27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SANATCILARLA KONUŞMALAR Kemal Özer Çağdaş Yayınları Türk Ocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu Istanbul, 50 Lira. Cumhuriyet 60. Yıl Sayı: 21150 Kurucusu: Yunus Nadi 40 TL. 16 Temmuz 1983 Cumartesi kadar gösterdiği sabır ne kadar büyiikse, sillesi de o derece ağır olacaktır" dedi. Görgü tanıklarınca "vahşet" olarak nitelendirilen olay dün Türkiye saatiyle 15.10 sulannda Orly Havaalanındaki THY'nın yolcu ve bagaj kabul bölümüne 4 metre kala meydana geldi. tstanbul'a gidecek Türk ve öteki yabancı uyruklu yolcular banko önünde son kontrollerini yaptırıyorlardı. Bu sırada bavulîarı taşımakta kullanılan bir aracın üzerindeki valizin patladığı görüldü. Orly bir anda kan gölü haline geldi. Ortalığı alev ve dumanlar kapladı. Çevrede bir anda panik oldu. Camlar kırıldı. Terminaldeki yolcular, çıkış kapılanna hücum ettiler. Patlamadan sonra iki cesetle çok sayıda yarah yerlerde yatıyordu. Güvenlik kuvvetleri, terminali boşaltırken, havaalanı sağhk ve itfaiye ekipleri ilk müdahalede bulundular. Yarahlara kan ve oksijen verildi. Ağır yanıklı yarahlar, Paris yakmlarındaki bir hastaneye helikopter ve ambulanslarla taşındılar. Hastaneye kaldınlan yaralılardan biri daha sonra öldü. Çeşitli hastanelere götürülen yaralıların sayısı, ilerki saatlerde 63 olarak açıklandı. Gecici bir süre Orly'deki uçuşlar durdumldu. Paris Büyükelçisi Adnan Bulak, beraberinde elçilik görevlileri olduğu halde olaydan sonra THY bürosuna geldi. Olay hakkında bilgi aldı. ElçiMüsteşar Gün Gür, OTİy'deki manzarayı "Cumhuriyet" muhabirine şöyle anlattı: "Orly'e gittiğimizde ortalık bir felaket halindeydi. Araba üzerindeki valiz halkın arasında patlamış, her tarafı insanlar, parçalanmış valizler, kınk camlar kaplamıştı. tki ceset hala duruyordu. İnsana benzer halleri kalmamıştı. Yaralılardan kimine kan, kimine de oksijen veriliyordu. Bu işlem üç saat kadar siirdii." 26 Eylül 1980'de Ermeni teröristlerce başından yaralanan ve bu görevini sürdüren basın ataşesi Selçuk Bakkalbaşı da, dün TSİ 21'de, ölen ve yarahlarm kimliklerinin hâlâ tam olarak Fransız makamlarınca verilmediğini bildirirken, "Japon sefaretinden yolcular arasında bir diplomatlan olup olmadıgını sordular, ona bile hâlâ cevap veremedim. Bir burada harp cephesi halindeyiz. Hele bana herkes şaşıyor telefona çıkınca" diyordu. (Arkası Sa. 11., Sü. 3'de) İNGİLİZ GİZLİBELGELERİNDE TÜRKİYE Erol Ulubelen Çağdaş Yayınları Türk Ocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu Istanbul, 350 Lira. Dilerim yamlmış olsıın Sağlıklı bir demokrasiye geçmenin koştıllarını arı\oruz. Soıı aşama>a şunıın ştırasında pek az kaldı. İlgililerin bu aşamada çok dikkatli olmaları gerekijor. Ulıısal istencin (milli iradenin) tam anlamnla yansımadığı, ya da çok cksik >ansıdığı bir sonuçla karşılasırsak 12 E>lürden bu >ana >aklaşık iıç yıldır harcanan çabalara gerçekten yazık olacak, toplum diizeniıtıizin yerli jerine olurması gene başka baharlara kalabilecektir. Şimdiki halde sorumlu > öneticileri tedirgin eden bir durum var: Ülkemizde gereğinden çok parti kurulduğunu gorüyoruz. Cumhuriyet kuruldu kurulalı böylesine parti aşırıbolluğuna (parti enflasyonıına) tanık olduğumuzu ben anımsamıyorunı. Duruma sinirlendiği anlaşılan MDP Genel Başkan Yardımcısı sayın Musa Öğiin Yankı dergisine verdiği demeçte Cumhurbaşkanının da çok sayıda parti kurulmasının zararlı olacağı biçimindeki görüşlerine değindikten sonra: "Cumhurbaşkanının görüşlerine görüş ilave edecek hiç bir şahıs yoktur. Sayın Cumhurbaşkanının görüşlerinin aksine görüş serdetmek kimsenin haddi değildir" diyor. Bu sözleri ülkemizi demokratik yoldan demokrasiye kavuşturmak amacıyla kurulduğunu ilan eden bir partinin genel başkan yardımcısına yakıştıramadığımt belirtmek zorundayım. Ne demek "Cumhurbaşkanının görüşlerinin aksine görüş serdetmek kimsenin haddi değildir" sözü? Devletimizin başı olarak sayın Cumhurbaşkanına saygı duymak ve göstermek elbette görevimizdir. Bu yalnız yasal bir zorunluluk değil, yüzyıllar boyunca kanımıza işlemiş ulusal geleneklerimizin bir gereğidir. Ama Cumhurbaşkanınca da söylense, bizimkilere uymayan görüşlere karşı kendi görüşlerimizi savunmak niçin "haddimiz" olmuyormuş? Şunu hemen belirteyim ki, yaşadığımız koşullar altında ve yakın geçmişimizden edindiğimiz deneyimierin ışığında birçok yurttaşlarım gibi ben de aşırı parti bolluğundan yurdumuza yarar gelmeyeceği kanısındayım. Ancak, Cumhuriyet tarihinde eşine ntstlanmadık bu aşırıbolluğu önlemeye kalkışırken birtakım yasaklara başvurmadan önce bu aşırıbolluğun nedenlerini araştırmanın daha doğru olacağı kanısındayım. Sayın Genel Başkan Yardımcısı Musa Öğün sanki Sayın Cumhurbaşkanı Evren yalnız MDP'yi koruyormuş, seçimlerde mutlaka bu partinin kazanmasından yanaymış gibi bir duyguya kapılır da öyle bir dil kullanırsa işte o zaman demokrasimizin geleceği hakkında hiç de gönüllere rahatlık verici bir yol tutmuş olmaz. Aşırı parti bolluğunu önleyici önlemler yürürlükteki Seçim Yasasında zaten bol bol, belki gereğinden fazla vardır. Önümüzdeki 6 kasım seçimlerine değin bir bu kadar parti daha da kurulsa gelecek Meclise taş catlasa üç dört parti ancak girebilir. Ama illaki bunlardan bir tanesi duruma egemen olsun, ötekiler göstermelik kalsın isteniyor ve o yolda hukuk dışı, antidemokratik önlemler düşiinülüyorsa kanımca çok yanlış bir yol tutııluyor demektir. Sayın Öğün'ün yamlmış olmasını ve yanılgısını vaktinde anlayıp tutumunu düzeltmesini dilerim. Hedef THY'nin 167 yolcusuydu ASALA'nın Paris Orly Havaalanı'na düzenlediği bombalı saldırıda biri Türk 5 kişi öldü, 63 yaralı var PARİS, (Cumhuriyet) Ermeni teröristler önceki gün Brüksel'de işledikleri cinayetten sonra dün Paris'in Orly Havaalanında tophı katliam girişiminde bulundular. Orly Havaalanındaki THY bankosu önünde bir Ermeni teröristin valiz içinde getirdiği yanıcı bombanın patlaması sonucu biri Türk ıbeş: kişi öldü, 21'i ağır 63 kişi yaralandı. Bombalı saldırıyı, ASALA örgütü üstlendi. Ölen ve yaralananlar, 50 dakika rötarlı kalkacak olan THY'nın lstanbul'a gidecek 167 yolcusuydu. Dışişleri Bakanı tlter Türkmen Ankara'da yaptığı açıklamada, "Türk milletinin şimdiye Türkmen: Sabır ne kadar btiyükse sille o kadar ağır olacak Kenan Evren: Anayasa rafa kaldırılıııak için yapılmadı Cumhurbaşkanı Soma konuşmasında Türk Dil ve Tarih Kurumlarıyla ilgili olarak, "Atatürk'ün vasiyetine bir halel getirmiyoruz. Atatürk'ün vasiyeti aynen yerinde kalmaktadır" dedi. BARIŞ KUDAR SOMA (Manisa) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Soma'da yaptığı konuşmada, Atatürk'ün eserlerine sahip çıktıklarını ve vasiyetini harfiyen yerine getirdiklerini söyledı. "Anayasanın rafa kaldırılmak için yapılmadığını", onun bunun tenkitleriyle yollanndan dönmeyeceklerini söyleyen Evren, "biz ne sağdayız, ne soldayız. Atatürk'ün yolunda yürüyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Evren dün sabah Erdek'ten helikopterle Soma'ya geldi. Evren'le birlikte MGK üyesi, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nurettin Ersin, Başbakan Bülend l'lusu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahir tlkel ve Ege Ordu Komutanı Orgeneral Süreyya Yüksel de Soma'ya geldiler. Evren, TEK Eğitim Merkezi alanında törenle karşılandı. Evren daha sonra, yurttaşlar tarafından yaptırılan ve annesi Naciye Evren'in adı verilen altı derslikli "Naciye Evren İlkokulu"nu gezdi. Yeni Devlet Hastanesinde incelemelerde bulundu. Daha sonra SomaB Termik Santrahnda denetlemelerde bu(Arkası Sa. 11., Sü. 6'da) Aksoy'un katli ile ilgili 4 Ermeni gözaltında Haber Merkezi Brüksel Türk Büyükelçüiği tdari Ataşesi Dursun Aksoy'un şehit edilmesiyle ilgili olarak Belçika polisi 4 Ermeni'yi gözaltına aldı. aa'nın Belçika Radyosuna dayanarak verdiği habere göre, söz konusu 4 kişi halen sorguya çekiliyor. Cinayetle iigili soruşturma sürdürülüyor. Aksoy'un cenazesi haftaya Türkiye'ye getirilecek. Belçika'nm başkenti Brüksel'de İdari Ataşe Aksoy'un Ermeni teröristlerce şehit edilmesinin ardından Belçika polisinin başlattığı arama çalışmalan ve so(Arkası Sa. 11., Sü. 4'de) Ermeni teröristlerin Paris'in Orly Havaalanında dün ,eri b o m b a h s a W m d a T H Y bankosıl. nun çevresi bir anda kanştı. Patlayan camlar yaralı sayısını artırdı. Yaralıların çoğunda önemli yanıklar görüldü. Patlamanın ardından ilkyardım ve itfaiye ekipleri olay yerine gelerek yaralılan kurtarmaya çalıştılar. . (Fotoğraf: AP a.a.) g e r ç e k l e ş t i r d i k ABD ile Yunanistan üsler komısımda anlaştı Yunan Başbakam Papandreu, "ABD bu anlaşmayı imzalamakla Yunanistan 'ın bölgedeki askeri dengenin Türkiye lehine bozulduğunu saptaması durumunda anlaşmayı feshetmeye hakkı bulunduğunu kabul etmiş oluyor," dedi. STELYO BERBERAKİS ~ ATİNA Yunanistan ile ABD arasında 9 yıldır birkaç kez kesintiye uğrayarak sürdürülen üs görüşmeleri sonuçlandı ve anlaşma parafe edildi. Yunan Başbakam Andreas Papandreu, ABD ile varılan anlaşmayı "tarihi bir anlaşma" diye niteledi ve "ABD bu anlaşmayı imzalamakla, bölgedeki askeri denge(Arkası Sa. 11., Sü. 3'de) Askeri Mahkeme: Sağ silahlı örgütlerin en acımasızı ÜGD ANKARA (THA) Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 numaralı Askeri Mahkemesi'nde bir süre önce sonuçlanan ve 2 sanığın idama, 2 sanığın da 15 yıl ağır hapis cezasına mahkum olduğu "Bahçelievler Katliamı" davası kararının gerekçesi açıklandı. Gerekçeli kararda, "Sağda yer alan silahlı örgütlerin en acımasi7i legal görünümii altında illegal faaliyetlerde bulunan Ülkücü Gençlik Derneği isimli silahlı teşekküldür" deniliyor. "Bahçelievler Katliamı" diye anılan olay, 9 ekim 1978'de Ankara'nın Bahçelievler semtinde meydana gelmiş ve olayda kapatılan Türkiye lşçi Partisi üyesi 7 genç (Osman Nuri L'zunlar, Hürcan Gürses, Efraim Ezgin, Latif Can, Serdar Alten, Salih Gevenci ve Faruk Ersan) boğularak ve kurşunlanarak öldürülmüşlerdi. Söz konusu olay nedeniyle 9 sanık hakkında dava açılmış ve 4,5 yıldan fazla süren yargılama sonucunda, sanıklar Haluk Kırcı ile Ahmet F.rcüment Gedikli idam, Duran Demirkıran ile Ömer Özcan 15'er yıl ağır hapis cezalarına mahkum olmuşlardı. Dava ile ilgili olarak hazırlanan 42 sayfahk gerekçeli kararda, iddianame, sanıkların ifadeleri, tanık ifadeleri ile diğer deliller kısaca özetlendikten sonra delillerin değerlendirildiği bölümde "Olaya elkoyan güvenlik kuvvetleri, ölenlerin TtP üyesi olmaları, Bahçelievler semtinin ülkücülerin hakimiyeti altında olması ve Serdar Alten'in ölmeden önce verdiği ifadelerde faillerin sağcı olduklarından bahsetmesi ol(ArkasıSa. 11., Sü. I'de) Avukatı açıkladı Zaven Bedros, Ekmekçiyan'ın idam edilmesini önlemeye çalışıyordu Uış Haberler îservisi Londra'da Türk Büyükelçiliği'nde görevli bir diplomata saldırı hazırlığı içindeyken, geçen eylül ayında yakalanan iki Ermeni teröristin yargılanması sürüyor. Londra'da Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın dünkü duruşmasında önemli bir gelişme oldu. Ermeni samklardan Zaven Bedros'un avukatı mahkemeye bir belge sunarak Bedros ile Esenboğa baskınına karışan Leon Ekmekçiyan arasında bir ilişki olduğunu açıkladı. Savunma avukatı, Bedros'un Esenboğa baskınından kısa bir süre sonra 31 ağustos 1982'de Londra'ya gittiğıni ve amacmın Ekmekçiyan'ın idam edilmesini önlemek olduğunu bildirdi. Avukat savunmasını bu çizgide yürüteceği için durumu jüri üyeİerine bildirmek istediğini kaydetti. SODEP, 23 temmuzda 55 ü orgutunu tamamlayacak Haber Merkezi Sosyal Demokrasi Partisi, 23 temmuzda 55 ildeki orgütlenmesini tamamlayacak. Halkçı P&rti, İstanbul İl Başkanhğı'na avukat Muin Küley'i atadı. Doğ'u Yol Partisi, örgütlenme çahşmalanyla ilgili olarak pazartesi günu bir değerlendirme yapacak. MDP ve Anavatan Partisi, İzmir yöresinde örgütlenme çalışmalannı surdürüyor. (Arkâsı Sa. 11., Sü. 2'de) Alman Içişleri Bakanı işçîler için her konuda ödün isteyecek Dr. Zimmermann, Önümüzdeki sonbaharda Federal Alman Yabancılar Yasasında yapılacak tüm değişikliklen Ankara'da Türk yetkililere anlatacak, ayrıca Türkiye'nin işçilerin Avrupa'da serbest dolaşım hakkından vazgeçmesi isteğini yineleyecek. ULYA UÇER BONN Federal Almanya İçişleri Bakanı Dr. Friedrich Zimmermann, 18 temmuz pazartesi akşamı Ankara'da olacak. Resmî temaslarına salı gunu başlayacak olan Zimmermann'ın Türkiye gezisine eşi ve 14 gazeteciden başka ileri gelen Bakanhk görevlileri de katılacak. Ay başında Ankara'ya gelen Çalışma Bakanı Blüm'ün kafilesinin aksine, bu kez sendikalar, işverenler birliği, kilise veya başka kuruluşlardan temsilci gelmiyor. Bayram ertesine rastlayan bu 7İyaret sırasında Zimmermann Ankara'da İçişleri, Çalışma, Dışişleri Bakanlan ve bir Devlet Bakanıyla görüşecek, Cumhurbaşkanı Evren ile Başbakan Ulusu tarafından kabul edilecek. Alman İçişleri Bakanı bu görüşmelerinde, ulkesindekiTürkleribırinci dereceden ilgilendiren yabancılar politikasıyla ilgili tüm konuları ele alacak. Bakanhk sözcüleri bu konuları tek tek sıralamıyorlar, ama tahmin etmek güç değil. Zimmermann, kendiliğinden, ya da Türk tarafının konuyu açmasıyla, Yabancılar Yasasında önüni'izdeki sonbaharda yürürlüğe sokulması düşünülen değişiklikleri Türk yetkililere anlatacak. Bu değişiklikler arasında çocuklara 6 yaş sınırı, politika yasağı, ayrılmış da olsalar eşlerin birlikte ülkelerine dönme koşulu, sanık yabancıların mahkemeden önce sınırdışı edilmesi, sosyal yardımın sınırdışı etme gerekçesi olması v.b. bulunuyor. Zimmermann ayrıca dönüşe teşvik tasarısıyla ilgili görüşlerini Türk tarafına iletecek. Artık konuşkanlığından mı, yoksa Ankara'nın Bonn'un niyetlerini peşinen bilmesini istediğinden mi nedir, Zimmermann Ankara gezisi arifesinde yabancılar politikasının tum bu noktalarında basına yaptığı açıklamaları artırdı. Bu açıklamalardan birinde belirttiğine göre, Ankara'da ele ala1 cağı konulardan biri de Türkiye nin 1986 yılında yürürlüğe girmesi gereken serbest dolaşım hakkından vazgeçmesi. Bonn politik çevrelerine bakılırsa, bu konu daha önce de birkaç kez Türk politikacılarla görüşülmüş ve Türkiye'nin istemi anlayışla karşılayacağı izlenimi edinilmişti. Sık sık belirtildiği gibi, aslında serbest dolaşım konusu Türkiye ile F. Almanya arasında değil, Türkiye ile AET arasında tartışılması gereken bir konu. Son zamanlarda Almanya'dan Türkiye'ye giden tüm politikacılar gibi Zimmermann'ın da serbest dolaşımı ortaya atacak olması, Bonn hükümetinin bu konuda ısrarh ve kararh olduğuna işaret niteliğinde. Çalışma Bakanlığı sözculeri böyle diyor. Alman tarafı, Türk işçilerine yönelik Ön(Arkası Sa. 11., Sü. I'de) TURfZM/83 GÜNEŞ, DENİZ, KUM VE SİNEKLER YALÇIN PEKŞEN YAZDI İSMAÎL GÜLGEÇ ÇÎZDİ BATA ÇIKA 30 kurucunun 25 ağustosa dek tamamlanması zorunlu tnu? Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Yanıkömeroğlu, "Biz de bu konuyu tereddütle karşılıyoruz" dedi. BETÜİTÜNCULÂİt APsKARA Siyasi parîilerin seçimlere katılabilmesi için yasal olan 30 kurucu üyeyi 25 ağustosa dek tamamlaması gerekiyor mu? Son günlerde tartışma konusu yapılan ve çeşitli yorumlara neden olan bu soruyu Yüksek Seçim Kurulu Başkanı İsmet Yanıkömeroğlu ile Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı tbrahim Pola» yanıtladı. Açıklamalardan yalnızca Yüksek Seçim Kurulu'(Arkası Sa. 11., Sü. 7'de) Pazartesi Cumhuriyet'te LOS ANGELES'TA SVÎKAST SONUCU ÖLDÜRÜLDÜ Haberi 11. Sayfada • Washington seks skandalları ile çalkalanıyor. UGUR MUMCU GOZLEM • Lübnan'da Dürzilerle Lübnan ordusu çatıştı. 3. Sayfada • Belediye Başkanı başkentin sorunlarını anlattı. 6. Sayfada • Zayıflama rejimlerinin hemen hepsi sağlığa zararlı. 7. Sayfada • Teminat mektuplartmızın nakte çevrilmesi gerekirse Türk hükümeti iflas eder. 9. Sayfada • Sendikalar Yasası ile doğacak yükü Çalışma Bakanlığı kaldıramaz." 12. Sayfada if Bavyera'nın ağır topu "tebligata" geliyor Alman İçişleri Bakanının ülkesindeki Türk işçilerinin geleceğiyle ilgili düşünceleri, "Pek iyi şeyler düsünmüyor" diye özetlenebilir. Zimmermann, ülkesindeki Türkler hakkında verilecek kararın, "Türklere bırakılamayacağını" da savunuyor. ÜMİT KIVANÇ Federal Almanya'nın dunyaca ünlü Spiegel dergisinin kapağında Bavyera şapkalı bir adaııı. Spiegel onun, Bonn'daki sağ koalisyon hükümetinin hedel'lediği "dönüşüm"ün fîilî yurııtııcıısü olduğunu söylüyor. Saygıtı Alman gazetelerinden Sitddeıılsche Zeitung, "Şu çok sözü etlilen 'dönüşünı', onun odasındaıı yönetilecek" diye yazıyor. Yani İçişleri Bakanlığı'ndan. Sözkonusu kişi, Batı Almanya İçişleri Bakanı Dr. Friedrich Zimmermann. Pazartesi akşamı başkent Ankara'da olacak oncıııli konuk. Sağ koalisyonun İçişleri Bakanı, hükümet politikasında etkili, "icracı" nitelikloıi de lıayli gelişkin bir eski ktııl. 1948'den bu yana Hıristiy;m Sosyal Birlik'te faal. Şu anda da partinin en önemli lider( \rkasi Sa. II., Sü. I'de) Saldırı ASALA'nın Brüksel'de bir Türk diplomatını daha öldüreceği belliydi. Daha önce Mayıs ayında Türk bürosu ile bir Türk seyahat acentası ASALA tarafından bombalı saldırılara uğrarrıışlardı. Ermeni teröristlerin Brüksel'de örgütlendikleri ve bir cinayet planladıkları çok açıktı. Önce "biz burdayız" diye bombalı saldmlarda bulundular, sonra da cinayet işlediler. Orly Havaalanı'ndaki saldırı da şaşırtıcı değildir. Çünkü Fransa öteden berl ASALA'nın rahatça at oynattığı ülkelerin başında yeralmaktadır. ASALA militanlarının Paris televizyonlarında rahatça konuşup cinayet kışkırtıcılığı (Arkası Sa. 11., Sü. 7'de) NADİR NADİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle