10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHUR1YET/8 HABERLER Topkapı'daki yeni otomatik santral devreye girdi Yeni santralin açılması ile birlikte Samatya, Cerrahpaşa, Fındıkzade, Kocamustafapaşa, Şehremini, Yedikule, Mevlânakapı, Çukurbostan ve Silivri semtlerinde telefon numaraları değişti. İstanbul Haber Servisi 18 bin hat kapasiteli Topkapı santralı ile 2 bin kapasiteli Büyükçekmece otomatik telefon santralı dün Ulaştırma Bakanı Mustafa Aysan tarafından hizmete açıldı. Aysan törende yaptığı konuşmada önümüzdeki bir kaç yıl içinde dışarıdan sadece teknoloii ahp kendi cihazımızı yapabilectk düzeye ulaşacağımızı, böylece ou alanda dışa bağımhhktan Kurtulabileceğimizi söyledi. Topkapı santralı İstanbul'un 32. ve Türkiye'nin en büyük santralı oluyor. Yeni santrahn açılması ile şehir içi otomatik santral kapasitesi 500 bin hatta ulaştı. Bina dahil 3 milyar liraya mal olan santralin hizmete girmesiyle Millet Caddesinin Haseki Hastanesi ve Topkapı arasındaki sınır ile sahil yolu arasında kalan sahaya 9 bin ilave telefon verilecek. Fatih santral sahasından boşalan 9 bin telefon numarasından 7 bini bu sahada dağıtılacak, 2 bini ise Tahtakale sahasındaki tercihli telefon taleplerinin karşılanmasında kullanılacak ve her tercihli isteğe telefon verilebilecek. Topkapı otomatik santralının açılması ile bu yöredeki telefon numaraları dünden itibaren değişti. Yeni değişikliğe göre Samatya, Cerrahpaşa, Fındıkzade, Kocamustafapaşa, Şehremini, Yedikule, Mevlânakapı, Çukurbostan, Silivri semtlerinde 521, 523, 524 ve 525 ile başlayan telefonlara yeni numara verildi bu semtlere yeni verilen numaralar 585 ve 586 ile başlıyor. Aynı semtlerdeki hastarıelerin telefonlan ise Samatya SSK 586 40 20 (22 hat), Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 585 21 00 (50 hat) oklu. Şehirlerarası ve milletlerarası arama imkânına sahip olan Büyükçekmece santralı ise 500 milyon liraya mal oldu. Yeni santral 1500 aboneye telefon imkânı veriyor. İstanbul manzaraları POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Damda Saksağan Gençlik yıllarımızda, yaptığı özgün resimlerle herkesin ilgisini çeken Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun birdenbire şiirleri ile karşımıza çıkması bizleri epeyce şaşırtmıştı. Bunca güzel resimler yapan bir adama resim yetmiyordu da bir de şür mi yazı . yordu? Ne yalan söyleyeyim, Bedri Rahmi'nin ilk şiirlerini hiç beğenmezdim, bana bir özenti gibi gelirdi. "Kara dutum, çatal karam" diye şiirler yazmaya başladığında, yavaş yavaş kanım ısındı, beğenmeye başladım. Bedri Rahmi, bize göre dört dörtlük bir sanatçıydı, şür de yazsa, yazmasa da başımızın tacıydi. Bedri Rahmi'nin şiirde de başanlı olması, mesleklerinde başarılı olan bazıiannı da özendirdi. Mimarlar, mühendisler, doktorlar, bilmem neler de şiir yazmaya başladılar. Bedri'nin ardından bazı şairler de resim yapmaya özendiler. Şairlerin resimleri de, şiirleri gibi değerti midir, değil midir bilemiyeceğim. Ama içlerinde sergi açıp resim satanlar, keselerini dolduranlar da var. Şiiri, bu gibilerden kıskanıyor muyum, diye düşündüğüm oluyor. Bedri Rahmi'den sonra özenen mimar ve mühendislerin şiirleri de, şairlerin resimleri de gözümü doyurmuyor. Bir ara rahmetli Orhan Peker de şiir yazmaya heveslenmişti. Sanırım ressamlığı ağır bastı, şiirleri unutuldu. Şiir yazan, dahası var bunları kitaplarda toplayan mimarların şiirleri ' de unutulmanın karanlığı içinde yitip gidecektir. Böylesi birinden, geçende, övgülü sunu yazısıyla bir kitap aldım. Ne yalan söyliyeyim kanım tepeme çıktı. Nice köftehorluk ettiğinin, şiire saygısızlığının farkında bile değlldi. Hele dil sadeleşmesinden, öztürkçe dediğimiz akımdan haberi bile yoktu. Ne yaztda, ne konuşmada oturmamış sözcükleri alıyor, yalan yapıldak altalta dizerek bir şeyler karalıyor, sıkıimadan bunları şiir diye ortaya salıyordu. Verdiği örnekleri alsam kimliği ortaya çıkacak. Onun için ben uydurayım, "Denizin kıyısında durdum/ Bitkilere bakıyorum/ Yeşil, mor, sarı" Böyle diyebilse gene can kurban, bundan da beter. Hatta daha kötüsünü ondan başkası kıvıramaz. Bir gün sergi de açan birinin tabloları önünde duruyordum. Bir galeri idi, degerli başka ressamların resimleri de vardı. "Resimlerimi nasıl buldun?" diye sormaz mı? "Vallahi", dedim. "Bildiğim kadarıyla sende hiç ressamlık yoktu, bu da nereden çıktı?" "Sen bilmiyorsun, yıllardır gizli gizli yapardım." "Şu kağıdın üstüne doğru dürüst bir baş, bir ev resmi yapsana?" "Canım, senin söylediğin desendir. Ben resim yapıyorum." Ya, doğru dürüst resim yapmanın adı desen, üstadın yaptıklarının adı resim... Tanrı, nepimize ecir sabır versin! Şiire özenen mimarlara da, bir köşeye çekip, "Bana, vezinUkifayeli bir dörtlük yazsana, rica edeceğim..." demeli. Belk onun da söyliyeceği, "Senin dediğin manzume, ben şiir yazıyorum." olacaktır. Yeni şiirimizin uzun yıllar vezinden ve kafiyeden yoksun kalışı bu gibilerin ayranını kabartmıştır. Kendilerini şair sanıp dökülmeler) de, belki bu yüzdendir. Gene elimin altında biri daha var. Şair, şiirlerinin altına neden tarih ve yer adı yazdığını açıklıyor. Meğer, 'mahal' ve 'mekân' bir de tarih yazmasının sebebi, 'mekân'ın yaratıyla olan "yakın ve üretken' ilgisinden ileri gellyormuş. Baktım altında bir tarih var, yer de Rumelihisarı... Bunun şiirle ne ilgisi var? Hatıra defterine yazacak olsa bir diyesim yok. Ama ha Rumelihisarı olmuş, ha Anadoluhisarı; ha Rumeli Kavağı olmuş, ha Anadolu Kavağı!.. Adını yazmıyorum, alınabilir; ben de küplere bindim. Orhan \teli, bir dizede "Urumeli Hisarına oturmuşum" diyor deyişinin bir anlamı var. Peki, bununkinde ne var? TataratitirL Şiir adına epeyce kızdım, sizleri de kızdırmış olabilirim. Doğ rusunu söyliyeyim, yazmasam patlıyacaktım. Oturup yazdım gözlerine ilişirse alınıp, biraz da onlar çatlasınlar. SM. mıııı tstanbul Haber Servisi Beşiktaş Çarşısı içinde açılan "Şeker Fuan" dün ziyarete açıldı. Ziyarete gelen yurttaşlar kolonyadan çikolataya, şekerden şekerliğe, Hindistan cevizli lokumdan Kişniş şekerine değin çeşitli ürünlerle karşılaşınca "A, burası şeker fuan değil bayram fuarı olmuş." demekten kendilerini alamadılar. Şeker Bayramı'nın ilk gününe değin ziyarete açık kalacak olan fuara, ev hanımlan ve çocuklar büyük ilgi gösterdiler. Foreks firması tarafından düzenlenen fuar hakkında bilgi veren Koordinatör Muhamrnet Dursun, ilginin sürmesi halinde fuann bayramın sonuna değin açık kalmasının sağlanacağını, ayrıca bayram süresince folklor gösterileri ve davul zurnayla fuara renk* katılacağını söyledi. Dursun, fuara 15 firmanın katıldığını belirterek "Amacımız, tüketkinin bayramlık alışverişlerinde arzu ettikleri malları ucuz ve kaliteli olarak satın almalannı sağlamaktır" dedi. Şeker Fuarı bayrama kadar açık kalacak î * âiaiV dll e» 1 *7 a * * m HllIIlClI 1 J «JJlltlÇll l » v , « *»ı Cumhuriyet'in ilanından sonra istanbul'un Fatih semtinde çıkan ve günX7 f » T^TYI 1 c t 1 >erce devam ettikten sonra yüzlerce aileyi sokakta bırakan yangından sonra bu aUelw dana gelen 160 daireli Harikzedegan apartmanlan yaptırıldı. Yangından sonra sokakta kalan vatandaşlann iskan edildiği bu apartmanlar Türk Hava Kurumu'na kirasından gelir elde edilmesi için verildi. T.H.K. apartmanları olarak bilinen blokların onunden Ordu Caddesi, bir yanından Harikzedeler Caddesi diğer yanından Fehmi Bey Caddesi ve arkasmdan Kurultay Sokağı geçmektedir. Türk Hava Kurumu apartmaolarımn çevresinde 45 dükkan bulunmaktadır. Radyo ve televizyon tamirciliği yapan Selami Ogan, T.H.K. apartmanlannda 32 yilhk kiracı olduğunu söylemekte ve şunları anlatmaktad.r: "160 daire ile 45 dükkan tamir tadilat sebebiyle b ^ ^ . ^ l r ^ f c d»' 160 dairenin tanw edildikten sonra işyeri olarak kiraya verileceği söylenmektedır. tkıyuz kadar aıle buradan çıkanldıktan sonra guç durumda kaldılar ve şehrin muhtelif semtlerine dağıldılar. Yıllarca süren komşuluk, arkadaşlık herşey bittı. Dukkanlarm ise tamır edildikten sonra tekrar eski kiracılarına verileceği söylenmektedir." Fotoğrafta, bir ttalyan Mimarımn yaptığı apartmanlann ıç goruntusıu.. (roıoğrat: Kaoır vAs>ı) için LâleH'de Ordu Caddesi üzerinde 4 bloktan mey Turizm yörelerinden Ihıııal edilen bir turizm merkezi: Van Gölü Ahlat'ta Selçuklu kalesini ararken duvarlan ancak yer yer sağlam kalnuş bir yıkmtı buluyorsunuz. Köylüler, kimilerinin kalenin düzenli taşlanıu söküp evlerine götürdüğünü anlatıyor. UGUR GÜNYÜZ Van Gölü'ne hangi yönünden bakarsamz bakm, tertemiz berrak sularının yeşille bütünleşen camgöbeği rengi ile büyülenirsiniz. Mayıs ayından başlayıp yeşilin tüm tonlan ile bezenen kıyıları, yükseltileri ve tarihî zensinlikleri ile "olması gereken" bir turizm cennetidir. Ama ne yazık ki bu niteliği pek az değerlendiriliyor. Van Golü'nün batı kvyısında, İstanbul ile demiryolu bağlantısı olan Tatvan'dan kuzeye doğru 44 kilometre uzaklıktaki Ahlat'a henüz yapımı süren bir yolla ulaşılıyor. Ahlat, yaklaşık 30 bin nüfuslu; geniş bir alana vayılmış. Urartu ve Selçuklu devri kalmtıları ile içiçe olan bir yerleşme merkezi. İlçenin girişinde solda bulunan müzesini 20 lira karşılığında gezerek, Ahlat ve çevresinde yapılan kazılarda bulunan Urartu ve Selçuk eserlerini görüyorsunuz. Havagazı daha ucuz ama kuUanamıyoruz REHA ÖZ Fikri Barut dışsatımcı. Hem Cağaloğlu'ndaki bürosunda, hem de Gümüşsuyu'ndaki evinde havagazı kullanıyor. Daha doğrusu evinde kullanıyordu, ama kestirdi dayanamayıp: "Evdekini iptal ettirdim. Burdakini devam eiliriyorum. Bazen kaynayan bir şeyin kaynamasını sürdürebilmek için. Çiinfcii netice alamıyorsun. Evde de pişirilmiş yemeği, tüpgazın kalntadığı bir zamanda ısıtmak için kullanıyorduk zaten. Dendiğine göre, Taksim civan havagazı dağıtınunın en iyi yapıldığı yer." Öyle olmasına öyle ya, denilenlere bakmayın siz. Denizcilik Yüksek Okulu mezunları törenle diplomalarmı aldılar tstanbul Haber Servisi Tuzla'daki Denizcilik Yüksek Okulu'ndan 74. dönemde mezun olan 118 öğrenci dün düzenlenen törenle diplomalannı aldılar. Törende bir konuşma yapan Denizcilik Yüksek Okul Komutanı Deniz Kurmay Albay Yavuz Coşan, Denizcilik Yüksek Okulu'nun kabul edilen yeni bir yasa ile yepyeni ve değişik bir şekilde öğretimini sürdürdüğünü bildirdi. Öğrenciler adına yapılan bir konuşmadan sonra gönderilen mesajlar okundu. Diplomaların dağıtılmasını yaş kütüğüne plaket çakılması izledi. Ulaştırma Bakanı Mustafa Aysan ve Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Orhan Karabulut'un da katıldığı tören öğrencilerin and içmeleri ve geçit resmi ile sona erdi. Avşa'ya vapur seferi başladı tstanbul Haber Servisi Denizcilik Bankası'nın Avşa seferleri dün başladı. Vapur seferleri tstanbul'dan Avşa'ya hergün saal 8.30'da yapılacak. Avşa'dan dönüş ise, hergün, Istanbul'a gelen geminin yolcusunu boşaltıp yeni yolcu almasınm ardından saat 14.4515.00 dolaylarında olacak. Karaköy nhtımından yapılan seferlerde tam bilet 1000, öürenci ise 900 TL. Sumru KAPTANOĞLU (Bankacı) ıle Erdal BAYKAL (Eczacı) evlendiler 1 Temmuz 1983 Biz de onlara nıutluluklar diliyoruz. Cumhuriyet'teki arkadaşları Şöyle konuşuyor Barut bu konuda: "Banyoda da kullanıyorduk havagazını. Yakıyorsun, bir süre sonra bakıyorsun, pat diye sönüyor. Çiinkü Belediye gazdan çok hava basıyor. Herkesin ortak şikayeti bu. Gazdan çok hava geliyor ve onun ücretini ödüyorsunuz." Peki de ne yapmış Barut bu durum karşısında?.. Havagazını iptal ettirmiş. Diyor ki: "Belediyenin altyapı diizensizliği nedeniyle biz yeniden ya(ırım yapıp, yeniden kendimizi tehlikeye sokan işler yaptık. Mutfağa tüpgaz koyduk. Neden?.. Yemeği pişirmek zorundayız. Türkiye'de elektriği evde kullanma gücii olmadığı için, btttün altyapı tüpgaz kullanmağa dayalı olduğu için, havagazı kullanmak mümkün olmadığı için, herkes bunları iptal ettirmek, iptal ettirmese bile yanında tüpgaz bulundurmak zorunda. Ahbapların içinde bunu yapan çok." "Ama ilk hamlede kestirmedik. tkisini birden kullanıyorduk" divor. Barut daha sonra bürosunun mutfağında kullandığı havagazı ocağına yöneliyor.Açıyor vanasını, çakmağı çakıyor.. Önce bir "tısss" sesi yükseliyor ocaktan, sonra cılız, alabildiğine cıhz bir alev kaplıyor ortalığı.. "Gel de kullan hadi.." diyor. Sonra ekliyor, masanın altında duran piknik tüpünü gösterip: "KuUanamıyoruz zaten.." Sonra, bir havagazı makbuzu çıkartıp gösteriyor: "569.40 lira ödemişiz. Bunun da tüketim bedeli 270.00 lira. Diğer masraflar ise toplam 299.40 lira tutuyor. Demek ki biz tüketim bedelinin üstünde bir masraf ödemek durumundayız. Bunun süresi 3 aylık. 3 ayın içinde bir evin kullandığı hiç yoksa Uç tüptür. Üç bin liralık gazdır yaklaşık. Ben aynı miktarda havagazı kullansam, binbinbeşyüz lira belediyeye gaz parası verirken, 290300 lira kadar bir hizmet parası vereceğim. Ama belediye burada beni zarara sokuyor. Çünkü ben gazı kullanamıyorum." "Yani havagazı kullaııımının her koşulda tüpgazdan ucuza geleceğini mi söyîemek istiyorsunuz? diye soruyoruz Barut'a, " E v e t " diyor ve ekliyor: "Zaten hiçbir zaman için devletin kamu yaranna koyduğu bir ısıtma koordinasyonu, özel sektörün parça parça dağıtıp topladığından fazla değildir. Çünkü bu dağıtım şebekesinin belli masrafları var. Her tüpü eve getir götür, depola, şehir içinde, şehır dışında.. Bunların nakliye masrafı var. Taksiyle bir malı taşımak yerine, tankerle taşımanın ne kadar farklılığı varsa, bu da öyle.. Hiçbir zaman havagazının tüpgazdan pahalı olması mümkün değil.." "Peki sizce neden bu böyle olmuş sayın Barut?.. Neden bu sistem geliştirilmemiş?.." "Vatandaşın ısıtmayla ilgili alt yapısına sahip çıkılmamış. Görünmeyen yatırımlar yapılmaktan kaçınılmış yıllardır. Görünür yatırımlara girişilmiş. Köprü gibi.. Üst geçit gibi örneğin.. Onlara ağırlık verilmiş.." Yöreye serpişürilmişcesine birbirlerine uzak mesafelerde birçok Selçuklu kümbeti, aradan geçen yüzyülara rağmen sapasağlam duvarlan ile daha yeni yapılmış gibi. Geniş bir alana yayılmış Selçuklu mezarlığı yine anacaddenin solunda yer ahyor. SERMAYE PTCASÂM KURULU MESLEK PERSONELt (DENETÇİ, UZMAN, ARAŞTIRMAC1) YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu gereğince kurulmuş bulunan SERMAYE PtYASASI KURULU'nda denetçi, uzman ve araştırmacı olarak yetiştirilmek ve görevlendirilmek üzere yanşraa sınavı ile yeter sayıda eleman ahnacaktır. Yarışma sınavmı kazananlar üç yıllık bir meslek içi eğitime tabi tutulacaklar; aynca, akademik çalışmalara katümak, yabancı diHerini ilerletraek ve incelemelerde bulunmak üzere yabancı menüeketlere gönderileceklerdir. KATILMA KOŞULLARI Girtş sınavına katüabilmek için adayların Devlet Memuılan Kanunu ile 24 Ağustos 1982 tarihli Resmi Gazettfde yayımlanan Sermaye Piyasası Kurulu Personel Yönetmeliği uyarınca; 1) Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazılı niteliklere sahip olmaları, 2) Siyasal Bilgiler, tktisat, Hukuk, tşletme, Yönetim Bilimleri Fakültelerinden, tktisadi ve Ticari Bilimler Akademilerinin ilgili branşlarda egitim yapan bölümlerinden veya meslek konusu ile dojrudan ilgili ve en az dört yıl süreli diğer yüksek okullardan birini bitirmiş olmaları, 3) 1983 yılı Ocak ayı başında 30 yaşını doldurmamış olmaları, 4) Saglık dunımlanmn, Yuıdun her yerinde ve her türlü iklim ve yolculuk koşullannda görev yapmaya elverişli olması, 5) Sermaye Piyasası Kanunu ve diğer mali yasalara göre suç sayılan bir eylem dolayısıyla aleyhine verilmiş bir hüküm bulunmaması, 6) Daha önce bulunduğu görevlerde olumsuz sicil ve mutalaa almamı; olması, 7) Başka bir kunıluşa zorunlu hizmet yükümlülü|(ı bulunmaması veya bu yükümlulüğe ilişkin borcunu ödemeyi kabul etmiş olması, 8) Haklı bir nedene dayanmaksızm mali gucunden fazla borçlu bulunmaması zorunludur. SINAV ŞEKLİ, ZAMANI VE YERİ Sınavlar yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümdür. Yazılı sınavlar 5,6,7 Eylül 1983 tarihlerinde Ankara ve lstanbul'da "Katılma Belgeleri"nde belirtilecek yerlerde yapılacaktır. Yazılı sınavı kazananlardan, yaptırılacak araştırmalar sonucunda engel durumu görülmeyenler, sözlü sınav için Ankara'ya çağnlacaklardır. BAŞVURU ŞEKLt Giriş sınavına katılmak için başvuru, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı ve T.C. Merkez Bankası Şubelerinden alınabilecek "lş lstek Formu" ve bu formda istenen belgelerle birlikte en geç 22 Ağustos 1983 tarihine kadar ulaşacak şekilde Kurul'un aşağıdaki adresine yapılacaktır. lş istek formu ve tanıtma broşürü, Sermaye Piyasası Kurulu'nun aşağıda yazılı adresinden meklupla da istenebilir. BAŞVURU ADRESİ SERMAYE PtYASASI K U R U L U Meşrutiyet Caddesi No:24 ANKARA Tel: 31 72 90 (4 Hat) 17 33 07 Basın1%64 TEKEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Cinsi Miktan Gevici Teminatı Tarihi Giinü Pazarlığın SaaU Şefaf Kola 100 Ton 372.000.TL. 25.7.1983 Pazartesi 10.30 Plastik Uç Yapıştıncı 200 Ton 1.470.000.TL 28.7.1983 Perçembe 10.30 1 Yukanda cinsi, miktan ve geçici teminatlan yazılı malzemeler, mevcut şartnamelerine göre hizalanndaki tarih gün ve saatlerde tstanbulCibali'deki Merkez Satınalna Komlsyonunda iç piyasadan pazarlıkla satın ahnacaktır. 2 Şartnameleri anılan Komisyondan 500.TL.sina »lınabUir. 3 Şefaf Kola ile Plâstik uç yapı$tıncı pazarlıklanna işttrak etmek isteyen firmalar, şartnamelerine uygun kalitc ve miktarda hazıriıyacaklan önıekleri 7.7.1983 gunü çalışma saıtti bithnine kadar Genel Mudürliiğumüz Malzeme Alııtı Şubesi Miidiirlüğiine vermiş olacaklardır. Örnekleri uygun sonuç vermeyen firmalar ihaieye katılamazlar. 4 Geçici ihalelerin yapıldığı tarihle ilgilileri bu işltre ait damga vergisini idare veznesine nakden yatıracaktır. 5 tsteklilerin geçici teminat makbuzlan ve diğer gerekli belgeleri ile birlikte anılan giın ve saatlerde Merkez Satınalma Komisyonu Başkanlıgına başvurmalan duyurulur. Basın 20630 SATILIK Komple mürettiphane ve dizgi makinaları, ayrıca havalandırma tesisatı teklif alma suretiyle satıhktır. Tel: 520 97 03 Türkocağı Cad. No 3941 CAĞALOĞLU tki yaşında erkek çocuğa bakacak kadın aranıyor. Tel; 5209703/19 • Burhaniye Arkent temmuz ayı için möbleli telefonlu yazlık 3373909 Kasaba sakinlerine Selçuklu kalesinin yerini sorduğumuzda hiçbir şey göremediğimiz Van Gölü kıyısını işaret ediyorlar. Tarif edilen yerde gördüğümüz, duvarlan yer yer sağlam kalmış bir harabe. KALE TAŞLARl SÖKÜLÜYOR Ahlatlı bir köylü, "Kasabalıların ev yapmak için kale duvarını örten muntazam laşları tek tek sökerek taşıdıklarını" söylüyor. Kümbetlerin sağlam kalmasımn nedeni, restore edilmeleri, Van Gölünün güney kıyısı boyunca bakımlı bir asfalt yolla Tatvan'a 100 kilometre mesafedeki ünlü Aktamar Adasına gitmek üzere yoldayız. Bindiğimiz otobüsün muavini "turistik tesis"lerde inmemiz gerektiğini belirtiyor. Yolculuğumuz boyunca gölün ve kıyılarının eşsiz güzelliklerini bir kez daha seyrediyoruz. Kıyıya yaklaşık 3 mil mesafede bulunan bu adaya en yakın yerde bulunan "turistik" tesis"lerde otobüsten inerken badana ile boyanmış briket duvarlann üzerinde "turistik camping" yazısını ökuyunuz. Taşıdığı özelliğe göre oldukça küçük olan bu yapınm önünden geçerek dubadan yapılmış iskeleden, yiyecekleri kendilerinden fazla yer kaplayan kadınlıerkekli gruplarm doldurduğu tekneye zorlukla biniyoruz. Tekne ile üzerinde bir kilisenin bulunduğu Aktamar Adasına doğru yol alırken, yanımızdan geçen içi yabancı turistlerin doldurduğu başka tekneleri izliyoruz. AKTAMAR ADASI Adanın ağaçlarla kaplı ve kilisenin bulunduğu tepesine, taşların yanyana konması ile meydana getirilmiş merdivenlerden çıkarken sağ tarafta adanın ve kilisenin kısa tarihçesi yazılı levhadan biraz bilgi alıyoruz. Adanın kuzey kıyısında göle şirmek isteyenler için yapılmış ıki soyunma kabininin içini görünce buraya niye tuvalet yapılmadığını anlıyoruz. Adanın en büyük özelliği olan ve dış duvarlan zengin kabartmalarla süslü kilise, ada ziyaretçilerinin ilk itibar ettikleri yer. Ancak içine girdiğimiz zaman dünyaca ünlü bu eserin kıyı ve köşesinin soyunma kabinleri gibi kullanıldığını içimiz burkularak görüyoruz. TATVAN Van Gölü'ne kıyısı bulunan yerleşme merkezleri arasında Tatvan, Van'dan sonra 50 bine yaklaşan nüfusu ile ikinci sırada bulunuyor. Bir kıyı kasabası görünümünde olan bu ilçenin göl ile hemen hiçbir bağlantısı yok. Şehri ortasından geçen anacaddesinden de bu güzel kıyılara ulaşabilmek mümkün değil. Kasabanın doğusunda bulunan Denizcilik Bankası tesislerinde lokanta ve otel hizmetleri bulunuyor. Tesis kıyıda olmasına rağmen buranın da kıyı ile bağlantısı yok. Göle karşı oturarak çayımızı vudumlayabileceğimiz bir bahçe bile yapılmamış. Rezervasyonu iki yıl önce yapılmak sureti ile yabancı turistlere ev sahipliği yapan tesisten, bu kafileler otobüslerle Tatvan'a 20 kilometre mesafedeki Nemrut ve Krater Gölüne götürülüp getiriliyor. Göl kıyısında bulunan yerleşme merkezlerinde (Van ilindeki biriki otel dışında) ağırlama hizmeti bulunmuyor, var olan bazı oteller ise bakımsız ve yetersiz. Eşine az rastlanır güzellikteki bu yörenin yerli ve yabancı turizme tam olarak açılması için yetkililerin ilgisini ve yöre halkının turistik değerlere sahip çıkmasını beklemek gerekiyor. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL İsteğe bağlı sigorta: Emekli olabilmek için aranan yeterli gün sayısını doldurn dan işinden ayrılan sigortahlar, eksik kalan gün sayılannı ni doldurabileceklerini sormaktalar. Bu durumda olanlar için S Yasasının 85. maddesi "İsteğe Bağh Sigorta" hakkı tanımış "Sigortalıhk süresi en az 5 yıl olan ve en az 750 gün ma lük, yaşlılık ve ölüm sigortalan primi ödemiş bulunan sigort lar" bu haktan yararlanabilirler. Bunun için de: " a ) İsteğe bağlı olarak sigortaya devam edeceğini Kuruma ile bildirmek, b) Daha önce kendisine aylık bağlanmamış veya toptan < me yapılmamış olmak, c) İsteğe bağh olarak sigortaya devam isteğinin kabul ed ğinin Kurumca sigortalıya yazı ile bildirildiği tarihten sonri len ve Kurumca belli edilecek taksit dönemi başından başl rak her yıl en az 300 gün sigorta primi ödemek" koşulları ar Primlerin hangi ücret üzerinden almacağını da Yasa şöyl lirlemiştir. "Ödenecek primler, sigortahnın yazılı istekte bı duğu tarihten önce prim ödediği son takvim yılında elde ve sigorta primi hesabvna esas tutulan kazançlar toplamının ödeme gün sayısı toplamına bölünmesiyle bulunacak ort£ günlük kazanca göre alınır." örnek: 1983 yılında işinden ayrılmış ve SSK'na isteğe olarak sigortah olmak istediğini yazılı olarak büdirmiş bir tah 1982 yıhnda 300 gün üzerinden toplam 180.000 TL'ni mini ödemiştir. Bu sigortah, 180.000 TL. toplam prime es zanç / 300 prim gün toplamı: 600 TL. ortalama günlük V X 30 gün: 18.000 TL. İsteğe bağlı sigorta aylık prime es zanç X %20 Malullük, Yaşlılık ve ö l ü m Sigortası prim 3.600 TL. isteğe bağh sigortaya ödenecek aylık prim tuti gortalılar yıllık primlerini Kurumun belli edeceği tarihlen eşit taksitte öderler. Herhangi bir taksiti kanuni faizi ile 1 ve taksit tarihinden başlayarak en geç altı ay içinde yatu sigortalılar başlamış bulundukları isteğe bağlı sigortaya edemezler. İZMİT'TEN Ç A Y C U M A ' Y A 32.000 (OTUZtKÎBIN) TON FUELOİL NAKLETTİRtLECEKTİR Kapalı teklif usulu ve ihale yolu ile müessesemize tzmil'len 32.0M zikibin) ton FuelOil naklettirilecekUr. Bu işe ait $artname, a) Müessesemiz NakUyat ve \mbartar Şefligi'nden, b) Izmil SEKA Gn. Md.lüğü tkmal Dairesi Başkanlıiı'ndan, c) Karaağaç Cad. No: 115 Suüüte/tSTANBUI'daki SEKA Alım Sat durlügunden, d) Sdanik Cad. No: 5 Kızılay/ANKARA'daki SEKA Alım Satım lügünden, Ahnabilecegi gibi mektupU da istenebilir. tsteklilerin şartnameye gbre, banrlanmış teklif mektuplannın e Temmuz 1983 günu saat 12\e kadar raüessesemizde bulundurulmai mektedir. Postada meydana gelecek gecikmeler göz öniine alınmayı Müessesemiz 2490 sayılı artırma, eksiltme ihale yasasına labi ( ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledigine vermekte serbesttir. SEKA ÇA.YCUMA MÜESŞESESİ MÜDÜRLÜĞİ) Çayeuma ZONGULDAK Basın 20463 DUYURU MİLLt EĞtTtM BAKÂNLIĞI'NDAN 1. Eğitim ve öğretim Hizmetleri Sınıfrndan çeşitli nedenlerle b< rolara; ilk atama, açıktan atama ve naklen atama yolu ile toplam oU personel alınacaktır. 2. Başvurular, 525 Temmuz 1983 tarihleri arasında yapılacak 3. Başvuruların nereye yapılacağı, hangi branştan ne kadar pers cağı, atama isteğinde bulunacaklarda aranacak şartlarla başvuru v ilişkin diğer aynntılı bilgiler Bakanlığımız danışma büroları ile tl ^ MUdUrlukleri'nden öğrenilebilecektir. tlgililere duyurulur. Basın: 20681
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle