25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 AĞUSTOS 1982 Cumhuriyet 9 Calışanlar... Sorulan... Sorunlan... YdmazŞİRftL NEFES BORUM MADENDEN: SORU: Doğubanh Işkanında 4 yıl, bir inşaat şirketinde de 13 yıl iigortah olarah çalıştıhtan sonra tazminatımı alarak ayrıldım. Ondan sonra da, bazı îşlerde kısa sürelerle çalıştım ama sürelerlni hatırlamıyorum. 3 yıl önce de işten ayrıldım ve bu süre içinde de prim ödeyemedim. Gırt lağımdan ameüyat oîdum. Şimdi göğsümde madeni bir nefes borusu var. 49 yafindayım, sigorta numaram l£0S.S68'dir Ne zaman, nasıl emekli olurum. Arif KAYA BÜYÜKÇEKMECE YANIT: Durumunuzu anlattığımız SSK Istanbul thtiyarlık Bölge Müdürlüğü çalışanlan, sorunuzla yakından ilgüendiler ve bize sizin 1 şubat I959'da sigortaya giriş yaptığmızı ve bugüne kadar da 4.650 gün prim ödemiş olduğunuzu bildirdiler. Kendilerine sizin adınıza teşekkür ediyoruz. Bu durumda sizin, 23 yıllık ve bu süre içinde 4.650 gün prim ödemiş olarak emekli olmanız olanaksız. Yaşlıhk aylıgından yararlanabilmeniz için 1 şubat 1984'e kadar primlerinizi 5.000 güne tamamlamanız için 350 gün daha prim ödemeniî gerekecek. Ancak bu koşullarla SSK'nın yetkili bir sağlık kurumundan, çalışma güoünüzün en az üçte ikısini yitirdiğinize ilişkin bir rapor alırsanız, malulen emekli olursunuz ve size maluliyet aylıgı bağlanır. Bunun tçin de SSK'nın bir sağlık kurumuna başvurunuz. tlgililer size izliyeceğiniz yolu göstereceklerdir. Şevket Yilmaz Gümüşyaka köyünde kavun festivali (Baştarafı 1. Sayfada) rasiyi korumak için yaptığı çaba kimsenin gözünden kaçmamıştır. 13 Eylul sonrası gerek çalışma barışı, gerek sağlıklı demokrasiye geçilmesi için gayret ve desteğimizi görevimiz itibariyle esirgemedik. Danışma Meclisi üyelerine ta sarı konusunda üç broşür, bir de uyarı mektubu yazdık. tJç broşür ve bir mektup bizi cehaletle itham eden okumuşlar tarafından okunmamıştır. Okun saydı ne böyle eleştiriler yapıIır, ne de böyle maddeler çıkar dı. Ancak, çalışma barışını ve sağlıklı demokrasiyi yaşatmaya yine de kararhyız. Ümidirniz, ülke gerçeklerinl çok iyi bilen ve konuşmalarıyla çalışanların aleyhinde hareket etmeyen saym Devlet Başkanı ve Milli Güvenlik Konseyi üyelerindedir.» GÖZLEM (Baştarafı l. Sayfada) Vatandaşa malıııın karşılığı gerçek değeri üzerinden ödenmelidir. Türk milliyetçiliği bunu gerektirir... Vergi değeri, kamulastırılan taşınmaz malın sahibinin kendi eliyle saptayıp, blldirdiğl değerdir. «Rayiç bedel» ise kamulaştırma anındaki satış değeridir. «Aldıkaçtı Anayasası», uevlete düşük vergi vermek amacıyla sahibi bulunduklan taşınmaz mal değerlerini özel amaçla düşük gösteren sahiplerine, yani Türkçesi ile vergi kaçakçılarma, «malımzı sizin gösterdiğiniz değerden değil, satış değerinden kamulaştıracağız» demektedir. Ve böylece, devlete altından kalkamayacağı bir mall yük yüklenmekte; topraksız köylülerin yıllardır özlemle beklediklerl toprak reformu İse iyice çıkmaza sürüklenmektedir. Aldıkaçtı'ya göre, vergi kaçıranlan korumanın adı da bellidir: Milliyetçüik!... Vergi değeri, 12 Eylül 1980 tarihlnden sonra çıkarılan Toplu Konut Yasası'nda yeralmıştır. Vergi değeri, yine 12 Eylül 1980 tarihlnden sonra çıkarılan Emlak Vergisi Yasası değişikliğinde yeralmıştır. 12 Eylül 1980 tarihinden sonra çıkarılan 2480 ve 2485 sayılı yasalarla da daha önce «vergi değeri» ölçüsüne göre kamulastırılan taşınmaz mallarm eski sahiplerine geri verilmesi önlenmek istenmiştir. Bu yasaların tümünde vergi kaçakçılarını değil, «devleti koruma» içgüdüsü ağır basmaktadır. Komisyon sözcüsü Şener Akyol, vergi değeri İle İlgili yasaları «fuzuli» bulduğunu söyleyebilmiş, Aldıkaçtı ise vergi kaçakçılarım koruyan ve kollayan hükümleri «Türk milliyetçiliğinin» gereğl sayabllmiştir. Aldıkaçtı ve Akyol'un bu tutumlan blle bu Anayasa tasarısınm kimlerin çıkarlarmı güvence altma almak için hazırlandığmı iyice ortaya koymaktadır. Komisyon Başkanı Aldıkaçtı, toprak mülklyetl İle ilgili konuşmasında, şu anda cezaevlnde bnlunan ve görüş açıklaması 70 sayılı MGK bildirisi ile yasaklanmış bulunan, kapatılan CHP'nin eskl Genel Başkanı Sayın Bülent Ecevit'e sataşmaktan da geri kalmamıştır. Konuşma, söz söyleme ve görüş açıklama olanakları elinden alınmış insanlara, Meclis kürsülerinden sataşmak, Aldıkaçtı gibilerine yakışabillr. Ama hlç akıllardan çıkmasın, bugtinün bir de yarını vardır. O yannlarda böyle saldırılann, böyle sözlerin hesabını vermek pek o kadar kolay değildir. Bu hesabı vermenin, toprak ağalarını ödüllendirmek kadar kolay olmayacağmı da bugünden bilmek gerekmektedir! Bir Anayasa Komisyonu Başkanı, bu göreve, böylesine ucuz polemikler yapmak için değil; hukuksal gerekçelerle anayasal metinler oluşturmak için getirilmlştir. Ortaokul öğrencilerinin bile yapmayacakları Türkçe yanlışlan ile dolu bir metni «işte tasarı budur» diye kamuoyunun önüne sü rebilen bir anayasa hukuku profesörü, kendi çaresizliğini, bu gibi siyasal polemiklerle unutturmak istiyebilir. Ama gün gelir, ellerinden konuşma hakkı alman insanlar, yeniden söz söyleme olanağını bulurlar ve işte o zaman Aldıkaçtı, bu tutanakların altında ezilir. Ve Aldıkaçtı Türkçesi düzgün bir taslak metni yazmaya gücü yetmeyen dilini yarın ancak ve ancak özür dilemek İçin kullanır! Anayasa Komisyonu Başkanı, dillnin kantarını vlcdanmm mahzenlerine kitlemelidir. Ell kolu bağlı insanları kamçılamak, Ortaçağ adaletinin karanlıklannda kalmıştır. Böylesine sözleri uluorta söyleyebllen bir Komisyon Başkamnın Türk ulusu için hazırlanacak anayasayı hazırlamakla görevlendirilmesl, vergi kaçakçılarma anayasal güvence sağlamaktan da acı gelmektedir! Silivri'nin Gümüşyaka köyünde İlk kez düzenlenen Kırkağaç Kavun Festivali dün yapıldı. Festivalde konuşan lstanbul Valisl Nevzat Ayaz SiUvri ve köylerinde bu yıl 10 bin dolayında kavun üretildiğini söyledi, daha sonra en iyi kavun yetiştiricilerine ödülleri dağıtüdı. Sihvrl'de bir yurttaş tarafından yaptınlan okul da hizmete açıldı. ^ Kadıköy Acıbadem, Esatpaşa Caddesinde ekmek almak için bakkala giderken Emek Apartmanı'nın önündeki lağım çukuruna düşen 5 yaşmdaki Abdurrahman Güler sönmez kurtanlamadı. Beyoğlu Piripaşa Derici Sokakta Müjgan Tok bahçede oynarken duvar çökmesi, Yeldeğirmeni, Çayırbaşı Caddesi'nde ise Gülfem Tiryakioğlu (19) ise ıslak elle prize fiş takarkan cereyana kapılması sonucu öldüler. 15 öğrenclslnden 10'u üniversite ve yüksek okula giren Çınarcık Lisesi 1015 resmi lise arasmda başan sıralamasında 32. oldu. 1979 yılında öğretlme başlayan ve ilk kez mezun veren Çınarcık Lisesi'nin olanaksızhklar içerisinde eğittm ve öğretim yaptığı, okul bi'\sınm dahi olmadığı bellrtildi. 3 kaza, 3 ölü %. Çınarcık Lisesi'nin basarısı ZEYTİN ÜRETİCÎSİ VAROLMA (Baştarafı 1. Sayfada) sürekli olarak sorunlarını dile getırıyorlar. Ziraat Odaları yet kilileri, geçtiğimiz günlerde Eflremit'te yapılan toplantıda hükümete iletilmek üzere bir dizi karar aldılar. Kararların sunuluşunda şu görüşlere yer verildi: «Bizlerin Körfez bölgesi olarak tek geçim kaynağımız zeytindir. Ekonomik kosulların gi derek zorlaşması ve vanlış uyRiUamalar sonucu Körfez zeytln üreticisi tüm gücü ile vok olnıama savaşı vetmektedir.» Edremit, Burhaniye. Ayvalık Ziraat Odalarl'nm ortaklaşa aldığı kararlar şöyle sıralandı: «Devletin gerekli güçlendirme kredisini vermesini, zeytin mahsülünün toplanmasından ön ce taban fiyatının mutlaka ilan edilmesini, TARtŞ'in birkaç ay gibi bir zaman içinde alım yerlne, devletin zeytln üretlcisinl tüccarın eline düşürmemesi icin, destek leme alımını sonuna kadar sür dürmesini, TARİŞ'in 'malını bugün yatır, parasını beş altı ay sonra al, politikası yerlne ürününü yatıran parasını peşin ödemesini istiyoruzj» Aidat (Baştarafı 1. Sayfada) gun bir savunma yapan Şener Akyol, bir ara Danışma Meclisi'ndeki bazı Uyelerin çimseklerini öylesine üzerine çekti ki, kürsüye çıkan Mustafa Alpdün dar sözlerine şöyle başladı: «Saym süzcünün sözcülüğünü ettiği Komisyon da. temsil ettiklerinin de sözcüsü olarak da, avukatlan olduklannu da sözcüsü olarak....» Alpdündar söze bövle girince, Danışma Meclisi'nde ilk kez bazı üyeler tarafından sıra kapaklanna vuruldu, kendisi protesto edildi. Başkanın uyansı sonucunda da sözünü geri almak zorunda kaldı. İşveren görüşünü savunan Kütahya üyefi Halil Erdoğan Gürel'in ssndikaların lehine olacak görüşlere karsı çıkmasını aslmda kimsa yadırgamadı. Basınla ilgili ösgürlüklerin düzenlendiği maddeye Genel Kurul'da tek «red» ovunu veren bir üyeden herhalde baska bir tutum da beklenemezdi. İşverenlerin görüsleri doğruî. tusunda söylenen her söze oturduğu yerdcn attıŞı sözlerle katıldıgını beîirten Sivas üyesi Adli Onmuş'un bir başka destekleyicisi de Divarbakîr Uyesi Ahmet Sarp idi. Sener Akyol'un her yanıtma oturduğu yerden, «Bravo» biciminde tepkisini açıklayan Ahmet Sarp, her attığı sözden sonra sağına soluna bakarak kendisine sanki destek arar gibivdi. Gerçek destek ancak, sendikaları bUyük giiçlük icine itecek asil destek Türkive İşveren Sendikalan Konfederasvonu TİSK'in Genel Sekreteri Rafet İbrahimoğin'ndpn gelmişti. Komisyon Başkanı Prof. Orhan Aldıkaçtı bu işbirliSini vtırgularcasma sendikalarla ilgili tas a n maddelerinin eörUşülmesl sırasında îbrahimoSlu'nu yanma oturtmuştu. Eleştiriler ve yönetllen sorular karşısında Komisvon adma sık sık söz alan sözcü Şener Akyol'un ilginç bir mantığı var: «Bugünlere sreHrken ü?kemî« zin nasıl badtreierden geçtlglnl henimiz biliyoruz. Yaşadığımız olaylar sonunda herkes ak lını basına devşirmistir.» Bu mantık şuna eötürüvor: Bundan sonra TUrkive'de elde edilmesi istenilen her demokratik hakkın karşısında, Komisyon sözctisü Akvol'un vurpuladıfı gerekçeyle çıkmak mümkün. Her hangl bir hak istediniz mi, hemen karşı çıkılabilir ve «ama blz neler vaşadık» denllebilir. Aslında şunu herkes bilmeli kl, Türkiye'de bugün hiç kimse 11 eylül 1980 Kününe ve o pünkü ortama dönmek istemiyor. Ama, bunu istememek insanlan n tüm haklanndan ve özRürlüklerînden vazgeçmelerl anlamma hlç mi hic frelmivor. Bu nedenle Komlsvon sözcüsU Akyol'un, «Bu ter» tnantifh» bir Anayasa yapılmasında asla ve asla geçerli olamaz. Hele de Akyol'un görtislerlni savvınurken, «274 . 275 sanlı yasalarla sendlkalara verllen lmtlyazlarls» aslmda avnı yasalarla sendikalann alde ettikleri «Iıaklan» birbirine kanstırması ve sonunda Genel Kurul'da «imtlyaz • hak» tartısması yaratması gercekten eörülmeye degerdi Canlı tartışmalar dünkü Genel Kurul*u izleyen cok sayıda Türk t ş üvesinin önünde cereyan etti. îşverenler lehinde bir madde daha tasanda kalırken, bu Anayasa'mn bir kez daha geriye yönellk düzenlenmesi TUrk halkının eözleri ö irncar Bakane: Konut sahibi (Baştarafı 1. Sayfada) gerektiğini bildirdiğini söyleyen Samsunlu, bütün işlemlerini ta mamlayan 32 bin 382 vatandaşa 31 milyar 146 milyon liralık kre di açıldığmı kaydetti. Ilk aşamada, krediye hak kazanan bu vatandaşlara 5 milyar 76 milyon liralık ödeme yapması için Emlak ve Kredi Bankasma talimat verildiğini anlatan Samsunlu, bu meblağdan 4 milyar 22 milyonun ödendiğini belirtti. Bir kişi için açılan kredinm 800 bin :1e 1 milyon lira arasın da olduğu gözönüne almdığında, başvuracak kişilerin 200 bi ni bulması halinde 150 milyar liraya gerek duyulacağmı belir ten Samsunlu, özetle şöyle konuştu: «Bu paranuı hemen verilme si sözkonusu değildir. Kredi hakıııa sahip olan bir kişinin 3 yıl içinde bu krediyi kullanma hakkı vardır. tki yıl da inşaat süresi olduğuna göre, 5 yıl lçinde kredi alabiliriz.» İmar ve îskan Bakanı, kredi için başvuruların anında incelendiğim dile getirerek, Ankara da yent kurulacak kooperatifle re Ankara Belediyesinin BatıKent'te arsa tahsis ettiğini açıkladı. Samsunlu. şimdiye kadar yapı tasarrufu hesabı açtın p toplu konut fonundan yararlanmak isteyen bir vatanda şın çıkmadığını vurguladı. tmar ve Îskan Bakanlığmın son beş yıl içinde 5 bin 316 ko nutu, az gelirli memura mülk ya da kiralık olarak verdiğini anımsatan bakan Samsunlu, geri kalmış bölgelerde halka ve memurlara 4 bin 582 konut ya pıldığını belirtti Yanm kalmış ve aksatılmış konutlar için her bölgenin il imar müdürlen ve belediye başkanlarımn biraraya geldiği toplantılar düzenleneceğmı anlatan samsunlu, kendisinin de Doğu'da bizzat incelemelerde bulunacağını itade ettı. TASARRUFLA KONTJT Prof. Samsunlu, konut elde elmek için vatandaşlann tasar rufa yönelmeleri gerektiğini sa vunarak, şu bilğıleri verdi: «Maliye Bakanlığı ile bakanlığunızuı ortaklaşa yürüttüğü bir çalışma bulunmaktadır. Bir takım vergi tedbirleriyle konut yapımına hız verilecek. Bu çalışmalar, konut için tasarrufa girişen vatandaşa belli bir ver gi iadesi nygulanması sistemine dayandırüıyor. Ancak, henüx kesinlik kazanmış bir çalışma yok. Vatandaşlann gelirlerinin genelde yüzde 30 ile 6O'ı kiraya gitmektedlr. Bu nedenle tasarruflann konut alanına yönelmesi gerekiyor. Toplu konut uygulamasına hız verilerck devam edilecektir. Bu aratla, hükümet düzeyinde, yabancı ülkelerde çalışan işçi tasarruflarınuı, ülkemizde konut yapımına yöneltilmesi ile ilgill bir çalışma bulunmaktadır, Aynca memurlara lojman yapılmasına ilişkin hükümet ça lışmasunn koordinasyonu da tmar ve îskan Bakanlığına verilmlştir.» Samsunlu aynca. MEYAK £o nundan yararlanarak yapılan 6 bin 200 konutun desteklendiğini ifade eti ve MEYAK fonunun kaldınlmasuıdan sonra bu des teğin toplu konut fonuna kaydınldığuıı ekledi. SCara ve Deniz (Baştanfı 1. Sa Yeni görevlere atanan subaylar ve görev yerleri şöyle: «2'nci Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi subay as.il üyeliğinden Albay Ali Seıdar Kara Kuvvetleri Ko mutanüğı emrine, 2'nci ürdu Komutanlığı emrinclen Albay Bauri Atmaca 2'nci Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Maiıkemesi subay asll üyeliğine, 7'nci Kor. ve Sıkıyönetim Ko mutaniığı 1 Numarab Askeri Mahkemesi subay asll üyellginden Tnk. Plt. Albay Hulusi Ozen Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrine, 7'nci Kor. Hrk. ve Egitim Ş. Eğt. Ks. Kurs ve Atış Sb. V.'Uğinden Dopl. Plt. Binbası lsmail Akıncı, 7'nci Kor. ve Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi Subay asil üyeliğine, Oonanma ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Maiıkemesi su bay üyeliğinden Denlz Albay Erdoğan Yıldırım Denlz Kuvvetleri Komutanlığı emrine, Donanma ve Sıkıyönetim Ko mutaniığı Askeri Mahkemesi Subay asil üyelifinden Deniz Albay Haluk Yalçm Deniz K u v vetleri Komutanlığına, Makina Smıf Ok. K. Gm. Mkl. Ok. K. Öğr.'den Denlz Yüzbaşı Tümer Akmandor Donanma ve Sıkıyönetim Komutanbğı Askeri Mahkemesi subay üyeliğine, Gölcük Ter. K. Per. Su. Md. V Deniz yüzbaşı Yıldırım Geliker Donanma ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi subay üyeliğine, K.K. Hrk. Bsk. Eğt. Ok. D. Okl, Ş. Yiik. Öğra, Ks. Arnlrliğinden Top. Albay Nazım Ülfen 4'cü Kor. ve Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 4 Nolu Askeri Mahkemesi subay asll üyeliğine atandılar.» (Baştaratı 1. Sayfada) ve Tarih Coğraiya Fakültesi'nde doktora vererek, Iran Edebiyatı Doçentliği'ne atandı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde İslamTürk Tasavvuf Tarihi dersleri okuttu. 1949 yıluıda emekliye ayrıldı. Tasavvuf ve tarikatler konusunda özgun çalışmalarıyla bu alanın güvenilen adı oldu. Özel likle Mevlânâ ve Yunus Emre üzerine yaptığı araştırmalar, yayınladığı eleştirel metinler, hayatları ve sanatlan üzerine ortaya koyduğu yeni yorum larla tanındı. Abdülbakj Gölpınarlı, telil çalısmaları yanısıra yaptığı çevirilerle ve bu çevirilere koyduğu açıklayıcı notlarla da önemli bir çabada bulundu. Kur'anı Kerim'i ve Mesnevi'yi dilimize çevirdi. Gölpmarü'run eskl Türk edebiyatma, tasavvufuna ait lncelemeleri; Türkiyat, Şarkiyat, İktisat Fakültesi dergilerinde yayınlandı, TUrk Ansiklopedisi' nin bir çok maddesini yazdı. Gölpınarlı yaptığı çalışmalar, yayınladığı makale ve kltaplarla Tiirkoloji dünyasının ilk başvurulan en önemli bilgini niteliğine kavuştu. Eski edebiyatı çağdaş bir göz le inceleyip değerlendiren Gölpınarlı küçük yaştan beri girdiği Mevlevl tarikatına bağü ve bu dünya görilşünün bilinç11 bir savunucuysuydu. Abdülbaki Gölpınarlı, başta Orhan Kemal olmak üzere çağdaş TUrk edebiyatının bir çok önemli kisileri üzerine de bilgi sah»biydi, yeni çalısmaları eserleri izlerdi. Abdülbaki Gölpınarlı'nın naaçı dün Seyid Ahmet Deres) Mescidi'nde kıhnan iktndi namazından sonra oradaki aile mezarlığına defnedildi. Edebiyat GÖRÜS HINCAL ULUC (Baştarafı Spor'da) mir'de bazırlandık. Ve sporcumuz bu yanşta 2.18^ ile lki ssnedir TUrk gençlerinin koşamadığı bir derece ile şampıyon oldu. Ama yine de genç milli takıma çağrılIstanbul Ankara Izmir büyukier yanşında Nurten Kara • Ayşe Köklü Olker Kutlu gibi sporculan geride buakıp toprak pistte 800'ü 2.16^ koşarak geride bıraktı. Yine kimse oralı olmadı. Gençler TUrkiye (inaunde îzmir'ds bu Kez 80ü metrede 2.15.9'a indı. 1500'e bazırlıklı olmamasına rağmen aynı yanşta 4.42 koştu. 4 yıllık Türkiye rekoruna 1 saniyesi kalmıştı. rUrkiye BUyukler Şampıyonasına gittik bu kez. BUyüklerı geçti. 800'ü 2.14.5 koşarak Türkiye gençler rekorunu kırdı. Yine Millt Takıma alınmadı. Şu anda Balkan Kros Şampiyonasına bazırlamyoruz. Programımiz hazır Hazır olmayan bize destek olacak bir kuruluş Pistte ve krosta 22 senelik özlemimizi giderebilmemi',, küçük bir sporcunun 7 aylık çalışma programmm desteklenmesiyle giderilebilir. Üç sene önce 9 senelik bir programı bedefleyerek çalıştık tlk üç yıllık hedetlerimize ulaştık, geçtik bile. Şündi tzmir'de Puar Oyunlannda rekora koşacağız. Bunun için 20 gtinlUk bir destek gerekli. Topu topu 100 bin liralık bir proje bu. Spora gönul veren kuruluslar, yöneticiler.l Size yeteneklerini kamtlamış, rekor kırmaya, Balkanlarda 22 senelik özlemlerimizi gidermeye hazır ganç bir sporcu sunuyoruz. Desteklerinizi bekliyoruz. Çellk Ertuğrul 1STANBÜL (Baştanfı 1. Sayfada) lenmesinin yasa dışı oldugurıu söyledi. Ancak yargıç, işk&nce konusunun sadece ıfadesmin geçerliliği açısından duruşmada sözkonusu olabilecegini t.e lirtti. Rıza Güven 90 günlük gö zetim sUresi aşıldıktan 15 gün sonra tutuklama karanmn ve(Baştarafı 1. Sayfada) rildiğini de vurguladı. Bu ara mevsime girilmiş, üretici borç da söz alan Rıza Güven'in avuharç pamuğunu ekmişti. Ticakatı, Hasan Fehmi Güneş, geret Bakanı Kemal Cantürk ve rek polis ifadeleri denen belge TARÎŞ yetkilileri 2,4 milyarlık lerin gerekse savcıük soruşturborcun ödendiğini açıklarken, masmm sanıklara iletilmesme üretici hâlâ parasını alamaızin verilmediğini, duruşmada mıştı. Bir üreticinin dediği giise bu ifadelerin özetinin okun bi, «üsttekilerin açıklamalan duğunu vurguladı, ifadelerının alttakilere gelinceye kadar vasamklara ulaştırılması, ya da kit geçiyor»du. Pamuktan avukatlanyla görüşmeleri sıumut kesilince soya, ayçiçeği, rasında hiç değilse özetlerinin mısır gibi ikinci ürünlere bir yansıtılması için, gerekli izyöneliş başlamıştı. Oysa tanin verilmesini istedi. rımda belirli bir planlama olDuruşma Celal Küçük'ün sa, pamukta ne ekileceği öncesorgusuna başlanmak üzere 3 den saptanır, devlet ödemesinEylül'e ertelendi. de bunalmaz, üretici rahat bir nefes alırdı. Borsada ticaret deyiml ile alım • satım «gevşek» gidiyor. (Baştarafı 13. sayfada) Mayısın sonlarında 275 liradan Irak savaşına değindi ve «Tüm işlem gören pamuk daha sonİslam dünyasmm hak ve çıkar ra 260'a düşmüştü. Borsa'dakl lannı korumak için birleşmesi durgunluk ihracattaki durgungerektiği bir zamanda, tran ile luktan ileri geliyordu. Stoklar Irak arasındaki savaşın devam erimeye başlaymca üvatlar kıetmesi bizim için üzüntü kaVpırdayarak 280 lirava kadar nağıdır. Kendi aramızdaki göçıktı. Pamuk ihraeatcısı ve Bir rüş aynlıklarını ve bölüıımelelik 2. Başkanı Halit garlak Balerin öniine geçtnek icin climiz kana Izmir'de «Her kiloda 40 den gelen her gayretî göster. lira fon olursa nasıl ihracat omeliyiz» diye konuştu. lur?» diyerek sözlerinl şöyle Afganistan'da dış müdahale sürdürüyordu: sonucunda meydana gelen olay «İplik fabrlkalan batmasm lann «trajik» niteliğini sürdür diye onlar korundu. Ama. onduğünü de bildiren TUrkmen, lar da AET zorlamasıyla fazla «Sayıları milyonlan bulan mülbir ihracat yapamadılar.» teciler ile ülke içindekl direniş Afgan halkunn yabancı boyunduruğunu kabul etmediğinl ispat etmektedir» dedi. Konuşmasınm bir l)ölümünü (Baştarafı 1. Sayfada) terörizm ve Ermeni teröristler konusuna ayıran TUrkmen söz Osman Özbek daha sonlerini şöyle sürdürdü: ra tarım ürünİ6ri destekle«Lübnan'm Ermeni teröristme fiyatlarının «Israrla enf ler için bir eğitim alanı ve falasyonun altında tutulduğuallyetlerlni başlangıç noktasınu> bildirerek şunları söynı teşkil etmesl üzüntü vericl ledi: olmaktadır. Bu durduruimalıdır. Lübnan'ın Ermeni caniler «Devletin piyasaya fazla için bir cennet olma vasfını sür para çıkmasım bu yolla öndürmesine son verilmelidir.» leme politikaları enflasyoTUrkmen konuşmasında Kıbnun yükünü 26 milyon çiftrıs sorununa da değindi, Kıbçinin sırtına yıkıyor. Uyguris Hum yönetiminin sorunu lanan düşük fiyat politikası BM'ye götürme çabalanm haçiftçiyi tarımdan uzaklaştıtırlatarak, toplumlararası görüş melerin «olgunluk» aşamasına rabilir. Artık köylü altın geldlğini vurguladı, BM'de yasatmaya başlamıştır. Bu pılacak bir tartışmanın görüşyüzden 56 liralık mazotu se meleri aksatacağı konusunda unetle 65 liraya alıyor. Köyyanda bulundu. lüde para yok demekttr. Ba z\ tarımsal ttrünlerde Toprak Mahsulleri Ofisi'ne ge(Baştarafı 12. sayt'ada) tirilen malın artmasmın anlen Beşir Cemayel Öncekı gece lamı, sadece üretim artışı İsraıl televizyonundan yayınladeğildir. Tüccar zaten piyanan konuşmasında ilk iıedelıe saya girmedi. Çiftçi. devlet rlnden birinin IsraU'le barış buğdaya yüksek bir fiyat anlaşması imzalamak olduğufarkı verecek diye malını nu söyledi. Ofis'e getiriyordu.» Cemayel, mevcut hükümeti teshederek yeni bir kabine kuÇÎFTÇtNİN İSTEKLERÎ racağını ve ilk olarak İsrail'le NELER? barış antlaşmasının yollarını • 1982 yılında kaldmlan araşüracağını belirtti. güçlendirme kredileri, ekimİsrail televizyonu aynca Bedikim avansı ile tütün avan şir Cemayel'in Suriye'den, LUbsı yeniden verilmeli. nania iki ülkenin eşitliğine da yanan ilişküer kurmasını iste• Ürün bedelleri mutladiğini bildirdi. ka peşin olarak ödenmeli. Cemayel, «Suriye bundan • Ekime başlamadan önböyle Lübnan'ı hür ve egemen ce destekleme kapsamma bir ülke olarak görmelidir. Filistinlilere gelince onlar da alman ürünlere avans fiyatek bir kişi kalmamak şartıy tı verilerek çiftçinin ekim la Lübnan'ı terketrnelidirler» öncesi para gereksinimi sağ şeklinde konuştu. lanmalıdır. ANKA ajansuıa göre ise A• Üreticinin ekimden önvusturya Başbakam Bruno ce tohumluk, mazot ve gub Kreisky, «artık ezilenlerden ve re bulabilmesi sağlanmalıbaskı altında tutulanlardan, ya dır. ni, Filistinlilerden yanayım» d3 di. • Triple süper fosfatın yanında diğer kompoze güb r e fiyatları da düşürülmelîdir. Prim verileceği belirtilmiş olan ürünlerde kesin fl yat hasad sırasında ilan edilmelidir.» Oğlumuz Selçuk çevik'in sUnnetini yaptığımızı dost ve (Baştarafı 12. Sayfada) akrabalara dlkkat çektim, elimizde inaduyururuz. nılır bilgiler vardır. Kendislne Aliye ve bunları verdlm ve bu konuda Hamdi ÇEVİK da, Rum idaresinin dlkkatinî 25.8.1983 çekmesinl istoriim. Rum idare ISTANBUL si Ermenilerle ilgili eelişmeleri önlemez ve onlara Güneyde terörist yetiştirme olanağı verme ye devam ederse, bu her açıdan clddl gelişmelere neden niacaktırj» DISK davası Pamukta Filistin Tepki Cemayel (Baştarafı 1. Sayfada) mekli işçi, bir ambulansla önce Trafik Hastanesine götürüldü. Burada ilk müdahalesi yapılan yarah daha sonra Hacettepe Üniversitesi Hastanesine götürülerek ameliyata alındı. Yapılan müdahaleden sonra ya nık bölümüne alınan Mehmet Yakakaya'mn sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Hastane yetkilileri Yakakaya' run belden yukansınm tamamen yandığını bacaklannda ise hafil yanıklarm olduğunu söylediler. Yakakaya"nın yeğeni devlet memuru Atilla Yilmaz, Hacette pe Hastanesinde olayla ilgili olarak şunları anlattı: «Kendisi emekli olduktan sonra Alanya'ya gitti. Alanya' da ailesinden ve çocuklarından ayn olarak yaşayan dayım üç aydan üç aya emekli maaşını almak üzere Ankara'ya geliyordu. Şimdi de herhalde raaaş almak için gelmiştir. Her geldiğinde bize uğrar, bu sefer gelrnedl.» Dayısmın akli dengesinin yerinde olmadığım söyleyen Atilla Yilmaz şöyle devam etti: «Bundan 1,52 sene önce Istanbul Bakırköy Hastanesine yattı aşağı yukan 1 sene hastanede yattıktan sonra Alanya' da yaşamaya başladı. Kendisini altı ay önce gördüm. O zaman aklı dengesi yerindeydi. Çocuklan benlmle beraber kalıyor. Henüz onların olaydan haberleri yok. 4 çocugunt'.an M rtsi Üniversite mezunu (Makine Mühendisi)». Ankara Emniyeti, Mehmet Yakakaya'nm üzerinden çıkan mektubu açıkladı. Eski yazı ile kaleme alınmış mektup aynen şöyle: «Saygıdeğer büyüklerim, aldatılmış bir insan olarak fazla vaktinizi almak istemem. Şöyle kl 1977'de sözde, oğlum Yalçm Yakakaya'yı Işıklar Askeri Lise sine veriyorlar. Noter muamele siııde burs alacağız diye noterden bana evrakı imzalatıyorlar. Ben işi anlayıp karşı çıkınca, siyasi baskıyı artınyorlar ve so nunda 8.7.1978'de cezaevine düşürüyorlar. Hürriyet ve Günaydın çazeteslnde anası ile zina yaptı diye sahte resimler bastırıyorlar. Beni mahkumlara öldürtmek istiyorlar. Buntla muvaffak olamaymca, büyük oğlum Rasi Yakakaya'yı ne şekilde, nasıl cezaevine soktuklarını hâlâ bllmemekteyim. Benl öldürmeslni söylüyorlar. öldüremeyince de onu cezalandınyorlar, Ondan da netice alama ymca beni deli diye uğraşıp adli tıptan rapor verdiriyorlar. Bakırköy Ruh ve Sinlr Hastalıklan Hastanesine atıyorlar. Orada 23 yatak 5.5.1981'de taburcu oldum. 1 sene kontrol koydular. 5.5.1982'de son kontrolüm bitti. Siz büyüklerlmden bu işlerin aydınlanması vc her hakikatın ortaya çıknusı için adli tıp müşahedehane no: 40/85 dosya tetkik edilir ise haklkatler mey dana çıkacak ve beni Askeri Gülhane Tıp Akademisinde Bev liye ve Asabiye servisinde muayenemle her sey tesblt edllmiş olur. Hâlâ baskı ve eziyet yapmak talar. Adres: Mehmet Yakakaya Kale Arkası Mevkli Çıknkcı Cıkmazı No: 8 Alanya.» Ankara'da Âlmanlarla icice bir • • (Baştarafı Sporda) da kaynaşmayı amaçladıklannı belirterek şunları söyledi: «Haberin içeriğinde bir açık oturumun metni yer alıyor. Anladığım kadarıyla bu açık oturumda devlet katından yetkili yok. 23 sorumsuz kişinin yaptığı toplantı ve söyledikleri sözler iki devlet ara sındaki protokolü bağlamaz. Alman yetkililer sporda her türlü işbirliğine hazır olduklarını söyledikleri sü rece genelde yabancı düşmanlığımn yoğunlaşmasının bir sonucu olan bu tür toplantı ve açıklamalan ben tehlikeli bulmuyorum.» Seçkiner F. Alman halkının aksüie yöneticilerin sporda bir içiçelik istediğinî de belirterek «Bizim için önemli olan budur» dedi. PARb'ten (Baştarafı 13. sayfada) lumla sözkonusu gençler arastnda yukselmeye başüyan tehlikeli «duvarlan» ortadan kaldırmak için önemli bir projeyi, bu eğitim döneminde uygulamaya hazırlanıyor. 16 • 18 yaşları arasmda 100 bin genç çalışma yaşamında kolayca iş buımalarını sağiıyacak ve kendilerine gerekli meslek becerlsini kazandıracak olan eğitim kurslarından geçirilecek. Aynca, işslz gençlerin hayata hemen atümalanm bir Süre daha geciktirebilmek için askere alma yaşımn 18e indirilmesi de, düşünülen çareler arasuıda. Bu yaz uygulanroaya başlanan bir önlem İse, sokaklarda başıboş dolaşan dar gelirli aüe çocuklannı, aüelerinin ve kendilerinin onayı ile hem iyi bir tatil geçirmelerini sağlamak, hem de sosyal huzursuzluk kaynağı olmalanm önlemek için tatil kamplarmda toplamak oldu. Dıkkat çekici bir nokta ise, işsiz gençlerin genellikle Fransa*ya gelip yerleşen göçmen işçi ailelerinin ikinci kuşağı olmaları. Sosyalıst hükümet, açtığı yazük kamplar ve 100 bin kişilik meslek edinme kursları ile, bu gençlerle toplum arasmda gittikçe yükselen «duvarlan» yok edebilecek mi? Bir şey söylemek zor. Ama, sosyal konut «duvarlarına» yazılan, «kahrolsnn iş, ben Güda'yı sevlyorum» gibi sloganlara baküıısa, hükümetin oldukça zorluk çekeceğî anlaşıljyor. •*• Eransa çapmda sorun olan gençlere çare aramrken, Paris polisl de, yüksek «duvarlaria» toplumdan ayrümış olan bir kesime, sokak kadmları ile çöpçatanlara savaş sçtı. îlk önce bu işlerin meslek edinildiği Figal bölgesinin «fcralı» Eric Botey ile eski kansı, «kraliçe» Carmen Vallefyi tutukladı. «KraK e «Kraliçe»nin tutuklanması, uygunsuz işlere kanştıklannı bildiği halde, bu gibi kisileri istihbarat kaynağı olarak kullanıp pek üstüne gitmiyen Paris polisinin geleneksel tutumunu değiştirdiği biçimde yorumlandı. Polis aynca, Saint. Denis sokağında fazlaca olan «ned)me»leri de, müşteri biçiminde gidip, çalışma yerleri Olan oteı odalarında tutuklamaya başladı. Ama, polisin tazı zorlukları olduğunu söylemek gerek. Pransa'da herkesin vücudur.u istediği biçimde kullanma ÖzgurlCğü var. Yani fahişelik suç değil. Buna karşın, Pransa 1960 yılında Birleşmiş Milletler'in «tnsan ticaretini ve çıkar amacı ile fahişelik yapılmasını yasaklayan» anlaşmasmı ımzalayan devletler arasmda yer alıyor. Bu çelişkili durum karşısında polîs yakaladığı sokak kadmlanna, 600 frank ceza kesip. serbest bırakmaktan öte pek bir şey yapamıyor. Tasfiye (Baştarafı 1. Sayfada) tin almmadığına ilişkin özür geçersiz sayılacak, uygulamaya göre borçlu daveti almadan sa tış işlsmleri yapılamıyordu. TEBLtGAT SÜRESt KISALTILACAK Devlet müdahalesi zorunlu olacak. Tasfiyeye tabi taşınmaz lann satışmda devlet ihaleye giderek malın rayiç bedel altında satılmasmı önleyecek. Devletin bu müdahelesi «zorunlu olacak» Eski uygulamada devletin ihaleye kanşması ihüyari olarak mümkündü. Bankerlerin alacaklı olduğu davalar da bankerin tasfiye kurulunun bulunduğu ilde görülecek. Bütün tasfiye kurullan arasmda uygulama birliğini sağlamak için bütün kurullann bağ h olduğu hukuk Koordinatörlü ğü kurulacak. Bankerlerin Haciz edilen taşıt araçları belediyelerin parklarında indirimli olarak tutula cak, taşınır malları ise devlet demiryollarmda saklanacak. Tasfiye işlemlerinin hızlandınlması için bu mallann bir merkezde toplanması da öngörülüyor. Denktas DÎŞ TABİBÎ ORHAN TÜZÜN Levent, Güvercin duragı, Gazeteciler Yapı Kooperatifi C/3. Blok, D: 7, saat: 913, TeL: 64 57 25. Randevu almması rica olunur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle