Katalog

Cumhuriyet Imsak: 3.25 Güneş: 5.40 Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adırıa Nadir Nadi, • Genel Yayın Müdürü: Hasan Cemal, Müessese Müdürü: Emine Uşakhgil, Yazı tşleri Müdürü: Okay Gönensin, • Yazı lşleri Müdür Yardımcısı: Ahmet Korulsan, Haber Merkezi Müdürü: Yalçın Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmeni: AN Acar. Akşam: 20.39 Yatsı: 22.36 Temsilciter: ANKARA: Yalçın Dogan, İZMÎR: Hlkmet Çetinkaya, ADANA: Bürolar: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir, Tel:175825n5866, Mehmet Mercan, • Senıis Şefleri: tstanbul Haberlerı: Selahattin Güler, Dış tdare: 183335, • lzmir: Halit Ziya Bulvarı No; 65/3, Tel: 254709131230 Haberler. Ergun Bala, Ekonomi: Osman Ulagay, Yurt Haberleri: Barbaros • Adana: Atatürk Caddesi, T.H.K. lşhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 Gençak, Kültür: Aydın Emeç, Magazin: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: • Basan ve Yoyan: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Abdülkadir Yiicelman, Düzeltme: Konur Ertop, Araştırma: Şahin Alpay. Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, lst. PK: 246lst. Tel: 5209703 Telex: 22246 ö ğ l e : 13.20 Ikindi: 17.19 • Basıldıfcı Yer: YEN1 AS1R Gazete ve Matbaaalık Ud Ş. Mecıdıyeköylst. V "Sendikalar Yasası ile doğacak yükü Çalışma Bakanlığı kaldıramaz» Türktş'in Sendikalar Yasası ile ilgili görüşme önerisi yasa koyucu çevrelerce benimsendi. ŞÜKRAN KETENCt Sendikalar Yasası'nın nasıl uygulanacağı ya da uygulanabilirHği tartışılan maddekri için çözüm yolu aranıyor. Yasa koyucu çevreler, yeni çıkmış bir yasanın daha uygulanmadan değiştirilmesi görüşüne karşı çıkmakla birlikte, uygulaması tartışılan maddelerin çokluğu, sorunların aldığı boyutlar karşısında, Türkîş'ten gelen göruşme istemleri benimsendi. Onumuzdeki hafta içinde, yöneticiler düzeyinde, ya da uzmanlar düzeyinde bir toplantı düzenlenmesi bekleniyor. Türklş'in aksayan maddelere ilişkin göruşme önerisinin benimsenmesi uzerine de, sorun yaratan yasa hukumlerine ilişkin rapor hazırlıkları hızlandırıldı. BAKANLIGIN OLANAKLARI 2821 sayılı yasanın uygulanmasını ongörduğu hukumler içinde Çalışma Bakanlığı'nı ilgilendiren maddeler de, nasıl uygulanacağı, ya da uygulanabilirliği tartışılan sorunlar kapsamı içine girdi. Çalışma Bakanlığı1 nın, bugünkü örgütlenme biçimi, çahşma koşulları, çalıştırdığı uzmanlar ve araçgereç, maddi olanakları ile, pek çok yasa buyruğunu yerine getirmesi olanaksız görünüyor. Oysa özellikle yetki sorunlarınm çözümünde yasa bütün yukümluluğu Çahşma Bakanlığı'na yüklemiş durumda. Yasanın Çalışma Bakanhğı'na yerdiği işlerin yürütulebilmesi için, gerekli hazırhklar konusunda atılabilmiş, henuz olumlu hiçbir adım yok. Kimse işçilerin işyeri ve üye olduklan sendikalar1 bakımından Çahşma Bakanlığı nda nasıl kayıtlanacağını ve gerekli olduğu anda, iş kollarındaki genel işçi dökumü ile, ilgili sendika üyelerinin doğru olarak nasıl saptanacağını bilemiyor. Yasa gereği, gerek işçiler, gerek sendikalar, gerekse işverenlerden gelmeye başlayan belgelerin nasıl dosyalanacağına ilişkin dahi bir sistem oluşturulamadığından, şimdilik bakanhkta boşalan birkaç odaya gelen evraklar, tasnif edilemeden, dosyalanamadan yığıhyor. Bakanlığın eldeki kadrosu ile işyeri dosyalaması dahi doğru ve duzenli olarak sürdürulemezken bütün işyerlerinden tüm işçiler için üç kanaldan gelen bilgileri, karşılaştırmalı değerlendirme ve sistematik bir arşivleme kapsamı içine alma şimdilik olanaksız gibi goruluyor. Yasanın geçici 6. maddesi 2821 sayılı yasanın uygulanması ile ilgili olarak "Çalışma Bakanlığının gerekli bina, elektronik bilgi işlem makineleri satın alması veya kiralaması, araç ve gereç alımı, sözleşmeli personel istihdanu gibi işleınler için Maliye Bakanlıgı'nca Çalışma Bakanlığına yeterli ödenek tahsis edildi" hukmünü getirmiş. Ancak bugünkü olanakları ile karşılaştırıldığında, gerekli astronomik kadro ve harcamalar için, fonun nasıl sağlanacağı henüz belli değil. Üstelik Çalışma Bakanhğı'nca Boğaziçi Üniversitesi'nden bilgisayar uzmanı öğretim üyelerine hazırlatılan raporlara göre, gerekli butun maddi harcamalaı zamanında yapılma koşulu ile, sistem en erken 8 ay sonra işlemeye başlayacak. Oysa bugünden sonra 8 ay değil, yasanın yayın tarihi 5 mayıstan sonraya 8 ay içinde, faaliyette bulunan sendika, bütün üyelerinin açık kimliklerini ilan etmiş ve bir örneğini bakanhğa ulaştırmış olacak. Geçici 2. madde hükmü, işverenler ise, yine yasanın yayımı tarihine göre, bir ay içinde, geçici 3. madde hükmune göre yayınlanacak yönetmelikte belirtilen esas ve usullere göre Çalışma Bakanlığı'na çalıştırdıklan işçileri ve uyesi olduklan sendikalan bildireceklerdi. Işverenlerin çok büyuk bir çoğunluğu standart bildirim formunun tek tip olması ve bilgisayarda kullanılabilmesi açısından tek elden, Çalışma Bakanhğı'nca basılması gerektiğini savunuyorlar. Nasıl bildirim yapacaklannı bilemedikleri gerekçesi ile, yasa hükmünün yerine geürilmesi çahşmalarını başlatamadıklarını bildiriyorlar. Yasanın yine geçici 2. maddesine göre sendika değiştirmek isteyen, bir sendikaya üye olmayan, birden çok sendikaya üye bulunan işçiler, üyelik veya üyeHkten çekilme işlemlerini yasanın yayımı tarihinden iübaren 6 ay içinde yerine getireceklerinden, sendikaların yeni yasaya göre birleşme, fesih, tüzük değişikliklerini ise 1 ocak 1984'e kadar tamamlamış olmaları gerektiğinden, işçilerin bugünku sendikalara üyelik durumlarına göre yapılacak bildirimlerde birkaç ay içinde yeniden çok büyük değişiklikler olacak. Bütün düzenlemelerin bu değişikliklere göre, yeni baştan işleme ahnması gerekecek. ÇOĞUNLUK SAPTAMA Sendika çevrelerinde genel kanı, Çalışma Bakanlığı'nın olumlu gelişme izlenimi görülmeyen çalışma koşulları ve kadroları ile yasanın kendisine ytıklediği yükümlülükleri yerine getiremeyeceği doğrultusunda. Yukarıda belirttiğimiz işçi, işveren ve sendikalardan işçilerin çalıştıklan işyerleri ye üyesi olduklan sendikalara ilişkin bügilerin karşılaştırmalı olavak değerlendirilmesinden başka, yasa işçilerin çalıştıklan işyerleri ve üyesi olduklan sendika değişikliklerinin surekli bildirilmesi ve bakanlıkça da hemen değerlendirilmeye alınmasını öngörüyor. 2822 sayılı Toplu Sözleşme Yasası'nın 12. maddesine göre de her yıl ocak ve temmuz aylannda işkollarındaki tüm işçi sayısı ile bu işkollarındaki sendikalara mensup üye sayısmı listeler halinde yayınlayacak. Bu bügilerin doğru olmaması halinde iş kollarmda toplu sözleşme yapma yetkisini kazanma için gerekli % 10 çoğunluğu ve işyerlerinde salt çoğunluğu belirleme yanlış saptanmış olacak. Geçmiş dönemin en belli başlı sorunu olan yetki konusunda, çözüme varma yerine işler iyice arap saçına dönecek. Yeni sistemde haksızhğın duzeltilmesi de daha zorlaştığından, hem yargı sorunlan, hem de haksızhklar Çalışma Bakanlığı'nın sağlıkh kayıt yapamamasına bağlı olarak boyutlanacak. İstanbuüular deniz kirliliğînîn haftalık btiltenler halinde yayınlanmasını istiyor tstanbul Haber Servisi Denizlerimiz giderek kirleniyor. 10 yıl öncesi Marmara sahilleri ile bugünkü Marmara sahilleri arasmda büyük farklılık var. Hal böyle iken, yaz mevsimi başladı mı denize hasret tstanbulluyu bir telaştır alır. "Acaba bu yaz biz nereden denize gireceğiz. Çocuklarımızı nasıl denize sokacağız. Kumdan nasıl yararlanacağız?" Tüm bu sorular kentlinin beynini kemirir durur. Daha deniz mevsimi açılmadan kıyılardan deniz suyu örnekleri bir takım yerlerde tahlil ettirilir. Sonra kıyı şeridinde denize girilecek yer kalmadığına dair yine bazı kuruluşlar tarafından verilen fetvalar yayınlanır. Ortalık karışır, tartışması yapılır. Bütün bunlar, girilirdi, girilmezdi, pisti, temizdi, koli basili vardı yoktu tartışması deniz mevsimi bitene dek sürer gider. Kimse de verilen bu fetvalara uymaz, denizine girer, kumunda yatar. tlgililer, "Bugüne dek yasaklanan yerler dışında denize girenlerin hasta olduklan görülmedi" diyor. VATANDAŞ NE DtYOR? Tüm bir haftanın yorgunluğunu ya da her sezon boyu kapalı yerlerde kalmanm verdiği kâbustan kurtulup kendilerini denize atanlar ve de sahillerde tatillerini geçirenler, "Bizim denize sağlıkh girmemiz için resmi kuruluşların sürekli bu suları tahlil ettirip her hafta bir bülten halinde yayınlamalan gerekir. Biz de biliriz ki nerede ne var. Pis deniz, temiz deniz nerede. Gazetelere bakılırsa, Marmara sahillerinin her yerinde denize girmek olanaksız." diyorlar. tLGlLİLER NE DtYOR? Konunun gerçekten ciddi olduğuna değinen belediye ilgilileri, "Biz nereden denize girilip nereden denize girilmeyeceğini belirledik. Belediyece yasaklanmamış tüm sahillerden denize girmek olasıdır. Ancak biz sürekli tahlil yapıyoruz. Deniz su ıı f»h"!"<"! övle kolay yapılacak ra değildir. Nereden nasıl, ne zaman ve hangi miktarda su alıntp tahlD edileceğlnin, ısı derecesİ, rtizgâr durumuna göre ayarlanması gerekll. tşte biz bunu yapıyoruz. Belediye olarak, vilayet olarak bu gerçekleştirili\or. Bütün bunlann yani sıra, sıkıyönetim, vilayet, belediye ve Pendik Laboratııvarının mUşterek çalışmaları vardır. Bu çahşmalar da kısa bir süre sonra açıklanacak ve göru'ecek ki öflesine bir tehlikenin olmadığı anlaşılacak" dediler. HEMEN KAPATIRIZ Adını vermek istemeyen belediyeden bir başka ilgili ise, "Yaptığımız tahliller ve incelemeler sonucu halkın sağlığına zararlı görülen plajları hemen kapatırız. Vatandaş belediyece kapatılan, mühürlenen ve denize girilmesi yasak levhaları bulunan yerlerden denize girmesin. Eğer belediye izin vermisse izin verilen yerlerden denize girilebilir" dedi. Belediye sağlık işleri ile ilgili olan bu yetkili ile kısa bir söyleşide bulunduk: SORU: Rüzgftr ve çeşitli akın tılar deniz kirliligini etkiler i YANIT: tşte biz hlil YANIT t bi tahlil yaparken bütün bunlara dikkat ederiz. Lodoslu havalarda Istanbul kıyı şeridinin bazı bölümleri kirlenir. Poyraz esince de bu pislik tamamen yok olur .Böyle zamanlarda ahnan sular üzerinde yapılan tahliller de farkh çıkar. Şonra suların konulduğu şişelerin de sterilize edilmesi ve tahlile bu tür şişelerle suların gönderilmesi gerekir. SORU: Peki efendim, yapılan bir araştırma sonunda, Yenikapı Çakıl Gazinosu önünden denize girenlerin en sağlıkh şekilde denizden yararlanacaklan, bu bölgede koli basilinin bulunmadığı belirtiliyor. Ne dersiniz? YANIT: Buna sadece gülünür. Ne söyliyebilirim ki. Istanbulun bütün sahilleri pis, yalnız Yenikapı Çakıl Gazinosunun önü temiz. Hayret. Burası önce bir liman, sonra kanalizasyon akıtılan bir yer. Ayrıca bu bölgenin çok kirli olması nedeni ile denize girilmemesi için uyarı levhaları dikildi. Böyle garip bir iddia olmaz. Acaba bu tahlil tâ'~~ len su Yenikapı sahilinden ki mil açıkta alınmış? Yetkili daha fazla konuşamayacağını, gerekli açıkamaların yapılacağını söyledi. Biz de bu ilgililerin sözlerine güvenerek, belediyenin yaptığı tahliller sonunda kapatılmayan her plajdan denize girmeyi sürdüreceğiz.. tstanbul'da "tipik yaz" başladı... YeşilköyMeydanMeteoroloJiktasyonu yetkilileri batıdan gelen Azor yiiksek basınç merkezinin etkisi ile Tttrkiye'nin batı bölgelerinin "tipik yaz" dönendne girdiğini ve geçen yıllann temmuz ayı sonu sıcaklannı yaşadığını belirttiler. tstanbnl'da hava sıcaklığı 29 dereceye ulaşırken Florya öiçümlerine göre deniz suyu sıcaklığı da 22 derece oldu. Bayram tatiliflehafta sonu tatilini birleştirip Ege ya da Akdenize gidemeyenler tüm plajlan doldurdular.. Fotoğrafta, Florya plajında tstanbul'a geç gelen yazın "tadını" çıkartmaya çalışanlar... (Fotoğraf: Asena ÖZKAN) yaZlll tadini "Marmara Denizi, tasfiye tesisleri ile kurtulur Istanbul kanalizasyon projesinht, tasfiye tesisleri agı kurulmadan Marmara'yı daha da kirleteceği ve bir işe yaramayacağı savunuldu. AStYE UYSAL Marmara denizinin "Haliç'e" dönüştürülmemesi için sonu gelmeyen araştırmalar yerine, biran önce gözle görülür somut çalışmaların başlatılması isteniyor. Bu konuda görüştüğümüz İSKİ Anadolu Yakası Kanal ve Şebeke eski Bolge Müdurü Onder Çeri, "Marmara denizinin kurtuluşunun tek yolu tasfiye tesisleridir." diyor. Çevre Mühendisi Çeri, deniz kirliliği sorununun çözumu için oncelikle yapılması gereken çalışmalara ilişkin şu onerilerde bulunuyor: "Eğer Marmara denizini tümüyle yitirmeden kurtarmak istiyorsak büyuk fabrikalarda çağımız teknolojisine uygun tasfiye tesislerinin yaptırılması için sahiplerine belirli bir süre tanınmalıdır. Aynı şekilde orta büyüklükteki fabrikalarda da birbirlerine yakın olanların birleşmesi yoluyla orta tasfiye tesisleri kurulması için sahiplerine süre verilmelidir. Bu arada küçük işyeri artıkları ile evlerin lağım sularının temîzlenmesi için de tSKt zaman kaybetmeden bölge ya da mahallelerde merkezi tasfiye tesislerinin yapımını başlatmalıdır." Dünya Bankası'nın önerisiyle başlatılan ve halen İSKİ tarafmdan yapımı surdürülen Istanbul Kanalizasyon projesini de eleştiren Çeri, tasfiye tesisleri ağı kurulmadan projenin tek başına Marmara denızını daha da kirletmekten öte bir işe yaramayacağını savunuyor. Ve daha sonra iddiasını şöyle açıkhyor: "Projeye göre, Anadolu yakasının tum sanayi artıkları ve lağım suları kuşaklama kollektörleri ile toplanacak Moda açıklarında denizin akıntılıderinlikle rine boşaltılacaktır. Proje ile her ne kadar artıklann denizin derinliklerinden Karadeniz ve Akdeniz'e dagılacağı hesaplanmışsa da bu dağıhmdan Marmara denizinin derinlikleri ve kıyılan da nasibiıti alacaktır. Tasfiye tesislerinde temlzlenmeden, Marmara denizine boşaltılacak olan artık suların içindeki artık maddeler deniz dibine çökecekler ve oksijen ihtiyacı yaratacaklardır. Bu da deniz dibindeki canlıların yok olmasına yolaçacaktır." Çeri'nin anlattıklarına göre, ISKl'nin tstanbul'da tasftye tesisleri ağını gerçekleştirebilmek için elinde yeterince proje var, ama yeterli araç, gereç, teknik eleman ve personel yok. ÎSKİ, bugünkü gücüyle Istanbul'un foseptik çukur sorununu dahi çözümleyemiyor. Vidanjörlerle elde ettiği gelir, kurulduğu ilk günlerde yükselirken, daha sonra sürekli bir düşme gösteriyor. Çoğu fabrika artıkları derelere, sokak aralanna ya da doğrudan denize boşaltılırken İSKİ, bu sorunu çözümlemekte güçsüz kalıyor. MGK'nin onayını bekleyen Çevre Yasa Tasarısına da değinen Onder Çeri, yasada çevreyi kirletenlere verileceği belirtilen 1500 liradan 300 bin liraya kadar olan para cezalannın pratmte hiç bir yaptırım gücü olamayacagım savunuyor ve iddiasını "Bin işçi çalıştıran bir fabrikada, eğer artıklar kaçak olarak başka bir yere boşaltılmıyor foseptik çukurda biriktiriliyorsa, bu işyeri çukurun boşaltılması için vidanjörlere her ay 1,5 milyonlira dolayında para ödemek durumundadtr. Ceza ödemeyi tercih edecektir." biçiminde örnekliyor. Bu yolla sadece Kartal bölgesindeki fabrikaların devletten milyonlarca Hra kaçırdığını ileri süren Çeri, sorunun ivedilikle ve köklü çözüm beklediğini vurgulayarak ekliyor. "Aksi halde tifo, paratifo, kolera, sanlık, çocuk felci, şigella, amipli dizanteri ve benzeri hastalıklara yakalananlann sayısı her geçen gün biraz daha artacaktır." E Müli Eâitim'e almacak personel için başvuru azartesi aşlıyor ANKARA (UBA) Mil Eğitim Bakanhğı'nın taşra örgt tü ihtiyacını karşılamak üzeı almacak 12 bin 45 personel içi başvurular pazartesi günü kabı edilmeye başlanacak. Milli Eğitim Bakanlığı ilk at ma yolu ile karşılanacak persı nel ıhtiyacı için 2 eylül günü s at 10.00'da 67 il merkezinde ; nav yapılacağını bildirdi. 29 temmuz günü mesai saı bitimine kadar sürecek başvur larda adaylardan, memurlar i( lise ya da dengi okul mezur teknisyenler için endüstri mesl lisesi veya teknik lise mezur müstahdemler için ilkokul ve ortaokul mezunu olma koşul rı ve erkeklerde askerliğini yı mış, sınav tarihinde 30 ya; geçmemiş olma, öğrencilikle şiği bulunmama gibi özelHV aranacak. Anadolu Liselerinde kayıtlara başlanamadı tstanbul Haber Servisi Anadolu Liseleri ile özel Türk ve yabancı okullannın, 11 temmuzda başlanacağı açıklanan kayıtlarına Milli Eğitim Bakanlığı Bilgi tşlem Dairesi Başkanlığı'nın öğrenci isim listelerini gecikmeli olarak postalaması nedeniyle dün de başlanamadı. îstanbul'da beşi Anadolu Lisesi olmak üzere yabancı dilde öğretim yapan toplam 22 okula bu yıl 2 bin 219 öğrenci yerleştirilecek. Çeşitli Anadolu Liseleri ile özel Türk ve yabancı okullanndan edinilen bilgiye göre, Dost, Robert ve Sank George Avusturya Liselerine herıüz liste ulaşmad.ığından kayıtlar haftaya kaldı. Üsküdar Amerikan ile Nişantaşı Anadolu Liselerinde kayıtlar dün başladı. Öğrenci isim l'steleri, dün ellerine geçen Saint Benoit Fransız Lisesi görevlileri Bakanhktan ayrmtılı yazı gelmediğinden kayıtlara henüz başlamadıklarını belirttiler. Öğrencilerin çoğunlukla yaz tatilinde olması nedeniyle başvurunun olmadığını belirten Doğuş Lisesi ile Galatasarav Lisesi'nin kayıtlan pazartesi, Istanbul Lisesi'nin ise salı günü başlayacak. Kayıt için kazandıkları okula başvuran öğrenciler, yanlarında; ilkokul diplomalarının aslını, sınav giriş belgesi ile ikinci basamak sınav sonuç belgesini, ve normal ortaokul kayıtlarında gerekli diğer belgeleri bulunduracaklar. Kayıtlar 12 ağustos cuma günü sona erecek. Istanbul'daki Anadolu liseleri ile özel Türk ve yabancı okulların adları ve bu yıl alacakları öğrenci sayısı şöyle: Anadolu Liseleri: Galatasaray, 144 erkek, 144 kız (yatılı, gündüzlü), Beyoğlu Anadolu: 36 kız (gündüzlü), Nişantaşı Anadolu: 72 karma (gündüzlü), Kadıköy Anadolu: 360 karma (erkek yatılı), tstanbul 144 karma (erkek yatılı), Özel okullar; Üsküdar Amerikan Kız: 70 kız (gündüzlü), Alman: 90 karma (gündüzlü), Işık: 76 karma (yatılı, gündüzlü), Amerikan Robert: 110 (yatılı, gündüzlü), ttalyan ortaokulu: 25 kız (gündüzlü), ttalyan Lisesi: 36 karma (gündüzlü), Notre Dame De Sion Fransız Kız: 70 kız (gündüzlü), Saint Pulcherie Fransız Kız Ortaokulu: 80 kız (gündüzlü), Saint Benoit Fransız Lisesi kız bölümü: 86 (gündüzlü), erkek bölümü: 108 (gündüzlü), Saint Joseph Fransız: 80 erkek (gündüzlü), Saint Michel Fransız: 80 karma (gündüzlü), Sankt Georg Avusturya Kız: 60 kız (gündüzlü), Sankt Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret okulu: 60 erkek (gündüzlü), Dost: 108 karma (gündüzlü), Doğuş: 72 karma (gündüzlü), Tarhan: 108 karma (gündüzlü). Anadolu Medeniyetleri Sergisi • Topkapr ve Askeri Muze Sikkeler her dönemin özelliklerini yansıtıyor MUAMMER TUNCER Topkapı Sarayı Müzesi'nin bir bölümünde, çağlar boyu sikke örneklerini görüyoruz. t.Ö. 7. yüzyıl ortalarında Lidyahlar tarafmdan darbedilip ilk kez sürüme çıkarılan sikkenin, sonraki dönemlerde nasıl geliştiğini, herhalde hiçbir kaynak bundan daha iyi biçimde gözlerimizin önüne seremez. Sergilenen sikkelerdeki betimlemeler, her dönemin özeuiklerini yansıtıyor. îşte Akkaik dönemsikkeleri: Tanrıların insan görünüşlü başları ve tam figürleri dinsel inanışlann önemini gösteriyor. Büyük tskender döneminde basılmaya başlanan sikkelerin ön yüzlerinde darbedildikleri dönem imparatorlarmın gerçek portreleri, arka yüzlerinde ise basıldıklan kentin toplumsal yaşamını yansıtan figürler yer alıyor. tslam sikkelerinde Arap harfleriyle ustaca yazılmış yazılar dikkati çekiyor. En sonra, Atatürk portresini taşıyan, Latin harfli, 1934 tarihli ilk Cumhuriyet sikkesini görüyoruz. kısımlar aşamalı hizmete sokulacaktır. Metro sisteminin ta TAKILAR SERGtSİ mamlanmasından sonra günün Anadolu Medeniyetleri Sergiyoğun saatlerinde 35 ile 45 bin si'nin ilginç bölümlerinden biri arasında yolcu taşınabilecektir. de, kuşkusuz, çağlar boyu takıİzmir'de metro yapımının lar sergisi. Takının insan yaşaşimdilik düşünülmediğini belir mında tarih öncesinden bu yana ten Önalp, Ankara'da metro ya önemli bir yeri olduğunu, Anapımı için çalışmaların, Ankara dolu'daki kazılardan elde edilen Belediyesi'nce sürürüldüğünü buluntular açıkça gösteriyor. bildirdi. ön çalışmalarının sür özellikle Troya ve Eskiyapar hadüğü öğrenilen Ankara metrosu zineleri, Anadolu'nun takılar banun tstanbul metrosundan son kımından da ne denli varsıl olra hizmete girmesinin beklendi duğunu kanıthyor. Alaca mezarğini, kesin olmamakla birlikte larında bulunmuş örnekler, t.Ö. Ankara'da metro ağının ilk 3000 yıllarından başlayarak deetapta, "Beşevler Sıhhiye • Ce ğerl: madenlerin ustahkla işlenbeci ile Çankaya Kızılay Ay diğini gösteren ilginç kanıtlar: dınlıkevler" semtlerinde tesis Altm ve gümüş küpeler, gerdanedilmesinin düşünüldüğü sap lıklar, saç süsleri, başları değerli tandı. taşlarla süslu iğneler, bilezikler, Müzik aletleri sergisinde tı lojik sıralamaya göre 108 mı aleti gösteriliyor; yani duny; ki tum müzik aletlerinin üçte kadar. Ülkemizde bu alanda yaj: ilk derleme oldu|u göz öı alınırsa, bu serginin başarıs ha iyi anlaşılacaktır. Derisi liler arasında 1562'de yapı çiçek, dal motifleriyle suslı nevbe, nefesi seslilerden 18. > yüzyıllardan kalma nefirleı vallar, neyler; telli seslilerds rihsel kanunlar, sazlar, tan lar, kemanlar, santurlar, k neler, kemençeler ilgiyle i yor. Divan Edebiyatı Muzes dür yardımcısı Sayın Kıvar man'ın ve müzik aletleri sel şefi Avni Dilbaz'm verdikU giye göre, ileride şergi büy çüde zenginleşürilerek mı bir bölümü haline getirilı TÜRK ÇADIRLARI Anadolu Medeniyetleri si kapsamına giren Turk ları Sergisi, Askeri Mı Harbiye'deki yeni binasır rüyor. Sergilenen çadırla mü Osmanlı döneminden miş. Gerek savaş, gereks zamanlarında çadırın C yaşamında, hiç kuşkusu2 li bir yeri var. Fatih Sulta met Döneminde kuçük 1 luluk olarak işe başlaya mehterleri örgütünün büyüdüğünü görüyoruz Otağı Hümayun ^adiş; n) olmak üzere tüm ord larını hazırlama, kurmj ma, taşıma, onarma işiı güt yürütüyordu, Türk Çadırları Sergisi keri Müze'nin depoların zengin çadır koleksiyı yalnızca küçük bir bölv teriliyor. tlgilUer tüm ç değerlendirilmesi için c nn sürdürüleceğini beli EKONOMİPOLITIKA belirterek şöyle dedi: "Daha once tstanbul metrosuyla ilgili yabancı firmalara hazırlatılmış olan başlangıç etüd çalışmaları Bakanlığımızca değerlendirilmiştir. Hazırlık çalışmalarının projelendirme çalışmaları hızlı biçimde Bakanlığımızca sürdürülmektedir. Gerek tstanbul Belediyesi ile yapılacak protokol, gerekse gerekli kadrolaşma için hazırhklar ileri bir safhaya getirilmiştir. Daha sonra sıra etüd ve proje hizmetlerine gelecektir. Bu hizmetlerin bitiminden sonra hemcn ihaleye çıkarılacak olan Istanbul metrosunun 10 yıl içinde biteceğini tahmin ediyoruz. Ayrıca metro tümüyle değil parça parça hizmet girecektir. Yani inşaatı tamamlanan tstanbul'da metro çalışmaları hıadandı ANKARA Cumhuriyet Bürosu) Ankara ve Îstanbul'da metro yapımının kısa surede gerçekleşürilmesi için çalışmaların hızlandınldığı açıklandı. Bayındırlık Bakanı Tahsin Önalp, tstanbul metrosunun ihaleye çıkarılma aşamasına gelinmesinden sonra inşaatın 10 yıl içinde tamamlanmasının duşünüldüğünü bildirdi. Önalp, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada büyük kentlerde metro yapımının zorunlu hale geldiğint, yolcu yoğunluğunun alışılmış sistem içipde dağıtılamadığını soyledı. Onalp, Îstanbul'da ilk aşamada Levent Taksim Yenikapı koridorunda metro yapımının tasarlandığını Cinsel güçsüzlüğe ait çivi yazısı bir reçete zincirler ve daha birçok sus eşyası insanların çok eski çağlardan beri takıya verdikleri önemin ilginç örnekleri. Yunan, Roma ve Bizans takıları da bu dönemlerin özelliklerini yansıtıyor. Çağlar Boyu Takı Sergisi'nde, Osmanlı dönemi gereği gibi gösterilememiş. Saraydaki kadınların takıları alıp çıkmalan, sanırız bunun başlıca nedenlerinden biri. Ama bazı kişilerden derlenen Osmanlı takıları serginin bu bölümüne renk katıyor. Orneğin, Edremit'in eski ailesinden birinin verdiği takıh gelin başı görülmeye değer. Sayın Atasoy'un ailelerinden gelen gül küpeler, hasır kemer, mekik yüzü de ilgi çeken takılar arasında yer alıyor. MÜZtK ALETLERt Anadolu Medeniyetleri Sergisi dolayısıyla ilk kez derlenen müzik aletleri, Tünel'deki Divan Edebiyatı Müzesi'nde (Galata Mevlevihanesi) sergtleniyor. Burada, Türkiye'ye giren ilk piyano ilgi çekiyor. 1859 tarihli Fransız yapımı olan bu piyano, o tarihlerde Galata Mevlevihanesi tarafından satın alınıp Türkiye'ye getirtilmiş.