10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
TEMMÜZ 1983 EKONOMİ CUMHURÎYET/9 EKONOMDE DTCALOG Hüsnü Ozyeğin 1944'de İzmir'de doğdu. Robert Kolej Lisesini bitirdikten sonra yüksek öğrenimini ABD'de yaptı. Oregon Üniversitesi'nden inşaat mühendisi olarak mezun olan özyeğin, Harvard Üniversitesi tşldaresi bötümünde flnansman konusunda mastır yaptı. ABD'de Arthur D.Little firmasmda çalışart özyeğin Türkiye'ye döndüğünde Çukurova Holding'e girdi. 1974 yılında Pamukbank yönetim kuruluna atartan özyeğin, 1977 ytlmdan bu yana bu bankanm genel müdürii. öncülük etti. Ama onlar da kendi açılarından haklıydılar. Mevduat kaçırma endişesini yaşayan şube müdürlerinin baskısı da etkili olmuştur büyük bankaların bu kararında... SORU Şimdi vanlan noktada geriye dönüp bakarsak serbest faize geçiş denemesini nasıl değerlendirebiliriz? Amaçlarına varabildi mi bu politika? ÖZYEĞİN Mali piyasalarda belli sarsıntılar olmuş olabilir ama makro açıdan son üç yılda ekonomide planlanan hedeflere varıldı, hatta bazı hedefler aşıldı, mesela ihracatta böyle oldu. Tasarruflar, bankalara gelen mevduat yıllardan beri ilk kez reel olarak arttı. Mala hücum durdu, enflasyon kontrol altına alındı. Faizlerin yükselmesinin bütün bu gelişmelerde bence önemli payı vardı. Geçen Hafta Altın fiyatlan önce düştü sonra yükseldi Türkiye'de altın fiyatlan geçen hafta pazartesi gununden çarşambaya kadar sürekli duşuş gosterdi. Pazartesi gunu 25 bin 500 liradan satılan Cumhuriyet altını çarşamba gunu 24 bin 900 liraya kadar geriledi. 600 liraya ulaşan bu duşuşe altına olan talepteki azalmanın neden olduğu ılgililerce belirtildi. Aynı surede 24 ayar kulçe altının satış fiyatıda 3.530 liradan 3.460 liraya geriledi. Perşembe gunu ise Cumhuriyet altını 100 lıralık artışla 25 bin liraya, cuma gunu de 25 bin 250 liraya yükseldi. Bu arada 24 ayar kulçe altının gramı da perşembe gunu 3.470 liraya, cuma gunu ise, 3.500 liraya tırmandı. Dunyadaki altın fiyatlan geçen hafta boyunca415 dolar civarında dolaştı. Pazartesi gunu 416 dolar olan 1 ons altın, salı gunu 413.7 dolaragerilediyse de, çarşamba gunu^^JÜ, dolara, cuma gunu de 416.7 dölara yükseldi. Altın fiyatlarının geçen haftakı gorunumuşoyle: 1 temmuz 25.200.25.250 24.50025.000 3.4903.500 416,7 Sıkı para politikası piyasada likidite ihtiyacını artırdı. Bankalar mevcut müşterilerinin kredi taleplerini karşılamak için hızla mevduat toplama yoluna gittiler. Mevduat faizleri bu nedenle yükseldi. SORU Burada daha spesifik olarak mevduat artışı konusunu ele alırsak, özellikle 1981'de hızlı bir artış gösteren mevduatın 1982'de ve 1983'de bu hızı kaybettiğini görüyoruz. Bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? ÖZYEĞİN1982 yıhndaki mevduat artış hızı 1981'dekinden çok daha az, ancak bunun içinde bir muhasebe yöntemi faktörü de var. tlk defa 1982 yılı sonunda bankalar daha önceki yıllardaki uygulamadan vazgeçip vadeli mevduata tahakkuk ettirüen faizleri yıl sonunda tahakkuk ettirip mevduat rakamlanna eklemediler. Bu 1982'den önceki yıllarda yılsonu mevduatını şişiren bir faktördu. Ama şunu da söyleyeyim ki yılsonu faizleri tahakkuk ettirilseydi dahi 1982'deki mevduat artış hızı 1981'dekinin yansı düzeyinde kalacaktı. 1983 yılınjn ilk beş ayında da mevduat artışı bu kez 1982'deki duzeyin altında seyrediyor. SORU Şimdi en çok sorulan sorulardan biri de şu: Faizlerin yükselmesiyle bankalara gelen mevduatın artacağı, buna karşılık zaman içinde bankalardan kredi taleplerinin gerileyeceği ve böylelikle f on arz ve talebi arasında kurulacak dengenin de, dışardan her hangi bir müdahale olmaksızın, zaman içinde faizleri aşağı çekebileceği söyleniyordu. Ama bu gerçekleşmedi. Mevduattaki hacırı sayılır artısa karşın gerçekleşmedi. Neden böyle oldu Sayın Özyeğin? ÖZYEGİN Bir kere bankaların 1981 ve 1982 yıllarında mevduata verdikleri faizler sürekli artarken bu olay hep bankaların aleyhine işledi. Bankaların para maliyetleri 1982 sonuna kadar sürekli olarak arttı. Hattâ daha önceden açılmış olan vadeli hesaplar nedeniyle kaynak maJiyetlerindeki bu artış 1983 ilkbaharına kadar sürdu. Mevduat faizleri böylesine tırmanırken kredi faizleri ise statik kaldı. Bu durumda maliyetleri sürekli artan bankaların kredi faizlerinde indirim yapmaları çok zordu. Ayrıca mevduatlarda sağlanan artış da kredi taleplerini tümuyle karşılayacak oranda değildi.. Cumhuriyet Reşat 24 Ayar 1 ons Altın $ 24 Haziran 25.40025.500 23.50024.500 3.5353.540 422 Dolar geçen hafta çok az yükseldi Geçen hafta başında çok hafıf bir yukselme gösteren dolar perşembe gunu çok hafif bir duşuş kaydettı. Salı gunu, 2.54 mark, 2.09 Isviçre Frangı ve 7.64 Fransız Frangı değerındeki dolar perşembe gunu 2.53 mark, 2.09 İsvıçre Fıangı ve 7.62 Fransız Frangı değerlerıne ulaştı. ABD Doları haftanın son gununde de bu değerlere çok yakındı. Boylece dolar 1 hafta boyunca çokaz da olsa değer kazandı. Dolar geçtiğımiz hafta boyunca Turk Lirası karı>ısında da sürekli yukselme eğilimi gosterdi Pazartesi gunu 217.5 lira olan 1 ABD Doları çarşamba gunu 219 lira 65 kuruşa kadar yükseldi. Hafta sonunda ise hafif bir duşuşle 1 ABD Doları 219 lira 55 kuruş duzeyınde kaldı. Geetığımİ7 hafta doların para piyasalarındaki durumu şöyleydl: 24 ,ı Mark ls\ıçre Fr. Fransı? Fr. Turk Lirası ha/ıran ımukbank Genel Müdürii Husnu Özyeğin (solda) Osman Ulagay'la lagay sordıı, Ozyeğin yamtladı: Mevduata reel faiz verilince kredi aizleri makul düzeyde kahunıyor RU Sayın Ozyeğin; 1V80 temmuzunda başlatılan kısmi faiz serıtisinin uçüncü yılı dolarken size ilk olarak şunu sormak istiyon: "Temmuz bankacılığı" diye de adlandınlan 4 Haziran 1980 arlarının temel amacı sizce neydi? YEĞİN Bence aslında amaçlanan, tamamen serbest bir faiz sisliydi. Faizlerin, serbest bırakıldıktan sonra arztalep dengesi içinde noktada stabilize olacağı düşunülüyordu. Fakat banka yonetimeslekdaşlarımızın bu sisteme adapte olmaları kolay olmadı, ıan aldı ve bazı yanlışhklar yapıldı. Yapılan yanlışlıkların bala, ekonomi %130'lara kadar varan bir enflasyondan çıkmaya şırken bankaların bir yıllık mevduat için faizi %33 olarak tesbit ıderi geliyordu... RU Bu oran bankalar arasında anlaşmayla belirlendi değil mi? YEĞİN Evet. 29 Haziran 1980 gı)nu yapılması kararlaştırılan olayı ortaya çıktı. Yani bu konuda bir zamanlama hatası yapıldı. Ama %22 azami faizden aniden <%50 faize geçmenin, sabit faize, sınırlandırılmış faize alışmış bir banka sistemi açısından kolay olmadığını da kabul etmek zorundayız. SORU Şimdi sisteme baştan beri "serbest f«lz" sistemi dendi ama gerçekte bankalar o ünlü centilmenlik anlaşmalanyla verecekleri faizi saptamaya çalıştılar. Sonunda da bu anlaşmalara pek uyulmadı ve bir faiz yarışı başladı. Bu neden böyle oldu sizce? ÖZYEĞIN 24 Ocak kararlarmın çok önemli bir vasfı da sıkı parakredi politikasıydı. Bu politikayla beraber bir yandan mevduat ve kredi faizleri yükselirken diğer yandan iç talep daraldı ve bütün piyasada bir likidite sıkıntısı başladı. Bu durumda bankalar yalnızca pazar paylarını artırmak için değil, mevcut müşterilerinin kredi taleplerini, likidite ihtiyaçlarını karşılamak için de kaynak toplamak zorunda hissettiler kendilerini ve bunun için de mevduata verdikleri faizi sürekli artırmak zorunda kaldılar. SORU Böyle bir ortamda centilmenlik anlaşmalanna neden gerek duyuldu? Herkes işine gelen faizi verseydi ne olurdu? ÖZYEĞİN Aslında serbest faiz kararından sonra büyük bankalar pazar paylarını kaybetmemek için her bankanm aynı faizi vermesini arzu ettiler ve bankalar arasında yapılan toplantılarda meseleyi bu yöne çekmeye çahştılar. Bütün bankalar eşit faiz verirse paranın daha çok şube ağı geniş olan, kamuoyunda daha çok tanınmış olan eski bankalara yöneleceği biliniyordu. Ama bunların yanısıra gelişme arzusu içinde olan yeni bankalar da vardı. Bu bankalar da büyük bankalardan birkaç puan fazla faiz vererek mevduatı kendilerine çekmek istediler. Bu yarış hızlanınca faiz farklan da birkaç puanı aşmaya başladı, piyasa şartları sistemi bozdu sonunda. Bu arada mevduat sigortası gibi bir sistemin olmayışı da bu süreci hızlandırdı. SORU Büyük bankaların küçüklerin ya da pazar paylarını arttırmak isteyen yeni bankaların faizi artırma girişimine cevap vermeleri de bu yarışı körükledi galiba... Ö Z v t î Ğ İ N Büyük bankalar mudilerine en yüksek faizi verememenın ezıklığı ıçme gırdıler ve onlar da taızlerı yükseltme kararı aidılar. Biliyorsunuz faizleri %50'ye yükselten karara büyük bankalar 2.52 2.08 7.59 217.^0 lemmuz 2.53 2.10 7.61 219.55 KÎM NE DEDİ? Adnan Başer Kafaoğlu (Maliye Bakanı) "Oteden ben enflasyonla yaşamaya alışmış bazı sanayıciler ekonominin hızlanması, hareketlenmesı için " hafif enflasyon" istıyorlar. Bu geçmişteki kolay yaşama alışkanlığından doğuyor. Turkıye ekonomısı genelde iyi durumdadır. Bankalar ile ozel sanayi kesiminin bazı aşırı isteklerine kesınlıkle karşı çıkıyoruz. Turkiye'de her kuruluş sermayesinin en az yarısını clinde tutmak zorundadır. Turkiye'de bu yuzde 5'e kadar inmıştir. Kuruluşlar bu yuzden likidite sıkıntısı çekıyor. Buna neden sermayelerini işlerinde değil başka yerlerde kullanmalarıdır. Örneğin çoğu gitmış arsaya para yatırmış. Olmaz boyle şey... Biz bunun onune geçeceğiz ve herkes butun dunyada olduğu gibi asgari normlar içine girecek." Yıldırım Akturk (DPT Müsleşarı) "Seçim oncesinde ekonomik programlarda bir duraklama olabilir. Hukumetin emaneti gelecek iktidara teslım etme çabası içinde olması da doğaldır. Diğer yandan, 5. Beş Yıllık Planın bir yıl ertelenmesi kararından sonra yatırım programının hazırlanması eylul ayına bırakıldı. 1984 yatırım programında acelecilik yok. Yatırımlar konusunda goruş getiren kuruluşlar uzerinde değerlendirmeler yapıyoruz." ABD'li Profesör Howard Reed: "Turkiye'de de yapılan ış toplantılarında Turk işadamlarından çok Amerikalı işadamları vardı. Turk ve ABD'li işadamları arasındaki toplantılar yeterlı olmadı. Oysa yararlı goruşmeler yapılabilirdi. Mehmet Yazar başka şeylerle meşgul. Sadece TUSIAD'ta brifing verildi. Turk işadamları buyuk bir fırsatı kaçırdılar. Ulkenin kalkınması için öncelikle sorumluluk alacak dinamik insanlara gerek vardır. Ancak Turkiye'de sorumluluk alacak insanlar çok az. Yatırımları çekmek için reklam yapmak şart. Turkler iyi pazarlamacı değil. Yunanlılar çok iyi pazarlamacı, hem de Turkiye'nin aleyhine" *80 temmuzunda enflasyon %100'ün lündeyken banka faizlerinin %33 ırak belirlenmesi tıata oldu. Faizler ha o günden %50'ye çıkartılsaydı kilatlanmamış kredi piyasası o kadar nişlemezdi. laha sonra bir gün ertelenen toplantıya büyük bankalarca getiı ilk teklif bir yıllık faizin %27 olmasını öngörüyordu. Ben ve kaç meslekdaşım bunu çok düşük bulduk ve sonunda %33 orartaya çıktı. Bence doğrusu daha o günden bu faizin %50 olarak it edilmesiydi. Faizler o günden %50 olarak belirlenseydi o zaı teşkilatlanmamış kredi piyasası çok büyümeden organize edicontrol altına alınabilirdi. O yöne doğru ilginin birdenbire artı ve neticede bu olayın bankaları olumsuz etkilemesi de önlenolurdu. Ayrıca reel faizin önflasyonu aşağı çekici etkisi de da:abuk görülür ve istenen sonuç alınırdı. IU Oysa faiz oranlarını %50 düzeyine çıkarma kararı ancak I şubatında alınabildi, hatırladığım kadar. IfEĞİN Evet, öyle oldu. Bu sefer enflasyon gerilemeye başlabuna karşılık faizler yükseltildi ve belli bir sure sonra reel fai? Bankalardaki mevduat artışı kredi taleplerindeki artışın gerisinde kaldı. Bu nedenle fon arz ve talebinde beklenen dengenin kurulması ve faizlerin kendiliğinden aşağı çekilmesi mümkün olmadı. SORU Yani bankalar sağladıklan mevduat arüşına karşın kredi müşterilerinin taleplerini karşılamakta zorluk çektiler diyorsunuz... ÖZYEĞİN Bankalar bir kere biliyorsunuz topladıkları mevduatın bir kısmını kullanamıyorlar. Munzam karşılık ayırmak zorundalar. Buna karşılık kredi talebi de artınca tabii denge kurulamadı.. SORU Firmalarm kredi talepleri neden arttı si/ce? ÖZYEĞİN Sanayiin kapasite kullanımını artırması, Türk lirasının hızla değer kaybetmesi, kur farklarının ve ithalat maliyetlerinin hızla artması, faizler artarken firmalann mevcut kredilerinin refinansmanı için yeni kredilere ihtiyaç duyması ve iç piyasadaki daralmanın bazı sektörlerde firmaları stok finansmanına zorlaması; bütün bunlar kredi taleplerinin artmasına neden oldu. Ayrıca faiz tahsilâtlarında gecikmelerle karşılaşan bankaların bazı kaynakları bu nedenle bloke kalırken mudilerine aylık faiz ödemek zorunda kalmaları da bankaların işini zorlaştırdı. SORU Bu arada bankaların kârları da olumsuz etkilendi galiba? ÖZYEĞİN Tabii faizler öyle hızla yükseldi ki bankaların ödedikleri ortalama faiz <fl>910'lardan %30'lara yükseldi. Yani bankaların çıplak para maliyeti üç kattan fazla arttı ve faizler pek çok ülkede olduğu gibi bankaların en önemli bilanço kalemi haline geldi. Bazı bankalar aldıkları faizden fazla faiz vermek zorunda kaldılar. Genel giderlerini de yalnızca komisyonlar ve kambiyo kârlarıyla kar • ^ İş Bankasının 1 Temmuz 1983 gününden itibaren açılacak tasarruf mevduatına uygulayacağı yeni faiz oranlari: Yıllık Birkaç puan fazla faiz vererek büyük, eski bankalardan pazar payı kapmaya çalışan bankaların bu çabasına büyük bankalar da cevap verince faiz yarışı hızlandı ve bankaların faiz yükleri hızla arttı, kârhhkları azaldı şılamalan mümkün olmadığmdan 1981 ve 1982'de büyük ölçüde ters marjlarla çalıştılar. Oysa aynı dönemde banka kredilerinin kalitesi ,ve geri dönüş oranlari da düştüğü için banka kârlarının artması gerekiyordu. Bankaların gerekli karşıhkları ayırabilmeleri için kârlarını artırmalan zorunluydu. Bu yapılamadı. Bankalar ancak yeniden değerlendirme imkânlanndan yararlanarak bilançolarını düzeltebilecekler. SORU Sayın Özyeğin, benim görebildighn kadar bugün vanlan noktada herkesi memnun edecek bir çözüm bulabilmek için hem tasarruf sahibine enflâsyonun iizerine bir reel faiz vermek, hem kredi müşterisine makul bir faizle kredi sağlamak, hem de banka sistemini kflrlı çalışır hale getirmek gerekli. Ancak bu üç hedefi birden sağlamak bugünkü şartlarda hiç de kolay görünmüyor. Ne dersiniz, mümkün mü bu üç hedefe birden varmak? ÖZYEĞİN Türkiye'de kredi faizlerinin yüksek olduğu gerçeğinin ardında yatan en önemli neden bankaların parayı satın alış fiyatlarıyla satış fiyatlan arasında birçok başka faktörün bulunmasıdır; munzam karşılıklar gibi, disponibilite gibi, gider vergileri, fonlar gibi. Bu yüzden Türkiye'de bugün bir bankanın mevduata reel faiz ödeyip sonra müşterisine makul bir reel faizle kredi vermesi mümkün değil. Aradaki şarjlar buna imkân vermiyor. Aralık ayı sonunda Maliye Bakanlığı tarafından müspet iki adım atıldı, munzam karşılıklar ve disponibilite oranlan düşürüldu ama bunlar yeterli değil. Bugün bir batı ülkesinde mevduat sahibine verdiği reel faizin dört puan üstünde bir reel faizle müşterisine kredi verebiliyor bankalar. Biz de meselâ tasarruf sahibi <%8 bir reel faiz alsın diyoruz, ama bu parayı kredi müşterisine °7ol213 reel faizle satmamız mümkün değil. Araya demin sözünü ettiğim şarjlar girince kredi müşterisinin ödemesi gereken reel faiz %2025'den az olamıyor ki bunun fazla olduğunu ben de kabul ediyorum. Bizde belli miktarda mevduat toplamanın yabancı bankalara göre çok daha zor ve masraflı olması, bankalararası bir para piyasasının bulunmaması da tabii maliyetleri artırıyor. Bizde 6 binin üstünde şubesi bulunan tum bankaların topladığı mevduat yaklaşık 10 milyar dolar, bu bir tek Citibank'ın mevduatının ondabiri. SORU Anladıgım kadar Türkiye'de de bankaların makul bir reel faiz ödeyerek topladıklan parayı gene makul bir reel faizle satabilmeleri için öncelikle devlete giden payların azaltılmasını öneriyorsunuz. ÖZYEĞİN Türkiye'de bankalann topladıkları parayı 78 puan fazlasıyla satabilmeleri için öncelikle Maliye'nin bankalardan kaldıracağı şarjlar için yeni kaynaklar bulması lazım. Maliye bu kaynakları sağlıklı yollarla bularak banka sistemi üzerindeki şartları asgariye indirebilirse o zaman bankalar enflâsyonun biraz üzerinde faiz vererek topladıkları parayı 78 puan fazlasıyla sanayiciye, tüccara aktarabilirler. 1 yıl vadeli 6 ay vadeli 1 yıl vadeli (aylık faiz ödemeli) 6 ay vadeli (aylık faiz ödemeli) Vadesiz O/ /o /o /o O/ 0/ /o /o 40 35 34 30 20 Osman Şıklar Sadık Şide Sadık Şide (Sos.val Guvenlik Bakanı) "100 metrekareyi geçmeyen her konut için 600 bin lira kredi verılecek. 85 metrekareye kadar olan konutlar için 18 yıl, 85100 metrekare arasındaki konutlar için de 14 yıl vadeyle yuzde 8 faiz uygulanacak"ıss Şerif EgeiMENKA Htraeat^e Pazarlama A.Ş. Gn. Md.)'4 "Canh hayvan ıhracatının art masıyla iç piyasada et fiyatlarının yukselmesi ve vergı ıadeleıinın azaltılması nedenıyle soğutulmuş ve dondurulmuş et ıhracatı durabilir. Geçen yıl 230 lira olan canh hay.an satış fıyatı şu anda 350 lira. Geçen yıl et ihracatını desteklemek için uygulanan yuzde 20 vergi iadesi bu yıl 1 ocaktan itibaren yuzde 5'e indirdildi. Canh hayvan ıhracı yerine et ihracı desteklenmelidir. Vergi iadesi eski düzeyine çıkarılarak zor durumdaki ihracatçıya destek olunmazsa et ihracatı duraklıyacaktır. Et gibi önemli ihracat kalemlerine daha esnek vergı politikası uygulanmalıdır!' Osman Şıklar (Merkez Bankası Başkanı) IMF'den 240 milyon dolarlık krediyi zorunluluktan değil ilişkilerimiz bozulmasın diye aldık. IMF'ye şirin gcrunmek için kredi almıyorui. IMF'nin bir ulkeye kredi vermesi demek, o ulkenin guvenilir ve borcunu odeyebilir guçte olduğunu gosterir. Otekı kreditorler buna dikkat ederler. Bazı çevrelerin sozunu ettiği IMF kıskac; diye bir şey de yoktur" Turgut Ozal (Anavatan Partisi Genel Başkanı) "İşsızliği azaltmak için kalkınma hızını yukseltmek, kalkınma hızını yukseltmek için de odemeleı dengesini iyileştirmek gerekir. Bugun, dunya para pıyasalarından, Turkiye 11.5 milyar dolar kredi bulabilir. Bu iktidarın başarısına bağlıdır. NELER OLDU? Demir Çelik yan ürünlerine zam yapıldı • DemırÇelik yan urunlerıne geçen hafta içinde zam yapıldı. Yuzde 1125 oranlari arasında değişen zam sonrasında, ham fenolun 125 bin liraya, kreozotun • Vadeli devlet tahvillerinin faiz oranlari indırıldı. Buna gore, 3 yıl vadeli olanların net faizi yuzde 33'ten 30'a, 2 yıl vadeli tonu 62 bin 500 liraya, saf benzolun tonu 100 bin liraya, ziftin tonu 25 bin liraya, pul naftalinin tonu ise 88 bin liraya yükseltildi. olanların net faizleri de yuzde 32'den yuzde 29'a geriledi. Devlet tahvillerinin satış suresi ise, 15 temmuza kadar uzatıldı. Devlet tahvillerinin faiz oranlari düşürüldu 0/ Kenkli TV fiyatlan Firmaların renkli televızycn uretim koşulları yenıden belirlenip etkin bir devlet denetimi getirilirken, renkli televizyonların satış fiyatlan da serbest bırakıldı. Fiyat serbestisi sonras'.nda serbest bırakıldı 56 ekran renkli televizyonlardan BekoHitachi'lerin satış fiyatı 160 bin liraya, Nordmende'lerin kı 178 bin liraya, Grunding'lerin satış fiyatı da 157 bin 600 liraya yükseltildi.. Aylık peşin ödeme yapılan 6 ay vadeli mevduata yuzde 30, 1 yıl vadeli olanlara ise yuzde 34 faiz verılecek. Bankalarca verılen 5 yıldan daha uzun vadeli kredileıe yuzde 34, normal tica'i kredilere yuzde 32, ihracat kredılerıne de yuzde 26,5 ile yuzde 30 arasında değışen faizler uygulanacak. Yeni faiz oranlari uygulaması başladı • Bir yıl ve 6 ay vadeli tasarruf mevduatında 5'er puan duşurulen faiz oranlari ile çeşitli banka kredilerinde yeni faiz oranlarının uygulanmasına 1 temmuzdan itibaren başlandı. Buna gore, 6 ay vadeli mevduata yuzde 35, bir yıl vadeli mevduata da yuzde 40 faiz uygulanacak. TÜRKİYE $ BAIMKASI "Paranızın, istikbalinizin emniyeti."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle