12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/8 HABERLER MOSKOVA'DA Uçyüzseksen gün 196263 SEMİH GÜNVER Büyükelçi Ruslar'ın en başarılı okhıkları islerden biri de dondıırmacıhktı Moskova'nın geniş bulvarları, büyük caddeleri genellikle tenhadır. Herkes, erkenden işine gitmekte ve akşam yorgun, acele evine dönmektedir. Ulaşım aracı olarak daha ziyade metro kullanıldığından, kalabahk, yeraltına saklanmış gibidir. Geceleri şehir fazla ışıklandırılmaz. özel sektör olmadığmdan, rekabet bahis konusu değildir. Vitrinlerde, sokaklarda reklâm eklerajına lüzum yoktur. Buna rağmen, Soyyetler, şehrin büyük merkezlerine neondan renkli bazı reklam levhalan astırmışlardır. Bunları deşifre etüğiniz zaman alışmadığınız bir reklâm şekli ile karşılaşırsımz. "Ayakkabı satın alınız", "Taksiye bininiz", "Seyahat ediniz," "Çocuklannızı oyuncakla sevindiriniz" gibi. Tabiatıyla ne satılan malın markası ve ismi, ne de satıcının veya şirketin adları mevcuttur. Şehir çok temizdir. Sokaklarda, kaldınmlann üzerinde, çöp, bırla bekler. Aym kısmın yanında, serbest fiyatla, aynı mallann satısmı yapan kasap ve bakkallar yer almışlardır. Bu kısımda, mal bol ve kalitelidir. Fiyatlar ise, çok daha yüksektir. Bu kısmın müşterilerini genellikle yabancı diplomatlar teşkil eder. Bilhassa, Ortadoğu ülkeleri diplomat ailelerinin, bu kasaplardan kilolarca eti, kuyrukta bekleyen Sovyet vatandaşlarının haset dolu bakışlarına aldınş etmeden satın alıp gitmekrinden, ben adeta utanç duyar ve alışverişimi aşırıya kaçmayan ve dikkati çekmeyen sınırlar içinde tutmaya gayret ederdim. Bazen büyük caddelerin muayyen yerlerinde de işportada limon, portakal, elma satıldığı görülürdü. Bu meyveler genellikle küçük ve renksiz görünümdeydiler. Her işportanın önünde uzun kuyruklar birikirdi. Büyük mağazalarda, diğer komünist ülkelerden ve bu arada Bulgaristan'dan ithal edilmiş sebze konserveleri, satışa sunu Moskova'da en aranvlan ve beğenilen şüphesiz Opera^ Bale ve Konserlerdir. Rusçayı bilen' ler için, tiyatro da yüksek seviyeü bir kültür koludur. Bu dolabı Moskova'dan ayrılırken bir teselli ödülü olarak emektar Şura'ya hediye ettik. MOSKOVA VlTRlNLERt Gorky caddesinde yanyana mağazalar yer almıştır. Uzaktan çekici görünen bu vitrinlere yaklaştığınız zaman düş kırıkhğına uğrarsınız. Teşhir olunan elbiseler, gömlekler, kravatlar kalitesiz ve zevksizdir. Bu durum, tüketim maddeleri ve genellikle hafif sanayide 1962'lerde Batı'daki aynı kol sanayilere nazaran yanm asırlık bir geri kalmayı göstermektedir. Vitrincilik, dünyanın her yerinde bir nevi sanat haline gelmişken, Sovyetler Birliği'nde vitrin tanzimi inanılmaz bir ilkelliktedir. Erkek fötr şapkaları, plastik kafalara, iki kenarlanndan tutulup kulaklara kadar indirilmiş şekilde sokulmuştur. Şapkaya şekil verilmek lüzumu hissedilmemiştir .Vitrine konulan şapkalar, bakımsız bir bostanda kabak karpuzlan hatırlatmaktadır. Kaba ve şekilsiz ayakkabıların yanında, bizim Gum'a, eşimin ısrarı ile 1962 yaz aylarında sık sık uğradık. Bunun sebebi, ahşveriş değil, dünyanın belki en ıyi kaymaklı donduTmasını yemekti. Gerçekten Ruslar'ın en başarılı oldukları islerden birisi, kuşkusuz dondurmacılıktır. Dokuz ay kışı, üç ay yazı olan Moskova'da dondurma "Marojnia", yazkış denilmez yenilir. Kremalı ve çukulatalı dondurmaların nefasetine diyecek yoktur. Bolşoy Tiyatrosunda, Kremlin'deki büyük kongre salonunda birinci perdeden sonra büfelerde çeşitli sandviçler ve siyah havyarın yanm parmak kahnlığında sıvanmış olduğu tereyağ sürülmüş ekmekler satıhr. tkinci perde arasında ise, büfede, sadece Marojnia vardır. Dondurma için, opera veya balenin seyircileri, koşarak kuyruğa girerler. Satışı yapan kadm, her defasında özel bir kaşıkla çıkardığı dondurmayı, iki kefeli küçük bir teraziye koyarak tartar, gramajını hiç acele etmeden, ayarlar; kendisine uzatılan para POLITIKA VE OTESI MEHMEDKEMAL Kaynak Dergisi Eski yapıtlara meraklı bir dostum geçende sordu: "Sende Kaynak dergisi ciltleri var mı?" diye. Vardı ama, kiralık ev derdi, kent değiştirme, ev aramaları, yer darlığı insanı koleksiyonculuk yapmaktan bezdiriyor. Kimbilir kime vermiştim, ya da nerelere atmış, nerelerde unutmuştum! Söz gelimi, soruyu s ' ~ ran arkadaşa, "Var," dedim. "Kaç para veriyorlar?" Meraklı a. kadaş hemen ciddiye aldı: "Sende varsa, kolay" dedi. "300400 bin lira veriyorlar. Eğer tamamsa..." Hey gidi Kaynak dergileri, demek nice yıllar sonra aranılır olmuş, ciltleri 300400 bin lira ediyormuş. Hemşehrim, şair Avni Dökmeci'yi düşündüm. Anafartalar Caddesi'nde, Adliye'nin karşısında, babadan kalma apartmanın bodrum katında el dizgisl bir basımevi kurmuştu. Apartmana kapıdan girince, önde, küçük bir odayı da büro yapmıştı. Pedal baskı makinesi, kasa kasa harfler. Burada küçük boy Kaynak dergisini çıkarmaya çalışırdı. Yıl, sanıyorum ellilerden önceydi. Ellilerden sonra dergi iyice belirgin olmuştu. Dergi amatörce kırık dökük çıkardı ama, meraklılarınca aranırdı. Başka illere de gönderir miydi, bilmiyorum. Fakat kentin belli başlı dağıtıcılarında, arandığında, bulunurdu. Şair Avni Dökmeci bu dergiyle belki şairliğini kandırırdı. Adı üne kavuşmuş, çoğu şair ve yazar bu dergide bannırdt o yıllar. Ne kadar şiir yayınladım bilmiyorum. Epeyce şiirim çıkmış olacak. Dergi Nurullah Ataç'ın da ilgisini çekerdi. Hemen hemen her sayısından söz ederdi. Hatta bazı yazarlarla tartışmaya bile tutuşurdu. Sanıyorum öylesine etkiliydi. Avni Dökmeci çalıştırdığı işçilerden bezmiş olacak ki, Amerikalı şair VValt Whitman gibi, dergiyi kendi dizer, pedalda kendi basardı. Şiir, o yıllarda böylesi gönül verilen bir uğraştı. Avni Dökmeci, birçok şiirini el dizgisi, pedal baskısı kitap olarak ortaya koymuştu. Bazı yakınlannın şiir kitaplarını basmıştı. O yıllarda derginin çevresinde toplanmış Kaynakçılar diye bir akım vardı. Akım desinler, takım desinler, her neyse öbeklenmiş gençler toplamı bir hevesti. Sanki Servetifünun, başka türlü gençlerin mi bir araya gelişleriydi? Bugün adları edebiyatımızın önünde bulunan gençlerin bu hareketi Servetifünun^ dan daha etkiliydi. Edebiyat tarihçisi pek eğilmemiştir üzerine... Belki bundan sonra eğilecektir. ingilizce bilen bir arkadaşımız vardı, ilyas Halil. Çoğumuzun şiirini İngilizceye çevirir, çeviriler de dergide yayımlanırdı. İlyas Halil'den biraz söz etmek isterim. Birkaç ay önce "Ooyumsuz Göz" adıyla öykülerini bir kitapta topladı, yayımladı. Elşştiımenlerin pek ilgisini çekmedi ama, herhalde çekecektir. İlyas Ha^. lil de, Avni Dökmeci gibi, geçen yılların tozlanmış rafları aı sında kalmıştı. Kaynak dergisi, Avni Dökmeci gibi coktan unutuldu. Avni, Demirtepe'de bir kitapçı dükkânı açmıştı. Oranın da işlediğini sanmıyorum, bir süre sonra kapandı. O küçük apartmanı, ticarete yatkın kardeşi o da şiir yazardı taksitli mal satan bir dükkana çevirdi. Epey de para pul sahibi oldu. Adını son günlerde hayır derneklerinin yönetim kurulu üyeleri arasında görüyorum. Ankaralı, ticarette biraz nekestir. Demek yükünü epeyce tutmuş olacak ki, kendini hayır derneklerine vermiş. Yirmi yılı aşkın bir süredir Avni Dökmeci'yi görmüyorum, ne yapar, ne eder, bilmiyorum. Arada sırada Tarık Dursun K.'ya rasladığımda Avni Dökmeci'den söz ederlz. Bunca şair ve yazarı küçücük dergisiyle üne kavuşturan Avni Dökmeci tuhaf bir yazgıdır, unutuldu, gitti. Oysa ünlü yazar ve çizerlerimiz adlarını ilk duyurdukları bu dergi üstüne anılannı yazsalar, Kaynak adı sıcak dururdu. Avni Dökmeci bu yazımı okursa, Kaynak dergisine ait anılannı birkaç satırla yazarsa çok sevintrim. Çünkü Kaynak dergisi üstünde çok durulacak anılar saklar. Bugün aranması, parasal bunca değer verilmesi de tarih içinde biı yeri bulunduğunu kanıtlar. Ne güzelmiş yaşayıp da. unuttuğu muz gençlik yılları... Unutulmuyor. bir zamanlar birKaynakder gisi vardı. Edebiyat tarihimize gene de, yıllar sonrası, kaynak îık edecektir. Moskova'nın büyük merkezlerinde neondan renkli bazı reklâm levhaları asıhdır, Bunlar' da "Ayakkabı satın alınız. Taksiye bininiz. Seyahat ediniz? yazılıdır. sîgara izmariti, kâğıt görtilmez. Aksine hareket edenler polis tarafından şiddetle cezalandırılırlar .O tarihlerde, günde iki pakete yakın sigara içerdim. Otelden veya evden BüyukelçiUğe kadar yayan gitüğim günlerde, yolda iki üç sigarayı tüttürürdüm. Fakat, kibrit çöplerini ve biten sigaranın izmaritini nereye atacağımı bilemezdim. Bu sebeple, yanımda daima boş bir kibrit kutusu bulundurur ve onu geçici bir çöp kutusu gibi kullanırdım. MOSKOVA'DA ALIŞVERtŞ Moskova'da ahşveriş zor bir iştir. Günlük gıda maddesi ihtiyaçlannın temini için en pratik yol, Moskova Sirki'nin bulunduğu mahalledeki büyük halk pazanna gitmekti. Bu pazarda iki büyük kısım vardı. Birincisi sebze ve meyvelerin serbest fiyatla satıldıları bölüm: Bu kısımda, Sovyetler Birliği'nin meyve ve sebze yetiştiren bölgelerinden, özellikle örneğin Azerbaycan, Ermenistan.Gürcistan, Türkmenistan, Kazakistan ve Kırgızistan'dan gelen köylüler valizlerinin içinde getirdikleri sebze ve meyveleri tutturabildikleri fiyattan satarlardı. Bu köylülerin aralarında Türkçe konuştuklarmı duyar ve bazen kendilerine Türkçe hitap ederdik. O zaman birden susarlar, Türkçe cevap vermeye cesaret edemezler ve Rusça cevap verirlerdi. Buna karşılık çocuklarımızla kendilerine has şiveleri ile Türkçe konuşmakta sakınca görmezlerdl. Ikinci bölümde ıse, et, tavuk, nebati ve tereyağ gibi maddelerin satıldığı bölüm vardır. Bu bölüm de ikiye ayrılmıştır. tlk kısım resmi devlet satış yerleridir. Fiyatlar yan yarıya ucuzdur. Ancak, kalite düşük, satılan mal miktar itibarı ile çok kısıntılıdır. Bu kısımdaki satış yerlerinin önünde fakir halk uzun kuyruklar yapar ve birkaç yüz gram et satın alabilmek için saatlerce salurdu. Bazı konserve kutuları üzerinde, "yalancı dolma" ve "imambayddı" isimlerini deşifre eder ve bundan bir nevi çocukça iftihar hissi duyardım. Büyük otellerin lobilerinde modern ve şık satış mağazaları ve vitrinleri çekici bir manzara arzederler. Ancak, bunlara yaklaşıldığı zaman, satılanlann sanat kitaplarma, plaklara (klasik müzik veya hafif müzik), turistik eşyaya, büyük bir yumurta şeklinde içiçe yerleştirilmiş, her açılan kapaktan bir yenisi çıkan tahtadan, boyalı, sevimli Rus köylüsü bebek oyuncaklara, değerli olmayan taşlardan yapılmış fantazi mücevherata, şansh bir gunünüzde iseniz birkaç kutu siyah havyara inhisar ettiğini görürsünüz. Bir gün evde eşim, biraz da kasten, yüksek sesle Amerikahlarla her üretim alamnda başbaşa yarışma halinde olduklarını iddia eden ve bundan gurur duyan Ruslar'ın dünyanın en geniş topraklarma sahip olmalarına rağmen, hâlâ kâfi miktarda domates ve salatalık bile yetiştirememekte olmalarına şaştığmı, halkın vitaminsiz yaşadığını, kendisinin de taze sebze ve salataya hasret kaldığını ileri sürdu, acı acı yakındı. Ertesi sabah, Sovyet Dışişleri Bakanhğı'mn bize aşçılık yapması için tahsis ettiği Şura, bacaklarının zor taşıdığı şişman vücudunun ağırlıgına rağmen, gıcırdıya gıcırdıya bizim katta duran asansörden kolları arasında kocaman bir sandıkla çıkageldi. Bu sandığın içi, taze salatalık ve domatesle dolu idi. lzahat vermeye lüzum görmedi. Sadece "Dün şikâyet etmiştiniz. Size, bunları pazardan bulup satın aldım." dedi. Parasını ödemek isteyince, bize, inanılmayacak kadar ucuz bir rakam söyledi ve direndi. Şura, bizden evvel Hava Ataşemizin yanında da çahşmış, biraz Türkçe ve Türk yemeklerinin Rusya'da dondurma, çaydan daha fazla aranıyor. lşin garibi, soğuk ve karh kış günlerinde sokak köşelerinde dondurma mtıcılaruıa raslanabiliyor. Beykoz fabrikasının serı mamulatı tngilizler'in Churchleri gibi kalır. Porselen veya kristal satan mağazalarda, tek tip tabak ve bardak takımları bulunabilir. Ancak, tam bir takımı bulup satın almak için, aylarca dükkân dükkân dolaşmak, eksikleri pul koleksiyonunu tamamlar gibi teker teker toplamak gerekir. Moskova'da görev yapmış olan memurların evlerinde, bu takımlardan az çok tamam bir takım mutlak 'bulunur. Madeni çatal bıçak takımları da aynı şekilde satın ahnabilir. Bir satış mağazasına, yeni mal geldiği haberi derhal şehre yayılır, ertesi sabah o dükkânın önünde, şehrin her tarafından, uzak mesafeye önem vermeyerek kalkıp gelmiş insanlar kuyruğa girerler. Bununla beraber, Moskova'da antika eşya satan bazı devlet mağazaları da vardır. Bu mağazalarda zaman zaman güzel tablolar, biblolar, gümüş eşya, eski porselen ve kristaller ve mobilyalar bulunur. Özellikle Batı Avrupah diplomatlar ve aileleri bu dükkânlarm daimi müşterileridir. Ruslar, daha o tarihlerde, dolarla satış yapan bazı satış yerlerini açmak kararını almışlardı. Bu satış yerlerinde fazla zengin olmasa da birçok ithal mah eşya ve elektronik cihazı satın almak mümkün otmaktadır. Sovyet otomobil sanayii de Batı'daki gelişmeye ayak uyduramamıştır. Fiat, Sovyetler Birliği'ne de yerleşmiştir. Yerli arabalann en fazla satılanı Volga tipi otomobillerdir. Bunlar, eski model Opel arabalarını veya Chevroletleri andmrlar. Ruslar'ın Cadillac'ı meşhur Çayka'lardır. Bu büyük arabalar, daha ziyade resmi dairelerin emrindedir ve Sovyet ileri gelenlerine tahsis edilirler. Moskova sokaklannda, arka ve yan pencerelerindeki perdeler kapalı dolaşan bu arabaların içinde kimlerin bulunduğunu anlayamazsınız. yı bozmadan önce, eski Çin hesap aletlerini andıran tellere geçirilmiş siyah renkte tahta kürecikleri parmakları ile kaydırarak hesabı çıkarır. Sıradakiler alışık oldukları için bu uzun muameleyi sabırla beklerler. Sovyet ahbaplarıma, dondurmaların ne için daha pratik şekilde müşteriye sunulmadığını ve fiyatının yuvarlak bir rakam üzerinden saptanarak süratle satışın sağlanmadığını kaç defa sordum. Kimse, bu garip geleneğin ne için değiştirilmediğini anlatamadı. Rusya'da dondurma, çaydan daha fazla aranıyor. lşin garibi, soğuk ve karh kış günlerinde sokak köşelerinde dondurma satıcılarına rastlanabiliyor. tnsanlar, kar altmda, satın aldıklan dondurmaları iştiha ile yiyorlar. Bunu, biz de tecrübe ettik ve anladık ki soğukta, sıfır derecede dondurma, ılık bir çay gibi yenilebiliyor ve dondurmadan hafif buharlar dahi yükselebiliyor. Moskova'da en aranılan ve beğenilen, şüphesiz opera, bale ve konserlerdir. Rusça'yı bilenler için, tiyatro da yüksek seviyeli bir kültür koludur. Bolşoy Operası'nın gerek klâsik Bolşoy Tiyatrosu'nda, gerek Kremlın in içindeki 6000 kişilik büyük Kongre salonunda verilen Rus operaları ve bale temsilleri tekrar tekrar seyredilmeye değer sanat eösterileridir. Ruslar, dostlarını veya dostluklarını kazanmak istedikleri kimselere karşı inanılmaz bir cömertliktedirler. Buna karşı sevmedikleri kimselere de Moskova'da hayatı zehir etmekte üzerlerine yoktur. Tanıdığım Amerikah ve tngiliz diplomatlardan bazıları, bana "Birkaç yıldır Moskova'da olduklarını, fakat opera ve baleyi göremediklerini kendilerine her defasında boş yer olmadığı cevabımn verildiğini" söylediler. büyük bir kısmını mükemmelen öğrenmişti. Şura, güler yüzlü, sevimli, fazla kilosuna rağmen çok hareketli ve çahşkan bir kadındı. Bize bir yıl adeta analık etti. Bu arada da, jster istemez istihbarat görevini de şüphesiz yerine getirdi. O kış, Şura'nın borç çorbaları, börekleri, salçah et yemekleri imdadımıza yetişti. Şura'yı bir aralık fanatik bir militan olan oğlu, bizlere olan bağlılığından ve sadakatinden şüphelenerek rejim aleyhinde konuşuyor iddiası ile ilgili makamlara jurnal etti. Bu yüzden, Moskova' dan aynlacağımız sırada, Şura'yı vaktinden önce emekli etmeye kalktılar. Oğlunun ihaneti ve hakkında alınan karar Şura'yı yıktı. Halbuki uzun yıÛar çalışmış, kendisine 55 metre karelik bir apartman dairesi, bir piyano, bir radyo, bir televizyon satın alabümişti. Emekli olmadan önce biraz daha para biriktirmek ve bir de soğuk hava dolabı almak istiyordu. Bunun için de bir süre daha çalışmak zorunda idi. Elli rublelik emekli maaşı ile geçinmesi zordu. O tarihlerde, Sovyetler Birliği'nde mülkiyet hakkı vatandaşlara sınırlı olarak tanınmıştı. Her Sovyet vatandaşı yaşadığı, çalıştığı şehirde 55 metre karelik bir daire sahibi olabiliyor, ayrıca taşrada bir yazlık evi ve "Daça"yı satın alabiliyordu. Bekleme listesinde sırası geldiği taktirde, bir otomobile de sahip olunabiliyordu. Menkul değerler için smır konulmamıştı. Vergileri ödemek şartı ile menkul değerlere sahip olunabiliyor ve banka da hesap açtınlabiliyordu. Bu, Ruslar için büyük bir gelişme idi. Sovyet halkı, dış dünyadan o kadar kopuk yaşatılır ki, yabancı radyoları dinleyemez, sinemalarında yalnız yerli filmleri görür, yabancı filmler seçilerek ithal edilir ve sansüre tabi tutulur. Kitaplar, dergiler, gazeteler için de aym kontrol sistemi işler. Devletin seçtiği yabancı eserler tercüme ettirilir. Başka ülkelerdeki hayat seviyesi, teknoloji ilerlemesi, özgürlüklerin kapsamı, yaşantıdaki kalite Sovyet halkının meçhulüdür. Bu sebeple de, halk kendi yaşantı şartları ile dış dünyadaki şartları mukayese edemez. Herşeyin en iyisini kendi ülkesinde sanır ve her yeni gelişmeyi, bu gelişme ne kadar sınırlı olursa olsun, kıvançla karşılar ve gerçek mutsuzluğundan habersiz, mutlu olur. Devlet, mukayese imkânından mahrum halkın daha kolay mutlu edilebileceğine inanmıştır. Bütün kısıntıları ve kontrolü, halkı mutsuz etmemek için yaptığını ileri sürer. Aşırı otorite ve polis tedbirleri, devletin zaafı ile doğrudan doğruya orantılıdır. Komünist rejimin en büyük zaaflarından birisi de budur. Sovyetler Birliği'nden imal edilen madeni ve elektromenaje eşya ve elektronik aletler, her nedense çok hantal ve ağır yapılmaktadır. Bu aletler sağlamdır, kolay bozulmaz, ancak Batı'daki emsalinden bir iki defa daha havaleledir. Biz de, Moskova'daki geçici evimize yerinden kr,pırdatması zor yerli bir buz dolabı almıştık. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL w Kimse8İz, yoksul, yaşlı bir hamm var" SORU: Kimsesiz, yoksul, yaşlı bir hamm var. Bir doktonın j nında 17 sene çalışmış. 4 sene kadar önce aynldığı zaman bir ne görsün, doktor kendisini ancak 4,5 sene kadar sigortalı g< termiş. Sigortaya yaptığı müracaatta ancak bir miktar para primlerini iade etmişler. 1 Bu 4,5 sene İle emeklilik ayhğına hak kazanamaz ır 2 17 sene arahksız olarak çalıştığına dair bir çok şahidi > Bu hakkını sağlamak için ne yapabilir? Kestirme yolu ya da 1 kuki yolunu gösterir misiniz? S. Ü. İSTANB YANlTi 1 Kadın sigortalılara emekli aylığı bağlanabilr için, sigortahnın 50 yaşını doldurmuş olması "15 yıldan ber gortalı bulunması ve en az 3600 gün" prim ödemiş olması k< lu aranmaktadır. Bu koşullardan herhangi birini yerine getir yen kadın sigortalıya "Kendisinin ve işverenlerinin ödediği, lullttk, yaşülık ve öliim sigortalan primlerinin toplamı, yazı teği üzerine toptan ödeme" olarak verilmekte ve emekli a bağlanmamaktadır. 2 SSK Yasası'nın 79. maddesi "Usul ve esasları tüziikh bit olunacak belgeleri işveren tarafından verilmeyen sigorta çalıştıklarını, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak b< İçinde mahkemeye başvurarak alacakları ilâm ile ispat edeı bunların mahkeme karannda belirtilen aylık kazanç toplaı ve prim ödeme gün sayılan nazara alınır." demektedir. Ya bu hükmü uyannca, yaşlı, yoksul ve kimsesiz bu hanımın, reni dava hakkı zamanaşımına uğramamıştır. Kendisine işinden ayrıldıktan sonra 5 yılı doldurmadan açmasının yararlı olacağının, tarafınızdan kendisine iletilr dileriz. Bu konuya ilişkin bir avukat okurumuzun önerisinin c yardımcı olacağına inanıyoruz: Bu tip davalarda, davah ı işveren ve SSK'nın gösterilmesi, aynca çalışma süresinde ücretin bildirilmesi gerekmektedir. SÜRECEK 528 66 29 522 89 97 TURIZM Özel Otobüsle HerCuma Tesiste 1 hafta Yatım Pansıyon Bocirum TWT TATtL KÛYU MARMARIS MARTIHÖTEL 55.000 Bodrum Gunıhet SAMI MOTEU AltınoluK Ed'emıt CAVUSOÛIU MO1EL ÖMERTATİLKÖYÜ 36.500 S A Ş tunzm^seyahat Hur 26500 SEKETUR FETHİYE ALAIMYA BAYRAMDA 7 GC FETHİYE EE 1GECE PAMUKKALE. ve ÖLÜDENİZ + KÖYCEĞİZ+ \ KATRANCI Konforlu, Özel plajlı O MUTLU MOTEL ' TAM PANSİYON 40000'I , .8 1 7 T E M M U Z 9 TAMGÜH AKTUR VİLLALARI Agurubu1001 yarımpanstyon Dört kişi 55.000 TL.'den itibaren TELEX.26l05ORORTR »gün9gece,0zel otobüsterle gidişdönuş^VoklaUi ikramlar,Rehberlikhizmetleri,Tesislerde 8 gün 7gece TAM PANSİYON KONAKLAMA BODRUM BARBAROS BULVARI, 35/3 BEŞİKTAŞİSTANBUL Tel.: 161 10 74161 82 26 KADIKÖY İRTİBAT 337 61 07 18.500 ALAADDİN OTEl 30.500 55.000 DATXJA SÜMERBANK KAHRAMANMARAŞ PAMUKLU SANAYtt MÜEŞSESESt MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 Müessesemizde bulunan üstüpU, pamuk telefi, parça bez, h mamuller ile hurda malzeme satışı açık pazarhk suretiyle 15.7. Cutna günü saat 10.00'da isteklilerine yapılacaktır. 2 Bu satışa ait şartname Müessesemiz Ticaret Müdürlüğündt mîn edilecektir. 3 Pazarhğa katılmak isteyenler %7,5 muvakkat teminatlan il Hkte belirtilen gün ve saatte müessesemizde hazır bulunacakl 4 Müessesemiz 2490 sayılı kanuna tabi olmadığmdan ihale pıp yapmamakta veya diledığine yapmakta serbesttir. Basın 20936 Ucakla Her Perşembe 8Gun/7Gece KIBRJS Yanm Pansıyon Gırne DOME OTELİ 49 000 Gııne ACAPULCO TATIL KOYU Gazı Magusa SALAMIS BAY OTELİ 36 000 \ % \ BÛDRUMTOUR 3>v£^^ tOPMMTMII Cumluırıyet Cad 22 Etmadatj K U n b u l 39 950 DOĞAYLA FETUR sizi KUCAKLAŞMANIZ Fethiye'ye İÇİN çağırıyor istanbul irtibat: 146 02 95 ve 96 TURİZM İLÂNUARINIZIPAZARTESİ tfetın Fethlye: 20 34 rKARACAAÜ ^\ Ören'de çok temiz denizi kumu ve güneşi ile gürültüden uzak çiçek denizi içinde geceleri sürprizli yarışma ve eğlenceler, indirilmiş ücretlerle; 916 TEMMUZ \ Ozel p l a j , temiz birdeniz \ duşlu tuvaletli odalar. °/ TAM PANSİYOH 28500'! / KENOİ ARABANIZLA 26500*1 / , 9 ' U TEMMUZ 23000M/ TurİStİk TESİSLERİ Tam pansıyon 2000 TL. Yanm pansiyon 1000 TL. Yatak ücreti 1000 TL. Bu ücretlerden yararlanmanız için şimdiden VİLLA LALE'nin Iş Bankası Bahkesir Şubesi'4000 No.lu hesabına yatırınız. Rez: Burhaniye 343 tstanbul 1613167 Bahkesir 11590 fDÖĞU ANADOLU 923 AĞUSTOS SmstınGirtsunOrdu TtrabzonRlzeHopa Tei 141651814736811401850 BUKÖ EDE ' 52866295228997 VE PERŞEMBELERİ Malatya Gömne 15 S O N YAMM PAHSİYOM L 58JJ00TL. Müvakkithsna cd nr.3O KADIKÖY Dosya : 1982/59 E. Davacı Hamide Çetinkaya tarafından davalı Kazım Güleryü hine ikame olunan babahğa hüküm ve tazminat davasının r memizde yapılan duruşmasında: Davah Eğridiv Bağacık köyünden Musa oglu 1959 D.lu Kaz leryüz'e Cumhuriyet gazetesinin 27.5.1983 tarih ve 21102 say hasında ilanen davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmed gıyap kararı tebliBne karar verilmiştir. Duruşmanın bır 12.9.1983 günü saat 9.30'da duruşmaya gelmez veya vekille k( terasil ettirmediği takdirde duruşmaya gıyabında devam olu: rar verileceği keyfiyeti ilanen tebliğ olunur. Basın 20979 EĞRtDİR ASLtYE HUKUK HAKtMLtĞİNB
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle