19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 AĞUSTOS 1983 HABERLER CUMHURİYET/7 Bizim Parti kendisini feshetti ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Bizim Parti Kurucular Kurulu dün yaptığı toplantı sonucunda partinin feshedilmesini ırarlaştırdı. Bizim Parti'nin feshedilmesinden sonra yapıian açıklamada "bu alanda ileride daha iyi hizmetlerde bulunulmasının diişiinüldiiğii" bildirildi. Bizim Papti'den bu konuda yapıian açıklama şöyle: "8 temmuz 1983 tarihinde kurulan partimiz bugiine kadar aziz mitletimize hizmet için elinden gelen biitün gayreti göstermiştir. Halen MGK'nın onayından geçmiş 15 kurucu üyesi vardır. Mevctıt durumda partinin devamında bir fayda görülmemiş ve kurucu üyelerin çoğunun iştirakı ile feshine karar verilmiştir. Çok degerli halkımıza da ileri de daha uygun şartlarda bu alanda daha iyi hizmetlerde bulunmayı düşttndüğümüzü arzederken, bize karşı gösterilen yakın ve candan alakayı daima şükran ve minnetle anacağımızı ifade etmek isteriz." BP Genel Başkanı Mithat Ceylah ise, 21 kurucu üyenin veto edilmesinden sonra istifa etmeyi düşündüğünü, ancak kurucular kurulunun fesih kararı alması üzerine istifa etmekten vazgeçtiğini bildirdi. Ceylan, "Devam etmenin bir fayda saglamayacağını düşiindfim." dedi. Partinin kendini feshetmesine ilişkin Kurucular Kurulu bugün Içişleri Bakanlığı'na, Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve Anayasa Mahkemesi'ne resmen iletilecek. 8 temmuzda 33 kurucu üye ile tüzel kişilik kazanan Bizim Par; 'nin 26 üyesi MGK tarafından .6 temmuzda veto edilmişti. 1 ağustosta yeniden bildirilen 29 kurucu üyeden 21'i de 19 ağustos tarihinde MGK'ca veto edildi. Bizim Parti hakkında Cumhuriyet Başsavcıhğı'nca 4 ağustosta Anayasa Mahkemesi'ne kapatma davası açılmıştı. Bizim Parti'nin kendini feshetmesinden sonra yeni kurulan siyasi parti sayısı 14'den 13'e düştü. Ayrıca Yüce Görev Partisi, Yeni Düzen Partisi, Muhafazakâr Parti ve Türkiye Huzur Partisi hakkında Anayasa Mahkemesi'nde kapatma davaları açılmış bulunuyor. Bayrak Partisrnin bayrağı bile ödtinç Fazilet PartisVnin"kendi örgütünü kendin kur"çağrm AHMET TAN ANKARA Fazilet Partisi Genel Merkezi'nin kapısında bir ilân: "Duyuru Kendi imkânlan ile teşkilât kurmak isteyenlerin 15 ağustos 1983 tarihine kadar Parti Genel Sekreterliği'ne başvurarak görev ve yetki belgelerini almaları rica olunur." Bu siyasal anlamda bir "kendin pişir, kendin ye" çağrısı, demokrasiye giriş döneminde bir partinin yurttaşlara yaptığı en cazip öneri idi. Ancak her nedense yurttaşlar, Fazilet Partisi'nin bu çağırısına, sözgelimi Meziyet Kebapçısı'nın bu anlamdaki bir çağrısma gösterdiği ilginin binde birini bile göstermediler. Bunun üzerine, FP Genel Başkanı Hüseyin Rahmi Kılıç, biraz kızgınlık, biraz kırgınlıkla açıklamayı patlattı: "Sağlıklı bir demokrasiye dönüş için öteki siyasi partilerle birleşmeyi yararlı göriiyoruz." Genel Başkan Kılıç, güçlenmek için en doğru yolu da saptamıştı: Doğru Yol'la birleşmek.. Ancak con gelişmeler, FP Genel Başkanı'nın seçtiği bu yolun da "kendin pişir" formülünden daha "hallice" olmadığını ortaya koydu. Fazilet Partisi'nin talihsizliği veto edilen Genel Başkanı Alpaslan Demirel paşa ile başladı. Parti Genel Merkezi tam Kızılay civarında bir binaya taşınmak hazırlığı yapıyordu, vetolar koca partiyi bir "vurgun" gibi sarstı. Genel Başkan Yardımcısı Orhan Özkurt'un belirttiğine göre şimdi "moraller çok bozuk." Bir apartmanm, bir odabir salonunda bir masa, bir kanape, 9 sandalyeye sığmak zorunluluğu, bozuk olan moralleri daha da yıpratıyor. Gerçi partinin giderleri fazla değil. Bunun sırrını Genel Başkan Yardımcısı Özkurt şöyle açıklıyor: "Parti giderleri yok denecek kadar az. Çiinkii masrafa yol açacak hiçbir şey yapmıyoruz. Partideki meşrubat, çaykahve paralannı da kendi harçlıklarımızla karşılaşıyoruz." Fazilet Partisi'nde dosyalama ve telefona bakma gibi işleri bir sekreter hanım kız yapıyor. Bu hanım kızın ise partiye hiçbir Seçim 83 klavuzu ilgigörmedi mali yükü yok. Çünkü avukat olan bir kurucu üye bu hanım kızı kendi "yazıhanesinden emaneten getirmiş." Fazilet Partililer politika yapmaya kararlılar, bu işi kendi öz partilerinde olmasa bile, başka partilerle birleşerek gerçekleştirecekler. Genel Başkan Kılıç, sağlıklı demokrasiye geçiş için bu işi zorunlu gördüğünü açıklıyor, yoksa "Bir şey dilemek veya milletvekili olmak gibi" dertleri yok. BAYRAK PARTtSt'NÎN "PROTOKOLÜ" Bayrak Partisi'nin ve Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından bizzat adının zikredilmiş olması dolayısı ile sekiz küçük parti arasında özel bir yeri var. Ancak bir başka durumu nedeni ile de dünya siyasi partileri arasına girecek nitelikte. Bayrak Partisi, bir "protokol" çevresinde "bir şirketin resmi konuğu" olarak genel merkez fonksiyonlarını yerine getiriyor. Yine bir apartman katı. Kapısında bir tabela: "Sümer Limited Şirketi Dekorasyon ve İnşaat." Bayrak Partisi bu şirketin bünyesinde faaliyet gösteriyor. Bu durum Bayrak Partisi Genel Başkanı Yaşar Yurtöven ile Sümer şirketinin parti genel merkezi ortağı Bilal Küçük arasında imzalanan bir protokolle en hukuki çerçeveye oturtulmuş durumda. Bir siyasi partinin genel merkezine vücut vermesi bakımından bu protokolü aktarmak yararlı olacaktır. "ProtokolYaşar Yurtöven ve Bilal Küçük arasında imzalanan sözleşme ile 29.7.1983 tarihinde kırrulmuş ve tüzel kişilik kazanmış olan Bayrak Partisi, Sayın Bilal Küçük'ün ortağı ve genel müdüriı bulunduğu Sümer Limited Şirketi'ne ait işyerinin üç oda, bir salonlu tefrişli dairesini ön cephe itibarı ile banyo yanındaki, ekli krokide de imza altında bir odasını bila ücret olarak tahsis etmiştir. Bu mahaldeki tüm demirbaş eşya ve mefruşat "Sümer Ticaret"e ait olup ekli krokide tahsis edilen alanda da mevcut bulunan (madeni masa, bir döner kullanılmış koltuk, iki misafir koltuğu, iki formika sehpa, bir çelik etajer, iki adet tül perde, bir sumen ve kalem kutusu, iki bayrak direği, bir adet Türk bayrağı) tam ve noksansız olarak teslim edilecektir. Işbu protokol mutabakata varılarak kabul ve imza edilmiştir. Bayrak Partisi Kurucu Başkanı Yaşar Yurtöven, Sümer şirketteki genel md. ve kurucu üye Bilal Küçük." Görüldüğü gibi Bayrak Partisi, Sümer Şirketi'nden "tam ve noksansız" olarak aldığı Türk bayrağı ve öteki eşyaları ile Genel Merkezini kurmuş oluyordu. Sıra örgütlenmeye gelmişti, ama, halkımız nedense Bayrak Partisi bayrağı altında bile örgütlenmeye yanaşmıyordu. Üstelik Bayrak Partili yöneticiler bu konuda gerekli bir önlemi de almıştı. Halkımıza "Bir tabela partisi"nde örgütleniyor dedirtmemek için Parti Genel Merkezi'ne tabela bile astırmamışlardı. Yalnızca çizgisiz beyaz bir dosya kağıdına "Bayrak Partisi Genel Merkezi" yazılmakla yetinilmişti. Ama yapılacak bir şey yoktu. örgütlenmeyen halk örgütlemiyordu. Ideolojik amaçla slogan yazanlar milletvekili olamaz Kamulaştırma niteliği olan bir yere izin almaksızın, ya da önceden verilen izne aykırı biçimde, "Ideolojik amaçla slogan yazmaktan mahkum olanlar" milletvekili adayı olamayacaklar. Bu ve benzer hükümler milletvekili seçimleri yasası ile düzenlenmiş durumda. 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 11. maddesi milletvekili adayı olamayacaklarını sayarken Türk Ceza Kanunu'nun bazı hükümlerine de atıfta bulunuyor. "Ideolojik amaçla slogan yazmaktan hükümlü" durumu da işte bu atıfla düzenlenmiş durumda. TCK'ya 10 ocak 1981 günü yapıian bir ekleme ile getirilen bu suçtan dolayı mahkum olanların milletvekili olamayacakları 2839 sayılı yasada açıkça belirtiliyor. Aynı yasanın ll'inci maddesinde Ceza Kanunu'na atıfta bulunularak aday olamayacaklar şöyle sıralanmış: DEVLETE KARŞI SUÇ İŞLEYENLER Türk Ceza Yasası'nin 2. kitabının 1. ba'bında yazılı suçlardan veya bu suçlann işlenmesini aleni olarak tahrik etmek suçlarından mahkum olanlar da milletvekili seçimlerinde aday olamayacaklar. (Bunlar, devletin arzı ulusal şahsiyetine karşı cürümler, devlet kuvvetleri aleyhindeki cürümler ve yabancı devletlerle bunların reisleri, eivileri aleyhindeki cürümleri kapsıyor. Buna, TCY'nın 141, 146, 163. maddeleri gibi maddeler kapsamında yer alan fikirsel ve eylemsel suçlardan mahkum olanlar da giriyor.) TCY'nın 312. maddesinin 2. fıkrasında yazılı halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığı açıkça tahrik suçlarından mahkum olanlar milletvekili adayı olamayacaklar. Yine TCY'nın 536. maddesinin 1., 2. ve 3. fıkralannda yazılı eylemlerie, aynı yasanın 537. maddesinin 1., 2., 3., 4. ve 5. fıkralannda yazılı eylemleri siyasi veya ideolojik amaçlarla işlemekten mahkum olanlar milletvekili adayı olamayacaklar. (Yasanın bu maddeleri, kamusal niteliğe haiz olan yerleri, araçları izin almaksızın veya izne aykırı biçimde, boyamak, pankart asmak, yazı yazmak, asıIan şeyleri yırtmak, tahrip etmek v.s. gibi suçları ideolojik amaçla işleyerek mahkum olanları kapsıyor.) Özal, aday adaylarını saptıyor ANA.P. Genel Sekreter Yardımcısı Gürbüz Yılmaz, "Suskunluğumuz işlerin yoğunluğundandır bugün ve önümüzdeki iki gün içinde tüm illerin başkanları ve yöneticileri île değerlendirme çalışmaları yapılacak" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi'nde içe dönük parti çalışmaları yoğun şekilde sürdürülüyor. ANA.P. Genel Başkanı Turgut Özal Uç gün süreyle Ankara'da evinde milletvekili aday adayları konusundaki çalışmalarını tek başına sürdürüp çeşitli değerlendirmeler yaptığı öğrenildi. Milletvekili aday adaylannın saptanması konusundaki çalışmalar dün başladı. ANA.P. Genel Sekreter Yardımcısı Gürbüz Yılmaz, "Cumhuriyet" muhabirinin "partinin içe dönük çalışmalan ve suskunluğu" konusundaki sorusunu yanıtlarken, "suskunluğumuz işlerin yoğunluğundandır" dedi. Milletvekili aday saptama çalışmalarının sürdürüldüğünü kaydeden Yılmaz, "Faaliyetlerimiz çok yoğun. Bugün ve önümüzdeki iki gün içinde tüm illerin başkanları ve yöneticileri ile değerlendirme çalışmaları yapılacak" biçiminde konuştu. Yılmaz, SODEP ve Doğru Yol Partisi'nin seçimlere katılabilmeleri olasılığının azalmasından sonra bazı siyasi partilerin "iktidara talip" olduklarım açıklamalan konusunda, "her siyasi partinin kuruluş maksadı iktidara gelmektir" dedi. Yılmaz, "Milletin teveccühü 6 kasımda görülecek" biçiminde konuştu. ADAY SAPTAMA ÇALIŞMALARI Milletvekili aday adaylığı başvurularının sona ermesinden sonra dün ANA.P. Başkanlık Divanı Genel Başkan Turgut Özal'ın başkanlığında toplanarak il örgütleri başkan ve yöneticilerjyle görüşmelere başladı. ANA.P. Genel Merkezi'nde yapıian çalışmalar sırasında dün sabah Istanbul, Kocaeli, Zonguldak, Bolu, Kastamonu, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Sinop, Samsun, Ordu, Giresun ve Trabzon illerinden gelen yöneticilerle görüşmeler tamamlandı. Öğleden sonra ise, Rize, Erzurum, Artvin, Kars, Ağrı, Erzincan, Gümüşhane ve Sivas il yöneticileriyle görüşmeler tamamlandı. Başkanlık Divanı'nda görüşmeler her il için yaklaşık 15'er dakika sürüyor. İl Başkanı ve üç yönetim kurulu üyelerinden oluşan heyetler önce kendi illerinin değerlendirmesini yapıyorlar ve daha sonra Başkanlık Divanı üyelerinin çeşitli sorularını yanıtlıyorlar. Bu çalışmalar bugün ve yarın da sürecek. Üç günlük görüşmelerin tamamlanmasından sonra ANA.P. Kurucular Kurulu 27 ve 28 ağustos tarihlerinde toplanarak, Başkanlık Divanı'nın önerdiği isimler içerisinde ANA.P.'nin milletvekili adaylarını belirleyecek. ' Başkanlık Divanı'nın yöneticileriyle görüşme programı şöyle sıralanıyor: Bugün (sabah): Ankara, Eskişehir, Afyon, Uşak, Bursa, Balıkesir, Bilecik, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Amasya, Tokat, Yozgat. Bugün (öğleden sonra): Kırşehir, Kayseri, Nevşehir, Niğde, Konya, Tunceli, Elazığ, Malatya. Yarın (sabah): Izmir, Manisa, Aydın, Mugla, Denizli, Burdur, Isparta, Antalya, Mersin, Adana, Hatay, Gaziantep, K.Maraş, Mardin. Yarın (öğleden sonra): Urfa, Siirt, Adıyaman, Diyarbakır, Hakkâri, Bingöl, Bitlis, Muş, Van. 422 İLÇE ÖRGÜTÜ ANA.P.'nin ilçeler düzeyinde örgütlenme çalışmaları da sürüyor. 67 il örgütünün kuruluşuna ilişkin belgelerin başsavcılığa resmen iletilmesinden sonra, başsavcılığa bildirilen ilçe sayısı da dün 422'ye yükseldi. ANA.P. yöneticileri, böylece resmen ilçe örgütü kurulan ilçe sayısımn tüm ilçelerin üçte ikisini aştığını belirttiler. SÜRECEK , * N Evren: Biz, parti kurmadık (Baştarafı 1. Sayfada) anlayantamaya başlamış ve ikisinin ortasını bulmuşlar." Evren, dil ayrılığının bir süre sonra "sağcı Türkçe, solcu Türkçe" şeklinde yorumlanır hale geldiğini belirterek, "Eğer böyle yo rumlanırsa bizi bölmek isteyenlerin eline en büyük silahı vermiş oluruz" şeklinde konuştu. Daha sonra Gümüşhane'nin sorunlarına değinen Evren, bir dönem bu ilde gümüş madenleri işletilirken nüfusun 60 bin olduğunu, oysa bugün kent nüfusunun 12 bin dolayına düştüğünü söyledi. Evren, bunu önlemenin tek yolunun yatırım yapmak olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı, bu konuda milletvekili sayısına bakmaksızın siyasal partilerin üzerine iktidara geldikleri zaman çok büyük görevler düştüğünü kaydetti. SEÇİMLER 6 kasımda seçimlerin yapılacağını hatırlatan Evren, bu konudaki görüşlerini şöyle anlattı: "Ben bu seçime giren partileri futbol maçına çıkan takımlara benzetiyorum. Futbol maçına gittiğiniz zaman biriniz A takımını tutar biriniz B takımını tutar. Orada tezahürat yaparsınız, bağınrsınız, çağırırsınız, ama sonra bir takım galip gelir, bir takım mağlup olur veya berabere kalır. Bunun başka sonucu yok. Çıktıktan sonra maçta o tezahüratları yapan kişiler birbirleriyle kavga ederler mi? Etmezler. O orada kalır. tşte seçim zamanı yapıian bütün gösteriler, desteklemeler vesaireler medeni bir çerçeve içerisinde olmalı ve seçimler bittikten sonra birisi kazanacak, birisi daha az kazanacak, birisi hiç kazanmayacak. Bunun sonucu böyledir, ne yapalım. Madem ki halkın oyuna güveniyoruz, neticeye katlamlacaktır. O küskünlükleri, o kırgınlıklan bir kenara bırakacak ve bir aile içersindeki kişiler gibi, akraba gibi, dost olacaktır. Bunu yapmazsak sevgili vatandaşlanm aynı durumlara yine düşeriz. Bu konuda partilerin yöneticilerine de büyük görev düşer. Eğer iktidara gelen bir parti yalnız kendisine destek olanlara iş sahası açar, yalnız onların işleriyle, problemİeriyle meşgul olur, kendisine oy vermeyenlerie alakadar olmazsa, o kırgınlıklar, o küskünlükler devam eder. İktidara gelen parti bütün vatan sathında hizmet götürmeye mecburdur." Evren, aksi halde vatandaşlar arasında kavgaların ve küskttnlüklerin başlayacağını kaydetti, önceki dönemden örnekler vererek, evlatla babanın birbirlerine mümkünolduğunu, hatta aynı ca milere bile gitmediklerini hatırlattı ve, "Böyle particilik olmaz, bunun adı bölücülüktür" dedi. Evren bir zamanlar AlevîSünnî aynmının körüklendiğini, dinin istismar edildiğini kaydederek, "Bu oyunlara gelmeyiniz sevgili vatandaşlanm" dedi. BUGÜN TUNCELİ VE BİNGÖL'DE Cumhurbaşkam Evren, yurt gezisinin ilk durağı Gümüşhane^ ye MGK üyeleri Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun ve Başbakan Bülend Ulusu'yla birlikte Erzincan'dan helikopterle geldi. Evren, Konsey üyeleri ve Başbakan Ankara'dan Erzincan'a dün sabah bir askeri uçakla gelmişlerdi. Hükümet Konağı önünde kalabalık bir yurttaş topluluğuna hitap eden Evren, öğle yemeğini Valilikte yedi. Cumhurbaşkanı yemekten sonra Devlet Hastanesi ve Yetiştirme Yurdu'nu denetledi. Evren hastaneyi gezerken, yeni doğan bir çocuğa isim taktı. Bebeğe Hayri admı koyan Cumhurbaşkam, bir de altın hediye etti. Evren ve beraberindekiler daha sonra helikopterle Erzincan'a geçtiler. Geceyi Erzincan'da geçiren Evren ve beraberindekiler bu sabah helikopterle Tunceli'ye geçecekler. Evren burada halka hitap edecek. Öğleden sonra Bingöl'e gidecek olan Evren, burada da halka hitaben konuşacak. Turgut Özal Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Tasartsı DM'de görüşülüyor Milletvekîllerî açık hava toplantısı düzenleyemeyecek ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri YasaTasarısının görüşttlmesine.Danışma Meclisi'nde dün başlandı. Tasarının 10. maddesinde yer alan yasama dokunulmazlıklan bulunanların toplantı düzenleyemeyeceğine ilişkin hüküm oylanarak kabul edildi. DM Genel Kurulu dün saat 14.00'de toplanarak tasarıyı ele aldı. Yasa tararısıyla ilgili olarak ilk sözü alan Halil Gelendost 12 Eylül harekâtının yapıhşı nedenleri üzerinde durdu ve "Yasal düzeni yıkmak isteyenlere, gençleri emellerine alet etmek isteyenlere yol kapatılmıştır" dedi. Fikri Devrimsel de, tasarıyı eleştirerek, "Bu yasa iktidann hoşuna gitmiyorsa hiç bir yürüyüş ve toplantının yapılmamasını sağlıyor" şeklinde konuştu. Daha sonra tasarının maddelerine geçildi, kabul edilen maddeler uyarınca kent ve kasabalarda ve gerekli görülen diğer yerlerde hangi meydan ve açık yerlerde veya yollarda toplantı veya yürüyüş yapılabileceği, bu toplantının ve yürüyüş için toplanma ve dağüma yerleri ile izlenecek yol ve yönler vali, kaymakamlarca önceden duyurulacak. Bu yerler hakkında sonradan yapılacak değişiklikler duyurudan 15 gün sonra geçerli olacak. Toplantı yerlerinin saptanmasında gidiş, geliş güvenliğini bozmayacak ve pazarların kurulmasına engel olmayacak biçimde toplantıların genel olarak yapıldığı yerler tercih edilecek. Toplantı ve yürüyüşlerle ve bu amaçla toplanmalara güneş doğmadan başlanmayacak. Açık yerlerdeki toplanular ile yürüyüşler güneşin batışından bir saat önceye, kapalı yerlerdeki toplantılar ise saat 23.00'e kadar sürebilecek. Toplantının yapıldığı yer ise toplantı süresince halka açık yer sayılacak. Tasarıya göre, yapılacak toplantılar seçme yeterliğine sahip en az yedi kişiden oluşan bir Düzenleme Kurulu'nca düzenlenecek. Düzenlame Kurulu üyelerenin toplantının yapılacağı yerde sürekli ikâmetgahının bulunması zorunlu olacak. Tasarı Toplantının yapılmasından en az 72 saat önce Düzenleme Kurulu'nun tamamının imzalayacakları bir bildirimin valilik ya da kaymakamlığa verilmesini öngörüyor. Bu bildirimde toplantının amacı, yapılacağı yer, gün, başlayış ve bitiş saatleri ile Düzenleme Kurulu'nun başkan ve üyelerinin açık kimlikleri, meslekleri, ikametgahları ve varsa çalışma yerleri eklenecek. düzenleme Kurulu toplantının amacı dışına çıkmamasını sağlamakla yükümlü vc sorumlu olacak. Toplantı ve gösteriyürüyüşleri YasaTasarısınınGörüşülmesine bugün devam edilecek. Maliye (Baştarafı 1. Sayfada) t\ artık. Türkiye bir bunalıma girdi demektir" ifadesini kullandı. Pakdemirli, ihracattaki artışın da son derece cılız kaldığını savlıyarak bunun ihracat kredilerinin istenen düzeyde olmamasından kaynaklandığını savladı. thracat kredilerinin şirket kurtarılmasında kullanıldığmı öne süren Pakdemirli, batı dünyasının yaklaşımını da şu sözlerle dile getirdi: "Batı diyor ki, ben halkımdan topladığım parayı halkıma harcamak istiyorum. Sen gelip dileniyorsun. Yeter artık. Biz yine ertesi günü gidip para istiyoruz. Bunu dedikçe liem istiskal oluyoruz, hem de arkasına kuyruk bağlamadan verilmiyor. Onurlu Türkiye demek, ödemeler dengesini halleden Türkiye demektir". Pakdemirli, ithalatın hızla artışının ve işçi dövizi girdilerinin istenen düzeyde gerçekleşmemesinin sonucunda transferlerde kuyruk oluştuğunu belirtti. DPT Müsteşar Yardımcısı ve yılda 750 milyar lira teşvik belgesi veren Başbakanhk Teşvik Uygulama Dairesi Başkanı Prof. Pakdemirli'nin bu demecinin yayınlanmasından 4 saat sonra Merkez Bankası'ndan Ankara'da yapıian resmi açıklamada, "Merkez Bankası'nda şu anda bekleyen ithalat transferi yoktur. Bankamıza dış ticaret ve kambiyo rejimleri hükümlerine uygun olarak ulaştınlan transfer talepleri günü gününe yerine getirilmektedir" denildi. Merkez Bankası açıklamasında, altın hariç, döviz rezervlerinin 1.7 milyar dolar düzeyinde olduğu kaydedilerek, "yeni imzalanan kredi anlaşmalarından yapılacak çekiş ve döviz girişleriyle harcamalarda gözlemlenen mevsimlik hareketler gözönüne alındığında, mevcut döviz rezervlerinin önümüzdeki aylarda daha da artması beklenmektedir" ifadesi kullanıldı. Merkez Bankası açıklamasında, ithalat transferlerinde gecikme olduğu şeklindeki haberlerin, "uygulanmakta olan ekonomi politikaları açısından fevkalade önem taşıdığı" ve gelişmeleri etkilediği belirtildi. Ekrem Pakdemirli'nin Ticaret ve Maliye Bakanhğını ağır bir şekilde suçlayan ve 24 Ocak kararlarından sapma olduğunu kaydeden ifadesinin söz konusu yerel gazetede bir dizi yazı halinde değerlendirileceği öğrenildi. Bu nedenle, söz konusu olan karşılıklı suçlamamn artan dozda gelişmesi bekleniyor. CANTÜRK: KONUYA GİRMEK İSTEMİYORUM "Cumhuriyet" muhabirinin bilgisine başvurduğu Ticaret Bakanı Kemal Cantürk, Ekrem Pakdemirli'nin suçlamalarına ilişkin olarak, herhangi bir beyanda bulunamıyacağını açıkladı. Cantürk açıklamasında, "Haberi sabah Izmir'de okudum. Ancak takdir edersiniz ki, bir devlet adamı olarak polemiklere girmem doğru olmaz. Bııoedenle bu konuya girmek istemiyorum" dedi. başkanları Ankara'da çalışmayı sürdürüyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Milliyetçi Demokrasi Partisi il başkanları Ankara'da illerin örgütlenme sorunlarını seçimler öncesinde yapılması gerekli çalışmaları ve milletvekili adayları ile ilgili genel durumu tartışıyorlar. MDP'nin Tünus Caddesi'ndeki Çalışma Merkezi'nde toplanan il başkanları genel merkezce 5 gruba ayrıldı, bu gruplardan 'ördüncüsünün yaptığı dünkü ueğerlendirme toplantısına şu illerin il başkanları katıldı. (Parantez içindeki rakamlar söz konusu illerin çıkaracağı milletvekili sayısını gösteriyor) Sinop(3), Samsun (8), Ordu (6), Amasya (4), Tokat (6), Sivas (7), Malatya (6), Adıyaman (4), Urfa (5), Elazığ (4), Tunceli (2), Erzincan (3), Ankara (22). MDP'li il başkanlannın S.grubu 24 Ağustos 1983 çarşamba günü toplanacak. 11 başkanları bu son grubun. yapacağı toplantıya ise şu illerin başkanları katılacaktır: Bursa (10), Giresun (5), Trabzon (6), Rize (4), Artvin (3), Erzurum (7), Kars (6), Muş (3), Bingöl (3), Bitlis (3), Van (4), Diyarbakır (7), Mardin (5), Siirt (4), Hakkari (2), Ağn (4), Gümüşhane (3). ADAY ADAYLARI MDP Basın ve Halkla llişkiler Bürosu Bilgi Işlem Merkezince yapıian değerlendirmelere göre, MDP'den milletvekili olmak için başvuran aday adaylannın en yaşhsı 81 yaşmda en genci ise 30 yaşmda. Üç isimli aday adaylannın sayısımn 248, ilkokul mezunu adayların sayısımn 45, ortaokul mezunlarının 37, lise mezunlarının 50 ve yüksek öğretim görmüş olanlannın sayısımn ise 723 olduğu saptandı. MDPİt Seçim (Baştarafı 1. Sayfada) açıklayacak. Ama bu, geçici bir ilan niteliği taşıyacak. Çünkü bundan sonra MGK incelemesi başlayacak. Konsey, milletvikili adaylarını 12 gün içinde inceleyip, 21 eylül günü partilere uygun görmediği adayları bildirecek. Partilerin iki gün içinde uygun görülmeyenlerin yerine yeni isimler bildirme hakları var. Ama yeni isim bildirmeyerek eksik milletvekili adaylarıyla seçime katılmak da mümkün. MGK incelemesinin ardından, uygun görülen bağımsız ya da partili milletvekili adaylannın kesin listeleri, 26 eylül günü Yüksek Seçim Kurulu'nca ilan edilecek. PROPAGANDA 30 EKİMDE Seçime katılacak siyasal partiler, oy verme gününden 7 gün önce (30 ekimde), radyo ve TV'den propaganda yapmaya başlayacaklar. Propaganda süresi 5 kasım akşamüstü 18.00'de sona erecek. Partiler adına radyo ve T V'de yapılacak konuşmaların ilki 20 dakikayı, sonrakiler 10 dakikayı geçemeyecek. YASAKLAR Seçim yasaklan, yarın geceyarısından (24 ağustos saat 24.00) başlayarak, yürürlüğe girecek. Kamu kurum ve kuruluşlarında, bankalarda çalışmaların partilere bağışyardım yapması, Başbakan ve bakanların yurtiçi gezilerinde makam otolarını, resmi araçları kullanmalan, Başbakan ve bakanlar için protokol gereği karşılama ve uğurlama törenleri yapılması, resmi ziyafetler verilmesi, hükümet üyelerinin yurtiçi gezilerine memurlann katılması bu tarihten başlayarak yasaklanıyor. MGK'nın 17 ağustos günü yayınladığı 118 nolu karar, Cumhurbaşkam ve Konsey üyelerinin seçim sonuçları ilan edilinceye kadar geçecek süre içindeki gezilerini, konuşmalarını, faaliyetlerini, ulusal bayramlar, Cumhuriyet'in 60. yılı kutlamaları ve 12 Eylül Harekâtı'yla ilgili programları, Seçim Yasası'na ilişkin haber programlarını seçim yasaklan dışında bırakıyor. (Baştarafı 1. Sayfada) 1984 tarihine kadar tamamlamamış sendika kendiliğinden feshedilmiş duruma düşüyor. Bundan kurtulmak için sendikalar, çok sıkışık seçim takvimleri düzenlediler. Düzenlenen takvimlerde biriki günlük bir aksama, örneğin bir usul hatası, ya da bir seçimde yenilenme zorunluluğu, en kötüsü tüzüğün geçersiz sayılıp yeniden hazırlanması zorunluluğu herşeyi altüst edebilecek. En kötüsü sendika kapanma durumuna düşebilecek. UZATMA İSTENİYOR Bu nedenle takvimin uzatılması için girişimler yoğunluk kazandı. Konseyde bekleyen yasa değişikliğinde geçici maddeye yapılacak bir ekle takvimin uzatılabileceği üzerinde duruluyor. Diğer yandan da, Türklş'in genel kurulunun aralık ayının son günlerine alınması benimsendi. Ancak Türklş Genel Kurulu aralığın son günlerinde yapılsa dahi, öncelikle eski federasyonlar olmak üzere, birçok sendikanın genel kurullannı tamamlayarak Türklş Genel Kurulu'na delege gönderebilecekleri sanılmıyor. Türklş Genel Kurulu'na katılmak şöyle dursun, aralığın son gününe kadar kendi genel kurullannı tamamlayabilme ve kapanmaktan kurtulmayı büyük bir başarı sayacaklarını belirten sendika yöneticileri, çok sıkışık takvimlerinde en ufak bir aksaklık olmaması dileği ile kaygılannı gündeme getiriyorlar. YASA DEGİŞtKLtGt GECİKtRSE Yasanın nasıl uygulanacağı konusunda tartışılan maddelerine açıklık getiren yasa değişikliği, Türklş'in istemleri doğrultusunda Danışma Meclisi'nden geçti. Yürürlüğe girmesi için Konsey'de görüşülmesi bekleniyor. Ancak sendikalar için, bu konuda en küçük bir aksakhk ya da gecikmenin onulmaz sorun Sendikal takvimde Vlpaslan, Anayasa Komisyonundan istifa etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danışma Meclisi Anayasa Komisyonu Üyesi Tevfik Fikret Alpaslan komisyon üyeliğinden istifa etti. 23 ekim 1981'den beri komisyon üyeliğini sürdüren Alpaslan1 ın istifa dilekçesi dün Danışma Meclisi Genel Kurulunda okunarak yürürlüğe girdi. ları yaratabileceği belirtiliyor. Bilindiği gibi, yasa gereği yasaklanan federasyonların milli tip sendikaya nasıl dönüşeceklerine yürürlükteki yasa içinde çözüm bulunamamıştı. Bilim adamları Türklş'in bulduğu ve uyguladığı formülün yasa ile çeliştiğini savunuyorlardı. MİLLt TİP Federasyonların çoğunluğu da bu doğrultuda genel kurullarında tüzük değişikliği ile federasyon tipi örgütlenmeden mili tip örgütlenmeye dönüştüler. Taslakta bu soruna çözüm getiren değişiklik olmazsa, yapıian bu genel kurullar havada kalabilecek. Yapılmayan genel kurullar için ise sendikal ertelemelerin ucuna geldiler. Yasa değişikliği beklendiği için gerek şube delege seçimleri, gerek değişiklik gelen işkollan, gerekse federasyonlar açısından nasıl bir tüzük değişikliği yapılacağı bilinemiyor. "Çoğunluk sağlanmadığı" gerekçeleri ile daha önce ilan edilmiş tarihlerde olağanüstü genel kurullar yapılmadı. Birçok büyük sendikanın ertelenmiş olağanUstü tüzük genel kurulları için ağustosun son günleri ile eylül ayının ilk günleri belirlenmiş durumda. Yasa değişikliği biriki gün içinde yürürlüğe girmezse sendikalar, yasa değişikliğini var sayarak, ezbere tüzük değişikliği yapmak zorunda kalacaklar. Sonradan geçerli olacak yasa hükümlerinin esas alınmasının hukuksalhğı da tartışmalı. Bir de daha önce yapılmış tüzüklerin yasaya uygunluğunun Çalışma Bakanhğı'nca onanıp onanmaması sorunu var. Bakanlık bir sendika tüzüğündeki maddelerde yasaya aykırı hükümler bulur ve bunu biraz gecikmiş bir takvim içinde sendikalara bildirirse ne olacak? Yeniden tüzük değişikliği, hele seçimlerle ilgili ise artık o sendikanın zamanında işlemlerini tamamlaması söz konusu olamayacak. SODEP (Baştarafı 1. Sayfada) masına göre, lçişleri Bakanlığı'na bildirilen 8 yeni kurucu üyenin adları şöyle: Ali Emiroğlu (doktorÇorum Devlet Hastanesi'nden emekli),Nevin Dağlı (eğitimciemekli), Mustafa Günaydın (işadamıTrabzonspor eski başkanı), Rüstem Kaptan (orman yüksek mühendisi), Ozgen Karayeen (Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik İşleri eski Genel Müdürüeğitimci ve iktisatçı), Hasan Basri Kurdoğlu (emekli Danıştay Daire Başkanı), Olcay Mis (Milli Savunma Bakanlığı eski müşaviriemekli hakim), Mehmet Güneş Topsal (maliyeci). SODEP, MGK'ca uygun görülmeyen kurucularından boşalan Disiplin Kurulu üyelerinin yerlerine yenilerini seçti. SODEP'in yeni Disiplin Kurulu üyeleri şunlar: Nevin Dağlı, Rüstem Kaptan, Özgen Karayeğen, Hasan Basri Kurdoğlu, Olcay Mis. DOGRU YOL'UN LİSTESt Doğru Yol Partisi de lçişleri Bakanlığı'na 9 yeni kurucu üyesini bildirdi. Bildirilen isimler şunlar: Ibrahim Çetinkaya (TUrk Eczacılar Birliği Genel Başkanı), Cevat Kerpiçci (inşaat yüksek mühendisi), Erman Yerdelen (ekonomist), Sevil Erman (diş tabibi), Şükrü Sezar Aygen (yüksek mühendis, mimar), Münir Özden (şeker fabrikaları eski genel müdür muavini), Mehmet Aydın (yüksek mühendis), Altan Savacı (avukat), Şinasi Sumbaş (yüksek mühendis). DYP Genel Merkezi'nden yapıian açıklamaya göre, Merkez Yönetim Kurulu'nda boşalan üyeliklere tbrahim Çetinkaya, Fevzi Kutay ve Zeki Hatipoglu getirildiler. Bayrak Partisi de 24 kurucu bildirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bayrak Partisi, MGK'ca uygun görülmeyen 24 kurucusunun yerine yenilerini belirleyerek bugün lçişleri Bakanlığı'na bildirdi. Genel Başkan Yardımcısı Bilal Küçük tarafından lçişleri Bakanlığı'na verilen Bayrak Partisi'nin yeni. kurucu üyeleri şunlar: Keriman tşim (Esnaf), Ahmet Ağcabağ (Teknisyen), Suzan Canbay (Emekli memur), Emine Ayhan (Serbest ticaret), Sulhiye Caner (Ev hanımı), Salim Tuğ (Bakkal), Mahmut Camcı (EsnaO, Mustafa Özmen (Esnaf), Ali Kemal Ulus (Emekli memur), Sadık Turgut Doğru (Emekli memur), Hikmet Samancı (Esnaf), Yusuf Güven (EsnaO, Enver Küçük (Tüccar), Melek Akpınar (Ev hanımı), Yusuf Söğüt (Tüccar), Özcan Seyfiçilman (Mali Müşavir), Bülent Fethi Erdeniz (Mali Müşavir), Halis Giray (Muhasebe uzmanı), Ali Fethi Erkoç (Elektronik mütehassısı), Hikmet Çağatay (Kunduracı), Sami Alparslan (Terzi), Osman Kavalcıoglu (Nakliyater), Kadir Karaoglan (Tüccar terzi), Habib Coşkun Tüccar). Fazilet Partisi ise, veto edilen 14 kurucusu yerine yeni isimleri cuma günü bildirmişti. Sınava Doğru (Eski sayıları 75 TL.'lik pul göndererek isteyebilirsiniz.)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle