Katalog

25 NÎSAN 1983 * * • * HABERLERİN DEVAMI Cumhuriyei' 11 Necdet Calp: "Herkese büyük görev düsüyor,, ANKARA, (Cumhurîyet Büro su) Basbakanlık Müsteşar lıgından kısa süre Once kend) isteği tie emekliye aynlan Necdet Calp. siyasi faalryetlerin serbest bırakılmasmdan sonra siyasi partiler yasasına ilişkin bir demeç verdi. Calp, yeni bir dönemin başladığını vurgulayarak «bu dönetni umutla ve güvenle karşıbyoruz» dedi. Uzun süre îsmet înönü'nün Hzel kalem müdürlügünde bulunan ve 1978 yılında CHP iktidannın tzmir valisi olan Nec det Calp, ilk demecinde «herkese büyük srörevler ve sorumluluklar düştüğtinü» vurgulayarak özetle şöy] e dedi: FtKlR VR DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNE KARŞ1 «Sivasi partiler yasası çıkmış ve 7(1 sayılı bildiri kaldınlmış( Yeni bir dönem başhyor. Bu dönemi umutla ve gfivenle karşilıyoruz. yeni dönemde partilere kurumlara ve herkese büyük (förevler v e sonjmluluklar düsmektedir. Siyasl uğraslar çağdaş ölçüler ve illşkller içinde yapılacaktır. Eski alışkanlıklara ldşlIcri hPdef alan lıusumetf dayaiı miicadelelere yer verllmeyecektir. Toplumun huzum kişinin mal ve can ffiivenliği ön planda üizerinde titizlikle durulacak konulardandır. Fikir ve düşünce fizıjiirlüçüne karşı zorbalıkla ve silahla çıkılmasma müsamaha gösteriUneyecPktir. Türk nıületi buçiine kadar yaşadisı olayiardan elde ettiği dennyımleri değerlendirerek eski kargaşa ve anarşi ortamına flönüşnıesinc izin vermeyccektir. tnsanınuzı mutlu yurdumuzu bayındır halc getirmek lç!n herkesin el birHğ} ve sönöl bîrHgivle çahşmssı (;ereğine içtenIfkle inanıyoruz. Bu ugraşta cfirev alacak oartîfcre, kunımlara ve herkfise yürekten başanlar diliyomm.» Cok sayeckı grup ve (Baştarafı 1. sayfada) ner, Neşet Tanrıdağ, Cafer Tavyar Sadıklar, Kazım Coşkun, Şener Akyol (Danışma Meclisi üyesi ve Anayasa Ko misyonu sözcüsü), Avni Şahin (Danışma Meclisi üyesi), Rafet tbrahimoğlu (Danışma Meclisı üyesi, TİSK Genel Sekreteri), Hasan Türkay, Sabri Yahşl, Hilnıi Biçer, Mehmet Emin Durul, Hldayet İpek, İmren Aykut (Danışma Meclisi üyesi), Hamza Eroğlu (Danışma Meclisi üyesi), Dr. Cavit Köksal. Bu heyetln daha genişletilerek partinin Jsmi, kurucu listesl ve program tüzük çalışmalanna başlayacağı bildirildi. Parti programmın «müliyetçi, muhafazakâr, milll manevi deSerlere» bağlı bir içerik taşıyacağı belirtildi. BİR GRÜP «LtBERAL» Öte yandan «Hberal akım» içinde yer alan bir ekip olarak Aydın Yalçın grubunun bu hafta resmi çalışmalara başlayacagı bildiriliyor. Bu akım içinde şu isimler görülüyor. Mesut Ereı (eskl Maliye Bakanı), Nainı Talu (eski Başbakan), Hanıi Kartay (eski Ankara Sanayi Odası Başkanı), İbrafılm üral (eskl Vali). Muammer Ekonom, Prof. Fahir Armanoglu. AIi Karaosmanoğlu (Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi), Orhatı Morjfil (öğ retim üyesi), Metndulı Vaşa, Mehmet Demirel, A thsan Çe H likkatı (eski mllletvekili), Prof. Orhan Oğuz, Prof. Hayri Domaniç, Kamuran tnan. Partinin admın henüz konmadığı ancak adında «Hürriyet ve Demokrasl» kelimelerinin olacağı bildirildi. Parti programında özellikle şu ilkelere yer verileceği belirtildi: «Ana tcma hürriyet ve demokrasi olacaktır. Plyasa ekonomisine inanan, kamu sektöründe kaynak israfını önleycn bir tutum izlenecek. Demokrasiyi başanlı kılacak. Demokrasiyl yeniden itibarlı bir siyasi düzen hallne getlrici çalışmalar yapılacak. Politikada bağırış çağırış, kavga değil, fikir mücadelesine dönüştüriicO çalışmalar öngörülecek.» İKİNCÎ GRÜP LÎBERAL Bunlarm yanmda bir de eski AP Izmir milletvekillerinden Mehtnet Ali Aytaç'ın parti kurmak için Ege bölgesmde çalışmalara başlayacağı bildirildi. Mehmet Ali Aytaç'ın tzmir. Aydın, Muğla ve dığer illerde «yalntz başına» yoklamalar yapacagı ve daha sonra açıklamada bulunacağı açıklandı. ÖZAL'IN TEIVIASLARI ülusu hükümetinin Başbakan Yardjmcısı Turgııt özai da yeni siyasi oluşum içinde admdan sözettiriyor. Başbakan Yardımcılığı'ndan istifasmdan sonra parti kuracağı yolundaki spekülasyonları bir yakını «Politlkaya soyunması parti kuracağı anlamına gelmez» diye yanıtlayan özaı İstanbul, Bursa ve Eskişehirli işadamlanyla bir seri görüşmeler yapmıştı. Turgut Özal son olarak 9 nisanda Ankara'da üst düzeyde bazı görüşmeler yaptı. SOSYAL DEMOKRAT AKIM Parti kurma çalışmaları içinde üçüncü ana düşünceyi oluşturan «Sosyai Demokrat» niteliktek) faaliyetlerde «tek bir parti kurulmasj» yolunda yo6un çabalar Rösterildiği bildiriliyor. Sosyal Demokrat tabana dayaiı çalışmalar değışik merkezler tarafından yürütülüyor. Bun lar arasmda yer alan çalışmalar şöyle sıralanıyor: • Başbakanhk Müsteşarlığı' ndan yeni emekli olan Necdet Calp'ın önderliğinde yürütülmekte olan harekette emekJi Korgenera] Şeref Uğur, eski Tabii Senatörlerden Mucip Ataklı, Dr. Turhan Timuçin, gazeteci Kemal Aydar. gazeteci Aytekin Yıldız, a\njkat Ümit Teoman, avukat Engin Aydın, avukat Günseli Özkaya, Ayhaıı Çopur (Ticaret Bakanlığı eski memurlarmdan), Mustafa Kemal Palaoğlu (eski Sivas milletvekili) gibi isimîer göze çarpıyor. • Gazeteci yazar İsmail Cem tarafından İstanbul'da yürütulnıekte olan bir harekette tsorik çalışmalann tamamlandığı, ayıuca siyasi kadrolasma için ıse, kendine taban arayışı ıçmde bulunduğu belırtiliyor. • Eski Genel Sekreter Yardımcıları ve Grup Başkanvekilleri'nce yürütülmekte olan çalışmalarda şu kişiler görülüyor: Muammer Erten, Hüdai OraJ, Recai Kocaman, Cevat Sayın, Fikret Gündoğan, Ferda Guley, İsmail Hakkı Birler, Salilı Tanyeri. ERDAL İNÖNt). Siyasi kulislerde Sosyal Demokrat oluşumun Erdal İnönü'nün liderliğinde bir bütünleşme sağlanabilmesi açısından bir arayış bulunduğu beUrtiliyor. Sosyal Demokrat kesimdeki gelişmelerin Erdal İıiönü1 nün vereceği karar doğrultusunda açıklık kazanacağı bildiriliyor. İstanbul'da ve Ankara'da Erdal İnönü ile yapılan görüşmelerde înönü'nün şu görüşü dile getirdiği vurgulanıyor: «Sosyal Demokrat hareketln partiieşmesi bölümü gerçekleşirse, hareket içinde bütünlük sağlanırsa, bana düşen görevi yaparım, katkıda bulunurum. üunu bekleyeceğira.» ardındaki (Baştarafı 1. sayfada) dukça geniş tutulan siyaset yasaklarınm kişilere yönelik maddeleriyle geçmiş dönem deki önemli politik kadrolar, yeni açılacah dönemin dışmda tutulmuştu. Bu kez getirilen yeni düzenleme ile bugünden adı bilinmeyen, aına yeniden demokrasiye geçişte kişiliğini duyuracah olanlara da siyaset yasağı getirilebüeceği anlaşılmaktadır. Nitehim çoh partili relime yönelirhen, seçim sonuçlannm ilânı gününe kadar, MGK'nin yeni kişilere siyaset yasoğı uygulama yetkisi sahh tutulmaktadır. Siyasi Partiler Kanunu ayrıntıh ve özenli bir yasaklar sistemini içermektedir. Bu durumda politika ortamına açılışta çoh ihtiyatlı ve titiz olmah yetmiyecektir Yasaların ve uygulamaların bütün boyutlarını siyasal hayatta görebilmek için zamana gereksinme vardır. Geçmiş dönemdeki acua. rırı Türkiye'yi çoh partili politika hayatına karşı kuşhulu bir ortama getirdiği anlaşılmaktadır. Acaba yeni düzenlemelerle gerçekten sağlıklı bir siyasal demokrasiye geçebüecek miyiz? Yoksa yasaların öngördüğü sistem tıkanacak mıdır? Bunu şimdiden kesürmeye olanak yoktur. Toplumlar herşeyi yaşayarah öğreniyorlar; Türk toplumu da yaşayarak ve deneyerek demokrasi yolunda amacına ulaşacaktır. ••• y GERÇEK tır. siyaset Selcuk Üniversitesi rektörü Prof Güngör İstanbul'da öldü İstanbul Haber Servisi Konya Selçulc Üniversitesi Bek törü Prof. Dr. Erol Güngör <45) îstanbul'da geçirdiği bir kalp krizl sonucu öldü. . 1982 temmuz aymdan bu yana Konya Selçuk Üniversitesi RektörlUğünde bulunan Prof. Güngör, geçen cuma güntl evini Konya'ya taşunak üzere Istanbul'a gelmişti. tstanbul'daki işlerini tamamladıktan sonra Konya'ya gitmek üzere dün sabah Beşiktaş'taki evinin önündeki otomobiline binerken kalp krizi geçiren Güngör yere «Süştü ve Şişli Çocuk Hastanesine kaldınlırken yolda öldü. Cenazesl yarın Beyazıt Camisinde kılmaeak öğle namazmdan sonra Zincirlikuyu mezarhğında topraga verilecek. Kırşehir dogumlu olan Güngör, Edebiyat Pakültesini bitirdi, 1978'de profesör oldu. Sosyal psikolog olan Rektör, Kültür ve Milli Eğitim Bakanlığmda bazı görevlerde bulundu, bazı gazete ve dergilerde ıazılar yazdı. Evli ve bir çocukluydu. (Baştarafı 14. Sayfada) de sahip olduğu soruraluluklan, eskiden olduğu glbi şimdi de yerine getirebilmesj |çin yeni bir yol bulması gerekmektedir.Dışışleri Bakanlığı sözcüsü Büyükelçi Nazmi Akıman ise, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Burt ilo yapılan göruşmelerin, geniş kapsamh olarak cereyan e'.tiğini beiirtti. Bu göruşmelere Kıbns sorununun. Yunanistan ile ilişkilerin. DoğuBat; ilişkilerinin, silahsizlanma ve detant konulannın ^le alın dığını. Türkiye ile ABD' nin bu konulardaki görüşmelerinin karşılıklı olarak belirtildiğiai söyledi. Burt (Baştarafı 1. sayfada) ların aralannda yeniden canlandırıluıasma sebep olacak ve bunların dışındaki (Baştarafı 1. sayfada) kişilerce böyle bir ortamın haklarınuzi elde etmemize dek oluşınasmı teşvik ve tahrik sürecek mücadeleye katılmadan edecek yazılı veya sözlü beseyirci olarak kalamaz» diye ko yanda bulunulması, nuştu. b Yeni partilerin ve Keşişyan, konuşmasınm somensuplarmın gerek kurununda Cumhurbaşkanı Cemayel luş, gerekse ilk milletvekili ve Lüboan Ordusu tarafmdan genel seçimleri sırasında temsil edilen meşru otoriteye kamuoyuna tanıtılmaları ibağlılıklannı açıkladı. çin yapılacak çe$itli faaliPARTİLERİN BtLDİRtSt yetlerde, feshedilmiş siyasi Lübnan'daki 3 Ermeni siyasi partilere re mensuplanna paztisi Taşnalc, Hınçaic ve Ram ilişkhı olarak suçlayıcı, gavar da ortak bildiri yayınlamethedici veya savunucu dılar. Ortak bildiride Türkiye nitelikte yawlı reya sözlü ağır bir dille suçlandı. Türkiye' nin tarilü gerçeTUefi tahrif ettl "beyanda bnlunultnası, ğl ve tarihi Ettnenl toprakları c 12 Eylül 1980'den bn na yabancı topluluklan yerleşyana ve bundan sonra Milli tirdlğini iddialanna yer verilen Güvenlik Konseyinin karar, ortak bildiride, «Ermeniler ola bildiri ve icraatı ile Cumrak haklarunızı elde edene ve hurbaşkamnın halkı aydın Işgal edilmiş topraklarımızı kur tarana dek mücadeleyi sürdüre latmak için yurt içindeki ceğiz» denildi. yaptıkları ve yapacakları ÜNtVERStTEDE gezilerdeki beyanlarının ve TOPLANTI 1402 Sayılı Sıkıyönetim Ermeni ögrencilerin yoğun Kanunu çerçevesinde sıkıbulunduğu Beyrut Amerikan yönetim komutanlarımn Üniversitesinde düzenlenen bir koyduklan yasaklar ve altoplantıda ise, Üniversitenin dıkları kararlar ve beyanAmerikaU yöneticisi Malcolm larının tartışma ve eleştirGerek Merkez Partisi, gerek Kerr ile Amerikalı ögretim üyelerlnden Dr. Monroe, Türki liberal kanatta ve gerekse Sos nıe konusu yapılması, ye'yı Ermenilere karşı soykı yal Demokrat kesimdeki gelişd Anayasa'nm geçici nm düzenlemekle suçlayarak, melerin bu hafta İçinde daha 4. maddesinin (a) bendi ile da hız kazanacağı ve netleşeErmenilerin Türklere karşı var kendilerine özel yasak gelıklannı sürdünneleri için kül ceği bekleniyor. tirilen kişilerle Türkiye'nin NELER DEDÎLER türlerint korumaları gerektiğiEski Demokratik Parti mil geçmiş veya gelecek siyasi ni söylediler. letvekili Ekrem Dikmen, THA' ve hukukl durumu ile ilçili KATOLİKOS ya «Kendi kafamıza ve kendi olarak sözlü veya yazılı beErmenilerin en yüksek dini yanda bulunulması yasakotoritesi olan Kilikya Ermeni gönlünıüze göre bir parti kuruOrtodoks Kilisenin başı Ka lursa siyaset yaparım» dedi, ar tır. tolikos Karekiu II, Beyrut'ta kadaşlarıyla bir girişimde bu3 Ba karar ile konulunabileceklerini söyledi. MerFransızca olarak yayınlanan lan yasaklara uymayanlar «L'Orient • l « Jour» gazebssin kez Eankası eski Başkanı Cahakkmda, flilleri başka bir fer Tayyar Sadıklar, «Şartlar de diin bırinci sayfada yera. gerektirirse memleket için suçu oluştursa dahi ayrica lan makalesinde «Nisan ayının hizmet etmeyi vazife bildiğini» 1402 Sayılı Sıkıyönetim Ka Ermeni halkı için kutsal bir soyledi. SSK Mesle'î Hastaiık nununun 16. maddesl uyaay otduğuna, çünkii şehitler ları Hastanesi eski Başhekı rınca yasal işlem yapılaayı etduğuna» değindi. mi Dr. Çağlar Kırcak, şunları caktır.» DİĞER ÜLKELERDE söyledi: Ermeni soykırımının 68. yıldönümünü andıklarını ileri sü «Sosyal demokrat bir partiren 500 kadar Ermeni, dün A nin kurulması için çalışiiyoruz. (Baştarafı 1. Sayfada) tina'da da gösteriler yaptılar. Hedef Türkiye'de çağdaş deAtina polisinin yoğun güvenlik ğı tasanya 648 sayılı Siyasi Par ınokrasiye işlerlik kazandırmak önlemi aldığı gösterilerde «Öz ve sosyal rlpmokrasiı:iıı fjerektiler Yasasmdan oldukça farklı gür Ermenistan» içerikli konuş lerine cevap verecek bir parti hükümler getirdi. malar yapıldı. Ermenilerin go» oluşturabilmektir.» DM partilere devletçe yardım terilerine iktidar ve muhalefct yapılması ilkesini getirmişken, parti temsilcileri de katıldı. Turizm ve Tanıtma eski Ba MGK yardımı benimsemedi. Marsilya'da binin üzerinde kanı Ahmet İhsan Kırımlı, hiz DM partilerin en az 15 kişi tara fmdan kurulmasını öngörüyor gdsterici 24 nisan 1915 anıtımn mete hazır olduğunu, yalanda du. Konsey bunu en az 30 ki önüne çelenk koydu. Ermeni temaslara başlayacağmı söyleşiye çıkardı. DM'nin metnindeki göstericiler ayrica Türk konso di. köy ve mahallelerde temsilci bu losluğunun önüne bir de dileklundurulması ibaresi çıkarıldı. ce bıraktılar. Turgut Sunalp'la herhangi DM'de tasandan çıkarılan önse Talıran'da da 20 bine yakın bîr teması olmadığınj bildiren çim yasaya konuldu. MGK. si Sanayi ve Teknoloji Bakam Ermeni, Türkiye aleyhinde yasi partilerle ilgili yasaklama sloganlar atarak gösteriler yap M^ehmct Turgut, «polltikaya ainceleme kurulunun oluşumu tılmayı düşünmediğuıi» açıklatılar. Tahran polisi sıta güven nu değiştirdi. dı. Hk öniemleri aldl. Lübnan'da (Baştarafı 14. Sayfada) sı, psişi keckııerı tuha£ bır rulı haleti yaratmış. Basit kişisel sorunlar çoğu kez gerçeıt oimayan siyasi gammazcılık ve muhbirliKİe çözülmcye çalışılıyor. Cumhurbaşkanı'nın başlıra otorite odakları partisinden başka ve belkı de daha ön plan da ordu ve ıstihbarat örgntu Her ilcisıne de belli ölçülerci' lsrail'in sızdıfına inanılıyor Butün bunlar toplumsai daya nışmayı cürüten, inanılmaz ölçude ınsanlann birbirine güvenslzligini besieyen etkenler. Devlet otoritesi ve can güvenlıği ıktısadi durumun toparlanreasuıa derman olamarmş. Bir haftalık dergınin yazı işlerinın şu sözienne kulak vermeli. «Bazılan, Fllistinlileri gemllere tıindiıip sönderince, ABD ve Avrupa scrmayesinin akacağtnı, batılı şirketierin yatırım yapmak için birblrleriyle jarışacagını sandı. ABD sermayest 8 aydır gelmediği glbi, plyasadan ayda 120 milyon dolar da çekildi. Çünkü FKÖ, kadrolarına ve halkına ayda 120 milyon dolar ödüyor, bu para da Lübnan piyasasına giriyordu. ABD kongresi 251 milyon do larlık yardım paketini henUz kabul etti. Ancak, bunun 100 milyon doları askeri yardıtn. 51 milyon doları deniz piyadclerinin Lübnan ordusunu eğitıtıe programı için. Kalan 100 milyon doları ise iktisadl yardını. FKÖ'nün Liibnan'da oynadıgı iktisadi roltin ortadan kalkmasının yarattığı boşluk ııe doldurulnıuş, ne de yakında doldurulabileceğe benziyor. Cnutmamak gerekir ki, FKÖ .tüketici değil üretici bir unsurdu. Lübnan'da kaldığı 13 yıl boyım. ca çok sayıda kurum ve işh'tme nıeydana gctirmiş, üikcnin iktisadi yaşamına kallnd.ı bulunmuştu.» YARINA GÜVENSİZLİK Beyrutlularda sürskli bir te dirginlik ve gerilimi gözlememelî olanaksız. Lübnan • îsrail görüşmelerinin 32. raundu da hiçbir ilerleme sağlanamadan kapandı. Ama herkes Lübnan ile İsraii arasmda bir uzlaşmaya ulaşılmasuıdan lıorku duyuyor. Çünkü, «Eğer» diyoi'lar, «Lübnan ile İsrall uzlaşırsa halimiz harap. Bu durumda Ai'ap clünyasının öfkesi Lübnan üzerinde pallayaoak. Burası yine kanşacak.» Peki eğer ya uzlaşma sağla BEYRUT HER TÜRLÜ namazsa? «O zaman da yandık» diyorlar. «Böylc blr durumda, İsrail'in haskısı artacak. İsraii polltikasınm uzantısı durumundaki Falanjistler baskı yöııtemlerîne başvuracaklar.» Cumhurbaşkanı Emin Cemayel. ıtendisinin de yoneticilerinden olduğu, babasınm kurup yönettiği Falanjist Partisi'nin üyelerini dcvletin kilit noktalarına getıriyor. Bir zamanlar, kardeşinın çevresinde olanları, verdigi devlet görevleriyle kendisine bağlamakta. Beyrut'un Batı kesiminde yaşayanların korkusunun önemli bir nedeni de bu gelişmelerden kaynaklanıyor. Şimdilik, intlkamcı bir biçimde eski defterler açılmamış. Ama devlet ciha zına Falanjistler, tam anlamıyla hakim olduklarında, yann öbürgün açılmayacagmdan kim se emin değil. Yavas ve sürekli göç işte bu nedenle oluyor. LUbnan îsrail görüşmelerinin tıkamkhğı da tedirginlik ve gerilimli yaşamm devamı demek. Yani, ne tsrail'le uzlaşma, ne uzlaşmama ve ne de durumun böyle sürüp gitmesi kim senüı işine gelmlyor. LUbnan'ın başkenti, Ortadoğu' daki belirsiz ve herhangi ve her türlü gelişmeye gebe, kaypak ve tehlikeli ortamuı bir aynası gibi. Daha Ne İ HOTİR Kanıt OKTAY AKBAL Olsun? (Baştarafı 2. Sayfada'i Abdülhamit'in ne denli başarıh, ne denli gerçek 'miîlyetçi', yurtsever bir kişi oiduğuna daha ne Kanıt olsun? Mithat Paşa ve Namık Kemal başta olmak üzere bütün ilerici, aydınları sürgünlerde acılar çektirmesi. ortadan kaldırması, 23 yıl bu ülkeyi acımasız 'dikta' yönetimi altında yönetmesi, uygarlığın bu yurda glrmesini kesinlikle önlemesi mi? Vahdettin'in 'vatan haini' olduğu ise tarihsel bir gerçektir. Buna 'delil' aramak ne demek? Atatürk'e ve yurtsever Paşa'lara verdiği idam cezaları, Anadolu'da bağımsızhk için çarpışan insanlan ezmek için gönderdiği Hilafet ordulan, Anzavur çeteleri, sonra da tngilizlere sığmarak yurttan kaçması... Bütün bunlar son Osmanlı Padişahının "vatan hainliği'nin kanıtları değilse nedir? Yoksa. 'Tercüman' yazarlanna göre bütün bunlar yurtseverlik 'milliyetçilik' midir? Kanıt arayan 'gençler' biraz tarih okusunlar. Yakın geçmişin gerçeklerini sağlam kaynaklardan öğrenmeye baksınlar. Blr takım maksatlı klşilere kapılıp yanılgı uçurumlarına düşmesinler... Dikmener (Baştarafı 1. sayfada) birlerinden Cengiz Çandar kazandı. Bulvar Gazetesi'n den Mehmet Barak'a da Seçici Kurul özel Ödülü verildi. Çandar ve Barak'ın ödül leri. Bülent Dikmener'in 4. ölüm yıldönümü olan 27 nisan 1983 çarşamba günü saat 10.00'da îstanbul Ga zeteciler Cemiyetl Burhan Felek salonunda yapılacak törenle verilecek. Törende Dr. Emre Kongar «Gazete cinin Toplumsai Sorumlulu ğu» konusunda bir konuşma yapacak. 19 Nisan 1983 günü toplanan Seçici Kurul. Cengiz Çandar'ı geçen yıl haziran ayında îsrail'in Beyrut'u kuşatması sırasında 14 ha ziranda Beyrut'a giren ilk Türk gazetecisi olması ve verdlği özel haberler nede niyle ödüle değer gördü. Mehmet Barak'a da Bulvar Gazetesinde 5 ve 6 temmuz 1982 tarihlerinde yayınlanan başta et ve konserveler olmak üzere gıda maddelerinin bozuk olduğunu belgelerlyle ortaya koyan haberlerlyle Seçici Kurul özel ödülü verilme st kararlaştırıldı. CENGtZ ÇANDAR KtMDİR 1948 yılında Ankara'da doğdu. Ankara Üniversitesi SBP Uluslararası tlişkiler Bölümünden 1970'de m e ^ n oldu. Kısa blr dönem ODTÜ'de asistan olarak çalıştıktan sonra 197174 yıllan arasmda Ortado ğu Ülkelerl ve Avrupa'da yaşadı. Gazetecillğe 1976 yılında Vatan'da başladı. Daha sonra kısa bir dönem THA'da çalıştı. Cumhuriyefe 1979'da girdi. Cengiz Çandar Cumhuriyet Gazetesinde çalışırken özellikle Arap ve Ortadoğu konularmda uzmanlaştı. 1976'da yaymlanmış «Direnen Filistin» ve 1980'de ya yınlanan «Dünden Yarına tran» adh kitapları var. Yİ ne Filistin ve Ortadoğu so runları üzerine ikl kitabı rtaha yayına hazırhyor. Ev ıl olan Çandar, înglllzce, Fransızca ve Arapça blliyor. Tedbirli ve ihtiyatlı (Baştarafı I. sayfada) saklamaya tabi olanlar* biçiminde bir kavram getiriliyor. Ama, 'Özel yasaklamaya girenlerin» tanırnı geçici maddelerde yer almıyor. Dördüncü geçici maddeyi bir kez daha hatırlarsak. «Öze! yasaklamaya tabi olanUtrın..." Bu durumda 'MGK onayı dışında halacak kişiler olduğu» ortaya çıkıyor. Ancak, şunu hemen belirtmek gerek: Bunlar geçici maddeler. Yani, ilk seçimlerin yapılması, ilk Meclis'ın oluşumu sırasında geçerli olacak kurallat... ilk Meclis'in oluşturulmasmın yöntemlerini sergileyen ilkeler... Meclis'in açılışma giden yolda ilk aşama 18 Mayıs tarihi. Şimdi basmda hergün parti kurma faaliyetlerine ilişkin haberler yer alabilecek. Suçlayıcı, övücü ve yerici biçimde olmamak koşuluyla. 16 Mayıstan itibaren parti kurulmasma fiilen baslanacak ve ağustos başından itibaren de, yenl partiler merkez yoklaması yoluyla sekizyüz milletvekili adayı belirlameye başlayacaklar. Yani, dörtyüz milletvekilinden oluşacak yeni Meclis tam sayısımn iki katı kadar aaay gösterecekler. Gerek MGK'nin yenl bildirisi, gerekse siyasal partiler yasasmın geçici maddeleri ashnda Cumhur başkanı Evren'in konuşmalanııda sürekli vurguladığı düşünceyi somutlaştınyor: »12. Eylül'den sonra Türkiye yeni bir Türkiye olacaktır... Yeni partiler. yeni insanlar. yeni kurumlar, yeni üniversiteler, yeni seııdikalar... Bu oluşumda ne eskiye rağbet olacak. ne dc herkes istediğini yapabilecek...» Katılsak da, katılmasak da, yeni bir yapmın oluşumuna her geçen gün yeni bir tuğla daha Ko. nulduğunu şimdi de siyasal partiler yasası net bir biçimde gözler önün© seriyor... DM üyeleri (Baştarafı 1. sayfada) yanıtladılar: Cemil Çakmakh: Yeni siyasi yaşamm gerçek boyutlannı henüz bücmiyorum. Gelişmelere göre karar vermek istiyorum. Ilamtü Açan: Hayır sıyasete atılmayacağım. Alaaddin Aksoy: Siyasete atıl mak istiyorum. Eşref Akıncı: Hadiselerin ne ter göstereceğiai bilemiyorum. Ali Nejat Alpat: Şu anda birşey söylcyemem. Nermin öztuş: DM üyelerlnin siyasete atılmaması gerektığini düşünüyorum. Siyasete atılmayacağım. Mümin Kavalalı: Siyasetle hiç ilgirn yok. Ne bir yönelimim, ne do bir arzunı var. Devlet memurluğu statum devam ediyor. Ayrılma düşüncem de yok. Pek. büyük bir şey olur da hakikaten iştiyakla ina narak yönelebileceğimiz bir ab mosfer olursa belkı ancak a şartla bir değişiklik düşuııebilirim. Halil İbrahim Karal: Ünivevsiteden henüz ajTilmadım, karar verince gereğini yapacağım. Ertuğrul Alatlı: Şu anda ha yır. İleride mevcut politika boşluğunu doldurmaya soyunacak kimselerin kişilikleri, beni politika sahnesinde savaşmaya zorlayabilir. Daha hızlı büyümek (Baştarafı 9. SayfadaV niliyor. Bizde halk bunu öğreniyordu. Şimdi bunların parasını ödeyelim falan diyereA yanlış adımlar atmaya». lım, öğrenen bir halkı tekrar tembelliğe alıştırmayalım. SORU Son sorum da bankalarla ilgili; bu konuda getirilmek ist«nen yeni önlemleri, kararname taslağını na, sıl dcğerlendiriyorsunuz? ÖZAL Şimdi burada da ekonomi kaidelerinin dışma çıkmaktan, aşın müdahaleden kaçmmak lâzım. Tedblr, lerin mümkün olduğu kadar genel çerçevede kalması lâ. zım. Ben burada iki önemli nokta görüyorum. Birincisi, belli bir rakama kadar mevduatın sigorta ettirilmesl. O sigorta slstemi bankaları da kontrol eder, iyi çalışmayan. bankadan sigortayı kaldırıyorum der. İkincisi, banka bilançoları standart hale getirilmeli ve serbest mall müşavirlerce incelenmelidir. Her sene bankanın kârızararı ne, herkes bunu bilmelidir. Ondan sonra halk doğru ka, ran kendisi verebilir. SORU Faiz serbestisi ve diğer konularda ne dlyorsu: nuz? ÖZAL Bence bütün bankaları aynı faize mecbur etmek de yanhştır. Küçük banka var, büyükten daha sağlam, bırakm iki puan fazla faiz versin, ne olur yani? Yanlış hesap yapmışsa bilançosunda görünecek. Faiz serbestisi ancak böyle bir sistem içinde yerine oturur. Bence meseleleri böyle halletmek lâzım. Yoksa Maliye Bakanlığı müdahale edecekmiş, hiç bir şey ifade etınez. Yahut da banka müdürlerini Maliye tasvjp edecekmiş, etse ne olur, etmese ne olur? Bunlar hepsi bence yanlış. Önemli olan bankalar arasmda rekabet düzenini, yeniliklerin gelmesini temin etmek. Bu açıdan da yabancı bankalarm gelmesini müsbet bir hadise olarak görüyo, MGKdan Necip Bilge: Şimdilik prensip olarak düşünmüyorum. Mahir Canova: Kısmet olursa inşallah görev alabilirim. Grup lar henüz oluşmadı. Bu neden le hangi grupta yer alacağıma MEHMET BARAK KİMDİR 1951 yılında Gaziantep' ilişkin birşey söyleyebilmem de doğdu. İstanbul Gazete mümkün değil. cllik ve Halkla İlişkller Şerafettin Yarkın: Şimdilik düşünmüyorum. •iüksek Okulu'nu bitirdi. Bekir Saml Dace: Şu nokta Gazeteciliğe 1975 yılında da bir beyanda bulunmak is Günaydın'da başladı. Daha temiyorum. sonra sırasıyla Ayrıntılı Ha İsmail Şengiin: Ben gelecek siyasi yaşamı bir ölçüde 12 ey ber, Vatan. Hakimiyet, EkonomiPolltika, Hürriyet lülden sonra devam eden restorasyon hareketinin bir deva gjzetelerinde muhablr, jsmı şeklinde görürsem ve şart tihbarat şefi, teknik sekre lar elverlrse politikaya devam ter olarak çeşltli görevlerediyorum. 12 eylül doğrultusun de bulundu. Bu arada yazda ortaya konacak parti ya da dığı toplumsai İçerikli hipartilerden birinde yer alma kayeler edebiyat dergîlerin yı uygun bulurum. de yayınlandı. Halen BultsmaU Arar: Şu anda dü var Gazetesinde muhabir şünmüyorum. Bir şey söylemek olarak çalışan Mehmet Ba için daha çok erken. Karar vermek olayların gelişmesine rak evli ve bir çocuk babası. bağlı. vum. BİTTİ İSTANBUL'DA (Baştarafı 1. sayfada) maması durumunda, Patrikhaneyi İstanbul 'dan İsviçre'ye, ya da ABO'ye taşıyabileceğini söyledi. Los Angeles Times Gazetesi, ABD'deki Ortodokslarm dinsel özgürlük konusunda Türkiye'ye baskı yapılmasmı istediklerini, bu konuda çeşltli çevrelerle birlikte, Amerikan Hükümetinin de resnii desteg;nî sağlamaya çalıştıklarını bildirdi. Türkiya'nin Los Angeles Başkonsolosluğu görevlilerindeıı Ahınet Alpman da yaptığı açıklamada, Ortodokslarm dün ku açıklamalarmm Yunanistan'm politik propagandasmm bir uzantısı olduğunu beiirtti. 120 yıl boyunca bankacılıktaki tüm yenilikleri bilinçle uygıüadık. Bugün de 120 ydlık tecrübemiz ve çağdaş bankacıbk imkanlanyla hizmetinizdeyiz. 120 YIL Türidye'nin en eski bankası