Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER tablo ilginçtir. Ve düşündürücü olmadığını ve banka sisteminde dür. 1.000 liranın bugünkü de durdukça yavaş yavaş eriyeceği ğeri düşünülerek tasarruf mev kuşkusuzdur. auatı hesaplannın yüzde 49'unu teşkil eden hesaplan yok saymak YÜKSEK FAİZ gerekmektedir. Eskiden 1.000 li KtMLERE YARADI ra va bilâhare 5.000 liraya kadar Vadeli ve vadesiz tasarruf olan hareketsiz tasarruf hesap mevduatının 100.000 liradan yulannın "Bankada biraz param kan olan kısmının toplamı 1 tibulunsun, ne olur ne olmaz. rilyon 224 milyar 548 milyon liölümlük param olur." esprisi radır. Ve hesap adedi 2 milyon ni zaman v« enflâsyon değiştir 62 bin 21'dir. Türkiye'de toplam miş/yitirmiştir. Bugün bu eski tasarruf mevduatının yüzde 81 'i düşüncenin esprisinıde en az bu grupfa, bir kişide 2 hesap50.000 liraya Kadar hesaplann deftericüzdanı olması normal da önemi kalmamaktadır. Vade kabul edilirse 1 milyon kişidedir. li ve vadesiz tasarruf mevduatı Tasarruf mevduatının muayyen nın /0100.000 lira arasındaki ellerde toplanması milli gelirin toplam durumu şöyledir. Bu 6 dağılımındaki adaletsizliği de grupta toplam 26 milyon 914 bin vurgulamaktadır. hesap vardır ve bunun değeri toplam 284,06 milyar liradır. Bu 24 Ocak kararlarının simgesi toplam tasarruf mevduatının olan yüksek faizin kimlere nasıl yüzde 19'unu teşkil etmektedir. yaradığı yukardaki açıklamalar100.000 lira ile bugün renkli bir dan anlaşılmaktadır. Bin liralık televizyon alınamamaktadır. hesaplar için 5,348 milyar liraya Enflâsyon ve Liranın sürekli de verilen faiz ile 1 tirilyon 224 milğer yitirişi nedeniyle baz alınan yar lira tutarında iki milyon he100.000 lira ile buzdolabı, çama saba verilen faiz üzerinde düşünşır makinesi ve benzeri beyazlar mek ve biraz fazlaca düşünmek dan ancak bir tanesi alınabil gerekeceği kanısındayız. Faiz mektedir. Tasarruf mevduatı he oranları zamanla düşürülmesine saplannın bu dağılımı aynı za rağmen, bu iki milyon hesaba manda küçük tasarrufların, pa her yıl verilecek faiz devamlı olaranın iç ve dış değeri düşerken, rak banka sistemini zorlayacakpara olarak değerlendirilmesi tır. Yüksek faiz talebi kısmıştır. nin/saklanmasının hiç bir eko Fakat kaynaklan yatırıma dönomik değeri olmadığını göster nüştürememiştir. Yüksek faiz mektedir. Kâğıt üzerindeki ra dünyada da istenilen sonucu verkamlar enflâsyon dönemlerinde memiştir. Amerika'nvn ısrarla hiç bir değer ifade etmemekte uyguladığı yüksek faiz Batı Avdir. Bu hususta bugün rahathk rupa ile arasındaki ekonomik la 100.000. liraya kadar olan dengeyi bozmuş, ülkeleri siyasi tasarrufların ekonomik değeri açmazlara sürüklemiştir. Paranın yüksek faizle katlanması belirli kişilere yararlı olmakla beraber, yatırımdan çekerek banka sisteminde topladığınız zaman bu faiz giderine bankalann da dayanması güçleşmektedir. Nitekim, 1981 yılına göre kârı azalan bankalarımızın 1982 yılı kâr ve zarar hesaplarına da en önemli gider kalemini mevduat faizleri teşkil etmektedir. Bu husus işletmeler için de geçerlidir. Yıllarca personel masraflanndan şikâyet eden işletmeler 1982 yılından itibaren fınansman giderlerinden şikâyetçi olmuşlardır., Bankalanmızın 1982 yıl sonunda verdikleri faizler toplam 524 milyar 197 milyon lirayı aşmaktadır. Verilen bu faizin mevduat gruplanna göre tasnifi bir şeyi değiştirmeyecektir. Resmi ve ticari mevduata faiz verilmediğinden global olarak bankalarımızın ödedikleri 450 milyar faizi bir milyon kişiye iki milyon hesap sahibine verdiklerini kabul edebiliriz. Bankalann ödedikleri faizi, açtıkları kredilerden aldıkları faizlerden ve bankacılık hizmetlerinden aldıkları gelirlerden karşılamaktadırlar. Bankalann aldıkları faizleri ve bir kısım hizmet giderlerini ödeyenler bunları maliyetlerine finansman gideri olarak ekleyerek satış fıyatmı belirlemektedirler. Halkın aldığı mal ve emtianın ve yararlandığı hizmetin fiyatına fınansman gideri de dahil olduğundan, bankalann genelde mevduat sahiplerine verdikleri faizleri de vatandaşlar ödemektedir. Tasarruf Mevduatımn Dağılımı .1.000 liraya kadar olan tasarruf mevduatı hesaplannın sayısı toplam besap ^sayısmın yüzde 49'unu oluşturmaktadır. Bu toplam mevduatın binde 3.5'unu oluşturmaktadır. Toplam tasarruf mevduatının yüzde 81'i 2 milyon 162 bin hesaptadır. PENCERE Anadolu Ajansı'nın verdiği habere göre Simon Bolivar'ın 200'üncü doğum yıldönümü Vanezuela, Panama, Ekvator, Peru ve Bolivya'da kutlanacakmış. Kişiliğini Güney Amerika'nın bağımsızlık savaşına adamiş olan Bolivar'ın bir dizi ülkede anılmasının bir anlamı yar. Çünkü adı geçen ülkelerde savaşım noktalanmış değil. İki yüzyıl önce İspanyol sömürgeciliğinden kurtulmaya çabalayan halklar, bu kez Amerikan kapitalizminin ekonomik boyunduruğun^» da kıvranıyorlar. Çoğu kişi diyebilir ki: ^ Ne bitmez tükenmez savaşım bu? Oysa daha öncesi de var. • / Kristof Kolomb'un Amerika'yı bulmasından sonra ispanyol ve Portekiz sömürgecileri bu yeni dünyaya akın ettiler. Tarihin en büyük soykırımlarından birini yapan Ispanyollar 20 milyon kızılderiliyi öldürdüler. Bugünkü Brezilya, Portekiz sömürgesiydi; öteki ülkeler ispanya'nın boyunduruğu altında yaşıyordu. İspanya üç yüzyıl direnme görmeden sömürgecHiğini sürdürdü. Halk dörde aynlmıştı: ispanya doğumlu Ispanyollar yeni gelen memuriardı; Amerika doğumlu Ispanyollar toprak ağası ve işadamıydılar. Melezler ve bir de yerli halk vardı. 19'uncu yüzyılın başında toplum kıpırdadı, devrimci eylemler başladı? Avrupa'dan gelerek yerli halklan soykırımdan geçiren; ama zaman geçtikce yeni bir toplum oluşturan kitle, bu kez Avrupa somürgeciliğine karşı bağımsızlık dürtüsüyle ayaklandı. Fransız Devrimi dünyanın her yanına yeni ilkelerin ışığını tutuyor; insan hakları bildirisi elden ele, dilden dile dolaşıyordu. Batı'daki "fiydmlanma Çağı"nda temelleri atılan bilimsel düşüncenin ve burjuva devrimlerinin etkileri tüm dünyaya kaçınılmaz biçimde yansımıştır. Güney Amerika da bu gelişmenin dışmda kalamazdı. Simon Bolivar, 1783'te Karakas'ta doğdu. İki kez Avrupa\a giden Bolivar, devrimci fikirlerin tutkusuna kapıldı. Kısa boylu, ince bedenli, zayıf yüzlü, kara saçlı, kara gözlü bu adamın tükenmez bir gücü vardı. Bütün ömrü, bilinçsiz halk kitleleri ve bilinçli azınlıkla çelişkileri karmaşıklaşan toplumlardasonu gelmez görünen bağımsızlık ve devrimcilik savaşımlarının gerilimlerinde geçti. Kimi zaman güç kazandı, yenglye ulaştı; kimi zaman güçsüzleşti, yenilginin çukuruna yuvarlandı. 1830'da iktidardan düştükten yedi ay sonra öldü. Gözlerini kapadığı zaman yorgundu. Halk daha uyanmamıstı ve Güney Amerika doğumlu Ispanyollar (Criollo'lar) ile devrimin başını çekerek bağımsız ve demokratik bir toplum kurmak zordu. " Bolivar diyordu ki: 'i Yürütme kurullanmızda tartışılan yasalar, hükümet etmenln pratlk yanlarını öğretmiyor; İnsan soyunun kusursuzluğunu varsayaraJc sı'yasa/ açıdan en İyi kurumları banndıran düşsel cumhuriyetler yaratmayı amaçlıyordu. Böylece önder yerine düşünür, yasama yerine insanseveriik; taktik yerine diyalektik; askerler yerine bilgeler yarattık." Bolivar bir aydındı; ama savaşa savaşa iyi bir kumandan olmuş; Güney ve Orta Amerika'da efsaneleşen bir kişilik kazanmıştı. Sömürülen toplumları bir aşamadan bir başka aşamaya sürükleyişte önderliği söz götürmez. Ne var ki Bolivar ve Bolivar'lann savaşımıyla ispanyol sömürgecHiğini yenip siyasal açıdan bağımsız görünen cumhuriyetler kuran Latin Amerika'da bu kez ABD'nin ekonomik sömürgeciliği sürmektedir; Güney Amerika orduları iç ve dış sömürgeciliği yürüten birer silahlı siyasal partiye dönüştürülmüstür. Bolivar'ın doğumunun 200'üncü yılı böyle bir ortamda kutlanıp anılıyor. Bolivar, bağımsızltk savaşlarıyla ün yaptu ama bir yönüyle baskıcı olmak zorunda kaldı; bugünkü ''caudillo" örneklerinin kökeninde belki biraz Bolivar vardır; olayın bu yanını da göz ardı etmemek gerekir. Latin Amerika tarihi Bolivar'la başlamadı, Bolivar'la elbe noktalanmayacaktı. Bugün de sömürünün en çarpıcı renklerini yansıtan Gün© Amerika toplumlannda acılı bir savaşımın sıcaklığı insanlan yal« maktadır. Sömürü tükenmeden, özgürlükler gerçekleşmedeı savaşım durmaz ki... MEHMET ALİ TUNABOYLU, IktisatçıBankacı Her yıl Bankalar Birliği'nce bankalanmızdan alman bilgiler "Bankalarımızın sonu bilânço, kâr ve zarar hesaplan, teşkilât, mevduat (yatırılan pa''ra) ve krediler" adı altında yayınlanmaktadır. 1982 yılına ait olan kitapta tasarruf mevduatı hakkında verilen sayılar, kimlerin parası olduğunu ve halka enflâsyon oranının üzerinde faiz verilmeye uğraşılırken, faizlerden kimlerin yararlandığı açıkca ortaya çıkmakta ve rakamlar gayri safi milli hasılanın paylaşımı hakkında da fikir vermektedir. TOPLAM MEVDUAT 1982 yıl sonu itibariyle bankalarımızın toplam mevduatı 2 tirilyon 614,8 milyar liradır. Bu mevduatın 220,334 milyarı resmi mevduat, 660,088 milyar hrası ticari mevduat, 220,436 milyar lirası bankalar mevduatı, 1 tirilyon 508 milyar 608 milyon tasarruf mevduatı ve 5,335 milyar lirası da öbür mevduattan oluşmaktadır. Resmi mevduatın Özelliği, ticari mevduatın oluşumu, bankalar mevduatının zorunluluğu ve diğer mevduatın önemsizliğı karşısında yazımızda sadece tasarruf mevduatı üzerinde durulmuştur. 1982 yıi sonunda bankalanmızdaki vadesiz ve vadeli tasarruf mevduatının toplamı 1 tirilyon 508 milyar 608 milyon liradır. Hesap adedi vadesiz ve vadeli mevduatta toplam 29 milyon yetmişaltıbin ikiyüzseksendokuzdur. Vadesiz tasarruf mevduatının 274,195 milyar lira olmasına karşın vadeli mevduat 1 tirilyon 234 milyar 413 milyon lirayı aşmaktadır. Toplam tasarruf mevduatının yüzde 82'si vadeli ve yüzde 18'i vadesizdir. Yıllarca vadesiz ve vadeli tasarruf mevduatı arasında vadesiz lehine olan artış hızı 1980 yılmdan itibaren vadeli tasarruf lehine dönüşmüştür. Vadeli mevduat artışı bir süre daha devam edecektir. 7 GRUPTA DEĞERLENDtRİŞ Vadesiz ve vadeli tasarruf mevduatı miktar yönünden 7 grupta değerlendirilmektedir. Birinci grup 01.000 lira, ikinci grup 1.0015.000 lira, üçüncü grup 5.00110.000 lira, dördüncü grup 10.00125.000 lira, beşinci grup 25.00150.000 lira, altıncı grup 50.001100.000 lira ve yedinci grup 100.001 ve daha yukarı mevduatı göstermektedir. 29 milyon 76 bin 289 olan toplam hesap adeditıin 14 milyon 15 bin 868 adedi 01.000 lira arasındaki 5,348 milyar liralık vadesiz tasarruf mevduatı ve 217 bin 663 adet 439 milyon lira tutar vadeli hesaba aittir. Toplam tasarruf mevduatının 5,787 milyar lirası 14.233.531 adet hesapta toplanmıştır. 1.000 liraya kadar hesaplar toplam hesap sayısının yüzde 49'unu teşkil etmekte, toplam mevduat yönünden de binde 3,5'unu oluşturmaktadır. Bu EVET/HAYIR OKTAY AKBAL OKURLARDAN Şayın tmar ve Iskan Bakanına sesleniş tstanbul Belediye Başkanı Sayın Abdullah Tırtıl'ın 2 haziranda yaptığı basın toplantısından sonra TV'de ve basında yeralan haberlerden, Topkapı'da bulunan otobüs terminalinin Ataköy'ün Londra asfaltı girişine nakledileceğini, bu konuda Emlak Kredi Bankası yetkilileri ile önanlaşmaya vanldığmı öğrenmiş bulunuyoruz. Ataköy, tstanbul'un ve Türkiye'nin en çağdaş toplu yerleşim örneklerinden başta gelenidir. Ataköy'de bugüne kadar beş mahallenin inşa edildiği ve beş mahallenin daha inşa edileceği; dü'zenlemeye esas olan son imar planınm Istanbul Belediyesi ve İmar ve tskan Bakanhğı'nca 7.11.1980 tarihinde onaylandığı bilinmektedir. Öte yandan, Emlak Kredi Bankası yeni mahaltelerin imar planlannı iiç dört ay önce hazırlatmaya başlamıştır. İmar plan ve programlannda otobüs 'erminali bulunmamaktadır. Yeni terminal yeri olarak Ataköy'ün seçilmesinin, Büyük tstanbul Nazım Plan Bürosu ve Belediyece yapılması gereken çalışmalar sonucunda değil, son aylarda alınan ani bir kararla gündeme getirildiği anlaşılmaktadır. tstanbul'un yeni bir otobüs: terminaline ihtiyaç duyduğuna kuşku yoktur. Ancak terminalin yeri ülkemizin en çağdaş toplu yerleşim örneği Ataköy olamaz Üstelik, Ataköy kavşağında yapılacak bir terminal çok kısa zamanda Topkapı terminalinin yolaçtığı sorunları doğuracaktır. Yeni terminalin iskan alanları dışmda, Trakya otoyolu ile 1. Boğaz köprüsünden geçen mevcut çevre yolunun birleşim noktası çevresinde yer alması uygun olabilir. Herhalde konu Caddesinde olan Büyük Şark apartmanının arka cephesi de var, Ama o sokağa ilgi gösteren kimse yok. Yol çok bozuk, özel otolar park yeri olarak kullamyorlar. O kısacık sokakta bir kaç gece kulübü var. Bir de yenisi açıhyor. Toplu sözleşme Asıl yürekler acısı olant ise sokağın öbür ucundaki yeni farklarını yapı teşkil ediyor. Soruşturduğumda oramn eski alamadım eser olup cezalı olduğunu TKt Doğu Linyitleri öğrendim. Her dükkana Işletmesi Aşkale Bölge çöpler yığılmış, ufak bir Müessesesine bağlı Çayırlı hizmet ve ilgi ile o sokak eski Çilhoroz Maden Ocağında 5. bir Istanbul sokağına 10. 1979 tarihinde işbaşı dönüştürülebilir. yaptım. Sağhk nedenleriyle 17. Vakıflar o terkedilmiş 6. 1981'de işyerinden ayrüdım. binayı yapsa, yol onarılsa, 12 Eylül harekatından sonra, cezalı apartman temizlense, işyerleriyle Toplu İş çok güzel bir tstanbul sokağı Sözleşmesini YHK yaptı. haline geleceği inancmdayım. Toplu sözleşmeden doğan MEHMET DEMİR farklan isveren toplu halde tstanbul tahvil olarak ödedi. Benim de 11,5 ayhk çalışma günlerim Akçakocah toplu sözleşme sürecine girdi. Ancak bu güne kadar toplu kasaplar sözleşme farklarını alamadım. Durumu dilekçe ile Aşkale sesleniyor Bölge Müdürlüğüne bildirdim, Akçakoca'da kasaplar onbeş Aldığım yanıtta haklarımm gün süreyle kapatıldı. Gerekçe, iptal olduğu belirtildi. YHK'ya duvarlann fayans olmaması. başvurdum, Çahşma Resmi Gazete'de bu konuda Bakanlığına başvurmam yayınlanan bildiride, "Kasap istendi. Müracaat ettiğim dükkânlanmn duvarlan su Bakanlıktan ise bu güne kadar geçirmez bir madde ile kaplı bir yanıt alamadım. 11,5 aylık olacaktır" şeklindedir. Bizler toplu sözleşme farkının de sezon başında imkanlarımız tarafıma ödenmesi konusunda dahilinde dükkânlarımızda yetkililerden ilgi bekliyorum. umumi bir tadilat yaparak KATtP KALMAN duvarlan yağlıboya ile lller Bankası boyadık. Ancak ilgililer bunu Sondaj Emanet yeterli görmeyip Komisyon lşçisi dükkânlarımm mühürlediler. Amasya Bu dükkânlar zamanında belediyece bize kasap dükkânı Beyoğlu'nda olarak kiralandı, madem ki kasap dükkânlanmn bir sokak duvarlanmn fayans olması Gazetenizde tstanbul'un eski gerekiyor, bunu biz kiracılar binalarına gösterdiğiniz ilgi değil, bizlere burayı kasap üzerine yazıyorum. Beyoğlu dükkânı diye kiralayan Ağacamii arkasında "öğüt" belediyenin yaptırması gerekir. sokak vardır. Burada halen iki Dükkânlarımızın temizliğini eski bina sahipleri tarafından yetersiz bulanların bir de yeniden düzeltiliyor. Ancak iki belediye mezbahanesine binanın arasında, terkedilmiş bakmalarım diliyoruz. Değil bir bina daha bulunmaktadır. burada fayansa rastlamak, bir Sahibi vakıflardır herhalde. santimetre yağlıboyaya Aynı sokakta bir yanı tstiklal rastlamak bile olanak dışıdır. iyice araştmlmalı ve düşünülmelidir. Bakanlıktan dileğimiz böylesine değerli bir iskan alanımn zedelenmemesi ve kararın gözden geçirilmesidir. tstanbullu Bir Mimar "Karadeniz'in kıyıcığında" diye, yazarlanmıza sözkonusu olan şirin beldemizin bu içler acısı heline üzülmemek elde mi? Akçakoca hasaplan Adalet'in Gözleri Niye Bağlı? "Çürürse eğer yargılar / Bilin ki orada / Yeniden birikir herşey." Yargılar çürümemeli. Yasalar her zaman yürürlükte olmalı. Beğensek de beğenmesek de yasaların egemenliğidir önemli olan... Yasalar zamanla değişir, Tanrı yapısı değildir hiç biri. Toplumlar gelişir, insanlar yüceliklere ulaşır. O zaman 'eskimiş' olur yasalar. Etkisizleşir, değerini yitirir. Çağına uygun, o çağın insanına yakışan yeni yasaların yürürlüğe girmesi zorunludur. Yüz yıl, elli yıl öncenin yasalarına göre işlem yapılmaz. Yapılamaz. Yapıldı mı adalet yerini bulmaz, yolunu şaşırır, hukuk ortadan kalkar. Hukukçu bir genç şairin Veysel Gültaş'ın Van Gölünde Akşam' adlı kitabını okurken bu konuda birkaç şiire rastladım. Gültaş, belli ki hukuk ve adalet konularıyle yakından ilgili... Her gün adalet adına, görev yapanlar 'Gözü bağlı Adalet'in olmayacağını bilirler. Gözleri açmak, gerçeği göstermek, olduğu gibi, değiştirmeden, ters ve yanlış yorumlamalara gelmeden uygulamak gerekir. Veysel Gültaş, Sokrates'i anmış... Beşyüzler Meclisi'nin ölüme mahkum ettiği ünlü düşünür bu yargıyi duyunca ne demişti bHirsiniz? 'Doğa da onları mahkum etti.." Ölüme herkes hüküinlüdür. Çok çok önceden, daha doğuştan... Toplanıp birini öjpme mahkum etmek, görülegelen işlemlerdendir. Oysa o mahkum edicilerde ölüme mahkum edilmişlerdir! Bugün, yarın, öbür gün, er ya da geç. Yine Sokrates'in "Seni haksız yere öldürüyorlar" sözünü 'Peki, haklı olarak öldürseler daha mı iyi?' diye yanıtlaması unutulur mu? Gültaş, 'Ölen HangisP diye soruyor: "Sokrat'ı yargının hükmü / Yargtçları ise doğanın hükmü / Hani Beşyüzler Meclisi! / Gülümsüyor Sokrat'ın yüzü." Öyle ya, o Beşyüz Yargıcı anan, anımsayan, bilen, tanıyan kaldı mı? Kalan, Sokrates'tir, düşüncesi ile, gerçeği arayışı ile, 'insan'lığı ile... "Ben ne Atinalı ne Yunanlıyım, ben bu dünyanın insanıyım." diyen Sokrates aradan geçen binlerce yıla karşın içimizden biri gibi günümüzde de yaşamıyor mu? Ama nerde, o Beşyüz Yargıç? "Gözleri bağlıdır Adalet Tanrıçasının Utanılası yargılardan Hükmünü versin diye Tarih" diye yazmış hukukçu şair Gültaş... Utanılası yargılar! Sokrates 'gerçeği arıyor', 'gençlere de düşünmeyi öğretiyor' diye suçlanmıştı. Oysa Sokrates "Bildiğim bir şey varsa o da hiç bir şey bilmediğimdir" derdi. Kuşkuyu, aramayı, daha daha çok öğrenmeyi öğütlüyordu yalnızGa... Bu yüzden yargıç önüne çıkarıldığında, merhamet 'dilemezdi. Tam tersine, şunları söyledi: "Yaşadıkça ve gücüm yettikçe felsefeyle uğraşmaktan vazgeçmeyecegim, yaşlıları ve gençleri bedenden ve paradan çok ruhlannı düşünmeleri ve onu mükemmelleştirmeleri gerektiğine ikna etmekten geri durmayacağım. Bir değil, bir kaç kez ölmem gerekse bile başka türlü yapamam". Yargıçlar Sokrates'i suçlu görürler. Yasa suçlunun kendisi için ceza önermesine açıktır. 'Ne ceza vereyim kendime? Sürgüne mi mahkum edeyim. İyi ama her nereye gitsem her nerede konuşsam gençler hep beni dinleyecekler. Ben size konuşmadan yaşamak benim için olanaksızdir desem inanmazsinız. Ama insan için en büyük nimetin her gün erdem üzerinde kafa yormak, kendini ve başkalarını denemek olduğunu ve bunlarsız yaşamın yaşam sayılmadığınıda eklersem bana daha az inanırsınız." Niye 'Adalet'in gözü bağlıdır? Yapılan haksızlıkları, yanlışları görmesini Yasaların doğru uygulanmadığını tanık olmasın diye mi? Bunu kimse çözememiştir şimdiye dek... Her yargıda adalet ölçülerinin bütünüyle bulunmadığnı bilmemiz için, desek belki en doğrusu bu olur. Belirli dönemlerin insanları kâh yargıç, kâh sanık olurlar. Kimi zaman iş tersine döner. Yerler değişir. Dün burda olan şimdi ötekinin yerindedir. Ama 'Adalet'in hep gözü bağlıdır. Hiç değilse Yasa, bozulmadan ters yorumlanmadan uygulanabilse... Ne denli çağdışı, bozuk, haksız da olsa Yasa, Yasadır. Ona herkes uymalıdır yürürlükte olduğu sürece... Yargıçların haksız karar verdikleri çok görülmüştür, ama Yasa'ları görmezlikten gelmeleri, Yasa dışı kararlar vermeleri hiç bir zaman olmamalıdır. Çünkü o zaman, o gözleri bağlı adalet heykeli yerle bir edilmiş olur. İnsan sağhğını hiçe saynnlar Kadıköy Feneryolu Mahallesi Bağdat Caddesi Bursa Apartmam yöneticisiyim. Arka cephe komşumuz olan 182/2 nolu Gürmen Apartmam, tmar planına göre inşa etmiş oldukları eski çöp kulübesini yıkarak yenisini teknik ve sağhk bakımdan uygun olmayan, apartmammızın 56 metre uzaklıkta bulunan bir yere yeniden inşa etmek üzere faaliyete geçmişlerdir. Sağhk yönünden son derece sakıncah olan bu durumu Kadıköy Belediyesi tmar tşleri Teknik Müdürlüğüne bildirerek yıktmlması karannı istedim. Kadıköy Belediyesi Başiiekimliği mahallinde yaptığı gözlemle, 15.3.1983 tarihli raporu ile yıktm karan uyguladı. Ne var ki, apartman sakinleri belediye emrini ve yasaları hiçe sayarak bu kez çöplerini yıkmtmın üzerine gelişigüzel atmaya başladılar. Kedilerin barınağı haline gelen çöplük, daha da fazla sağlığı tehdit etmeye başladı. Durumu belediyeye bildirdiğimizde, ilgililer apartman sakinlerine ceza yazdılar. Ancak para cezası onları hiç etkilememiş olacak ki, aynı fütursuzca davranışlarını sürdürüyorlar. Şimdi soruyorum? Kadıköy gibi uygar insanların yerleşim bölgesinde insan sağhğını ve ceza yasalanm böylesine hiçe sayan kişilerin diren'ışine kim dur diyecek? Para cezalarını kabullenen apartman sakinlerini para vermekten, ilgiiileri de para cezası kesmekten bıkmcaya kadar mı bekleyeceğiz daha? BİR OKUR tstanbul SERMAYE ARTIRIMI İÇtN I. SİRKÜLER Abana Elektromekanik Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi'nin sermayesinin 200 (tkiyüz) milyon TLÎdan 450 (Dörtyüzelli) milyon TLtya tezyidi nedeniyle artırılan 250 (Ikiyüzelli) milyon TLUık sermayeyi temsil edecek hisse senetlerinden yeni pay (rüçhan hakkı) almak isteyen ORTAKLARA DUYURUDUR tşbu sermaye artırımı Sermaye Piyasası Kurulu'nun 16.6.1982 tarih ve 108/164 sayılı halka arz iznine dayanmaktadu. Ancak bu izin hisse senetlerimizin ve ortaklığımızın Kurul ya da Kamuca tekeffülü anlamına gelmez. 1 Ortaklığın a. Ticaret Unvanı: Abana Elektromekanik Sanayii ve Ticaret A.Ş. b. Merkez Adresi: Gümüşsuyu lnönü Cad. 35/1 Tkksim lstanbul c. Sermayesi i) Esas Sermaye : 200 milyon TL. ü) ödenmiş Sermaye: 200 milyon TL. d. Faaliyet Konusu: Elektrik motorlan, jeneratörler.trafolar, frekans adaptörleri, elektrikle calışan her türlü kumanda aletleri ile motorlu ve motorsuz makine ve techizatın yapımı, onarımı ile ihracat ithalât ve dahili ticareti e. Süresi sınırsız: f. Sağlanacak Fonun kullanılacağı yer: Yeni Yatırımın tamamlanmasında. 2 Çıkarılacak Hisse Senetlerinin a. Tertibi: Üçüncü Tertip b. Miktarı: 250.000.000^ TL. c. Küpür Bedelleıi Olarak Dağılımı: Küpiir Değeri Sayıa Toplam TUtan 50.000. TL. 1100 adel 55.000.000^ TL. 100.000r TL. 850 adel 85.0O0.O00r TL. 5O0.000r TL. 220 adet 110.000.000, TL. d. Sağlanacak Menfaatler, öngörülen Temettü Oranlan: Tevsi yatırımın tamamlanabümesi için 1983 ve 1984 yıllannda temettü ön görülmemiştir. 1985 yılında % 20 temettü dağıtılacağı tahmiı edilmektedir. e. thraç Fiyatı: Hisse Senetleri başabaş fiyattan ihra edilecektir. f. Kâr Garantisi: Yoktur. g. Kuruluş dönemi için faiz öngörülmüş ise: kuruluş dönen için faiz öngörüşmemiştir. H. Hisse Senedi Bedellerinin ödeme Şel li: Nakten ve defaten. i. Satış Süresi: Işbu sirkülerin ilânı tarihinden itibaren 30 gtl içinde satılacaktır. 3 Kullanılacak aracı kurum: Aracı kurum kullanılmıyacaktı 4 tzahnamenin Yayınlandığı T. Ticaret Sicili Gazetesi'nin tar ve numarası: 29 haziran 1983 tarih ve 788 numarah gazete. 5 tzahnamenin OrtakUk merkezinde ve aracı kurumlarda inc lemeye açık tutulduğu: tzahname ortaklık merkezinde incelemeye aç tutulacaktır. 6 tzahnamede bulunan hususlardan ortaklığın sirkülerde b lunmasına gerek gördüğü diğer bilgiler: a. Geçmiş yıllar faaliyet hacmii 850.000.000 TL. b. Rüçhan haklarının kullanılma şekli: Ortaklıklarımızın m cut 200 milyon TLÜık sermayeden sahip oldukları hisselerin % 12 tutarında yeni hisse senedi alma hakları vardır. Rüçhan haklannı k lanarak yeni pay almak isteyen ortaklarımızın pay bedellerinin tatı mını nakden ve defaten Anadolu Bankası tstanbul Osmanbey Şu si 1689 No!lu hesaba yatırmalarını, alınacak makbuzun bir sureti birlikte sahip bulunduklan hisse senetlerini bu sirkülerin ilânı ti hinden itibaren 30 gün içinde tstanbul, Taksim, Gümüşsuyu tn< Cad. 35/1 adresindeki şirket merkezine ibraz etmeleri ile iştirak ahhütnamelerini imzalamaları gerekmektedir. Basın: 7668 Dr. MASUME ÇÖL SAYIN DOKTOR VE ECZACILARA MideDuodenum ülserleri, Hiperasiditeli Gastritlerin tedayisinde H2 Reseptör Antagonisti Dahiliye Miitehassısı Osmanbey Halaskârgazi Cad. No: 182 Kat: 1 (Pangaltı Akbank yanı) Mü. Tel.: 1 47 47 93 Ev Tel.: 5 73 91 06 ULKAMET 50 tabletlik ambalajlarda piyasaya bol miktarda sunulmuştur. tLAN BAKIRKÖY 2. SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN Dosya No: 1983/561 Konya, Hadim, Taşkent, Hıramah. Cilt: 05002, sahife: 55 ve hane: 57'de nüfusa kayıtlı 18.10.1959 doğ. ERTUÖRUL AYDEMİR haciralüna alınarak aynı haneden nüfusa kayıtlı babası Mkhat Aydemir vasi olarak tayin edilmiştir. tşbu ilama itirazlan olanlann etlerindeki belgeleri ile birlikte kanuni süresi içinde mahkememiz dosyasına müracaatları ilanen tebliğ olunur. Basın: 7716 (Cimetidine 200 mg) SINDIRGI BELEDtYE BAŞKANUĞEVDAN: 1. Belediye Elektrik tşletmesine ait çahşır vaziyette bulunan 1962 model, 600 devirli, 175 Hp. gucünde, 150 KVA.lik MWM marka komple dizel Elektrojen grubu E.S.O.t.si Muhasipliğinde mevcut şartnamesi gereğince açık arttırma suretiyle satılacaktır. 2. Ihalesi 19 TEMMUZ 1983 Salı günü saat 15.00'd; Belediye Encümeni huzurunda yapılacaktır. 3. Dizel Elektrojen grubunun muhammen satış bedeli 2.500.000? TL. olup, geçici teminatı i55.OOO7TL.d1r. 4. lhaleye iştirak edeceklerin belirtilen gün ve saatte geçici teminat makbuzu ile birlikte belediyede hazır bulunacaklardır. 5. lşletmemiz 2490 sayılı kanuna tabi değildir. Basın2780 İLÂN İST. 1. SU7.H HUKUK HAKİMLİĞtNDEN 983/439 26.10.974 D.lu Rahsan Erbil'i eylat edinen Hasane Erbil vefat etmiş olduğundan, yaşının küçüklüğü sebebiyle hacredilerek halen Beşiktaş, Nüshetiye cad. 36/2, D5 de ikamet eder öz babası Tahsin Baykallı'nın vesayeti altma konmasına 1.7.983 tarihinde karar verildi. tlan olunur. Basın 7666 DOĞU İLAÇ FABRİKASI A.Ş. BAKIRKÖY 4. ASLİYE HUKUK HAKtMLtĞtNDEN GIYAP DAVETİYESİNtN tLANEN TEBLİĞİ Dosya No: 1977/860 Muhatap: 1 Abdullah GülşenOrtacami mahallesi, Yunusbey Caddesi No: 43 Tekirdağ 2 Feriha Güler Aynı yeıde Tebliğ olunan: Davacı Kadir Gökhan vekili Av. Cahit Davran tarafından davahlar Abdullah Gülşen Feriha Güler vs. aleyhlerine ikame edilen alacak davasında davalılardan Abdullah Gülşen ve Feriha Gülerin adresleri meçhul olduğundan dava dilekçesi ilanen tebliğ edilmiş olup bu kerre gıyap davetiyesinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma günü olan 19.10.1983 günü saat 10.30'da mahkememizde hazır bulunmadığımz veya kendinizi bir vekil ile temsil etmediğiniz takdirde gıyap davetiyesinin tebliğ edümiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. Basın 7652 BEYOĞLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dosya: 1982/189 Davacı Habib öcal tarafından davalı Melek Ümit Bıkmuz'ın gaipliğine karar verilmesi hakkındaki davanın yapılan duruşması sonunda: • Mahkememizce 15/6/1983 gün ve 1982/189 esas, 1983/435 karar sayılı Beyoğlu ilçesi, Hacı Recep mahaüesi 11 cilt, 18 sahife 93 hane de nüfusa kayıtlı Mehmet Rüştü ile Arife'den olma 1/7/1930 as. 1/7/1928 tashihli doğumlu MELEK ÜMİT BIKMAZ'ın 1951 yılından itibaren gaipliğine karar verilmiş bulunmaktadır. Temyiz süresi ilan tarihinden itibaren 20 gün sonra başlamak üzere tebliğ yerine geçmek üzere ilan olunur. (Temyiz süresi 30 gündür) Basın 7674