19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MART 1982 *•*• Cumhuriyet 11 KISA KBSA 69 silah (Bastajkfı 1. Sayfada) lideri durumunda bulunan Alt Açmak, Mehmet Sabri Açmak. Selahattln öiRÜn. Sıtkı Çapa. Diyarbakırlı Selahattin Delldere, Ziya Çavdar ve Mehmet Yıldız'ın firarda bulunduklarını, haklarında gıyabi tutuklama karan bulunduğunu. samkların yaptıkları kaçakçılıkla sağ ve sol terör örgütlerine silah kaydettiğini kaydetti. 20 sayfalık iddianamede, yurda silah sokan şebekelerin genellikle iki kapı kullandıklan, bunlardan birinin Tuna yoluyla Varna'dan gelen deniz nakil araçları ile ikinci kapının ise, Kilis kapısı olduğu belirtildi. 13 TİKB tİYESt YAKALANDI ANKARA Ankara Gümrükler Başmüdürlüğü'ne ait bir otoyu 4 yjl önce silah zoruyla soyarak 1 milyon 900 bin lira gaspetmek, polis ve inzibat erleriyle silahlı catışmaya girmek gibi eylemlerden aranan 13 TÎKB üyesi yakalandı. Sıkıyönetim Komutanlığı adli mercilerine gönderilerek göz altına alınan samkların Ali Aslan, Ali Kotan, Selim Tokgöz, Yener Tatlı. Nusrettin Koçan, Hüseyln Koyunoğlu, H. lbrahim Gürpmar, Uğur Mülayinı, Mehmet Boy, M. Tunç özkök, Rahmi Yılmaz, Hüseyln Boyacıoğlu ve tbrahim Sula olduğu bildirildi. «HALKIN KURTULUŞU» DAVASI Veli Barkan ve 98 arkadaşının Anayasal düzenı değiştirmeye cebren teşebbüs etmek suçundan yargılanmakta olduğu yasa dışı «Halkın Kıırtuluşu» davasma devam edlldi. Sanıklardan 12'sinin idam, dığerlerinin 20 yıla varan çeşitli hapis cezaları ile cezalandırılmasının istendiSi davanın dünkü duruşmasında tanıklar dinlendi. Tanıklar olaylara ilışkin olarak bildiklerini anlattılar. Tanıklann dinlenmesine devam edilmek Uzere duruşma ılerl bir tarihe ertelendı. ÜÇ ÖRGtİT DAVASI ERZURUM Kars'ın Ardahan ve Göle ilçelerlnde faalıyet gösteren yasa dısı Halkın Kurtuluşu, Dev Yol ve PKK örgütleriyle ilgıli davanın duruşraası dün 2 Numarah Askeri Mahkemesi'nde başladı. İddianamede, 96 sanık hakkmda bir yıldan 24 yıla kadar hapis ve ağır hapis cezaları isteniyor. GASPTAV 14'ER YIL YEDİLER İSTANBUL 2 Numaralı Askeri Mahkemesi, gasp suçundan sanık Keınal Çelik ve Nuri Aslan'ı 14'er yıl, 7'şer ay ağır hapis cezasına çarptırdı. Çelik ve Aslan, 30 Eylül 1980' de Güngören'de Pehmi Yavuz Yılmaz'a ait kahvehaneye düzenledikleri baskında 15 kişiden toplam 60 bin liralık para ve kıymetli eşyayı gasptan yargılamyorlardı. • Petrol yasasının bazı tnaddelerlnln değiştlrllmesl ve bazı maddeler eklenmesine lllşkin yasa tasarısı Danışma Meclisi ne geldi. • Yüksek okul öğrencilerine verilmekte olan kredi miktarının 1500 liradan 4 bln llraya cıkanlmasını öngören teklif Bakanlar Kurulu'na sunuldu. • Tekel poşet oaya zam yaparak çayın kilosunu 500 liradon satmoyo boşlodı. Kiloluk poşetlsrde satılan Demle çayının blr müddet •onra kaldırılarak yerine poşet Kamelya verileceği öğrenildj. Daha önce kiloluk extra poşet çay piyasadan çekilmiş yerine Demle kiloluk poşetlerle piyasaya sürülmüştü. • Türkiye Kız İzciler Derneği Genel Merkezi'nce, derneğin onur üyeliklerin© seçilen yazar Fazıla Atabek'le Havacı Sabiha Gökçen Ankara Odalar Birliği'nde yapılan 7. Genel Kurul top lantısın'a davet edildiler. • Şişli Sanayî Mahallesl'nde, Güvenllk Kuvvetlarinln dur Ihtarına uymayan iki teröristOn bfri öldii, diğeri kaçtı. ı (Baştarafı 1. Saytada) bürosuna gelen bir üye hatırmak, Vatikan'da suikast yap lattı: mok» sözcükleri bir araya ge Avrupa'da idam cezasını tlrlldlğl zaman «Uluslararası te kaldıran ilk ülke Carlık Rusrörlst» sıfatına hak kazanan yacfır. Ağca hakkındakl görüşmeler çok canlı geçti. Görüşmeler «karar» ve «hü(Baştarafı 1. Sayfada) küm» arasındaki farkın tartışılmasıyla başladı. Bu konuda sı» ilkesının yeni anayasaonerdı. bir konuşma yapan Abdullah da yer almasını Pulat Gözübüyük «karar kesin 1961 Anayasası'nın halkına. dfr» deyince Muammer Yazar topluma sahip çıkan bir abelırten dayanamadı ve müdahele etti: nayasa olduğunu Öney, sözlerını şoyle surdür Hayır efendim davayı hal du: leden karar hükümdür « Bir örnek vermek geYaklaşık 20 dakika süren ka rarhüküm tartışmasından son rekirse, 42'inci madde 'Çara Anayasa Komisyonu üyesi lışma herkesın hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların Tevfik Fikret Alpaslan kürsüye insanca yaşaması ve çalışgeldi Kararhüküm tartışmalama hayatmın kararlılık ırıyla vakit kaybedilmemesıni çınde gelışmesi içın sosyal, isteyen Alpaslan, Ağca'nın ki iktısadi ve malı tedbırlerle me suikast yaptığını şöyle an çalışanları korur' diyor. lattı: 45'inci madde, 'Devlet. ça Aflca, uluslararası Papa' hşanlana yaptıklan işe uyyı öldürmek amacıyla ateş et yun ve insanlık haysiyetine mistir. Bu konuşmayla «Ulus yaraşır bir yaşayış seviyesi lararası terörist» olabileceğl sağlamalanna elverişli. aglbi, «Uluslararası Papa» ola daletli bir ücret elde etmebileceğini de ifşa ederek ka leri için gerekli tedbirler amuoyunu aydınlatan Alpaslan, lır' diyor. 47'inci maddede, şöyle devam etti: 'Işçıler. işverenlerle olan Aldıkaçtı nizam yapmak munasebetlennde ıktisadı ve lcin günde 1213 saat çalıştı sosyal durumlannı korumak ğını söylüyor bu nizamı yıkmak veya duzeltmek amacıyia içln de bazı radyolar günde 18 toplu sözleşme ve grev hak larına sahıptir' diyor. Ama saat yayın yapıyor. Aldıkactı'nın Alpaslan'ın bu 20 yılhk deney gösteriyor ki, uyarısından feyz alarak calıe devlet, 42 ve 45'inci madde görevi ma saatlerini 18'e cıkanp çı ile üzerine aldığı yapamıyor. kormayacağı düşünülürken Alp 53. madde, 'Devlet bu öaslan daha ilginc bir yaklaşım la teroristlerin en iyl nasıl ce devlerini ancak ıktisadı gezalandırıldınlacağını açıkladı: lişme ile mali kaynakların Korsanlar glbt terorlstler yeterlilıği ölçüsünde yerine de kanun dışı ilan edilmell getirir' diyor. Bu çok doğaldır tabii. Ama bunu veri odlr. Alpaalan'ın bu tümcesinin larak kabul etmek bizi şu (teroristler kanun dışı mı. ka noktaya getirir: 'Demek ki nun Içi jnl?» Oibi bir tortışma devlet fazlasını yapamayaaparak birleşimf uzatması ola caktır, o halds bu tip görev leri vermeyelim artık ona.' sılığı bulunduğunu farkeden Pekl, kim yapaın bunları? Gelendost hemen kürsüye gelÇünkü bunlar, insanların tadi: bii olarak isteyecekleri sey Efendim bazı üyeler (blz lerdir. Bu da bizi 2 alternaHlpokrat yemini ettik, insanla tif karşısında bırakır. Blrinrın asılması İçln oy vermeylz) clsls kesimler veya gruplar diyorlar. Biz memleketl idare birbirleriyle mücadele eteinederken milattan önce yaşamış ler, klra galip gelirse kaHipokrat'ın yeminine mi uyaca zançlı çıkar, öteki bir yangız yoksa modern hukuk ku da kalır. Bunun toplumda rallarına mı? kargaşalara yol açması da Gelendost'un bu uyarısına sineye çekilir. Böyle bir yak katkıda bulunmak üzere bu kez laşım ne kadar kahulp şayan de Anayasa Komisyonu'nun bir dır. Ikinrisi ise; devlet bu ve sorumluiuklan başka üyesi. İhsan Göksel kür görev süye geldi. Mehmet Ali Ağca' her halukârda üslenmellnın idam cezası hakkındaki dir ve bunu yerine getirmek Baabakanlık tezkere8i Mec İçin de bütün ödevlerinin lis'te okunurken idam cezala ön şartı olan ikttsadi gellşrına ilke olarak karşı olduğu meyi gerçekleştirerek. mali için Ağca'nın idamına da çekim kaynaklanru artırmak göserlik gerekcesi okunmuştu. revini yerine getfrlr, buraKurtoğlu gerekcesinde «vahşi da çok sevdiğim bir deyişl 'Kişi, trir hayvanı yakalayıp kafese bellrtmek tstiyorumı kapattıktan sonra bir de onun ayağını yorganına göre uöldürülmesind» hic bir fayda zatmalıdır ama devlet ayayoktur.» dlyordu. İhsan Göksel gına göre yorgan bulmalıKurtoğlu'nun bu yorumuna a dır.'« tıfta bulunarak sordu: Efendim hukuku vahşi İSTANBUL TABİB ODASI hayvanlora mı tatbik sdeceğiz BAŞKANLIĞINDAN yanl? bazı üyeler «efendim, • Odamızın Olağan Genel ntecazl anlamda» deyince Gök Kurul Toplantısı 13 Mart 1982 sel şöyle konuştu: cumartesi günü saat 10.00'da Vallahl hukukun vahşi Cağaloğlu Türkocağı Cad. No: hayvanlara tatbik edlldlğini bil 17/19'daki blnamızın toplantı mlyordum. salonunda yapılacaktır. ÜyeGörüşmeler sürdü gittl. tek lerimizin katılmasını rica edemaddellk Başbakanlık tezkere riz. YÖNETİM KURULU 81 1.5 saat tartışılırken «İdam GÜNDEM: oezasını kaldırmak» ile «ko 1 Acılış. münist olmak» sık sık eşanlam 2 Başkanlık Dlvanı seclmi. lı olarak vurgulandı. Bu vurgu 3 Yönetim Kurulu çalışma lamalar sırasında unutulan kü raporunun okunması, cük bir noktayı 18» birleşimln 4 1981 Mali Yılı Hesap Bisona ermesinden 6onra basın lançosunun okunması, 5 Denetleme Kurulu raporunun okunması. 6 Roporların görüşOlmeel, (Baştarafı 1. Sayfada) 7 İbra, da teşekkül etmiştir. 8 1982 Mali Yılı tahminl Yargıtay Genel Kurulunun bütçesinin okunması. karan gereği, yüzde 40 artışın yansı, yani en çok yüzde 20 9 Dilekler ve kapanış. oranı kiraya yansıtılabilecelc• Nüfus cüzdanımı, öğtlr. öte yandan httkUmet progra renci kimllğimi kaybettim. mında öngörüldüğü ve hükü Hükümsüzdür. met yetkililerinl çeşitH veslleGünseli ULAŞ lerle belirttikleri glbi fiyat ar• Şebeke, paso, kredi kotışları içinde bulunduğumuz operatif kartlanmı yltirdim. 1982 yılında daha da düsürülecektir. Geçen yıl tçerlsinde yUz Hükümsüzdür. Hayriye KOÇ de 3440 arasmda olan artış • Hüviyet cüzdamrm ve oranlan hükümet yetkililerinln acıkladıkları üzere vüzde Karayolları kartımı kaybet25 civarma düşürülecektir. tim. Geçersizdir. tsmaü KAZANCI # 34 NA 630 nolu plakamı yl(Baçtnrafı 1. Sayfada) tirdim. Hükümsüzdür. lerarası Işbirligi Esasları» Ahmet GÜNER t> K.MJU.V.O. Diplomamı nm dikkate almarak sürkaybettim, hukümsuzdUr. dürüleceğinl belirtti. Barbaros TOKMAKOGLL «Deniz Kurdu82» tatbl• Nüfus cüzdanımı kaybetkatırun dün başlayan bitim. hükümsüzdür. rinci safhası 7 mart pazar Giinay GÜLLER günü îzmlr limanmda sona • t.Ü. İktisat Fakültesi'nden erecek. Tatbikat, daha son aldığım şebekemi kaybettim. ra Ege ve Doğu Akdeniz'de HUkümsUzdür. sürdürülecek. Yıuuf YAĞMÜR KORSANLAR Oney Atina'nın (Baştarafı 1. Sayfada) ge'ye çıkışından sonra Yunanistan konuyu Birleşmiş Milletler Guvenlik Konseyi'ne götürmüş, Konsey de karannda iki ülke arasmda anlaşmaya dayalı bir çözüm bulunması gerektiğini belirttigini belirtmişti. Bern anlaşmasından sonra kıta sahanlığının sınırlandınlmasını amaçlayan bir dizl görüşme yapılmıştı. Ancak kıta sahanlığı görüşmelerl uzun bir süredir kesilmiş bulunuyor. (Baştarafı 1. Sayfada) kabul edilse dahi tutuklama ne denlerinin mevcut olmadığı, kaçma şüphesini uyandıracak vakıaların mevcut olmadığı, delillerın karartıhnası şüphesmin bulunmadığı ileri sürüldü ve Mahmut Dikerdem'in serbest bırakılması istendi. Itiraz dilekçesinde daha son ra şöyle denildi: «Halen merkezi Helsinki'de bulunan Dtinya Barış Konseyi, Birleşmiş Mliletlerce tescil edilmiş bulunan, hükümetler dışı en büyük uluslararası örgüt tür. Konsey, başla silâhsızlanma komitesi olmak üzere, Bir leşmiş Millctlerin çeşitli konıı telerinde tenısil edilmektedir. Uünya Barış Konseyi'nin ılkelerini benimseyen 132 ınemle ketteki Barış Komiteleri, tamamen özerk ve milll kuruluş lardır. Bunlar ne, Düııya Barış Konseyi'nin yönetimine Ubidir, ne de onun üycsldir. Dün ya Barış Konseyi üyellği kişisel üyeliktlr. Nitekim Türkiye liarış Derneği de, Dünya Barış Konseyi'nin üyesi değUdir. Buna karşılık, blr kısnıı derııek üyesi dahi olnıayan 23 klşi kişiscl olarak DUnya Barış Konseyi'ne üye seçilmişlercUr. DUnyada sürekli ve kalıcı bir barışın sağlanabilmesi açısından Barış Dernekleri'nin be nlınsediği kuralların Birleşmiş Milletler Yasası'nda ve Helsinki Konferansı'nda kabul Ptlilen ve bizim de taraf olduğumuz «Nihaı belge»de yer alan ilkelerle aynı olduğu görülmekledir. Atatürk'iın «Yurtta sulh, cihanda sulh» iikcsi ile, 193i> yılında savunduğu «Silahsızlanma» görüşü de aynı çizgidedir. Sayın Devlet Başkanumz Kenan Evren'In son Bulgarlntan seyahatinde savunduğu görüşlerin de aynı çizgide olduğu, ayni insan cılık ve barışsevcrlik duyguInrmı dlle getirdiği gözaeıı kaçmamaktadır. Ayrıca Türkiye Barış Komitesi Derneği Birleşmiş Milletler örgütünce resınen tamnmış bir dernektir. Şunu d» bellrtellm ki, Türk Dışişleri Bakanlığı, Asya Afrika HaHlkları Dayanışma Kon feransımn Adisababa toplantısına delege olarak Türkiye Barış Komitesi Derneği'nin iki üyesîni resınen göndermiş vf harcırahları Bakanlık tarafmdaıı ödenmlştir.» ttiraz dilekçesinde daha son ra «Müvekkilimiz kovuşturma başladıktan sonra yurt dışına çıkmış ve geri dönmüştür. Bu lıusus kaçma süphesinin ounadığııım kesin kanıtıdır ve ekli pasaport fotokopisi ile sabitür» denildi ve şöyle eklendi: «Mahmut Dikerdem Türkiye Barış Komitesi Derneği'nin Başkanıdır. Bu Başkanlık görevinden hcr zaman olduğu gibi şu anda da oııur duymaktadır. Mahmut Dikerdem, 37 yıi Dışişleri Bakanhğı'na hizmet vernü?, bu süreniıı 20 yılıııı, Büyükelçi olarak Turk Devleti nln dış ttlkelerdeki yararlarmı savunmak ve korumakla geçirım'ş başanlı bir devlet adant» ve yazardır. '"'nmetgaht bel lidir. Bu açıda * a kaçma kariııcsi söz koııı ..ı olaınaz. Yukarıda belirtilen ve sayın nıahkcmece de re'sen görülen nedenlerle yasaya ve usule uygun bulunmayan tutuklama ka rarına itiraz ettiğimizi, alınan kararın kaldırılmasını ve Malı mut Dikerdem'in sahvedlunesini vckil savunucuları olarak di lerİJ!.» ÖZEK VE DALYANCI HAKKINDA İTİRAZ İstanbul Tıp FakUltesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mctin Özek ile Türk Haberler Ajansı Haber Müdürü Niyazi Dalyancı'nın tutukluluk haline itiraz, DIKERDEM Metin Özek'in Ceza Hukuku Profesörü olan kardeşi avukat Çetin Özek'in Askeri Savcılığa verdiği 12 sayfalık itiraz dilekçesı ile yapıldı. iki kea ıstenen tutuklama talebmm mahkemece rcddi du rumuııda bu red kararlarının kesin sayılması gerektiği goruşünün savunulduğu itirazda: «333 sayılı yasanın 71. \e 114. nıaddeleri birilkle mütalaa edil diğinde Askeri Savcıhğm iki tutuklama kararımn reddine rağmcn iddianame tanzinı etmeksizin yeniden tutuklama ta lcy etmesinin yasa) a ajkırı olduğu açıkça ortaya çıkacaktır. Gerçekte daha önceki tutuklama taleplerinin reddedilmiş olması mıivekkillerimin suçlu luğuna, suçu işlediklerine daır kuvvetli belirti bulunınadığını gösterir. Savcılık aksi kanaat te ise eğer herhangi bir yeni «lıırum nedeniyle müvekkilleıimln aieyhine kamu davası açıl nıasım haklı göstermeye yetecek sebebler bulunduğu kaııaatine varnıışsa, bu durumda kamu davasını açması vc buınınU birlikte tutuklama talcp etmesl gerekirdi. Ozeillkle dava konusu isnatlarla ilgili kovuşturmanın bir yılı a^kın bir süredir devam etmesine rağmen, kamu davası açümadan tutuklama talebinde bulunulması bıınca süredir kamu davasının açılmasma yetecek haklı sebebleriıı bulunamadığnun ka nıtıdır. Tutuklama için ön şart olarak aranan müvekkillerimin suçu işlediklerine dair kuvvetli belirtinin de bulunmadığı böylece anlaşılmaktadır.» denildi. Aynı itirazda «Tutuklanmasına karar verilen sanığın şahsen işledigt filUerin suç teşkil ettiği ve o filleri işlediği konusunda kuvvetli belirtilerin bulunması tutuklama karan alınabilmesinln ön şartıdır» donilerek, ne bu ön şartın ne de kanunda yazılı tek tek tutuklaına koşullarının olayda mevcut bulunmadığı ıleri surülüyor. Sonuçta ceza sorumluluğunun şahsiliği Anayasa ku ralı üzerinde durularak: «Tüzel kişi, o tüzel kişiyi oluşturan klşilerin dışında irade clışında olmadığına göre suç faili de olamaz. Suçluluk irade salıîbi ulan iıısana mahsus bir hukuka aykırı davranma durumutlur. Bir fillden dolayı tiizcl kişi için de fonksiyonu ne oltırsa olsuıı bir gerçek klşinin sorumlu tutulabilmesi o kişinin iradi olarak hukuka aykırı bir fiil işlemesine bağhdır. Tutuklama karannda ise kişilerin fiilleri üzerinde durulmamış tüm tüzel kişi canlı, irade sahibi bir kişi olarak kabul cdilerek belirii yönetlcilik görevinde bulunanlar suçlanmıslar dır. Bu tutum tümden ceza so rumluluğunun şahsiliği kuraiına aykırıdır.» denildi. Akademilerde doktora çalışmalarınm son aşama sınavları ertelendi ANKABA, (ANKA) Yuksek Öğrotim Kurumu, akademilerdeki doktora ça hşmalarım son aşaması sınavlannı erteledi. Kısa adı YÖK olan Yüksek öğretim Kurumu'nun bu konudaki karannda Ünıversiteler ile Akademiler Kanunlarına gore değişik kurumlarda ka /anılmış olan, doktora, tıp ta uzmanlık, doçentlik ve profesörlük ünvanlarının eş değer olup olmadığı konusunda açıklık bulunmadığı belirtildi ve «Akademilerin durumlan açıkhğa kavuşun caya kadar» ertelemeye gidildiği belirtildi. YÖK karannda ayrıca, akademilerde doçentlik sınavı için Akademiler Kanunu'nda eskiden öngörülen bekleme süresini dolduran ların bu sınava giremeyecek leri. cski Üniversiteler Kanunu'nun gerektirdiği süre yi tamamlamaları gerektiği hukme ban;landı. Milli Gtîvenlik Konseyi üyesi Oramiral Neiat Tümer'in yüksek ögretim yasa&ında degişiklik öngören yasa önerisi Adalet komisyonunda benimsendi. GÖZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) ler. kara ile akı bu yüzden ayırt edememektedirler. Kara para, değil bir bankayı, Türkiye'deki ve dünyadaki bütün bankaları dolaşsa ve her bankada tekerteker vergilendirilse yine de aklanmaz, çünkü bu paranm aklıgı, karalığı, paranm elde edihş biçimindedir, yoksa paranın, yasa dışı yollarla elde edildikten sonraki kullanılış biçlmi ile hiç ilgili değildir. Hırsızlıktan elde edilen para ile blr yurttaş «devlet tahvili» alsa, devlet tahvilinin yasallığı, paranm hırsızlık yoluyla elde edilişiul unutturur mu? Unutturmaz. öyleyse «Kara para, bankaya girdlkten sonra vergilendirilir, o zaman paranın karalığı ortadan kalkar, aklanır» denebilir mi hiç? Sermaye çevreleri, bu «acemi avukatlıktan» hiç hoşnut değiller. Konuştuğumuz Işadamları, bu tür savunmalara dudak büktüklerini, alaylı biçlmde bizlere anlatıyorlar. «Müvekkilin akılltsı avukata dilekçe yazar» derler, öyledir. aklı başır.da iş adamları, böyle savunmalara giılüyorlar. Evct, gülüyorlar, ne yapsınlar başka? Bu gizllliği anlamaya olanak var mıdır? Yoktur. Gizlilik, «üçüncü şahıslara» karşıdır. Devlete karşı. mahkemeye karşı gizlilik olmaz. Son iki yıl içinde milyarlarca lira bu «sırdaş hesaplara» niçin yatmlmıştır? Bu paralar ve bu paraların sahiplerl, kendilerinl kimlerden saklamaktadır? Bu paralar, niçin gizlenmektedır? Ve iki yıl içinde nakit para sıkıntısı ç.ekildiği günlerde bu kadar paranm, destelerce değil, çuvallarca getirip, bankalara yatırılması ne anlama gelmektedir? Bir de şu soruyu soralım: Bu birikimlerin bankalara yatırılması yararlı olmuş mudur? Elbette olmuştur. Bu paralar, bankalara yatırılırken vergllendirilmiş midir? Bvet vergilendirilmiştir. Vergl Usul Yasasının 9'uncu maddesi, «Verglyi doguran olayın kanunlarla yasak edilıniş bulunması ınükellefiyett ve vergi sorumlulugunu ortadan kaldırmaz» der, bu durumda, kara paranın sırdaş hesap yolu ile vergilendırilmiş olması yeni bir olgu değildir, sistemin İçinde kara paranın da vergllendirilmesi yolu zaten vardır. Bu mantık ile çok eğlenceli bir noktaya gldilir: Yasadışı yollarla para kazanan yurttaş, türedi bankalann birine bu paraya yatırır, «oh der, aklandun.» Öyleyse düerseniz bu konuda Dir de yasa maddesi getirelim: Yasadışı yollardan para kazanan bu parayı bir bankaya yatırdığı takdirde ceza sorumluluğundan kurtulur.. Para. kara mıdır. ak mıdır, sarı mıdır, mavi midir. mor mudur? Orasını artık pek kanştırmayın. Ama şu kuralı da unutmayın, baba nasltıatıdır. Paranın dlnl, lmam olmaz.., ABD, Türkiye ve Yunanistan'la iüşkîierinî daha da geliştirmek ıstiyor Hal>er Merkezi Amerîka Bivleşik Devletleri'nin NATO'nun Güncydoğu kanadını güçlendirmek ve Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasını kolaylaştır mak için Türkiye'de Yunanistan'la ilişkilerini daha da geliştirmek amacında olduğunu açıklandı. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı 1983 yılı dış yardım tasarısmın Kongrsye su nulması dolayısıyla bir ıapor yayınladı. Ağzınm tadını bilen köpeklere Durun, durun hepinize var Kira artısı • Deniz 75' (Baştarafı 1. Sayfada) YANIT Mecburi hizmet yasasının 1 yıla inecefei konusunda Bakanhgımızca herhangî blr çalışma yapılmamıştır. Ancak bellren Ihtiyaçlar karşısında yükümlülük kap samı içindekl heklmlerimizin maddl olanakları ile (Baştarafı 1. Sayfada) sosyal ve dl&er makul isAdalet Bakam Menteş, yurtteklerine cevap verecek dışında yakalanan Türk teroİngiltere, tedbirleri getirmemiz geristlerin Türkiye'ye iade edilrektiği kanısındayız. melerî için gerekli girişimlerin Türkiye'ye SORU Türkiye'de özel günü gününe yapıldığım bllyardımın hastaneler ne durumdadır? dirdi. UBA'ya yaptığı açıklamasında Monteş, idam cazası Bu hastanelerln yarattığı durdurulması na çarptınlmış teröristlerle sorunlar var mı? ilgili ülkelerin idam edUmemek çağrısını reddetti YANIT Ülkemizde öze» koşuluyla vermek istemelerinin Haber Merkezi îngiliz hü hastanelerin bir kısmı, mev bugünkü yasalar çerçevesinde kümeti, İngiliz İşçi Sendlkala cut özel hastaneler tiiziiğükabul edilmesinin mümkün olmadığmı belirtti, «Böyle o rı Konfederasyonu'nun hür sen nün yarattığı sorunlar varlunca ilgili Ulkeler yakaladık dikRl faaliyetlerin yasaklandığı dır. ları Türk teröristleri nerbest iddiasıyla Türkiye'ye yapılan Özellikle verdikleri hizmet bırakıyorlar. O zaman da bü ekonomik yardımm durdurul\* içinde bulunduğu koşulması çağrısını reddetti. tün suç Adalet Bakanbğı'na lar yctersizdir. yükleniyor.» dedi. Msnteş, sağ İngiltere Dışişleri Bakam Özel hastaneler için hacı teroristlerin Adalet Bakanh Lord Carrington, Konfederasğı tarafından korunduğu ^ıayona gönderdigî mektupta Tür zırlanan yeni tüzükle bu berlerinin asılsız olduğunu söy kiye'de sendikal faaliyetlerin teslsler, çagın gereklerine ledi ve «Sağcı teröristler bizlm yasaklanmadığını belirtti. göre kendilerini hazırlayababamızın oğlu değildir» decaklardır. cli. Ilgill kurumların görüşlerine sunulan tüzügün yakm gelecekte yürürlüğe girecegini bellrtmek isteriz. SORU İlaç hammaddelerinln Ulkemlzde yapılraası konusunda çalışmalar var mı? Bu çalışmalar hangi aşamadadır ve ilaç fiyatlarma zam düşünülüyor mu? Maliyet artışı nodenlyle ilaç işverenleri zam İçln Bakanlığınıza başvuruda bulundular mı? YANIT Ülkemiıde tıbbi müstahzar Uretlmİnde kullamlan 900 kadar ilaç etkili maddesinin büyük bir bölümünün yurt dışından saglanması yoluna gîdilmek tedir. Bugün için 14 kadar firma tarafından ilaç etkili ve yardımcı maddesi, ekstraksiyon fermantasyon ve khnyasal sentez yöntemlerl ile üretilmektedir. Bu üretimin çeşit olarak ülke ihtiyacmın ancak belli bir bölümünü karşıladığı açıktır. Diğer taraftan, fermantasyon ve ekstraksiyon yön temleri ile elde edilen bazı antiblotikler, organ eksterlerl ve çok sınırlı klmyasal sentezler dışında kalan üre tlmlerde ilretimi için gerekli bazı ara maddelerfn, kim yasal maddelerin ve solvanların yurt dışından saglannıası zorunlu olmaktadır. Bu konuda tümüyle dışa bagımlılıktan kurtulıınmakla birlikte döviz Ihtiyacı ola rak bltmiş maddeye kıyasla bir tasarruf sağlandığı RöriihTjekte ve bu konuda yerll kaynaklarm glderek ar tan oranlarda degerlendlrilmesîne, dövlz tasarrufuna öuem verilmektedir. Yerli iiretimin tlışa bajtımhhktan kurtanlamamasının belli başlı nedenleri arasmda kimya sanajiinin knrulugunun ülkemizde henflı tam anlamı ile Danısma • ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'nin Blr leşmiş Milletler Dalml Tem silcisi Büyükelçi Coşkun Kırca'nın danışmalarda bu lunmak üzere kısa bir süre için Ankara'ya geldiği öğrenildij Birleşmiş Milletler Namibla Konseyi üyesi olan Coşkun Kırca, Konsey Heyetl ile birlikte bazı Avrupa başkeııtlerini kapsayan resmi bir geziye çıktıktan sonra Ankara'ya geldi. Coşkun Kırca Ankara'ya geldi llaca zam gelıyor lanmanıış olmasını, ilaç aktif maddelerinin çok farkü .vapıda ve değlşik miktarlarda tüketilen maddelerden oluşmasını sayabilirİE. Bu noktada dışa bagımhhğın «doviz ihtiyacı» olarak azaltılması, lmkânlar ölçttsünde öz kaynaklarunızın değerlendlrilmesi ve glderek dışa bağımhhgın çeşit ve döviz olarak azaltılması hedef olarak ahnmak durumundadır. Uluslararası para piyasalanndaki gclişmelere bağlı olarak Türk lirasının yaban cı paralar karşısında değer kaybetmesi, tıbbl ratistahzarlarm sınai maliyetinde en yüksek paya sahip olan, yurt dışından sağlanması zorunlu ilaç etkili ve yardım cı maddelerin maliyetlerini sUrekli olarak yiikseltmektedir. Şu anda piyasada bulunan tıbbi müstahzarların büyük bir çoğunluğu (yaklaşık 2500 kadarı) aralüc 1980 endeksine göre, 1 $ as1 145.35 TL. olduğundan ve 1982 yılmdaki işçilik ve ener .11 giderlerindeki artıslar nedeniyle de yakın bir t a rihte, ilaç fiyatlarmm tesbitine lliîkln kararnamenin amir hiikmii uyannca sınai maliyeti % 20 oranında artan tıbbi müstahzarlann bl rim fiyatlannın yeniden be lirlenmesi gerekecefci açık» tır.» Bankerler (Bastarafı 1. Sayfsd») taahhüt etmesl halinde devlet kredisi sağlanması konusu da Adalet Komisyonu'nda gbrüşülecek. BUOÜN BİTtYOR Ödeme güçlügü içindekl bankerlerin tasfiyelerini istemek amacıyla alacaklılar tarafından yapılacak başvuru süresi bugün mesai saatinin bltiminde sona erecek. Kararnameye göre, bu günden sonra, bankerler hakkmda sadece Serma ye Piyasası Kurulu ile Başbakanlık tarafından belirlenecek bakanlıkları tasfiye talebinde bu lunabileceklcr. BANKER GÜR'ÜN AÇTIĞI DAVA BAŞLADI Hakkmda tasfiye karan verilen banker Ünal Gür, kendislne 4 milyon lira tutarmda karşılıksız çek verdiğini öne sürdüğü müteahhit Mehmet Zeki Metozade aieyhine açtagı davaya başlandı. tstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün gorüJmeye başlanan davada müteahhit tutuklu bulunuyor. Ünal Gür, Metozade ile iş iliş kisi kurduğunu kendisine çelc karşılığı 100 milyon Hraya yakın borç para verdiğini söy!'> di. Mehmet Zeki Metozade ise kendisinin borçlu olduğunu doğruladı ancak: «i milynnluk ceki ipotek karşılığı ödedim, Rpri kalan borcumu da ödeyece^im» dedi. Sanık avukatı da müvekkilinin tahlij'esi halinda kalan borçlarım ödeyaceğinl söyledi. Davacı Ünal Gür "kendisine ödeme yapılmadığını öne sür, dü. Mahkeme Metozade'nin tu' tukluluk halinin devamına ka j rar vererek duruşmayı ileri bir tariha erteledi. Bir köpeksever a
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle