11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 TEMMUZ 1983 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Günün Aynası Para arzı artış hızı ilk 5,5 ayda yüzde 1.1 olarak hesaplandı ANKARA, (ANKA) Para arzının 10 Haziran tarihi itibarıyla 1.39 trilyon lira düzeyinde bulunduğu belirlendi. Merkez Bankası verilerine dayanılarak yapılan besaplamala ra göre, yılbaşından bu yana 15.5 milyar liralık artış kaydeden para arzının artış hızı ise yüzde 1.1 oranında gerçekleşti. Para arzı kapsamında bulunan dolaşımdaki para miktarı yıhn yaklaşık ilk 5.5 ayhk döneminde 48.4 milyar lira artarak 458.2 milyar liraya yükseldi. Buna göre artış oranı yüzde 11.8 olarak belirlendi. Bunun yanısıra, vadesiz tasarruf mevduatı yılbaşından bu yana yüzde 37.7 oranında 108.7 milyar liralık coğalmayla 396.6 milyar liraya, Merkez Bankası'ndaki mevduat 8.8 milyar liralık artışla 18.4 milyar liraya yükselirken vadesiz ticari mevduat yüzde 22.7 oranında 150.4 milyar lira azalarak 514.8 milyar liraya geriledi. Vadesiz ticari mevduattaki azalma, para arzının daha fazla artmasını önlemiş bulunuyor. Bu arada, para arzını artırıcı yönde etkilenen kredi hacminin yılbaşından bu yana 266.7 milyar liralık genişleme kaydettiği hesaplandı. Türkiye, ücretlerin fiyatlarla başedemediği ülkelerden biri Türkiye'de ortalama ücret artışları tüketici fiyatlan artışının gerisinde kalıyor ve tüketici fiyatlan %30 artarken IMF'ye verilen niyet mektubunda ücret artışınm %22'yi geçmeyeceği vaadediliyor. Ekonomi Servisi Türkiye, ücretlerdeki artışların fiyat artışlarıyla başedemediği ve ücretlilerin alım gücünün gerilediği ülkeler arasında yer alıyor. Başl'ca sanayileşmiş ülkelerle Türkiye arasında yapılan bir karşılaştırma, Türkiye'deki ücretlilerin bu açıdan en şanssız durumda olanlar arasında bulunduğunu ortaya koyuyor. Türkiye'nin dışında son bir yıl içinde ücret artışlarının tüketici fiyatlannın gerisinde kaldığı diğer ülkeler kalya, Hollanda ve Belçika. Bu üç ülkede politik istikrann sağlanmasındaki güçlüklerle reel ücretlerdeki gerileme arasında nasıl bir ilişki bulunduğu da bu arada tartışılıyor. ABD, F. Almanya, Japonya ve Fransa gibi ülkelerde ise ortalama ücret artışları, gerek tüketici fiyatlarındaki gerekse toptan eşya fiyatlarındaki artışların üzerinde bulunuyor. Yani bu ülkelerde kısmen ücret artışlarını sınırlayan politikalar uygulanmasına karşın ücretlilerin gerçek alım gücü son bir yıl içinde artmış bulunuyor. Margaret Thatcher'ın işçi kesiminden önemli oranda oy aldığı Ingiltere'de de son bir yıl içinde işçi ücretleri % 7.3 artarken tüketici fiyatlan yalnızca % 3.7 artmış bulunuyor. Japonya örneğinde ise işçi ücretleri % 5.2 artarken tüketici fiyatlarının < 2.2 arttığı, bu% na karışılık toptan eşya fiyatlannın % 1.9 gerilediği görülüyor. TÜRKİYE'DE DURUM Türkiye'de ücretlerdeki nominal artış ilk bakışta ücretlilerin şanslı olduğu izlenimini yaratıyor. Gerçekten de sanayileşmiş ülkelerin hiçbirinde parasal ücretler % 27 seviyesinde artmamış. Ne var ki Türkiye'de ücret ISCEVIN EVRENEVDEN ŞÜKRAN KETENCİ Başlıca sanayÜeşmiş ülkelerde yılhk ücret ve fiyat artışları Ortalama Tüketici Toptan eşya ücret fiyatlan fiyatlan artışı artışı artışı <%3.5 % 2.3 ABD % 4.9 2.4 1.5 F.ALMANYA 3.5 1.9 2.2 JAPONYA 5.2 8.5 9.0 12.6 FRANSA 7.3 3.7 7.3 İNGİLTERE 10.1 16.4 16.2 İTALYA 1.6 2.5 HOLLANDA 1.4 2.5 8.0 BELÇİKA 3.4 25.2 32.7 TÜRKİYE (1982) 27.0 Kaynak: Sanayileşmiş ülkeler için The Economist tarafından derlenen son veriler, Türkiye için SSK ve Ticaret Bakanhfiı. lerin ortalama % 27 arttığı 1982 yılında Istanbul tüketici fiyatları endeksine göre fiyatlar ortalama % 32.7 artmış. Bu hesaba göre ücretlilerin 1977 yıhndan bu yana büyük gerileme gösteren gerçek alım güçleri 1982'de yeni bir darbe daha yemiş. Ticaret "Bir zamanlar 24 Ocak kararlarını eleştirenler şimdi sahip çıkıyor" İSTANBUL, (THA) İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Refik Sunol, "Bir zamanlar 24 Ocakkararlarınieleştirenlerin bu kararı alma şercfini başkalarına vermek istememeleri ekonomik gidişteki iyiliğin nedeninin 24 Ocak kararlan olmasıdır" dedi. Sunol, son günlerde Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu ile Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut özal arasında yoğunlaşan 24 Ocak kararlarına sahip çıkma tartışmalarına değinerek, tartışmaları son politik gelişmelere renk katan olay olarak değerlendirdi. Sunol, şunlan söyledi: "Bazı kişilerce 24 Ocak kararlan ekonomiyi kötiiye götüren kararlardı, ancak şimdi bu kişilerin 24 Ocak kararlarının sahipliğini birisine ya da bir gruba mal edilmesinde gösterdikleri hasislik bu kişilerin kendileriyle çeliş kiye diişmesidir. Son politik ge Bakanhğı'nın toptan eşya fiyatlarına göre hesaplama yapılırsa ücretlilerin alım güçlerinin düşmediğini, hattâ biraz artmış olduğunu söylemek olası. Ne varki gerçek yaşamda hiç bir ücretlinin hiç bir malı toptan fiyatıyla alamadığı düşünüldüğünde toptan eşya fiyatıyla ücret artışları arasında bir karşılaştırma yapmanın anlamsızhğı daha iyi anlaşıhyor. Karşılaştırmalı rakamlar Türkiye'de ücretlilerin durumunun hiç de iç açıcı olmadığını ortaya koyuyor. İMF'ye verilen son "niyet mektubu"nda ücretlerin bu yıl % 2022 artırılacağı güvencesi verilirken tüketici fiyatlarının DİE endekslerine göre % 30 temposunda bir artışı göstermesi, ücretlilerin bu yıla da fazla umutla bakamayacaklarını ortaya koyuyor. Anlıyoruz, ancak anlatamıyoruz.. Federal Almanya Çalışma Bakanı Norbert Blüm, "İşçileri Donüşe Teşvik Yasa Tasarısını" ne kadar net ve açık bir biçimde anlatıyor. Federal Almanya'daki 120 bin civarında olan işsiz Türk'ün 5060 bin kadarının dönüşünü sağlamak amacı ile hazırlanan tasarı ile, dönüşü kabul edecek işçiye 10 bin 500 mark ödenecek. (Almanya'da kalmaları halinde, kendilerine 7 ayda öde necek işsizlik parasının karşılığına eşit.) İşçinin Almanya'd£ kalması halinde ise, yıllık maliyetinin 24 bin mark civarında ola cağı hesaplanmış. Tasannın aynen yasalaşması ve Almanlarcü hesaplanan sonucu vermesi halinde, Turkiye'ye kesin dönüş yapacak işçilere 680 milyon mark ödenmiş olacak. Yine 680 milyon mark kadar tutan, bu işçilerimizin çalışmaları karşılığı yatırılmış işveren primleri ise Almanya'da kalacak. Almanya'nın bu işten kârının 22.5 milyar mark olduğu da saptanmış. İşte böylesi açık gerekçelerle Almanya Çalışma Bakanı, Almanya ekonomisinin zor durumda olduğunu belirterek Türk Hükümeti'nden, Türklerden "anlayış" beklediklerini söylüyor. Yöneltilen sorular üzerine de Türkiye'deki işsizlik sorununun Türkiye'nin sorunu olduğunu anımsatıyor. Yasa tasarısının, koalisyon hükümetinin ortak tasarısı olduğunu da vurgulayarak, Federal Mecliste önemli değişiklik beklemediklerini, ancak Türk Hükümeti'nin çok haklı tezi olursa bazı değişiklikler yapılabileceğini bildiriyor. Almanya cephesinden konu o kadar açık anlatılmış ki, anlamamak olanaksız. Ancak bizim cephemizden, daha da önemlisi, kaderleri pazarlanan işçilerimiz cephesinden konuyu anlatabiliyor muyuz dersiniz? Gerçi gelecekleri pazarlamada konu olan işçiler grubu, Almanya'da çalışanların oldukça küçük bir grubunu oluşturuyor. En ideal çözüm dahi, oradaki işçilerimizin sorunlarının çözümünde sadece bir aşama olabilir. Yine de sorunlara saglıklı, doğru yapılan yaklaşımlar atılan olumlu adımların yararı sadece işsiz 120 bin Türk işçisine değil, Almanya'da çalışanların tümüne, döneceklere ve de dönüş sonrasına, Türk ekonomisine yönelik olarak büyük olacaktır. Dönüş projesinde değişiklik ancak Türk cephesinin çok haklı tezlerine bağlı gösterildiğine göre, "Almanları anladığımız, ancak kendimizi anlatamadığımız" mı ortaya çıkıyor? İster istemez Türkiye'de yapılmış konuya ilişkin tek bilimsel toplantıda ortaya atılan Türk tezlerini acı acı anımsıyoruz.. "Alman ekonomisinin Türklere gereksinimi var. Türk ışçilerden vazgeçemezler"i, ya da "dönüşün zorlanamayacagı"nı kanıtlamaya çahşanlar çoğunlukta idi. Bu arada haklı olarak asıl sorunun "asimilasyon" Almanlaştırma konusu olacağ/na parmak basanlar da vardı. Şüphesiz her biri, pek çok doğruyu yansıtan bu belirlemeler, konunun Almanya cephesinden ortaya konuluşundaki netliğe göre, çok zayıf kaldığı kaygısını taşıyoruz. Türk işçileri, Alman işverenlerinin gereksinmelerine göre, en sağlıklılan, en uygun düşenleri seçilerek, özellikle kalifiye işçilerin gidişi ile, Türk sanayiine, Türk ekonomisine bedeli hesaplanmadan alınmışlardır. Almanlann çalışmak istemedikleri ağır işlerde, daha düşük ücretlerle çalışan, işçilerimizin ruhsal ve bedensel sağlıklarından kayıpları da gündemde değildir. Elbette ucuz işçi, ekonomiye katkıları olduğu sürece Almanya için sorun değildi. Almanlann da dürüstçe ortaya koydukları gibi, ekonomik sorunlar çıkıp, işsizlik ücreti almaya başladıktan sonra, kâr değil, zarar getirmeye başladılar. Evet "anlıyoruz, ancak anlatamıyoruz." Sorunun geçerli tartışması, en doğal insan hakları, sosyal baz üzerinde yapılamıyotsa, işçiişveren ilişkileri, kârzarar hesapları içinde Alman cephesi kadar, net, açık tezferimiz olmalı: Alman yasalarına göre, Almanya'da çalışarak, Alman işverenlerine kâr sağlayan işçiler, artık işverenler için, işe yaramaz, ya da çalıştırılamaz noktaya geldiklerinde, aynı yasalara göre kazanılmış hakları vardır. Birikmiş işveren primleri de, işsizlik sigortası ödemeleri de, daha önceki çalışmalarının Alman işverenlerine ve ekonomisine sağladıkları kârların karşılığında, kendilerine verilmesi zoi runlu, hak edilmiş küçük bedellerdir. İşçiliklerinin hak edilmişj alacaklarının çoğunluguna, "Alman vatandaşı olmadıkları, para| Almanya'da kalmayacak" gibi gerekçelerle el koymak hak ola1 bilir mi? Turkiye'ye döneceklerin, Türkiye'deki işsizlik soru, nuna katkıları, nasıl ki Almanları ilgilendiren bir sorun değil \ se, Almanya ekonomisindeki dar boğaz da Türklerin sorunu : değildir. Lütuf beklemek söz konusu değildir. İşçilerimizin hak edilmiş alacaklarının tavizsiz savunmasım yapabilmek^ yeterlidir. AET ile tekstil konusunda anlaşma umudu iyice zayıflıyvr ANKARA, (ANKA) Türkiye ile Ortak Pazar arasında tekstil konusunda anlaşma umudunun "iyice zayıfladığı" bildirildi. Edinilen bilgiye göre, Ortak Pazar tarafından tekstii ürünleri ve pamuk ipliği ihracatı konusunda Turkiye'ye önerilen "gonüllü kısıtlama" kotalan, özel kesim temsilcilerince "kabul edilemez" bulundu. Kotaları, 1982 yılı fiili ihracatı düzeyinde behrlemek yolundaki bekleyişler Ortak Pazar'ın katı tutumu sonucu gerçekleşmedi. Gözlemciler, Ortak Pazar'ın Türkiye'yi tekstil ürünleri ihracatında kısıtlama uygulaması için resmi bir yükümlülük altına sokmakta ısrarlı görundüğüne işaret ediyorlar. Türkiye ise, Ortak Pazar baskısının başladığından bu yana, resmi bir yükümlülük altına girmemekte direniyor. Bu arada, Temmuz ayı başından sonra, Topluluk Bakanlar Konseyi dönem başkanhğının Yunanistan'a geçmesi nedeniyle son çare olarak kabul edilebilecek resmi görüşmelerden de sonuç alınması güç görünüyor. Bu gelişmeler nedeniyle, Temmuz ayı içinde Ortak Pazar'ın tek taraflı bir kararla Türk tekstil ürünlerine yasak koymasının giderek güçlenen bir olasıhk olduğu kaydediliyor. Türkiye'nin ihracatı içinde en buyük paya sahip olan tekstil ürünlerinin en büyük pazan olan Ortak Pazar'daki olumsuzluklar nedeniyle, yeni pazar arayışlarının yoğunlaştığı gözleniyor. Yeni pazar olarak, Birleşik Amerika ve Ortadoğu ülkelerinin yanısıra, yıl sonuna kadar Sovyetler Birliği'ne de açılınması için çalışmalar yapılıyor. tstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Refik Sunol. lişmelere renk katan bu olay kararlann alındıkları zamana uygun ve o giinden bu yana ekonomik gidişteki iyiliğin nedeni olduğunu ortaya çıkarıyor." Asilçelik'in 100 milyon liralık hissesini Hazine devraldı ANKARA, (ANKA) Asilçelik işletmesi, yabancı sermaye kararnamesinin kapsamı dışma alındı. Asilçelik'de, Dünya Bankası'nın yan kuruluşlarında IFC'ye ait olan 100 milyon liralık hissenin tamamı da Hazine tarafından satın alındı. Asilçelik, kuruluşu sırasında kullandığı döviz kredilerinin geri ödenmesinde ortaya çıkan kur farkları sorunu nedeniyle, geçen yıl zor duruma düşmüş ve bu kuruluşun hisseleri kamu tarafından devralınmıştı. OECD: 1983'te Türkiye öngördüğü büvünıe hızına ulaşamayacak PARİS, (ANKA) Kısa adı OECD olan Ekonomik lşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı bünyesin•deki Türkiye Konsorsiyumu, 1983 yılında Türkiye ekonomisinin büyume performansının yavaşlayacağını savundu. 1981 yılında yüzde 4.1 oranında 1982 yılında ise, yüzde 4.6 oranında büyüme hızlarına ulaşan Türkiye, OECD'ye göre 1983'de yüzde 3.8 dolayında bir büyüme sağlayabilecek. Türkiye'nin 1983 yılı büyüme hedefi ise, yüzde 4.8 düzeyinde. OECD Türkiye Konsorsiyumu, büyüme hızında yavaşlama olacağı yolundaki tahminini, ihracatta öngörülen yüzde 14.9'luk artış hedefine ulaşılamayacağı ve yüzde 4.5'lik bir gelişmeyle yetinileceği varsayımına dayandırdı. OECD, ihracatta yılın ilk aylarındaki duraksamanın aşılacağını tahmin etmekle birlikte, bunun program hedefine yetişmeye olanak vermeyeceğini varsayıyor. İhracatta artışın program hedefinin gerisinde kalmasıyla ithalatta da yüzde 4'lük bir artışla yetinileceğini öne süren Konsorsiyum, ödemeler dengesinin büyümeye katkı sağlamayacağını hesapladı. ŞİRKETLERDEN HABERLER Ercan Holding'in kamyon fabrikası Ekonomı Servisi Ercan ffolding'in Ankara'da kuracağı yeni M.A.N. Kamyon Fabrikası'mn temeli 21 temmuz gunü Basbakan Bülend Ulusu tarafından atılacak. Ercan Grubu'nun 35'inci, Ercan Holding'in 10'uncu Kuruluş yıldönümünde temeli atılacak olanfabjjjıqtbir yılda tamandampjiretjmegeçecek ve kamyon, çekkî, askefjfiraç üretecek. Ankara'daki kamyon fabrikasınuıbitiminden sonra tstanbul'daki M.A.N. fabrikası ise yalnız otobüs üretecek. Bakırsan 1982'de 84 milyon kâr elti İSTANBUL (UBA) Istanbul'da kurulu Bakır Sanayii Mamülleri TA.Ş.'nin (Bakırsan) 1981 yılındaki 40 milyon lira zarara karşm 1982 yılında 84 milyon 384 bin lira kâr elde etti. Otomarsan 20 milyon marklık dışsatım yaptı İSTANBUL, (THA) Otomarsan A.Ş. 'nin 1983 yılının ilk 5 ayında 20 milyon DM'lik ihracat yaptığı bildirildi. Şirket, 1982 yılında 586 otobüs ile çeşitli cins yedek parça ihracatı karşılığında 123 milyon mark döviz girdisi sağlamıştır. Yetkililer, 1982 yılında 1500 adedin üzerinde otobüs üretimi gerçekleştiren Otomarsan'ın halen, şehiriçi tipi olaraK 0302 otobüs ve 22 kişilik 0302 küçük otobüs üretimine devam ettiğini belirttiler. Kartpostal ve yumurtada damping Ekonomi Servisi Istanbul'da son günlerde yumurta ve kartpostal fiyatlarında belirgin düşüşler dikkati çekiyor. Yaz mevsiminde üretimin bollaşması, bu arada dışsatımdaki bazı tıkanıklıklar sonucu yumurta fiyatlan 8 liraya kadar düşmüş bulunuyor. Bir hafta sonraki Şeker Bayramı ve bayram hazırlıkları bile yumurta fiyatlannı yukarıya doğru kıpırdatmaya yetmemiş görünüyor. Kartpostal fiyatlarında bayram üzeri gözlenen damping ise daha dikkat çekici. Kartpostala talebin tam yükselmesi gereken bir dönemde kartpostalın fiyatını 15 liradan 7.5 liraya indiren satıcı, herhalde malını satma konusunda sıkıntıya düşmüş olmalı. Her geçen gün pahalılaşan hayat, dar gelirli ailelere belki de artık bayram kutlama "lüksünü" bile tanımıyor. Ama tebrik kartlarına talebin azalmasında, halkın son yıllarda bu gelenekten uzaklaşma eğiliminin payı bulunduğunu da yadsımamak gerek. Son yıllarda kartla kutlamanın özellikle büyük kentlerde daha çok yeni yıl tebrikleriyle sınırlı kaldığı dikkat çekiyor. Hazır giyim ürünlerimiz eylül ve ekimde New York'ta sergilenecek Ekonomi Servisi Kadm ve erkek hazır giyim ürünleri eylül ve ekim ayları içinde New York'da düzenlenecek kadın ve erkek giyim fuarlarında "Tiirk Ortak Standı"nda sergilenecek. Giyim Sanayicileri Derneğince dün yazılı olarak yapılan açıklamada, 1113 eylül tarihlerinde Kadın Giyim Fuarı, 2326 ekim tarihlerinde de Erkek Giyim Fuar'ının düzenleneceği belirtilerek, her iki fuarda da defile ve resepsiyonlar ile giysilerin çağdaş düzeyde sergileneceği bildirildi. Açıklamada, ayrıca kamuoyu oluşturulması amacıyla Amerika Birleşik Devletleri'nin tanınmış moda mecmualarında "özel Türkiye bölümii" ile Türkiye'nin çok yönlü tanıtımının amaçlandığı da kaydedildi. OECD Türkiye Konsorsiyumu'nun hesaplamalanna göre, yüzde 5.7'lik bir artışın hedeflendiği sabit sermaye yatırımlarında da gelişme yüzde 3.0 dolayında kalacak. Sabit sermaye yatırımlarında program hedefinin gerisinde kalış, gerek kamu, gerekse özel kesim yatırımlan için geçerli kabul ediliyor. OECD'nin tahminleri, tüketim harcamalannda ise yüzde 4.1 dolayında olması öngörülen genişlemenin yüzde 3.6 olacağını esas alıyor. Kamu kesiminde programlanan yüzde 8.4'Iük tüketim genişlemesinin yüzde 3.0'da kalacağmı hesaplayan OECD; özel kesim harcamalan'nda ise yüzde 3.5'Iik harcama artışı tahmininin yüzde 3.7 olarak gerçekleşeceğini varsayıyor. Kaynaklarharcamalar dengesinin kaydedilen son gelişmeler ile 1983 yılı program tahmini ve OECD hesaplamalarına ilişkin bilgiler ekteki tabloda gösteriliyor. 86 şirkete ilk 6 ayda 24.5 milyarlık menkul değer ihraç izni verildi ANKARA, (ANKA) Sermaye Piyasası Kurulu, bu yılın ilk 6 ayhk döneminde 86 anonim şirkete 24.5 milyar liralık menkul değer ihraç etme izni verdi. Menkul değer ihraç izinlerinin 5.2 milyar liralık bölumü Haziran ayına ait oldu. Konuya ilişkin olarak Sermaye Piyasası Kurulu'ndan yapılan açıklamada, bu yılın ilk yarısında 25 anonim şirket 8.2 milyar lira tutarında tahvilin 61 anonim şirket de toplam 16.3 milyar liralık hisse senedinin halka arzedilmesi için Kurul'dan izin aldı. Haziran ayında halka arzetmek üzere Kurul'dan izin alınan menkul değerlerın 2.6 milyar lirasını 4 anonim şirkete ait tahviller, 2.6 milyar lirasını da 11 şirkete ait hisse senetleri oluşturdu. Bu rakamlarâ, ilgili şirketlerin bunyelerinde yeniden değerleme sonucu oluşan Fon'dan bedelsiz olarak ortaklarına dağıtmayı kararlaştırdıkları, bedelsiz hisse senetleri tutarınm dahil edilmediği bildirildi. Bu toplamlar içinde, daha önce halka arzedilen ve aracı banka portföyünden topluca halka arzedilmek üzere bu yıl Nisan ayında izin alan bir firmaya ait 240 milyon liralık menkul kıymet ihracı da bulunuyor. Dünya Bankası Turkiye'ye 519 milyon dolar krediyi onayladı NEW YORK (a.a.) Dunya Bankası, 13 ülkeye toplam 1 milyar 591.6 milyon dolar tutarında kredi vermeyi onayladı. Onaylanan kredi paketi içinde en büyuk dilimi Meksika alıyor. Meksika'nın alacağı kredi miktarı 525 milyon dolar. Türkiye'de, 519 milyon dolar tutarında kredi ile ikinci sırada. Meksika ve Türkiye'nin yanısıra, Yugoslavya, Guatemala, Hindistan, Laos, Pakistan, Mısır, Gana, GineBissau, Fildişi kıyısı, Madagaskar ve Nijer'e kredi açıldı. DÖVİZ KURLARI Oö'vizin cinsi 1 ABD dolan 1 Avusturalya dolan 1 A vusturya şilini 1 Batı Alman markı l Belçika frangı l Danimarka kronu Döviz ahş 221.30 193.19 12.25 86.25 4.30 24.00 28.70 77.01 28.89 104.14 14.56 92.23 179.82 753.99 30.30 339.81 64.15 Döviz Efektif satıs ahş 225.73 221.30 197.06 183.54 12.50 12.25 87.98 86.25 4.39 4.09 24.48 24.00 29.28 28.70 78.55 77.01 29.47 28.89 106.22 104.14 14.85 13.83 94.07 87.62 183.41 170.83 769.07 716.29 30.91 28.79 346.60 339.81 65.44 60.95 Efektif satış 227.94 198.99 12.62 88.84 4.43 24.72 29.56 79.32 29.76 107.27 15.00 94.99 185.21 776.61 31.21 350.00 66.08 Murat 13Vlere 15 gün içinde ikinci zam yapıldı yatırım yapmışlar, ancak lrak'ın ABD ile anlaşması ve Iran'm, Türkiye'yi hayvansal ürün ithalatı yapabileceği ülkeler listesinden çıkarması üzerine iflas etmeye başlamışlardır. Devlet, tavukçuluğun ihraç sorununa derhal bir çözüm bulmalıdır. Yeni ihraç pazarları açılmalı, İran'a yeniden tavuk ihracatının başlatılması için gerekli girişimler yapılmalıdır. Yumurta fiyatlarının, ürünün iç pazara sürülmesi üzerine düşmesi geçici bir durumdur. Yakında yumurta üreticilerinin birbiri ardına iflas etmesi üzerine, üretim iyice düşecek ve 15 liraya güz aylarında zor yumurta bulacağız." Ekonomi Servisi Tofaş tarafından üretilen Murat131 marka otomobillere 15 gün önce yapılan zammın ardından 1 temmuzdan itibaren ikinci bir zam daha yapıldı. 15 haziranda yapılan zamla 1 milyon 740 bin liraya satılan Doğan tipi otomobilin fiyatı 1 milyon 810 bin liraya Şahin tipi otomobilin fiyatı 1 milyon 371 bin liradan 1 milyon 398 bin liraya, Kartal tipi otomobilin fiyatı da, 1 milyon 476 bin liradan 1 milyon 520 bin liraya yükseltiidi. Maliyetlerde görülen artış yuzünden fiyatlan artırmak zorunda kaldıklarını söyleyen bir yetkili şöyle konuştu: "Bu zamlar, 45 günde bir yapılan yüzde 3'lük zamlardır. Yan sanayi fiyatlarının artması ve maliyetlerin yükselmesi karşısında mecburen zam yapıyoruz. Zammı çeşitli aralıklarla yaparak hem alıcının alım giicünü azaltmıyoruz hem de müşterilerimizi kaybetmiyoruz". Ozbek: Bu yıl 8.5 milyon ton gübre üretimini hedef aldık ANKARA Tarım ye Orman Bakanı Sabahattin Özbek, geçen yıl üretilen gübre rniktannın 7,5 milyon ton olduğunu, bu yıl ise 8,5 milyon ton üretimin hedef alındığını söyledi. özbek, gubrelerin rasyonei bir şekilde kullanılmasını sağlamak için kurulması planlanan 7 adet yaprak ve toprak analiz laboratuvarının 5'inin hizmete sokulduğunu ifade ederek, gubre kullanımını özendirmek amacıyla geçen yıl gübre fiyatlarında hiçbir arttırımın olmadığını, aksine triple super fosfat gubresinde kilo başına 3,5 liralık bir indirimin yapıldığmı belirtti. Bakan, Türkiye Zirai Donatım Kurumu'nun kredili gubre satışlarından alınmakta olan peşinat miktarınm yüzde 5'e indirilerek, büyuk odeme kolaylığı getirildiğini söyledi. Yumurta toptancıda 5.5 lirayu düştü ANKARA (ANKA) Irak ve Iran'ın alımları durdurması üzerine Türkiye'nin tavuk ve yan ürünleri ihracatının büyük tehlikelerle karşı karşıya bulunduğu bildirildi. Bilimsel Tavukçuluk Derneği Başkanı Prof. Dr. Rüveyda Akbay ihracatın durması üzerine, ihraç malı ürünlerin iç piyasaya sürüldüğünü, bunun toptan yumurta fiyatlarının 5.5 liraya kadar duşmesine neden olduğunu belirtti. Yumurtanın toptan fiyatının 5.5 liraya duşmesine karşın, perakende fiyatının 811 lira dolayında olduğunu belirten Prof. Dr. Akbay, şunlan söyledi: "Geçtiğimiz yıl Türk tavukçuluğu ve yumurta üretimi büyük bir patlama ile artmış, aynı şekilde ihraç ürünleri arasında önemli bir yer almıştır. Buna güvenen üreticiler bu yıl da buyük f Franstz frangı f Hollanda florini 1 tsveç kronu f hviçre frangı '00 ttalyan lireti '00 Japon yeni ' Kanada dolan ' Kuveyt dinan Norveç kronu Sterlin S.Arabistan riyali Yumurtaya taban fiyat verUmesi istendi İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) Ticari yumurtalarda büyük fiyat gerilemesi yasanmasından sonra, Et ve Balık Kurumunun düzenlemesi altında yumurtaya taban fiyat uygulanması istendi. lzmir Vitaminli Yem Fabrikası Mudürü Ahmef Can, "Tavuk alımı yapan Et ve Balık Kurumu , yumurutuya da taban fiyatı koyarak destekleme alımı yapması halinde ölii sezonda milyonlarca liralık yumurta kaybı önlenecektir" dedi. Can, bu öneriyi resmen yaptıklarını ancak, "bu bizim görevimiz değil" yanıtını aldıklarını ifade tetti. Tarım ve Orman Bakanı Özbek, yapılan zirai mücadele ça^ lışmaları ile geçen yıl yalnız huj bubatta 16 milyar liralık ürün kaybının önlendiğini 198182 ekim döneminde yaklaşık 8 milyon dekar alanda beyaz sineğe" karşı mücadele verildiğini sözle^ rine ekiedi. ^LTIN GÜMÜŞ FİYATLARI umhuriyet eşat \ Ayar gr. ! Ayar bilezik ümüş Ahş 25.000 24.000 3.465 3.160 85.00 Satıs 25.100 25.000 3.475 3.270 87.00 ECA ürünlerine zam yapıldı İZMİR, (UBA) Sıhhi tesisat malzemelerine yapılan son zamlardan sonra Izmir'de cama yüzde 19, ECA ürünlerine de yüzde 3 ile yüzde 8 oranında zam yapıldı. ECA ürünlerine yapılan yüzde 3 ile yüzde 8 oranındaki zamdan yaklaşık 80 çeşit ürünj etkilendi. Buna gore daha önce» 380 liradan satılan stop vana 395$ liraya, 1920 liradan satılan ban» yo bataryası da 5200 liraya yuk' seldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle