Katalog

Cumhuriyet 12 5 MART 1982 Sayıları her yıl yüzde 20 artıyor Dilenciler arasında lise mezunu olanlar da bulunuyor Hasan UYSAL ANKARA Bır koşeye sın<nış, avucu gelen geçenlere doğru açılmış «Allah ne muradın vorsa versln» dıye ınleyen insanların goruntusu gunluk yaşantımızın bır parçası oldu Kıml yaşlı, kımi sakat, kımı de uyduruk bır sakatlık goruntusu ıcmde, toplumumuzun dıni ınanç ve tutumlarının yarat tığı elverışlı ortamda dılenir. Bazıları kolay yoldan para ka zanmayı ısterken, buyuk bolu mu yapacak hıç bır şeyı olma dığından, evdekı çoluk cocuğuna bır parça ekmek bulmak, amelıyat parası denkleştırmek Içın son care olarak dılencılığe sorılır. Ankara'dokı dilenciler üzerme bır araştırmo yapan sosyal hızmetler akademısı bu ko nuda ılgınc sonuclar aldı ODTÜ oğretım üyelerlnden Prof Dr. Ibrahım Yaşa ile 2'si bayon 5 Akademi öğrencısinln OECD'nin Türkiye'ye ilişkin raporu: Dilenenlerin yüzde 78'i çalışmak ve yerleşmek için kente gelirken, yüzde 7'si hastaneye, yüzde 9'u ise dilenmeye geliyor. yaptığı araştırmaya gore, başkent'deki dılenci sayısı her yıl yuzde 2 »»oranında artıyor. Ankara da İse bının uzerınde dılencı buiunduğu belırtılıyor. Dı lencılık yapan yurtdaşlarımızın, yüzde 13'ü cevre ıllerden geri kalan yüzde 87'sl ise kırsaı alanlardan geliyor. Anka ra'da dılencılık yapanların en cok Kırşehır, Nığde Corum Yozgat, Cankırı, Malat/a Kon ya ve Gumuşhane'ye bağlı yer leşım alanlarından goc ettlklerı belırtılıyor. Dılencılerın yüzde 44'ü çalışmak, yuzde 34'u yerleşmek, yuzde 7'sı tedavl ıçın Ankara'ya gelirken sadece yuz de 9'u d.lenmek amacıyla Ankara'ya geliyor Ancak işsızlık ve caresızlık bir süre sonra bu kışılerı dilenmeye zorluyor. Sosyal Hızmetler Akademisi öğrencılerı tarafından yapılan araştırmaya gore dılencılerın yuzde 89'u okumayazma bılmıyor Yuzde 5'ı ılk, yuzde 4'u orta, yuzde 2'sı lıse mezunu Bunların yuzde 52'sı evlı. yuzde 37'sı dul ya da boşanmış, yuzde 11'ı ise bekar Bekarların hemen tumunü cocuk dilenciler olusturuyor Yaşı 18 den kucuk dılencılerın oranı yuzde 17, 1949 yaş arası yuzde 41, 49'dan buyüklerın oranı ise yuzde 42'yı buluyor. Erkek dılenci oranı, kadın dılencılerden yuzde 8 daha fazla. Toplam dılencılerın ıcinde yüzde 17'yi oluşturan çocuk dılencılerın. yuzde 65'ının babası, yuzde 6'sının annesı, yuzde 18'ının her ıkısı de yok. Araştırmaya gore dılencılerin daha once yüzde 4Ti ırgat, yuzde 18'l temlzlikcl, yüzde 13'ü Işçl, yuzde 10'u amaıe. yuzde 4'u genel ev kadını, yuz de 12"sı boyacılık, seyyar satıcılık, esklcılık veya hamallık yapmış. Ancak yuzde 41'ı sakat ve hastalık. yuzde 3'u hapıshaneye gırmek, yuzde 10'u calıştığı ışte ucret yetersızlığı, yuzde 46"sı ise yaşiılık nedenıy le bu ışlerını bırakarak dilenmeye baslamış ÇOĞUNLUĞU DİLENCİLIKTEN UTANIYOR Aynı araştırmaya gore dılen cılerın yuzde 37'sı yaptıklaıı ışten utanc duyduklarını gızlemıyor. Yuzde 23'u ise dılencılığın sorunsuz, lyı bır ış olduğunu belırtıyor Yuzde 30'u ise ceşıtlı zorluklarla karşılaştık larını belırtıyor. Dılencılık yuzunden her yuz dılencıden 66'sı tutuklanarak, toplama kampma gonderılmış. Yuzde 34'u ise hıc tutuklanmamış Devletin etkisi ekonomide azaltılmalı • RAPORDA İŞSIZLIK ORAN1N1N 1980'DE YÜZDE 75 OLDUGU, BU ORAN1N YUZDE 4'LUK BUYUME HIZ1 İLE 1985'DE YUZDE 20'YE ULAŞACAĞI BELIRTILIYOR ANKARA (Cumhuriyet Burosu) OECD'nin Turkiye ile ilgili hazırladığı raporda Türk ekonomisinde orta donemde temel amaç, «eknnonıiyi, piyasa kosullarının karar almada devletin Ptkisinin azaltıldığı bir duruma yönelterek. verimlilisri ve kaynak kullanmıını ^cliştirmek» olarak belırlendı OECD raporunda. 24 ocak kararlarının 1985'e kadar Dılencılerın yüzde 75'l ka(Arkası 9. Sayfada) ÇOCUKLARIYLA IŞRAŞI YAPIYORLAR Dilencilerin çoğunlufrunun yaşantılarında yakın arkadaşları bulunmuyor. Sosya* Hi/metler Akademisi'nce yapılan araştırmaya gore, çoğunun da alkol, lumar gibi kötü a'ışkanlıkları var. Kadınlann gpnellikle işe (!) çocuklanyla çıktıklan gözleniyor. surdurulmesi İle nereye varılacağı konusunda alternatıfler gehştınlerek, orta donetnın temel amacı olarak, «ekonominin piyasa koşullarına uyumunu sağlama ve devletin ekonomlk kararlar ıİ7erindeki etkisin) azalt mak yoluyla verimllliğî artırma ve ödenıeler dengesinde en az açığ) gerçekleştirnıe» saptandığından, ne olçude bır büvümenın bu amaçla tutarlı olacagı vurgulanıyor. Iç talep kısıtlanmah OECD modelinde, düşük ve normal büyüme olarak kabul edilen yüzde 4 ya da yüzde 5'lik oranlı alternatıflerde. iç talebi kısıtlamaya ilişkin polıtıkaların katı bir biçımde devam etmesı onerilerek, yüzde 7'lik büyüme hızı alternatifmde ise, «sıkı bütçe ve para politikasının» gevşetilebileceğl varsayıldı. Her üç alternatifde de dışsatım talebinın fazla olacağı. beş yılda ortalama yıllık dışsatım artışının hacim olarak yüzde 16, değer olarak da yü7de 23 oranmda artacagı varsayılan raporda. yuzde 4'lük bü yüme hızı aiternatıfınde, ozel tuketımın yılda ancak ortalama yüzde 2,8 artablleceği beiirtiliyor Bunun ise, ozel girişımcıler açısmdan yatırım için çok küçük bir teşvik oluşturacagı. yeni yatırımların büvük oranının kamu kesımince gerçekleştirîlmesini getireceğıne değinildi. Buna karşın yüksek büyü me hızı alternatifinln alt yapı lle birlîkte yenl yatırımlarda onemli bir artış gerektirdiği, iç tasarrufların yılda ortalama yüzde 13 artmasmı zorunlu kıldığı one sürülerek. «Eğer gectniş deneyim dikkatc alınırsa, bunnn stabilizasyon amacı ile çelismesi olasılığı belirmektedir» denıldi. ÇOCUK MAHKEMELERİNİN İLGASI REDDEDSLDİ • DANIŞMA MECIISI'NDE SSK YONETIM KURULU' NUN UYE SAYİSI İO'DAN 8T INDIRILEREK, IŞÇI VE EMEKLI TEMSILCILERI ÇIKARTILDI. ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Danışma Meclısı Genel Kurulu, Çocuk Mahkemelennın ılgasını ongoren yasa onerısını reddettı SSK Yonetım Kurulunun üye sayısının 10'dan 8'e mdırılmssını ongoren yasa tasarısını da kabul ettı. Dcnışma Meclısı dun saat 14 00'de başkanvekıllerınder Fennı Islımyelı yonetımınde toplandı Sekıne Evren'ın olumu nedenıyle Devlet Başkanı Kenan Evren'e başsağlığı dılenmesın den sonra gundem dışı bır konusma yapan Halıl Akaydın /urt dışından ozellıkle kuzey ulkelennden Turkıye'ye yonelık «tezvirat yapıldığını» soyledı ve «oysa Turkiye adım adım demokraBiye geçmektedır» dedı. Danışma Meclısı ıle hukumet arasındakl ılışkılerın iyı olma dığı yolunda bazı dedıkodular bulunduğunu hatırlatan Akaydın, (Arkası 9. Sayfada) tstanbul Haber Servisi Bo ğazıçı Umversıtesı taraıından duzenlenen «Basm Universıta Ilışkılen Sempozyumuımda konuşan Uğur Mumcu, «Universitesi özerk olmayan, basının da çok yönlü düşünceler sergilenmeyen demokrasi, hangi anayasal düzenleme yapılırsa yapılsın, eksik bir demokrasi anlayışının ürünüdür» dedı. Boğazıçı Unıversıtesı toplantı salonunda yapılan sempozyu mun aoılışında konuşan Rektor Prof Dr Seınıh Tezcan basın umversıte ılışkılerımn donum noktasında ve tarıhsel bır değerlendırmenın eşığmd3 bulunduğunu vurgulayarak . «Basının ve iinnersitenin değerli mensuplannın el ele vererek, gereken değerleııdirmeleri yapacaklanna ve toplumu muzun Atatürk'ün ozlemini cektiği çaçdas uvgarlığın ust eluzeylerine çıkaracak uvçulamaları başarı ile gerçeklestireceklerine iııanıyorum» dsdı Prof Tezcan sozlenne daha sonra umversınenm yapısı hak kmda taılgı vererek devam ettı ve yerlı gazetelerle yabancı ç ı zetelerın yer verdıklerı konulan başhklarına ve oranlarına gore ırrteledı. Haberde, sanat ve kultur yazılarmda ve maka lelerde Cumhuriyet Gazetesı' Üniversitebasın ilişkileri bir sempozyumda tartısıldı ı Boğaziçi Üniversitesi'nce duzenlenen Üniversitebasın ilişkilerinin geliştirilmesinin istendi ği sempozyumda Uğur Mumcu, «Demokraside üniversite özerk, basın çok yönlü düşünceye açık olmalıdır» dedi. nuı, magazm, aktuel ve spor haberlerınde ıss Hurııyet, Gu neş ve Mıllıyet gazetelerının başı çektığmı anlatan Tezcan vabancı gazetelerden Le Monde'un haberde Internatıonal Hsrald Trıbune'un makalede Fıankfurter Allgemeıne'nın ma gazınde ve Suddeutsche Zeı tung'un da sporda onde geldı gmı bıldırdı PROF. SOYSAL'IN SOZLERt Ergıcan Saydam'ın pıyano re sıtalınden sonra «Basın lîniversite ilişkileri ve Sorunlar» konulu oturum, Prof. Dr. Kema] Kafalı. Prof Dr Oya Ba şak'm başkanlığmda açüdı Oturumda konusan Prof Mumtaz Soysal unıversıte çev relerımn basın uzerındekı, ba sının unıversıte çevıesı uze ıınde yargılan uzerınde durdu Sovsal «çazetecilik bilim çevrelerince küçümsenir, huna kaı şılık basında yer alan yazılar biraz uzunsa biraz çetrefil. anla^ılması zor ise o zanıan affedersiniz jazınız pek bilimsel olnıuş ılenir» dedi. Unıversıte yapısı ıle basının yapısını ozerklık açısmdan de ğerlendıren Soysal, «basında kim daha çok parayı basarsa iyi gazete çıkaracağım sanmaktadır» dsdı Mumtaz Soysal şoyle konuştu «Bir ulkede basın kapitalleşi>ursa üniversite gitgide daha ozerk nlınahdır. Türkiye'de ba sın kapitalleşirken üniversite »zerkiikten uzaklaş>maktadır.» Tercuman Gazetesı Genel Ya vm Muduru Hakkı Ocal bugunku peibonel japısı ıle kıt le ıletısım kurumlarımn kapı larını egıtılmış gazetecılerle açacağım duşunmenın mum kun gorulmedığını, aynca ıle tışımcı ystıştıren yuksek oğremm kurumlarımn da eğıtıl mış gazetecılere ka'oılarını aça mayacaklarmı soyledi GUNEŞ'İN' SÖZLERİ Prof Turan Guneş, «Basın, llim ve Üniversite» konusuna değmdı Bugunkü çazete sayfa sayüarınm ve yapılarının unı(Arkası 9. Sayfada) İssizlik artacak Gayrl safi yurtiçl hasılada yüzde 5 yüzde 5.5'luk bır büyümentn daha gerçekci bır senaryo oluşturduğu vurgulanan raporda nüfus artışı ile issizlik arasında şu karşılaştırmalar yapıldı: «Tiirkiye'nin nfifas artışı yüksek olduğundan, İssizlik oranı 1970'de yüzde 13 iken, 1980'de yüzde 15'e varmıgtır. Tuxde 4 büyflme hın 11e 1985'de issizlik oranı yüzde 20'ye yukselecektir. Yütde 5.5'luk büyüme hızı alterna tifinde de issizlik oranı yüz de 19 olacaktır. Yalmzca yüzde 7'lik büyıime hızı işsizliği azaltabilecektir. fstihdam sornnu. istikrar ve ödemeler dengesi sorunları çöziime yaklaşımı ile yüzde (Arkası 9. Sayfada) 15îddianamenin 1978 1 Mayısının kutlanmasma ilişkin bölümunde DtSK'm bu konudakı butun yazılı yayınlarına kullamlan sloganlar, afış ve pankartlar, katılan kuruluşlar da dahıl olmak uzere ayrıntılı yer veriliyor. DtSK'ın kutlamalan DtSK Dergisınden aktarılarak veriliyor, Dergıden 1 Mayısın değerlendirılmesı ve katılan kuruluşlann, kullandıklan pankart ve sloganlarının aktanlmasından sonra özetle şoyle devam edıliyor: «DtSK Genel Sekreteri Fehmi Işıklar'm törene katılan ları saygı duruşuna davet ettiği belirtilerek devam eden ya zıda, 1 Mayıs alamnda çıt çıkmadıği, emperyalizme, faşizme karşı sıkılmış üçyüz bin yumruğun göğe doğru yükseldiği. üçyüzbin emekçi, üçyuzbin sıkılmış yumruğun bu ses Biz kalabalığın emekcilerin mücadele azmini dile getirdiğl, bugünün egemen püçlerinin korkmakta haklı oldukları, bu sessiz kararlılıkla kacınılmaz sonlarını gördükleri, sosyal ist gençler birliginin, proleterya enternasyonalizminin bayrağmı yükseklerde tutarak, gençliğin emperyalizme ve faşizme karşı birligini savunarak yürüdüğü, Alanda buyük bir çoşku ile emperyalizme, faşizme karşı sloganlar atıldığı, ı Yaşasm DISK, yaşasın sosyalizm, faşizme geçit yok. faşizme karşı omuz omuza, işçi, köylü gençlik Devrim için birleştik, faşizme ihtar sloganlarının büyfik bir coşku İle atıldıgı anlaşılmıştır.. Aynı yayında DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk'ün yapmış olduğ^u konuşmaya da yer verilmiştir. Abdullah Baştürk «1 Mayıs Egemen güçlere korku, işçf sınıfma mücadele azmi verir> başlığı altında yapmış olduğu konuşmasında, alandakileri selamlıyarak; (Bugün 1 Mayıs. Bugün tüm ülkclerde yüzmilyonlarca İşçi ve emekçi uluslar arası birlik, dayanışma ve mücadele günfinü kutluyor. Bugün Filistin Halkı ile, Şili işçi Sınıfı ve Emekçileri ile, Güney Amerika, Afrika ve Asya da Ulusal kurtuluş mücadelesi veren halklarla kolkolayız. Bugün ileri kapitalist ülke ve gelişmekte olan ülke işçi emekçileriyle, sosyalist ülke halklarıyla hep birlikte haykırıyoruzSömürü ve baskıya hayır. Kardeşlerim 1 Mayıs egemen güçlere korku, işçi sraıfına mücadele azmi verir. Bunun içindir ki, yıllarca 1 Mayıslarda işçileri kırlarda çiçek toplarnaya zorladılar. Her geçen gün bilinçlenen işçi sınıfımız DİSK'in öncülüğünde kitlesel olarak 1 Mayısı kutlamaya konan yasak zincirini kırdı. İlk kez 1976'da bu alanda yüzbinler sömürü ve baskıya hayır dedi..» Iddıanamede daha sonra DÎSK tarafından hazırlanmış, DİSK DAVASI İDDİANAMESİNİ YAYINLIYORUZ Ekonomide İstikrar ve Yatırımlar Paneli "1 mayıslar işçilerin istismarına arac oldu,. DtSK, yasal olan sendikal görünümü paravan yaparak Marksist Leninist ilkeler doğrultusunda illegal faaliyet içinde bulundu. belirlenmış afış ve sloganlar aktanlıyor. Bunların dışmda slogan ve pankartların da yer aldığı vurgulanarak bunlar da sıralandıktan sonra değerlendırmesı şoyle yapılıyon maması hususunda DİSK yönetimi tarıfından herhangi bir uyarı anonsunun dahi yapılmadıgı anlaşılmış, bu suretle de atılan slogan ve taşman pankartlardaki •belgelerin» mitingi düzenliyen ve sorumluluğunu yüklenen DISK yönetimi tarafından da benimsendiği sonucuna varılmıştır. DİSK'in evvelemirde ileri demokratik bir düzen dogrultusunda, faşist tırmanışın durdurulması, MC'nin iktidardan uzaklaştınlması ve demokratik hak ve özgurlukleri koruyup genişletecek ve en başta TCK.'nun 141 ve 142. maddelerini kaldıracak bir iktidarm işbaşına getirilmesini sağlumak, görevi olduğu gerekçesinden hareketle demokratik hak ve özgürlükler için mücadele mitingleri adı altında 6 eylül 1975 tarihinde Izmir'de, 20 eylul 1975 tarihinde de İstanbul'da mitingler düzenlediği ve bu mitinglere bir çok demokratik kitle örgütü ile bazı meslek kuruluşlannın da katıldığı anlaşılmıştır. Bundan başka DISK demokrasi mitingleri adı altında 26 ocak 1980 tarihinde İzmir'de 9 şubat 1980 tarihinde Antalya'da, 23 şubat 980 tarihinde Ordu'da, 22 mart 980 tarihinde I7mit'de mitingler düzenlemiştir. Bütün bu mitinglerde; (Mevcut düzenin sömürü ve baskı düzeni olduğu, sömürünün ve baskının olmadığı işçilerin ve emekcilerin iktidarı olan sosyalizmin mutlaka kurulacağı, burjuvazi ile kavgalarının olduğu, bu kavgayı milyonları ifade eden işçilerin kazanacağı, 1516 haziranlardan, 1 Mayıslardan, DGM direnişlerinden, 20 mart eylemlerinden güçlenerek gelen mücadele yöntem ve biçimlerıni burjuvaziye hatırlattıklarını) ana tema olarak işlemişlerdir» Prof. İlkin: 2 4 ocak kararlarında enflasyonu önleyecek bir gelisme görülmedi Kenan MORTAN bildiriyor ESKtŞEHIR Eskışehır Sanayi Odası'nın duzenledıgı Ekonomide istikrar ve yatırımlar» konulu panelde konuşan Oda Başkanı Yavuz Zeytinoğlu, «Toplam yatırımlarda izlenen düşmenin kaygı verici boyutlara ulaştığını» bıldırdı. Doç. Bilsay Kuruç, sundu ğu tebbgde, ekonomık kararlarda «Dediğim dedik> yaklaşımlarının yanlış olduğunu, bu donemde ozellıkle esnekhk getiren ve yapıcı çozum ureten açıklamalara gereksmım duyuldugunu bıldırıldı Kuruç. daha sonra şoyle konuştu «Enflasyonu söndürecek bir hedefi ciddi sayabilir miyiz? Halen bir faiz bekleyişi olduğuna göre, bu ko nu ciddi olarak gözden seçirilmelidir. Iç açıklar kapanmış değildir. Yatırımlarda reel düşüşler vardır. Yılın başarısı ihracatta gözük mekle birlikte, bu artışın maliyetini ve faturasını hesaplamak gerekir.» Doç Kuruç. 1982 yılında yatırımcılıktan vazgeçüdıgı nın cıddı gostergelerı bulunduğunu one surerek, ekono mıde bır tercıh noktasına ge hndıgını ve bunun durmak ıle gıtmek arasında oldugunu kaydettı Istanbul Universıtesi Rektor Yardımcısı Prof. Dr. Akın Ilkin, sunduğu tebliğde, «24 ocak ve onu izleyen karariarda. maliye politikası olarak enflasyonu önleyecek önemli bir gelişme görülmemiştir.» (Arkası 9. Sayfada) Türkler ve Baştürk •Yukarıda tafsilatlı olarak açıklandığı üzere, 976 yılından itibaren DISK tarafından tertiplenen 1 Mayıs mitinglerinde aynı sloganlann atıldıgı, mahiyet ve nitelik itibariyle farksız olan aynı konuşmaların yapıldığı görülmüştür. Gerek DISK eski Genel Başkanı Kemal Türklerin gerek Abdullah Baştürk'ün 1 Mayıs nıiting konuşmalarmda (1 Mayısın dunya ışçilerinin birlik, beraberlik, mücadele, dayanışma günü olduğu) ve (bütün ülkelerin proleterleri birleşâ iz) belgisinin 1 Mayıs'ın simgesi olduğu, işçi sınıfının emperyalizme ve faşizme karşı mucadelede butün ülkelerin proleteryasmın tek bir antikapitalist cephede ulus(Arkası 9. Sayfada) «DİSK yönetimi sorumludur» «Her biri ayrı ayn şiddete dayalı olarak mevcut düzenin yıkılması ve sosyalist bir düzenin kurulması yolunda komünizm propagandası ve milli duyguları zayıflatıcı, yok edi( i, bölücü vasıfda propoganda teşkil eden, mevcut düzenin yıkılması hususunda bir çok yönleri ile askerleri dahi suç işlemeye tahrik niteliği taşıyan, bu atılan slogan ve taşman pankartların alana sokulmaması ve sloganlann atılmaması ve bu belgeleri ihtiva eden pankartların taşın Özal bugün îran'a gidiyor Sahiplerine bırakılacak kuru arazi miktarları belirlendi ANKARA. (Cumhuriyet Bfirosu) Toprak ve Tarun Beformu Yasa tasansmda, toprak ve tarım reformu bölgelerinde arazi sahiplerine bırakılacak sulu arazi miktarlarının tümünü önceki gün, kuru arazi miktarlanmn bir bölümünü de dün vermiştik. BugUn de kuru arazi miktarlanna kaldığımız verden sonuna kadar olan bölümü veriyoruz. clk, K. Maraş (Merkez), Kara casu, Karasu, Keles, Kınık, Kırkağaç, Kofçaz, Korgan, Kumru, Ladık, Malkara, Mudanya, Muratlı, Ovacık (Çankj n), Savaştepe, Saimbeyli, Selendi, Senirkent, Soma, Sögüt, TUrkoğlu, UzunköprU, Ku la, Ktitahya, (Merkez). Ladik, Mahmudive, Mazgirt. Mihalıccık, Mucur, Muş (Merkez), Nazimiye, Nevşehir (Merkez), Nıg de (Mer.), Ortaköy (Çorum), Ortaköy (Niğde), Oacık (Çankın), Ovacık (Tuncelii, Pa zarye:i, Safranbolu, SarayÖTiu, Sanoğlan, Seydişehir, Sorgun, Sulakyurt, Şarklkaraağaç, Şirnak, Taşkdprü, Tosya, Tuzluca, ülukışla, Ürgfüp, Vakfıkebır, Vezirkbprü, Yahyalı, Yeşilova, Yığılca. Akdağmadenı, Araç, Ardeşen, Artova, Beytüsebap, Boğazlıyan, Bolu (Merkez), Borç ka, Çamardı, Çelıkhan, Çorum (Merkez), Çukurca, Daday, Eldivan, Eruh, Fındıklı, Gemerak, Hacıbektaş, Hadım, Hakkân, Hızan, Ilgaz, Iskillp, İspir, K"stamonu (Merkez), Kemah ICızılcahamam, Kığı, Kure, Mecıtözü, Mutki, Oltu, Pazar, Pervan, Pütürge, Rize, (Merkez), Sakarya, Seyitgazi, Solhan, Şenyurtlu. Tatvan, Tirebolu, Uludere, Yozgat (Merkez). Artvın (Merkez), Azdavay, Bulanık Çatak, Çavıralan, Ça yırlı, Çaykara, Doğubeyazıt, Ercış, Gevaş, Gümüşhane, (Merkez), Gürün Kaman, Koyulhısar, Kumru, Kursunlu, Mudurnu, Muradıye, Olur, Ortanpasinler, Pulümur, Befahıye, Sanz, Sıvas, (Merkez), Ço banbzıi, Sarıkamış, Şemdinlı, Tercan, Tomarza, Tonya, Tor tum, Torul, Tutak, Ulubey (Or du), Van (Merkez), Yapraklı. "Fiyâtlar abartıldığı kadar yüksek deği!,, 385 dönüm 357 dönüm 952 dönüm Akhısar, Akkuş, Alacam, Ay bastı, Bahçe, Balva. Bavramıç, İBuldan, Çaykara, Demirköy, Eeeabat, Enez, Erdek, Ezine, CKSrdes, Havsr s Hayrabolu, tz 413 dönüm Ağn (Merkez), Akkuş, Aluo (Arkası 9. Sayfıd») ANKARA (a.a.) Resmı bır ziyaret için beraberındeki genış bir heyetle bu gün İran'a gıdecek olan Başbakan Yardımcısı Turgut özal, «Para musluklarını açmak işsizliği önlemez. Bu bir aldatmacadır. Türkiye'nsn de, işçinin de, Türkİş'in de yararına olmaz» dedı. Özal, bazı çevrelerın işsızlıği onlemek icin uygulanan «Sıkı para politikasından vazgeçilerek, para musluklannın açılmasını önerdiklerini» hatırlatan a.a. muhabirıne. <rTürkiye'de işsizlik obnadıgmı soylemek fArkası 9. Sayft&aJ