25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
:UMHURİYET/6 HABERLERİN DEVAMI 28 ARALIK 1983 ]üce zammı petrol bayileri sevdî üarafı 1. Say/ada) luşer" diyor. Ismail Aylemiz, İstanbul'un büyük petrolcülerinden. 10 gün ncesine kadar Petrol Ürünleri İşfverenleri Sendikası başkanıydı. "Hükümetin son kararını çok lumlu bulduğunu" söylüyor: "Biz çimenloda, demirde olIdugu gibi stok beyanının kaldıInlmasını istiyorduk. Eskiden jAkaryakıt Fonu vardı, biliyorsujnuz kaldırılmıştı. Özal hukümeti [Akaryakıt Fonu'nu son kararnaneyle yeniden getirdi. Ama biz tbu kiiçiik zammı beklemiyorfduk. Bu zam, bundan sonra jzamların sık sık yapılmayacağı. [aradaki farkın Fon'dan karşıla[nacağı anlamını getiriyor." A>iemiz, stok beyanı istenme[mesini "çagdaş bir olay" olarak Initelendiriyor. Yüzde 3 dolayınfdaki farkın, bayiler için hükü[ metin bir primi sayılamayacağı| m vurguluyor. "2.5 liralık fark gene serma[yemizden bir şey götürmüstiir. tZamlar kârtarı düşürmektedir. tGötürmedigi tek şey, yıllardır folagelen stok bildiriminin kal14ınlmasıdır. Stok bildirimi kal[ dınlmakla cok riiri bir wv »ctirilmiştir. Bayinin menfaaline kiiçiik bir olumlu olaydır." PÜİS Genel Başkan Yardımcısı, eski milli giireşçi Ahmet Ayık, "Yetıi gelişmelerden hiç haberim yok. Gerçi Devlet Bakanı İsmail Özdağlar'la görüşmüştiik, ama bize bu konularda bilgi vermemişti." Ayık'a göre, 'Bayiler için bir avantaj yok ve hepsi de vergilerini çok normal ödüyorlar." Barbaros Shell şirketinin bir ilgilisi, "Devletin kendilerine şöyle dedigini" anlatıyor: "Aradaki fark için beyanname vermeye kalkarsanız, yapılacak kırtasiye masrafına degmez. Alın aradaki bu farkı, ananızın ak sülii gibi belal olsun" dedi. Şoför Yusuf, şoför Ali'nin ortak yakınması ise şöyleydi: " N e diyelim kardeşim, söylenecek bir şey kalmadı ki. Siz her zamdan sonra gelip aynı şeyleri soruyorsunuz, biz de aynı şeyleri söylüyonız. Biz bıktık. siz bıkmadınız mı? ' Şoförler Derneği yetkililerine, "Zam hakkında ne düşüniiyorsunaz" diye sorulunca, "Şimdi IMH «ÜKünMvnrHnk" riivnrlar Başbakan Özal, " d o l a r " dedi, " Z a m konusu dolar meselesi. Dolar değeri degiştikçe ufak tefek ayaıiamalar lazım. Zaten eski dönemde bu a>arlama noksan yapılmıştı." Doğru Yol Partisi Başkanı Yıldınm Avcı, " 3 8 gün önceki zammın heniiz sindirilmediğini" vurguladı, "Fiyat artışlannın nerede duracagını bilmek vatandaşın hakkıdır," dedi. "Hükumel çözüm göstermiyor. artışlann devam edecegini açıklıyor." MDP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Hocaoglu'na göre, zamlar konusunda tepki göstermek için "heniiz erken". Hocaoğlu hükümet programına Meclis'te çekimser oy verdiklerini hatırlattı: "Çekimserlik hükümete bir zaman lanımadır." SODEP Başkanı Erdal tnönü, "40 gün önceki akaryakıt zammı yapıldığında da söylemiştik," diye konuştu, "Bu zamlar paramızın değeri düştüğü için yapılıyor ve büiün ürelim mallarına yansıyor. Zammın etkilerini herkes başkalarına aktarabilir mi? ürta diregi zineirieme zamlardan ıının voilannı bulmalı ŞeUefyan'dan Suat Sürmen'e ve Mataracı'ya (Baştarafı 1. Sayfada) Rastlantı işte, ne dersiniz. Cevher Ozden, Cenevre'den Türkiye'ye dönmek istiyor. Azmi Karo ve Şellefyan'ın damadı avukat Favre,"Seni tsviçre'de tııtuklayacaklar" diye Banker Kastelli'yi İsviçre'den çıkartıyorlar. Oysa Isviçre'de Cevher Özden ile ilgili bir tutuklama kararı yok. "Kimin eli kimin cebinde" derler. Isviçre'deki Türkler birbirleriyle böyle içli dışlılar. Yahya Demirel ile Isviçre'deki "FinansKapital" olayını konuşuyoruz. Bebekli Muslafa. olaylan karikatürize etmekte oldukça başanlı. fakat Yahya, Bebekli Mustafa'nın esprilerinden pek hoşnut olmuyor. Yahya Demirel, Türkiye'deki olaylan soruyor. Doğru Yol Partisi ile ilgili gelişmeleri dikkatle izliyor. "tki yol v a r " diyorum. "Ya liberal kapitalizm ya da demokratik sosyalizm".. Başını sallıyor, " D o g r u " diyor, "Böyle olmah". Yahya Demirel siyaset ile oldukça ilgili. Gazetelerden iç politika olaylannı yakından izlediği de belli. Bu kez a b a n a soru soruyor. .Ağca olayını merak etmiş, " N e göriişmüştünüz?" diye soruyor. Ben de "Isviçre'de sag eylemcilerin kapı kapı dolaşıp, Tiirk is adamlanndan para istediklerini" söylüyor ve "Doğru mu bunl a r ? " diye soruyorum. "Ben karşılaşmadım, ama duydum, her yerde dolaşıyorlar." Sözü sağcı ve solcu eylemcilere getiriyoruz. Ben, profesyonel katiller dışında, sağda ve solda eylemlere sürüklenmiş gençlere acıdığımı söylüyorum, "kullanıldılar" diyorum. " E v e t " diyor. "Kullanıldılar". "Mobilya yolsuztugu" devletin 20 milyon 694 bin lira 80 kuruş zararına yol açmış. Bu, I975'in rakamları. Bunu, onıa, yirmi ile çarpın, ne eder? 200 milyon, biiemediniz 400 milyon? Bir bunu, bir de banka, banker ve şirket iflaslarının Türkiye'ye maliyetini? Her yolsuzluk kendi çapında bir olaydır. Devletin her kuruşunun ayrı ayrı önemi vardır. Ama mobilya yolsuzluğundan bu yana neler yaşandı? Kıhfına uydurulmuş ya da uydurulmamış yolsuzluk dosyaları, milyarları aştı, geçti. Bu dosyaları duydukça, gördükçe, emin olun, "mobilya yolsuzluğu'nu pek o kadar önemsemiyorum artık. Şimdi anımsayınca gülüyorum: Olayı ortaya atınca Yahya Demirel, avukatı Tugrul Toklucu aracılığıyla bana, Allan Öymen'e, o zamanki Yazıişleri Müdürlerimiz Çetin Özbayrak ve Bülent Dikmener ve Ticaret Bakanlığı'nın Müsteşarı Şeref Durugönül aleyhlerine milyonluk tazminat davalan açmıştı. Avukat Toklucu, bu davalar nedeniyle düzenlediği basın toplantısında "şüphesiz davalılar bu dava sonunda mahkum olacaklar" biçiminde konuşup meydan da okumuştu. Şimdi Toklucu'nun dilekçesine yeniden bakıyorum. Alın size bir bölüm: "Kanaatimizce ve inandıgımız büyük Türkiye devleti idealine ve bu ideali oluşluracak milliyelçi ülkü dogrultusuna lers düşen sol ve daha doğrusu solun her çeşidi ülkemize ve milktimize zaraıiıdır ve bu zararı hergüngörmeyen, hissetmeyen kimse kalmamıştır." Tuğrul Toklucu, açtığı davaların hepsini kaybetti. 1960 ihtilalinden sonra Ankara Barosu'ndan bir kısım avukatın "DP'lilerin davalan alınmasın" diye çıkardıkları bildiriye imza atan Toklucu, Yahya Demirel'in avukatlığından sonra 1983 yılında siyasete soyundu ve Doğru Yol Partisi'nin Kurucu üyesi oldu. Ancak MGK tarafından veto edildi. Toklucu, önümüzdeki günlerin politikacı adaylarından biridir. Daha neler oldu. Örneğin: O günlerde "İnsan kendi dostunu kendi seçebilir ama akrabayı secemez, ondan kopabilmek maalesef kendi elinde degildir." "Akrabanın akrabaya ettigini akrep etmezmiş" sözü ne kadar dogru. Kalbini kırdınız milletin ey beyler" diye yazan Osman Kibar, belki bugün Yahya Demirel'in dostu oldu. Orasını pek bilemeyiz. Mobilya yolsuzluğu nedeniyle birçok kişi yazı yazdı. Yorum yaptı. Bunlardan biri, Akın Simav adlı İzmirli bir gazeteciydi. Akın Simav, 1977 seçimlerinde CHP milletvekili olarak parlamentoya girdi. 1980 öncesinde Demirel hukümeti güvenoyu alırken, oylamalara katılmayan Simav, partiden istifa etti. Daha sonra da o günlerde siyaset kulislerinde adı çok geçen HEMA şirketine girdi. Işin ilginç yanı şu: Akın Simav hakkında milletvekili seçilmeden önce mobilya yolsuzJuğunu konu alan bir yazısı nedeniyle "hiikümetin manevi şahsiyelini tahkir" suçundan dava açılmıştı. Bu dava geçenlerde sonuçlandı. Akın Simav mahkum oldu; şimdi hapis yatacak. Bu da kaderin cilvesi! Yahya Demirel ile bunları da konuşuyoruz. Kimine gülüyor, kimine küçük yorumlar ekliyor. BAĞBANK OLAYI Bir ara "ya Bağbank?" diye soruyorum. Demirel'in Bağbank'ta da ortaklığı vardı. Bankanın yüzde 17 payı, Yahya Demirel ve ortağı Atıl Akkan tarafından satın alınmıştı. KöyKoop aynı bankada yüzde 46 paya sahipti. Demirel ve Akkan, bankadaki paylarını, Suat Sürmen'e sattılar 1981 yılında bankanın sermayesı artırıldı. Bazı siyasal davalar nedeniyle sıkıntıda olan KöyKoop da devreden çıkanldı. Suat Sütmen, Gümrük ve Tekel Bakanlarından Tuncay Mataracı'ya 115 milyon rüşvet verdiğini açıklayan işadamıdır! Suat Sürmen, demir dışalımcısıdır. Jsviçre'de Onidor fîrmasınca gönderilen demirlerin gümrüklerden çekilmesi için Mataracı'ya 115 milyon rüşvet vcrmiştir. Onidor firmasının ortakları arasında yine Mıgırdrç Şellefyan vardır. Fuaı Arpacı adındaki bir başka işadamı da işin içindedir. Arpacı da Demirel'in yakınındaki M. Yaşar Ülfeti'nin yakınıdır. Cenevre'de sordum, soruşturdum, Şellefyan ile DemirePin arası, pek o kadar iyi değilmiş. Demirel, bu konuda hiçbir açıklama yapmıyor. Yahya Demirel olayı, basdöndürücü ilişki zinciri içinde küçü cük bir olaydır. Bu ilişkileri, tek tek değerlendirirseniz Türkiye'de düzenin kimler yararına, nasıl döndüğünü iyice anlarsınız. Evet, olayın üzerinden neler neler geçmişti. Davalar birbirini izlemiş, Maliye Bakanlıgı 20 milyonluk hazine zararını ödemek için dava açmıştı. Yahya Demirel de bu sırada Cilvegözü sınır kapısından kaçıp, lsviçre'ye yerleşmişti. O günlerde, bu kamu alacağının nasıl tahsil edileceğini bir değerli maiiyecinin kafeminden öğrenmiştik. Yazılarını ilgiyle izlediğimiz bu maliyeci, 21 mayıs 1977 günü gazetemizin "CMaylar ve Görüşler" başlıklı köşesinde yayınlanan yazısında Yahya Demirel'in hazineye verdiği zararın nasıl ödetileceğini anlatmaktaydı. Bu değerli Maliyeci, Özal hükümetinin Maliye ve Gümrük Bakanı sayın Vural Ankan'dır. BU DLZEN BÖYLE Mt GtDECEK? Bebekli Mustafa'nın evinden çıktıgımda saat sabahın üçiinü geçiyordu. Yahya Demirel'le el sıkıştık, yurttaşlığa dönmesi dileğinde bulundum ve gecenin karanlığında otele doğru yola koyuldum. "Yeğen" sözcüğünü siyasal yaşamımıza yerleştiren Yahya Demirel, pek konuşma yanlısı değildi. Birçok konuyu da susarak ya da hafifçe gülümseyerek geçiştiriyordu. Konuşsa, kimbilir kimler tedirgin olur, kimlerin uykusu kaçardı? Gecenin karanlığında otelime doğru giderken düşünüyordum. "Bu düzen böyle mi gidecek, pireler filleri yutacak?" Reagan: Teroıizmle mücadeleye yeni yaklaşım gerekiyor WASHİNGTON (».».) ABD Başkanı Ronatd Reagan, Lübnan ve Kuveyt'deki bombalı saidırılar Türk diplomatlarının anlamsızca katledilmesi ve Papa'ya karşı girişilen saldınların terorizmle mücadelede yeni bir yaklaşım getirme gereğini ortaya koyduğunu söyledi. Başkan Reagan California'ya hareketinden önce Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada, teröristlere karşı uygar ulusların istihbarat bilgilerinin paylaşılması ve güvenlik ekipterınin yetişlirilmesi gibi alanlarda işbirliği yapmalan gerektigini bildirdi. Papa Ağca (Baftara/ı l. Sayfada) Ağca'nın alçak sesle konuştuklarını bu nedenle sözlerini duyamadıklarını belirttiler. Papa ile Ağca, İtalyanca konuştular. Bir Vatikan yeıkilisi, Papa'nın görüşmeden "çok duygulandıgın ı " söyledi. Yetkiliye göre, Papa şöyle dedi: "Tam olarak güvendigim bir kardeşimle konuştum." Cezaevinin kapısında toplanan ga2eteciler, Papa'ya Ağca ile ne konuştuğunu sordular. Papa bu soruyu şöyle yanıtladı: "Bu benimle onun arasında kalması gereken bir sırdır." Papa, vurulduktan beş gün sonra hastanede iken Mehmet Ali Ağca'yı bağışladığını söylemişti. Mehmet Ali Ağca ise, bu yılın başlarında gazetecilere Papa'yı vurduğu için pişmanlık duyduğunu ve 2. Jean Paul'e hayran olduğunu söylemişti. Ağca ayrıca, Vatikan'a da mektup yazarak Papa'yı vurduğu için af dilemişti. Papa'nın Noel nedeni ile ziya ret ettiği Rabibbia Cezaevi'ndt çok sıkı güvenlik önlemleri alındı. Papa kendisinı bekleyen yetkililerin alkışları arasında Rabibbia'ya geldikten sonra cezaevinin kilisesine giderek oradaki 500 kadar sivil giyimli mahkumla selamlaştı. Mahkumlardan bazılan Papa'nın yanağını ve elini öptüler. Papa daha sonra kadın mahkumlara hitaben yaptı ğı konuşmada şöyle dedi: "Bugünün özellikle Agca ile görüşmenin benim için tarihsel bir önemi var, benim için olaganüstü ve harika bir gün otdu. Suikastçimi beni vurduktan sonra kabil olan en kısa sürede kamuoyunada duyurduğum gibi affettigimi, iki yıl sonra yüzüne karşı soyleyebilme imkânına kavuştum" Luco Unesti adlı sağcı bir terörist, Papa'nın ziyareti nedeni ile yaptığı konuşmada şöyle dedi: "Papa'ya btıraya geldigi için minnettarız. Çünkü artık kendimizi terkedilmiş ve yalnız hissetmiyoruz. Bizi düşünen ve seven birisi olduğunu biliyoruz şimdi." StBEL İPEKÇİ: PAPA'NIN BU DAVRANIŞI NEYE YARAR? tslanbul Haber Servisi Papa'nın kendisine suikast düzenleyen ve daha önce de Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve Başyazan Abdi İpekçi'yi öldüren Mehmet Ali Ağca'yı, cezaevinde ziyaret etmesi üzerine, İpekçi'nin eşi Sibel tpekçi bir açıklama yaparak Papa'nın bu davranışını eleştirdi. Abdi İpekçi'nin Eşi Sibel tpekçi'nin açıklamast aynen şöyle: "Bagışlayıcılık yanlızca bir dine ya da Papa'ya özgü bir tavır degildir. Eşim yaşasaydı belki o da bağışlayacaktı. Papa, bütün insanlıga seslenen bir kişi olarak Türkiye'de işlenen bir cinayeti gözardı etmemelidir. Ağca'ya Türkiye'de işletilen suç bütün insanlıgı ilgilendirir. Bu nedenle bugün Papa'nın Agca ile görüşmesi, Abdi İpekçi'nin öldüriilmesini açıklama>'a yönelik olursa anlam kazanır. Kardeşlik duygularının ifadesi başka kardeşlerin yok edilmesi dikkale alınmazsa neye yarar?" Garanti Bankasmm özel hizmeti var Garanti Bankası'mn ciftcperimiz için özel bir hizmeti var. Garanti Bankası Çıftfimn Eî Kıtapları Dızısı 1. Buğday 2. Pamuk i. Ayçıçeğ 4. Tütün 5. Şekrr Pancarı 6 Fındık 7 Narencıve 8. Çay 9 Bağahk 10. Snaai.k Garanti Bankası, tüm müşterileri için özel hizmeti olan, onların işlerini çabuklaştıran, kolaylaştıran "Süper.SistenY'in dışında, yalnız tarımla uğraşanlanmız için özel bir hizmet sunuyor. Garanti Bankası müşterisi işter olun ister olmayın, aşağıda adını verdiğimiz kitaplardan konularınızla ilgili olanı size en yakın şubemize uğrayın, alın. Tarım, ülkemizin gözbebeğidir; çiftçilerimiz de Garanti Bankası'mn. TBMM'de (Baştarafı I. Sayfada) sey çevrelerinden yapılan bütün karşı telkinlere ragmen Assamble'nin ocak sonunda Strasbourg'da yapılacak toplantısına TBMM'den bir heyetin gönderilmesi benimsendi. Türkiye'nin Parlamenter Assamble'de temsili konusu dün Meclis Başkanı Necmettin Karaduman'ın çağnsı üzerine TBMM'de yapılan liderler toplantısında ele alındı. Toplantıya Başbakan Turgut Özal, Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu, ana muhalefet lideri HP Genel Başkanı Necdet Calp vc MDP lideri Turgut Sunalp katıldılar. Karaduman'ın TBMM'deki makam odasında yapılan loplantıda Dışişleri Bakanı Halefoğlu, gelen eleştiriler nedeniyle başkemteki dıplomatik çevrelerde "kritik" bir konu olarak değerlendirilen TürkiyeAvrupa Konseyi ilişkileri çerçevesinde Assamble'ye heyet gönderilmesi konusunda bilgi verdi. Toplantıdan sızan bilgilere göre, Halefoğlu, Dtsişlen Bakanlıgı olarak Assamble'ye heyet gönderilmesi görüşünü bildirdi. Halefoğlu'nun ayrıca TBMM'den Assamble'ye gıdecek heyet üyelerinin bir an önce seçilmesinin yerinde olacağı görüşünü de bildirdiği öğrenildi. Liderlerin toplantı sonunda heyet gönderilmesi fikrinde birleştikleri bildirildi. TBMM'DE YOĞUN KULİS Liderler toplantısı dün TBMM kulislerinde büyük bir dalgalanmaya yol açtı. Bu konudaki gelişmeler dün TBMM'de şöyle bir seyir izledi: Saaı 14.00'ten 15.00'e kadar süren toplantıdan sonra soruları yanıtlayan Meclis Başkanı Karaduman Dışişleri Bakanı Vahil Halefoğlu'nun dış politika konusunda genel başkanlara bilgi verdiğini söyledi. Karaduman, "Hangi konuda bilgi verildi?" sorusunu yanıtsız bıraktı. MDP CRLBL Meclis birleşiminden sonra olağanüslü loplanan MDP Grubu'nda Genel Başkan Turguı Sunalp'ın üç lıderin toplantısı ile ilgili olarak grubuna bilgi verdiği öğrenildi. Grupta üyelerin de görüşlerini açıkladıklan belirtildi. MDP Grubu'nda ayrıca Turguı Sunalp, yanında Genel Sekreter Doğan Kasaroğlu olduğu halde, Grup Başkanvekili Arıf Atalay'ın kulağına, basın mensuplannın önünde birşeyler fısıldayınca, yapılacağı bildirilen grup açıklaması basın mensuplarına verilmedi. Grupla görüşünü acıklayan Kâmran İnan'ın konsey loplantısına temsilci gönderilmesine karşı cıklığı edinilen bilgiler arasında. Öte yandan HP Grup Yönetim Kurulu da Genel Başkan Necdet Calp'in başkanlığında toplandı. Meclis Başkanı Necmettin Karaduman'ın konsey toplantısına katı lacak parlamenterlerin bu hafıa iciııde secilmesini önerdiği öğrenildi. Ancak TBMM Danışma Kurulu'nun bugün yapacağı loplantıda seçimin yılbaşından sonraya bırakılması ivin HP'nin öneride bulunacağı belirtili>uı. Dışişleri Bakanlığı'nın. üyelerin bir an önce secilmesini istediğini ve Konsey toplantısından 1520 gün kadar önce gidilerek orada Avrupalı parlamenterle lemas kurulması düşüncesinde bulunduğu ifade ediliyor. ANAP, HP, ve MDP gruplannca seçilecek olan milleıvekilleri daha sonra TBMM Genel Kurulu'nda üyelerin onayına sunulacak. Anavalan Partisi'nden 6, Halkcı Parti'den 4, MDP'den 2 temsilci olmak üzere 12 parlamenter TBMM'ce secilerek Avrupa Konseyi Danışma Meclisi'nde Türkiye'yi lemsil edecekler. Meclis'te 12 de yedek üye secilecek. ^ GARANTİ BANKASI 4 ¥• 6 YAPRAKU Küçük (Baftarafı I. Sayfada) belirte.ek, şoyıe dedi: "Mühim olan programı kararlı biçimde uygulamaktır. Karanmızı şu şunu söyledi diye zikzak yapmadan sürdürmektir. 30 seneden fazlaki tecrübem yanlışlıklann esas itibariyle zikzak yapmaktan doğdugunu göstermişlir. Eğer aksini yaparsak oldugumuz yerde kalınz. tki adım ileri iki adım geri olmaz. Biz bu memlekelin iyi idare edildiği, düriisl idare edildiği takdirde önünde hiçbir engel tanımayacağını, her engeli aşabileceğimizi. hedefe daha çabuk varabileceğimizi sanıyoruz. Önümüzde kolay günler oiduğu gibi zor günler de olacaklır." lcraatlarının fevkalade hızlı olduğıınu, basın mensuplannın bile buna yetişemeyip arkadan geldiklerini, ama alışacaklarını söyleyen Özal, " H e r şey rayına olurduklan sonra daha normal bir icraat dönemine girecegiz. Bizim kadar kısa sürede başanya ulaşan bir parti demokrasi tarihinde yoktur." dedi. EVRİM OPSET TAKVİMLERİ TAKVtM FİYA T ÜSTESİ ADET 3SXM * npnık S raprmk 4 n ı n k EWt 3SM 23XM 3S X S0 EWt EUt Fıata FiMı Fkb 190.140.ısa120.110. 100. ""> 150 170 150 200 160 140 300 i» 130 500 130 120 1000 120 110 2000 110 100 (T«ı**7* * y w P T T kcnU • Doktorlara (Baştarafı 1. Sayfada) mı$ bulunraaktayız. Bir haffaya kadar sonuçlanması planlanan çalışmalar neticesinde, mecburi hizmet kaldmlabilir. Eger kaldırılması kararlaştırılırsa, söz konusu bölgelerimizde gorev alacak doktorlara çeşitli kolay lıklar sağlanacaktır. Çalışmalanmızda Dogu ve Güneydoğu bölgelerimizde görev yapacak doktoriara vergi muafiyeti tanınması, buralarda belirli süre hizmet yapmış olanlann muayenehane ve laboratmaraçmalarında kredi saglamada kolaylıklar, farklı ücret öder:.ıii gibi konulan da ele almaktiiyız. Ancak, kesin sonuç bir hafta sonra belli olacaklır." EVRİM OFSET TAKVtMLERlM 1) » t a k n önMk TL. d 2) Sip.ri, n loiktormı l/3'O. EVRİM k C ö Ü C>(alo«h 1380, takri. 2000 kOdinrA taOFSET» 23Mİ. 1« tmmHalk B 12 i, •VRİM TAKVİM OALCRİSİ VEU GOÇER m OKTAGI 5/1. K*4m H u 15TANBUL .S26 M «0520 m 1S522 »7 «7 I 523 ai 00SO 70 8 0 8 » 79 «« Konur Sk. No. Kızıiay ANKAR TEVFİK ÇAVDAR başdondürücü ortamı. VIVABRASILCORCOADO Hergece 23.30da TepeNightClub'de. muzıgının TALÂT PASA BirOrgüt Ustasının Yasam öjitıisü •e MARMARA Tal: 144 86 50 CUMHURIYET YILLIGI Cumhuriyet'lerinin tıpkı basımları 2 cilt 2000 lira İsteme a*esi: Turkocaiı 3941 T t t o | h İ DLZELTME ~~^ Önemli günlerin Gazetemizin dün yayınlanan sayısımn I. sayfasmda yer alan ' 'Zam paketi açıldı'' başlıklı haberde sehven "gübre sübvansiyonu 110 milyona ulaştı" de nilmektedir. Ctimle "gübre sü^ vansiyonu 1/0 milyara ulaştı" olacaklır. Düzeltir, özür dileriz. • 529187 ııo.iu clıiıyciıını kaybettim, huküınsuzdür. S/NAS/ BAŞKÖY.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle