19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 23 AĞUSTOS 1983 TELEVİZYON 20.00 20.30 20.55 21.00 21.05 Avrupa Yüzme Şampiyonası (Renkli) Haberler Hava Durumu Seçime dogru Atatürk ve Giysileri TV'de Sinema TRT'NİN tÇİNDEN MAHMUT TALl ÖNGÖREN Özetle 27 yıldır sürüyor Romen asıllı ünlü oyun yaıan Eugene Ionesco'nun iki oyunu, "Kel Şarkıct" ve "Ders" Paris'teki Huchette Tlyatrosu nda aralıksız 27. yılma başlıyor. Tam 25 yıl süreyle tek seansta sergilenen bu iki oyun, geçtiğimiz yıldan bu yana 19.30 ve 20.30gibi iki seansta sunuluyor. Ayrıca tiyatro, bu sezon iki oyunla birlikte şarkı, pantomtm, kabare gösterileri de sunacak. Programda Ataturk'ün giysileri, Kıyafet Devrimi ve Atatürk 'ün çağdaş düşünce anlayışı birlikte görüntüleniyor. Yeni siyasal dönemde TRT nasıl bir habercilik yapmayı düşünüyor? Artık siyasal etkinlikler başlıyor. "TRT seçmenler oyunu güvenli bir biçimde kullansın diye radyo ve televizyonda tanıtıcı izlenceler yapacak. Yasalara uygun olarak örgütünü kuran siyasal partilerle ilgili yayınlara artık TRTde yer verilecek. Ama TRT hiçbir partiyi himaye etmeyecek ve tüm partiler karşısında yansız davranacak. TRTbu haberlerin arasından ancak haber niteliği taşıyanları seçip yayımlayacak." demiş olan TRT yöneticilerine buraya dek hak vermemek olanaksız. Bakalım bu sözler uygulamaya nasıl yansıyacak? TRT yöneticileri bir de, "Partilerin lider ve yöneticilerinin verdikleri demeçlerdeki iyi niyet ve partilerarası diyaloğu bozucu ifadeler haber bültenlerine alınmayacak," dediler. Bu da ilk bakışta yerinde gibi görünen bir açıklamaydı. Ama hangi demecin "iyi niyet" taşımadığına ve "partilerarası diyaloğu bozduğuna" karar vermek o denli kolay değil... TRT Haber Merkezi bu yuvarlak sözleri acaba ne gibi bir uygulamayla gerçekleştirecek? Merakla bekliyoruz... Dahası var. TRT yöneticileri ayrıca, "Biz bu haberleri yayımlarken, sadece sürecte eşitliğe dikkat etmedik, anlamda da eşitlik sağlamaya çalıştık," dediler. Bir kez, yansızlığı sağlamak için tüm partilerin haberleri arasında "sürede eşitlik" sağlamaya çalışmamn gereği yok. Çünkü geçmişteki uygulamalarda da, şimdi kimi partilerde görev almış eski TRT'cilerin yol açtıkları yanlış davranışlar sonucunda, "sürede eşitlik" sağlarken, "haber değeri" ölçüsünün dışına çıkılmış ve bültenler parti haberlerinden geçilmez olmuştu. Şimdiki TRT yöneticileri belki de bunun ayırdında olduklarından, "Biz, anlamda da eşitliğe önem vereceğiz" diyorlar. Nedir bu "anlam eşitliği?" Bugüne değin bunu acıklamadılar. Yoksa haberler arasında "iyi niyet" ve diyaloğu bozucu" gibi tanımlamalara göre bir seçim yapmak mı? Eğer TRT yöneticilerinin sözlerinden salt bu anlamı çıkarırsak, iş bu yöneticilerin kişisel yargılarına kalacak ve yine olumlu bir sonuca varılamayacak demektir. Eski uygulamaya dönülmesini ve radyo TV haber bültenlerinin siyasal partilerin haberleriyle doldurulmasını hiç kimse istemez. Ama siyasal parti haberlerinin önümüzdeki yeni dönemde TRT yöneticilerinin ve habercilerinin kişisel yargılarına göre yanlış, eksik ve yetersiz bir uygulamayla kısıtlanmasına da kalkılmamalıdır. Ortada kesinlik taşıyan iki ölçü var. İlkini yasalar oluşturuyor. Fakat yasalar habercilik mesleğinin ayrıntılarına inemez. İkincisi de "haber değeri" ölçüsüdür. Bir olayın ya da bir demecin "haber" olup olmadığına her şeyden önce, "mesleksel ilkeler"\n ışığı altında karar verilir. Bunu da haber yöneticileri ve haberciler, hiçbir çevrenin etkisi altında kalmadan ve bırakılmadan, salt meslek ilkelerini gözeterek sağlamalıdırlar. İşte bugüne değin TRT'de bir türlü varılamayan, ulaşılamayan nokta da budur. Sonuçta da habercilik ilkeleri radyolarımızda ve televizyonumuzda bir türlü oluşturulmadı. Şimdi TRT siyasal çalışmaların başlayacağı yeni döneme bu eksiklikle giriyor. Bakalım, ne yapacak? 21.20 TV'de Sinema: Kanunun Zaferi (Renkli) (Ayrıntılı bilgi yandaki sütunlarımızda). 22.54 Haberler 23.00 Kapanış Video korsanları Geçtiğimiz haziran ayında mağazalannda "Jedi'nin Dönüşü" adlı gise rekorlan kıran fümin kaçak kasetlert bulunan iki videocu, Londra'da 300 sterlin para cezasına çarptınldu Mağazalannda ayrıca 541 tane daha yasadısı video kaseti bulunan iki ingiUzin, "Jedi'nin Dönüşü"adh filmin ilk kaçak kasetlerini dolduran kisiler olduğu belirtiliyor. İZLEYİCİ GÖZÜYLE Neden çok görülür "Özgürlük ve bağımsulık benim karakterimdir" diyen yüce önder Ataturk'ün çocuklan olduğumuz küçükten bizlere söylenir durur. Peki, O'nun kurduğu Cumhuriyet'in çocuklan olarak bizlere, TV yetkilileri, neden "Dallas", "San Fransisko Sokakları" gibi içerikleri artık iyice belli olan diziler yerine, özgürlük ve bağımsızlık mücadelelerini konu alan filmler de sunmazlar? Sunsalar acaba Atatürkçü çizgiden ayrılmış mı olurlar? Geçen yıl Şam TV'sinde izlediğim ve bizim bağımsızlık savaşımızı örnek alarak yapılan Cezayir Bağımsızlık Savaşı 'nın anlatıldığı bir film var ki, dünyada ilk bağımsızlık savaşı veren bir ulusun torunlarına neden çok görülür acaba? tRFAN DAMAR / Adana Eric Claptonhn dev konseri 21 eylül günü Prenses Diana 'nın huzurunda, Londra 'mn ünlü konser salonu Albert Hall'de verilecek bir konserle, tamnmış gitarist Eric Clapton'ın 20. yıldönümü kutlanacak. RADYO 05.00 Açılış, program ve kısa haberler 05.05 Ezgi kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havaları. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Günün içinden. 10.00 Arkası yarın. 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Türküler geçidi. 11.25 Çeşitli sololar. 11.45 Şarkılar. 12.00 Ktsa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 Öğle üzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo programları. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Öğleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Şarkılar. 16.25 Hafıf müzik. 16.40 Türküler ve oyun havaları. 17.00 Olayların içinden. 17.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftanın çocuk şarkısı. 18.20 Erkekler faslı. 18.50 Hafıf müzik ve reklamlar. 19.0001.00 TRTII ile ortak yayın. 19.00 Haberler. 19.30 Beraber ve solo şarkılar. 20.00 Köyümüz köylümüz. 20.20 Türküler geçidi. 20.40 Türkçe sözlü hafif müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Konuların içinden. 21.35 Dinleyici istekleri. 22.00 Sevilen eserler. 22.30 Şarkılar ve oyun havaları. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yarısı. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler TRTI 07.40 Türküler ve oyun havaları. 08.00 Sabah için müzik.09.00 İl il Türkiye. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Şarkılar. 10.20 Türküler. 10.40 Mes lek ve teknik. 11.00 lki solistten şarkılar. 11.30 Türküler. 11.45 Hafif müzik. 12.00 Kadınlar topluluğu. 12.30 Küçük koro. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müzik. 13.30 Türküler. 13.45 Bir roman / Bir yazardan hikâyeler. 14.00 tki solistten şarkılar. 14.30 Yabancı dil öğrenelim. 15.30 Barok müzik. 16.00 Halk muziğimizde türler. 16.20 Arkası yarın. 16.40 Şarkılar. 17.00 Olayların içinden. 17.30 Yurttan sesler. 18.00 Çağlar boyunca çoksesli muzik. 18.30 Din ve ahlâk. 19.0001.00 TRT1 ile ortak yayın 07.00 Açıhş ve program. 07.02 Gune başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Çeşitli sololar. 09.30 Cat Stevens söyluyor. 10.00 Caz muziği. 10.30 Haftanın solisti. 11.00 Öğleye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskoteğimizden. 13.00 Konser saati. 14.30 Klâsik Türk müziği korosu. 15.00 Muzikli dakikalar. 16.00 Günün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 Gençlerle beraber. 19.00 Haberler. 19.12 Muzik dunyasından. 20.00 Melodiler geçidi 20.30 Ca? dünyasından. 21.00 Salı konseri. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Bizim sesimiz, bizim bestecimiz. 24.00 GeCe ve muzik. 01.00 Program ve kapanış. EFSANE YILDIZ Sinemanın efsane yıldı/larından Cyd Charisse, "Kanunun Zaferi"nde bir dansözü canlandırıyor. Bu efsane vıldızın. filmde ıınulultnayacak kadar giizel iki dans sahnesi var. Yukarıda sanatçı, Fred Aslaire ile çevirdiği bir filmde.. Kaçırılmaması gereken bir polisiye Kanunun Zaferi (Party Girl) / Yönetmen: Nicholas Ray / Oyuncular: Robert Taylor, Cyd Charisse, Lee J. Cobb, John İreland, Kent Smith, Clare Kelly, Corey Allen / 1958 yapımı / 98 dakika. "Kanunun Zaferi" 1930'ların Chicago'sunda. vitirilen ve yeniden bulunan onurun öyküsü. Tom Farell (Robert Taylor) gangster Rico Angelo'nun (Lee J.Cobb) emrinde çalışan bir avukattır. Dansöz Vicki Gaye de, (Cyd Charisse) yine Rico'ya ait olan bir gece kulübünde dans etmektedir. İkisi de kendi alanlarının ustasıdırlar. Sahnede ya da jüri huzurunda, gösterdikleri başarı soluk kesicidir. Ve bu iki güzel yaratık, düşman bir çevreyle kuşatıldıkları halde birbirlerine aşık olurlar... Pazar günü "Acı Zafer"ini izlediğimiz Nicholas Ray'in hemen ardından bir diğer filmini izlemek ilginç. Film, aynı zamanda Nicholas Ray'in önemli yapıtlarından biri sayılıyor. 'Karafilm' türüne biraz mesafeli, biraz alaylı bir bakışı var yönetmenin. Bu bakış, bu tür filmlerin en klasik ögelerini, biraz coşkulu, gösterişli, 'dışavurumcu' bir üslupla anlatmasıyla somutlaşıyor. Ray'in anlatımı, "Johnny Guitar", "Asi Gençlik" vb. gibi en ünlü filmlerindeki gibi, klişelerle onları tersyüz etmek için oynayan, biraz da 'barok' bir anlatım.. Bu açıdan film, "Johnny GuiJar"ın western için yaptığını polisiye sinemada yapıyor denebilir. Bu anlatımı geniş ölçüde destekleyen bir öge, renk öğe'si. Onun için filmin renkli olarak yayınlanması olumlu. "TV'de Sinema"nın renkli film seçiminde son aylardaki tek olumlu örneği denebilir. Bu sayede, hiç olmazsa renkli TV'si olanlar, dünyanın en giizel kadınlarından biri oian Cyd Charisse'i de (geçen haftanın 'Vahşi Kuzey'inin tersine) doya doya izleyebilecekler. Robert Taylor'u (19111969) uzun zamandır ilk kez TV'de görebileceğiz. Karakter oyuncuları Lee J. Cobb ve John treland'a da dikkat. Sonuç olarak görülmesi gerekli bir film. Bizde "Gangsterin Sevgilisi" adıyla oynamıştı. John Lennon'un piyanosu satılacak TRT III Beatles Tbpluluğu'nun üyesi Ş John Lennon 'un piyanosu, ö'nü' müzdeki ay Londra'daki Sotheby's salonlannda açık arttırmayla satılacak. 10.000 sterlin (yaklaşık 3,5 milyon TL) muhammen bedelle satışa çıkarılacak olan bu piyanoda, Beatles Topluluğu 'nun belli başlı parçaumnın bestelendiği belirtiliyor. TRT II Rıfat Ilgaz: Ayvansaray'da yetişip Cıde ye donecefclerm romanını yazdım JÜLÎDE GÜLİZAR "Geride kalanlara ne bırakacağım. Çocuklarıma. Onların da çocuklarına. Olsa olsa. Karadeniz'den payıma düşeni. Beş on evlek yer gökyüzünden..." Sırtını Karadeniz kıyısı boyunca giden dağlara dayamış, gönlünü Karadeniz'e vermiş, yedi yıldır büsbütün yerleştiği Cide'den böyle diyor Rıfat Ilgaz, 'Kulağımız Kirişte" adlı kitabında. "Bakın size Cide'yi anlatayım. Cide 56 bin nüfuslu bir ilçe merkezi. Köyleri ile elli bin kadar eder. Halkın yarısından fazlası dışarıda çalışır. Cide'de kalanlar ise kahvelerde oturur. Çalışamayacak kadar genç olan Cideliler, dışanda çalışan anababalarının gönderdikleri parayla geçinir. Cide dışında ve yurtdışında çok Cideli vardır. Cide'ye gelip de..." İsterseniz bu soluk soluğa konuşmanızı biraz keselim, Sayın Rıfat Ilgaz. Cide deyince soru sormaya bile fırsat vermeden başladınız ilçenizi anlatmaya. Kabul, yalnız Cide'deki günlerinizi konuşalım. Çünkü sizinle çok şey konuşuldu ve okurlarınız sizi hemen her yanımzla tanıyor. Diyordunuz ki, Cide'ye gelip de. Evet Cide'ye gelip de doğa olarak sevip beğenmeyen yoktur. Cideli misiniz? Babam Düyunu Umumîye memuruyken, ben yedi kardeşin en küçüğü olarak Cidede doğmuşum. Babam, annem ve altı kardeşim Bartınlıdır. Ama ben Cideliyim. "Sen nasıl Cideli oluyorsun?'.' diye zaman zaman hayretle sorarlardı. Size ilginç birşey söyleyeyim mi? Biz Cideliler kendimizi Karadenizli sayarız, Kastamonulu değil. Şimdi ne yapıyorsunuz bu çok sevdiğiniz ilçede? Kendi başıma Karadeniz'in bu güzel ilçesinde kitap yazıyorum. İki ödül almış bir kitabım var Cide'de. Daha önemlisi "gemi yapımcılığım" inceliyorum burada. Neee, gemi yapımcıtığı mı? Evet. Bizim burada kıyıya kadar iner ormanlar. Sedir ağa"Varda Costa" (biçimli, güzel gemi demek) olacak. Romana başladığımda tersanenin adı bile yoktu ortada. Bir bakıma benim romanımın planı uygulanıyor ve ne güzeldir ki, ben planımın gerisinde kaldırn. Sayın Ilgaz, bu çok sevdiğiniz ilçeyi kırk gün kırk gece anlatsanız bitiremeyeceksiniz. Ama merak edilen bir başka konu daha var. Şu günlerde Ankara Halk Tiyatrosu'nun oynadığı "Hababam Sınıfı" adlı yapıtınız. Bu oyunun aslını astarını anlatır mısınız? Çünkü herkes oradaki anıları bir başka liseye mal ediyor da.. Efendim, bu olayların hepsi bizim Kastamonu Muallim Mektebi'nde geçer. Tiplerin pek çoğu oradan alınmıştır. Mesela, Kel Mahmut benim öğretmenimdi. Nihat Dicle. Öğrencilerin hepsi arkadaşlarımdı. Giidiik Necmi bendim. Lise biterken serpilmiş gelişmiş ve güdüklükten kurtulmuştum ama, gene de bendim. Aslı esası budur ama, yardınıcı ögeler var tabii. Meseİa öğretmenlerin bir bölümünü çeşitli okullardan aldım. Hay darpaşa Lisesi'nden, oğlumun okuduğu Kabataş'tan, Galatasaray'dan, Kastamonu Ortaokulu ve Yedeksubay Okulu'ndan anılarla zenginleştirdim. O nedenle olacak, her lise bu anılara sahip çıkar ve bu bir ölçüde doğrudur da. Hatta bazı hanımların telefon edip kocalarının sınıf arkadaşı olduğumu söylediklerini, bundan memnunluk duyduklarını filan söyleyebilirim. Hababam Sınıfı sonraları filme de alındı. Evet, ama bu epey zor oldu. Uzun süre, filme almak isteyenler bu işi başaramadılar. Çünkü hep sansürden dönüyordu. Bir gün merak edip öğrenmek istedim ve Hulki Saner bu isteğim üzerine red gerekçesini okudu. Sansür Kurulu'ndaki Milli Eğitim Bakanhğı Temsilcisi Öğretmen Melahat Hanım, Kel Mahmut'taki kel sözcüğünün öğretmene saygısızlık olduğunu ileri sürerek reddediyormuş. Oysa Nihat Dicle kendisinin Kel Mahmut olduğunu bilirdi ve sonradan filme alma işi başarılıp da televizyonda da gösterilince bana bir mektup yazmıştı. Sevgi dolu, mutluluğunu anlatan satırların yer aldığı bu mektubun sonunda Kel Mahmut hocam bana gönüller dolusu teşekkür ediyordu. 'Varda Kosta'dan başka üzerinde çalıştığınız bir yapıt var mı? • Kaşık konusunu hazırladım. Şimşir ağacından kesilip düğün sofrasma gelinceye kadar kaşığın öyküsünü hazırladım. tşte bu öyküm filme alınacak. Cide'de mutltıluk dolu giinler, Sayın Ilgaz. BULMACA "Yüz Yılhk Yalmzhk", "Başkan Babamızın Sonbaharı", "Kırmızı Pazartesi" gibi yapıtlanyla Türk okuru tarafından tanınan ve sevilen 1982 Nobel Eâebiyat Ödülü sahibi Gabriel Garcia Marquez'in bir kitabı daha Türkçeye fevrildi. KolomM' yalı Marquez'in "Şer Saati"adh kitabı Seçkin Cüızoğlu tarafından Türkçeye aktanldı ve Alan Yayınlan arasında çıktı. Türkçede yeni bir Marques ~~ Kırşehir Kültür Merkezi 1982 yılında 115 milyon lira keşif bedeliyle ihalesi yapılan Kırşehir Kültür Merkezi'nin tenteli atıldı. 3200 metre kare üzerine yapılacak olan Kültür Merkezi'nde yöre halkının el sanatlarım geliştirmesi için iş atb'lyeleri, bir konukevi ve yönetici odaları bulunacak. Merkez'in ayrıca 100 kişilik bir kitaplığı, bir sergi salonu ve 350 kişilik bir tiyatrosu da olacak. "Tür/fi>'m" Edirn e 'de çe vriliyor Batı Trakya"dayaşayan Türklerin sorunlarmı dile getiren "Türkiye'm" adlı filmin çekimine Edirne'de başlandı. "Türkiye'm "adlı şarkınm fon müziği olarak kullamlacağı filmin başrollerini Müşerref Tezcan ve Iran asıllı ttalyan aktör A hmet Sabah paylaşıyor. Yönetmenliğini Remzi Jöntürk'ün yaptığı filmde öteki rollerde ise Salih Kırmızı, Talat Gözbak, Necip Tekçe Mine Sun ve Sümer Tilmaç görev alıyor. SOLDAN SAĞA 1/ Eskiden kara ordusuna verilen ad. 2/ Mardin'in bir ilçesi... ölümlü. 3/ Bir çeşit sert, ipekli kumaş... Yol. 4/ Genişlik. 5/ Telli ve klavyeli bir müzik enstrumanı... Bizmutun simgesi. 6/ Bir harfin adı... Bir çeşit ince ipek kumaş. 7/ Arzu... Bir filmin veya piyesin ilk gösterilişi. 8/ Ege bölgesinde bir akarsu... Sema. 9/ Taşbilim. YUKARIDAN AŞAClYA 1/ Azot. 2/ Girit'te bir dağ silsilesi... Fal. 3/ Gerdeğe girme... Engerek yılanı. 4/ Aşağı... Yeme. 5/ Atlas Okyanusu'nda Portekiz takımadaları... lki kişi arasında ellişer piyonla oynanan Çin kökenli bir zekâ oyunu. 6/ Marsilya açıklarında bir ada... Bursa'nın bir ilçesi. 7/ Ce riha... Peru ve Bolivya'da yaşayan bir cins evcil alpaka. 8/ Karındanbacaklı bir kara yumuşakçası. 9/ tsteğe bağh. Rıfat Ilgaz cından başka her türlü ağacımız vardır. Şimşir bile. O nedenle gemi yapımcılığı çok ileridir. Şimşir ağaçlarından dolayı da bölgede kaşıkçılık gelişmiş durumdadır. Adeta bir aile uğraşıdır kaşıkçılık ve üretim dışı zamanlarda çok güzel kaşıklar yaparlar. Özellikle Şen Pazar bölgesinde. Sonra Cide'nin bir geleneği vardır. Belli bir kesimin çocuklan ilkokuldan sonra İstanbul Ayvansaray'a giderler ve oradaki sandalcılann yanında çıraklığa başlarlar. Ayvansaray'da sandal yapanların dörtte üçü Cidelidir. Özelliği nedir Cide'deki gemilerin? Özelliğimiz küçük tonlu ağaç gemiler yapmaktı, ama bu iş birdenbire saç gemiciliğine dönüştü. Merkezimi? Tuzla Tersanesidir. Şimdi buraya da bir tersane yapıltyor. Tuzla'da üçyüzseksen işçi çalıştıran büyük tonajlı saç gemi ve koster yapan bir şirket yetkilisi Kastamonu'ya gelip Valiyle görüştü. 350 milyon sabit yatirımh bir tersane yanlması çalışmaları başlatıldı. kisi yapım, birisi de onarım için kullanılacak üç kızak üzerinden, 25 bin tonluk gemilerin yapılacağı bir tersane. 400 işçinin çalışacağı bu tersaneye Cideliler isterlerse ortak olabilecekler. Cide'nin yaşamı, iyice renklenecek ve canlanacak ondan sonra, değil mi? Evet ama ilginç olan nedir biliyor musunuz? Ben Ayvansaray'a giden Cidelilerin, bir gün Cide'ye gelip bir tersane kuracaklarının romanmı yazdım. Adı İlk ıbnı bına bustu f" ™ r™ hekımı Ibnı Sina, geçtiğimiz salı ve çarşamba giinleri TV'de iki gün siiren bir programla hem lanıtıldı, hem anıldı. Bu arada, yine Ibni Sina'yla ilgili bir sempozyumun İstanbul'daki açılışını Devlet Başkanı Kenan Evren yaptı. Ve tbni Sina'nın ilk kez Sovyetler Birliği'nde bir heykelinin dikildiği haberi geldi. Sovyet basını ve haber ajansları bilmeyebilirlerdi ama tbni Sina'nın Türkiye'de, iistelik İstanbul'da bir biislü olduğunu Türkiye'de kaç kişi biliyordu? Evet, bu ünlü Türk düşünürünün ve hekiminin 1967 yılında yontucu Haluk Tezonar tarafından yapılan heykeli Taksim'deki tlk Yardım Hastanesi bahvesinde duruyor. Dileyenler yukarıda görülen büstii hastane bahçesinde daha da yakından görebilirier. Köyişleri Bakanhğı'nın sergisi Köyişleri Bakanhğı El Sanatları Kooperatifleri'nin ürettiği her türlü ürün, Osmanlı Bankası'nın Ankara Cinnah Caddesi'n 'deki sanat galerisinde sergileniyor. El Sanatları Kooperatiflerinin sergisi 23 eylül gününe kadar sürecek. DostYapıt Dergisi Dost Yayınevi tarafından ' 'Dost Yapıt'' adlı bir dergi yayınlanacak. Dost Yayınevi sahibi Erdal Akalm'ın verdiği bilgiye göre, ilk sayısı 1 ekimde çıkacak olan dergi iki ayda bir yayınlanacak. Toplumsal ve bilimsel araştırma dergisi niteliği taşıyacakolan "'DostYapıt"ınyazıişleri müdürlüğünü Türker Alkan üstlenecek. Derginin Yazı Kurulu 'nda ise Mete Tunçay, Korkut Boratav, Şevket Pamuk, Halil Berktay, Yakup Kepenek ve Çağlar Keyder yer alacak. Sahibinden Kelepir Acele Satılık Zeytinlik Darıca Çakıl Çeşıııe Mcvkıındc dcni/. maıı/arulı 4591 m ; (Pafta 8, Parsel 5836) MÜRACAAT: isıanbul Tel.: 579 88 22 Kültür ve Turizm Bakanlığı Büyük Ödülü Sedat Hakkı Eldem'e verildi Kültür Servisi Kültür ve Turizm Bakanhğı Büyük ödülü, Mimar Sinan Üniversitesi'ne bağlı Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi, Profesör Sedat Hakkı Eldem'e verildi. Bu ödül her yıl kültür ve fikir alanlarındaki çalışmaları değerlendirilen Türk uyruklu kişi, topluluk ya da kuruluşlara veriliyor. Bu yıl Hdem Büyük Ödül'ü, Türk Mimarisi'ne kazandırdığı değerli eserler, Cumhuriyet dönemi mimarisinin oluşumundaki üstün hizmetleri, yönlendirici tutumu, geleneksel kaynaklanmızı çağdaş bir anlayışla yorumlayışı, yayınladığı yazı ve kitaplar, yetiştirdiği çok sayıdaki Öğrenci nedeniyle aldı. Sedat Hakkı Eldem, 1908 yılında doğdu. 1928 yılında istanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü'nü bitirdi. 193062 yılları arasında da bu eğitim kurumunda öğretim üyesi olarak çalıştı. Profesör Eldem'in belli başlı yapıtları arasında, Yalova'daki Termal Oteli binası (1937), Ankara Fen Fakültesi (194145), İstanbul Fen Fakültesi (1941), İstanbul Adliye Sarayı (1950), İstanbul Hilton Oteli (1945), İstanbul'daki Akbank Genel Müdürlük binası (1969) ve Zeyrek'teki Sosyal Sigortalar binaları sayılabilir. Daha pek çok yapıya imzasını atan Eldem'in ayrıca, mimarlık üzerine ve genellikle eski Istanbul'u tanıtıcı çok sayıda yayını da bulunmaktadır. 1 "Hızh" bir Sekreter arıyoruz. 146 78 75 veya 141 43 63 numaralı telefonlardan randevu alınmasını rica ederiz. F Geleneğin mimariye etkisi "Geleneğin Günümüz Mimarisine Etkisi" konulu seminer, 2327 ağustos tarihleri arasında Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de yapılacak. Beş gün sürecek seminerde konuşmalar tngilizce yapılacak ve seminere girişte para ödenmeyecek. Ancak seminere katılanlartn, gezi ve konaklama masraflannı ödemeleri gerekiyor. Cumhuriyet/Bilgisayar (Eksik sayılarmızın her bınnı 40 TL'lık pul karşılığı ısteyebılırsmız) M n T6rt«»*l C«l. *•: 3941 C^ılailıırtstaıılıal
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle