait tekliflerin en geç 9 Eylül 1983 Cuma günü saat 17.00'ye kadar HALİÇ TERSANESİ MÜDÜRLÜOü'nde bulunan İhale Komisyonu Başkanhğmda olacak şekildi posta ile veya elden verilmesi gerekmektedir. Postada vaki olacak gecikmeler nazarı dikkate ahnmayacaktır. Bankamız 2490 sayılı kanuna tabi olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta veya düediğine vermekte serbesttir. Basın: 22334 MALtYE BAKANLIĞI HESAP UZMAN MUAVİNLİĞİ GİRİŞ SINAVI Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulunca 26 Eylül 1983 Pazartesi günü saat 9,30'da Ankara, tstanbul ve lzmir'de Hesap Uzman Muavinliği giriş sınavı açılacaktır. Sınava katılabilmek için; a) Devlet Memurları Kanununun 48'inci maddesinde yazılı niteliklere sahip olmak, b) 1.1.1983 tarihinde 35 yaşım doldurmamış bulunmak, c) Siyasal Bilgiler, tktisat, Hukuk, Işletme, tktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri ile bunlara denkliği Milli Eğitim Bakanhğınca tasdik olunan yabancı fakülte veya yüksek okullardan birini bitirmiş olmak. Sınavlara giriş şartlarını ve sınav konulanm gösteren broşür, yukarıda isimleri geçen öğretim Kurumlarından ve Hesap Uzmanları Kurulu Başkanhğı ile Ankara, tstanbul ve lzmir Grup Başkanhklarından sağlanabilir. İsteklilerin 9 Eylül 1983 günü akşamına kadar Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Başkanhğı ANKARA adresine belgeleri ile birlikte yazılı olarak başvurmalan gerekir. Basın21744 İSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜNDEN 25 KALEM OTO ELEKTRİK VE ESTELASYON KABLOSU SATIN ALINACAKTIR Teşekkulumuze ait vasıtalara 25 kalem oto elektrik ve estelasyon kablosu satın alınacaktır. Bu işe ait idari şartname Gayrettepe Yıldız Posta Caddesi'ndeki Başmudürlüğumuz Malzeme Müdürlüğü'nden temin edilebilir. lstekli olanların bu işe ait kapalı teklif mektuplarını engeç 1.9.1983 perşembe gunu saat 11.00'e kadar Malzeme Müdürlüğü'ne vermeleri ilân olunur. Basın: 22005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle