16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ARALIK 1983 KÜLTÜR YAŞAM CVMHÜRİYET/5 Ozetle İFSAK'da Ayın Fotoğrafi Aramis Kalay'm İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği iFSAK'da, her ay dernek salonunda bulunan uyelerce seçilen Ayın Fotoğrafi ve Ayın Saydamı yanşmasmda, arahk aymın sonuçlan beUrlendi. Aramis Kalay hem Ayın Fotoğrafında, hem Ayın Saydamında birinci oldu. Ayın Fotoğrafında S.Oral Gönenç'in yapıtı ikinci, Mihrimah Uzel'in yapıtı üçiincü seçilirken, Ayın Saydamında îzzet Keribar ikinciliği ve üçüncüluğü aldı. Ayın Fotoğrafında Cezgiz Büyükünsal, Yaşar Asil Akarca, Kferal Oraliş ve Sabri Ece'nin yapıtları, Ayın Saydammda Noyan Belentepe ve tzzet Keribar'm yapıtlan sergilenmeye ve gösterime değer bulundu. Öte yandan, 1983 içinde Ayın Fotoğrafi yanşmalannda başarı kaıanan yapıtlar 17 ocak 1984 günü tstanbul Fransız Kültür Merkezi salonunda sergilenmeye başlayacak. Bürokrasinin içinden gelen yazarın ürünü: Bürokratlar Yazan: Erhan Bener / Yöneterv Orhan Erçin / Oynayanlar: sözlerın algılanmasını epeyce zorlaştırıyor. Dahası, Mehmet'i Erkan Yücel, Nihat Alanur, Fuat Çiyiltepe, Gülizar Toy, MehoynayanFuat Çiyiltepe Ahmet'i met Çebiş, Orhan Erçin, Bahadır Tokmak, Dara Kutlay, Sioynayan Erkan Yücel'e "replik" nan Bengier, Ekrem Tiırner, Fatma Murat, Hüseyin Arstan, vermekten öte bir sorumluluk Mukadder Çelik, Ali Erdoğan, Mualla Çiyiltepe, Setna Töleyüklenmemiş gibi görünüyor; gen / Dekor. Necati SedeJ / GiysL Mualla Çiyiltepe, Fatma Çtgüiepe'nin yapay oyununa öyMurat / Müzik düzenleme: Bülent Ulusoy / Ankara Halk 77 lesine yabancılasıyorsunuz ki bu sırada dile gelen içerik de belleyatrosu, Çağdaş Sahne. AYŞEGUL YUKSEL Erhan Bener'in "Bürokratlar" başlığı altında yayımlanan anıları 1970'ler Türkiye'sinde buyük ilgiyle karşılanmıştı. 1980'lerde de güncelliğini sürdüren "bürokratbürokrasi" olgusu aynı yazar tarafından bu kez de "tiyatro" biçiminde gündeme getinliyor. "Bürokratlar"ın, bürokrasi olgusunu irdeleven bir dolu oyundan aynlan temel özellifi bürokrasinin içinden gelmiş bir yazarın, gerçekten yaşanmış olaylardan esinlenerek oluşturduğu bir oyun olması. Bu nedenle de "Bürokratlar", sahnede daha once karikatürleştirilmiş olan burokrasiye ilişkin durumların ötesine ulaşmayı, seyirciye Yazun, sahneleme, oyunculuk ve tiyatro uzamı bağlamında ortaya çıkan birtakım sorunlar, Bener'in tasarladığı bu kurgunun sahnede tam verimle değerlendirilmesini engellemiştir. Erhan Bener, "olaylann yaşandığı" tabloların ilkinde, genç, deneyimsiz burokratı bir "genel müdürlük makamı" ortamında sergiler. Aynı türdeki öteki tablolar da, aynı genç bürokratın, yüruttiığü maliye müfettişliğı görevı bağlamında bir ilçede yaşadığı serüveni çeşitli boyutlarıyla dile getirir. Bu tabloları "olaylann anlatıldığı" türden bir tablonun hemen ardından izleyen son tabloda ise, artık yaşını başını almış olan bürokratımızı genel ğinize ulaşmıyor. Ankara Devlet Tiyatrosu'nda 2. tur provaları başladı ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Ankara Devlet Tiyatrosu'nda ikinci tur oyunların provalanna başlandı. İkinci turda Yeni Sahne'de sergilenecek oyun "Altın Göl". Ernest Thompsonın yazdığı, Genca> Gürün'un dilimize çevirdiği oyunu Nnri Altınık yönetiyor. Başlıca rolleri Macide Tanır, Baykal Saran, Babu Nutku ve Ali Ipin paylaşıyorlar.Altındağ Tiyatrosu'ndaki yeni oyun ise Heinrich von Kleistın "Kınk Testi"si. Sönmez Ataso>'un yöneteceği oyunu dilimize Ha>nıllah Örs çevirdi. "Altın Göl" ve "Kınk Testi"nin provaları süruyor. Öte yandan, VVilliam Shakespeare'den Haldun Derin'in çevirdiği "VVindsor'un Şen Kadınları", Selçuk Kaskan'ın "Dolap Be>giri", B. Clarkdan Nüvit Özdogru'nun çevirdıği "Karar Kimin", Mark Wedoff'dan Beyhan Karadag'ın çevirdiği "Sesslz Diin>V, Federico Garcia Lorca'dan A. Turan Oflazoğlu'nun çevirdiği "Kanlı Duğün" adlı oyunların provalarına da önümüzdeki günlerde başlanacak. Duyduk Gördük Abartmalı gUldürü anlayışı Müzikli tablolar ise, banttan verilen türkülerin Bener tarafından yazılmış sözlerinin duyulamayışı sonucu, durumları ve olaylan "vorumlama" işlevini yerine getiremiyor; bu tur tablolardan geriye türküleri ve duyulmayan sozleri görsel boyutta besleyen garip bir dans gösterisı kalıyor. Karanhk sahnede, yer yer parlayan renkler içinde, şapkalı, papyon kravatlı, kimi zaman saz ya da kaşık çalan bu gorüntülerın anlamını çözmek de, sunulan gösteriden tat almak da olanaksız. Bir başka genel sorun da kimi oyunculann canlandırdıkları kişilere "karikatür" boyutlarına ulaşan "abartmalı" bir yorum getirmiş olmaları. Özellikle Genel Mudur ve Köylü'de Orhan Erçin'in, Vatandaş'ta Dara Kutlav'ın, Sosyetik Kadın'da Sema Tolegen'in oyunlarında yansıyan bu tur abartmalar, olaylann yahnlığı içinde oluşması amaçlanan "güliimsetici" guldürüyü yer yer zedeliyor. Oyunculann çoğu disiplinli bir çahşma kotararak yapımı basanlı kılmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ancak, bir yandan diksiyon, jest, mimik sorunlan, öte yandan Bener'in "ince çizgili" guldüru anlayışı ile yönetmen Erçin'in abartmalı oyunculuğu yeğleyen güldürü anla>ışı arasındaki çatışma oyunculann çoğu çabalarını verimsiz kılıyor. TUNCER AİLESİ İşte her kula nasip olmayan bir şeve neden olan ve gazete manşetlerine geçen "Tuncer" ailesi. Pazarcı Kana> Tuncer, haberin asıl ogesi minik Gülsun >e ana Fatma Tuncer... Üçü de •?a*kın. uçu de uzgun... (Fotoeraf: ERDOGAS KOSEOGLU) 2 ynşındaki Gülsün ü yeni 13 aralık 1983 günlü bir gazetenin birinci sayfasında "Polis otosunda doğurdu'' başlığı altında kendisinin ve eşinin fotoğrafım gördüğunde beyninden vurulmusa döndü adam. Şaskınhktan bir süre konuşamadı. Bir, bacaklannın arasmda badibadi koşuşturan kızı Gulsün'e, bir "bebeğeKader adı verildi"baslıklı resim altına baktı. Olamazdı böyle bir şey, olamazdı.... Ama Türkiye'ydi burası. "Olmaz olmaz deme olmaz olmaz" tümcesi herkesin bildiği bir tümce değil miydi!.. Haber neyse neydi de, ya memleketten telaş içinde kendisini arayan yakınlanna ne demeliydi?.. Ya akrabalannın, hısımlannın "Niye bu duruma düştünüz? Bir araba tutacak paramz da mı yoktu?. Niye bıze haber vermediniz?" yoÛu serzenişlerine ne demeliydi!.. Diyemedi de zaten hiçbir şey. Ne şubat 1984'de iki yaşını dolduracak olan kızının 12 arahk 1983 günü doğurtulduğuna bir şey diyebildi. Ne "Gülsun"olan adınm aslmda "Kader" olması gerektiğine... Yeniden o günlere, 8 şubat 1982'ye döndü, o günü, o geceyi yeniden yaşadı pazarcı Kanay Tuncer. Saat 03.00 dolaylarında eşi Fatma 'nın sancısı tutmuştu. Geceydi, alabildiğine karanuktı, sıkıyönetim sürüyordu, sokağa çıkmak yasaktı... Yapacak tek şey vardı genç pazarcı için. Kızkardeşini aldığı gibi yanına, Yeşiltepe Emniyet Amirliği'ne gitti ve durumu anlattı. Bir ekip arabasına atlayıp son hızla Zeytinburnu, Yeşiltepe, Veliefendi Sokağı, 75/1 numaralı eve geldiler. Bir de ne görsün: Fatma, kendisini ve ekip arabasını bekleyememiş ve merdivenlerde doğuruvermişti. Ama sağuklıydı, nurtopu gibi bir kız çocuğu doğurmuştu.. Komşuların yardımıyla gereken yapılmış ve ekip otosunun yardımına gerek kalmamıştı. Ekip otosu geldiği gibi döndü geri. Buraya kadar olanlar iyiydi de, bundan sonrası, aradan neredeyse iki yıl geçtikten sonra kendilerini "rezıl" edecek olaylann başlangıcını getiriyordu. Nereden duymuşsa duymuş, bir gazeteci gelivermişti bu an. Fotoğraf çekmek istemişti. Kanay Tuncer, gazetelerde çıkmak istemediğini söylemişti. ' 'O zaman'' > doğurttular demişti gazeteci, "Fotoğrafları hatıra dıye veririm size.." Kanay Tuncer, olmazlanamamıştı bunun üzerine. Ve gerçekten de fotoğraf ya da bir haber çıkmamıştı o zamanlar. Ama aradan bunca zaman geçtikten sonra... Bakıp bakıp gazetenin haberine, söyleniyordu genç pazarcı: Kızının adı "Kader" değil, "Gülsun"dü bir kere. Kansı Fatma poüs otosunda değil evinin merdivenlerinde doğurmuştu. Doğurduktan sonra bile polis otosuna binmemişti. Gazetedeki gibi kızı 12 aralık 1983 günu değil, 8 şubat 1982 j günu doğmuştu ve iki yaşını bi; tiriyordu neredeyse. O zamanlar arabası yoktu', ama şimdi bir 200 Dodge kam • yoneti vardı ve araba tutacak pa , rayı bulamayacak kadar ne şim j di, ne de o zaman yoksul değil \ di. Üstelik arabası olsa ne yazar j dı, sokağa çıkma yasağı olduk j tan sonra... Ve oturup düşünüyordu Ka~\ nay Tuncer "Bubaa baba.. " de j yip bacağına sarılıp duran Gül\ sün'un saçlarını okşayıp. Ne\ yapsmdu... Gerçekten şimdi, pazarcı Ka~\ nay Tuncer "Ne yapsındı?..."f Grigori Aleksandrov öldü Sovyetfüm yönetmeni Grigori Aleksandrov, uzun bir hastalık sonucu 80 yaşında öldü. Yönetmen yardımcısı ve senarist olarak 10 yıl Eisenstein 'la çalışan Aleksandrov, ilk filmi "Enternasyonal"i 1930'da çevirdi. 1934'te "Şen Çocuklar"la ilk Sovyet müzikalini gerçekleştirdi. Bunu Volga Volga", "Sirk", ' 'tlkbahar'' gibl aynı türdeki yapıtlar izledi. Eisenstein 'la birükte gerçekleştirdiği "Que Vıva Mexico"nun da ilk gösterilişine oranla daha eksiksiz bir kopyası da 1979 yılında onun sayesinde ortaya çıkanlabildi. TOBAV'ın oyun ynrışmasını kazananlar belli oldu ANKARA (ANKA) Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı'nın (TOBAV) açtığı oyun yazma yarışmasında, Erkan GokgUcü'nun yazdığı "Ramazan'la Ciilide" ve Tuncer Ciicenoğlu'nun yazdığı "Kadıncıkiar" adlı oyunlar ödül aldı. F.rgin Orbev'in başkanlığını yaptığı, Ayşegıil Yüksel, Yücel Erten, Selçuk L'luergüven, Sıtkı Tetekmen ve TOBAV Ba$kanı İzzet Polat Araral'tan oluşan secici kurul aynca, Adern Alar'ın "İçimizdeki Göçük ve Denizden Kovulmak", Mustafa Balel'in "Gün Vurgunu" ve Rümuz Enlem'in "Gidenin Götiirduğü" adlı o>ıınIarı övgüye değer bulundu. Bağdat Ödülü Arap külturünu yaymak ve tanıtmak için çalışan yazarlan ve yaratıcılan ödüllendirme amacını guden "Bağdat Ödülü", UNESCO tarafmdan bu yıl da verildi. Paris'te yapılan ve Irak büyükelçisinin de hazır bulunduğu bir törenle, ödülün bu yılki sahipleri, Fransız doğubilimcisi Jacques Berque ve Lübnanlı yazar Kfikhaıl Naim, biitün yapıtlanndan ötürü laytk görüldükleri "Bağdat ödülü "nü aldılar. Dirilik. özen var ovunda Necati Sedef in dekor çalışması Çağdaş Sahne'nin bugüne dek ustünde yer alan oyunların yansmdan çoğunu yutuvermiş olan o kocaman sahne uzamının ses ve görüntü bağlamında getirdiği tehlikeler hiç gözönune alınmadan gerçekleştirilmiş gibi. Genellikle sahnenin geri düzeyinde yer alan tablolar seyirci sahne iletişimini güçleştiriyor. Bu dekor çalışması, uç tur tablo arasındaki geçişlerde de işlevsel olamıyor. Bütün bu aksamalara karşın, temiz bir tiyatro salonuna ilk kez kavuşan Ankara Halk Tiyatrosu'nun, saygın bir yazarla ve dışardan bir yönetmenle yaptığı işbirliğinin getirdiği bir 'dirilik', bir 'özen' var "Bürokratlar" vapımında. Bir de Erkan Yücel var... Yaşını başını almış burokratı oynadığı sahnelerde yer yer kendine özgü klişeleri kullanan Yücel, "olaylann yaşandığı" ilk iki tabloda "çiçeği burnunda, deneyimsiz" bürokratı kusursuz bir gerçekçi oyunculukla sergiliyor. Çağdaş Sahne uzamındaki bu ilk denemenin getirdiği sonuçların AHT'ın gelecekteki çalışmalannda iyıce bir değerlendirilmesi gerekecek sanıyorum. Konya'da çocuk kütüphanesi Ayşe Soyman adlı hayırsever bir yurttaşın eşi Faik Soyman 'm anıstna yaptırdığı, Kortya 'mn tstanbul Caddesi'ndeki çocuk kütüphanesi törenle açıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Mukerrem Tasçıoğlu 'nun da bir konuşma yaptığı açılış törenmde devlet bakanlanndan üçü de hazır bulundular. BİR ERKAN Y Ü C E L "Bürokratlar'da Erkan Yücel, olaylann yaşandığı ilk iki tabloda "çiçeği burnunda, deneyimsiz" burokratı kusursuz bir gerçekçi oyunculukla scrgiliyor. "kahkaha attırmaktan" çok, onu "gülümsetmeyi" amaçhyor. Erhan Bener, oyununu biçimlendirirken üç ayrı düzlemde yer alan tabloların oluşturduğu bir kurgu gerçekleştirmiş. öykü sondan başlıyor. Bürokrathktan emekli Ahmet, bir otelin Amerikan bannda, bürokrathğını basamak olarak kullanıp yıiksekIere tırmanmış eski arkadaşı Mehmet'le karşılaşır; söyleşirler ve geçmişi "anlatıriar". Bu anlatma süreci içinde, "geriye donüş" tekniği ile "olaylann yaşandığı" tablolara geçilir. Böylece olayların "anlatıldığı" ve "yaşandığı" iki ayrı tur tablo oluşur. Bu tablolar ayrıca üçuncu tür bir tablolar dizisiyle müzikli bölümlerle yorumlanır. müdür koltuğunda görüveririzbirdenbire. "Olaylann yaşandığı" türden tablolar arasındakı ilişkiler bağlamında görulen bu çok büyük zaman atlaması, ister istemez bir meslek yaşammm öyküsünü izlemeye koşullanmış olan seyirciyi, oyunun sonunda bir "eksiklik", "olayın tttmünü izlememişlik" duygusu içinde bırakmaktadır. Sanki son anda oyundan bazı bölümler çıkarılmış gibi... "Olaylann anlatıldığı" tablolarda ise sahneleme ve oyunculuktan kaynaklanan sorunlar gorulüyor. Amerikan barda geçen bu tabloların sahnede geri duzeyde yer alması ve söyleşen iki oyun kişisinin sırtlannın genellikle seyirciye yan dönük oluşu. HAYVANLAR Ismail Gülgeç SONRA K RUP POLDU BIP. GÜZSL. Muzaffer Arkan yeniden seçildi Ankara Çoksesli Müzik DerneÇi Başkaniığına, Ankara Gençlik Korosu şefi Muzaffer Arkan yeniden seçildi. tlk kez 1973 yılında Italya 'da katıldığı bir yansmada kendini gösteren Ankara Gençlik Korosu, 1977 ve 78'de Bulgaristan'da iki kez birincilik öduuı aldı. 1984 için beş ayrı ulkeden çağrı alan Ankara Gençlik Korosu, aynca her ya$ta amatorler için bir "Ankara Çoksesli Korosu'' kurma yolunda da çauşmalar yapıyor. KİM KİME DUM DUMA Behiç Ak GALERILER 528 66 29 522 89 97 Kİ£E Cevdetnasa Cad. 376 Bebek 165 21 21 SANAT GAUERIS! NECDET KALAY "Boğaziçinden" RESİM SERGİSİ 9 Aralık 1983 7 Ocak 1984 Galer pazar gunlerı 13 00 ten ıtıbaren acıktır T I Sanat Galensı İndirimli "24 Araı* 1933 TABAR fcUMAIJ) CAĞDAS RESMİMİZİN İKİNCİ DÖNEMİNDEN BİR KESİT Yılbaşı Sergisi 6 Oca 19W * SfnıatGalerisi 24 ARALIK 23 OCAK MALİK AKS EL ALİYE BERGER SEFİK BURSALİ ALİ CELEBİ CEVAT DEREL İLHAMI DEMİRCİ HAMİT GÖRE LE ARİF KAPTANI. CEMAL KARABlJRCAK ZEKİ KOCAMEMİ FİKRET MUA LLA CEMAL TOLLU ESREF ÜRE N SABRİ BERKEL NURlJLLAH BERK Moda Cad ?64 Moda Tel 337 15 31 Baıtaros Bulvar Nobel yam BarbaroS Apt 74/4 Tel 161 80 72 Tual Sanayi TARİHTE BUGÜN Mümtaz Arıkan 28 Arahk STANDART VE ÖZEL EBATLARDA ŞASEU VE PRES TUAL İMALATIYLA EMRİNİZDEOİR Kovıcı Cad Saır Leyla SH Yeğen Ishanı No 9'7 Besıktas Tel '61 43 75 IKARMA RESİM Ünlü SERGİSİ Ressamlanmızdan 400 yapıt 20 Aralık 1 9 8 3 1 1 Ocak 1984 İLK SİNEMA GÖSTER/SL 1B95 'TE 8UGÜN, DÜNYADA İLK K£2, HAUCA SİNEMA GÖSTSKİSİ YAPILDI. FRANSIZ AUSUSTE \/E LOU1S LUMIERE tcAÜDBÇlSR, PAHISjTEtCAPUCJNBS 8ULK4gl'flJCAKİ"GeANl> CAFİ"P£ BU GÖÇTEfZ/n DÜ2£NLBMİÇLeH, KENDİ yAPTlKJLARl SİNEMA GOSTÇRlCİSlYLB Bf&AÇ K'SA FİLMİ OYNATMIŞLARPİ.SALONOAKI 12D KOLTUK.TAN 2S TANBSİ POÜJYDU. "LA CJOTAT 6AHINA 6İREN TRBN'\ "BEBEKLB&İN KAVGASl' "Sü. LANAN SULAYICI*Gİ8İ PİLMLER lZLEYİCİl£Rt>E He/BCAN rARATMIŞTI. DAHA SONRAICİ £ÜNLEI? SALOAJ OOUJP TAŞACAK, SBAAISIM SABAHTAN AKÇAMA DBBlN SÜRPÜfZÛLECEtCTİ. 8U GÖZVEfi/L£/? SİNEMA ÇASlN/U BAŞLANGICINI MÜJOEÜYORDU. Valı Konağ. Cad Pasaj 85 Tel 146 72 8 i SANAT GALERIS! TÜLİN ÖZDEMİR "MERHABA84" Batik ve Seramik Sergisi 23 A n l * 1983 7 Ocak 1984 BURHAN UYGUR Resim Sergisi 23 A n l * 198323 Ocak 1984 Husrev Gereüe Cad 126 Tesvıkıye Meydanı 141 65 10 11 12 13 SANAT Anado'u Medenıyetlerı ÇAâUR BOYU TAKI SERGİSİ Müzelerdeki eserlerden imitasyon ömekler 23 Aralık31 Ocak istıklâl Cad Postacılar S \o 12 Tel 149 23 64 AMTIKARESIMDEKORASYON • Surekli karma resim sergisi • Eskiyeni armağan, aksesuar, avize ve deKorasyon. OUNAKLARIIIIZA GÖRE KOLAYUKUR TAMŞALIM Bagdaı Cad No 254tt Goztepe (Vfenıyo! DEFINE 50 YIL ONCE Cumhuriyet Ankaralıktrın dünkü bayramı yapacaklar, güzel bir pıyes temsıl edilecektir. Ankara 27 (Telefonla) Gazi Hz.nin bundan 14 sene evvel Ankara'yı teşrifleri gününun yıldönümü munasebetile bugun Ankara'da şenlikler yapılmaktadır. Bu gece Halkevinde bu münasebeüe tezahüratta bulunulacak, Ankara meb'usu Yahya Galip Beyle Naşıt Hakkı ve Enver Behnan Beyler birer nutuk irat edeceklerdir. Bunu müteakip, Ankara zeybekteri milli rakıslar 28 Arahk 1933 şirket, ihracat teşebbusunde muvaffak olduğu takdirde hukumete fatura fiatinden yüzde on tediye edecektir. Kibrit tnhisarı mudüru Hamdi Bey dün bir muharririmıze bu mesele etrafmda şu izahatı vermiştir: " İkramiyeli kibrit şöyle olacaktır: Pıyasaya çıkaracağımız kutulardan bazılarına kibritlerin arasına diğerlerinden hiçbir farkı olmıyan bir kibnt koyacağız. Bu tek çöp kibrit yanınca diğerlerinden başka turlü yeşil 19331983 bir alev çıkaracaktır. O zaman kutu sahibi bu çöp de kibrit kutusunu şırketimize getirdiği takdirde kendisine ya naktî mukâfat, yahut mühim mıktarda kibnt verilecektir. Bu ıkramıye usulu sayesinde satışların artacağını ümit ediyoruz. Kibrit satışları Kibrit tnhisarı şirketi tarafından, satışların yükseltilmesı için bir ikramiyeli kibrit usulü ihdası hususunda hukumete bir teklif yapıldığı haber vehlmektedir. Kibrit Inhısan, cıvar memleketlere kibrit ihraç edebılmek için de bazı tedbirler duşünmektedir. Hükumetle yapılan mukaveleye nazaran ihracat imtıyazına da malik olan Hediyelik eşya | ve takı sergisi \ 12 Arahk 31 Aralık Tunel Meytlanı MLeyyed Sok No 9 Tel 145 19 96 FATOŞ ÜMtT SflNHT .FRÎSt En güzel yılbaşı armağanı özenle seçilmiş bir tablodur vap« ısıaoaui «a • No ?~ ior 'JJ 96 33 ALİYE BERGER istanbul Gravürleri BEDRİ RAHMI GALERISİ Istiklâl caddesi 390 Narmanlı Yurdıı Tuıvl Tel 1446095 USTA ARANIYOR Wubul4a bujrok Ur to« «fctfc. (UUU PMt* Unifc «Kk • 17* takri • (1037i)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle