10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
TEMMUZ 1983 'AZAROYUN EVZAT ERKMEN W$ASW 1 SANATTA FEMMÎM] Ciddiyel CUMHURİYET/5 ivirmeceÇevirmece a tümcede iki yazındüşün adamımızın ad ve soyadları ıkh. Bulun. GÖZÜNEGÖZLÜK ÜMUR BUGAY Babalığımı gösterdim.. Kalıp, kıyafetim yerindedir. Oturaklı adamım. Çok konuşmayı sevmem. Akşamayım. Çeker kafayı yatanm. Evdeki dırdıra, vırvıra aldırmam.. Bizim oğlan matematikten çaktı. Karım, "Sen kalıbının adamı değilsin Sabri" diye tutturdu. "Babalığım göster şu oğluna.. Babalık yapmıyorsun ki.. Bu oğlan azdı, kudurdu. Ver şunun terbiyesini Allahaşkına. Bıktım, usandım. Sen baba değil misin? Sabri sana söylüyorum." Kaymvalidem de gidip, gelip homurdanıyor: "Yetti canım. Bu kıza da yazık. Ne biçim çocuk bu? Babastndan yüz buluyor tabii.. Babası, baba olsa." Zorla dövdürecekler oğlanı bana. Lafa bak, lafa! "Babası, baba olsa." Ulan biz burada neciliğiz? İskele babası tnıyız? Canıma tak etti. "Sabri babalığım göster. Patlat bi tane.. Sabri bu evde baba kim? Babasıu!.. Şu çocuğunun terbiyesini ver.. Sabri sen ne biçim babasın?.." Bir akşam çektim kafayı, "Buraya gel lan!" dedim, "Gel buraya, sana babalık neymiş göstereceğim!" Oğlan yaylandı. "Uykum var baba." diye mırıldandı, korkulu. Fırladım yerimden. "Al tarih kitabım buraya gel ülaanV Çocuk şaşkın odasına giderken, "Ama baba ben tarihten kalmadım ki.." dedi. Masaya yumruğu indirdim. "Olsun ben seni tarihten imtihan edeceğim!" Karım araya girip, "Babalığım göster dediysek bu kadar da değil canım.." demez mi? Iyice tepem attı. Ulan ben bilmez miyim babalığımı ne kadar göstereceğimi? Oğlan matematik kitabım aldı, geldi. Açtım, rastgele sormaya başladım. Ne sorsam biliyor hergele. "Yanlış!" diye bağırdtm. "Bi boktan haberin yok senin!" Oğlan geri geri gidip eliyle yüzünü kapatarak, "Valla doğru baba" dedi, "tki gözüm önüme aksın ki doğru söylüyorum." önüme geleni kırmaya başladım. Sille, tokat giriştim. Dolaplan kırdım. Masayı parçaladım. Tabak, çanak indirdim.. "Bu evde baba kim ulan? Doğrusunu ben bilirim! Ben babayım babaaaaa!.. Ben yanlış diyorsam yanlıştır. O kadar!" Karım balkona kaçtı. Kaymvalidem kanepenin altına attı canım. "Ben babayım ulaaan, babaaaaa!" Artık kimse bana, "Sabri babalığım göster" demiyor evde. Gösterdim babalığımı. Ne biçim baba olduğumu gösterdim.. DUYARILEMERDIVEN TAN ORAL ürüyen merdiven Karısı, Profesör Kırmızıfear'e, "Kocacığım," dedi, sen matematikçisin. Söylese ne, şu yürüyen merdiven kaç basamaktır acep?" Profesör, kansına dönerek, "Karıcığım," diye yanıt verdi, "hareket halindeyken basamaklan saymak zordur. Ama, yurüyen merdivenden çıkarsan ve en alttan en üste kadar yürüdüğün basamakları sayarsan, o zaman bu soruna bir yanıt bulabiliriz. Ben de seninle çıkacağım merdivenden; ama senin çıkış hızının iki katı hızla yurüyeceğim. Şimdi seyret beni, ben iki adım atarken, sen aynı süre içinde bir adım atacaksın." Bayan Kırmızıfesör yuruyen merdivenin tepesine ulaştığında tam 21 basamak saymıştı; Profesör ise 28 basamak saymıştı. Profesör, o zaman, yürüyen merdivende bir anda görunen basamak sayısını kolaylıkla hesaplayabilmişti. Pekâla, siz de bu bilgilere göre, yurüyen merdivende bir anda kaç basamak görundüğünü hesaplayabilir misiniz? )rtak yan Aşağıda 29 sözcük var. Bunınn hepsi de Türkçe'de kullanlığımız sözcüklerdir. Ancak ayıı sözcükler başka bir dilde de :ullanılmaktadır. Hangi dildir >u? IEY BOMBA BALA 5 ASTEL PURO RANA 3AR ARMA VİDA VIAYO METAL BOCA PAPEL PERA ASAR SAL ARENA VER FİRMA SEDA SUR "OPA SOL TOMAR 4tL TREN METRO HASTA FALSO (Yukarıdaki sözcüklerin o yabancı dildeki anlamları sırasıyla şöyledir: Kral.bomba, mermi, pasta, puro, kurbağa, vermek, silah, hayat, mayıs, metal, ağız, kâğıt, armut, kızartmak, tuz, kum, görmek, imza, ipek, güney, çorba, güneş, almak, bin,. tren, metro, kadar, yanlış.) DOLMUŞ ŞINASI > AHtT BERKER TRT Genel Müdürü Macit Akman: " Yeni basın kanunu Dallas'ın âkıbetini tâyin edecek." Dallas'ın âkıbeti, kimileri için önemli, kimileri için önemsiz ama, bizim anladığımız, yeni basın kanunu, kurmaya çalıştığımız yeni demokrasimizin Ceyar'ı olacak!... Ahtbet!... ' Temcit pllavtl... Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut Özal: " Biz siyasete memleket hizmeti için girdik." Hep öyle derler!... Ingiltere'deki "Mucize Kanser Merkezine" ölü giren diri çıkacakmış... Aman ne yapıp yapıp demokrasimizi bu merkeze gönderelim!.. Mucize!... Boşvermeh!... Cumhurbaşkam Kenan Evren "Oyunuzu boş vermeyin" diyor... Aklı başında vatandaş, elbetteki şuna buna kanıp oyunu boş vermeyecek... Hangisi isterse o partiye dolu olarak verecek... Ve asıl mesele ondan sonra başlayacak... Meclise gir de ülke meselelerine boş vermesinler!'.. INSANOGLUTUHAFTIR Boşluk!... Nazlı Ilıcak kızımızla malum Metin Toker'in derdiay....1 " Meclisteki boşluklar ne olacak?.. " '' " ? " * Elbette buna bir çare bulunacaktır... Fakat Meclis'te hem iktidar hem muhalefet sağ partilerden oluşursa bilin ki bütün Meclis boş kalacak... Hem de bomboş!... Gelenehgöreneh!... Sevimli kardeşim Hasan Pulur, televizyonda "Flamingo Yolu" gösterilirken takmıştı da takmıştı. Oynatılmasın da oynatılmasın; gelenek ve göreneklerimize aykırı diye... Oysa gelenek ve göreneklerimiz aziz dostumuzun pek uzağında değildi: Hürriyet Gazetesi'nin "Kelebek" ilâvesinde: Reşat Nuri'nin YAPRAK DÖKÜMÜ... AKA GÜNDÜZ'ün "Bu Toprağın Kızları"... Hepsi de gelenek ve göreneklerimizi ortaya koyuyordu... Hele hele Aka Gündüz'ün "Bu Toprağın Kızlan.." Flamingo Yolu bunun yanmda zemzemle yıkanmış kalır. Açınım Oyunu Üstte bir cisim ve uç açınım var. (a,b,c). Hangi açınım bu cisme aittir. Bilin. OkuroyunOzan Ahmet (Babaeski) Aşk üstüne aliterasyonlu bir çeşitleme Aşk adından ancak âşıklar anlar Bu da bızden, Bakırkoy'e bir bilet. Cananın canına cenaze canlar Çarçabuk çarşafları çitilet. Duştum derin derde, dolandı dilim Eller eğlenirken, esirdi elim Fırdolay facia falanca filim Güzel gözlerinde gururlu gölet. Hastaymış, halsizmiş; hali de haşin Irmak ıslatırsa, ısıtır ışın İmdat istemekse ilerki işin Jiletin Japoncası da mı jilet? Kimler kaçamakçı, kim karıkoca? Lutfen Londra'dan lambalı loca Mangırla mutlusun mafişsen malca Namussuz, nankörsün; naçarsın, nalet. Onurlar ortada, olmazı oldur Ölumcül öpücük öfkeyi öldür Prensesin payı paradır, puldur Rahatsız ruhların rehberi rulet. Seni seviyormuş, sevgini soğut Şıpsevdi Şermin'in şu şahane şut Takım tıkanıyor, topu taçta tut Umudu unutma uyanır uzlet. Üçuncü üyeden urkuyor ürün Vurguncu vuruldu, valizi verin Yiiru yalınayak, yollardır yerin Zafer zannederken, zamansız zillet. (Çözümleri 11. Sayfada) KALEMTIRAŞ FÜAT ORER ESKİDEFTERLERİ KARIŞT1RIYOR Heagan, "Şu defter me&elesi canımı sıkıyor.. Yaz deftere, alacağın olsun. Eski defterlerl karıştırmanın sırası mıydı? Kim tutmuş bu defteri, kimin hesabına tutmuş? Var, biz burada mahalle bakkalı mıyız? Açmayın eski defterleri. Açmayın, valla defterinizi diirerim! JL JL 1 3 l ÜQ İstanbul sarhoşnamesi Üretilen rakının dörtte birini İstanbul tüketiyormuş. Ben demedim miydi anam, bu kente birşeyler oluyor diye... İstanbul'a bakıyorum, gözleri "mahmur". Ağzı buram buram kebapçı soğanı kokuyor. Geceleri pencerelerden kaldırımlara dökülüyor "Mum Işığı Sonatı", Istanbul'a doluyoruz hâlâ gözleri kapalı... Bir mumdur, iki mumdur; olsa olsa onbeş mumdur sokak direklerindeki can çekişen sarılık. Bu kent düpedüz sarhoş olmuş anaağım. Kavşaklarda dev adamlar bacak açıp köprü kurmuş iki yaka arası, kaldırımlar bir açıyor bir kapıyor ağzını sanki deniz anası... Kent içinden bir çözük uçkur gibi uzanıyor bembeyaz E5, tstanbul kimbilir daha nelere gebeş? Haliç ölü, Marmara kıyıları geberik, boğaz sulannda Caws gibi kelle uzatıp diş gösteriyor piçkurusu koli basili, İstanbul gene de sarhoşların en asili... Havası mı bitti nedir? Esmez, açmaz, yellemez... İstanbul dumanalh, İstanbul sarhoş... Koş vatandaş suyu rakı, taşı toprağı çiğ köftedir bu kentîn, koş!... 17 Temmuz sr n •X», ^ Temel helikopter pilotu olmuş. HavaUmmış bir gıin. Bin metre yükselmiş.. İki bin.. Üç bin.. Telsizl* aşağıyı aramış: Ha uşakler, sesumi duyiy misunuz? Aşağusi oyle kuzel görüniyçL. Şiril, şiril suler akiy.. Yemyeşul.. Beş bin metrede Temel'in sesi, soluğu kesilmiş. Aşağıdakiler merakla aramaya çıkmışlar. Somında bir dağın eteğinde bulmuşlar Temel'i. Helikopter bi yanda, o bi yanda. "Ula saa ne oldi?" demişler. Temel başım kaşıyıp yanıtlamış: STOP!.. Duştik daa, görmiy misunuz? Uçmasina çok iyu uçiydum da, peş bin metroye çikunce serunlik oldi. Vantiletöru gapattim. I ı DD n ÜQ Maliye Bakanı bayram mujdesini verdi: 84'de memurlara yüzde 19 oramnda zam duşunuyorum.. Tabii, yaptığım hesaplar tutarsa.. Enflasyon oranı 1618 civarında kalırsa.. Haber güzel de SA'lar o kadar çok ki. Mübarek Sabancı Holding hesabına konuşuyor gibi.. VarSA.. YokSA.. OlSA.. rBt JL ı *4«r> Jl Oü TTI 5CN"iİ T ı T tnrn tıo,d TARIHTE BUGUN Mümlaz Arıkan ROMANOF'LARIN SONÜL 19i8't>£BueÜN,S0N RUSÇARI M. NİKOlA VBAİUSİ, EKATERİN&UR6'DAKİ BİR £VOE 8OLŞEVİK StyASl"PCX.\ LİSİ ÇEKA TARAFINPANKURŞUNA DİZİLPİ. RU&VA'OA 1917 'OEKİ PEI/KİMDEAIBERİ NE OLACAMLARMI BİLMEDBN BEKLByEN ROMANOF SÜLALESİNİN SON ÛY£\ L£RİSN &ONUNDA EKATEflİNBURG'AGETiRtUP BİREVE HAPSEDİLMIÇURPİ16 TEMMUZ 6ECESİ SAAT 2A '£ &£• LÎRKSU, EVİM GÜVENU6İHİ SAâLAYAN giRLİĞİN KOMUTANl YUROVSKİ,ÇAR'lN OOA KAPISIMI ÇALDI VE HERKESlN ALT KATTA TVPIAVM4S/M ı'STEDİ.AZ SOKIÜA ÇAR, YANINOA ÇARİÇ£,VELİAHTPfZ.£NS, 4PRENSES, AİLE DOKTOBIARI,AHÇ( VE 2 rJ/ZMEİ ALT KATTA TOPLANMIŞLAR0I.6ECB YARJSlNI BİRAZ 6BÇE, OPAyn 6İRBN YUeaVSKİ VE ADAMLARI TABAtJCALARIUt /ITEpLSyİP UEPSfNİ ÖLOÜRDÜLER, 50 YIL ONCE Cumhuriyet Şaınram hanıın tazminat istiyor Meşhur kantocu Şamram Hanım tarafından bir gramafon fabrıkası aleyhıne tazminat davası açılmış ve bu davaya dun birına ceza mahketnesınde başlanmışttr: Davanın mevzuu şudur: Leblebici Horhor operetinin hakkı telifi Şamram Hanıtna aıt olduğu halde bu gramafon fabrikası, Şamram Hanımdan mezuniyet almadan bu şarkıları plaklara çektirmiştır. Davacı mevkünde bulunan Şamram Hanım; " Meşhur Leblebici Horhor operetinin ımliyazı, hakkı telıfı bendenizın uzermdedır, yanı bu operet benım mahmdır. Halbuki bu fabrika, bana sormadan ve musaade almadan bu parçaları plaklara çekmistir. Tazminat isterım" demiştir. Maznun mevkiinde bulunan fabrikanın vekili ile bu opereti plağa okuyan Hafız Aşır ve Hamıt Beyler, hakkı telife tecavuz etmediklerinı soylemislerdir, 17 Temmuz 1933 19331983 Aydın"da tarihi eserleri tetkik Aydm 16 (a.a.) Menderes kaynağında bulunan tarihi eserleri ve harabeleri ziyaret için halkevi bir tetkik gezintisi tertıp etmiştir. Bu gezinti 27 temmuzda yapılacaktır. Köyculer şubesi de cuma gUnleri köyleri gezerek bayrak çekme merasimınde hazır butunmaktadır. Müze ve sergiler şubesi bu sene bir ktyafet miizesi vücude eetırmek için teşebbıisatta bulunmuştur. 1 V/ı m 1 > f Yeni ve buıftık tıtpleı mt de rnyasaya çi^ardı RADYOLİN •jnS&f Wm UF/Aı^*^ ^ B // • // ^ f iMimı t * tllılt r< IHIMI ttfitt I<H 1 P * h . .luı 1M.kl.r bi h d. u
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle